Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Kasım 2017, 17:27:49
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 24 Kasım 2017, 20:04:38
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Kasım 2017, 20:06:31
Kolay gelsin Tiryaki reisSağolasın Nuri reisim. Bilmukabele.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Suat Zeybek - 24 Kasım 2017, 20:31:43
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 24 Kasım 2017, 20:57:36
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Kasım 2017, 21:16:19
Kolay gelsin. Ara ara uğramaya çalışırım artık madem oynucanGel valla. Çeşit çeşit iş var yapacak. Mutlaka uyan bir şey bulursun :)
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kolay gelsin.Sağolasın.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ali Ünalan - 24 Kasım 2017, 21:31:41
Nisana kadar güzel şeyler olacak gibi :)
Kolay gelsin..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Kasım 2017, 21:32:37
Hakan korsanım,koca karınlı kızınız tüm haşmeti ile duruyor karşımızda :)Öyle umuyorum Ali reisim. Sağolasın.
Nisana kadar güzel şeyler olacak gibi :)
Kolay gelsin..
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ali Ünalan - 24 Kasım 2017, 21:36:22
Hakan reisim demek istemiştim :)Hakan korsanım,koca karınlı kızınız tüm haşmeti ile duruyor karşımızda :)Öyle umuyorum Ali reisim. Sağolasın.
Nisana kadar güzel şeyler olacak gibi :)
Kolay gelsin..
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Arkadaşlar kusura bakmayın iki forumda da aynı başlık olunca şaşıyorum arasıra :)
iki başlıkta da yazdım :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Kasım 2017, 22:16:30
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Özgür Ökten - 25 Kasım 2017, 20:02:39
Kolay gele.
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Kasım 2017, 20:08:12
Zımparayı gözüm yemez ama elektrik-elektronik işleri için ne zaman dersen koşarak gelirim. :)Elektrik-elektronik işlerim için gel, daha da ne isteyeyim. Zaten zımparayı artık işten saymıyorum :)))
Kolay gele.
öZgür (tapatalk)
Şaka bir yana bir kaç işim var sana bakan. Müsait olduğun bir zaman çok makbule geçer.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Özgür Ökten - 25 Kasım 2017, 21:49:42
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Kasım 2017, 22:13:49
İki gündür zeytin topluyorum, bir iki gün dinleneyim, hafta ortası uygun olursan gelirim.Anlaştık :)
öZgür (tapatalk)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Kasım 2017, 01:40:13
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Kasım 2017, 09:20:41
Kolay gelsin, tez zamanda denize kavuşsun.Sağolasın Ahmet reisim.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 27 Kasım 2017, 09:47:06
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Kasım 2017, 12:35:44
Bütün işler kolayına olsun abi , yalnız İzmir'e biraz daha yakın olsan hafta sonları zımparlar benden di :D
E Göcek'te misafir edelim sizi :)
Gönderen: Cem Gür - 27 Kasım 2017, 12:54:27
Yengeç'i karaya aldıktan hemen sonra sana bir hayırlı olsun mesajı gönderdim. Veya gönderdiğimi sandım. Demek göndermemişim. Olsa burada olurdu. :o
Koca karınlı kızın karaya çıkınca "hökümet gibi hatun" oluvermiş ;)
Nisana kadar siğa siğa istediğin her bir şeyi ikmal edersin.
Tabii bir de Yengeç sağlam zeminde olduğu sürece denizde olacak hiç bir olumsuz, netameli hava şartından etkilenmeyecek. Sen de "huzurlu uyku"ya hasret melekler gibi uyuyacaksın. ;)
Her şey kolayına olsun.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Kasım 2017, 13:03:14
Hakan,
Yengeç'i karaya aldıktan hemen sonra sana bir hayırlı olsun mesajı gönderdim. Veya gönderdiğimi sandım. Demek göndermemişim. Olsa burada olurdu. :o
Koca karınlı kızın karaya çıkınca "hökümet gibi hatun" oluvermiş ;)
Nisana kadar siğa siğa istediğin her bir şeyi ikmal edersin.
Tabii bir de Yengeç sağlam zeminde olduğu sürece denizde olacak hiç bir olumsuz, netameli hava şartından etkilenmeyecek. Sen de "huzurlu uyku"ya hasret melekler gibi uyuyacaksın. ;)
Her şey kolayına olsun.
Çok teşekkür ederim Cem. Cidden bebek gibi uyuyorum karaya aldığımdan beri. Zor zenaatmış alarga hayat :) Bugün kış tentelerini de hallettim. Artık bir iki haftalığına yollara düşebilirim gönül rahatlığıyla :)
Gönderen: Serkan Güvenen - 27 Kasım 2017, 13:14:07
Bütün işler kolayına olsun abi , yalnız İzmir'e biraz daha yakın olsan hafta sonları zımparlar benden di :D
E Göcek'te misafir edelim sizi :)
Konuşayım ben :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Kasım 2017, 13:22:20
Öncelikle karina tertemiz. İki küçük macun rötuşu dışında yapacak iş görünmüyor. Yaklaşık üç yıldır suda olduğu düşünülürse DYO zehirli için çok da kötü bir seçim olmamış. Bu sene de aynen devam edeceğim gibi görünüyor.
Bu sene yapılacak işler daha çok yukarıda. En öncelikli, majör sorun kasara çevresinin ahşabını ve canlarını söküp atmak ve yeniden sararak uygun bir lumboz grubuyla işi tamamlamak. Ahşabını bile almıştım ama Kekova'da kalınca sattım tahtaları :) Şimdi önce usta bulunacak, sonra ağaç alınacak, Ocak başında başlanacak diye umuyorum. Lumbozlar için çok kafa patlattıysam da sonuç olarak ya plastik yapıp, dışarıdan ahşap çerçeve ile kapatacağım ki gözüme takılmasın. Ya da Aliağa'dan, oradan buradan hesaplı bir şeyler bulacağım. Ağaç için ara ara içimden farklı alternatifler geçse de bir Bodrum tırhandiline ihanet etmeyim yine yerli çam alacağım.
Güverte üzerinde ikinci önemli ahşap işi frengilerin arasında kalan eğrilerin üzerinin ahşapla kapatılması ve eğrilerin dibinde biriken suyun sağlıklı bir şekilde önüne geçilmesi. Bu işi de yine aynı -müstakbel- ustaya yaptıracağım ve yine yerli çam kullanacağım.
İkinci çalışma alanı Makine dairesi. Şaft ve pervane sökülecek ve balansa gidecek. Pervane belki yeniden işlenecek. Böylelikle kaplin kesti kesecek deyyu üçbuçuk atarak gezmekten kurtulmayı ve dahası 1750 devirin üzerine çıkamayan küheylanımdan da almam gereken performansı alabilmeyi hedefliyorum. Bu kısım Rıza'nın (ili) ellerinden öper...
Son başlık vanalar. Yengeç son beş yıldır bende ve daha hiç bir vanasını ellemedim. Doğrusu Ali abi de pek ellememiş gibi. Geçen sezon ellediğim vana kapak oldu. Sürekli aklımda uzun zamandır. Şimdilik niyetim True Design ile değiştirmek ama önce hepsi sökülecek, kovanlar kontrol edilecek vs vs. Bu arada manyak da pahalıymış şerefsizler. Belki de iyi durumda olanlar yerine geri takılacak :)
Denize Nisan başında indirmeyi planlıyorum. İner inmez direk ince bir zımparadan sonra yine Teknomarin vernik ile elden geçecek.
İş olarak görmemekle beraber, yazlık tente kısmen yenilenecek, keza yan teknem yanarken iskele tentem erimişti. Cenoanın güneşliği elden geçecek, fırtına floğu biçilecek. Eğer eğlencelik zaman kalırsa bir de ıskalarya yapmak istiyorum ama tabi ki listenin sonlarında...
Hayırlısı bakalım.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Kasım 2017, 13:27:09
Bütün işler kolayına olsun abi , yalnız İzmir'e biraz daha yakın olsan hafta sonları zımparlar benden di :D
E Göcek'te misafir edelim sizi :)
Konuşayım ben :)
Kalacak yerimiz mevcut. Değişik bir Göcek tatili olur ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Şubat 2018, 05:06:53
Karina
İnce zımpara (sulu) Şubat ya da Mart
Tamir Macunu Mart
Zehirli Astarı Mart
Zehirli Mart
Tutya Değişimi Mart
Güverte
Küpeşteler ince zımpara Şubat
Küpeşteler yağlama Şubat
Camların sökülmesi Şubat
Kasara zımpara Şubat
Kasara armuz bakımı Şubat
Kasara vernik Şubat
Iskaça yalıtım Şubat
Zincir yeniden markalama
Havuzluk oturma grubu zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Havuzluk masa zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Pasarella ahşapları zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Dinlence tiklerinin sabitlenmesi Şubat ya da Mart
Mekanik
Pervane bakımı Şubat
Şaft kontrolü Şubat
Yeke kontrolü Şubat
Dümen aksamı kontrolü Şubat
Elektrik
Akülerin kontrol/bakımı Şubat
Klima tesisatı 220 AC revizyonu Şubat ya da Mart
Irgat kontrol/bakım Mart
Alternatör yeniden montajı Şubat ya da Mart
Aydınlatma armatürleri bakım Şubat ya da Mart
Sigorta panosu keşif ve markalama Şubat ya da Mart
Elektronik
Derinlik göstergesi kontrol/tamir Şubat ya da Mart
Seyir araçlarının senkronizasyonu Şubat ya da Mart
GPS harita güncellemesi Şubat ya da Mart
Arma
Arma kontrol/ayar Mart
Trinket Şubat ya da Mart
Trinket arabası montajı Şubat ya da Mart
Direk üzeri vinç montajı Şubat ya da Mart
Direk üzeri piano montajı Şubat ya da Mart
Mandar ve iskotaların kontrolü Şubat ya da Mart
Sintine
Vanalaın değişimi Şubat
Pis su tankı hortumların değişimi Şubat ya da Mart
Motor altı yağ tablası temizliği Şubat ya da Mart
Sintine temizliği Mart
İç Mekan
Küçük tuvalet altlık montajı Mart
Küçük tuvalet tezgahı zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Mutfak tezgahı zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Gönderen: Cem Eğrikavuk - 02 Şubat 2018, 08:33:58
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Şubat 2018, 08:52:19
Şeyyyy... Benim sol dizim de ağrımaya başladı. Şubat sonu da ondan ameliyat olucam galiba. :oBir şey yok ki burada yahu:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 02 Şubat 2018, 09:10:59
Şeyyyy... Benim sol dizim de ağrımaya başladı. Şubat sonu da ondan ameliyat olucam galiba. :oBir şey yok ki burada yahu:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
;D ;D ;D Hakan reis Karinayı 1 günde bitirir miyiz ?
Gönderen: Erman Yerman - 02 Şubat 2018, 09:22:31
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Şubat 2018, 09:41:46
Bir değilse de iki günde biter. :)Şeyyyy... Benim sol dizim de ağrımaya başladı. Şubat sonu da ondan ameliyat olucam galiba. :oBir şey yok ki burada yahu:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
;D ;D ;D Hakan reis Karinayı 1 günde bitirir miyiz ?
Tanrım beni baştan yarat...Korkma, alışıyor insan :))
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 02 Şubat 2018, 09:46:26
Yengeç Kara Bakım Planı
Karina
İnce zımpara (sulu) Şubat ya da Mart
Tamir Macunu Mart
Zehirli Astarı Mart
Zehirli Mart
Tutya Değişimi Mart
Güverte
Küpeşteler ince zımpara Şubat
Küpeşteler yağlama Şubat
Camların sökülmesi Şubat
Kasara zımpara Şubat
Kasara armuz bakımı Şubat
Kasara vernik Şubat
Iskaça yalıtım Şubat
Zincir yeniden markalama
Havuzluk oturma grubu zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Havuzluk masa zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Pasarella ahşapları zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Dinlence tiklerinin sabitlenmesi Şubat ya da Mart
Mekanik
Pervane bakımı Şubat
Şaft kontrolü Şubat
Yeke kontrolü Şubat
Dümen aksamı kontrolü Şubat
Elektrik
Akülerin kontrol/bakımı Şubat
Klima tesisatı 220 AC revizyonu Şubat ya da Mart
Irgat kontrol/bakım Mart
Alternatör yeniden montajı Şubat ya da Mart
Aydınlatma armatürleri bakım Şubat ya da Mart
Sigorta panosu keşif ve markalama Şubat ya da Mart
Elektronik
Derinlik göstergesi kontrol/tamir Şubat ya da Mart
Seyir araçlarının senkronizasyonu Şubat ya da Mart
GPS harita güncellemesi Şubat ya da Mart
Arma
Arma kontrol/ayar Mart
Trinket Şubat ya da Mart
Trinket arabası montajı Şubat ya da Mart
Direk üzeri vinç montajı Şubat ya da Mart
Direk üzeri piano montajı Şubat ya da Mart
Mandar ve iskotaların kontrolü Şubat ya da Mart
Sintine
Vanalaın değişimi Şubat
Pis su tankı hortumların değişimi Şubat ya da Mart
Motor altı yağ tablası temizliği Şubat ya da Mart
Sintine temizliği Mart
İç Mekan
Küçük tuvalet altlık montajı Mart
Küçük tuvalet tezgahı zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Mutfak tezgahı zımpara ve vernik Şubat ya da Mart
Benim burada yapabileceğim , pek bir şey yok :) hep bilmediğim konular. :) Zehirliyi sürebilirim. Bir de macun çekebilirim, camları da sökebilirim.
Bir sorum olacak. Genelde bu ahşap kayıkları karaya aldığımızda ufak tefek çürükler olur ve bunları da ayıklarız. Mesela bir kaplama tahtasının küçük bir bölümü çürür yada kurt vurur. Bu parçayı çıkarıp, yerine yenisini alıştırarak tedavi edilir. Biz bu işleme "Lumboz geçirme " derdik. Kayık karada olduğuna göre böyle bir yoklama yapıldı mı? Varmı böyle kanserli kısımlar, varsa eğer öncelik iş olarak liste başına yazılmalı.
Gönderen: Cem Eğrikavuk - 02 Şubat 2018, 10:01:34
Benim burada yapabileceğim , pek bir şey yok :) hep bilmediğim konular. :)
İmecenin güzel bir tarafı da bu... Bilmediğin konuları, tekne tiplerini vs öğreniyorsun.
Gönderen: Ersin Böke - 02 Şubat 2018, 10:16:08
Mekanik ve Elektronik zaten bu gruptakilerin yapacağı iş değil..
İLk yapılacak iş zehirli.. Eğer yine Dyo vurulacak ise , ince zımparadan sonra (yoklama sonrası ) ara bir astar atmadan vurulabilir. En önemli konu vanalar.. Vana kontrolunu ömerden öğrenmiştim.. Bildiğin çekiçle patlatıyorsun üstüne .. Kırılmaz ise sorun yok.. Problemli ise porselen gibi kırılıyor zaten..
Ancak Vana işi sıkıntılı iş.. o kadar söktükten sonra her şekilde eskisini yerine takmak olmaz. Zaten sökerken öyle bir yıpranıyor ki yeniden bahçe musluğu bile olmaz yani..
MOtor ve pervane işleri de en öncelikli iş.. Diğerleri Tiryaki kızmasın ama kendi dizel motor tarzı çalışma prensibinden kaynaklı..
Ahşap tekne de bence bilinmesi gereken en önemli konu, her işin sırası olduğu ve zamanında ve ömrü tükenince yapılması gerekliliği. Aslında her tekne için bu böyle.
Yani hele hele hep teknede iseniz günlük yarım saat bir saatlik işler ile bu Tiryakinin biriktirdiği işleri denizde bitirmek mümkün. Tahminim Tiryaki , hani şu içine çalışma isteği gelirse otur ve geçmesini bekle .. prensibini uyguluyor :)
Diyelim kahvaltı ediyor.. Masanın verniği gözüne takılıyor.. Vernik yapılması lazım.. Şöyle düşünüyor olmalı.. Karaya alınca yaparım.. :)
Yani demem o ki.. Karada yapılacak işler öncelikle yapılsın.. Bir an önce denize atılsın.. Gerisi denizin üstünde de olur..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Şubat 2018, 10:32:04
Ahmet, karinayı bir önceki sefer yaktım. İki kurtlu ahşabı değiştirdim. Bu sene karinada zehirli dışında dişe dokunur iş yok. Kurt olası yerler yukarıda, su kesiminin üstünde. Collopter vardı. İlaçla bayağı bir kesim aslında ama yine de bir göz atacağım.
Eğrilerden ikisine kurt vurmuştu. Onlara bi ara kardeş lazım ama o da bu senenin işi değil diye umuyorum.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ersin Böke - 02 Şubat 2018, 10:36:12
Gönderen: Suat Zeybek - 04 Şubat 2018, 23:11:41
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 04 Şubat 2018, 23:18:21
Ahmet, karinayı bir önceki sefer yaktım. İki kurtlu ahşabı değiştirdim. Bu sene karinada zehirli dışında dişe dokunur iş yok. Kurt olası yerler yukarıda, su kesiminin üstünde. Collopter vardı. İlaçla bayağı bir kesim aslında ama yine de bir göz atacağım.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
E çok bir şey yok o zaman. Listeye baktım ağır tadilat gerektiren bir şey yok. Sanırım yengeç te kalafat işi de yok. Yeni nesil armuz dolgu macunu var galiba.
Gönderen: Ersin Böke - 04 Şubat 2018, 23:56:06
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Şubat 2018, 18:29:02
Dört vananın üçünü söktüm, biri kapak oldu. Yarın tekrar denemece. Çıkanların hali ise evlere şenlik.
Bu güvertedeki giderlerin vanası. Tamamen kilitlenmiş. Çöp :)
(http://i.hizliresim.com/6Jm869.jpg) (http://hizliresim.com/6Jm869)
Bu pis su çıkışı. Bu da çöp :)
(http://i.hizliresim.com/kOEJY9.jpg) (http://hizliresim.com/kOEJY9)
(http://i.hizliresim.com/NZkWbL.jpg) (http://hizliresim.com/NZkWbL)
Kinistin vanası biraz daha umut veriyordu:
(http://i.hizliresim.com/W7bErQ.jpg) (http://hizliresim.com/W7bErQ)
(http://i.hizliresim.com/3EAPRp.jpg) (http://hizliresim.com/3EAPRp)
Mazot, endüstriyel asit ve asetonla bir saatlik masajdan sonra aşağıdaki gibi oldu.
(http://i.hizliresim.com/RnQB6n.jpg) (http://hizliresim.com/RnQB6n)
(http://i.hizliresim.com/p6E9Yn.jpg) (http://hizliresim.com/p6E9Yn)
En azından birini kurtardık.
Yarın kalan vanalara devam. Bu gece detay iş programını paylaşacağım sonunda...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Şubat 2018, 23:58:14
Bu hafta sonuna kadar program şöyle:
6 Şubat Salı - Vanaların sökümü
7 Şubat Çarşamba - Eşyaların depoya taşınması ve zımpara için hazırlık
8 Şubat Perşembe - Camların sökülmesi, değişecek ahşapların belirlenmesi, tamirat isteyen yerlere macun çekilmesi
9 Şubat Cuma - Ahşap değişimi, tamirat isteyen yerlere macun çekilmesi
10 Şubat Cumartesi - Tüm su üstü ahşapların zımparası
11 Şubat Pazar - Tüm su üstü ahşapların zımparası
Gelecek hafta:
12 Şubat Pazartesi - Temizlik ve vernik hazırlığı
13 Şubat Salı - Kasara verniiği
14 Şubat Çarşamba - Kasara verniği
15 Şubat Perşembe - Küpeştelerin yağlanması
16 Şubat Cuma - Küpeştelerin Yağlanması
17 Şubat Cumartesi - Karina zımpara
18 Şubat Pazar - Karina zımpara
Elektrik işleri Cem, elektronik işleri Özgür gelince :)
Bilgilerinize...
Gönderen: Serkan Güvenen - 06 Şubat 2018, 07:39:34
Yengeç'te bugün en sonunda bir ucundan başladım çalışmaya.
Bu hafta sonuna kadar program şöyle:
6 Şubat Salı - Vanaların sökümü
7 Şubat Çarşamba - Eşyaların depoya taşınması ve zımpara için hazırlık
8 Şubat Perşembe - Camların sökülmesi, değişecek ahşapların belirlenmesi, tamirat isteyen yerlere macun çekilmesi
9 Şubat Cuma - Ahşap değişimi, tamirat isteyen yerlere macun çekilmesi
10 Şubat Cumartesi - Tüm su üstü ahşapların zımparası
11 Şubat Pazar - Tüm su üstü ahşapların zımparası
Gelecek hafta:
12 Şubat Pazartesi - Temizlik ve vernik hazırlığı
13 Şubat Salı - Kasara verniiği
14 Şubat Çarşamba - Kasara verniği
15 Şubat Perşembe - Küpeştelerin yağlanması
16 Şubat Cuma - Küpeştelerin Yağlanması
17 Şubat Cumartesi - Karina zımpara
18 Şubat Pazar - Karina zımpara
Elektrik işleri Cem, elektronik işleri Özgür gelince :)
Bilgilerinize...
Tiryaki reis,
16 şubat haftası karına zımparası yalnız 23 şubat bana müsait , nasıl yaparız ki ?
Gönderen: O.Utku Uçkan - 06 Şubat 2018, 09:27:23
Senin elin devamlı teknenin üzerinde.Bu vanalar ise en az 10 yıl ellenmemiş görüntüsü veriyor.
Yoksa yanlışlıkla başka teknenin vanalarını mı söktün diyesim var. ;D
Şaka bir yana bu kadar korozyon olması bana vanalarının tutya ile irtibatının olmadığını düşündürtüyor. ?0-?
Teknede tüm vanalar ve bu şekilde korozyona uğrama olasıllığı olan metal aksamı tutya ile irtibatlandırmanı öneririm. ;)
Yardıma gelemediğim için çok özür dilerim sonunda Largopene başladık.Ruhumuz denizi özlerken gözümüz toprağa bakar oldu. :(
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Şubat 2018, 11:49:01
Hakan kaptanım,
Senin elin devamlı teknenin üzerinde.Bu vanalar ise en az 10 yıl ellenmemiş görüntüsü veriyor.
Yoksa yanlışlıkla başka teknenin vanalarını mı söktün diyesim var. ;D
Şaka bir yana bu kadar korozyon olması bana vanalarının tutya ile irtibatının olmadığını düşündürtüyor. ?0-?
Teknede tüm vanalar ve bu şekilde korozyona uğrama olasıllığı olan metal aksamı tutya ile irtibatlandırmanı öneririm. ;)
Yardıma gelemediğim için çok özür dilerim sonunda Largopene başladık.Ruhumuz denizi özlerken gözümüz toprağa bakar oldu. :(
Utku reisim elim sürekli üzerinde ama bunların sırası anca geldi ve sanırım on yıldır ellenmemiş :) Korozyon-tutya uyarını da dikkate alacağım. Ama temel sorun uzun süren bakımsızlık. Yardımı boşver, iyileşince seyre gel sen. Çok geçmiş olsun, acil şifalar dilerim.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Şubat 2018, 11:50:37
Gönderen: Serkan Güvenen - 06 Şubat 2018, 12:02:01
Serkancım ben listeyi yaptım, bu sabah yağmurla uyandım. Sorun yok. Sen gel, muhtemelen sarkacak zaten. Sana göre revize ederim. Henüz zamanım esnek sonuçta. Bu hafta sonu da yağmur görünüyormuş zaten :)
Tamamdır ben 23 şubat olarak kendimi ayarlıyorum , bu arada bende iki tane eksantrik zımparam bir adet titreşim zımpara ve avuç içi taşlama ( canavar) var. Bunları getireceğim başka neler lazım olur ?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Şubat 2018, 12:06:50
Gönderen: Ersin Böke - 06 Şubat 2018, 12:40:35
Dede, Vanaları tutya ile ilişkilendirmek biraz zor gibi sanki..
Ancak vanalar için bence en önemlisi , farklı boylar için oluştutulmuş ahşap tıkaçlar.. Bir vana probleminde içeriden müdahale edilemiyor ise suya atlayıp, bu tıpalardan bir tanesini vana deliğine sıkıştırmak.. İçeriden ya da dışarıdan..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Şubat 2018, 12:45:07
Bütün çıkmış.. Problemli olsaydı cam gibi kırılırdı. Çekiçle vurduğunda kırılmıyor ise o kadar kötü durumda değilidir..Bütün çıktı, çünkü neredeyse okşayarak çıkarttım, belki kurtulurlar umuduyla :)))
Dede, Vanaları tutya ile ilişkilendirmek biraz zor gibi sanki..
Ancak vanalar için bence en önemlisi , farklı boylar için oluştutulmuş ahşap tıkaçlar.. Bir vana probleminde içeriden müdahale edilemiyor ise suya atlayıp, bu tıpalardan bir tanesini vana deliğine sıkıştırmak.. İçeriden ya da dışarıdan..
O dediğin tıkaçlardan hemen her boyda otuz tane kadar var :) havuzlultaki oturma grubunun altında.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Öcal Turan - 06 Şubat 2018, 12:56:05
Tuzlu su ortamında tek başına duran bir metali ,eğer başka bir metalle irtibatı yok ise tutyalamak bir fayda sağlamaz arkadaşlar.
Gönderen: Mehmet Köstekçi - 06 Şubat 2018, 13:08:03
Gönderen: Aygün Özçer - 06 Şubat 2018, 13:44:31
Gönderen: Öcal Turan - 06 Şubat 2018, 15:05:38
Öcal reisim tuzlu suyla temas ediyor olması yeterli değil mi? İlla ki karinadaki ya da yakınındaki teknelerdeki diğer metallerle etkileşim halindedir kanaatimce. Yalnız başına duruyor olması bir şey ifade etmez sanırım.
Tutya iki metal arasındaki elektron alışverişi olduğunda ,onların arasına kurban edilmek için takılır Köstekçi reisim. Tek başına suda duran metal su ile elektron alışverişi yapmaz. :)
Yakınında altı bakır kaplı bir tekne varsa veya elektrik donaanımı arızalı bir tekne ile aynı topraklama hattından elektrik alıyorsan , barınağın-marinanın elektrik donannımı arızalı ise o başka tabii . Çivileri de tutyalaman lazım. :)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 07 Şubat 2018, 10:00:00
Biliyorsunuzdur muhakkak ama tekrar edeyim ;
Tuzlu su ortamında tek başına duran bir metali ,eğer başka bir metalle irtibatı yok ise tutyalamak bir fayda sağlamaz arkadaşlar.
Ben sadece elin İngiliz'i böyle yapmış,vardır bir bildiği diye şeyettirdiydim. ;)
Benim yaşlı kızın tüm vanalarından tutyaya bağlantısı var da o bakımdan. :)
Gönderen: Ersin Böke - 07 Şubat 2018, 10:45:20
Gönderen: Öcal Turan - 07 Şubat 2018, 11:35:12
Biliyorsunuzdur muhakkak ama tekrar edeyim ;
Tuzlu su ortamında tek başına duran bir metali ,eğer başka bir metalle irtibatı yok ise tutyalamak bir fayda sağlamaz arkadaşlar.
Ben sadece elin İngiliz'i böyle yapmış,vardır bir bildiği diye şeyettirdiydim. ;)
Benim yaşlı kızın tüm vanalarından tutyaya bağlantısı var da o bakımdan. :)
Can Hoca yakınlarında , onunla bir konuş istersen Utku Dede . :)
Gönderen: Öcal Turan - 07 Şubat 2018, 11:41:28
Bak şimdi işler değişti.. İngiliz yaptıysa vardır bir bildiği..
Niçin yapmıştır sence . ? :)
Gönderen: Özgür Ökten - 07 Şubat 2018, 13:01:19
Ayrıca hiçbir vana tek bir metalden oluşmuyor, içindeki küre ve mili çelik, altına-üstüne takılan parçalar pirinç-bronz vb olabilir, bu açıdan tek başlarına da aslında şaft-pervane ikilisinden çok farklı değiller.
(http://www.cruisingonstrider.us/images/HeadThruHulls.jpg)
İmkanı olan irtibatlasın, olmayan takipte kalsın. :)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 07 Şubat 2018, 13:35:33
Galvanik korozyon için metallerin birbirine irtibatlı olması gerekir, doğrudur, fakat tuzlu suyun da (birbirine değen iki metal kadar olmasa da) iletken olduğu düşünülürse vanaların da tutya ile korunması uzun vadede faydalıdır.
Ayrıca hiçbir vana tek bir metalden oluşmuyor, içindeki küre ve mili çelik, altına-üstüne takılan parçalar pirinç-bronz vb olabilir, bu açıdan tek başlarına da aslında şaft-pervane ikilisinden çok farklı değiller.
(http://www.cruisingonstrider.us/images/HeadThruHulls.jpg)
İmkanı olan irtibatlasın, olmayan takipte kalsın. :)
öZgür (tapatalk)
Güzel bilgi, teşekkürler.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Şubat 2018, 13:42:35
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Öcal Turan - 07 Şubat 2018, 14:12:49
Galvanik korozyon için metallerin birbirine irtibatlı olması gerekir, doğrudur, fakat tuzlu suyun da (birbirine değen iki metal kadar olmasa da) iletken olduğu düşünülürse vanaların da tutya ile korunması uzun vadede faydalıdır.
Ayrıca hiçbir vana tek bir metalden oluşmuyor, içindeki küre ve mili çelik, altına-üstüne takılan parçalar pirinç-bronz vb olabilir, bu açıdan tek başlarına da aslında şaft-pervane ikilisinden çok farklı değiller.
(http://www.cruisingonstrider.us/images/HeadThruHulls.jpg)
İmkanı olan irtibatlasın, olmayan takipte kalsın. :)
öZgür (tapatalk)
İki değişik metal varsa gerçekten öyle Özgür reisim. Ne yazıkki bizdeki ucuz - sarı sintine vanalarını öyle yapıyorlar haklısın.
Ancak gördüğüm kadarı ile Tiryaki reisin vanaları komple krom , bilmem gerek varmı.?
Ben şu aşağıda anlattığım vanalardan taktım ,komple kızıl bronz ,içerisindeki oynar top metal değil ,derlin gibi bir malzemeden yapılma ve topraklama yapmadım.
http://heyamolahey.com/bakim/kristin-vanalari-ve-kovanlar/msg8255/#msg8255
Senin iyi bildiğin bir konu olduğu için yeri gelmişken sorayım ;
Bronz sintine çıkışlarından alacağımız kabloları bir topraklama barasında birleştirsek ve elektronik cihazlarımızın topraklamasını bu baradan yapsak , hani şu teknenin dışına takılan pahalı topraklama plakası yerine geçer ve hem elektronik gürültüyü azaltır hem de daha verimli olurmu (Kri Kri nin telsiz performansı çok yetersizdi ve topraklamadan şüphelendim anten konnektörlerininde oluşmuş olabilecek korozyonla beraber ! ) ,
İngilizler böyle bir şey düşünmüş ve Utku Dede nin teknesinde uygulamış olabilirmi ?
Ve böyle bir uygulamanın mahzuru varmı ?
Cevap için şimdiden teşekkürler.
Gönderen: Hüseyin Tayfun Durmaz - 07 Şubat 2018, 17:45:24
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Şubat 2018, 20:43:52
Tabi program şimdiden sarktı ama haftasonu zımpara yapılacak. Yağmur yağmazsa tabi...
Dünün kapağı söktüğüm pis su çıkış vanasıydı. Üzerindeki kod DN40, yani 1 1/2 inç olması gerekiyor ama gel gör ağız açıklığı (iç çapı) 45 mm ve hiç bir standarda uymuyor. Dün bütün gece bununla bozdum kafayı, nafile. Muamma olarak duruyor tezgahın üzerinde :)
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 08 Şubat 2018, 02:20:57
Üzerindeki kod DN40, yani 1 1/2 inç olması gerekiyor ama gel gör ağız açıklığı (iç çapı) 45 mm ve hiç bir standarda uymuyor. Dün bütün gece bununla bozdum kafayı, nafile. Muamma olarak duruyor tezgahın üzerinde :)
Bavaria 44 gerçekten 44 feet mi? :) DN 40 Diameter Nominal demek. Yani anma çapı. Üreticiden üreticiye değişebilir. basınç sınıfı iç çapı belirler et kalınlığı yüzünden. PN 16 değil de PN 25 olsaydı iç çap daha dar olacaktı. Senin yerinde olsam DN 40 vana sorardım ve dış çapını belirtirdim. Sonuçta sızdırmazlık için dış çap belirleyici olacak. Bir de vananın önüne koyacağın kovanın ağzının iç kenarında çıkıntı olmalı. İleride sökmek istersen o çıkıntıyı bir tornavida ile sabit tutmaya çalışırken içeriden birisi vanayı döndürürse kesmeden çıkartabilirsin. Kolay gelsin :)
Gönderen: Öcal Turan - 08 Şubat 2018, 03:20:46
Üzerindeki kod DN40, yani 1 1/2 inç olması gerekiyor ama gel gör ağız açıklığı (iç çapı) 45 mm ve hiç bir standarda uymuyor. Dün bütün gece bununla bozdum kafayı, nafile. Muamma olarak duruyor tezgahın üzerinde :)
Bavaria 44 gerçekten 44 feet mi? :) DN 40 Diameter Nominal demek. Yani anma çapı. Üreticiden üreticiye değişebilir. basınç sınıfı iç çapı belirler et kalınlığı yüzünden. PN 16 değil de PN 25 olsaydı iç çap daha dar olacaktı. Senin yerinde olsam DN 40 vana sorardım ve dış çapını belirtirdim. Sonuçta sızdırmazlık için dış çap belirleyici olacak. Bir de vananın önüne koyacağın kovanın ağzının iç kenarında çıkıntı olmalı. İleride sökmek istersen o çıkıntıyı bir tornavida ile sabit tutmaya çalışırken içeriden birisi vanayı döndürürse kesmeden çıkartabilirsin. Kolay gelsin :)
Sökerken spiralle dış kenarı dikkatlice eritip-kesip atıyorsunda , o iç kenardaki çıkıntı olmazsa, kovanı sabit tutamazsın ve yenisini takarken sikaflex i oynatmadan arkadan sabitleyici somunu çeviremiyorsun Oğuzhan. Çıkıntının asıl vazifesi takarken. C:-)
Not: O çıkıntıyı tutabilecek, spiral taşı taktığın anahtara benzer bir aparatın ve o sabit dururken arkadan somunu çevirebilecek ebatta bir lokma anahtarın yoksa ustanın biri gelip 10 liralık somunu sıkmaya 1000 TL isteyip soymaya kalkabilir seni. Takım olarak hazır olmanda fayda var. :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Şubat 2018, 09:26:31
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Şubat 2018, 18:04:38
Öğleden sonra kalan 3 vanayı elden geçirdim. Gayet iyi durumda olduklarını görünce keyfim yerine geldi. Sonra atölyede boş boş otururken dur dedim şu pis su çıkışının vanasını biraz daha kurcalayayım.
Önceki:
(http://i.hizliresim.com/BLv2VV.jpg) (http://hizliresim.com/BLv2VV)
Sonrakinden bir adım öncesi:
(http://i.hizliresim.com/Z9MYgg.jpg) (http://hizliresim.com/Z9MYgg)
La baktım ki gayet oluyor, keyfim yerine geldi. Rahatça dönmeye başladı. Yarın son dokunuşlardan sonra sanırım o da kullanılmaya hazır hale gelecek ve bu vana serüveni sadece iki yeni vanayla atlatılacak gibi.
Şu son vananın temizliği ile ilgili bir not düşeyim, evde denemeyin. Yeteri kadar bokla teşvik-i mesainiz yoksa hiç bulaşmayın. Bok kalıntıları ile asitin birlikteliği beni benden aldı, size neler yapar bilemedim. :) :) :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 09 Şubat 2018, 21:35:39
Konunun devamı;
http://heyamolahey.com/elektrik/gaslvasnik-korozyon-nedir-ne-degildir/msg25078/?topicseen#msg25078
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Şubat 2018, 22:03:28
Bugün dümen palası söküldü. Pervanenin sökümü için hazırlık yapıldı. Yarın ya da Pazar Rıza (İli) gelip alacak pervaneyi, balansa falan götürecek. Hatta belki şaftı da söküp göndereceğim. Kafam rahat olsun diye.
Tutyalar söküldü. Bir kısmı harbi paralamış kendini ama bir kısmı yan gelip yatmış.
Bugünün asıl kapağı karinayı yoklarken bir iki yerde gördüğüm macun hataları oldu. Hata diyorum, çünkü ucundan bir kaldırdım, neredeyse tabaka halinde aldım. Şimdi tüm karinayı yoklamak farz oldu. Yarın paylaşırım fotoğrafını. Taktacılar arasında bu durumla ilgili yorum yapacak var mıdır?
Gönderen: Ersin Böke - 09 Şubat 2018, 22:55:04
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Şubat 2018, 23:06:48
Gönderen: Erol Şar - 09 Şubat 2018, 23:10:27
Serkan sağolsun, vana muammamı çözdü bugün. Bulduğu ürün gayet makul de görünüyor. Trudesign'ı çizdim zaten. Hayatın gerçekleri ağır bastı. 4 Trudesign vana neredeyse zehirli bütçem kadar. Yerine 316 krom malzemeden bulmuş.
Öğleden sonra kalan 3 vanayı elden geçirdim. Gayet iyi durumda olduklarını görünce keyfim yerine geldi. Sonra atölyede boş boş otururken dur dedim şu pis su çıkışının vanasını biraz daha kurcalayayım.
Önceki:
(http://i.hizliresim.com/BLv2VV.jpg) (http://hizliresim.com/BLv2VV)
Sonrakinden bir adım öncesi:
(http://i.hizliresim.com/Z9MYgg.jpg) (http://hizliresim.com/Z9MYgg)
La baktım ki gayet oluyor, keyfim yerine geldi. Rahatça dönmeye başladı. Yarın son dokunuşlardan sonra sanırım o da kullanılmaya hazır hale gelecek ve bu vana serüveni sadece iki yeni vanayla atlatılacak gibi.
Şu son vananın temizliği ile ilgili bir not düşeyim, evde denemeyin. Yeteri kadar bokla teşvik-i mesainiz yoksa hiç bulaşmayın. Bok kalıntıları ile asitin birlikteliği beni benden aldı, size neler yapar bilemedim. :) :) :)
Alıntıda resimler çıkıyormu bilmiyorum
Galvanik korozyon konusu haklı olarak ayrı bir başlığa alınmış
Ama resim üzerinden buraya yazıyorum
Vananın yamulduğunu söylemişsin
resimde temizlenmiş vananın kızarmış olduğu görünüyor.
Bilindiği gibi bu vananın malzemesi sarı yani pirinç
Ağırlıklı olarak bakır ve çinko alaşımı
Çinko galvanik korozyon açısından çok aktif olduğu için zamanla eriyip gidiyor,geriye kızıl renkte süngerimsi
bakır kalıyor,mekanik olarak çok zayıf kolayca yamulur,kırılır
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Şubat 2018, 23:12:49
Gönderen: Erol Şar - 09 Şubat 2018, 23:21:27
daha dikkatli olmak lazım
selamlar
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Şubat 2018, 23:29:34
e tamam o zaman
daha dikkatli olmak lazım
selamlar
Sevgiler efenim...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 09 Şubat 2018, 23:43:23
Galvanik korozyon konusu haklı olarak ayrı bir başlığa alınmış
Abi hazır açılmış bir konu başlığı vardı, ikinci bir tane açmak yerine buradaki iletileri oraya taşıyıp birleştirdik. En azından arayanlar rahat bulur diye düşünmüştük.
Gönderen: Burak Doneray - 10 Şubat 2018, 00:15:27
Dün o kadar uğraşıp, neredeyse masaj yaparcasına temizleyip adam ettiğim vanayı bugün yamulttum. Elimin ayarı yok diyorum, gülüyorlar. Kanıtı olarak saklayacağım. O kadar asitlendirilmiş bok soluduk, boşu boşuna.
Bugün dümen palası söküldü. Pervanenin sökümü için hazırlık yapıldı. Yarın ya da Pazar Rıza (İli) gelip alacak pervaneyi, balansa falan götürecek. Hatta belki şaftı da söküp göndereceğim. Kafam rahat olsun diye.
Tutyalar söküldü. Bir kısmı harbi paralamış kendini ama bir kısmı yan gelip yatmış.
Bugünün asıl kapağı karinayı yoklarken bir iki yerde gördüğüm macun hataları oldu. Hata diyorum, çünkü ucundan bir kaldırdım, neredeyse tabaka halinde aldım. Şimdi tüm karinayı yoklamak farz oldu. Yarın paylaşırım fotoğrafını. Taktacılar arasında bu durumla ilgili yorum yapacak var mıdır?
Hakan reis Rıza İli geldiğinde benim teknenin line ayarına ve şanzımanına baktırmak istiyorum. Biraz vibrasyon başladı gibi . Haber verirsen sevinirim .Teşekkürler.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Şubat 2018, 00:30:25
Hakan reis Rıza İli geldiğinde benim teknenin line ayarına ve şanzımanına baktırmak istiyorum. Biraz vibrasyon başladı gibi . Haber verirsen sevinirim .Teşekkürler.
Tabi ki.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Şubat 2018, 14:22:53
Nalı sökmek, kurutmak, gerekiyorsa tamiri vs derken zaman, bütçe, motivasyon... herşey allak bullak olacak gibi. Hayırlısı bakalım.
Gönderen: Ersin Böke - 11 Şubat 2018, 20:31:59
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Şubat 2018, 20:47:25
Tiryaki .. kuru olmaz ki.. elbette ıslak olacak..
Böke, ahşabın durumunu hiç gözüm tutmadı. Yarın birilerine de gösterip, fikir alacağım ama bu derece su çekmiş olması normal değil. Özellikle de suyu sintineden alıyor alma ihtimali tatlı su çürüğü riskini de beraberinde getiriyor.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 12 Şubat 2018, 00:07:03
Çıplak ahşapta boyuna liflenme var mı? Boyasız dış yüzey şu yeni uzun tel peynirler gibi mi?Tiryaki .. kuru olmaz ki.. elbette ıslak olacak..
Böke, ahşabın durumunu hiç gözüm tutmadı. Yarın birilerine de gösterip, fikir alacağım ama bu derece su çekmiş olması normal değil. Özellikle de suyu sintineden alıyor alma ihtimali tatlı su çürüğü riskini de beraberinde getiriyor.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Şubat 2018, 08:53:19
Liflenme yok. Islak ve kararmış halde.Çıplak ahşapta boyuna liflenme var mı? Boyasız dış yüzey şu yeni uzun tel peynirler gibi mi?Tiryaki .. kuru olmaz ki.. elbette ıslak olacak..
Böke, ahşabın durumunu hiç gözüm tutmadı. Yarın birilerine de gösterip, fikir alacağım ama bu derece su çekmiş olması normal değil. Özellikle de suyu sintineden alıyor alma ihtimali tatlı su çürüğü riskini de beraberinde getiriyor.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 12 Şubat 2018, 10:05:57
Liflenme yok. Islak ve kararmış halde.Çıplak ahşapta boyuna liflenme var mı? Boyasız dış yüzey şu yeni uzun tel peynirler gibi mi?Tiryaki .. kuru olmaz ki.. elbette ıslak olacak..
Böke, ahşabın durumunu hiç gözüm tutmadı. Yarın birilerine de gösterip, fikir alacağım ama bu derece su çekmiş olması normal değil. Özellikle de suyu sintineden alıyor alma ihtimali tatlı su çürüğü riskini de beraberinde getiriyor.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Daha yolun başında yada finalde. İnşallah yolun başındadır. Bazen ek yerlerinde bazende ağacın boyuna olarak ıslanmaya bağlı bir kararma oluyor ve bu yüzeysel oluyor ayrıca koku da yapıyor. Bunun tedavisi kolay yüzey temizlenip macunla dolgu yapılıyor. Ama eğer ağacın içinde bir çürüme olup ta dışarıya kusma yapıyorsa, bu daha ziyade yanık şeklinde bir renk alarak oluyor, o zaman iş biraz daha zor, tabiki kanserli parçayı komple alıp parça alıştırmak gerekiyor. İnşallah böyle bir şey değildir de seni fazla yormaz.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Şubat 2018, 15:45:13
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 13 Şubat 2018, 19:30:12
Şimdi efenim, sorun ciddi. Gözüme takılan ama çok üzerinde durmadığım omurga üzerindeki sorunlu görülen yerlerin macununu açmaya başlayınca omurganın sırılsıklam olduğunu gördüm. Çürük mü, emin değilim. Cesaret edemedim henüz bir tornavida saplamaya. Sorunu çetrefilli hale getiren omurga altındaki nal. Daha doğrusu omurganın göremediğim kısmının durumu. Nal ne zaman çakılmış bilmiyorum. Benden önce de hiç açılmamış. Ben seneye indirmeyi planlıyordum ama bu senenin planlarına hars diye girecek gibi. Yeni bir serüven kapıda. Rıza'dan öğrendiğim kadarıyla Mustafa (Ertör) reis daha önce yapmış bu işi. Tabi Cemre ile Yengeç'in boyutları karşılaştırmak bile mümkün değil ama ilk kapısını çalacağım yine de O olacak sanırım.
Nalı sökmek, kurutmak, gerekiyorsa tamiri vs derken zaman, bütçe, motivasyon... herşey allak bullak olacak gibi. Hayırlısı bakalım.
Hakan Reisim bu konuyu yeni okudum.Rıza usta ile Cemrenin salması üzerinde epey uğraştık.Yeni bir parça ekledik ve yeri için Cem Gür reisin tavsiye ve görüşünü de aldım sağolsun. Ancak bu yaptığım işlem çözüm olmadı.O dönemde salma saplamalarının kontrolü ve/veya değişimi konusunda Gezgin korsan da çok fikir fırtınası estirdik.O dönemde sağolsunlar Aali San,Ahmet Çelenoğlu,Orhan Barut reisler ve daha birçok kişi görüş bildirdi.Birkaç sene sonra kendisi de denizci olan metal kontrüksiyon işleri yapan bir kişiye yine bir gemi inşa müh.ne danışılarak çıkan salmanın ağırlık merkezi ile yeni yapılanın ağırlık merkezi çakıştırıldı. Saplamalar 5 tane 16lık iken 8 tane 22lik olarak revize edildi.Ağırlık sonradan yapılan ek parçanın ağırlığı da hesaplanarak 1400 kg olarak yeniden şekillendirildi projelendirildi ve yeni salma
blok platinadan tek parça halinde kesildi.Saplama yerleri hazırlanıp Setur Yalova marinada sökülerek iki haftadan fazla süre kurutulan omurgaya takıldı .Şüphesiz birçok ince nokta var .Sikanın uygulanışından liftte askıya almaya kadar nezaman istersen konuşuruz.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Şubat 2018, 20:08:50
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 13 Şubat 2018, 20:34:06
Gönderen: Deniz Akaltan - 14 Şubat 2018, 10:48:47
Ahşap teknelerde periyodik aralıklarla salma somunlarının tork ile sıkılması gerekiyor derler. Fotoğraflarda ahşap da lokal problemler var ama dediğin gibi geneli sağlam görünüyor. Tek aklıma takılan konu, maden ile onu omurgaya birleştiren ahşap arasındaki açıklık.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Şubat 2018, 11:19:42
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Deniz Akaltan - 15 Şubat 2018, 15:02:27
Deniz reisim kastettiğşn ilk fotoğraftaki bodoslama üzerindeki paslanmazla ilgili mi?
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Yok, en son fotoğraftaki iki ahşap arasındaki armuz. Yanlış yourmlamadıysam alttaki madene bağlı olan parça, üstteki de kaplamanın en alt praçası.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Şubat 2018, 15:31:15
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 17 Şubat 2018, 17:21:11
Eğer bahsettiğin ıslaklık tornavida ile kontrol edildiğinde çürüme liflenmesine yol açmadı ise ve saplandığında içeri girmiyorsa işin görece daha kolay.
Kaplama tahtası aşoz hattında ve maden / ahşap öpüştüğü hatta iyi bir kalafat uygulaması ve üstüne de ilerki aşamada kullanacağın astar ve zehirli ile uyumlu olacak macun doğru yöntem olacaktır.
Ancak yıllar içinde nal saplamaları madende sarkma yapmış olabilir. Olabilirse tork anahtarı ile yoklanmalı.
Bir diğer konu da madenin ağırlığı ile omurgada meydana gelebilecek aşağı yönlü "sarkma" olabilir ki gönderdiğin fotoğraflarda böyle bir hareket görülmüyor.
Genel olarak sızdırmazlık için yukarıda yazdığım 2 hat boyunca önce kalafat sonra macun uygulaması derdine derman olur.
Benim kendi kanaatim yaş almış ahşap teknelerde özellikle de karinada SİKA uygulamalarını tekrarlamak yerine kalafat yapılmasıyönündedir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Şubat 2018, 20:47:35
Asıl sorunum omurgadaki ıslaklığın kaynağından emin olamamam. Islaklığın kaynağı deniz suyundan ziyade sintinedeki su gibi geliyor bana. Macunun durumu gayet iyiydi. Çok ufak tefek üç noktada açıklık vardı, onun dışında gözle görünür bir sorun yoktu. Sintinede sürekli yağmur suyu birikiyor, o yüzden biraz endişeliyim suyun kaynağından yana. Sintine için bir izolasyon düşünmeli miyim, ne dersin? Yağmur suyunu kesmeye çalışacağım ama ne derece başarılı olacağım emin değilim. Bu yıl da sürecek gibi bu sorun.
Gönderen: Cem Gür - 17 Şubat 2018, 22:17:13
10 Kgsu 7.5 liraya veya daha da ucuza da bulabilirsin granül şeklinde kaba tuz var piyasada. Lakerda turşu için felan kullanılıyor.
Sen karinada suyun nerelerde göllendiğini bilirsin. O göllenen yerlere yoğun olmak üzere sintineyi zaman zaman tuzla. Hiçbir zararı yok.
Ben Sığacık'tan ayrılmadan 1o kilo tuzu İyonia sintinesine serpmiştim. Brandayı kestiklerinde içeri tatlı su girmiş olsa bile açtığımız frengiden boşalmadan önce tuzla karıştı. Ahşabı korumuş olduk.
Böylece zaman kazanırsın güverteyi yenilemeden önce.
Bir önerim daha olacak. Sintinenin en çukur yerine denk gelen burma tahtasını (Galboard) omurganın her iki yanından da 1 ila 1.5 metre boyunda kes çıkart. Böylece sintinenin tamamı temiz hava alsın rutubeti de kurusun. Denize inmeden yeni burma tahtalarını çakarsın.
Hatta usturuplu kesersen, yani burma tahtasını tam eğri ortasından, yenisini çakmak yerine eskisini macunlayıp yerine vida ile bağlayabilirsin. Veya kestiğin yerlere omurgaya ve eğriye de tutunan yeni destek muskaları koyarsın, yeni burma tahtası parçalarını bunlara vida ile bağlarsın.
Bu uygulamada da yine kalafatı öneriyorum. Üzerine ister Sıka ister macun yap.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Şubat 2018, 22:53:27
3 yıl önce karaya aldığımda tek taraftan açmıştım en alt sargıyı. Burma tahtası dediğin o mudur bilmiyorum ama kıça en yakın, en alt sargıydı. Gözümde büyümedi dersem yalan olur ama hem hızlı kurutmak hem de havalandırmak adına mantıklı. Yarın macunları kazımaya devam. Olmadı Pazartesi açarım iki taraftan da.
Gönderen: Cem Gür - 17 Şubat 2018, 22:56:58
Tuz işini artık çok kimse bilmiyor.
Gönderen: Mustafa Ertör - 18 Şubat 2018, 00:15:47
Gönderen: Öcal Turan - 18 Şubat 2018, 02:22:36
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 18 Şubat 2018, 12:11:42
Çok seneler önce rahmetli babam bir tuz fabrikasına ortaktı. Çuvallarla depoya getirilen tuz temas ettiği her şeyi yok ederdi. Ne metal, ne beton..Eritirdi resmen.
Sadece ve sadece ahşap ile yalıtılıyordu her yerden. Tahta paletler, deponun zeminin korurdu.
Lakin bir süre sonra, o tahta paletler tahtalıktan çıkar, bildiğiniz kuru, gri ve neredeyse çelik gibi sert bir hâl alırdı.
Diğer malzemelerin olduğu paletler normalde eskidiklerinde, işciler kırar ve sobada yakarlardı ama tuz paletlerini baltayla bile kırmakta zorlanırlardı. Üstelik zor yandığını söylerlerdi.
Peki, teknede ki esas amaç ne ?
Gönderen: Cem Gür - 18 Şubat 2018, 14:34:14
Teknede tuzu bilmiyordum.
Çok seneler önce rahmetli babam bir tuz fabrikasına ortaktı. Çuvallarla depoya getirilen tuz temas ettiği her şeyi yok ederdi. Ne metal, ne beton..Eritirdi resmen.
Sadece ve sadece ahşap ile yalıtılıyordu her yerden. Tahta paletler, deponun zeminin korurdu.
Lakin bir süre sonra, o tahta paletler tahtalıktan çıkar, bildiğiniz kuru, gri ve neredeyse çelik gibi sert bir hâl alırdı.
Diğer malzemelerin olduğu paletler normalde eskidiklerinde, işciler kırar ve sobada yakarlardı ama tuz paletlerini baltayla bile kırmakta zorlanırlardı. Üstelik zor yandığını söylerlerdi.
Peki, teknede ki esas amaç ne ?
Peki, teknede ki esas amaç ne ?
Bir yolla tekne içine, sintineye akacak tatlı suyun ahşaba vereceği zararı önlemek.
Kuru sintinede rutubeti almak.
Gönderen: Atilla Serdar Erdoğan - 18 Şubat 2018, 19:50:41
Gönderen: Özgür Ökten - 18 Şubat 2018, 20:56:13
Tuzlu su diğer taraftan suyu çeker, kurutur.
Lakerda yapmak gibi! :)
(https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcSOQhee0k4Hed_0oIeXUop40ykDJPTtNy0gNeeneKYuobJV2eyuw6nH4OZU)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Cem Gür - 18 Şubat 2018, 23:39:39
Burma tahtalarını açmak yerine düşük amperli blower vb ile sintineye birkaçgün sürekli kuru hava basılsa alternatif bir yöntem olurmu ahşapları kurutma adına Cem abi.
Neden olmasın Atilla? Eğer üflenen sıcak hava bir yerden tahliye oluyorsa sintine yine kuruyacaktır.
Tuz uygulaması eskilerden kalma yöntem. Bana da Apo Dayı öğretti yazın İyonia'ya ziyarete geldiğinde.
Burma tahtalarının açılması ise hâlâ ahşap iş tekneleri çekeklerinde uygulanan yöntem. Tabii bir başka faydası da var: Hijyen.
Benden yaşlı bir arkadaşım yük taşıyan bir çektirmenin Bartın'da bakım için karaya alındığında burma tahtalarının tamamının açıldığını içeriden sayısız fare leşi, yağlı zifos ve her türlü çer çöpün boşaldığını anlatmıştı.
Suya atılmadan önce tertemiz boyanıyor tabii sintine.
Gönderen: Hüseyin Tayfun Durmaz - 19 Şubat 2018, 00:17:44
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Şubat 2018, 23:44:32
Teknenin ahşabına temas eden; içine işleyen suyun tuzlu veya tuzsuz olmasına göre ahşap tahribatında ne gibifarklılık oluyor?
Tatlı su ahşabı çürütüyor Hüseyin reisim. Mesela aşağıdaki fotoğraftaki tatlı su çürüğü.
(https://s3.postimg.org/70ij6lg6p/1510671_10153170966467855_2758265923630177155_n.jpg)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Şubat 2018, 23:47:34
Görünen o ki son düzlük acılı olacak :)
Gönderen: Kemal Gündüz - 28 Şubat 2018, 23:49:33
Yengeç bir kaç gün önce üçüncü ayını da geride bıraktı karada. Şu lanet olası iş listesi ve programını hazırlayalı beri bir tek Yengeç'te iş yapamadım desem yeridir herhalde. Bugün galiba onikinci gün, hala yağıyor. Yarın bir günlüğüne duruyor, Cuma'dan itibaren yine başlıyor. Omurga çevresini kazımak ve vanaları sökmek dışında neredeyse hiç bir şey yapamadan geçti günler.
Görünen o ki son düzlük acılı olacak :)
Kolaylıklar dilerim. Meşakkatli bir iş hakikaten ahşapla muhabbet
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Şubat 2018, 23:51:53
Gönderen: Kemal Gündüz - 28 Şubat 2018, 23:52:40
Sağolasın Kemal reis. Uğraşabilsem razıyım. :)
Yaparsınız, görüyorum ne kadar sevdiğinizi Yengeç kızı
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mart 2018, 00:11:55
Sağolasın Kemal reis. Uğraşabilsem razıyım. :)
Yaparsınız, görüyorum ne kadar sevdiğinizi Yengeç kızı
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Yapacağım, ona şüphem yok :)
Gönderen: Kemal Gündüz - 01 Mart 2018, 00:13:21
Sağolasın Kemal reis. Uğraşabilsem razıyım. :)
Yaparsınız, görüyorum ne kadar sevdiğinizi Yengeç kızı
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Yapacağım, ona şüphem yok :)
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Ersin Böke - 01 Mart 2018, 06:40:10
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mart 2018, 08:33:48
Tiryaki .. İş listende bu havada dahi yapılacak bir dolu iş vardı.. :)Bir kısmı yapıldı da zaten. Ama asıl işler, yani kayığın suya inişini direkt olarak ilgilendiren işler hala bekliyor :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mehmet Köstekçi - 01 Mart 2018, 09:47:26
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mart 2018, 09:54:28
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mehmet Köstekçi - 01 Mart 2018, 10:11:39
Bu resmi:
(https://i.hizliresim.com/kO0GLq.png) (https://hizliresim.com/kO0GLq)
Bunlar açıklamaları içeren linkleri: " http://www.cefip.com.tr/tr/urun.php?id=1&gid=14&uid=417 " - " www.anadolcivata.com/nord-lock-civata-kilitleme-pulu.html "
Bunlar da tanıtım videoları:
https://www.youtube.com/watch?v=IKwWu2w1gGk (https://www.youtube.com/watch?v=IKwWu2w1gGk)
https://www.youtube.com/watch?v=cg78FIZR3Xc
Gönderen: Özgür Ökten - 01 Mart 2018, 11:36:46
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mart 2018, 12:50:51
Dün Cavidan'la kordonda yağmur keyfi yaparken konuştuk, "ay gidemedik Yengeç'e halen" diye, sonra havaya baktık, birbirimize baktık "amaan şu yağmurlar bi geçsin gideriz elbet" dedik! :)Aklın yolu:)
öZgür (tapatalk)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Mart 2018, 20:58:31
Polyurea konusunda sonunda karar verdim. Göcek'te birisi yeni başlamış, tanıştık, anlaştık. Kafamdaki tüm soruları sordum, hepsine net yanıtlar aldım. Fiyat konusunda da oldukça sağlam bir teklifte bulundu. Doğrusu Yengeç'i O da tanıyormuş, hemen hemen maliyetine yapmayı teklif etti. Şimdi Yengeç'in kuruması gerekiyor. Nemin %4-10 arasında olması ideali. %20'yi geçmediği sürece uygulanabiliyormuş. Ölçtüm, henüz uzağız. Yer yer %30'un üzerinde çıktı ahşabın nemi. Bir kaç güne Fethiye'den ozmos battaniyesi getirip paketleyeceğim Yengeç'i. Uygulamayı Nisan ortası gibi yapıp, Mayıs'ın ilk haftası suya indirebilmeyi umuyorum.
Bu arada Rıza uskuru söküp götürmüştü. Geri getirdi, taktık yerine. Pervanenin ölçüleri "cuk"muş. Ama balast varmış, hallolmuş. Ayrıca dış glen tornada işlenerek pervane ile arasındaki mesafe makul bir seviyeye getirildi.
Bir hesapta olmayan işe de Polyurea uygulaması bahanesiyle tüm çıkış kovanlarının sökülmesi. Sanırım fırsattan istifade tüm kovanları TrueDesgin ile değiştireceğim. Tabi derinlik transducer'i ve parakete de sökülecekler arasında.
Şu marinada çalışma işine dönersek, ciddi yoruyor ama her gün yeni bir şeyler öğreniyor, sürekli farklı farklı teknelerle uğraşıyorum. Cennette gibiyim :) Mesela son üç gündür 45 metrelik Alüminyum bir motoryatta çalışıyorum. Tam bir sanat eseri. Geçen hafta 24 metrelik Alüminyum bir yelkenlinin 29,5 metre yüksekliğindeki Karbon-Fiber direğinin tepesinde backstay montajı yapıyordum :) Malzeme başta olmak üzere sürekli yeni bir şeyler öğrenmek en azından benim için muhteşem :)
Mesela, Polyurea uygulamasından konuşurken Duayen tarafından üretilen bir astar gündeme geldi. Su sorununa karşı kasara ahşabının izolasyonu için vernik yerine uygulamayı planladığım astarın özelliği ahşap üzerinde ince ve şeffaf bir film oluşturması ve güçlü UV dayanımı. Bu aralar önce bir denemesini yapacağız. Sonuç olumlu olursa uygulayacağım. Malzeme fırça ya da ruloyla uygulanıyor ve lokal olarak yenilenebiliyor.
Bakalım daha neler göreceğiz...
Gönderen: Serkan Güvenen - 20 Mart 2018, 11:00:49
Gönderen: Erman Yerman - 20 Mart 2018, 12:15:05
Umarım uygulama olumlu sonuçlanır. Ben de şu ara su sızdırmazlığı için güverteyi zımparalıyorum kasara güverte bağlantılarındaki çatlakları epoksi elyaf ile kapatmayı planlıyordum. Bunun için Duayen'în hangi ürünü öneriliyor acaba?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Mart 2018, 12:16:48
Hakan Reisim kolay gelsin,Yerinde olsam polyurea'yı da bir düşünürdüm. Duayen'in bir malzemesinden bahsetmişti arkadaş. Sorar, öğrenirim.
Umarım uygulama olumlu sonuçlanır. Ben de şu ara su sızdırmazlığı için güverteyi zımparalıyorum kasara güverte bağlantılarındaki çatlakları epoksi elyaf ile kapatmayı planlıyordum. Bunun için Duayen'în hangi ürünü öneriliyor acaba?
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Mart 2018, 12:26:34
Vanaların bende :)Daha oraya var :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Erman Yerman - 20 Mart 2018, 12:32:10
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Mart 2018, 12:33:50
Abi geçen yıl sizinle konuştuğumuzda Mersin'de uygulama yapan var mı yok mu bayağı bir araştırmıştım ama sonuç alamamıştım. Burada hiç uygulanmamış. Şimdi Duayen'i aradım sanırım sizin görüştüğünüz aynı kişiye yönlendirdi, Murat Bey'miş.Bugün arar konuşurum. Murat iyi bir deniz, sıkı bir yelkenci. İletişim daha kolay ve keyifli.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Nisan 2018, 19:07:52
Parakete ve transducer'a gelince, baktım, fiyatları boru gibin, yaklaşık 900 USD ve bir de üzerine yok. Ben de ucuz yollu bir fish finder bulayım dedim. Sağınızda solunuzda varsa bir ses verin. Acil lazım.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 17 Nisan 2018, 08:04:12
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Kağan Erdoğan - 17 Nisan 2018, 09:15:07
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Nisan 2018, 09:17:03
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Kağan Erdoğan - 17 Nisan 2018, 10:03:20
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Nisan 2018, 10:13:24
Haddim olmayarak.poliurea kaplama uygun olmaz....yaptiginiz masraf boşa gidecektir.Had ne demek efenim. Her türlü fikri ilgi ile dinlerim. Ama uzun uzun düşündükten sonra denemeye karar verdim.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Kağan Erdoğan - 17 Nisan 2018, 11:23:31
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Nisan 2018, 12:08:44
Karar verdiyseniz hayırlı olsun simdidenTeşekkürler Kaan reis. Sonuçlarını hep birlikte göreceğiz.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 17 Nisan 2018, 12:13:29
. Tek tarafını mı çift tarafını mı kaplatacaksın?Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Nisan 2018, 12:17:56
Polyüreanın reklamlarına bakılırsa , kaplandıktan sonra senin tekne karadan bile giderÇift düşünüyordum, uygulamayı yapacak arkadaş tek tarafa ikna etti.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 18 Nisan 2018, 08:08:24
Aynı programda bir pikabın kasasını iki yönlü olarak kaplayıp altında dinamit patlatıyorlar. Sonuç pikap sapa sağlam.
Eğer maliyet sorun değil ise bence her iki tarafınıda kaplat . Boşver ustanın kurtarır abisini
Ben o sırada teknenin yenilenmesini henüz bitirip suya atmıştım. O zamanlar fiyatlar şimdiye nazaran daha yüksekti ve benim masraf ile kıyaslayınca göze alınabilecek bir fark idi.
Yarın birgün karaya oturdum birşeye çarptım şuradan çürüdü diyerek kafada problem olacağına rahat olursun.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 18 Nisan 2018, 08:14:18
Abi geçen yıl sizinle konuştuğumuzda Mersin'de uygulama yapan var mı yok mu bayağı bir araştırmıştım ama sonuç alamamıştım. Burada hiç uygulanmamış. Şimdi Duayen'i aradım sanırım sizin görüştüğünüz aynı kişiye yönlendirdi, Murat Bey'miş.Erman reis senin tekne ahşap mı kompozit mi? Su sızdırmazlığı için bir tekne epoksi macun kullandı bi işe yaramadı. Epoxy ahşabın ısı ve neme göre çalışmasına dayanıklı değil. Kompozit ise sıkıntı yok ama ahşap ise iç dış tamamen lamine etmeden yani su ile temasını kesmeden o iş zor.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Erman Yerman - 18 Nisan 2018, 10:20:57
Nuri reisim sağolun. Evet çalışan bölgelerde epokside çatlamalar olabildiğinden sızdırmazlığı sağlamak bazen zor olabiliyormuş.. Ben güvertenin su sızdırmazlığı için daha köklü bir çözüme gittim. Taban su kontraları sağlam çıktı şükür, polyester elyaf üzeri iroko döşüyoruz..Abi geçen yıl sizinle konuştuğumuzda Mersin'de uygulama yapan var mı yok mu bayağı bir araştırmıştım ama sonuç alamamıştım. Burada hiç uygulanmamış. Şimdi Duayen'i aradım sanırım sizin görüştüğünüz aynı kişiye yönlendirdi, Murat Bey'miş.Erman reis senin tekne ahşap mı kompozit mi? Su sızdırmazlığı için bir tekne epoksi macun kullandı bi işe yaramadı. Epoxy ahşabın ısı ve neme göre çalışmasına dayanıklı değil. Kompozit ise sıkıntı yok ama ahşap ise iç dış tamamen lamine etmeden yani su ile temasını kesmeden o iş zor.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Mayıs 2018, 10:11:09
Bu arada tüm vanalar ve kovanlar söküldü. Yenilerinin montajı bayağı eğlenceli olacak gibi. Yanan transducer ve parakete yerine bir balık bulucu bulundu ama bugün öğrendim ki söküldüğü kayık batmış :)
Kasara ve cam kenarları için 3-4 usta daha geldi gitti ve sonunda pes ettim. Oralara da polyurea uygulatmaya karar verdim. O güzelim masif ahşap görüntüyle vedalaşma vakti geldi. Aksi durumda bütçe ahşaba anca yetiyor :)
Böyle giderse Bodrum tırhandili olarak karaya çıkan haspam Yunan tırhandili olarak dönecek denize...(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180525/bdb7f7293b20e1990333779738c8cca9.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180525/fdeab4d79792ce1fc2409ecdbdda569a.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 25 Mayıs 2018, 10:33:56
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Mayıs 2018, 11:08:05
Kolay gelsin Tiryaki reis , önmüzdeki haftalarda yanına gelme niyetim var ;)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: nuri_kongur - 25 Mayıs 2018, 19:38:37
.Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Mayıs 2018, 19:39:55
Sonucu görmek için sabırsızlanıyorum. Polyürea kaplanması sırasında bol bol fotoğraf bekliyoruz artık
Hiç şüphen olmasın :)
Gönderen: Cem Gür - 25 Mayıs 2018, 19:53:51
Haberlerini bekliyoruz.
Gönderen: Can Deniz <Ercan H> - 25 Mayıs 2018, 20:04:50
Çatı terasını polyürea kaplatmak için firma yetkilisi özgür isimli bir beyle,
epey teşviki mesaimiz oldu.
maksimum 120 metrekare düz beton üzerine kaplamak için istenen bedel,
küçük bir tekne bedeli idi.
Aynı görüşmelerde tekneler için uygulama farklarını konuştuğumuzda,
uygulama başladı ama kesin sonuçlar henüz belli değil demişti.
Sistemde kullanılan ürün ve uygulama aletleri yurt dışı kökenli olduğu için oldukça pahalı idi.
Aradan geçen dört senede sanırım rakamlar düştü.
Umarım beklentilerini karşılayabilirsin.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Mayıs 2018, 20:40:59
Polyurea'yı anlattığından beri kafamın bir köşesinde bıbıklanıyor.
Haberlerini bekliyoruz.
Çok yakında bolca enformasyon, hem de ilk elden emrinize amade olacak efenim.
Dört yıldır bende takipteydim doğrusu. Özellikle Duayen sağlam bir yatırım yaptı ve inşaat işlerindeki yoğun kullanım sayesinde bir servis ağı da oluşturdu. Fiyatlar hala metrekaresi 30 €'nun üzerinde. Fakat fiyat/fayda olarak çok görkemli. Bir de bana ciddi bir fiyat avantajı sağladılar. Aksi takdirde mümkün olamazdı.
Kompresörü hala özel. Söylediklerine göre en önemli iki özelliği, airless olması ve iki komponenti aynı anda farklı oranlarda karıştırarak atabilmesi.
Haftaya yağmur izin verirse tüm aşamalarını izlemenizi sağlayacağım.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Mayıs 2018, 22:06:40
Gönderen: Hakan Tiryaki - 31 Mayıs 2018, 16:25:50
Yarın yağmur izin verirse tam gün mesai yaparak kalan sekizde üçü bitirmeyi umuyorum :)
Yarın biraz fotoğrafta paylaşayım ki neden bu lanet olası tahtaya deli olduğumu bir kez daha belgeleyeyim...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Haziran 2018, 18:53:03
Dün, bugün kasaraya kelimenin tam anlamıyla giriştim. İlk günden beri su yapan ve artık süngere dönen mutfak camı çevresine sonunda -gözü karartıp- daldım. Manzara hoş değil ama beklediğimden iyi. Düşünün, nelere şükrediyor tahta kayık sahibi adam.
Harici kamaranın sargıları da aldı nasibini. Hayırlısı bakalım. :)
Yarın sika temizliği ve ahşap işiyle devam.. (https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180601/d028103374f5b98641ada6dc889c24c9.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180601/f648e61acd05aeb37a8e87853912a850.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180601/bd4c7974bd49ec57748da7d6bed354e5.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 02 Haziran 2018, 05:35:16
Adamlar ne halde tekneleri alıp harikalar yaratıyorlar. Teknelerin durumu Yengeç ile kıyaslandığında , Yengeç , tersaneden yeni çıkmış sayılır. Hiç biri poliüretan esaslı bir malzeme kullanmadı, kullanmıyor.
Aynısını Erman sorduğunda da söylemiştim. Güvertesinde çürük olduğunu sanıyordu. Çok az bir yerde çürük çıktı. Buna rağmen poliüretan esaslı bir malzeme ile kaplatıyor. Şimdi çürütecek kayığını esas.
O malzemeyi eğer Yengeç'in altına sürersen , tüm karinayı iki yıl içinde çürütmüş olacaksın. Her ikinize de söylüyorum demedi demeyin sonra.
Hiç bir yurt dışı uygulamasında ben böyle bir malzeme kullanıldığını görmedim.
Başka sıradan bir tekne olsaydı bunları da yazmak istemezdim ancak her ikiniz de artık örnekleri çok azalmakta olan Tirhandil kullanıyorsunuz. Bugünlere kadar bir şekilde gelmişler. Doğru uygulamalar ile bundan sonra da uzun süre denizlerde olurlar.
Ben Yengeç gibi büyük bir ahşap kayık ile bütçe olarak baş edemem. O yüzden 7 m. bir kayık kullanıyorum. Bütçen yetmeyebilir bu son derece doğal. Karakter olarak para pula da değer veren bir adam da değilsin. Takdir edilesi bir hayat görüşün var.
Bütçen yetmiyorsa ve Yengeç 'i seviyorsan gerçekten O 'nu satmalısın. Bana göre böyle denenmemiş yöntemler ile sorunu daha da büyütecek ve teknene zarar vereceksin.
Elbette benim şahsi görüşüm. (Zaten başka ne olabilir ki , her seferinde yazmak zorunda kalmak ne tuhaf. )
Sakın o sümsük malzemeyi Yengeç 'in karinasına sürme. !
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Haziran 2018, 08:11:06
Tiryaki, çok uzun süredir birçok kaynaktan ahşap tekne tadilat ,yenileme işleri ile ilgili yapılanları okurum.
Adamlar ne halde tekneleri alıp harikalar yaratıyorlar. Teknelerin durumu Yengeç ile kıyaslandığında , Yengeç , tersaneden yeni çıkmış sayılır. Hiç biri poliüretan esaslı bir malzeme kullanmadı, kullanmıyor.
Aynısını Erman sorduğunda da söylemiştim. Güvertesinde çürük olduğunu sanıyordu. Çok az bir yerde çürük çıktı. Buna rağmen poliüretan esaslı bir malzeme ile kaplatıyor. Şimdi çürütecek kayığını esas.
O malzemeyi eğer Yengeç'in altına sürersen , tüm karinayı iki yıl içinde çürütmüş olacaksın. Her ikinize de söylüyorum demedi demeyin sonra.
Hiç bir yurt dışı uygulamasında ben böyle bir malzeme kullanıldığını görmedim.
Başka sıradan bir tekne olsaydı bunları da yazmak istemezdim ancak her ikiniz de artık örnekleri çok azalmakta olan Tirhandil kullanıyorsunuz. Bugünlere kadar bir şekilde gelmişler. Doğru uygulamalar ile bundan sonra da uzun süre denizlerde olurlar.
Ben Yengeç gibi büyük bir ahşap kayık ile bütçe olarak baş edemem. O yüzden 7 m. bir kayık kullanıyorum. Bütçen yetmeyebilir bu son derece doğal. Karakter olarak para pula da değer veren bir adam da değilsin. Takdir edilesi bir hayat görüşün var.
Bütçen yetmiyorsa ve Yengeç 'i seviyorsan gerçekten O 'nu satmalısın. Bana göre böyle denenmemiş yöntemler ile sorunu daha da büyütecek ve teknene zarar vereceksin.
Elbette benim şahsi görüşüm. (Zaten başka ne olabilir ki , her seferinde yazmak zorunda kalmak ne tuhaf. )
Sakın o sümsük malzemeyi Yengeç 'in karinasına sürme. !
Uzun yazmam lazım. Şimdilik sadece bana yazarken 'şahsi fikrin' olduğu notuna ihtiyacın olmadığını hatırlatayım. :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 02 Haziran 2018, 08:48:39
Gönderen: Erman Yerman - 02 Haziran 2018, 10:02:53
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ali Ünalan - 03 Haziran 2018, 22:22:07
Birde böyleleri var tekne ismi Kuzey yıldızı :)
(https://i.hizliresim.com/yqA9ak.jpg) (https://hizliresim.com/yqA9ak)
(https://i.hizliresim.com/nl5o0M.jpg) (https://hizliresim.com/nl5o0M)
(https://i.hizliresim.com/OD3O44.jpg) (https://hizliresim.com/OD3O44)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 03 Haziran 2018, 23:28:35
Şimdi efenim, şu polyurea ya da Böke'nin öznel yorumuyla sümsük malzeme ve Yengeç'te kullanma niyetimle ilgili biraz yazayım fırsat bulmuşken.
Bu konuyu ele almak için farklı bir kaç açıdan yaklaşmak lazım. Öncelikle bir tırhandil sahibi olmak başlamakta fayda olacaktır.
Bir ahşap delisi olarak ilk tercihim tamamen masif ahşaptan mamul bir teknedir. Ki halihazırda Yengeç'te bir santimetrekare su kontrası bile yok. Ahşabın hem görünümü, hem mucizevi bir şekilde hemen her sezon çirkin ördek yavrusundan görkemli bir kuğuya dönüşümünü, ağırlığını, yalıtım özelliklerini... her şeyini severek kullandım, kullanıyorum. Ersin'in bayağı dürtüklemesine karşın geç bulaştığım bezir yağı uygulamasından beri güzelim ahşaba vernik vurmaya bile kıyamıyorum artık.
Tüm bu yazdıklarıma bir de yüzyıllarca neredeyse değişmeden bugüne gelmiş efsane bir kayık, bir tırhandil sahibi olmanın aynı zamanda bir geleneği yaşatma sorumluluğu getirdiğinin farkında olduğumu hemen tüm yazılarımda dile getirmişimdir. Beş yıldır temel kaygım Yengeç'i yaşatmak. Beş yıl önce hedefim Hint Okyanusu idi. Oysa şu günlerde hedefim öncelikle Yengeç'i yaşatabilmek. Türünün bence nefis bir örneği olarak yaşatabilmek. Ki ilk günden beri gözümü rahatsız eden arması, davlumbazı gibi handikaplarına rağmen oranlarıyla türünün başarılı bir örneği, iyi düşürülmüş bir tırhandil olduğunu düşünüyorum.
Gelelim bir tırhandili, bastonundan dinlencesine 16,5 metre uzunluğunda, 5 metre genişliğinde bir tırhandili yaşatma kısmına. Öncelikle ben tekne sahibi olmaması gereken bir adamım. Bunun başından beri farkındayım. Mevcut ekonomik tablomla olsam olsam bir şişme bot sahibi olabilirim. Hatta Yengeç'i bırakın satmayı, şu an olduğu yerde bırakıp hayatımdan çıkartsam, hayatımın kalan kısmında ne çalışmama gerek var, ne de maddi bir kaygım var. Basit ve sevdiğim bir hayatım var ve onu dibine kadar yaşıyorum. İşte bu mali portre ile Yengeç gibi bir tırhandil sahibi olmak ve dahası onu yaşatmaya çalışmak imkansız değilse de bir seviye altı. Hemen hemen adanmışlık gibi bir şey. Mantıklı hiç bir açıklaması olmayan hastalıklı bir durum. Son beş yıldır sigaram ve yemeğim dışında her kuruşumu tüketirken hala istediğim, beklediğim performansın çok uzağında bir noktada Yengeç. Bahsettiğim tablonun eş ilişkilerine yansıması apayrı bir konu ki hiç girmeyeceğim bile ona.
Şimdi girizgahtan sonra önce sorunu koyalım ortaya. Bağlama bütçemiz yok, alarga ve huzursuz bir deniz hayatımız söz konusu. Bakım kısmına gelince karaya alma kısmı başlı başına fiyasko. Bu yıl detayına girmeyeceğim, şansım yaver gitti ve becerdim. Daha usta mevzularına girmiyorum bile.
En az iki yılda bir, bilemedin üç yılda bir karaya almam gerek diyelim. Yengeç gibi bir tekne karaya çıktığında sadece alt bakımı için en az bir haftaya ihtiyacım var. O da hava elverir, ben zinde bir halde olursam. Hele ki altını yakalım, macunu yenileyelim falan dedin mi o süre kafadan iki ayı buluyor. Dolayısıyla Yengeç'in kara süresini minimize etmem gerek. Bu noktada polyurea bana tam ihtiyacım olan avantajı sağlıyor. Sintinesini makul seviyede kuru tuttuğum sürece bir fiber tekne kadar iş yükü getiriyor. Yani karada 3-5 günlük bir süre temel bakım sorunumu çözmeye yetebiliyor. Tabi ki istisnalar olabilecektir. Derdim öncelikle rutini ulaşılabilir kılmak...
Gelelim su üstüne. Kasara ahşabı ve armuzları bitik. Ahşap yer yer açmış vaziyette. Hemen her yerden su yapıyor. Tamiri düşündüm, gelen tüm ustalar ağız birliği etmişçesine unut dediler, işe yaramaz. Komple ahşabı değiştirmeyi düşündüm, çıkan bütçe benim iki yıllık bakım bütçem ve bir kerede vermem gerek. Yani yalan o da. Alternatiflerim ahşap değişimi, tahmini bütçesi 15.000 TL civarında, elyaf sarma ki yine bütçesi hemen hemen aynı ya da su kontrası çakıp macunu çekip boyaya dönmek ki yine bütçe 10.000 tl civarında. Ahşao görüntüsünden vazgeçmek en son istediğim şey ama bütçe yalan. Elyaf sarma ya da su kontrası çakmak yine sonu boyayla sonuçlanacak bir süreç ve uygulamada sorunlar olması muhtemel. İşçilik birinci derecede önemli. Hiç birini yapmazsam ne olur? Kayığım çürür. Çünkü sintineme sürekli yağmur suyu iniyor ve dışarıdan damla su yapmayan kayık içten içe tatlı suyla doluyor.
İşte bu noktada polyurea benim için en makul malzeme olarak karşıma çıkıyor. Piyasa fiyatının yarısına anlaşmamın sonucu diğer alternatiflerden de ucuza geliyor. Uygulamada hata riski neredeyse yok. Uygulama süresi son derece kısa, bir gün. Yüzde dörtyüz oranında esneyen bir malzeme olması ahşap için son derece uygun. Sintinedeki su miktarı ve ahşabın nemi makul seviyede tutulabildiği sürece ömrü beni gömmeye yeter. Lokal uygulama lüksü de cabası. Yani kolaylıkla tamir edilebiliyor.
De ki bu sümsük malzemeyi vurdum kayığıma, Yengeç artık bir tırhandil olmayacak mı? Kompozit adı altında yapılanlar kadar tırhandil olmaya devam edecek. Ne oranlarında, ne o güzelim görüntüsünden hiç bir şey kaybetmeyecek. Sadece kasarası artık ahşap görünümlü değil de boyalı olacak. Ama hepsinden önemlisi eğer ki düşündüğüm performansı sağlarsa Yengeçle ömrümüz uzayacak.
Rasyonel olmak zorundayım. Daha sırada tikler var. Yaklaşık 50 metrekare tikten bahsediyoruz. Hesabı basit, iyi bir işçilikle malzeme dahil metrekare fiyatı 650 €, yani 30.000 €'dan fazla bir rakam. Bugün Yengeç'i satıyorum desem ne kadar eder sizce? Eğer ki aklımda olan bir kaç malzemeyi tiklerin üzerinde kullanabilmenin bir yolunu bulamazsam bir ya da iki sene sonra Yengeç'in tikleri de olamayacak. Bunlar seçim değil, realite.
İki sene sonra belki de Yengeç sarıkız olarak değil de mavi-turuncu-bordo kuşaklarıyla, bembeyaz bedeniyle bir Yunan tırhandili gibi görünecek. Güvertesi tik değil de beyaz ya da başka bir renge bürünmüş olacak. Ama hala bir tırhandil olacak. Hem de hala güzel, iyi düşürülmüş bir tırhandil olmaya devam edecek. Görselliğinden şüphesiz bir şeyler kaybedecek ama birlikteliğimiz devam edebilecek.
Son bir noktaya daha dikkat çekmek isterim. Polyurea yeni bir teknoloji değil. Sadece buralarda, deniz üzerinde yeni. Ama rahatlıkla şu öngörüde bulunabilirim, gelecek polyurea gibi, karbon-fiber gibi malzemelerde ve bu malzemeler tıpkı yüzyıl önce olmayan motor gibi ya da seyir ekipmanları gibi yaşantımıza girecek. Belki bir anlamda modernle geleneksel bir araya gelecek Yengeç'in karinasında, kasarasında.
Son olarak, bu kadar yazdım ama uygulamayı yapacak elemanlar kayıp, arıyorum yoklar ortada. Bir kaç gün daha gelmezlerse karinaya vuracağım macunu, bir kez daha armuzların açılmasını beklemeyeceğim :)
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 04 Haziran 2018, 06:25:37
Bence Yengeş 'in birinci problemi altı değil üstü . Yani Tatlı su. Görmedim ancak Teknenin altının çürümemiş olması tuzlu sudan kaynaklı. Şİmdi sen karinayı bu malzeme ile yalıtınca , tuzlu su girişini önleyeceksin ancak bu sefer de üstten gelen tatlı su , bir şekilde karinaya da sızacak. Bu yüzden bu malzemeyi kullanma diyorum. Altı çürüyecek o zaman.
BU malzemeyi kullanacaksan bence önce güverteye odaklanmalısın diye düşünüyorum. Yengeç te ilk problem üst taraf bence. Yine de karar senin elbette. Gerekçelerin de son derece haklı.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Haziran 2018, 21:35:36
Sorun malzeme değil ama uygulama öncesi hazırlıklarının bana göre asgari gereklilikleri karşılamaması ve bu durumun da adamların usta diye gönderdiği denyodan kaynaklanması. İkinci kez çatlayan armuzlar içiin uygulamacı firma kendi elemanlarını göndermişti armuzları tekrar doldurmaları için. Ki bu gerekliliği de benim uyarım üzerine farketmişlerdi. Armuzlarda olası çatlaklar sintinedeki suyun ahşap ile polyurea arasında yürüyebileceğini söylemiştim ve -şaka gibi ama- hak vermişlerdi :) Elemanları hızlıca girişti işe. Benim de o günlerde yarış falan bir ton ıvır zıvır vardı başımda. Ertesi gün geldim, tası tarağı toplayıp gitmişler bitti diye. Bir ton yer kalmış çatlak. Bir de üzerine macunun kıvamını gözüm tutmadı. Neyse, kalan yerlere vurdum macunu. Hesapta ertesi gün ince bir çizip macunu astar atacağız. Nerdee! Adamın yaptığı macun vıcık vıcık. Aradım, geldi. Dedim bu ne? Macunun özelliği o dedi. Hadi len dedim. Kıvırmaya çalıştı. Bak dedim, sertleştirici ya koymamışsın ya da çok az koymuşsun. Ahşabın üzerindeki tozu temizlememişsin ve aldığım astarı da kullanmamışsın. İddialaşıp çekti gitti. Derken yağmurlar başladı. Adım gibi biliyorum, herif macunda kelimenin tam anlamıyla zıçtı, atarlanarak da üzerine tüy dikti.
Yağmur bitti, başladım yine adamları aramaya. Olmayacak biliyorum. Dediler yarın gelip astarı atıyoruz. Peki dedim ama bu arada Cem'le (Eğrikavuk) birlikte iş yapıyoruz ve ben gün içerisinde elli kez fikir değiştiriyorum. Bu sabah yine gittik kayığın başına. Bir kez daha karinanın etrafında dolandıktan sonra firmayı aradım ve o denyo hariç bir adam göndermelerini istedim. Durumu tarif ettim. Sağolsun adam geldi. Sevdiğim de bir adam. Baktı ve bu durumda uygulayamayız dedi. Nah uygularsınız zaten dedim. :) Lan dedim, arkadaşlık baki ama bir daha kayığıma elinizi sürebileceğinizi mi sanıyorsunuz? Sonuçta mutlu ayrıldık :) Belki bir daha ki sefere :)
Şimdi efenim, geldiğimiz nokta şu; yarın tekrar karina zımparalanacak, armuzlar yer yer tekrar açılacak. Ardından hemen yine klasik armuz dolgu macunu ile Allah ne verdiyse girilecek ve hafta sonu gelmeden karina örtülecek.
Üst yapıya kelimenin tam anlamıyla daldık Cemle. Çürük ahşapları söktük. Tüm armuzları temizledik. Kasaranın neredeyse tamamını zımparaladık, ahşaba kadar indik. Yarın Fethiye'ye gidip ahşap alacağız ve iş başa düşecek sonrasına. Ahşapları işlemesi ve yerine alıştırması yine bana kaldı. Memlekette marangoz yok, olanı da çok Allahsız!
Kasara çevresi için planım armuzları standart genişlikte açarak Sika ile doldurmak. Ama bu kez 290 DC kullanacağım. Primerini, yemini, suyunu tam vereceğim. Sızıntının kaynakları büyük ölçüde çıktı ortaya. Bir de üst güverte boyunca suyu yönlendirecek bir ahşap küpeşte fitili gibi bir şey yapacağım.
Fotoğraflar yarın.
Hedef 15 gün sonra falan denizde olmak...
Gönderen: O.Utku Uçkan - 06 Haziran 2018, 00:18:26
Ama işin aslı kalbi temiz olan bana göre sensin. :)xx
Haldun abinin Maviş'ine yok polyester kaplat yok epoksi kaplat diye bir dolu akıl veriyorlardı.Ama o sürekli aynı cevabı verirdi ''tuzlu su ile buluştuktan sonra tekneyi kaplarsan o ağaç çürür'' diye.Ben de bu dediklerinin ispatını Martı marinadaki çekek stajımda çok kereler gördüm. 8-)
Geçmiş olsun. ;)
Gönderen: Cem Gür - 06 Haziran 2018, 00:37:15
Her ne kadar İyonia Yengeç'in yarı boyunda ise de Simba faktörü, sıcaklar bir da kafası farklı çalışan Tirabizon'lu (memleketlin ama bu farklısı) Haalim'in yap bozları ile ilerliyoruz.
Bu yıl armuzları jet motoru ve 36 kum zımpara ile açtı. Yeniden macunladı. Ufak tefek tamirleri tamamladık. Bugün baston desteği ve kendisi yerini buldu. Direk alt ıskaçası ile üst yatağı tamamlandı. Direk donanımına başlayacağız. Yekenin kalıbını çıkarıp su kontrası ile 4 veya 5 kat lamine yapacağız. Uzun Hsan gibi boyu 2 metre :D
Bu arada motor işi - çıkma ruhsat - ve ola ki Çeşme'nin kayıt işi yalan oldu.
Önümüzdeki hafta başı İzmirden arma donanımı için ip/ radanza vs ile Aliağa'dan bir veya iki çift kürek, ip merdiven falan alacağım.
İşler bitmiyoooor. Zeman su gibi akıp geçiyoor.
Bir de üzerine taşınma problemi bindi.... Tek tek gelseler amenna. Haydar haydar geliyorlar.
Gönderen: nuri_kongur - 06 Haziran 2018, 00:55:21
Fiyatlar böyle ucuzlamaya devam ederse zaten polyüreayı yüzeye tatbik edecek donanımı kendin alıp uygulamasını yaparsın. Bence bu işten vazgeçmek yerine ertelemiş ol. Uygulaması da atla deve değildir. En azından onlar yapabiliyorsa sen hayda hayda yaparsın. Biraz etüd etmek yeterli olacaktır.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Haziran 2018, 01:24:00
Neyse, her şerde bir hayır vardır hesabı, şu vana operasyonunu revize ettim. Cem'in (Eğrikavuk) gazı, Erol'un (Mayadağ) yardımıyla kingston hariç tüm vanaları TrueDesign'a çevirdim. Zaten tamamını sökmüştüm. Üç tanesini de paslanmaz olarak almıştım ama bir türlü içime sinmedi. Gözü kararttım, erdim siparişi. Herhalde yarın, bilemedin öteki gün gelir.
İşler bitmiyoooor. Zeman su gibi akıp geçiyoor.
Bir de üzerine taşınma problemi bindi.... Tek tek gelseler amenna. Haydar haydar geliyorlar.
Aynı hissiyat içindeyiz. Zaman su gibi akarken işler mehter adımıyla ilerliyor. Üçüncü kez armuz mu doldurulur arkadaş!
Üst yapı tamiratı bitecek, küpeşte ve bordalar zımparalanıp yağlanacak. Sarı rengimiz, armuz çatlakları onarılarak yenilenecek. Yedi adet vana ve kovan montajı, bağlantıları. Tüm hortumlar ve kelepçeler yenilenecek. Direğin verniği yenilenecek. Kayığın neresine baksan iş. Zaten kayıktan çok şantiye gibi şu an. Sanırsın "project boat" :)
Lan arkadaş, şu an görünenin aksine, yüzerek geldi bu kayık ya...
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 06 Haziran 2018, 07:03:49
Armuzları neyle dolduruyorsunuz bilmiyorum. ancak Sikanın sitesinde bir armuz malzemesi var. Muhtemel, evladiyelik bir malzeme. Bir incele istersen.
Gönderen: nuri_kongur - 06 Haziran 2018, 09:34:48
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Melih Keskin - 07 Haziran 2018, 17:48:44
Neyse, her şerde bir hayır vardır hesabı, şu vana operasyonunu revize ettim. Cem'in (Eğrikavuk) gazı, Erol'un (Mayadağ) yardımıyla kingston hariç tüm vanaları TrueDesign'a çevirdim. Zaten tamamını sökmüştüm. Üç tanesini de paslanmaz olarak almıştım ama bir türlü içime sinmedi. Gözü kararttım, erdim siparişi. Herhalde yarın, bilemedin öteki gün gelir.
Bu sene forumda okuyunca ben de vanalara bir bakayım dedim. İyi ki de bakmışım. Sonuçta 15 senelik vana olduklarını, neredeyse kopma noktasına kadar inceldiğini görmüş oldum. Odur budur derken kompozit mi olsun, bronz mu ola ki derken kompozite güç yetmez deyip bronzdan (Groco) fiyat aldım. Derken satınalmacı damarım kabardı ve bir de şu kompozite bakayım dedim. Fiyatlar bronzla karşılaştırınca çok da pahalı gelmedi. Bir de distribütörü ile uzaklardan tanış çıkıp, fiyat bronzun altına gelince gözü karartıp daldık.
Evdeki hesap çarşıya uymadı tabi. Metal vanalar ve bağlantı parçaları nispeten az yer kaplıyor. Kompozit ise daha etli butlu. Sonuçta 3 - 4 yerde kompozit dirsekler sığmadı. Onların yerine sarı malzeme kullandım. Oralarda aslında vana da monte edilemedi başta. Hatta usta "bu olmuyor, sarı vana alalım" dedi. Dur şunun kitabını bir okuyayım derken vana kolunun montaj için sökülebildiğini öğrendik. Sonuçta dar olan yerlerde kolu söküp, sarı dirsekle monte ettik. Vana yerine monte edildikten sonra kolda monte edildi. Başlangıçta sarı ve kompoziti birlikte kullanmaktan biraz endişe ettim ama distribütör sorun çıkmayacağını söyledi. Sonuçta sarı malzemeyi vananın teknenin içine bakan tarafta kullandığım için çok da dert etmedim (cahil cesareti diyenleri duyar gibiyim). Sonuçta 4-5 yıl sonra sarı dirsekleri söküp bir bakacağım. Gerekirse değiştiririm.
Ha 5 yıl sonra Kon Tiki hala bende olur mu, ben hala denizlerde olur muyum, bilemem.
Şu an baktığımda, bu sene yaptığım iyi işlerden biri olarak görüyorum.
Bu arada vana işine girince bir de tuvalet hortumu işi çıktı tabi. 22 metre hortum itina ile değişti. Malum pahalı markalarla bir servet tutuyordu. Forumda alüminyum izolasyon bantı veya duct tape ile normal (ucuz!!!) hortumu sarmanın yeterli olacağını okumuştum. Bu durumda benim gibi işgüzar biri 22 metre hortumun üzerine önce alüminyum izolasyon bantı sonra onun üzerine 3M duct tape sardı.
Sonuç sanırım 1 yıl sonra belli olacak ;D
Darısı başınıza....
Önemli Not: Sarı - kompozit bileşimini teknede kullanmak, ucuz hortumun üzerini bantla sararak kullanmak tamamen kişisel tercihimdir. Yanlış, hatalı ve yüksek riskli olabilir. Bu konularda uzmanlardan detaylı bilgi ve görüş almadan uygulanmamalıdır.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Haziran 2018, 20:55:17
Bugün True Design vanalarım ve kovanlarım geldi. İlk görüşte kanım ısındı. Nitekim kendi ölçeğimde bir servete maloldular. Ama sanırım bu süreçte yaptığım en akılcı yatırım olacaklar. Şu lanet olası macun işi biter bitmez montaja girişeceğim. Daha hortumların da değişeceğini düşündükçe bildiğin daralıyorum.
Bir tuhaf eleman var burada. Bir kaç gün zımpara için çalışmıştı. Ona macun işini ücret-i mukabili çaktım dün. Ama bugün içime sinmedi. Adam Pazar günü gelebilecek ve bugün daha Perşembe. Galiba yarın kendim girişeceğim ama tabi sıcaktan yığılıp kalmazsam. Önce armuzlar elden geçecek, sonra zımpara, astar ve ilk kat macun.
Hedef 15 gün sonra falan denizde olmak... :) :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Haziran 2018, 19:57:43
Neyse, sonunda bu sabah kahvaltıdan sonra Yengeç'e intikal ettim. Daha önce tuhaf bir adam diye bahsettiğim eleman ki dün itibarı ile denyoluğa terfi etti, sattı. Ve tabi iş başa düştü. Önce polyurea'cıların usta diye getirdiği denyonun teknenin tüm karinasına sertleştirici koymadan sürdüğü macun olmaktan çok uzak şeyi kazımak gerekiyor. Türkçe meali tüm karina tekrar zımparalanacak, armuzlar gözden geçirilip, gereken armuzlar tekrar açılacak, sonra astar ve sonra macun...
Şu macun işini dahi beceremeyen, daha doğrusu nasıl olsa üstü kaplanacak diye yalap şalap süren ustayı sanırım her dakika andım. Sabah saatlerinde başladım zımparaya. Tek tesselim Mirka. Mirka'yı ahşap kayığı olan her zavallıya tavsiye ederim. Havalı orbital mantığıyla çalışan ve havalı orbital kadar hafif bir elektrikli eksantirik orbital. Fiyatı biraz tuzlu ama her kuruşuna değer. O olmasa bugün yaptığım iş yarı yarıya fark edebilirdi.
Kayığımı özlemişim. İki denyoya da fena halde kurulmuşum. Salıverdim içimdeki ameleyi. Akşam saat altıya kadar neredeyse durmamacasına zımparaladım. Babamla fazlaca benzer yönümüz var. Olmasa şu benim çıtır zamanlarımdaki Altı Milyon Dolarlık Adam'ın Dudullu Sanayi'de üretilmiş versiyonu olduğumu düşüneceğim. Sinirden midir, özlediğimden mi bilmiyorum ama saat altıya gelmeden tüm karina bitti. Bir de güzel yıkadım, mis gibi oldu.
Gün sonunda Yengeç'in ve benim durumumuz aşağıdaki gibiydi:
(http://i.hizliresim.com/Z3Lldo.jpg) (http://hizliresim.com/Z3Lldo)
(http://i.hizliresim.com/lZkA1g.jpg) (http://hizliresim.com/lZkA1g)
(http://i.hizliresim.com/oVAJ7R.jpg) (http://hizliresim.com/oVAJ7R)
Efenim, bu da Mirka:
(http://i.hizliresim.com/VDljDq.jpg) (http://hizliresim.com/VDljDq)
Biraz da bilgi aktarayım size, ilk elden. Kesin bilgi!
- Talaş saçları yumuşacık yapıyor.
- Talaş çaya belli belirsiz, ama hoş bir aroma katıyor.
- Macun mutlaka, ne yaparsanız yapın bulaşıyor.
- Tulum değilse de uzun kollu bir şeyler giymeden osmoshell gibi lanet malzemelerle eğleşmeyin.
- De ki eğleştiniz, oranızı buranızı zırt pırt asetonla falan silmeyin. O minik pullar her bir yerinize dağılıyor.
Hedef onbeş güne deniz :D :D :D
Gönderen: Mehmet Atay - 10 Haziran 2018, 20:27:55
Verniklik gözküyor.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Haziran 2018, 20:30:14
Eline emeğine sağlık.
Verniklik gözküyor.
Ah bi gelebilsem oralara kadar :)
Borda ve küpeştelerde bezir yağı vardı, kalmadı tabi. O yüzden öyle görünüyorlar. :)
Gönderen: Serkan Güvenen - 11 Haziran 2018, 09:31:30
Son iki gün Yengeç'e uğrayamadan, bir X-Yacht 46'nın altında osmoshell denen illet macunla geçti. Hele ki teknenin altı brandayla kapalı olunca, bir de hava sıcaklığı 38-40 derece olunca son iki gün bayağı bir acılı geçti. Bir de malzeme sırf eziyet olsun diye üretilmiş gibi. İçinde cam tozu var. Günün sonunda onikinci sınıf assolist gibin pul pul parlıyordum. Kaşıntı da cabası. Siz siz olun bu lanet malzemeyi kullanmanız gerekirse mutlaka tulum giyin.
Neyse, sonunda bu sabah kahvaltıdan sonra Yengeç'e intikal ettim. Daha önce tuhaf bir adam diye bahsettiğim eleman ki dün itibarı ile denyoluğa terfi etti, sattı. Ve tabi iş başa düştü. Önce polyurea'cıların usta diye getirdiği denyonun teknenin tüm karinasına sertleştirici koymadan sürdüğü macun olmaktan çok uzak şeyi kazımak gerekiyor. Türkçe meali tüm karina tekrar zımparalanacak, armuzlar gözden geçirilip, gereken armuzlar tekrar açılacak, sonra astar ve sonra macun...
Şu macun işini dahi beceremeyen, daha doğrusu nasıl olsa üstü kaplanacak diye yalap şalap süren ustayı sanırım her dakika andım. Sabah saatlerinde başladım zımparaya. Tek tesselim Mirka. Mirka'yı ahşap kayığı olan her zavallıya tavsiye ederim. Havalı orbital mantığıyla çalışan ve havalı orbital kadar hafif bir elektrikli eksantirik orbital. Fiyatı biraz tuzlu ama her kuruşuna değer. O olmasa bugün yaptığım iş yarı yarıya fark edebilirdi.
Kayığımı özlemişim. İki denyoya da fena halde kurulmuşum. Salıverdim içimdeki ameleyi. Akşam saat altıya kadar neredeyse durmamacasına zımparaladım. Babamla fazlaca benzer yönümüz var. Olmasa şu benim çıtır zamanlarımdaki Altı Milyon Dolarlık Adam'ın Dudullu Sanayi'de üretilmiş versiyonu olduğumu düşüneceğim. Sinirden midir, özlediğimden mi bilmiyorum ama saat altıya gelmeden tüm karina bitti. Bir de güzel yıkadım, mis gibi oldu.
Gün sonunda Yengeç'in ve benim durumumuz aşağıdaki gibiydi:
(http://i.hizliresim.com/Z3Lldo.jpg) (http://hizliresim.com/Z3Lldo)
(http://i.hizliresim.com/lZkA1g.jpg) (http://hizliresim.com/lZkA1g)
(http://i.hizliresim.com/oVAJ7R.jpg) (http://hizliresim.com/oVAJ7R)
Efenim, bu da Mirka:
(http://i.hizliresim.com/VDljDq.jpg) (http://hizliresim.com/VDljDq)
Biraz da bilgi aktarayım size, ilk elden. Kesin bilgi!
- Talaş saçları yumuşacık yapıyor.
- Talaş çaya belli belirsiz, ama hoş bir aroma katıyor.
- Macun mutlaka, ne yaparsanız yapın bulaşıyor.
- Tulum değilse de uzun kollu bir şeyler giymeden osmoshell gibi lanet malzemelerle eğleşmeyin.
- De ki eğleştiniz, oranızı buranızı zırt pırt asetonla falan silmeyin. O minik pullar her bir yerinize dağılıyor.
Hedef onbeş güne deniz :D :D :D
Tiryaki reis ,
Mirka markayı ilke defa duydum taban capı 150 mm diğerlerine göre daha büyük performansı nasıl , fiyatını gördüm :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Haziran 2018, 09:38:26
Bildiğin bütün orbitalleri unut. Devir diğerleri ile benzer ama kullanım dört dörtlük. Ve belki de en önenmlisi, yormuyor. Havalı orbitalden hafif bile olabilir.Son iki gün Yengeç'e uğrayamadan, bir X-Yacht 46'nın altında osmoshell denen illet macunla geçti. Hele ki teknenin altı brandayla kapalı olunca, bir de hava sıcaklığı 38-40 derece olunca son iki gün bayağı bir acılı geçti. Bir de malzeme sırf eziyet olsun diye üretilmiş gibi. İçinde cam tozu var. Günün sonunda onikinci sınıf assolist gibin pul pul parlıyordum. Kaşıntı da cabası. Siz siz olun bu lanet malzemeyi kullanmanız gerekirse mutlaka tulum giyin.
Neyse, sonunda bu sabah kahvaltıdan sonra Yengeç'e intikal ettim. Daha önce tuhaf bir adam diye bahsettiğim eleman ki dün itibarı ile denyoluğa terfi etti, sattı. Ve tabi iş başa düştü. Önce polyurea'cıların usta diye getirdiği denyonun teknenin tüm karinasına sertleştirici koymadan sürdüğü macun olmaktan çok uzak şeyi kazımak gerekiyor. Türkçe meali tüm karina tekrar zımparalanacak, armuzlar gözden geçirilip, gereken armuzlar tekrar açılacak, sonra astar ve sonra macun...
Şu macun işini dahi beceremeyen, daha doğrusu nasıl olsa üstü kaplanacak diye yalap şalap süren ustayı sanırım her dakika andım. Sabah saatlerinde başladım zımparaya. Tek tesselim Mirka. Mirka'yı ahşap kayığı olan her zavallıya tavsiye ederim. Havalı orbital mantığıyla çalışan ve havalı orbital kadar hafif bir elektrikli eksantirik orbital. Fiyatı biraz tuzlu ama her kuruşuna değer. O olmasa bugün yaptığım iş yarı yarıya fark edebilirdi.
Kayığımı özlemişim. İki denyoya da fena halde kurulmuşum. Salıverdim içimdeki ameleyi. Akşam saat altıya kadar neredeyse durmamacasına zımparaladım. Babamla fazlaca benzer yönümüz var. Olmasa şu benim çıtır zamanlarımdaki Altı Milyon Dolarlık Adam'ın Dudullu Sanayi'de üretilmiş versiyonu olduğumu düşüneceğim. Sinirden midir, özlediğimden mi bilmiyorum ama saat altıya gelmeden tüm karina bitti. Bir de güzel yıkadım, mis gibi oldu.
Gün sonunda Yengeç'in ve benim durumumuz aşağıdaki gibiydi:
(http://i.hizliresim.com/Z3Lldo.jpg) (http://hizliresim.com/Z3Lldo)
(http://i.hizliresim.com/lZkA1g.jpg) (http://hizliresim.com/lZkA1g)
(http://i.hizliresim.com/oVAJ7R.jpg) (http://hizliresim.com/oVAJ7R)
Efenim, bu da Mirka:
(http://i.hizliresim.com/VDljDq.jpg) (http://hizliresim.com/VDljDq)
Biraz da bilgi aktarayım size, ilk elden. Kesin bilgi!
- Talaş saçları yumuşacık yapıyor.
- Talaş çaya belli belirsiz, ama hoş bir aroma katıyor.
- Macun mutlaka, ne yaparsanız yapın bulaşıyor.
- Tulum değilse de uzun kollu bir şeyler giymeden osmoshell gibi lanet malzemelerle eğleşmeyin.
- De ki eğleştiniz, oranızı buranızı zırt pırt asetonla falan silmeyin. O minik pullar her bir yerinize dağılıyor.
Hedef onbeş güne deniz :D :D :D
Tiryaki reis ,
Mirka markayı ilke defa duydum taban capı 150 mm diğerlerine göre daha büyük performansı nasıl , fiyatını gördüm :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 11 Haziran 2018, 09:42:54
Bildiğin bütün orbitalleri unut. Devir diğerleri ile benzer ama kullanım dört dörtlük. Ve belki de en önenmlisi, yormuyor. Havalı orbitalden hafif bile olabilir.Son iki gün Yengeç'e uğrayamadan, bir X-Yacht 46'nın altında osmoshell denen illet macunla geçti. Hele ki teknenin altı brandayla kapalı olunca, bir de hava sıcaklığı 38-40 derece olunca son iki gün bayağı bir acılı geçti. Bir de malzeme sırf eziyet olsun diye üretilmiş gibi. İçinde cam tozu var. Günün sonunda onikinci sınıf assolist gibin pul pul parlıyordum. Kaşıntı da cabası. Siz siz olun bu lanet malzemeyi kullanmanız gerekirse mutlaka tulum giyin.
Neyse, sonunda bu sabah kahvaltıdan sonra Yengeç'e intikal ettim. Daha önce tuhaf bir adam diye bahsettiğim eleman ki dün itibarı ile denyoluğa terfi etti, sattı. Ve tabi iş başa düştü. Önce polyurea'cıların usta diye getirdiği denyonun teknenin tüm karinasına sertleştirici koymadan sürdüğü macun olmaktan çok uzak şeyi kazımak gerekiyor. Türkçe meali tüm karina tekrar zımparalanacak, armuzlar gözden geçirilip, gereken armuzlar tekrar açılacak, sonra astar ve sonra macun...
Şu macun işini dahi beceremeyen, daha doğrusu nasıl olsa üstü kaplanacak diye yalap şalap süren ustayı sanırım her dakika andım. Sabah saatlerinde başladım zımparaya. Tek tesselim Mirka. Mirka'yı ahşap kayığı olan her zavallıya tavsiye ederim. Havalı orbital mantığıyla çalışan ve havalı orbital kadar hafif bir elektrikli eksantirik orbital. Fiyatı biraz tuzlu ama her kuruşuna değer. O olmasa bugün yaptığım iş yarı yarıya fark edebilirdi.
Kayığımı özlemişim. İki denyoya da fena halde kurulmuşum. Salıverdim içimdeki ameleyi. Akşam saat altıya kadar neredeyse durmamacasına zımparaladım. Babamla fazlaca benzer yönümüz var. Olmasa şu benim çıtır zamanlarımdaki Altı Milyon Dolarlık Adam'ın Dudullu Sanayi'de üretilmiş versiyonu olduğumu düşüneceğim. Sinirden midir, özlediğimden mi bilmiyorum ama saat altıya gelmeden tüm karina bitti. Bir de güzel yıkadım, mis gibi oldu.
Gün sonunda Yengeç'in ve benim durumumuz aşağıdaki gibiydi:
(http://i.hizliresim.com/Z3Lldo.jpg) (http://hizliresim.com/Z3Lldo)
(http://i.hizliresim.com/lZkA1g.jpg) (http://hizliresim.com/lZkA1g)
(http://i.hizliresim.com/oVAJ7R.jpg) (http://hizliresim.com/oVAJ7R)
Efenim, bu da Mirka:
(http://i.hizliresim.com/VDljDq.jpg) (http://hizliresim.com/VDljDq)
Biraz da bilgi aktarayım size, ilk elden. Kesin bilgi!
- Talaş saçları yumuşacık yapıyor.
- Talaş çaya belli belirsiz, ama hoş bir aroma katıyor.
- Macun mutlaka, ne yaparsanız yapın bulaşıyor.
- Tulum değilse de uzun kollu bir şeyler giymeden osmoshell gibi lanet malzemelerle eğleşmeyin.
- De ki eğleştiniz, oranızı buranızı zırt pırt asetonla falan silmeyin. O minik pullar her bir yerinize dağılıyor.
Hedef onbeş güne deniz :D :D :D
Tiryaki reis ,
Mirka markayı ilke defa duydum taban capı 150 mm diğerlerine göre daha büyük performansı nasıl , fiyatını gördüm :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Çok iyiymiş , Yengeç başka türlü de bitmez zaten :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Haziran 2018, 22:21:16
Gönderen: O.Utku Uçkan - 16 Haziran 2018, 09:02:11
İyi bayramlar. ;)
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 16 Haziran 2018, 09:10:44
Bugün öğle saatlerinde Cem'le -Eğrikavuk- astarı vurduk. Akşamüstü de macuna başladık. Tabi asıl bomba, mesai bittikten bir saat sonra yağmurun başlaması :-\ Hatta Çarşamba'ya kadar da yağmur görünüyor. Devam edersem forumdan atılmam gerekir, burada keseyim... 8-)
Rahat ol Tiryaki. Alıştı bu millet sana. Cem nasıl? Var mı bi maluliyet?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Haziran 2018, 09:14:06
Gün boyu en çok kurduğu iki c0mle 'hay senin de, teknenin de' ve 'sana bi fiber lazım' :)
Adam tahta kayık öğrendi sayemde:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 17 Haziran 2018, 10:40:40
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Haziran 2018, 21:06:57
(http://i.hizliresim.com/9N5J33.jpg) (http://hizliresim.com/9N5J33)
(http://i.hizliresim.com/qvloaD.jpg) (http://hizliresim.com/qvloaD)
Azimle perforasyon, mermerde deformasyon gibi bir atasözü vardı, tam o durumdayım bu ara :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 18 Haziran 2018, 21:50:34
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 18 Haziran 2018, 23:48:49
Her gün davul çalıyoz, 2018 hava tahminleri başlığında, yağmur var diye. Neyse Allahtan doğuya doğru gidiyor. Ama sende haklısın çok geciktin, karda yağsa çalışacan artıkın.
Kendisi genelde hava durumu tahminlerini yerle bir etme konusunda başarılı olduğundan "nasıl olsa yağmaz "demiştir ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Haziran 2018, 00:28:31
Her gün davul çalıyoz, 2018 hava tahminleri başlığında, yağmur var diye. Neyse Allahtan doğuya doğru gidiyor. Ama sende haklısın çok geciktin, karda yağsa çalışacan artıkın.
Kendisi genelde hava durumu tahminlerini yerle bir etme konusunda başarılı olduğundan "nasıl olsa yağmaz "demiştir ;D
Tepesinde yağmur bulutuyla gezen çizgi karakter bir kızılderili reisi vardı yıllar önce. Öyle bişii işte...
Gönderen: nuri_kongur - 19 Haziran 2018, 02:13:53
Gamlı BaykuşHer gün davul çalıyoz, 2018 hava tahminleri başlığında, yağmur var diye. Neyse Allahtan doğuya doğru gidiyor. Ama sende haklısın çok geciktin, karda yağsa çalışacan artıkın.
Kendisi genelde hava durumu tahminlerini yerle bir etme konusunda başarılı olduğundan "nasıl olsa yağmaz "demiştir ;D
Tepesinde yağmur bulutuyla gezen çizgi karakter bir kızılderili reisi vardı yıllar önce. Öyle bişii işte...
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Haziran 2018, 20:59:38
(http://i.hizliresim.com/6N8jk3.jpg) (http://hizliresim.com/6N8jk3)
Adım adım finale yaklaşıyoruz. Salma önce endüstriyel asitle temizlenip, asetonla durulandı. Sonra önce zımpara, sonra tel ve en son takoz zımpara ile çizildi ve tekrar asetonla silinerek astara hazır hale geldi. Astar olarak Jotun'un Mega Coat epoksi astarını kullandım. İki kat uyguladım. Sonucunu göreceğiz.
Bir yandan da emektar Ford'u elden geçirmeye başladık. Enjektörler, Jabsco pompa söküldü. İmpeller bayağı zavallı bir haldeydi. Enjektörler bakıma gitti. Sübap ayarları yenilendi. İmpeller'ın halini görünce eşanjör de söküldü. Yarın toparlanacak bakalım.
(http://i.hizliresim.com/k6J5Lr.jpg) (http://hizliresim.com/k6J5Lr)
Yarın macunu çizip ikinci kata başlayacağım. Her şey yolunda giderse Cumartesi ya da Pazar macun işi nihayete erecek ve artık üst yapıya başlayabileceğim.
Dedim ya, adım adım...
Gönderen: Cem Gür - 21 Haziran 2018, 22:40:10
Kolaylıklar diliyorum.
Gönderen: O.Utku Uçkan - 21 Haziran 2018, 22:43:31
Benim impelerin sadece bir kanadı kopuktu. ;)
Kolay gelsin.Geleceğim deyip gelemediğim için çok mahcubum. :-[
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Haziran 2018, 22:51:23
Paylaştığın ilk iki fotoğraf bana çok "seksapelli" görünüyor.
Kolaylıklar diliyorum.
Sağolasın Cem.
İmpelerin halini görünce kendime haksızlık etmişim dedim. ;D
Benim impelerin sadece bir kanadı kopuktu. ;)
Kolay gelsin.Geleceğim deyip gelemediğim için çok mahcubum. :-[
Mahçup olacak bir şey yok yahu. Hala karadayız, geç kalmış sayılmazsın :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 21 Haziran 2018, 22:56:22
(http://i.hizliresim.com/k6J5Lr.jpg) (http://hizliresim.com/k6J5Lr)
Kanatlarını fare yemiş, dişleri de dökülmüş. ;D
Gönderen: O.Utku Uçkan - 21 Haziran 2018, 23:36:42
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Haziran 2018, 23:45:00
Kaşınanı da böyle kaşırlar işte. Buyur bakalım. :-[
Hiç eğlenceli değil bu ara Yengeç. Sürekli bir harala gürele. Denize insin öyle gel sen :)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 22 Haziran 2018, 00:08:41
Ben de buzdolabını beklerim. ;D ;D ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Haziran 2018, 00:14:08
Yeğenleri toplayıp dalmalara gelelim. :)xx :)xx :)xx
Ben de buzdolabını beklerim. ;D ;D ;D
Temmuz'un ikinci haftasından itibaren ne zaman isterseniz efenim...
Gönderen: Melih Keskin - 22 Haziran 2018, 08:38:42
(http://i.hizliresim.com/k6J5Lr.jpg) (http://hizliresim.com/k6J5Lr)
Merhaba,
Merak ettim, impeller nasıl bu hale gelebilmiş? Yalnızca tuzlu su bu hale getirmez sanırım? Yüksek Isı da devreye girmeli? Isı o bölgede bu kadar nasıl yükseliyor, anlamadım?
Benim kayıkta 1 yıl, 200 saatin sonunda çıkan impeller neredeyse yeni gibi duruyor. Görüş verirseniz sevinirim.
Selamlar, Sevgiler...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Haziran 2018, 09:07:41
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Haziran 2018, 12:40:36
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Melih Keskin - 22 Haziran 2018, 18:40:12
Melihcim, impellerin temel sorunu zamanın acımasızlığı. En az beş yıldır canını dişine takmış çalışmış fıkara. Benden önce Ali abi ne zaman değiştirmişti bilmiyorum ama hürmeti hak etmiş bizim impeller:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
5 yıl iyi dayanmış gariban. Lafımı geri aldım :)
Gönderen: Mücahit Karabaş - 23 Haziran 2018, 00:56:15
Biraz daha değiştirmeseydin sosyal hizmetlerden gelip Yengeç'i alırlarmış elinden :)
Gönderen: Hulusi Gülen - 23 Haziran 2018, 10:01:07
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 23 Haziran 2018, 10:18:30
Gönderen: Özgür Ökten - 23 Haziran 2018, 21:48:23
Mahallemize tekrar hoş geldin Yengeç ve sadık hizmetkarı Tiryaki! :D(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180623/29158d8324d1f9b55ed770b429019393.jpg)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Haziran 2018, 22:04:29
Şimdiye kadar dikkat etmemişim, Yengeç'te kocaman bir manevra pervanesi var. Sanırım çok işe yarıyordur. Yada malum markalı teknelerdeki gibi hayal kırıklığı mı?
Ben daha hiç bir hayrını görmedim. Tamamen palpa havada birazcık ittiriyor, o kadar. Tabi bununla ilgili de bir karmaşa söz konusu. Yengeç'i aldığımda iki akü destekliyordu ama yine de performansı zavallıydı. Önceki sene iki aküyü de iptal ederek marş akülerine bağladım. Performans hala aynı. Buradaki bir elektrikçi arkadaşım aradaki kablonun uzunluğundan dolayı randımanlı çalışamayacağını, hemen dibinde kendi aküleri olması gerektiğini söyledi. Denize indirince iki emanet aküyle deneyeceğiz. Eğer haklı çıkarsa iki yeni akü alacağım. Onun iddiası 8,5 kW'lık motorun koca motoryatlara yeterli olduğu yönünde.
Vee nihayet meşhur Yengeç'e elim değdi! :)
Mahallemize tekrar hoş geldin Yengeç ve sadık hizmetkarı Tiryaki! :D(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180623/29158d8324d1f9b55ed770b429019393.jpg)
öZgür (tapatalk)
Evet ya, Özgür bir ucundan daldı bugün Yengeç'e ve benim aylardır süründürdüğüm hemen ne varsa elledi, tamir etti, anlattı... Performansı gerçekten muhteşemdi. Dahası elektrik işleri bitince de birlikte kasaranın armuzlarını açmaya devam ettik. Akşamüstüne doğru Bud'da eklenince o iş de zırt diye bitiverdi.
Daha önce bahsettiğim nev-i şahsına münhasır ustam da sabah saatlerinde teşrif edip macuna başladı ve sonuç olarak karinanın ikinci kat macunu da bitti.
Özgür ve Burak sayesinde gün nasıl geçti anlamadım. Hatta arada bir X-Yacht direğine tırmanıp furling üst topu söktüm, bir de tonozu boşlamış bir motoryata yardıma gittim. Acayip bir gün olmuş.
Sağolasın Özgür, sağolasın Burak...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 24 Haziran 2018, 00:33:48
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 24 Haziran 2018, 02:13:00
Vee nihayet meşhur Yengeç'e elim değdi! :)Hakan'a ellemediğin sürece denizde sorun yaşamazsın :)
Mahallemize tekrar hoş geldin Yengeç ve sadık hizmetkarı Tiryaki! :D(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180623/29158d8324d1f9b55ed770b429019393.jpg)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 24 Haziran 2018, 08:47:10
Gönderen: Özgür Ökten - 25 Haziran 2018, 01:46:24
Hakan'a ellemediğin sürece denizde sorun yaşamazsın :)Yaa sorma, terli terli ıslak ıslak sarıldık öpüştük filan, artık kim bilir neler gelecek başıma! :D
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 25 Haziran 2018, 10:50:16
Fethiye’deyimHakan'a ellemediğin sürece denizde sorun yaşamazsın :)Yaa sorma, terli terli ıslak ıslak sarıldık öpüştük filan, artık kim bilir neler gelecek başıma! :D
öZgür (tapatalk)
ben dengelerim poseidonu. Uğrayabilirsem müsait olursanız uğrayacağım Fethiye ve Göcek ekibine Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Haziran 2018, 10:55:09
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 25 Haziran 2018, 11:04:14
Göcekteyim, birazdan Fethiyeye geçeceğim :) Vergi dairesi ve noterde işim var, halledip döneceğim.Haberleşiriz
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
ölü deniz tarafındayım Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Haziran 2018, 21:23:02
Ahşap işleri de bitti. Sarı için astarı vurduk. Yarın sika hazırlığı. Haftasonuna doğru zehirli astarı ve üstyapının zımparası. Ucu göründü gibi :)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180626/748935bf86056928487cf9487d81aa5e.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 26 Haziran 2018, 21:40:12
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Haziran 2018, 21:41:59
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 26 Haziran 2018, 23:55:27
Ben de gelecek hafta boyaları alacağım. Bir sürü renk var. Hepsi hazırlanacak.
Zehirli de tabii Renksan olacak.
Açıkcası bu havalide kullanıp da memnun kalmayana rastlamadım.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Haziran 2018, 00:02:40
Sevindim işe yaradığına.
Ben de gelecek hafta boyaları alacağım. Bir sürü renk var. Hepsi hazırlanacak.
Zehirli de tabii Renksan olacak.
Açıkcası bu havalide kullanıp da memnun kalmayana rastlamadım.
Şu marka egemenliğine karşı benim için güzel bir manevra oldu bu. 4-5 marka at koşturuyor, sinir oluyorum.
Gönderen: Erman Yerman - 27 Haziran 2018, 00:03:44
Abi detay verin de bilelim... ;)Sevindim işe yaradığına.
Ben de gelecek hafta boyaları alacağım. Bir sürü renk var. Hepsi hazırlanacak.
Zehirli de tabii Renksan olacak.
Açıkcası bu havalide kullanıp da memnun kalmayana rastlamadım.
Şu marka egemenliğine karşı benim için güzel bir manevra oldu bu. 4-5 marka at koşturuyor, sinir oluyorum.
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Haziran 2018, 00:22:48
Makul fiyatlı zehirli. Yukarıda yazdım fiyatlarını. Denemeye değer.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Haziran 2018, 18:59:26
Karina yarın zehirli astarıyla kapanacak. Borda bir kat daha macunla yoklanacak. Sıcaklar çok ciddi stres kaynağı. Bir kez daha armuz açarsa artık küfürü basıp sonbahara bırakacağım :)
Üstyapıda radikal bir değişiklik için start verildi. Yarın zımpara-macun, ardından boya. Artık o güzel ahşap görünümüne veda vakti geldi. Sikayla falan adam olacak gibi değil. Macunla en azından bir kaç sene götürür diye umuyorum. Birazdan camları sökmeye başlayacağım.
Taraklıklarla tikler arasındaki sikalar sıcaktan su koyvermişti. Cemle temizledik, tekrar derz açtık. Bugün altlarına ince çıtalar çaktım. Yetişirse bu akşam, olmadı yarın akşam çekecez sikalarını. Sika diyorum ağız alışkanlığından ama aslında bu sefer Jotun'un bir ürününü kullanıyorum. Bostik adlı bu malzemeyi tercih etmemin iki sebebi var; aktivatör vs istemiyor ve kendi üzerine yapışabiliyor. Tıpkı TDS gibi ama fiyatı TDS'in tam üçte biri...
En geç haftaya Cumartesi denizde olmayı umuyorum. Hayırlısı bakalım.(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180628/996ff1fba1ae142194ac800dbcaec156.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180628/a4cd00018896e74dd19b7364778f06ac.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180628/d5381847b65449922cc580b630abe117.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180628/f58c00deb010268c5d5a8b589ee259ab.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 29 Haziran 2018, 08:43:57
Gönderen: Hasan Toparlak - 29 Haziran 2018, 09:31:18
Sent from my iPhone using Tapatalk Pro
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Haziran 2018, 14:04:38
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 29 Haziran 2018, 14:07:24
bu arada yengeç ile de tanıştık . Maşallah bak bak bitmiyor . İlk gördüğümde Ağzımdan “oha! büyük” kelimesi çıktı istemsiz . Umarım Tez zamanda iner denizine Yengeç . Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 29 Haziran 2018, 14:13:01
İnsülin direnci.Karaciğer yağlanması,stres,Karada fazla kalmak .Uzar gider.
Gönderen: Erman Yerman - 29 Haziran 2018, 14:14:06
......Arkadaş bu tempoya o bel nasıl erimiyor bende anlamıyorum.....Bence en önemli etken karada kalmak Mustafa reisim. :)
İnsülin direnci.Karaciğer yağlanması,stres,Karada fazla kalmak .Uzar gider.
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Haziran 2018, 16:55:31
Kesinlikle. Geri kalan değerler gayet iyi. Tek sorun dehidrasyon :)......Arkadaş bu tempoya o bel nasıl erimiyor bende anlamıyorum.....Bence en önemli etken karada kalmak Mustafa reisim. :)
İnsülin direnci.Karaciğer yağlanması,stres,Karada fazla kalmak .Uzar gider.
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mücahit Karabaş - 29 Haziran 2018, 19:02:47
Dün Göcek’te Hakan , Burak ve Cem ile buluştum . Hep beraber Hakan’ın bu tamir işinden keyif aldığı sonucuna vardık
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kaş'a gidip Yengeç'i gördüğümüzde bayılmıştık. Tiryaki de: Dışı sizi içi beni yakar demişti. :)
Bu güzelliğin bir an önce denizlere kavuşmasını diliyorum. Tez zamanda birlikte dalışa gideriz umarim.
(http://i.hizliresim.com/b6Jno8.jpg)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Haziran 2018, 19:24:26
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 17:19:59
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 20:06:08
Yengeç'in karadayken formasını çıkartıp .Planlarını elde edebilir misin?Kültürel miras olurdu.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 20:24:22
Kamara rengi beyaz mı olacak.?Yengeç'in formu çok güzel.
Yengeç'in karadayken formasını çıkartıp .Planlarını elde edebilir misin?Kültürel miras olurdu.
Daha bugün aynı şey geçti aklımdan ama hiç vaktim yok inan. Sıcaklar fena stres yaptı. Haftaya bugün suda olacak artık.
Kamara da, borda da beyaz olacak Mustafa abicim. Kuşaklarına daha karar vermedim ama bordo ve mavi olma ihtimali yüksek :)
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 20:37:24
Kamara renginde Trabzonspor fanatizmi hissi aldım.😎
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 20:44:21
Yengeç daha yaşıyor ve onu çok iyi tutan,bakan sahibi var.Hakan' cım önümüzdeki yıllarda bu konuyu hayata geçirirsin .Belki imece çalışılır parası olan parasıyla, bilgisi olan bilgisiyle, deniz tekne mimarı tanıdığı olan çevresiyle katılır.Çok güzel olur.Ben kesinlikle katılmak isterim. Hem de çok ses getirir .
Kamara renginde Trabzonspor fanatizmi hissi aldım.😎
Bir sonraki kara macerasında alırız programa, bende mutlu olurum. Hatta daha ne isterim ki...
Renk konusuna gelince, Trabzonspor'dan ziyade Yunan tırhandillerine öykünecek. :)
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 20:50:01
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 21:02:05
Evet kamara rengi değilmiş bordo mavi olan kuşaklarmış .Çok güzel olacak. Ben kamarayı TS .forması gibi boyayacaksın sanıp üzülmüştüm.
Yapar mıyım öyle bir şey :)
Aslında mecburiyetten bu yolu seçtim. Kasara ahşabıyla, daha önemlisi sızıntı sorunuyla daha fazla baş edemedim. Herkesin yaptığı gibi su kontrası üzeri elyaf falan da yapmak içime sinmedi. Orta yol olarak ahşabın üzerine armuz macunu uygulamaya karar verdim.
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 22:24:05
Heyamola ekip olarak Bodrum Tirhandil yarışına katılmayı da düşünürsen bunu çalışalım derim.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 22:28:51
Eldeki imkanlarla en doğrusu yaptığın.Ya kamarayı tümden yeniden inşa edeceksin ozaman ahşap rengi kalabilir ya da macunlayıp yalıtımı sağlayıp boyayıcaktın .Bence yeni haliyle de çok güzel olacak.Ya aslında başından beri çok istiyorum. Düşünelim bunu. Heyamola ekibi olarak daha da bir keyifli olur.
Heyamola ekip olarak Bodrum Tirhandil yarışına katılmayı da düşünürsen bunu çalışalım derim.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 23:30:18
Ayrıca yarış sadece kelime olarak var olmalı.Amaç onlarca tirhandilin denizde olduğu organizasyonda keyif alarak bulunmak..Yoksa Yengeç'in hiç bir şekilde yıpratıcı zorlanmasına karşıyım.Güle oynaya katılırız,çok ta eğleniriz.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2018, 23:38:20
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Haziran 2018, 23:50:34
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 01 Temmuz 2018, 00:46:02
Hakan üzerine kareli gömlek giyip yanında birçok açıdan fotoğraf çektir. Planlar gömleğin karesinin ölçeğinden çıkarKamara rengi beyaz mı olacak.?Yengeç'in formu çok güzel.
Yengeç'in karadayken formasını çıkartıp .Planlarını elde edebilir misin?Kültürel miras olurdu.
Daha bugün aynı şey geçti aklımdan ama hiç vaktim yok inan. Sıcaklar fena stres yaptı. Haftaya bugün suda olacak artık.
Kamara da, borda da beyaz olacak Mustafa abicim. Kuşaklarına daha karar vermedim ama bordo ve mavi olma ihtimali yüksek :)
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 02 Temmuz 2018, 08:57:50
Bir tirhandil kiralayıp katılma fikrim vardı.Hep beraber Yengeç'i kiralasak daha da iyi olur.
Ayrıca yarış sadece kelime olarak var olmalı.Amaç onlarca tirhandilin denizde olduğu organizasyonda keyif alarak bulunmak..Yoksa Yengeç'in hiç bir şekilde yıpratıcı zorlanmasına karşıyım.Güle oynaya katılırız,çok ta eğleniriz.
Müsadeniz varsa böyle bir organizasyona kesinlikle bende katılmak isterim , inanılmaz olur :).
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Temmuz 2018, 09:32:22
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Erman Yerman - 02 Temmuz 2018, 09:55:11
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Temmuz 2018, 09:58:49
O zaman bu sene izinlerimi idareli kullanayım ;)Eh, sensiz de olmaz tabi ki :)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mustafa Ertör - 02 Temmuz 2018, 19:25:11
Gönderen: Burak Doneray - 02 Temmuz 2018, 19:53:57
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Temmuz 2018, 19:56:05
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 05 Temmuz 2018, 01:12:05
(https://i.hizliresim.com/9NLg89.jpg) (https://hizliresim.com/9NLg89)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 05 Temmuz 2018, 01:13:34
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 05 Temmuz 2018, 01:19:17
(https://i.hizliresim.com/yq4N2a.jpg) (https://hizliresim.com/yq4N2a)
Su hattı altına falçata ile de imza attık. Tam armuz çizgilerinin olduğu yerlere.
(https://i.hizliresim.com/k6vGAA.jpg) (https://hizliresim.com/k6vGAA)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Temmuz 2018, 13:23:50
Sanki ben de bu ekiple olmalıyım gibi bir his var içimde. Kontenjan dolmadı dimi?Şu fotoları gördükçe doldu diyesim var ya neyse...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Burak Doneray - 05 Temmuz 2018, 13:34:22
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Temmuz 2018, 15:09:23
Nedense elebaşı gibi çıkmışım resimlerde .Pazartesiye kaldı hatta Salıya. Bordayı boyarken kompresör bozuldu...Yengeç denize inecek.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 06 Temmuz 2018, 07:07:56
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Temmuz 2018, 07:54:29
Dün borda ve üst yapı boyandı. Neredeyse 8 aydır suskun olan küheylanım kükredi, saat gibi çalıştı. Pervane yerine takıldı. Küpeştelerin zımparası neredeyse bitti. Bissürü şey ya bitti, ya bitecek ama hala denize inişimiz en iyi ihtimalle Cuma.
Asıl merak ettiğim kısmı karaya alana kadar 3 yıl boyunca damla su yapmayan kayığın bu sefer ne kadar su yapacağı. Armuzlar açtıkça bana geliyorlar...(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180711/34c1a437c0e24c2f90538cebe533131c.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180711/b5aafced02388d58a67eb7a431655306.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180711/df81275a38b7d308cecb0feddf75f974.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Temmuz 2018, 08:04:28
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Temmuz 2018, 08:09:32
Sakin... Sakin. Sahi söyledim.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 11 Temmuz 2018, 08:32:55
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Temmuz 2018, 08:49:04
Ufaktan hazırlığınızı yapın sizde, bugün iki discovery ile sezonu açıyorum :)
O kadar iyi anlayabiliyorum ki , diren Tiryaki deniz armuzlar kapanır nasılsa bir gün su yapar sonra şişer nasılsa C:-)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 11 Temmuz 2018, 08:51:24
Direniyorun Serkancım, direniyorum. :)
Ufaktan hazırlığınızı yapın sizde, bugün iki discovery ile sezonu açıyorum :)O kadar iyi anlayabiliyorum ki , diren Tiryaki deniz armuzlar kapanır nasılsa bir gün su yapar sonra şişer nasılsa C:-)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Sen aç abi de bizim acelemiz yok ;)
Gönderen: Cem Gür - 11 Temmuz 2018, 11:34:18
M.Cem GÜR
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Temmuz 2018, 20:40:48
Gönderen: Kenan Biçen - 14 Temmuz 2018, 23:15:07
Yeni renkler yengece çok yakışmış.
Her Türk kadını pardon teknesi gibi sarışınlıktan bıktı sanırım 8) :D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Temmuz 2018, 23:26:58
Yeni renkler yengece çok yakışmış.
Her Türk kadını pardon teknesi gibi sarışınlıktan bıktı sanırım 8) :D
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 16 Temmuz 2018, 10:00:52
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Temmuz 2018, 15:26:20
Çarşambaya iniş dedik bakalım...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Mehmet Atay - 16 Temmuz 2018, 15:48:03
Emeğinin kat kat karşılığında keyfin olsun.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Temmuz 2018, 16:31:18
Olsun valla. Cidden yoruldum. Çok zor kurarım yorgunluk cümleleri ama bu sefer sıcak beni bitirdi.
Emeğinin kat kat karşılığında keyfin olsun.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 16 Temmuz 2018, 16:53:20
Olsun valla. Cidden yoruldum. Çok zor kurarım yorgunluk cümleleri ama bu sefer sıcak beni bitirdi.
Emeğinin kat kat karşılığında keyfin olsun.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ha gayret.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Temmuz 2018, 23:20:10
Öncelikle Yengeç bastonun ucundan kıç bodoslamasına kadar tam ONALTI METRE ELLİ SANTİM boyunda. Türkçe meali şu; iki saat öküz gibi çalışıp, kan ter içerisinde mola verip şöyle bir uzaktan bakmaya başladığınızda genelde ağır bir çöküntü yaşıyorsunuz. Cem hemen her saat başı "senin de, kayığının da..." şeklinde dile getiriyordu bu travmayı. Mesela denizde çok ama çok zor olacağından indirmeden borda ahşaplarını zımparalayıp yağlamaya karar vermiştim. Bu basit kararın anlamı kızgın güneş altında aralıksız ALTI saat zımpara, yağlamak için de bir BEŞ saat daha. Tabi keşke hayat zımpara ve yağ sürmekten ibaret olsa.
Mesela beş yıldır gözüme batan dümen mafsalını yenisiyle değiştirdim diye çocuk gibi seviniyordum. Sırası gelip yerine takınca ne oldu dersiniz? Yeni mafsal uzun geldi. Yani sancağa 40 derece kadar bastığı yelpazeyi iskeleye sadece 15 derece civarında döndürür oldu. Tabi pistondan gelen kol yeniden söküldü. Sökülürken her zaman ki elimin ayarsızlığı nedeniyle M18 geniş diş somunu sardırmışım, yerinden oynamadı. Sonuç olarak mafsal komple söküldü, tornacının yolu tutuldu. Hani dışarıdan bakınca orayla burayla oynayıp oyalanıyorum gibi görünüyor ya belki, oysa durum şıu; dümen mafsalı için koşuşturulan zaman zarfında diğer işler olduğu gibi bekliyor. Yanınızda biri olduğunda dümen mafsalı dediğiniz mereti takmak on dakika. Ama tek olunca düşen anahtarı inip almak, aynı anda hem karşılayan lamayı tutup, hem mafsalın lamasını tutup, hem saplamayı takmak, hem de somunu ağızlatıp yerine tutturmak bir miktar zor olabiliyor. Yani basit işler bile bitmek bilmeyebiliyor.
Sadece dünden beri tüm borda zımparalandı, tüm borda ve küpeştenin hemen hemen yarısı yağlandı, dümen mafsalı değişti, yanlış gösteren oto pilot sensörünün daha az yanlış göstermesi sağlandı, iki kat daha -yer yer üç hatta dört kat daha- zehirli atıldı, beyaz boyanın rötuşları yapıldı, omurga altında kalan dayak yerleri zımparalandı-astarlandı, kingston vanası iki kez takıldı-söküldü-yeniden takıldı, altı adet battal boy pencerenin alüminyum çerçevesinde yıllardır birikmiş sikalar temizlendi, üst güverte hariç tüm tikler zımparalandı... ilk aklıma gelenler bunlar.
Dün belki de hiç daralmadığım kadar daraldım, hiç zorlanmadığım kadar zorlandım. Aralıksız 5-6 saatim öğle güneşi altında çalışarak geçti. İki kez hortumla kendimi yıkadım ama etkisi on dakika bile sürmedi. Akşam eve gittiğimde saat neredeyse 22:00 olmuştu. Sabah saati altıya kurdum ama duymazdan geldim :) Uyanabildiğim sabahlar 7'de, uyanamadığım sabahlar 9:30'da başlıyorum çalışmaya. Bugün ilk kez hava kararmadan, 20:00 gibi eve geldim. Değişik geldi.
Polyurea hevesi ile başlayan macera Temmuz ortasında cebelleşerek nihayete varmak üzere. Bugün denize inmek adına ehven ne varsa bitti. Saat 15:00 civarı çekek sorumlusu Serdar abiye gittim, hadi artık, atalım şunu demeye. Ahanda, adamın erken gideceği tutmuş. Yine kaldık karada. Sabah ilk tekne atalım dedik, on dakika geçmeden bir telefon geldi, sabah acil bir dalış işi çıktı. Kaldık yine öğleye.
Sanırım sadece şu son iki günde ortalama bir ekibin bir kaç günde yapacağı kadar iş yapmış oldum. Ama yaptığım işten hoşnut muyum? Asla. Kayığın her yerinde çatlaklar, boyada bir sürü hata, yapmak istediğim bir çok şeye ilişemedim bile. Uzaktan bakınca fena görünmüyor ama içime sinmesi pek mümkün görünmüyor. En fazla gözüm alışacak zaman içerisinde.
Yarın indikten sonra bir kaç gün çekek havuzunda kalıp eksikleri tamamlamaya başlayacağım. Seyre hazır hale gelince de doğru Poruklu koyuna, yeni iş yerimin önüne...
Gönderen: Serkan Güvenen - 19 Temmuz 2018, 07:58:59
Cidden çok zor , şimdiden eline sağlık C:-)
Gönderen: Deniz Akaltan - 19 Temmuz 2018, 10:12:23
Sonuçta bir amatör olarak bütün bu işlerin altına girdin ve bence boş vakitlerinde kendi teknesinde çalışan birine göre oldukça iyi iş çıkarmışsın. Ellerine sağlık.
Kesin daha önce bir yerlerde konuşulmuştur, ve kesinlikle yeri ve zamanı değil biliyorum ama; o çıpa nedir arkadaş öyle :)))
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Temmuz 2018, 10:25:34
Kesin daha önce bir yerlerde konuşulmuştur, ve kesinlikle yeri ve zamanı değil biliyorum ama; o çıpa nedir arkadaş öyle :)))
Biz gittik altında resim bile çektirdik, ama tırstık bir şey diyememiştik.
(https://i.hizliresim.com/lZW13p.jpg) (https://hizliresim.com/lZW13p)
Sen kendini feda edince yazalım bari. Hakikaten o nedir öyle.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Temmuz 2018, 10:26:18
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: erdal duran - 19 Temmuz 2018, 10:27:10
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 19 Temmuz 2018, 10:42:58
aslında bitmedi dedikleri işler kafalarında olandır. Bütün bir sezon yapılacak işler kafada bir öyle bir böyle defalarca yapılır. Sonra gerçekten yapım aşamasına geldiğinde eğer kafada planlanan ile çelişkiler varsa yapılan iyi işler de hiç beğenilmez.
Tiryaki ye getirilebilecek tek bir eleştiri olsa olsa işleri biriktirip, bir defada yapmak istemesinden kaynaklanıyor birazda.
Ahşap teknede iş hiç bitmez. Bitmesi de istenmez. Ancak sıra ile yavaş yavaş ve sindire sindire zamana yayılarak yapılmalı. Böylece hem çok efor de sarf edilmez.
Buradan bakınca çok güzel görünüyor Tiryaki.. ellerine sağlık.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Temmuz 2018, 20:50:51
Çok kısa sürdü be...
Baş taraftan gelen su sesini duyunca irkildim. Lan! Minik minik dereler var baş tarafta. Bildiğin batıyoruz çekek havuzunda.
Devam edecek...(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180719/358c998c5e49fd3800f895f88bc4f605.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180719/8a730abef1242169c6871cee0e4f4623.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180719/1017e9c7a4805785ccee5b7c52fb61d4.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 19 Temmuz 2018, 22:12:34
Yengeç de tıpkı İonia gibi karada, güneşin alnında açacağı kadar açtı. Dolgu macunları yapıldı. Macundan sonra da bı kere macunlar kuruyup çekince açtılar. Suyu görünce şişecekler. Bol armuz görüntüsünde kaplama tahtaları genleşecek.
Dediğim gibi. Olanak varsa sabaha kadar hatta öğlene kadar lift kuşaklarında su hattında askıda tut.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Temmuz 2018, 23:24:45
Serdar abi önce talaş dedi. Ulan bin kerre duydum ama bir kere yapmadım ki o dediğini. Kafam basmıyor. Sonra gres var mı dedi, olmaz mı dedim. Kaldırdık yeniden kayığı, havuzun dışına alıp bastık armuzlara gresi. Yapıyorum ama ilk kez camide saf tutmuş, çevresindekilere ayak uydurmaya çalışan adam gibiyim. Bir şey yapıyorum ama inandığımdan ya da anladığımdan değil; bildiğin ya tutarsa!
On dakika sonra yeniden indirdik. Vay arkadaş ya, derelerin sayısı cidden azaldı, debisi de ama hala oluk oluk su geliyor. Deli olacağım. Aklım kesmiyor bir türlü bu ahşabın şişipte suyu keseceğine.
Tam geceyi askıda geçirsek diye konuşurken bir tekne manevra pervanesi değişimi için geldi, iyi mi. Mecburen çıktım küçük havuzdan, bir manevra yapıp büyük havuza attım kendimi Serhatla beraber. Ne olur, ne olmaz diyerek en sığ yerine kadar soktuk kafamızı. Batarsak da ucundan azıcık batalım hesabı. Lan arkadaş neleri hesaplıyorum...
Yengeç'te 3 adet flatörlü-elektirkli, bir adet de manual pompa var. İlk saatler hemen hepsini çalıştırarak geçti. Bu arada itiraf etmeliyim ki inaılmaz uyum yetim sayesinde kısa bir süre sonra eğlendiğimi bile farkettim :)
Nükhet geldi, Burak geldi, Serdar abi ve Serhat uğradı derken ben iyiden iyiye duruma alıştım. Hatta bir ara yanlız kaldığımda seyir fenerlerini falan taktım.
An itibarı ile kıç miçom ortalama 4 dakikada bir devreye girip 1 dakika kadar su basıyor. Diğer pompaları kapatalı bayağı oldu.
Sonuç olarak Mayıs sonlarına kadar kurutmaya çalıştığım ahşabın şimdi bir an evvel yeteri kadar ıslanarak şişmesini beklerken yine aynı soruyu soruyorum kendime:" Ne işim var ulan benim burada!"
Gönderen: Özgür Ökten - 19 Temmuz 2018, 23:31:02
Artık bu konu kapansın, "yengeç suda" konusunu açma zamanı! :D
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Mehmet Atay - 19 Temmuz 2018, 23:35:06
Sıra öyle değil, şöyle:
1 Yengeç Karada
2.Su Yengeç’de
3. Yengeç suda
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 20 Temmuz 2018, 08:05:26
Yok Özgür,
Sıra öyle değil, şöyle:
1 Yengeç Karada
2.Su Yengeç’de
3. Yengeç suda
:)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Temmuz 2018, 12:36:11
Gece 3 dakikada bir çalışan pompa sabah saatlerinde 8 dakikada bir çalışır hale gelmesi tek tesellimdi.
Öğleye doğru kafam bulanmaya başladı yine. Sordum, soruşturdum. Bir çok fikir edindim, dostlar sağolsun. Sonunda bir gün önceki gres uygulaması hem etkisini görmem hem de uygulama kolaylığı açısından tercihim oldu.
Kuşandım scuba'mı daldım gresimle, gördüğüm tüm armuzlara sıvadım. On dakika sonra çıktığım gibi daldım içeri. Sonuç nefis. Tüm dereler kurudu. Ahşabın şişmesi için gereken zamanı basit bir uygulama ile kazanmış oldum. Sağolsun Serdar abi.
Şimdi önce biraz para kazanma zamanı. Bir rekreasyonel dalış, ardından bir bow-truster pervanesi montajı ve ardından Yengeçte pencere mesaisi...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Murat Ayduk - 20 Temmuz 2018, 12:39:51
Şimdi mavilikler seni bekler...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Temmuz 2018, 12:44:19
Hadi geçmiş olsun.... :)
Şimdi mavilikler seni bekler...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 20 Temmuz 2018, 12:57:58
Nasılsa benim de başıma gelecek. Bu gres ve talaş ikilisini çok duydum. Hiç prim de vermedim. Ama anlaşılan işe yarıyor.
Şimdi. Tlaşı gresle karıştırıp bu macunumsu karışımı mı sıvıyorsun armuzlara? Yoksa sadce gresi mi basıyorsun?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Temmuz 2018, 13:07:33
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 20 Temmuz 2018, 13:15:26
Gönderen: Özgür Ökten - 20 Temmuz 2018, 13:36:23
Uzun süre karada kalan gulet Demre sahillerinde çakıl plajdan dalgalı bir günde biraz sarsıntılı olarak denize inince her yerinden su gelmeye başladı, lift gibi geri çıkma ihtimali de olmadığından hemen yakındaki sığlıkta kuma oturttuk, oradaki tersane/çekek bozuntusu yerlerden torba torba ince talaş geldi, nefes tutarak dalıp dalıp talaş dolu market poşetlerini karinaya yakın patlattık, içeri olan su akıntısı ile tüm çatlaklar vb doldu, su büyük oranda kesildi.
Sonra baktık teknenin pompaları yetmiyor, bir benzinli motopomp satın alındı, su boşalınca tekne kendi motoru ile oturduğu yerden çıktı, ama biraz hareket edince talaşlar uçtu gitti (şişecek kadar bekleyemedik) yine çılgın su gelmeye başladı, hızlı bir karar ile tekneyi Fethiyede yeniden karaya alıp macun yapmaya karar verdik.
Bidonlarla ekstra benzin geldi, 11 saatlik nonstop (hem motopomp hem ana makine) seyir ile Karagözlere vardık, karaya çıktık.
Hayatımda yaptığım en saçma ikinci seyirdir. :)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 20 Temmuz 2018, 14:00:05
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Temmuz 2018, 10:29:01
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 21 Temmuz 2018, 10:32:12
Şu an benim de endişem benzer. Şişmeden gresin etkisini yitirmesi. Pazartesiye kadar oynaymayacağım daha yerinden.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Sürtünme olmazsa gres bırakmaz,tutunur, çok endişe etme bence.
Gönderen: Özgür Ökten - 21 Temmuz 2018, 12:39:29
Talaş hareket edince hemen gidiyor, ama avantajı gres gibi tek tek sürmüyorsun, poşeti karinaya yakın patlatıyorsun o kendi delikleri çatlakları bulup dolduruyor, uygulama çok pratik.
Ersin,
benim 1 numaralı kötü seyir tecrübem Kırım-Samsun arasında 30 saatlik tek motoru ve dümeni çalışmayan motoryat transferimdi. :)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 21 Temmuz 2018, 13:59:34
Evet, gres talaşa göre daha dayanıklı olacak, daha uzun şişme süresi sağlayacaktır.
Talaş hareket edince hemen gidiyor, ama avantajı gres gibi tek tek sürmüyorsun, poşeti karinaya yakın patlatıyorsun o kendi delikleri çatlakları bulup dolduruyor, uygulama çok pratik.
öZgür (tapatalk)
Greside bir müddet sonra balıklar yemeye başlıyor. ;D
Gönderen: Mehmet Köstekçi - 21 Temmuz 2018, 18:15:26
Geçmiş olsun Tiryaki. Hemen bütün sıkıntılarının sonu diyebiliriz.
Nasılsa benim de başıma gelecek. Bu gres ve talaş ikilisini çok duydum. Hiç prim de vermedim. Ama anlaşılan işe yarıyor.
Şimdi. Tlaşı gresle karıştırıp bu macunumsu karışımı mı sıvıyorsun armuzlara? Yoksa sadce gresi mi basıyorsun?
Ustacığım seninki farklı; Yengeç kurumak zorundaydı. Teknenin altını hergün ıslatmayı ihmal etme kısmen kurtarırsın. Burda bir Namık usta var sanırsın domates biber ekmiş; her gün muntazaman suluyor. Hatta içine ağzı açık 5Lt.lik petlerle değişik yerlere su koy ıslatmaktan daha iyi olabilir.
Gönderen: Cem Gür - 21 Temmuz 2018, 20:41:37
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Temmuz 2018, 21:40:31
Anlaşılan o ki İonia da denize inmeden zehirli boyası gresle yağlanacak.
Bugün atölyede geyiğini yapıyorduk. Lan dedik keşke zehirli yerine gres vuraydık :)
Gönderen: Cem Gür - 22 Temmuz 2018, 00:15:32
Pazartesiye kadar ellemeyeceksin de arada içeri girip bakıyor musun ? Pompaları çalıştırıyor musun ? Yoksa iyice suyu kesti mi?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Temmuz 2018, 00:35:17
Vallaha olmayacak iş değil hani.
Pazartesiye kadar ellemeyeceksin de arada içeri girip bakıyor musun ? Pompaları çalıştırıyor musun ? Yoksa iyice suyu kesti mi?
Henüz suyu kesmedi. Üç kademe flatör var, kıç miço otomatik basıyor fazlasını. Daha fazla yükselmesini elektrik vs yüzünden göze alamıyorum. Biraz da bu yüzden süre uzuyor sanırım. Gözlemim gittikçe azaldığı yönünde ama hala seyre çıkmak için yeterli değil. Bugün gözlemim miçonun 45 dakikada bir devreye girip 1 dakika çalıştığı yönünde. Ben ayda yılda bir sintine basmaya alışığım, ciddi sorun gibi görünüyor bana hala. Yarın biraz daha detaylı inceleyeceğim, gözümden kaçan bir yer olup olmadığını. Bu arada bir tane 220 dalgıç da hazır bekliyor, ne olur, ne olmaz diye.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Temmuz 2018, 00:41:46
İlk gece havuz problemlerini hatırlayıp durdum havuzlukta nöbet tutarken. Biliyordum bir gün lazım olacağını :) :) :)
Gönderen: Cem Gür - 22 Temmuz 2018, 17:47:52
11.25mt "Thalassa" motor teknesini Tuzla'da yapıp suya indirdik, Fenerbahçe Marinada bir de kolay yer bulup bağladık. Tekne üzerine 10-14 kişi çıkıyor, ortada adam görünmüyor. Tadını çıkartıyoruz cümbür cemaat.
Bir Pazar günü Boğaz'da yapılan bir etkinliğe katıldık. Yine bol nüfusla. Boğaz'da endamımızı gösterdikten sonra akşam saatlerinde Fenerbahçe'ye döndük. Bağlandık. Milletin kafası zaten güzel, güle oynaya tekneyi terk ettiler.Teknede ben ve 2 oğlum kaldık. En son kontrollerden sonra kapatıp eve döneceğiz.
Onlar baş tarafı hallettiler. Ben de Motor kaportasını açtım. Aman allah !! Motor yarı beline kadar su içinde. 2 Vakvak ve bir elektrikli pompayı çalıştırmaya başladık. Sürekli su basıyoruz ama eksilme yok. Hatta motor üzerinde daha da yükseliyor.
Sonunda maskeyi taktım, elime bir de fener alıp kıç ambarda daldım suya. Oraya bak, buraya bak, şaftı, iç gleni kontrol et, görünürde bir şey yok.
Dışarı çıkıp marina gece görevlilerini diktim ayağa. 220'lik 2 dalgıç pompa getirdiler. Başladık suyu boşaltmaya... Gece oldu saatin biri. 2 dalgıç cayır cayır çalışıyor ama su azalsa da bitmiyor.
Tek çare gecenin o saatinde Thalassa'yı lifte almak kaldı. Millet uykusuz, sürekli her söylenene yan çiziyorlar....
Saat iki buçuk cıvarında marinadan bir başka adam durum değerlendirmesi için tekne başına geldi.
Oraya baktı, buraya baktı, hikayeyi dinledi. Ve "Motor ters emiş yapıyor. Stop ettiğinde bir kere emerse durmaz " dedi. Kıç ambara indi. Manifolttan egzostu söktü. Yangın hortumu gibi deniz geliyor. Bir şekilde suyu durdurdu. Hortumun içini boşalttı. Ağzını ambar kapağı üzerine gelecek şekilde bağladı. Gitti. Biz de eve sabah ezanında girebildik.
Motor çok zarar görmedi. Teknedeki su boşaltıldı. Ertesi gün egzost çıkışının fileto çizgisi altında olduğunu gördüm. Hemen bir tapa ve macunla tıkadık. Nurettin gelip yeni deliği bu kere korkudan neredeyse borda yüksekliğinin ortasından açtı.
Demem o ki 220lik dalgıçların da yetemediği durumlar olabiliyor. Kimsenin başına gelmesin.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Temmuz 2018, 22:40:24
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Temmuz 2018, 20:53:17
Akşamüstüne kadar temizlik, derleme ve toplama işleri ile uğraştım. Akşamüstü marangoz arkadaş bir çuval talaş getirdi. Doldurdum bir poşete, kuşandım ekipmanı ve indim yine Yengeç'in altına. Daha önce farketmediğim ya da daha sonra açılmış bir kaç armuz gördüm. Yakınından salıverdim talaşı. Daha önce hiç yapmadığım bir iş ama ne kadar zor olabilir ki; mantık belli. Açık yerler talaşı vakumlayacak, akıntıya kapılan talaş armuza dolacak. Armuz armuz gezindikten sonra baktım daha malzeme bol, bu sefer omurganın altından doğru yüzerek saldım malı. Poşet boşalınca da çıktım kayığa.
Merakla beklemeye başladım. Şansıma tam çıkarken çalıştı miço. 17:53'te. Bu arada aşağıda kayda değer bir aksaklık görmemek biraz olsun içimi rahatlattı. Bir kaç gündür debi yüzünden ciddi bir açıklık bekliyordum ama görmedim.
18:53 oldu saat, hala miçodan ses yok. Su seviyesine bakıyorum hala flatör seviyesine ulaşmamış. En azından yarı yarıya azaldı diye seviniyorum. Bir yandan temizlik yaparken, bir yandan sürekli kulağım miçoda. 19:45 ve hala tık yok. Yoruldum ve biraz da muzaffer komutan edasıyla bıraktım işi, eve attım kendimi. Galiba az da olsa işe yaradı. Biraz olsun keyfim yerine geldi.
Bakalım devamı nasıl gelişecek...
Gönderen: Serkan Güvenen - 24 Temmuz 2018, 09:25:01
Sabah sonunda üç hafta kadar önce incittiğim bileğimi göstermeye gittim. Merhem, iğne, hap, bileklik... adam bir fitil vermedi. Tendonun canına okunmuş ama adam olurmuş. Döner dönmez kayığa gittim. Hala durum aynı, 30 dakikada bir 1 dakika. Serdar abiyle konuştum, beni ne zaman kovacaklarını sordum. Fazla uzun sürmez ya da ücret yazarlar dedi. Sağlık ossun, öderiz dedim. Sonuçta bu halde çıkasım yok alargaya.
Akşamüstüne kadar temizlik, derleme ve toplama işleri ile uğraştım. Akşamüstü marangoz arkadaş bir çuval talaş getirdi. Doldurdum bir poşete, kuşandım ekipmanı ve indim yine Yengeç'in altına. Daha önce farketmediğim ya da daha sonra açılmış bir kaç armuz gördüm. Yakınından salıverdim talaşı. Daha önce hiç yapmadığım bir iş ama ne kadar zor olabilir ki; mantık belli. Açık yerler talaşı vakumlayacak, akıntıya kapılan talaş armuza dolacak. Armuz armuz gezindikten sonra baktım daha malzeme bol, bu sefer omurganın altından doğru yüzerek saldım malı. Poşet boşalınca da çıktım kayığa.
Merakla beklemeye başladım. Şansıma tam çıkarken çalıştı miço. 17:53'te. Bu arada aşağıda kayda değer bir aksaklık görmemek biraz olsun içimi rahatlattı. Bir kaç gündür debi yüzünden ciddi bir açıklık bekliyordum ama görmedim.
18:53 oldu saat, hala miçodan ses yok. Su seviyesine bakıyorum hala flatör seviyesine ulaşmamış. En azından yarı yarıya azaldı diye seviniyorum. Bir yandan temizlik yaparken, bir yandan sürekli kulağım miçoda. 19:45 ve hala tık yok. Yoruldum ve biraz da muzaffer komutan edasıyla bıraktım işi, eve attım kendimi. Galiba az da olsa işe yaradı. Biraz olsun keyfim yerine geldi.
Bakalım devamı nasıl gelişecek...
Talaş olayı kafamda bir türlü oturmuyordu nasıl oluyor diye , anlatınca kafama yattı eline sağlık :)
Gönderen: Cem Gür - 24 Temmuz 2018, 10:09:45
Dün itibari ile aşağıdaki fotoğraflar paylaşıldı bir kısa notla: Baş ve kıç tarafta ulaşamadığınız yerlere reçine, katran ve talaş çorbası ile doldurun. Ki Medon Plioni mükemmelen de kalafatlanmıştı.
(http://i.hizliresim.com/Azybv7.jpg) (http://hizliresim.com/Azybv7)
(http://i.hizliresim.com/6Ny1EN.jpg) (http://hizliresim.com/6Ny1EN)
(http://i.hizliresim.com/3zpV3O.jpg) (http://hizliresim.com/3zpV3O)
(http://i.hizliresim.com/Y6O9aa.jpg) (http://hizliresim.com/Y6O9aa)
(http://i.hizliresim.com/moJDay.jpg) (http://hizliresim.com/moJDay)
(http://i.hizliresim.com/oV6mao.jpg) (http://hizliresim.com/oV6mao)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Temmuz 2018, 10:18:12
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 24 Temmuz 2018, 15:42:20
Bu tip geleneksel uygulamalar unutulmamalı diye düşünüyorum.
Malzeme tedariki büyük bir olasılıkla İst. Perşembe Pazarından sağlanabilir. Errziiin kendini denizlere vurmasaydı, hele bir de "bomba gibi bir uygulama" olduğuna ikna olsaydı reçineyi de katranı da bulur buluşturur gönderirdi.
Yine de, bir ara, önerilen "çorbayı" macunlanmış bir portakal sandığına uygulayıp denize atmakta ve gözlemlemekte fayda var diye düşünüyorum.
Gönderen: Mustafa Ertör - 24 Temmuz 2018, 17:02:44
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 24 Temmuz 2018, 20:34:28
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Temmuz 2018, 21:03:17
Bugün bir dünya iş halettim. Sızıntı 2 saatte bir dakika miço çalıştırır boyutlara indi dünkü operasyondan sonra. Tabi şişme değil de armuzları sıvama yoluyla indi. Daha derin nefes almadım.
Bugünün en önemli kalemi tesisat işleriydi. Vanalarla birlikte hortumları da değiştirmeye karar vermiştim. Her şey güzel de başladı aslında. Ta ki True Design vanaya pirinç fitting bağlarken diş kaptırdığımı farketmeyip sıkmaya devam edene, dahası kovanı döndürene kadar... Arkadaş şu elimin ayarı sürekli başımın belası. Nasıl olacak bilmiyorum ama ciddi ölçü sorunum var. Cillop gibi vananın akıbeti belirsiz. Kovan ince ince sızdırıyor. Canım sıkıldı, öylece bıraktım, çıktım. Yarın pirinç redüksiyonu söküp tekrar diş tutacak mı bakacağım.
Gönderen: Mustafa Ertör - 24 Temmuz 2018, 22:15:57
CEMRE'de havuzluk drenaj vanalarını monte ederken diş kaptırdım .Oradan tecrübeliyim.12 senedir hiç bir sızıntı yok
Ahşap teknecilik delilik öncesi seviye..Tedirgin,çözüm geliştirici ve süper küfürbaz oluyor insan.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 24 Temmuz 2018, 22:42:01
Ahşap teknecilik delilik öncesi seviye..Tedirgin,çözüm geliştirici ve süper küfürbaz oluyor insan.
Abi ilave olarak alkolik olanlarda var.
Gönderen: Mustafa Ertör - 24 Temmuz 2018, 22:50:08
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Temmuz 2018, 23:12:31
Kesinlikle diş tutar ve sızdırmaz.Doğal gaz tesisatçılarının kullandığı keten ve özel sızdırmazlık macununu deneyebilirsin.
CEMRE'de havuzluk drenaj vanalarını monte ederken diş kaptırdım .Oradan tecrübeliyim.12 senedir hiç bir sızıntı yok
Ahşap teknecilik delilik öncesi seviye..Tedirgin,çözüm geliştirici ve süper küfürbaz oluyor insan.
Küfür konusunda zirvelerdeyim valla :) Tekne edindiğimden beri tedirginlik değişmez ruh halim. Çözüm geliştirme kısmında fena değilim, bir yandan da sorun üretiyor olmam dışında tabi :) :) :)
Gönderen: Özgür Ökten - 25 Temmuz 2018, 10:20:22
Biraz önce gördüm, Yengeç paşalar gibi yüzüyor, keyfi yerinde! :D(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180725/fac72e3b7a6fdef0227e4b826af6b137.jpg)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180725/cf1a88354e5cb09628e1e30429c98e6d.jpg)
öZgür (tapatalk)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 25 Temmuz 2018, 10:31:21
Gönderen: Mehmet Atay - 25 Temmuz 2018, 14:51:39
Keyifle kullan Tiryaki.
Bakma sen, emeğine değiyor.
Gönderen: Cem Gür - 25 Temmuz 2018, 18:01:34
Bütün emeklerine değmez mi suda olması ?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Temmuz 2018, 18:13:31
Cem, tam da dediğin gibi afet-i devran değil ama işte kuzguna yavrusu durumu..
Mehmet galiba ben de gittikçe daha çok sevecem. Tente ve lazybag hallolunca daha bir göze hoş gelecek.
Bugün temizlik var. Yarın marinadan aytılıyoruz artık. Alarga hayat başlıyor:)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Temmuz 2018, 13:23:35
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 28 Temmuz 2018, 14:58:39
Başlık şimdilik kapandı :)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180728/a19da2b77c188ba50943bea2c567f7bd.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
VAy yüzüyor artık, hadi keyfin bol olsun, selametle.
Gönderen: Özgür Ökten - 28 Temmuz 2018, 15:16:56
Başlık şimdilik kapandı :)iş yap iş! yatma öyle boş boş! :D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Temmuz 2018, 15:20:27
İş biter mi yahu. Daha en az 10 gün iş var kayıkta.Başlık şimdilik kapandı :)iş yap iş! yatma öyle boş boş! :D
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Servet - 28 Temmuz 2018, 19:21:26
Başlık şimdilik kapandı :)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180728/a19da2b77c188ba50943bea2c567f7bd.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
VAy yüzüyor artık, hadi keyfin bol olsun, selametle.
Ruh halin böyle fotografta :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Temmuz 2018, 20:59:53
Gönderen: Mücahit Karabaş - 29 Temmuz 2018, 23:09:21
Başlık şimdilik kapandı :)(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20180728/a19da2b77c188ba50943bea2c567f7bd.jpg)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kapansın tabi..
Yengeç'i suda görmek leyleği havada görmekten daha güzel. :)
Yeni renkleri ile pruvası neta olsun. Senin de emeğine kuvvet :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Temmuz 2018, 23:12:29
Gönderen: Serkan Güvenen - 30 Temmuz 2018, 09:30:12
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Temmuz 2018, 11:04:05
Gönderen: Deniz Akaltan - 30 Temmuz 2018, 13:29:53
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Temmuz 2018, 16:32:22
Hadi geçnmiş olsun , keyifli sezonlar olsun.Olsun valla, sağolasın. Sizde yapın artık programı derim.
Haydi hayırlı olsun. Muhakkak ziyaret edeceğim.Neye ihtiyaç var özelden de olsa yaz.yoksa gelirken saksı getirebilirim.☺Saksı hatta içinde fesleğen, yakışır havuzluğa :)
Şimdi balıklar gres yağını yiyor mu, yemiyor mu?Şimdilik yediklerine dair bir işaret yok :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Murat Ayduk - 07 Ağustos 2018, 17:31:02
Bol keyifli günler... C:-)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Ağustos 2018, 00:41:51
Hadi hayırlı ve Keyfin bol olsun artık be Hakan Reis...
Bol keyifli günler... C:-)
Çok teşekkür ederim efenim...
Gönderen: ersinboke@icrs.com.tr - 04 Ekim 2018, 06:52:40
İlan bile Tiryaki kokuyor..
"Irgat Lofrans, kaç W bilmiyorum ama hayvan gibi ve çok iyi durumda."
"Dümen hidroliği bir yerlerden az da olsa kaçırıyor. Arada bir eklemek gerekiyor. Kaçağı bulamadım."
"ekne içerisinde neredeyse bir atölye var. Ekipmanlar benim için teknenin parçasıdır. Bir spiral, freze, planya, bir şarjlı-bir elektrikli matkap, Bosch 220 V boya tabancası, dekupaj testere, Bosch mavi seri egzantirik orbital, iki boy üçgen zımpara vs vs vs. Komple el aletleri.
Deli gibi yedek parça.
Son altı yıldır yapılan her işlemin fotoğrafları mevcut. "
Biliyoruz Tiryaki.. BU kayık için nasıl canla başla çalıştığını hepimiz biliyoruz. Fotoğrafa filan gerek yok.
Gönderen: Serkan Güvenen - 04 Ekim 2018, 08:26:32
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 04 Ekim 2018, 09:25:40
https://www.sahibinden.com/ilan/vasita-deniz-araclari-yelkenli-satilik-tirhandil-611835791/detay
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 04 Ekim 2018, 10:10:45
Gönderen: Serkan Güvenen - 04 Ekim 2018, 10:23:37
Hakan'ın gönlüne göre olsun.Kesinlikle gönlüne göre olsun , hayırlısı
Gönderen: Murat Ayduk - 04 Ekim 2018, 11:28:27
Tiryaki Reis umarım kafana yatan başka bir kayığa hemen kavuşursun...
Gönderen: Cenk Ayvaz - 04 Ekim 2018, 11:52:10
Ilani ben goremiyorum. Bende mi bir problem var acaba?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 04 Ekim 2018, 12:15:13
Kesinlikle kolay bir karar değil ama artık gerekiyordu diyeyim kısaca. Nasıl olsa uzun uzun yazarım bir ara.
Gönderen: Kemal Gündüz - 04 Ekim 2018, 12:29:29
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: O.Utku Uçkan - 04 Ekim 2018, 12:53:05
Gönderen: nuri_kongur - 04 Ekim 2018, 15:47:43
Gönderen: Deniz Akaltan - 04 Ekim 2018, 15:50:58
Gönderen: Kenan Biçen - 05 Ekim 2018, 16:33:29
Hayırlısı olsun Tiryaki reis.
Sizinle çok bütünleşmişti Yengeç,gözümüz çok arayacak.
Gönderen: Necip Bulut - 05 Ekim 2018, 19:23:55
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 18:41:52
Neyse efenim, kara park parasını denkleştirir denkleştirmez, dün, soluğu Marintürk ofiste aldım. Ayıptır söylemesi diyeceğim ama asıl ayıp o rakam; o nasıl bir rakam, 19.500 TL... Söylemesini bilmem ama bu rakam çok ayıp. Hemde topu topu iki ay için. Neyse, dün parayı ödeyip tüy gibi hafifleyince bu sabah için yaptık programı.
Program derken, içeriği basit, gideceğiz, alıp geleceğiz. Yani anlayacağınız hala akıllanmamışım. Ulan ben ve Yengeç bir araya gelince hayat ne zaman rutin ve kolay oldu ki?
Sabah 8:30'da Yücel -ki bu genç adamı ayrıca anlatmak lazım bir ara- yağmura rağmen gelip botla aldı Serhatla beni. Yolun ilk on dakikası Dechatlon'dan aldığım sözde su geçirmeyen pantolon ve monta küfrederek geçti. (Daha sonra en azından çabuk kuruyormuş diye sevindirik oldum ki çok zavallı bir durum bu.) Sırılsıklam oldum evelallah.
Tersane adasının boğazında içeri dönüp Yengeç'i görünce klasik olarak "Neyse, hala yüzüyor, sorun yok." diye düşündüm. Alarga alışkanlığı oldu bu durum bende. Kayık yüzüyorsa sorun yok, gerisi hallolur. Daha uzaktan su hattını incelemeye başladım ki "aha dedim, sintine dolmuş yine." Ben bilmem mi o koca karnın ne kadarı suda kalacak, ne kadarı dışarıda...
Kayığa atlar atlamaz hemen akülerin durumuna bakmaya indim ki benim akıllı invertörde ışık mışık hak getire. Hava kapalı olduğundadır dedim. Bu arada Yücel'den koltukları almasını rica ettim. Geçtim dümenin başına, bastım marşa. Daha doğrusu marşa basmaya çalıştım, ışıklar işin zor dercesine bir kıpraştı ama başkada bir aksiyon olmadı. Serhat'a dedim söyle Yücele koltuklara ilişmesin, daha buradayız. Kısaca aküler kaput. Nasıl oldu hala emin değilim ama 6 adet 235 ah akü bir marş motorunu döndürmekten aciz kalmış, öyle mal mal yatıyor yerlerinde. Serhat da klasik olarak ukalalığa başlayınca, senin gibi adam da bunu yaparsa, bot şalterin yok muydu vs dedim olm jeneratörün var. Nah var! Onu da son gelişimde bir arkadaşıma ödünç vermiştim, unuttum gitti. Kıçımı gere gere ukalaca anlattığım elektrik sistemimin bu durumlardaki "sigortası" jeneratörümdü ve ilk kez gerçekten ihtiyaç duyduğumda Dalaman'da bir arkadaşımın bahçesindeydi.
Akülerin kaput olduğuna ikna olunca birden aklıma geldi, lan bu kayık su yapıyordu, sintine ne alemde acaba deyyu, uçarak inip, makine dairesinin kapılarını açtım ki, ohooo, batıyoruz lan! Neyse, abartmayayım, Yengeç'i batırmak pek mümkün değil ama ciddi boyutlarda bir su vardı sintinede. Buradan anladığım yaklaşık bir haftadır sorun varmış sistemde.
Yücel'in bir an evvel dönmesi gerektiğinden atölyeyi aradık, iki tane akü ayarladık takviye için. Ufuk boktan havada, Volkan'ın kayığına atıp getirecek. Dost, denizci vs kavramlar böyle zamanlarda gerçek anlamını buluyor doğrusu. Bende o arada manuel pompayla suyu basayım dedim boş durmayıp. Tabi o da yerinde yoktu. Diyaframında yırtık var diye sökmüştüm :) Bulup yerine taktım ama bu sefer de diyaframı tutan halka koptu, kol elimde kaldı :)
Böyle durumlarda hep yaptığım şeyi yaptım; okkalı bir küfür ve sigara. 45 dakika kadar sonra Ufuk gülümseyerek geldi. Aküleri aldık. Takviye yaptık ve sonunda küheylanım kükredi...
Hemen saldık halatları, attık tonozu verdik yolu. İlginçti, devamında başkaca bir aksaklık olmadan geldik havuza, kaldırdık koyduk kenara haspamı. Şimdi çekek sahasında, havuzun kenarında biblo gibin duruyor...
Her işte bir hayır vardır derler ya, bir kaç gün daha gidemesem çok daha ciddi sorunlara gebeymiş koşullar. Bugün kayığı yerine koyduğum gibi gelip kurumaya ve ısınmaya bıraktık kendimi. Yarın tekneyi boşaltmaya başlayacağım. Ama asıl kafamdaki soru 4 yıldır hiç bir sorun yaşatmayan akülerimdeki sorun ve sorunun kaynağını anlayabilmek.
Sonumuz hayrola bakalım...
Gönderen: Kemal Gündüz - 11 Aralık 2019, 18:57:39
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 19:08:21
Allah kolaylıklar versin hocam. Akü işini bir Özgür hocamıza danışın derim.
Danışmak mı? Ne danışacağım, kendi kayığını karaya aldığında koyarım önüne :) Komuşu olacağız nasıl olsa :)
Gönderen: Kemal Gündüz - 11 Aralık 2019, 19:15:32
Allah kolaylıklar versin hocam. Akü işini bir Özgür hocamıza danışın derim.
Danışmak mı? Ne danışacağım, kendi kayığını karaya aldığında koyarım önüne :) Komuşu olacağız nasıl olsa :)
O zaman problem çözülmüş demektir
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 11 Aralık 2019, 19:23:42
Geriye kalan diğer yarısı da ille hallolur. ;)
Gönderen: Deniz Akaltan - 11 Aralık 2019, 19:41:58
Hazır gövde ıslakken boyayı da yakmak lazım, ben o işi ihmal ettim, tekne kuruduktan sonra yaptım, daha uzun sürüyor ve ahşapta daha çok yanık izi kalıyor.
Şimdiden kolay gelsin, elimden gelen bir şey olursa yanıbaşındayım.
Gönderen: Öcal Turan - 11 Aralık 2019, 19:59:36
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 20:25:14
Denizcim, yarın öncelikli işim sistemi komple elden geçirmek. Zaten bir kaç iyileştirme gerekiyordu ve programımda vardı.
Teşekkür ederim Öcal reisim.
Gönderen: Özgür Ökten - 11 Aralık 2019, 20:40:26
hehe! Komşuluk işi henüz netleşmedi, bi ihtimal Kaş'a da gidebiliriz.. pazarlıklar sürüyor..Allah kolaylıklar versin hocam. Akü işini bir Özgür hocamıza danışın derim.Danışmak mı? Ne danışacağım, kendi kayığını karaya aldığında koyarım önüne :) Komuşu olacağız nasıl olsa :)
ki bizim karaya çıkış tarihimiz 15 Şubat diye planladık (kara surveyi, sertifika yenilemeleri vb. sebepleriyle)
tabi komşuluğa da gerek yok, he dedin mi atlarım minibüse, 45dk'ya Yengeç'teyim!.. :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 21:05:27
hehe! Komşuluk işi henüz netleşmedi, bi ihtimal Kaş'a da gidebiliriz.. pazarlıklar sürüyor..
ki bizim karaya çıkış tarihimiz 15 Şubat diye planladık (kara surveyi, sertifika yenilemeleri vb. sebepleriyle)
tabi komşuluğa da gerek yok, he dedin mi atlarım minibüse, 45dk'ya Yengeç'teyim!.. :)
Kaş fiyat olarak mutlaka daha cazip olacaktır. Ustalık falan da bir işiniz yoksa hiç fena fikir değil.
Yengeç'i boş ver, gel çay içelim, laflayalım yahu.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 11 Aralık 2019, 21:14:08
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 21:15:44
Her şey kolayına olsun.
Sağolasın Ahmetçim.
Gönderen: Doğan Erbahar - 11 Aralık 2019, 21:36:23
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 21:49:36
Kolaylıklar dilerim...
Çok teşekkür ederim efenim :)
Gönderen: Burak Doneray - 11 Aralık 2019, 22:03:37
(https://i.hizliresim.com/GZjoBy.jpg) (https://hizliresim.com/GZjoBy)
Gönderen: Kemal Tesbihci - 11 Aralık 2019, 22:07:37
Gönderen: O.Utku Uçkan - 11 Aralık 2019, 22:14:59
Gönderen: Necip Bulut - 11 Aralık 2019, 22:50:59
Umarım istediğin gibi gelişir herşey. Hayırlısı olsun.
Aynen :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Aralık 2019, 23:18:59
Geçen sene bütün işi bize yaptırdın genemi ? 8)
(https://i.hizliresim.com/GZjoBy.jpg) (https://hizliresim.com/GZjoBy)
Utanmazlar. Ben döndüğümde hiçbiriniz yoktunuz :) :) :)
Utku dede, bir on-onbeş güne ihtiyaç olabilir valla.
Necipçim yine teşekkür ederim :)
Göreceğiz be Kemalcim, hayırlısı cidden. :)
Gönderen: Erman Yerman - 12 Aralık 2019, 00:36:10
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 12 Aralık 2019, 08:36:43
Gönderen: O.Utku Uçkan - 12 Aralık 2019, 10:35:06
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 12 Aralık 2019, 11:46:47
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Aralık 2019, 18:48:38
Yengeçte ilk gün az evvel bitti. Çekek şefi Serdar abi tekneyi yerine koyarken ağaçlar sorun olabilir deyince ani bir kararla operasyona başladım. Bir saat sonra direk indi. Son 3 saate de soyuldu. Ne yazık ki o kadar övündüğüm direkte de tamir işi çıktı. İtiraf etmeliyim ki hem şaşırdım, hem de ciddi bozuldum. O kadar özenerek yaptım, o kadar kafa patlattım ama kurcata bağlantısının bir tarafından su yürümüş ve çürütmüş. Çok da dert edecek bir şey gibi görünmüyor. Yaklaşık 1 metrelik bir yama yapılacak ama dedim ya, o kadar özendiğim için olsa gerek, ciddi canım sıkıldı.
İlk günün sonunda Yengeç motorsailor tadında bekliyor yerine taşınmak üzere...
(https://i.hizliresim.com/nb4RY0.jpg) (https://hizliresim.com/nb4RY0)
(https://i.hizliresim.com/va3bYv.jpg) (https://hizliresim.com/va3bYv)
(https://i.hizliresim.com/1pRLjA.jpg) (https://hizliresim.com/1pRLjA)
(https://i.hizliresim.com/VQj02n.jpg) (https://hizliresim.com/VQj02n)
Gönderen: Cem Gür - 12 Aralık 2019, 19:22:45
Soru : Direğe bakım yapacak mısın? Yapacak isen direği çıplak ağaca kadar zımparala. Korkmadan egzantrikle 60 kumla gir hızla tamamını bitir. Sonra bir kere bir kere de 100 kumla tamamla. Ne yap et ille vernik / boya öncesi TEKNODUR uygula.
Cıvataların geçtiği delik içindeki maden yüksükleri illa silikon bir mastikle sıvayıp yerine yerleştir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Aralık 2019, 21:17:06
Direkteki çürümeler çok önemli değil. Çok derine işlememiş ise yamalar kurtarır.
Soru : Direğe bakım yapacak mısın? Yapacak isen direği çıplak ağaca kadar zımparala. Korkmadan egzantrikle 60 kumla gir hızla tamamını bitir. Sonra bir kere bir kere de 100 kumla tamamla. Ne yap et ille vernik / boya öncesi TEKNODUR uygula.
Cıvataların geçtiği delik içindeki maden yüksükleri illa silikon bir mastikle sıvayıp yerine yerleştir.
Direk ahşaba kadar silinecek. İlk seferinde de dört kat teknodur kullanmış, onun üzerine de üç kat vernik atmıştım. Teknodur sevdiğim bir malzeme. Genelde iyi sonuç aldım. Bu sefer reçine düşünüyorum aslında çıplak ahşap üzerine. O yüksüklere de tam da dediğin gibi Sika basmıştım. Yine basacağım. Biraz da kafa yoracağım, farklı bir şeyler yapabilir miyim diye.
Gönderen: Mücahit Karabaş - 12 Aralık 2019, 22:27:42
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 12 Aralık 2019, 22:47:29
Gönderen: Cem Gür - 12 Aralık 2019, 23:01:22
Bilezik aşağı yürümesin diye ahşap takoz yapabilirsin. Hatta hem alta hem üste. Bence ikişer kenarından atsan yeter. Direğe de hiç saplama koymamış olursun.
Bu çok daha iyi ama direk yanaklarına konulacak ahşap takozlar çok kalın gelebilir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Aralık 2019, 23:31:07
Bilezik aşağı yürümesin diye ahşap takoz yapabilirsin. Hatta hem alta hem üste. Bence ikişer kenarından atsan yeter. Direğe de hiç saplama koymamış olursun.
Bugün tam da bunu düşünüyordum direğin etrafında gezinirken. Sadece kurcata altına atılacak bir ahşap takoz yetmez miydi diye takıldı kafama. Üste atmayı düşünmemiştim. Neden gerekir sence üste?
Bir de kontra ahşap dönmek gelmişti aklıma ama bileziği yeniden işlemek gerekir diye fazla durmadım üzerinde. O da tekne salmanın altındaki kontra (feda) tahtasından geldi aklıma. Direğe kadar nüfuz etmesini engeller diye :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Aralık 2019, 23:34:38
Bilezik aşağı yürümesin diye ahşap takoz yapabilirsin. Hatta hem alta hem üste. Bence ikişer kenarından atsan yeter. Direğe de hiç saplama koymamış olursun.
Bu çok daha iyi ama direk yanaklarına konulacak ahşap takozlar çok kalın gelebilir.
Diyagonalleri de düşününce bu da bir ihtimal.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 13 Aralık 2019, 10:15:29
Bilezik aşağı yürümesin diye ahşap takoz yapabilirsin. Hatta hem alta hem üste. Bence ikişer kenarından atsan yeter. Direğe de hiç saplama koymamış olursun.
Bugün tam da bunu düşünüyordum direğin etrafında gezinirken. Sadece kurcata altına atılacak bir ahşap takoz yetmez miydi diye takıldı kafama. Üste atmayı düşünmemiştim. Neden gerekir sence üste?
Dört tane altına atmak yerine simetrik olsun iki alta iki üste diye düşünmüştüm. Hem de traversi destekler diye düşünmüştüm. Normalde gurcata taraflarından birer tane yetecektir. Bu arada benim düşündüğüm takozlar, küçücük raf ayağı gibi üçgen destekler gibi şeyler.
Gönderen: O.Utku Uçkan - 13 Aralık 2019, 10:30:37
Hangisine gideceğimizi bilen İzmir'li kaptan var mı?
Anlayanlara. ;D
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 13 Aralık 2019, 11:21:59
İzmir Yengeç arası için rota çizmek istedim ama 2 farklı Marintürk görünüyor haritada.
Hangisine gideceğimizi bilen İzmir'li kaptan var mı?
Anlayanlara. ;D
Haritada İstanbul Pendik Marintürk ü görmüyorsan sorun yok. Göcekte 2 marintürk arasında 2-3 km mesafe vardır. Village port olan
Gönderen: O.Utku Uçkan - 13 Aralık 2019, 11:55:53
İzmir Yengeç arası için rota çizmek istedim ama 2 farklı Marintürk görünüyor haritada.
Hangisine gideceğimizi bilen İzmir'li kaptan var mı?
Anlayanlara. ;D
Haritada İstanbul Pendik Marintürk ü görmüyorsan sorun yok. Göcekte 2 marintürk arasında 2-3 km mesafe vardır. Village port olan
Zafer kaptanım bilgi ve cevap verme nezaketiniz için teşekkürler. :)
Asıl hedef kitlemden ses yok maalesef. :'(
Bu arada Göcek'ten yanıt verip yatacak yer teklif eden dostlara da buradan selam olsun. :D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Aralık 2019, 12:38:23
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Aralık 2019, 12:40:15
Hiç saplama atmadan bir sistem düşündük bakalım. Bir ara çizerim de. İskele-sancak, iki yanına takoz yapacağız aşağı basmasını engellemek için. Çarmık ayaklarını modifiye etmem yeterli olacak gibi. Direği kaldırırken de bu takozları kullanacak şekilde yapacağım.Bilezik aşağı yürümesin diye ahşap takoz yapabilirsin. Hatta hem alta hem üste. Bence ikişer kenarından atsan yeter. Direğe de hiç saplama koymamış olursun.
Bugün tam da bunu düşünüyordum direğin etrafında gezinirken. Sadece kurcata altına atılacak bir ahşap takoz yetmez miydi diye takıldı kafama. Üste atmayı düşünmemiştim. Neden gerekir sence üste?
Dört tane altına atmak yerine simetrik olsun iki alta iki üste diye düşünmüştüm. Hem de traversi destekler diye düşünmüştüm. Normalde gurcata taraflarından birer tane yetecektir. Bu arada benim düşündüğüm takozlar, küçücük raf ayağı gibi üçgen destekler gibi şeyler.
Şimdilik kafamdaki bu :)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 13 Aralık 2019, 13:21:48
Dede, gün içinde pek fırsatım olmuyor bakmaya kusura bakma. Marintürk çekek sahası Göcek'e girmeden hemen sağda. Sen alo de, ben toplarım seni.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Eminim, kusura bakma maz moz yapıyorum ama vuran yok henüz. :'(
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Aralık 2019, 15:53:29
Bu arada küheylanı da yerinden çıkartmaya karar verince, hele ki tam da üstüne Rıza'da ne var, ne yok diye arayınca, bugün birlikte indik makine dairesine. Derdim malum, gevşeyen kaplinler ve seyir halinde devir arttıkça artan rezonans. Rıza neden motoru çıkartmak istiyorsun diye sorduğunda öncelikle yatakları görmek istiyorum demiştim. 5 sene önce motor koptuğunda sancak, arka pabucun denk geldiği yerde bir tamirat yapmıştım. Gerisinden de emin olmak istiyordum. Rıza kaplinlere, pervaneye, motor takozlarından sonra yatak bağlantılarını kontrol edince iki tarafında da, özellikle iskele tarafın, bayağı gevşek olduğunu farketti. Yine özellikle iskele yatak tahtasında bir deformasyon da gözümüze takıldı. Muhtemelen bu hafta küheylan yerinden çıkacak, façası düzeltilecek ve başta yataklar olmak üzere makine dairesinde de yenileme çalışmaları başlayacak. Bu arada daha dün Uğur ustaya teknenin bir takım yapı malzemelerini soruyordum, laf döndü dolaştı yataklara geldi. Kendi ifadesi mazot, yağ onları korur, kolay kolay bir şey olmaz oldu. Teknenin hemen her yerinde olduğu gibi yataklarda da çam kullanılmış. Ama eğriler ve yataklar gibi yerlerde Uğur ustanın "tarla çamı" tabir ettiği, reçineli ağaç kullanılmış.
Birazdan mesaiye toplama ve söküm işleri ile devam...
Gönderen: Hulusi Gülen - 16 Aralık 2019, 07:54:08
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Aralık 2019, 17:31:27
Yengeç'te çalışmalar ağır aksak ama istikrarlı bir şekilde ilerliyor. Karina neredeyse yakıldı bitti, sırada borda var. Geçen sene taktığım True Design vanaların bir kısmı söküldü, bir kısmı hala öttürüyor. Kıç dinlencenin yarısı iskele tarafı söküldü ama sancak taraf iskele girmediği için ellenemedi henüz. Demir loçaları Yengeç'in en efsane işlerinden biri. Dün yaklaşık bir saatim zincirlikte geçti. Loçaları tutan saplamaları ayırdık ama nasıl bir sika basmışsam loçalar kıpırdamadı bile :) Pazar'dan itibaren önümüz yağmur, fırtına. Sırada ilk fırsatta çadırı kurmak var bakalım.
(https://i.hizliresim.com/mXn2A1.jpg) (https://hizliresim.com/mXn2A1)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Aralık 2019, 17:38:48
Karina
Kovanların sökümü
Yakma
Ahşap yoklama
Çivi yoklama
Kalafat
Macun
Astar/Zehirli
Borda
Yakma
Ahşap tamiri
Kalafat
Macun
Astar
Boya
Dinlence/Pasarella
Dinlence ahşap kaplama
Pasarella ahşap yenileme
Yüzme merdiveni ahşap yenileme
Dinlence krom bakım
Yumrular
Ahşap silme
Ahşap tamiri
Epoksi reçine
Astar
Boya
Dümen Yelpazesi
Ahşap silme
Epoksi/elyaf uygulama
Macun
Astar
Zehirli
Güverte
Üst güverte kaplama
Meze güverte kaplama
Cam kenarları kaplama
Davlumbaz kaplama
Epoksi/elyaf uygulama
Epoksi macun
Astar
Boya
Pıraçollar
Ahşap silme
Epoksi/elyaf uygulama
Astar
Boya
Baston
Ahşap onarım
Vernik
Havuzluk
Tik silme
Davlumbaz tavanı revizyon ve kaplama
Davlumbaz kemere tamir
Kokpit ahşap tamiri
Giderler
WC tavan tahtası değişimi
Kokpit gösterge paneli boya
Oturma grubu revizyon ve vernik
İç Mekan
Duvarların kaplanması
1. WC dolabı vernik
2. WC tezgah verniği
Mutfak tezgahı vernik yenileme
Arma
Direk tamir ve verniği
Arma kontrolü
Lazybag balenleri değişimi
Arma güverte bağlantılarının revizyonu
Kokpit anayelken iskotası donatım
Mekanik/Sintine
Motorun çıkarılması
Motorun kumlama ve boyanması
Sintine temizliği
Şaft kontrolü
Pervane kontrolü
Yatak kontrolü
İç glen kontrolü
Orta sintine pompası değişimi
Dümen hidrolik hortumları değişimi
Akü kutuları kontrolü
Su deposu temizliği
Pis su tankı temizliği
Pis su tankı tesisatı yenileme
Manuel sintine pompası diyafram değişimi
Dümen pistonu bağlantısı revizyon
Dinlence duş
Elektrik/Elektronik
İlave solar panel montajı
Şarj sistemi revizyonu
Otopilot servis
Webasto bakım
1. WC tamir
Arıza feneri tamir
Demir feneri ampulü
Aydınlatma led değişimi
Deep Sounder servis
Irgat bakımı
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Aralık 2019, 17:25:09
Bir kaç güne çadırı kurmaya başlayacağım gibi...
Gönderen: Cem Gür - 26 Aralık 2019, 01:25:02
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 27 Aralık 2019, 17:53:05
Şu iş listesini buraya taşıyalım:
Karina
Kovanların sökümü
Yakma
Ahşap yoklama
Çivi yoklama
Kalafat
Macun
Astar/Zehirli
Borda
Yakma
Ahşap tamiri
Kalafat
Macun
Astar
Boya
Dinlence/Pasarella
Dinlence ahşap kaplama
Pasarella ahşap yenileme
Yüzme merdiveni ahşap yenileme
Dinlence krom bakım
Yumrular
Ahşap silme
Ahşap tamiri
Epoksi reçine
Astar
Boya
Dümen Yelpazesi
Ahşap silme
Epoksi/elyaf uygulama
Macun
Astar
Zehirli
Güverte
Üst güverte kaplama
Meze güverte kaplama
Cam kenarları kaplama
Davlumbaz kaplama
Epoksi/elyaf uygulama
Epoksi macun
Astar
Boya
Pıraçollar
Ahşap silme
Epoksi/elyaf uygulama
Astar
Boya
Baston
Ahşap onarım
Vernik
Havuzluk
Tik silme
Davlumbaz tavanı revizyon ve kaplama
Davlumbaz kemere tamir
Kokpit ahşap tamiri
Giderler
WC tavan tahtası değişimi
Kokpit gösterge paneli boya
Oturma grubu revizyon ve vernik
İç Mekan
Duvarların kaplanması
1. WC dolabı vernik
2. WC tezgah verniği
Mutfak tezgahı vernik yenileme
Arma
Direk tamir ve verniği
Arma kontrolü
Lazybag balenleri değişimi
Arma güverte bağlantılarının revizyonu
Kokpit anayelken iskotası donatım
Mekanik/Sintine
Motorun çıkarılması
Motorun kumlama ve boyanması
Sintine temizliği
Şaft kontrolü
Pervane kontrolü
Yatak kontrolü
İç glen kontrolü
Orta sintine pompası değişimi
Dümen hidrolik hortumları değişimi
Akü kutuları kontrolü
Su deposu temizliği
Pis su tankı temizliği
Pis su tankı tesisatı yenileme
Manuel sintine pompası diyafram değişimi
Dümen pistonu bağlantısı revizyon
Dinlence duş
Elektrik/Elektronik
İlave solar panel montajı
Şarj sistemi revizyonu
Otopilot servis
Webasto bakım
1. WC tamir
Arıza feneri tamir
Demir feneri ampulü
Aydınlatma led değişimi
Deep Sounder servis
Irgat bakımı
Okumaktan yoruldum.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Aralık 2019, 23:36:11
Bir de not; eğer vanalarınız biçimsiz yerlerdeyse montajını yaparken nasıl sökeceğinizi de düşünün :) Bir vanayla günlerdir cebelleşiyordum. İkinci tuvaletin dolabının altında yer alan True Design vanaların montajını yaparken sızdırmazlık için Loctite SI 5331 kullanmıştım. Arkadaş nasıl sağlam bir malzemeymiş, etmediğim küfür kalmadı. Teflonun gözünü seveyim. Eğer ki vanalarınızın bulunduğu yerde anahtar vs alet çalışmıyorsa bu ürünü kullanmayın. Öttürdü resmen. Bugün son kalan lanet vanayı ısıtarak anca sökebildim. Bir de montaj kitinden de bir takım edinin. Hayatı çok kolaylaştırıyor. Özellikle vanayı -eğer yeriniz müsaitse- hiç dibine kadar sıkacağım diye uğraşmayın. 5331 bir kaç diş arasına uygulansa yeter sanırım. Haddinden fazla başarılı.
Bugün yine uzunca bir süredir sırasını bekleyen baş -external- kamaraya, aslında kamara değil de depoya sıra geldi. Boşaltmam yaklaşık bir saat sürdü ama o bir saatte ancak içeride ne varsa çıkartıp güverteye istifleyebildim. Çıkanlara ben bile pes dedim valla. Yarın ayıklanacak ve bir yerlerde depolanmak üzere kaldırılacak inşallah :)
Yengeç'te kabaca bir hesapla 700-800 metrenin üzerinde, çeşitli çaplarda halat var. Sonunda hepsini bir araya toplayıp yumuşatıcıya basmaya başladık ki bu da bayağı gecikmiş işlerden biriydi.
Dinlence, loçalar, dümen palası... ne var ne yok söküldü. Çadır kurulur kurulmaz camlar da sökülecek. Hatta bir yolunu bulabilirsem bir daha takılmamak üzere sökülecek :)
(https://i.hizliresim.com/nbZl2M.jpg) (https://hizliresim.com/nbZl2M)
(https://i.hizliresim.com/varPR4.jpg) (https://hizliresim.com/varPR4)
(https://i.hizliresim.com/r0n1R3.jpg) (https://hizliresim.com/r0n1R3)
(https://i.hizliresim.com/7B5DPN.jpg) (https://hizliresim.com/7B5DPN)
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 28 Aralık 2019, 10:48:09
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Aralık 2019, 10:54:41
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Ocak 2020, 20:49:51
Kendi adıma ilginç şeylerle karşılaştım. Mesela ilk çıkan saplamalardan birinin durumu şöyleydi:
(https://i.hizliresim.com/XbQWLo.jpg) (https://hizliresim.com/XbQWLo)
Çarmık ayaklarına gelince iş daha da zorlaştı. Ama dahası paslanmazlarda mevcut çatlaklar da ziyadesiyle dikkatimi çekti:
(https://i.hizliresim.com/M1nYL6.jpg) (https://hizliresim.com/M1nYL6)
Derken ikinci ıstralyanın baston üzerindeki mapası takıldı gözüme. Yaklaşık iki parmak havada duruyordu. Direği sökerken son durumuna dikkat etmemiştim. Başladım kurcalamaya. Son durumu şu:
(https://i.hizliresim.com/qAoqP3.jpg) (https://hizliresim.com/qAoqP3)
Bastonla bodoslama arasından yürüyen su muhtemelen bastonun alt kısmını çürütmüş. Aralarında şöyle bir boşluk var ve gayet yeterli ne varsa bok etmeye:
(https://i.hizliresim.com/9YJX29.jpg) (https://hizliresim.com/9YJX29)
Şimdi motor sökülürken bastonu da aşağıya almam kaçınılmaz oldu. Motor sökülürken diyorum, vinçsiz indirmek pek olası görünmüyor...
Hayırlısı diyerekten devam anlayacağınız.:)
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 08 Ocak 2020, 09:32:46
Yeğenimin hanımının bir lafı aklıma geldi '' Gitti paracıklar '' ;)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Ocak 2020, 00:12:39
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Ocak 2020, 18:58:50
Önce motorla başlayalım. Ali abi sağolsun, sorduğumda yüksekliğin sorun olduğunu, iyi bir operatör gerektiğini söylemişti. Gel gör ki asıl sorun yükseklik değil motorun geçeceği yerin ölçüsüymüş. Neyse, sırayla gidelim. Önce motor ayaklarından biri sıkıştı. Ayak kurtulmayınca daha "durun!" diye böğüremeden foundation'ın bir kısmını yerinden söktü. Yatak elden geçecekti ama yine de bu durum pek hoşuma gitmedi. Hayırlısı. Ardından küheylan su kanalına geldi sıkıştı. Çıkar mı, çıkmaz mı diye bayağı bir kurcaladık. Teorik olarak takılan kasnak sıyırırsa kurtarır diye düşündüysek de taşıyan zincir üzerindeki yükü yeteri kadar ciddiye almamışız. Kasnağın kurtulmasıyla 624 kg ağırlığındaki kütle tüm gücüyle savrulup, haince davlumbazın sancak duvarına ve tavanına çarptı. Tabi davlumbazın bir miktar canına okudu. Bir tamirat daha eklendi listeye. Detaylı inceleme yarına. Bugün artık kafa yormak istemedim. Hatta dönüp bakmadım bile diyebilirim. Neyse, şanzımanı da çıkarttıktan sonra sıra geldi bastona.
Bahsetmiştim, bastonu sökmeye karar verme sebebim ikinci ıstralyanın bağlandığı mapanın boşlamış olmasıydı. Söktüm tutan ne varsa. İki noktadan vurduk sabanı, başladık kaldırmaya ama nerde, kastı kaldı. Altına doğru bakınca bastonun altına bağlı olduğunu düşündüğüm mapanın saplamasının yaklaşık 45 derecelik açıyla bodoslamanın içerisine doğru girip, orada gözden kaybolduğunu farkettim. Bir ucu yok resmen. Ekstra bir on dakikalık uğraşla onu almayı başardık ve tekrar başladık kaldırmaya. Tabi kasan bir şey kalmayınca kolayca ama bir o kadar da dengesiz gelen bastonu güçlükle zaptettik. Ama o arada çürük olan bodoslamanın da özeti çıktı.
(https://i.hizliresim.com/6DAnDl.jpg) (https://hizliresim.com/6DAnDl)
Bodoslamayı olduğu yere, motor ve şanzımanı atölyenin önüne indirip, ardıma bakmadan eve kaçtım. Günün teması bildiğin alacakaranlık kuşağı...
Yarın önce hasar tespiti, ardından sökmeye devam.
Bu arada bastonsuz da nasıl sevimli geldi gözüme haspam. Hele ki fatura üzerindeki 7,5 metrekarelik etkisini düşününce...
(https://i.hizliresim.com/yG74Gn.jpg) (https://hizliresim.com/yG74Gn)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Ocak 2020, 21:19:52
(https://i.hizliresim.com/anOYZQ.jpg) (https://hizliresim.com/anOYZQ)
Bastonsuz hali gittikçe sevimli geliyor gözüme
(https://i.hizliresim.com/YdX6GZ.jpg) (https://hizliresim.com/YdX6GZ)
Küheylan kumlama için bekliyor. Nerede, nasıl ve ne zaman henüz bende bilmiyorum, hayırlısı
(https://i.hizliresim.com/864zy7.jpg) (https://hizliresim.com/864zy7)
Bu da emektar iç glen. Bir yolunu, daha doğrusu bütçesini bulabilirsem bunu da emekli etmek istiyorum artık.
(https://i.hizliresim.com/DONDvv.jpg) (https://hizliresim.com/DONDvv)
Foundation bu hale geldi motoru çıkartırken. Bugün söktüm lamaları, altları beklediğimden çok daha iyi durumda çıktı. Yarın yatakları iyice bir gözden geçireceğim. 5 yıl önce tamir ettiğim bir kısmı vardı, kıçım kalktı valla, hala taş gibi
Gönderen: Murat Ayduk - 12 Ocak 2020, 12:38:45
Tekrar kolay gelsin.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Ocak 2020, 13:01:50
Şaka bir yana 7 yıldır yapılan her işe dair görsel kanıt mevcut. Benden sonra alacak olan gerçekten çok şanslı olacak.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Ocak 2020, 21:35:35
(https://i.hizliresim.com/jqlRLg.jpg) (https://hizliresim.com/jqlRLg)
(https://i.hizliresim.com/EOvMbD.jpg) (https://hizliresim.com/EOvMbD)
Önceki gün küfürün bini bir paraydı yine. Yengeç'in aldığımdan beri yerinden oynamayan su tanklarını çıkarttım. Hem takdir ettim, hem bayağı küfür ettim, bu denli ucu ucuna iş yapan ustaya. Bir de sonunda ölçüp biçip temiz su kapasitemi öğrendim. Hemen hemen 400 lt. Bu boyutta tekne için aslında az ama bu sene de böyle kalacak.
(https://i.hizliresim.com/BOlgEG.jpg) (https://hizliresim.com/BOlgEG)
Bir diğer kabus start aküleri oldu. Kendilerinden bayağı bir zamandır kıllanıyordum. En sonunda onları da aldım dışarı ama alana kadar şaftım kaydı. Akü kutularını kendim revize etmiştim. 2014'te motorun koptuğu akşam aküler de devrildiğinden sağlama almak adına akü kutusunu elden geçirmiştim. Harbi sağlam iş yapmışım. Ama sorun şu ki, aküler yerindeyken yaparken nasıl çıkacağını hiç düşünmemişim. İki büklüm, tanesi 75 kg iki aküyü alana kadar çıkarttığım sesler ve ettiğim küfürler bayağı ilginçti. Aküleri sülfat kırma özelliği olan bir Bosch şarj cihazı ile rejenere işleminden geçirdim. Bir süre daha götürecekler gibi görünüyor.
(https://i.hizliresim.com/Z5GRWz.jpg) (https://hizliresim.com/Z5GRWz)
Karinanın zımparası başladığı gibi yüzümdeki ifade değişti yine. Galiba ben tekneden çok ahşaba hastayım. Ama cidden hastayım. Ahşap ortaya çıktığı gibi durup durup okşamaya başladım yine. Kim der arkadaş şu teknenin ağacı otuz yaşını aşkın diye...
(https://i.hizliresim.com/86pokd.jpg) (https://hizliresim.com/86pokd)
Yarın çadırın karkasını çakmaya devam.
(https://i.hizliresim.com/DOnqEy.jpg) (https://hizliresim.com/DOnqEy)
Gönderen: Eyüp Oğan - 17 Ocak 2020, 22:28:32
Ya şakası bir tarafa çok az insan kayığının her santimetrekaresini ellemiştir. Mesela yarın motorun altındaki yağ tepsisini çıkarttığımda görmediğim yeri kalmamış olacak. Bu arada geçen yıllarda neler biriktirmişiz orada, merakla bekliyorum
Kolay gelsin Hakan Reisim..
Yağ tepsisi ne alemdeydi?
Gönderen: Cem Gür - 17 Ocak 2020, 23:28:38
(https://i.hizliresim.com/DOnqEy.jpg) (https://hizliresim.com/DOnqEy)
Yaklaş,iyice yaklaş bu kaplamaların dibine gir ve kokla. Miss gibidir şimdi ... Hele bir de kurusunlar...
Sadece bu ağaçları görmek bile bütün eziyete katlanmaya değiyor. Bir de olmadık paraya satmaya kalkmıştın tekneyi.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Ocak 2020, 00:07:10
Yağ tepsisi ne alemdeydi?
Sağolasın Eyüp,
Yağ tepsisi "anlatılmaz, yaşanır" tadındaydı. Kısaca felaketti. Sintineden beklentimin altında malzeme çıktı bu sefer :)
Cem, valla adım çıkacak ağaç fetişisti diye. Gidip gelip okşadım ağacı. Miss. Hele 5*10 keresteler yeni biçilmiş, nasıl güzel kokuyor. Çakmaya kıyamadım desem yeridir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ocak 2020, 18:24:35
(https://i.hizliresim.com/VQ44Er.jpg) (https://hizliresim.com/VQ44Er)
(https://i.hizliresim.com/odBBEk.jpg) (https://hizliresim.com/odBBEk)
(https://i.hizliresim.com/Z5GGYZ.jpg) (https://hizliresim.com/Z5GGYZ)
Bu arada Uğur usta (tekneyi yapan) geldiğinde babaların kendi yaptığı babalar olduğunu söylemişti. En az 32 yıldır Yengeç'i sırtlayan, motorumun koptuğu gece saatlerce KIYEM5'in ardından sürüklenmemizi sağlayan babaların önünde saygıyla eğilesim geldi. Daha da bir otuz yıl daha gider gibiler...
(https://i.hizliresim.com/lQnnEb.jpg) (https://hizliresim.com/lQnnEb)
Bu da yenilenecek bodoslamanın durumu. Tatlı su çürüğü üzerine ders niteliğinde...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Ocak 2020, 20:20:49
(https://scontent.fist2-3.fna.fbcdn.net/v/t1.0-9/82978444_3065269800152603_4721484276074283008_o.jpg?_nc_cat=104&_nc_ohc=XsN7xKzKFsUAX-SHtw9&_nc_ht=scontent.fist2-3.fna&oh=335d61dd776c6c290ceb78fe12742f8c&oe=5ECE3A00)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 25 Ocak 2020, 22:18:50
İki günün sonunda zemini çaktık ve dikmeleri diktik. Daha başlarken ilk sorduğum soru basitti aslında; "neden ayakları ve makasları hazırlayıp, sonra ayağa kaldırmıyoruz?" Öyle olmaz, dikemeyiz deyince vardır bir bildiği diyerekten devam ettik. Allahı var iyi de çalışıyor. Ama gel gör benim biraz mühendis, biraz tasarımcı kafam sürekli daha basit, daha efektif alternatifler üretip duruyor. Gel gör, tokmağı verdik bir kere. Üçüncü gün ayakları diktik ve sıra geldi makasları, yani çatıyı hazırlayıp yerine monte etmeye. İşte o üçüncü gün bizim arkadaşın doktor kontrolü varmış. Bir de üzerine bi cihaz takacaklarmış. İki gün de o cihaz kalacakmış. Uzun lafın kısası, önceki gün ayıptır söölemesi piç gibin kaldım dikmelerimle baş başa. Ekipteki diğer arkadaşlarla konuşuyorum, abi diyorlar, onları hazırlayıp dikecektik. Lan iyi de onu bende sööledim ama dinlemedi ki adam. Vardır bir bildiği dedim ama içten içe de denklemin bileşenleri tepsi gibi ortada, ne bildiği olacak, 5 metre yükseklikte makas çakılacak dikmelere.
Neyse, ekibin kalanından da bi halt çıkmadı. ÖÖle, bööle dediler, bolca küfür yediler falan :) Dedim iş başa kaldı. Başla makaslara, sırayla gidelim. Başla da, hangi keresteyle. 90 tane 5*10'u yemiş, bitirmişiz. Şakası bir yana, cidden cepte para da yok, deli olacağım. Başladım çekekte gezinmeye. Gördüğüme çökeceğim. O arada bir marangoz arkadaşım geldi aklıma, onu aradım. Dükkanda olacak, git al dedi. O kadar da rahat söylüyor ki, git al diye. Lan iyi de onu taşımak da ayrı dert. Sağolsun, bir başka arkadaşta da römork var, onu aradım. Gittik bi 30 tane kadar keresteyi yükledik getirdik. Getirdik de, lan sabah geldiğimde kapısı olmayan benim kayığın olduğu alana öğle vakti kapı yapmışlar. Tabi ki iyi bir şey yapsınlar da aracı içeri sokamıyoruz. Beton atmadan açamayız dediler, "eee" dedim. Yarına hallolur dediler. Neyse dedim, römorku atölyenin önüne bırakıp başka işlere giriştim.
Ertesi gün kapı yine açılmadı. Yahu bütün ekip başka teknede çalışıyor. Sırtımda kereste taşımak istemiyorum. Hadi dedim, birgün daha bekleyeyim. Sonunda Cuma günü şarladım ama neye yarar, Çarşamba'ya kadar açamayacağız dediler. Pes dedim. Bir beton için bir hafta! İş başa düştü ve otuz küsur keresteyi başladım yine taşımaya. Bolca küfürden sonra artık makaslara geçebilirim dedim ama nerdeee.
Ekip toplandı. Durum değerlendirmesi yaptık. İyice tadım kaçtı. Biri boydan boya bir kuşak atalım diyor, biri sepetli vinç çağıralım diyor. Lan arkadaş bir kıytırık çadır kuracağız, sanırsın Eyfel Kulesini yeniden yapıyoruz. Yağmuru kesecek kıçıkırık bir çadır...
Ekip gitti. Ben başladım makaslara. Nah başladım! Taşırken ağırlığından kıllanmıştım ama o kadar bezmişim ki hiç bakmamışım bile. Getirdiğim keresteler 10*20 çıkmadı mı... Ulan çatıda kullanmayacak olsam nefis ama o ağırlıkla çatıda kullanmam mümkün değil. Deli olacağım. Dükkandan yükle. Getir. Ta bilmem nereden taşı indir. Şimdi bir de geri gidecek bunlar. Dün 15:00 civarı pes edip bir arkadaşın kamyonetini ödünç alıp attım kendimi Dalaman'a. Bulduğum ilk keresteciden 20 tane daha 5*10 aldım, döndüm ve tabi yine araç girmediği için bir de onları taşımak zorunda kaldım. Hava kararırken tek tesellim, yaş ve ağır ama mis gibi kokan 5*10 kerestelerim oldu :)
Bu sabah ekibin bir kısmı ile sabah erkenden makasları çakmak ve yerine takmak üzerine anlaştık. Hatta bir arkadaşımı daha çağırdım, dedim ne olur, ne olmaz, hiçbir şey yapmasa alet verir, ucundan tutar.
Sabah gittim ki bizim ekibin başka bir teknede atacağı boya bugüne kalmış. Dediler boya işi bitsin, hallederiz. Fazla üzerinde durmadım bile, yalama oldum artık bende. Saat 11:00 civarı başladım makasları ölçüp biçip çakmaya. Derken 10'luk çivi bitti. Bu arada 4 gündür benzin almayı unuttuğum için ağaç motoru yerine el testeresiyle iş yapıyorum. O derece bezdim ki, gidip benzin alasım yok. 10'luk çiviyi öğle yemeği dönüşü alırım dedim, boş durmamak için de ince tahta kuşakları çakayım dedim. Bu arada hala tekim ve yardıma gelecek arkadaştan henüz ses yok. 3 metre boyunda ahşapları, hemen hemen aynı mesafedeki açıklığa çakmak için iki el pek yeterli olmuyor. Abuk subuk pozisyonlara giriyor insan. İşte öyle bir abuk pozisyondayken tek çivi ile tutturduğum -döndürebilmek için- tahta kaydı, döndü ve işaret parmağımı da arasına aldı. Acı eşiğim bayağı yüksek, dolayısıyla acısı pek koymadı ama tırnağın dibinden olduğunu görünce o lanet tahtayı çakıp atölyeye döndüm. Hızlıca bir pansuman, bolca küfür ve tırnağın yerinde kalması temennilerinin ardından tekrar işe döndüm. Yakın gözlüğümü takmayı unutmuşum. İlk keser darbesi de çivi yerine az evvel sakatladığım işaret parmağımın yanı başındaki başparmağıma inince cidden nevrim döndü Önce yardıma gelecek olan arkadaşımı arayıp ona küfrettim. Meğer o da önceki gece halı sahada pert olmuş :) Sonra dedim bir ara ver, bu işin sonu boka saracak. Atladım, gittim yemeğe.
Yemekten dönünce tekrar aldım elime testere, keser ve metremi, ikibuçuk saatte yedi adet makası tek başına bitirdim. Artık nasıl bir gözüm dönmüşse. Sonra başladım merdivenle tırmanıp 4 metre yüksekten geçecek ahşap kuşağı çakmaya. Onu da bitirmek üzereydim ki son bir kaç taneye hatun yetişti, tuttu ucundan. Ha, bitmek üzereydi derken, iş akışı şöyle; al tahtayı çık merdivene, tek çiviyle tuttur, in aşağı, al merdiveni bir sonraki ayağa, çık yukarı, tahtayı merdivenin altından arkaya devrilmeden atlat, çak, tekrar in aşağıya, yeni bir tahta al, aynı dikmeye tek çivi ile tuttur, in aşağıya, bir önceki ayağa dön, tek çiviyle tutturduğun tahtayı sağlama al. Bu ayaklardan 16 adet var :) Günün sonunda bizim yılan hikayesine dönen çadır iyice ortaya çıktı. Şimdi sıradaki "level" açıklıkları 4,70 m ila 7 metre arasında değişen makasları dikmelere çakmak.
İnsan işini ya kendisi yapmalı, ya da tamamen dışında kalmalı. Bezdim artık bu bağımlı kalma durumundan... Ki daha yeni başlıyoruz
Gönderen: Aziz Eryavuz - 27 Ocak 2020, 13:39:24
Başka usta ve elemanlarla çalışmanın dayanılşmaz acısını da sizinle beraber yaşıyorum. Keşke daha kolay olsa.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Ocak 2020, 14:35:02
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Murat Ayduk - 27 Ocak 2020, 22:16:37
En bunaldığın zaman hayal et...
Tekne bitmiş, herşey istediğin gibi olmuş...
En sevdiğin koyda alargadasın...
Akşam üzeri, güneş batıyor...
Elinde en sevdiğin içkiden bir kadeh, masanda mezen veya çerezin...
Arkada harika bir müzik... ve ılık rüzgarı omuzlarında hissediyorsun..
O sırada dönüp, tam da bugünü "o an"ı hatırlıyorsun...
Dudaklarının uçları yanaklarında hafifçe kulaklarına yaklaşıyor...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Ocak 2020, 23:57:35
Dur bakalım. Düşündüğüm kadar ileri gidebilirsem önümüzdeki bir kaç yıl keyif de yapabileceğim sanırım...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Ocak 2020, 20:51:36
Öncelikle gelmesi gereken vinç gelmedi. Onu beklerken zaman kaybetmemek için merdivenle tırmanarak başladım makasları çakmaya. İki taneyi binbir küfür ve bol stresle çaktım çakmaya ama dikmeler çok oynak ve merdiven ve benim ağırlığımla gönyeden kaçıyor, makaslar geniş geliyor. 14:00 gibi pes edip vinçi aradım. İşi uzamış, yarım saate sepet gönderiyorum dedi. Duramadım, başlamışken devam edelim dedim. İki makas daha, derken yedi makasın beşini çaktık, bitirdik.
(https://i.ibb.co/GspTgC6/27.jpg) (https://ibb.co/GspTgC6)
Sıra makasları birbirine bağlayacak tahtalara gelince hayat daha da eğlenceli bir hal aldı. Ama süreci daha da içinden çıkılmaz duruma getiren olay makaslardan birinin çatırdayarak koyvermesi oldu. Biraz fazla dönen ağaç tam çivilerden ağacın ucunu çatlatmış. Üstünkörü tamir ettik. Daha sonra hallederim diyordum ki bir çatırtı daha geldi! Dikkat etmemişim, budak varmış makasa çaktığım ağaçta. Budaktan kırıldı. La zaten kıçı başı bir oynuyor iskeletin. Ona da bir dikme koyduk. Bu arada vinç nihayet geldi.
Sonraki saatlerim sepet üzerinde çivi çakarak ve küfrederek geçti. Hasbel kader karkası çaktık bitirdik ama itiraf edeyim, kendim bile inanmıyorum brandayı tartacağına. Bildiğin lambır lumbur oynuyor şerefsiz. Bir kaç kayıt daha çakıp ayakları birbirine yüksekten de bağladım. Bu arada tabi ki 18:00 gibi beklediğimiz yağmur çoktan başladı.
(https://i.ibb.co/bg7SvGr/29.jpg) (https://ibb.co/bg7SvGr)
Hasbel kader sıra brandaya gelince adrenalin zirve yaptı. Bildiğiniz kreşendo. 14*24 metre ölçülerinde tek parça brandayı iskeletin üzerinde atabilmek için neredeyse 45 dakikamız fikir yürüterek geçti Neyse ki vincin sahibi olan arkadaş seracıymış. Onu dinledik. Sanırım bir saat kadar da onunla uğraştık. Takıldı, yamuk oldu, sepet üzerinden çekerken parmaklarım uyuştu falan ama oldu. Valla da oldu. Kapattık lanet olası çatıyı.
Tabi bu arada hava kararmış ve henüz kahvaltı dahi etmemişim. Hızlıca yan çıtaları çakıp, akşam esmesi beklenen 20-25 knot kuzeyli havaya dayanacak kıvama getirdiğim gibi ardıma bakmadan kaçtım. Öyle ki alet edevatı bile çadırın altına attım resmen.
(https://i.ibb.co/MsGzWnL/28.jpg) (https://ibb.co/MsGzWnL)
Gün sonunda görkemli bir hangarım var artık...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 29 Ocak 2020, 22:16:24
Gönderen: Eyüp Oğan - 30 Ocak 2020, 00:05:36
Eline sağlık..
Gönderen: Cem Gür - 30 Ocak 2020, 02:06:28
1998de Marmaris'te çalıştığımız motoryat üzerindeki "sera" gece fırtınada ayvayı yemişti. ;)
Bir de üzerine yığılıp zarar verdiği teknelerin hasarlarını tekne sahibi küfür kıyamet ödemek durumunda kaldı.
Sera naylonunu yırtmadan, delik melik açmadan dışarıya çakacağın enine 30-40 santimlik parçalara ipi dışarıdan kasa ile tutturabilirsin.
Eşeğini sağlam kazığa bağla, fırtına çıksa da rahat uyu ;)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Ocak 2020, 12:03:00
Cem, yarın uyarılarını da dikkate alıp ne yapabileceğime bakacağım.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Şubat 2020, 21:39:27
Sadece ahşap karkasa güvenme. Uygun köşelerden iple yere çakacağın kazıklarla da bağla.
1998de Marmaris'te çalıştığımız motoryat üzerindeki "sera" gece fırtınada ayvayı yemişti. ;)
Bir de üzerine yığılıp zarar verdiği teknelerin hasarlarını tekne sahibi küfür kıyamet ödemek durumunda kaldı.
Sera naylonunu yırtmadan, delik melik açmadan dışarıya çakacağın enine 30-40 santimlik parçalara ipi dışarıdan kasa ile tutturabilirsin.
Eşeğini sağlam kazığa bağla, fırtına çıksa da rahat uyu ;)
Kuzey tonozları tamam. Yarın da güneyi halledeceğim. Bugün brandayı tekrar gerip, yan çıtaları çaktım. Daha bir sağlam görünmeye başladı. Bir de kırılan iki makası halledebilirsem yarın hafta arası gelecek 35 knot havaya hazır olacağım inşallah...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 03 Şubat 2020, 15:52:03
Gönderen: Hakan Tiryaki - 03 Şubat 2020, 20:14:59
Hava gelmek üzere, son durum tamam gibi görünüyor. Hadi tekrar kolay gelsin. Bizim oralarda bu çadırın içine soba da kurarlardı. Değişen malzemeleri ve talaşları yaksan kışı çıkarırsın. Ama göcekte ihtiyaç olmaz herhalde.
Bugün yere kadar da sera naylonu ile kapattım. Tüm eklemlere çıta çaktım. Yarına bir tek bir ucundan bağlamak kaldı. Artık uçarsa da uçsun, daha yapacak bir şey yok. Çarşamba 45 knot hava görünüyor. Test edeceğiz bakalım.
Gün boyu elektrikli ısıtıcı çalışacak yarından itibaren. Ama bir de çamaşır makinesi kazanım var, onu da ocak olarak kullanabilirim :) Dediğin gibi, yer gök odun, talaş... :)
Gönderen: Serkan Güvenen - 04 Şubat 2020, 09:23:35
Sadece ahşap karkasa güvenme. Uygun köşelerden iple yere çakacağın kazıklarla da bağla.
1998de Marmaris'te çalıştığımız motoryat üzerindeki "sera" gece fırtınada ayvayı yemişti. ;)
Bir de üzerine yığılıp zarar verdiği teknelerin hasarlarını tekne sahibi küfür kıyamet ödemek durumunda kaldı.
Sera naylonunu yırtmadan, delik melik açmadan dışarıya çakacağın enine 30-40 santimlik parçalara ipi dışarıdan kasa ile tutturabilirsin.
Eşeğini sağlam kazığa bağla, fırtına çıksa da rahat uyu ;)
Kuzey tonozları tamam. Yarın da güneyi halledeceğim. Bugün brandayı tekrar gerip, yan çıtaları çaktım. Daha bir sağlam görünmeye başladı. Bir de kırılan iki makası halledebilirsem yarın hafta arası gelecek 35 knot havaya hazır olacağım inşallah...
Çok fena olmuş :) , eline sağlık abi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 04 Şubat 2020, 18:10:28
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Şubat 2020, 19:33:35
(https://i.hizliresim.com/ZngLMA.jpg) (https://hizliresim.com/ZngLMA)
Tabi ki o bodoslamaya ulaşabilmek adına ortalık darmadağın oldu.
Böyle başladı:
(https://i.hizliresim.com/qy14RV.jpg) (https://hizliresim.com/qy14RV)
Böyle bitti:
(https://i.hizliresim.com/MR56W7.jpg) (https://hizliresim.com/MR56W7)
Son derece kıl, zor ama bir o kadar hayırlı bir işe girişmişim. Ama asıl beni hayrete düşüren teknenin sağlamlığı ve zamanında yapılan işçilik. 87'de suya inmiş bir tekne gibi değil Yengeç. Evet, ufak tefek çürük ahşabı var, ki hepsi değişiyor, bu haliyle hiç ellemeden bile daha uzun yıllar güvenle seyir yapar...
Bu arada dün ahşaplarım geldi. Alıp eve götürmek istedim. Nasıl güzel bir çam geldi, anlatamam. Çadırın çevresi mis gibi reçine kokuyor. :) Bu ahşap konusunda sanırım iflah olmayacağım ben...
Gönderen: Çetin Kent - 05 Şubat 2020, 21:41:03
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Şubat 2020, 23:09:03
Müthiş emek. Cennetliksiniz. :)
bitsin, denize döneyim yeter, cennette falan gözüm yok valla :)
Gönderen: Murat Ayduk - 13 Şubat 2020, 00:15:20
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Şubat 2020, 21:08:45
Herşey yolunda mı Halan Abi? Keyifler nasıl, umarım iyi gidiyordur herşey...
Herşey yolunda. Çok yoğun geçiyor son günler. Yengeç dışındaki işler yoğunlaşmaya başladı. Yengeçte de ahşap işleri başladı. Hala bir yandan da söküyorum. Sanırım 10 güne kadar kontraları döşemeye başlarız. Sonrası nispeten düz yol...
Son durum aşağıdaki fotoğraflardaki gibi. Bu arada yine cep telefonumu parçaladım. Geçici kullandığım telefonun fotoğraf kalitesi felaket :)
Gönderen: Cem Gür - 13 Şubat 2020, 22:15:06
:(
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Şubat 2020, 23:30:00
Telefonun için geçmiş olsun.
:(
Acıttı valla. Bu ara yenileme ihtimalim de yok. İdare edeceğiz bir süre :)
Gönderen: Serkan Güvenen - 14 Şubat 2020, 10:13:17
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Şubat 2020, 19:36:29
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Şubat 2020, 23:37:09
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Şubat 2020, 11:11:15
Gönderen: Melih Keskin - 19 Şubat 2020, 17:13:13
Kolay gelsin....
Tapatalk kullanarak iPad aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Şubat 2020, 17:46:09
Gönderen: Kemal Gündüz - 19 Şubat 2020, 18:30:49
Sen bu işleri hakkıyla tamamlarsın. Allah kolaylıklar versin kardeşim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Şubat 2020, 21:23:07
La Melihcim, senin yoğurt kasesinde ne kadar iş olabilir ki zaten, sus tabi ki :) Yakında olsan bir sabah başlar, öğleye bitirirdik :D
Öyle deme be , onlarda da bayağı iş oluyor, mesela biriken toz pas hemen göze çarpıyor, azıcık bir su girse sintine de görünüyor , insanı rahatsız ediyor.
Gönderen: Necip Bulut - 19 Şubat 2020, 21:44:48
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Şubat 2020, 23:03:43
Hakan kaptanımSağolasın, öyle umuyorum bende :)
Sen bu işleri hakkıyla tamamlarsın. Allah kolaylıklar versin kardeşim
Öyle deme be , onlarda da bayağı iş oluyor, mesela biriken toz pas hemen göze çarpıyor, azıcık bir su girse sintine de görünüyor , insanı rahatsız ediyor.
Yani iş yaratmak gerekiyor diyorsun. La sintinede biraz su olsa ne olur. Biz ahşap kayıkta yoksa, kovayla döküyoz denizden çekip :) :)
Yav ben bugün Yengeç’i gördüm. Hakan ne derse yeridir 8)
Günün sürprizi oldun valla Necip, çok ama çok güzel sürpriz oldu. Yine bekliyorum :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Şubat 2020, 23:02:01
Sonraki level yelken arabasının altında, üst güverteyi bir baştan diğerine aşan tek parça tik ağacından altlığı çıkartmaktı. Kırmadan çıkarmam yaklaşık 3 saat sürdü. Küçük pürmüzle sikaları ısıtıp, arasına spatulayla girerek, santim santim ilerleyerek tek parça halinde çıkarttım ve cidden kıçım kalktı :)
Günün sonuna doğru sırada ırgtat vardı. Yaklaşık iki saatimi de onu sökmek aldı.
Bu arada ustalar da bodoslamadan önceki -öksüz posta hariç- iki postanın alıştırmasını bitirdiler. İnanılmaz kıl bir işti. Ağacı üç boyutta da işlemek gerekti. Bir de üzerine ben başlarında olup da orası öpüşmedi, burası koklaşmadı deyyu ahkam kesip durdum, bir yandan da üzüldüm adamlara. Tam deli işi.
Günün bitmesine yakın personel kamarasının tavanını da tamamen aldık. Kemerelerini blok halinde çıkarttık. Yarının iş listesinde kendine yer buldu sonunda.
Son olarak, Pazar günü Karaburun'a Yengeç'in yeni lumbozlarını almaya gidiyorum C:-) :D
Gönderen: Serkan Güvenen - 22 Şubat 2020, 05:51:25
Bugün davlumbazın camları üç günlük uğraşın ardından söküldü. Alüminyum çerçeveye düz ağızlı ve de paslanmaz cıvata saplayan zihniyet bolca cilalandı. Cam başına 24 olmak üzere toplam 144 adet cıvatanın 55 tanesini iman gücüyle ve bileği sakatlama pahasına sökebildim. Sonra matkapla çürütmeyi denedim. O da olmadı, torklu -darbeli- tornavida ile çakarak denedim. Onunla da sadece 7-8 tanesini gevşetebildim. Sonunda fitili açıp kesim taşıyla giriştim ve üçüncü gün mutlu sona ulaştım :)
Sonraki level yelken arabasının altında, üst güverteyi bir baştan diğerine aşan tek parça tik ağacından altlığı çıkartmaktı. Kırmadan çıkarmam yaklaşık 3 saat sürdü. Küçük pürmüzle sikaları ısıtıp, arasına spatulayla girerek, santim santim ilerleyerek tek parça halinde çıkarttım ve cidden kıçım kalktı :)
Günün sonuna doğru sırada ırgtat vardı. Yaklaşık iki saatimi de onu sökmek aldı.
Bu arada ustalar da bodoslamadan önceki -öksüz posta hariç- iki postanın alıştırmasını bitirdiler. İnanılmaz kıl bir işti. Ağacı üç boyutta da işlemek gerekti. Bir de üzerine ben başlarında olup da orası öpüşmedi, burası koklaşmadı deyyu ahkam kesip durdum, bir yandan da üzüldüm adamlara. Tam deli işi.
Günün bitmesine yakın personel kamarasının tavanını da tamamen aldık. Kemerelerini blok halinde çıkarttık. Yarının iş listesinde kendine yer buldu sonunda.
Son olarak, Pazar günü Karaburun'a Yengeç'in yeni lumbozlarını almaya gidiyorum C:-) :D
Karabunun tam nergis zamanı :D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Şubat 2020, 23:01:47
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Şubat 2020, 23:10:52
Baş taraftaki tamirat neredeyse sona yaklaştı. Küpeşteyi dönmeye başladık bugün. O da yerine alışınca kıl tüy işler bir nebze azalacak.
Bir diğer sorunlu yer ise havuzluğun sancak tarafında yer alan ve aynı zamanda tuvaletin tavanı olan ağaçtaki çatlak ve çökmeydi. Üç kişi, kırkbeş dakikalık uğraştan sonra onu da söktük yerinde. Onu sökerken karşılaştığımız sürpriz tapaları patlattığımızda düz başlı vida beklerken çiviyle karşılaşmak oldu. :)
Irgat bakımına önce kozmetikle başladım. Boya sökücüyle artık berbat görünen dış yüzeylerini temizlemeye başladım. Ardından zımpara, astar, macun ve boya... Irgatın mekaniğini de hafta arası dağıtıp elden geçireceğim.
Sanırım önümüzdeki hafta gözle görülür bir şeyler çıkmaya başlayacak ortaya...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Şubat 2020, 22:55:45
Bugün kıç tarafta kaçınılmaz olduğunu düşündüğüm son kısma geldik. Yine tatlı su yüzünden yüzeye yakın gölgelerde süngerleşen iki posta daha yenilenenler listesinde yerini aldı.
External personel kamarasının konstrüksiyonu bitti ve üzeri su kontrası ile kapatıldı. Elyaf sarılmayı bekliyor.
Baş tarafta simetriden nasibini almamış Yengeç'in küpeşteleri bayağı bir zihnimizi oyaladı. Ama onlar da artık yerinde son şekli verilmek üzere tamamlandı.
Sanırım haftaya artık elyaf uygulamalarına başlarız...
Ha bir de, dün yeni lumbozlarımı aldım, getirdim. Sıralarını bekliyorlar :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 27 Şubat 2020, 00:05:08
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Şubat 2020, 00:32:53
Yoruyor, üzüyor, bezdiriyor ama inan bitince acayip güzel olacak. İlk bir kaç ay acayip keyif alacaksın. Hatta bazen karşısında oturup seyredeceksin.
Şansım mı, lanetim mi bilmiyorum ama bitmiş halini başından beri görebiliyorum. Ama yine de ciddi yoruyor valla. Dün gecenin üçbuçuğunda uyandım, sabaha kadar lumbozlardan heçlere, sargıdan kalafata milyon şeyle bozdum kafayı ki sabah olmuş :)
Olacak, olacak... 8)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 03 Mart 2020, 21:16:58
Karina
Çivi yoklama - Bu haftanın programında.
Kalafat - Eli kulağında
Macun
Astar/Zehirli
Borda
Kalafat - Eli kulağında
Macun
Astar
Boya
Dinlence/Pasarella
Dinlence ahşap kaplama
Pasarella ahşap yenileme
Yüzme merdiveni ahşap yenileme
Dinlence krom bakım
Yumrular
Ahşap tamiri
Epoksi reçine - Yarından itibaren başlıyor.
Astar
Boya
Dümen Yelpazesi La bunu tamamen unuttum teknenin altında :)
Ahşap silme
Epoksi/elyaf uygulama
Macun
Astar
Zehirli
Güverte
Üst güverte kaplama
Meze güverte kaplama
Cam kenarları kaplama
Davlumbaz kaplama
Epoksi/elyaf uygulama
Epoksi macun
Astar
Boya
Pıraçollar - Komple söküldü.
Epoksi/elyaf uygulama - Sırada
Astar
Boya
Baston
Ahşap onarım
Vernik
Havuzluk
Tik silme
Kokpit ahşap tamiri
Giderler
Kokpit gösterge paneli boya
Oturma grubu revizyon ve vernik
İç Mekan
Duvarların kaplanması
1. WC dolabı vernik
2. WC tezgah verniği
Mutfak tezgahı vernik yenileme
Arma
Direk tamir ve verniği
Arma kontrolü
Lazybag balenleri değişimi
Arma güverte bağlantılarının revizyonu
Kokpit anayelken iskotası donatım
Mekanik/Sintine
Motorun kumlama ve boyanması - Para bitti ;D
Sintine temizliği - Az kaldı
Şaft kontrolü
Pervane kontrolü
Yatak kontrolü
İç glen kontrolü
Orta sintine pompası değişimi
Dümen hidrolik hortumları değişimi
Pis su tankı temizliği
Pis su tankı tesisatı yenileme
Manuel sintine pompası diyafram değişimi
Dümen pistonu bağlantısı revizyon
Dinlence duş
Elektrik/Elektronik
İlave solar panel montajı
Şarj sistemi revizyonu
Otopilot servis
Webasto bakım
1. WC tamir
Arıza feneri tamir
Demir feneri ampulü
Aydınlatma led değişimi
Deep Sounder servis
Listede olmayan bir düzine kadar daha ahşap işi bitti aslında;
External kamara üzeri yeniden kemere yapılıp kaplandı.
İskele başta iki, sancak kıçta iki, toplam dört çürük posta yenilendi.
Küpeşteler hemen hemen tamamen yenilendi.
Yumrulardaki çürükler yenilendi.
Davlumbazın sancak taraftaki taşıyıcısı değişti.
Davlumbazın tavanındaki su yemiş çürük bölüm tamir edildi.
Mutfakta mevcut çürük ağaçlar değiştirildi.
Mutfak tezgahı çıktı. Mermeritle değişecek.
Gönderen: Murat Ayduk - 14 Mart 2020, 01:30:09
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Mart 2020, 23:46:29
Borda sargıları kısmen yenileniyor şu an. Ne yazık ki ilk değiştirdikleri sargılar içime sinmedi ve söküp yeniden yapmak gerekti. İyice canımı sıktı bu durum. Pazartesi bir parti daha ağaç siparişi verecek olmam da cabası :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Mart 2020, 18:41:27
Bugün öğleye doğru ne zamandır aklımda olan bodoslamanın altında başlayıp karinanın en altındaki demir nala kadar uzanan paslanmaz mahmuzu söktüm. Çok da uğraştırmadı ama sökmek akıllıcaymış. Bakım zamanı gelmiş.
(https://i.ibb.co/3NjStXm/20200315-165530.jpg) (https://ibb.co/3NjStXm) (https://i.ibb.co/72QNNfj/20200315-165544.jpg) (https://ibb.co/72QNNfj)
(https://i.ibb.co/jbSGCNb/20200315-165559.jpg) (https://ibb.co/jbSGCNb) (https://i.ibb.co/sCYMF3v/20200315-165609.jpg) (https://ibb.co/sCYMF3v)
Tutan saplamaların hali içler acısıydı yine...
(https://i.ibb.co/2yRknyH/20200315-163126.jpg) (https://ibb.co/2yRknyH)
Ardından kalafata hazırlık için armuları açmaya başladım. Avuç içine taktığım testere ile giriştim. Elim alışık bu aletlere, sorunsuzca bayağı yol aldım. Bir yerde sıyırdım ama neyse ki ahşaba da, bana da zarar vermedi :)
(https://i.ibb.co/kSkSLVB/20200315-172338.jpg) (https://ibb.co/kSkSLVB) (https://i.ibb.co/QkfDw6f/20200315-172354.jpg) (https://ibb.co/QkfDw6f) (https://i.ibb.co/Bnr3DMm/20200315-172359.jpg) (https://ibb.co/Bnr3DMm)
Yarın planladığım gibi giderse önce sabah ekibe ayar verilecek. Ardından şu uzadıkça uzayan sargı işi bitirilecek. Hedef hafta bitmeden kontra işinde yol alabilmek.
Gönderen: Murat Ayduk - 15 Mart 2020, 23:58:22
Aklıma takıldı, bu kadar işten sonra senin tekne de "Thesus'un Gemisi" paradoksuna örnek olabilir mi acaba? :D
**Thesus'un Gemisi:
Plutark'ın aktardığı Yunan efsanesine göre, Girit'ten muzaffer dönen Theseus'un gemisi Atina'da hatıra olarak uzun süre muhafaza edilir. Zamanla geminin tahtaları çürüdükçe yenileriyle değiştirilir. Öyle ki, bir gün geminin değiştirilmedik hiçbir parçası kalmaz. Bu durumda gemi hala Theseus'un gemisi sayılır mı, yoksa başka bir gemi haline mi gelmiştir? Gemi, antik filozoflar için tartışma konusu olur.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Mart 2020, 10:54:51
Tek tesellim ustalar da durumun ciddiyetini kavramış olacak ki vites yükselttiler bir kaç gündür.
Neyse, son durum ahanda şöyle:
(https://i.ibb.co/gj7GvXX/20200319-155332.jpg) (https://ibb.co/gj7GvXX)
(https://i.ibb.co/7yGWqBf/20200319-155423.jpg) (https://ibb.co/7yGWqBf)
(https://i.ibb.co/n6B2Fpb/20200321-155432.jpg) (https://ibb.co/n6B2Fpb)
(https://i.ibb.co/F6Tb0PK/20200321-155440.jpg) (https://ibb.co/F6Tb0PK)
(https://i.ibb.co/vPnDcdy/20200321-155510.jpg) (https://ibb.co/vPnDcdy)
Gönderen: Kemal Gündüz - 22 Mart 2020, 11:14:45
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: O.Utku Uçkan - 22 Mart 2020, 11:29:52
Yardıma geleceğim diye esdim gürledim ama bir şey çıkmadı diye utanıyorum :-[
Tam geleceğidim ama bu seferde evden çıkarmıyorlar. ;D
Yalandan kim ölmüş. :)
Okuyorum sürekli ama sen bir yerleri söktükçe içim daralıyor.
Bir keyifci kayığı koyayım evin önüne diye satılık sitelerine bakıyorum ama senin ahşapları görünce polyestere çark ediyorum. ?0-?
Gönderen: Cem Gür - 22 Mart 2020, 13:56:36
Fotoğraflarından gördüğüm kadarı ile çok yol almışsınız. Devam.
Nisan kapıya dayansa da daha hava ısınmaya başlamadı. Büyük avantaj.
Bir de eğer kotarabilirsen bazı işleri paralelel yönet. Örneğin güverte ve kamarada çalışılırken yandan da gövde zımparası ve macunu sonrasında boya gibi.
Veya ustalar kendi işlerini yürütürken sen de diğer uçtan onlara yaptırmayacaklarını yemeye başlasan ....
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Mart 2020, 19:54:41
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 24 Mart 2020, 20:45:23
Kemal, Utku dede ve Cem... teşekkürler desteğiniz için. Pes etmiş değilim, tabiatıma aykırı :) Ama gerçekten çok zorluyor koşullar. Sürekli bıçak sırtı gidiyor her şey. Kontra işleri neredeyse bitiyor. Artık elyaf işine başlarız bir iki güne. Yarın macun siparişlerini vereceğim. Ki sokağa çıkma yasağı falan olursa en azından tek başına çalışabileyim. Eş zamanlı pek iş yapamıyorum, çünkü çalıştığım atölyede de işler iyice yoğunlaştı. Bir tekneden diğerine koşuşturup duruyoruz ekipçek. Sadece Pazar günleri kesintisiz çalışabiliyorum. Keyifli de oluyor ama gel gör tek başına ekstra yoruyor. Bugün en çok keyfimi yerine getiren şey motorun kumlama işindeki gelişme oldu. Marinada bakımını yaptığımız bir teknenin kaptanında alet varmış. Bir iki güne olduğu yerde halledebileceğim. Bin kağıt cebe kaldı :)xx :)
Kontra sarma işinin bitmiş olması da, kumlama işi de çok sevindirici gelişmeler.
Gönderen: Serkan Güvenen - 26 Mart 2020, 09:20:21
Kemal, Utku dede ve Cem... teşekkürler desteğiniz için. Pes etmiş değilim, tabiatıma aykırı :) Ama gerçekten çok zorluyor koşullar. Sürekli bıçak sırtı gidiyor her şey. Kontra işleri neredeyse bitiyor. Artık elyaf işine başlarız bir iki güne. Yarın macun siparişlerini vereceğim. Ki sokağa çıkma yasağı falan olursa en azından tek başına çalışabileyim. Eş zamanlı pek iş yapamıyorum, çünkü çalıştığım atölyede de işler iyice yoğunlaştı. Bir tekneden diğerine koşuşturup duruyoruz ekipçek. Sadece Pazar günleri kesintisiz çalışabiliyorum. Keyifli de oluyor ama gel gör tek başına ekstra yoruyor. Bugün en çok keyfimi yerine getiren şey motorun kumlama işindeki gelişme oldu. Marinada bakımını yaptığımız bir teknenin kaptanında alet varmış. Bir iki güne olduğu yerde halledebileceğim. Bin kağıt cebe kaldı :)xx :)
Sonu çok güzel olacak :)xx :)xx
Gönderen: Erol Şar - 26 Mart 2020, 12:19:04
Kemal, Utku dede ve Cem... teşekkürler desteğiniz için. Pes etmiş değilim, tabiatıma aykırı :) Ama gerçekten çok zorluyor koşullar. Sürekli bıçak sırtı gidiyor her şey. Kontra işleri neredeyse bitiyor. Artık elyaf işine başlarız bir iki güne. Yarın macun siparişlerini vereceğim. Ki sokağa çıkma yasağı falan olursa en azından tek başına çalışabileyim. Eş zamanlı pek iş yapamıyorum, çünkü çalıştığım atölyede de işler iyice yoğunlaştı. Bir tekneden diğerine koşuşturup duruyoruz ekipçek. Sadece Pazar günleri kesintisiz çalışabiliyorum. Keyifli de oluyor ama gel gör tek başına ekstra yoruyor. Bugün en çok keyfimi yerine getiren şey motorun kumlama işindeki gelişme oldu. Marinada bakımını yaptığımız bir teknenin kaptanında alet varmış. Bir iki güne olduğu yerde halledebileceğim. Bin kağıt cebe kaldı :)xx :)
Karışmış gibi olmayayım ama şu motor kumlama doğru bir uygulama değil.
Kolay gelsin
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Mart 2020, 12:36:33
Karışmış gibi olmayayım ama şu motor kumlama doğru bir uygulama değil.
Kolay gelsin
Erol Abi , bunu bir kaç yerde daha duydum, nedir abi dezavantajı. Bir de kuru buz ile raspa yapıyorlar, bu nasıl bir şeydir? Birde bunu sorayım , paylaşırsan sevinirim. İstersen ayrı başlık açabilirim, yengecin konusu içinde kaybolmasın dersen.
Gönderen: Erol Şar - 26 Mart 2020, 18:36:31
Karışmış gibi olmayayım ama şu motor kumlama doğru bir uygulama değil.
Kolay gelsin
Erol Abi , bunu bir kaç yerde daha duydum, nedir abi dezavantajı. Bir de kuru buz ile raspa yapıyorlar, bu nasıl bir şeydir? Birde bunu sorayım , paylaşırsan sevinirim. İstersen ayrı başlık açabilirim, yengecin konusu içinde kaybolmasın dersen.
Sevgili Ahmet,bahsettiğim bidiğimiz kumlama.Buz meselesini bilmiyorum.Normal kumla yapılan kumlamadan sonra motoru tam olarak
temizlemek mümkün olmuyor.İncecik kum motorun hertarafına girip motoru mahvediyor.Çok örneği var.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Mart 2020, 19:31:12
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Mart 2020, 19:33:20
Kontraplak işi hemen hemen bitti. Haftabaşı artık elyaf işi başlıyor. Eş zamanlı karinaya girişmeyi planlıyorum ki gerekirse apar topar atayım denize. Ama görünen tablo en az bir ay daha denize inmenin söz konusu olamayacağı şeklinde.
Neyse, son durum şöyle bir şeyler...
(https://i.ibb.co/Bc43LhR/20200327-155905.jpg) (https://ibb.co/WGD5nr1)
(https://i.ibb.co/kmrbzTb/20200327-155816.jpg) (https://ibb.co/FHfZc1Z)
(https://i.ibb.co/RHXJSJZ/20200327-155755.jpg) (https://ibb.co/PC2VYV3)
(https://i.ibb.co/hRkpTwz/20200327-155750.jpg) (https://ibb.co/3ywtPQZ)
(https://i.ibb.co/wQCVLmm/20200327-155728.jpg) (https://ibb.co/qg9KnQQ)
Gönderen: Erol Şar - 29 Mart 2020, 19:59:58
Peki alternatif ne olabilir kumlama yerine? Bayağı korozyon var motor bloğunda.
Hakan kolay gelsin.
Kumlamayın motoru sonra büyük problem yaşarsın.
İyice temizleyip uygun bir astar ve boya ile idare etmek lazım.
Boya konusunu soruşturacağım.
Selamlar,tekrar kolay gelsin.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Nisan 2020, 12:04:42
Peki alternatif ne olabilir kumlama yerine? Bayağı korozyon var motor bloğunda.
Hakan kolay gelsin.
Kumlamayın motoru sonra büyük problem yaşarsın.
İyice temizleyip uygun bir astar ve boya ile idare etmek lazım.
Boya konusunu soruşturacağım.
Selamlar,tekrar kolay gelsin.
Soda blasting peşine düştüm. Hatta bir ilanda sistemini buldum satılık. Onu araştırıyorum...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 05 Nisan 2020, 12:07:09
Yeni lumbozların yerleri işaretlendi, yarın kesilecek. 8 iskele, 7 sancak olmak üzere 15 lumbozun her birinin yerleri işaretlendi. WC'lerden birinin tavanı değişti ki havuzlukta önemli bir kullanım alanıydı. Çatlamış ve çökmüştü. Mutfakta yer alan üç kemeredeki çürükler ayıklanıp, tamir edildi. Akülere erişim için teknenin kıçında yer alan ve su gideri olmadığı için tüm yağmur suyunu sintineye alan kapak yenilendi. Havuzluk oturma grubu tekrar kontra ile sarıldı. Uzun lafın kısası artık elyaf uygulamasına sıra geldi sonunda...
(https://i.ibb.co/nCD8h8h/20200330-163950.jpg) (https://ibb.co/Hdrpmpm)
(https://i.ibb.co/kxzXmBv/20200330-164002.jpg) (https://ibb.co/c1RQY3V)
(https://i.ibb.co/rFY1tw0/20200402-165428.jpg) (https://ibb.co/DzhSbRW)
Gönderen: Murat Ayduk - 22 Nisan 2020, 14:08:22
Uzun zamandır yazmadın, her şey yolunda mı? Nasıl gidiyor, merak ettik?
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 22 Nisan 2020, 21:11:09
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Nisan 2020, 01:00:55
Sonra da koca bir puzzle birleştirilecek bakalım :)
Erdim.
Gönderen: Öcal Turan - 23 Nisan 2020, 01:48:26
Bitmiş sayılır . :)xx
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Nisan 2020, 02:59:18
Neyse, "think pink!" diyelim :)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 23 Nisan 2020, 09:40:11
En sonunda eşim ile bir o taraflara bir seyahat planlamıştık.
Kader sana yardıma gelmemi engelledi ve sonunda işi sokağa çıkmaya kadar getirdi.
Gönlüm hep seninle. ;)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Nisan 2020, 12:20:52
Hakan biraderim çok büyük işlere kalkıştın Allah kolaylık versin.
En sonunda eşim ile bir o taraflara bir seyahat planlamıştık.
Kader sana yardıma gelmemi engelledi ve sonunda işi sokağa çıkmaya kadar getirdi.
Gönlüm hep seninle. ;)
Şu tuhaf günleri geride bırakabilirsek keyif için gelirsiniz...
Gönderen: O.Utku Uçkan - 23 Nisan 2020, 12:30:28
Hakan biraderim çok büyük işlere kalkıştın Allah kolaylık versin.
En sonunda eşim ile bir o taraflara bir seyahat planlamıştık.
Kader sana yardıma gelmemi engelledi ve sonunda işi sokağa çıkmaya kadar getirdi.
Gönlüm hep seninle. ;)
Şu tuhaf günleri geride bırakabilirsek keyif için gelirsiniz...
Hani derler ya en çok istediğiniz 10 şeyi yazın. ?0-?
Bunların çoğunu heyamolada sanal ortamda tanıştığım ve telefonlaştığımz arkadaşlarım ile teknelerinde biralamak oluşturur. ;)
Telofonlaştığım dostlar sakın ola korkmasınlar süre bira bitene kadar ve gelirken 6 lık yanımda olacak. ;D
Gönderen: Murat Ayduk - 23 Nisan 2020, 18:13:02
Sevindim herseyini yolunda olduğuna.. Baya bir yol alınmış... :)xx
Umarım sağlıklı günlerde keyfini çıkarırsın...
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 25 Nisan 2020, 19:29:34
Gönderen: O.Utku Uçkan - 26 Nisan 2020, 10:06:46
Utku dedecim, uzatmayız umarım. Ama iki huysuz nasıl yaparız bilmem, deneyelim.
Baştan söyleyeyim 2. birada çenem yerlere düşer3. den sonra uyurum, teknende yatırmak zorunda kalırsın. ;D
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Nisan 2020, 22:40:43
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Nisan 2020, 18:08:26
(https://i.ibb.co/4ZM9Czp/20200427-163810.jpg) (https://ibb.co/4ZM9Czp)
(https://i.ibb.co/bNGJmQq/20200427-163815.jpg) (https://ibb.co/bNGJmQq)
(https://i.ibb.co/rt5wnfS/20200427-163821.jpg) (https://ibb.co/rt5wnfS)
Bir diğer yılan hikayesine dönen iş de kumlanmak üzere sökülen emektar motordu. Bugün en sonunda ona da giriştim. 280 bar üfüren trifaze bir su jeti bulunca fırsatı kaçırmadım. Önce tıkanacak yerleri tıkadım. Ardından önce komple bir giriştim suyla ki yağı, pası, nesi varsa aksın. Ardından Bosch boya tabancamı kurban edip boya sökücü uyguladım. Tabi kalın geldiği için pek de efektif olmadı. Sonra biraz da fırçayla sürdüm. Bir kez daha yıkadım. Tabi ki yetmedi. Bu sefer boya sökücüyü kompresör ucuna taktığım yağdanlık kılıklı başka bir oyuncakla attım. Biraz daha iş gördü. Fakat sorun şu ki bizim emektar fabrikadan çıkalı beri sanırım hiç derinlemesine irdelenmemiş. Kat kat boya ve astar çıkmaya devam etti altından. Bugün pes ettiğimde kırmızı, koyu kırmızı, sarı ve beyaz olmak üzere dört katman yer yer temizlenmiş bir haldeydi. Yarın sabah kaldığım yerden devam edeceğim.
(https://i.ibb.co/4Ws30K8/20200427-112536.jpg) (https://ibb.co/4Ws30K8)
(https://i.ibb.co/2sv4tqz/20200427-141346.jpg) (https://ibb.co/2sv4tqz)
(https://i.ibb.co/VvZSt5w/20200427-142840.jpg) (https://ibb.co/VvZSt5w)
(https://i.ibb.co/XpLYWLP/20200427-162812.jpg) (https://ibb.co/XpLYWLP)
(https://i.ibb.co/NTYzn0L/20200427-162825.jpg) (https://ibb.co/NTYzn0L)
(https://i.ibb.co/1GqQ57H/20200427-162842.jpg) (https://ibb.co/1GqQ57H)
Gönderen: Mücahit Karabaş - 27 Nisan 2020, 23:59:05
İçi seni yaktı dışı BelgesELİ.
Birisine şimdiye kadar söylediğim en içten "Kolay gelsin" dileklerimle...
Gönderen: Murat Ayduk - 28 Nisan 2020, 01:16:59
Bir ara havuzlukta bulunan şapkasını da kesip atmayı düşünüyordun, ondan vaz mı geçtin?
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 28 Nisan 2020, 07:11:10
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 28 Nisan 2020, 12:51:04
Gönderen: Özgür Ökten - 28 Nisan 2020, 14:02:48
hale bak, tüm fotolar flu! :D
Adamın da telefonun da tüm deliklerine zımpara tozu kaçmış gibi! :D :D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 28 Nisan 2020, 19:17:39
Murat, davlumbaz kaldı yine yerli yerinde, konfor ağır bastı :)
Özgür, telefonu görsen, bırak fotoğraf çekmeyi, nasıl olup da çalıştığına bile anlam veremezsin :)
Bülent, ne derece içime sinecek, henüz yorum yapmak için erken. Ama bu kayık bir otuz sene daha yüzer bu sularda.
Mücahit, sağolasın :)
Bugün bütün gün yine motor ve saz arkadaşlarıyla uğraşarak geçti. Motor takozları, foundation(lar), şanzıman vb bir ton ıvır zıvır temizlendi. Bir kısmı astarlandı. Yarın fotoğraflarını da paylaşırım. Sanırım aralıksız 7 saat kadar çalışmışım, şaftım kaymış. İki büklüm çalışmaktan tutulmuşum. Bir de spiral-tel ikilisi hiç bana göre değil. Her yerim delik deşik oldu :)) Boya sökücü yanıkları ve tel delikleri ile kaplı tüm bedenim :)
Önümüzdeki hafta başı macun maratonu başlıyor. Fakat asıl bugün geçerken şöyle bir direğe bakayım dedim, demez olaydım. Budaklar arasında bayağı uzun iki çatlak gördüm ki bütün keyfimi kaçırdı. Yarın adam gibi çeken bir makineyle fotoğrafını çekip, paylaşacağım. Benim midemi ciddi bulandırdı.
Gönderen: Nur Gökçeoğlu - 28 Nisan 2020, 20:32:04
Gönderen: Kemal Gündüz - 28 Nisan 2020, 21:01:57
Nefis olmuş. Güle güle gezmek nasip olsun
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Nisan 2020, 00:57:28
Bence lumbozlar çok yakışacak takılınca :). Yuvaları ne güzel olmuş! Ellerine sağlık. "Good job" der Mark da. Suyla buluşmanı dileriz bir an önce.
Bir kez daha teşekkürler ikinize de. Sevgiler...
Eline sağlık Hakan Hocam
Nefis olmuş. Güle güle gezmek nasip olsun
O da olacak inşallah birgün. Sağolasın :)
Gönderen: Mustafa Ertör - 29 Nisan 2020, 08:10:29
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Nisan 2020, 20:33:30
Direkteki çatlağı çok merak ettim. Ağacın suyuna ayrılması gibi mi?
Aynen öyle. İki budak arası, suyuna. İki ayrı çatlak var aynı şekilde. Bayağı da uzunlar. Fotoğrafını çeker, paylaşırım.
Gönderen: Cem Gür - 30 Nisan 2020, 08:56:01
Direkteki çatlağı çok merak ettim. Ağacın suyuna ayrılması gibi mi?
Fotoğraf çek de bir görelim.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Nisan 2020, 19:25:56
(https://i.hizliresim.com/F4rOQB.jpg) (https://hizliresim.com/F4rOQB)
(https://i.hizliresim.com/u9hoUj.jpg) (https://hizliresim.com/u9hoUj)
(https://i.hizliresim.com/nBBnTo.jpg) (https://hizliresim.com/nBBnTo)
(https://i.hizliresim.com/GC1jux.jpg) (https://hizliresim.com/GC1jux)
Gönderen: Mustafa Ertör - 30 Nisan 2020, 22:09:18
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Nisan 2020, 22:21:29
Bu çok sıkıntılı bir açılma değil gibi.Çünkü ağacın suyuna açıklık Arayı ince bir skarpile ile açın İyice kurusun temizleyip epoxi resin (micro fibersiz) arayı doldurun.Ben öyle yaptım.ilerlemedi ve çok sağlam oldu.Belki hiçbir şey yapmasaydim da sorun çıkarmazdı.Ama iç rahatlığı için iyi oldu.
İçimi rahatlattın, sağolasın. Benim bayağı bi tadımı kaçırmıştı.
Gönderen: Cem Gür - 30 Nisan 2020, 23:31:52
Mustafanın uygulaması en sağlıklısı.
Necati (Zincirkıran) Amca'nın bir kaç yıl önce tam direk cundasından başlayıp 2-2,5 metre aşağıya kadar giden bundan çok daha geniş bir çatlama olmuş. Telefonu açıp panikle ne yapması gerektiğini sordu. Aynı yöntemi micro fiber yerine ince talaşla önerdim. Fazladan eğer uygulayabiliyorsa işkencelerle dolgu sonrası aralığı iki yanaktan sıkıştırmasını söyledim.
Aradan uzun zaman geçti. Belki 2 yıl. Bir başka konuşmamızda direğin durumunu sordum. " Söylediğini yaptık ve unuttuk. Oraya artık bakmıyoruz bile" demişti.
NB: Bir başka uygulama
İonia'nın lamine direğini biz yaptık. Epoksi yapıştırmasında az sıvanan yerler varmış, veya ağaçlar kalınlıktan geçmediğinden yanaklar tam birbirlerini öpmemişler Direğin tabanına yakın aşağı yukarı biri 50 cm diğeri 1.5 metre boyunca aralanmalar olmuştu. İki kocaman yarık var.
Polyester içine talk tozu koyup karıştırılıyor sonra sertleştirici ve mek konuyor. Bu yarıkları bu macunla doldurduk ve işkence ile ayrılan bölümleri yerine sıktık. Oldu sana daşş.
Gönderen: Murat Ayduk - 01 Mayıs 2020, 00:28:01
Kuş ağzı direk pahalı olmasından mı fazla seçilmiyor, yoksa ömür veya dayanıklılık bakımından mı?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mayıs 2020, 01:20:08
Murat, kuşağzı lamineye göre -kişisel fikrim- daha fazla işçilik istiyor. Dayanıklılık açısından herhangi bir handikapı yok.
Gönderen: Cem Gür - 01 Mayıs 2020, 09:18:11
Ahşap hakkında çok fazla bilgim yok sadece merakımdan hazır siz üstatları bulmuşken sormak istedim.
Kuş ağzı direk pahalı olmasından mı fazla seçilmiyor, yoksa ömür veya dayanıklılık bakımından mı?
Uygulaması hassas ölçülü olduğundan her babayiğit yapmıyor. Çokgen olduğu için yuvarlatılması daha kolay, elde edilen yuvarlak daha hassas. Yine çokgen olduğu için direk iç boşluğu dörtgen strüktürden daha hacimli, ortaya çıkan direk görece daha hafif. Çok parçalı laminasyon olduğu için daha dayanıklı.
Gönderen: Cem Gür - 01 Mayıs 2020, 09:21:19
Ben ilave olarak saplama da atsam mı diyordum karşıdan karşıya, ne dersiniz? İki taraftan krom lamalarla da sıkıştırayım mı, yoksa sadece işkence ve epoksi ile basıp geçeyim mi?
Gerek yok Tiryaki. Sadece işkencelerle sıkıştırıp bırak. Başına fazladan iş açmadığın gibi direği de delme.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Mayıs 2020, 11:23:04
Gerek yok Tiryaki. Sadece işkencelerle sıkıştırıp bırak. Başına fazladan iş açmadığın gibi direği de delme.
Anlaşıldı. Hayat bayağı kolaylaşıyor bu durumda...
Gönderen: Mustafa Ertör - 01 Mayıs 2020, 14:07:34
Gönderen: Cem Gür - 01 Mayıs 2020, 17:42:08
Suyuna açılmalarda işkence ile yerine oturtmak mümkün olmayabilir.İki ahşabın yapışma yerinde değilse ağacı öpüştürmek için uğraşma.Epoksi arayı doldursun ve ara nemsiz ,temiz olsun yeter.
Doğru Mustafa . İlle de ahşabın yapışma yerinde olacak değil, Suyuna da çatlamış olabilir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Mayıs 2020, 20:03:46
(https://i.ibb.co/0ZRqXrd/12.jpg) (https://ibb.co/0ZRqXrd) (https://i.ibb.co/Z1cdLzs/20200430-103256.jpg) (https://ibb.co/Z1cdLzs) (https://i.ibb.co/X2JQPWx/20200507-145007.jpg) (https://ibb.co/X2JQPWx)
(https://i.ibb.co/2WTh77F/20200507-141515.jpg) (https://ibb.co/2WTh77F) (https://i.ibb.co/LtDD7rP/20200507-131225.jpg) (https://ibb.co/LtDD7rP) (https://i.ibb.co/6J0WdCk/20200507-160649.jpg) (https://ibb.co/6J0WdCk)
Gönderen: Burak Doneray - 07 Mayıs 2020, 20:06:04
Gönderen: Mustafa Ertör - 07 Mayıs 2020, 20:28:50
Gönderen: Mehmet Atay - 07 Mayıs 2020, 21:13:48
Yeniden doğuyor.
Cefasını çok çekiyorsun, sefasını da keyifle, sağlıkla uzuuun uzuuun sürersin inşallah.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 07 Mayıs 2020, 21:23:39
Gönderen: O.Utku Uçkan - 07 Mayıs 2020, 22:10:17
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 07 Mayıs 2020, 22:53:05
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Mayıs 2020, 01:22:19
Ellerine sağlık.Çok güzel olmuş.Motorun kumlama ile boyadan arıtılması sorun yaratmaz inşallah.
Kumlama mı? Kumlamadık ki :) 280 bar tabancayla su, boya sökücü, tekrar basınçlı su, tekrar boya sökücü, tekrar basınçlı su, tekrar boya sökücü, detay yerlere spiral-tel, astar ve boya...
Gönderen: Eyüp Oğan - 08 Mayıs 2020, 01:37:44
Bu corona işi olmasaydı, sana bir sürpriz yapıp 2 kişi yardıma gelecektim. Ben ve bizim Gordo'nun kaptanı, özellikle onun elinden bayağı iş geliyor, seni rahatlatırdık bir nebze..
Ama olmadı, sanırım tüm iş bitince denizde görürüz artık..
Selametle..
Gönderen: Melih Keskin - 08 Mayıs 2020, 11:57:07
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 08 Mayıs 2020, 11:57:18
Gönderen: Mustafa Ertör - 08 Mayıs 2020, 12:37:52
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Mayıs 2020, 22:21:05
Eline sağlık, gerçekten çok güzel olmuş..
Bu corona işi olmasaydı, sana bir sürpriz yapıp 2 kişi yardıma gelecektim. Ben ve bizim Gordo'nun kaptanı, özellikle onun elinden bayağı iş geliyor, seni rahatlatırdık bir nebze..
Ama olmadı, sanırım tüm iş bitince denizde görürüz artık..
Selametle..
Denizde görmekte fayda var. Bu aralar gören kaçıyor :) :)
Kumlama yapmadığına çok sevindim.Sorun çıkartan uygulama diye söylemişlerdi.Cemre' nin 22hp. Albin diesel makinasını tamamen elden geçirmiştim. Usta o zaman söylemişti.
Söz dinlerim :)
Bu kez istediğin olacak Tiryaki.
Bu kadar emeğe ve özveriye olsun artık ya...
Eline sağlık. Umarım artık en kısa zamanda Yengeç'i denize atarsın. Selamlar, Sevgiler... :)xx :)xx
Marina kapıya dayandı yine. Kanımı emdiler resmen. Eh, sıcaklar da başlıyor. Attım attım zaten.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Mayıs 2020, 18:16:20
(https://i.ibb.co/p3XBQWp/20200529-172843.jpg) (https://ibb.co/p3XBQWp) (https://i.ibb.co/sw4S36f/20200529-172908.jpg) (https://ibb.co/sw4S36f) (https://i.ibb.co/5Fnqfcj/20200529-172942.jpg) (https://ibb.co/5Fnqfcj) (https://i.ibb.co/b757GXc/20200529-173021.jpg) (https://ibb.co/b757GXc) (https://i.ibb.co/DfcbH0r/20200529-173130.jpg) (https://ibb.co/DfcbH0r) (https://i.ibb.co/jD6s5vx/20200529-173147.jpg) (https://ibb.co/jD6s5vx)
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 29 Mayıs 2020, 18:35:28
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 29 Mayıs 2020, 18:58:15
Ve eminim bu kadar sabıra, bu kadar sıkıntıya, bu kadar emeğe, yogunluğa ve dökülen tere bambaşka, yepyeni bir Yengeç inecek denize.
Az kaldı Kardeşim, sık dişini. Sonu selamet.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Mayıs 2020, 22:56:29
Gönderen: O.Utku Uçkan - 30 Mayıs 2020, 09:11:03
Hakan'cığım ellerime sağlık. :)xx :)xx :)xx
Gönderen: Hakan Tiryaki - 31 Mayıs 2020, 01:35:37
Hakan'cığım ellerime sağlık. :)xx :)xx :)xx
Sağolasın. :)
Gönderen: Murat Ayduk - 31 Mayıs 2020, 20:25:19
Peki abi bir sorum var. Thesus’un Gemisi paradoksu gibi bu Yengeç halen Yengeç mi yoksa yeni bir tekne mi olmuş oluyor? :D
Sanırım bu sorunun cevabı şu Thesus paradoksunu da çözer.
“Thesus’un Gemisi” Paradoksu hikayesi
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Theseus'un_gemisi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Haziran 2020, 01:00:02
Abi eline sağlık çok güzel geliyor. Yeniden doğuyor kesinlikle.
Peki abi bir sorum var. Thesus’un Gemisi paradoksu gibi bu Yengeç halen Yengeç mi yoksa yeni bir tekne mi olmuş oluyor? :D
Sanırım bu sorunun cevabı şu Thesus paradoksunu da çözer.
“Thesus’un Gemisi” Paradoksu hikayesi
https://tr.m.wikipedia.org/wiki/Theseus'un_gemisi
Yengeç yine Yengeç olamayacak bence. Yengeç'in ayırt edici özelliği ve ona sempatisini ve özgün görünümünü veren sarı rengiydi. Yeni bir şey olacak. Daha uzun ömürlü bir şey olacak. Kesinlikle eskisi gibi olmayacak ama bu kötü anlamda değil.
Aslolan, karşı konulamaz olan değişim değil mi nihayetinde...
Gönderen: Öcal Turan - 01 Haziran 2020, 02:46:45
Gönderen: Serkan Güvenen - 01 Haziran 2020, 11:20:58
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 01 Haziran 2020, 13:30:51
Gönderen: Kenan Biçen - 01 Haziran 2020, 16:04:57
Bunca emek,bunca masraf , bunca çile,bunca sabırdan sonra sonu keyif olsun Tiryaki.
Rengi ne olursa olsun Yengeç herzaman Yengeç bizim için,adıyla yıllarca anılsın.
Emeklerine sağlık.
Gönderen: Mehmet Atay - 01 Haziran 2020, 16:32:45
Ama güzel miydi? Bana göre güzelliğini gölgeleyen canlı bir renkti.
Zaten bir yerde yeniden doğuş yaşıyor Yengeç. Yeni Yengeç olması daha güzel olmaz mı?
Gönderen: Murat Ayduk - 01 Haziran 2020, 22:05:44
Köprüden önce son çıkışta ufak bir hatırlatayım dedim... :)
Davlumbazda ısrarcı mısın? Hazır elin değmişken bir aralar aklındakini yapar mı acaba dedim ama vazgeçtiğini söylemiştin...
Davlumbaz olmadan yeni burnuyla da gözümde canlandırdım da, güzel geldi gözüme sanki... :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Haziran 2020, 22:31:59
Hakan Abi,
Köprüden önce son çıkışta ufak bir hatırlatayım dedim... :)
Davlumbazda ısrarcı mısın? Hazır elin değmişken bir aralar aklındakini yapar mı acaba dedim ama vazgeçtiğini söylemiştin...
Davlumbaz olmadan yeni burnuyla da gözümde canlandırdım da, güzel geldi gözüme sanki... :)
Davlumbaz bizim kayığın laneti yahu. Ne onunla, ne onsuz. Ama güneyde yaşadığımız sürece gözüm yemiyor inan.
Gönderen: Burak Doneray - 18 Haziran 2020, 23:38:59
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Haziran 2020, 13:19:13
Gönderen: Murat Ayduk - 19 Haziran 2020, 18:46:33
Daha da beklersiniz. İmar affı bekliyorum, çadırı kurduğum araziye çökeceğim...
Abi sesli güldürdün vallahi ;D
Allah kolaylık versin, umarım kısa sürede işlerin biter, mavi denizlerde keyifle süzülürsün...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Haziran 2020, 18:50:23
Kısaca, ilişmeyin, bir dokun bin ah işit modundayım :)
Gönderen: Burak Doneray - 19 Haziran 2020, 22:34:31
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Haziran 2020, 23:47:23
Resimler güzel ama Bu Yengeç ne yedi arkadaş. Bu tekne ahşaptır diye tabela yaptıracağım gören fiber sanacak .Marintürk bu Fiyat politikasıyla bir daha zor görür bizleri.
İş bitince tam sarfiyat yazacağım ama şu ana kadar 200 kg'dan fazla reçine, 250 kg epoksi macun, 300 metre civarı elyaf, 2 teneke epoksi astar yediklerinin küçük bir kısmı...
Marintürk zıvanadan çıkmış durumda. Sonu hayrolsun.
Gönderen: Cem Gür - 20 Haziran 2020, 11:10:11
./... Açık büyüdükçe büyüyor. Marina maliyeti 45.000'i aştı ki bu durum başlı başına canımı sıkmaya yetiyor.
Kısaca, ilişmeyin, bir dokun bin ah işit modundayım :)
"Adamın iflahını kesmek" tam da böyle bir şey işte. Karada bakım genel maliyetin neredeyse %40ı
"İş bitince tam sarfiyat yazacağım ama şu ana kadar 200 kg'dan fazla reçine, 250 kg epoksi macun, 300 metre civarı elyaf, 2 teneke epoksi astar yediklerinin küçük bir kısmı..."
İşin başından beri söylüyorum; Yengeç neredeyse yeniden yapılıyor. Ortaya çıkacak olan da yüzünü kara çıkartmayacak. Kronikleşmiş pek çok yere neşter vuruldu, ortadan kaldırıldı. Denize indikten sonra daha az düşüneceğin şey olacak.
Direk işine karar verdin mi?
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Haziran 2020, 18:45:59
./... Açık büyüdükçe büyüyor. Marina maliyeti 45.000'i aştı ki bu durum başlı başına canımı sıkmaya yetiyor.
Kısaca, ilişmeyin, bir dokun bin ah işit modundayım :)
"Adamın iflahını kesmek" tam da böyle bir şey işte. Karada bakım genel maliyetin neredeyse %40ı
"İş bitince tam sarfiyat yazacağım ama şu ana kadar 200 kg'dan fazla reçine, 250 kg epoksi macun, 300 metre civarı elyaf, 2 teneke epoksi astar yediklerinin küçük bir kısmı..."
İşin başından beri söylüyorum; Yengeç neredeyse yeniden yapılıyor. Ortaya çıkacak olan da yüzünü kara çıkartmayacak. Kronikleşmiş pek çok yere neşter vuruldu, ortadan kaldırıldı. Denize indikten sonra daha az düşüneceğin şey olacak.
Direk işine karar verdin mi?
Direk arayışım sürüyor bir yandan. Uygun boyda bir tane bulmuştum ama fazla ince çıktı. Şimdi furler'lı bir tane varmış, ölçülerini bekliyorum. Bir yandan da eski direkte tamirata başlamak üzere ustayla konuştum. Bu hafta artık netleşir direk mevzuu da.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Haziran 2020, 21:25:54
(https://i.ibb.co/ctT5pBd/20200622-162951.jpg) (https://ibb.co/ctT5pBd) (https://i.ibb.co/rpPdw46/20200622-163008.jpg) (https://ibb.co/rpPdw46) (https://i.ibb.co/ySjj9Jg/20200622-163033.jpg) (https://ibb.co/ySjj9Jg) (https://i.ibb.co/RQT9Wy7/20200622-163044.jpg) (https://ibb.co/RQT9Wy7) (https://i.ibb.co/6ZnVW9Y/20200622-163138.jpg) (https://ibb.co/6ZnVW9Y) (https://i.ibb.co/FD6yN97/20200622-163229.jpg) (https://ibb.co/FD6yN97)
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 22 Haziran 2020, 21:27:54
çok güzel oluyor. Peak iş yoğunluğunu aşmış gibi duruyor. kolay gelsin Hakan.Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Haziran 2020, 22:23:32
Allah tez zamanda tamamına erdirsin
Sağolasın Oğuzhancım. En ağır kısımlar geride kaldı...
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 24 Haziran 2020, 11:02:26
Gönderen: Kemal Gündüz - 24 Haziran 2020, 11:59:25
Kolay gelsin, inşallah her şey gönlünce olur
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Haziran 2020, 18:57:41
Elim varmıyor bu konu başlığını açmaya, allah kolaylık versin Hakancığım
Haklısın valla. Sağolasın Zafercim.
Hakan Hocam
Kolay gelsin, inşallah her şey gönlünce olur
Sağolasın Kemal, umuyorum, diliyorum :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 30 Haziran 2020, 00:26:32
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2020, 19:25:08
Teknede iki adam çalışıyor. "Ölçüsüz emek: Ahşap Tekne" başlığında zamanı geldiğinde yazacağım. Şu oyun mekanlarında eskiden bir komik oyun vardı, deliklerden kafasını çıkartan kurbağalara tokmakla vuruyordun. Bizim macera biraz o tada büründü. Arkamı döndüğüm anda arazi... Hadi bir de spoiler vereyim; "bir tanesini geçen hafta karısı döşünden bıçakladı." :)
Nah yüzer bu kayık! 8) ;D
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 30 Haziran 2020, 19:50:39
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Haziran 2020, 20:58:49
Hakancığım Allah sana para ve sabır versin
Para versin. Sabır yerine de para versin... ;D ;D ;D
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 30 Haziran 2020, 22:52:51
kolay gelsin Hakan. Senin 3 deniz maceran karada da yakanı bırakmıyor. Gel sen poseidonla barış artık. Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Temmuz 2020, 00:25:03
Yok abicim, biz onunla yolları ayırdık, dönüşü yok artık :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 01 Temmuz 2020, 11:00:52
La oluyor muydu öyle, yüz deyince yüzüyor muydu :)
Teknede iki adam çalışıyor. "Ölçüsüz emek: Ahşap Tekne" başlığında zamanı geldiğinde yazacağım. Şu oyun mekanlarında eskiden bir komik oyun vardı, deliklerden kafasını çıkartan kurbağalara tokmakla vuruyordun. Bizim macera biraz o tada büründü. Arkamı döndüğüm anda arazi... Hadi bir de spoiler vereyim; "bir tanesini geçen hafta karısı döşünden bıçakladı." :)
Nah yüzer bu kayık! 8) ;D
Yengeç yüzsün, benim iki yanımdaki tirhandilin akibeti ile bir iki not yazacağım. Güvertesinde yürürken ayak içine geçiyordu. 20 gündür karada ve ağanlar yapımı 78 model miş. Bizim burada İsmail ustaya teslim oldu. Oda yeniden doğuyor.
Gönderen: Eyüp Oğan - 01 Temmuz 2020, 11:44:20
Geçen hafta Göcekteydim ama torun, çocuk, misafirler derken fırsat bulup ziyaret edemedim seni..
10 Temmuz ve sonraki hafta boyunca yine Göcekteyim. Mutlaka uğrar ve Yengeç'i görürüm..
İyi çalışmalar..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Temmuz 2020, 21:10:12
Hakan kolay gelsin..
Geçen hafta Göcekteydim ama torun, çocuk, misafirler derken fırsat bulup ziyaret edemedim seni..
10 Temmuz ve sonraki hafta boyunca yine Göcekteyim. Mutlaka uğrar ve Yengeç'i görürüm..
İyi çalışmalar..
Mutlaka beklerim.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 04 Ağustos 2020, 21:37:34
(https://i.ibb.co/V2JBMdS/20200803-170423.jpg) (https://ibb.co/V2JBMdS) (https://i.ibb.co/Vv9L9f6/20200803-170428.jpg) (https://ibb.co/Vv9L9f6)
Dün üst binaya komple bir kat epoksi astar attık. Şimdi zemini yoklayarak macun işini tamamlayacağız artık. Tabi o da ne kadar sürecek kimbilir :) Ama şimdiden, hatta bu saçma gri astarla bile güzel görünüyor gözüme
Gönderen: Serkan Güvenen - 06 Ağustos 2020, 09:37:43
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Eylül 2020, 21:18:02
Geçen haftamız bordalara tekrar mastarla macun yükleyerek ve ardından da tekrar takoz zımparayla geçti. Neredeyse hazır hale geldi yüzey. Yarın yoklama macunu çekeceğiz. Sonra bakacağız astara hazır mı, değil mi.
Biten bir sürü iş de var aslında. Mesela yeni küpeşteler nefis oldu:
(https://i.ibb.co/y42zz5V/20200901-161108.jpg) (https://ibb.co/y42zz5V) (https://i.ibb.co/bBdnFXm/20200901-161150.jpg) (https://ibb.co/bBdnFXm)
Yeni başlayan işler de var. Sonunda sıra emektar ve de salmastralı iç glen sistemiyle yolları ayırmaya geldi. Tabi ki kolay olmadı. Hele ki sıra şaftı almaya gelince murphy aldı sazı eline. Şaftı alalım derken kovan da geldi, kovanı alırken otuz küsur yıllık beton da kırıldı. Ama sonuç olarak aldık ne varsa hepsini dışarı. 5 yıl önce elden geçirdiğim muska tahtasını da daha köklü bir çözüm bulmak üzere aldım dışarı. Şimdi kovanın üzerine tekrar beton dökmeden kovanı güvenli bir şekilde yataklamanın yolları üzerine zihin jimnastiği yapıyorum.
(https://i.ibb.co/HKG6XzQ/20200903-103102.jpg) (https://ibb.co/HKG6XzQ) (https://i.ibb.co/XpSNT8D/20200903-103108.jpg) (https://ibb.co/XpSNT8D) (https://i.ibb.co/30g2cwV/20200903-104200.jpg) (https://ibb.co/30g2cwV) (https://i.ibb.co/rtLKMqy/20200903-104206.jpg) (https://ibb.co/rtLKMqy) (https://i.ibb.co/4mfy73W/20200903-104211.jpg) (https://ibb.co/4mfy73W) (https://i.ibb.co/3pQL6V5/20200903-104257.jpg) (https://ibb.co/3pQL6V5)
Yengeç yaklaşık sekiz yıldır benimle ve yüzlerce kez kendimizi emanet ettiğimiz zincir-çapa ikilisi de artık şımartılmayı hakediyordu. En sonunda galvanize gitti geldi ve cillop gibi bir kenarda geri yükleneceği günü beklemeye başladı.
(https://i.ibb.co/M89J1M7/20200907-145028.jpg) (https://ibb.co/M89J1M7) (https://i.ibb.co/CsQ8237/20200907-145034.jpg) (https://ibb.co/CsQ8237)
Takvimler sonbaharı göstermeye başlayınca plan-programında tekrar gözden geçirilme zamanı geldi. Özellikle de suyu dahi olmayan bir toprak saha için aylık 6.341 TL alan Marintürk bu aydan itibaren COVID19 normalleşme süreci ayağına iki katını isterim deyince bize yine yol göründü. Şu ana kadar aldıkları elliikibin küsur lira içime oturuyor ama en azından bundan sonrası için bir dur deme zamanı geldi. Zaten halihazırda olası suya iniş iyimser bir tahminle Kasım ayı ortaları. Ve tabi kış, fırtına, bağlama sorunu vs düşündükçe iyice darlanmaya başladım. Dahası bu kadar uğraş ve emekten sonra apar topar suya indiresim de yok artık kayığı. Sonuç olarak marina dışına taşıyıp, tekrar çadır kurup Mart sonuna kadar karada tutmaya ve tüm işleri zamana yayarak ve mümkün olduğunca eksiksiz olarak tamamlamaya karar verdim. Anında da bir hafifledim, bir ferahladım...
Şimdi yarın itibarı ile Yengeç'i taşıma operasyonu hazırlıkları başlıyor...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 07 Eylül 2020, 21:29:15
Kovanın ve yatağın üstüne beton yada zift olmadan bu tarz teknelerde köklü değişiklik gerekebilir.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Eylül 2020, 22:59:39
Hayırlısı olsun, kolay gelsin.
Kovanın ve yatağın üstüne beton yada zift olmadan bu tarz teknelerde köklü değişiklik gerekebilir.
Farkındayım. Mesafenin çok uzun olmamasını düşünerek sanki çözebilirim gibi geliyor. Olmadı yine eski sisteme dönmece...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 07 Eylül 2020, 23:16:40
Hayırlısı olsun, kolay gelsin.
Kovanın ve yatağın üstüne beton yada zift olmadan bu tarz teknelerde köklü değişiklik gerekebilir.
Farkındayım. Mesafenin çok uzun olmamasını düşünerek sanki çözebilirim gibi geliyor. Olmadı yine eski sisteme dönmece...
Yengeçte ne kadar etkisi vardır bilmem ama , daha küçük teknelerde beton ve ziftin ağırlık özelliği çürük suyu da engelliyor.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Eylül 2020, 23:49:14
Hayırlısı olsun, kolay gelsin.
Kovanın ve yatağın üstüne beton yada zift olmadan bu tarz teknelerde köklü değişiklik gerekebilir.
Farkındayım. Mesafenin çok uzun olmamasını düşünerek sanki çözebilirim gibi geliyor. Olmadı yine eski sisteme dönmece...
Yengeçte ne kadar etkisi vardır bilmem ama , daha küçük teknelerde beton ve ziftin ağırlık özelliği çürük suyu da engelliyor.
Kabaca bir tahminle 200-300 kg civarı bir beton var gibi. Tabi bu ağırlığın da dikkate alınması gerekecek. Diğer taraftan, betona bir türlü kafam yatmadı başından beri. Biliyorum, uzunca zamandır tekrarlanan bir uygulama ama orada ne olup bittiği her daim kocaman bir soru işareti...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 08 Eylül 2020, 10:15:04
Gönderen: Mustafa Ertör - 08 Eylül 2020, 13:02:25
Gönderen: Erman Yerman - 08 Eylül 2020, 13:30:35
Abi beton konusunda benim itirazım var.. Kri-Kri'ye de 2017 yılında dökmüşlerdi hiçbir faydasını görmedim... kovandan yapan suyu kesecekmiş de bilmem neymiş? o zaman Mustafa Ertör abi kızmıştı bana niye yaptırdım diye.. Bu yıl karada biz de girdik tekrar burçla kırdık attık betonu. Kendisiyle aynı fikirleri paylaşarak yaptırma be abi.. titreşimi kesse de suyu kesmiyor. Tahtayı çürütüyor.. çok manasız..
Kolaylıklar diliyorum...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Eylül 2020, 07:46:28
Beton mevzuuna gelince, farkındaysan benim de yapasım yok. :)
Gönderen: Nur Gökçeoğlu - 09 Eylül 2020, 13:57:13
... Dahası bu kadar uğraş ve emekten sonra apar topar suya indiresim de yok artık kayığı. Sonuç olarak marina dışına taşıyıp, tekrar çadır kurup Mart sonuna kadar karada tutmaya ve tüm işleri zamana yayarak ve mümkün olduğunca eksiksiz olarak tamamlamaya karar verdim. Anında da bir hafifledim, bir ferahladım...Çok iyi fikir! Biz bile ferahlayıp hafifledik :) Şimdi birazcık gevşeme zamanı, hem de vakit sarıyazken. Kolay gelsin.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Eylül 2020, 18:59:45
... Dahası bu kadar uğraş ve emekten sonra apar topar suya indiresim de yok artık kayığı. Sonuç olarak marina dışına taşıyıp, tekrar çadır kurup Mart sonuna kadar karada tutmaya ve tüm işleri zamana yayarak ve mümkün olduğunca eksiksiz olarak tamamlamaya karar verdim. Anında da bir hafifledim, bir ferahladım...Çok iyi fikir! Biz bile ferahlayıp hafifledik :) Şimdi birazcık gevşeme zamanı, hem de vakit sarıyazken. Kolay gelsin.
Sorma ya Nur, coğrafyanın en güzel mevsimi geldi ama gel gör hala öyle kalabalık ki...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ekim 2020, 20:39:01
Yakıldı, çivi yoklaması yapıldı. Havaların ısınması ile armuzlar açmadan ani bir kararla karinaya da su kontrası üzeri epoksi-elyaf uygulandı. 300 gr elyaf 3 kat uygulandı. Nal üzeri epoksi astar uygulanarak onun da etrafına da epoksi-elyaf uygulandı.
Tüm vana kovanları söküldü.
Şaft kovanı etrafı elden geçirildi, epoksi-elyaf uygulandı.
Tüm delikler -ustaların mallığı sonucu kapanmıştı- bulunup tekrar açıldı.
2 kat epoksi astar üzeri epoksi macun ve üzerine tekrar iki kat epoksi astar uygulandı. Zehirli astarına hazır durumda bekliyor.
Borda
Çürük ahşaplar komple değişti. Tüm çıkışlar söküldü. 4 mm su kontrası üzerine 3 kat 200 gr epoksi-elyaf uygulandı. İdeal yüzeye ulaşana kadar kat kat epoksi astar ve epoksi macun uygulandı. Son iki kat epoksi astarın üzerine 80 ve 120 kum takoz zımpara uygulandı. Boya öncesi astara hazır hale geldi.
Dinlence/Pasarella
Dinlence ahşap kaplama
Pasarella ahşap yenileme
Yüzme merdiveni ahşap yenileme
Dinlence krom bakım
Yumrular
Hala uğraştırmaya devam ediyor. Daha önce spiralle girilmiş yumrular düzeltmek çok ciddi el oyalıyor. Bu arada tekneyi kaldırırken su koyveren parça yenisiyle değiştirilerek tamir edildi.
Dümen Yelpazesi
Silindi, epoksi astar ve epoksi macun uygulandı. Tekrar epoksi astar vuruldu, yoklama macunu çekilmek üzere bekliyor.
Güverte
Tüm babalar söküldü, silindi ve epoksi reçine emdirilerek, yeni saplamalarla yerine sabitlendi.
Tiklerin üzerine üst güvertede 6 mm, yan güvertelerde 10 mm su kontrası üzeri epoksi-elyaf uygulandı. Epoksi astar üzeri epoksi macun çekildi. Yoklama macunu bekliyor.
Üst güverte üzerindeki heçler ve tuvaletin üst havalandırma heçi iptal edilip, kapatıldı. Dümdüz bir üst güverte yaratıldı. Direk iskaçası söküldü. Personel kamarasının üst yapısı komple söküldü ve ahşap karkas üzeri 18 mm su kontrası ile yeniden inşa edildi.
Kasaradaki tüm çürük ahşaplar değiştirildi. Eski Alüminyum çerçeveler söküldü. Cam boşlukları çam ile kapatıldı. Tüm kasara 6 mm su kontrası ile sarılıp üzerine üç kat 200 gr epoksi elyaf uygulandı. Yeni alınan fırtına kapaklı yuvarlak Krom lumbozlara uygun olarak yeni lumboz yuvaları açıldı.
Güverte üzerinde yer alan eski ve tikten imal ırgat alt tahtası sökülüp atıldı. Yerine 18 mm su kontrasından yenisi imal edildi. Güverte ile birlikte üzerine epoksi elyaf uygulandı.
Yengeç ve benzeri teknelerin bana göre en büyük handikapı olan güverte boyunca açıkta kalan postalar tüm güverte boyunca, mevcut frengiler korunarak su kontrası ile kapatıldı. Üzerine iki kat 200 gr elyaf ve epoksi uygulandı.
Pıraçollar
Komple söküldü, ahşap silinip, epoksi reçine emdirildikten sonra elyaf üzeri epoksi uygulandı. Tüm saplamalar, trifonlar yenilendi. Epoksi astar üzerine iki kat epoksi macun ve tekrar iki kat epoksi astar uygulandı. Yoklama macunu için bekliyor.
Baston
Söküldü, kurutuldu, ahşap silindikten sonra iki kat 200 gr elyaf ve epoksi reçine uygulandı. Tüm bağlantı elemanları yenilenerek tekrar yerine oturduldu.
Havuzluk
Oturma grubu komple elden geçirildi, elyaf-epoksi uygulandı. Havuzluk tikleri korundu. Oturma grubu ile davlumbaz arasına alçak bir eşik oluşturularak güvertedeki su izole edilecek şekilde yeniden yapılandırıldı. Vernikler kazındı. Ham ahşap üzerine epoksi astar ve epoksi macun uygulandı. Havuzlukta yer alan ve aynı zamanda WC tavanı olarak işlev gören çatlak ve çökük ahşap 18 mm su kontrası ile değiştirildi. Yan çıtaları yenilendi. Üzerine cam mozaik uygulanmak üzere epoksi astar ve epoksi macun uygulandı.
Oturma grubunun protuç kapakları, alt döşemesi komple söküldü, ahşap silindi ve epoksi reçine emdirildi. Üzerine epoksi astar ve epoksi macun uygulandı.
Davlumbazın tüm Alüminyum çerçeveleri söküldü. Çürük ahşaplar değiştirildi. Davlumbazın tavanı 18 mm su kontrası üzerine 3 kat 200 gr elyaf ve epoksi uygulanarak yeniden yapıldı. Üzerine iki kat epoksi astar, iki kat epoksi macun ve tekrar iki kat epoksi astar uygulandı. Bu arada çürük olan son kemeresi de yenilendi.
Havuzluğu kapatan branda ve krom aksamı komple söküldü. Yerine aynı formda "hard-top" imalatına başlandı.
İç Mekan
Mutfak tezgahı mermerid ile değiştirilmek üzere söküldü. Tüm cam kenarlarına -duvarlar- üzeri suni deri ile kaplanmak üzere su kontrası alıştırıldı.
Baş kamaradaki ara bölme paravanı söküldü. Yine aynı kamaradaki raflar yenilenmek üzere söküldü.
Personel kamarasının kahverengi yağlı boya ile kaplanmış tüm ahşapı silindi, epoksi reçine emdirilip üzerine beyaz Hickson Decor Aqua Breather Paint uygulandı. Bu boyayı daha önce güverte üzerinde deneyip, son derece memnun kalmıştım. Pahalı ama en önemli özelliği pullanma yapmıyor.
Sintine ve Makine Dairesi, Mekanik
Tüm sintine temizlendi, ince zımpara üzeri sülyen uygulandı.
Su tankları söküldü. Temizlenmek üzere bekliyor.
Tüm pompalar söküldü, bakımları yapıldı.
Motor yatakları sağlamlaştırıldı. Yatakları birbirine bağlayan enine iki döşek eklendi.
Şaft kovanını merkezleyen muska tahtası söküldü. Tamir ediliyor. Kovanı saran beton dolgu kırıldı. Komple temizlenmeyi bekliyor. Yerine Sika'nın şu an adını hatırlamadığım bir malzemesi uygulanacak.
Şaft, pervane, kovan, glen... ne varsa söküldü. Eski iç glen sulu tip şaft körüğü ile değiştirilecek. Şaft tornacıda, balans kontrolünde.
Kozmetik bakımı biten, tüm eski boyaları basınçlı su ve boya sökücü ile temizlenen, iki kat ısıya dayanıklı astar ve üzerine iki ya da üç kat -unuttum:)- ısıya dayanıklı akrilik boya ile boyanan motor uzun bir aradan sonra karada çalıştırıldı. Saat gibi. Kışlamak üzere tekrar paketlendi.
Arma
Direk tamiri yalan oldu. Yeni direk arayışı gündemde. Ancak haliz hazırda paralar suyunu çektiğinden beklemede. Dolayısıyla arma öylece bekliyor.
Elektrik/Elektronik
Alternatörler elden geçirildi, temizlendi ve boyandı. Demir feneri, arıza feneri vs. elden geçti, montaja hazır. Akülerin bir kısmı kaput.
Daha milyon detay ve iş var tabi ki yapılan. Sonuç olarak gelinen noktada Yengeç'i bu mevsimde alelacele denize indirmemeye karar verdim. Onun yerine kanımı emen marinadan kurtulup, zaman kazanmak ve maddi açıdan da nefes alabilmek üzere yeni bir plan yaptım. Geçen hafta yaşadığım talihsiz -hatta salakça- bir kaza bir haftalık bir gecikmeye yol açtı. Perşembe günü bir aksilik olmazsa Yengeç ilk planda yer alan 750 metre ilerideki -çakma ama ucuz- çekek alanına taşınacak ve büyük olasılıkla Nisan ayı içerisinde denize inmek üzere işler devam edecek. Tabi bu aşamada en büyük eziyet mevcut çadırı söküp tekrar kurmak ve tabi bir ton malzemeyi taşımak olacak. Ama bu operasyon olmazsa Marintürk'e Mart ortasına kadar kalabilmek için bir otuzbeşbin daha toka etmem gerekecek. Tabi öyle bir para yok :) Bu operasyon ise taşıma dahil 14-15.000 tl civarına mal olacak. Excel dosyasında mevcut son rakam yüzseksenüçbin küsur ve deniz bitti. Bugün benim emektar outdoor'u da -Mercury 6h- kaynak yaratmak üzere sattım.:)
Yarın tekne üzerinde açık olan neresi varsa, cam, çerçeve, delik vs kapanacak. Çarşamba günü çadır sökülecek ve Perşembe yükleyeceğiz tıra...
Son olarak bahsettiğim kazaya gelirsek, bir anlık dalgınlıkla sağ elim olmaması gereken bir yerdeydi ve üç parmağım neredeyse kopuyordu. Neyse ki şanslı günümdeymişim, altı dikişle atlattım. Muhtemelen bir kaç güne dikişler alınacak ve yavaş yavaş tekrar kullanılır hale gelecek:)
Uzuun bir aradan sonra uzuun bir Yengeç durum güncellemesi oldu...
Gönderen: Burak Doneray - 19 Ekim 2020, 20:54:01
Gönderen: erdal duran - 19 Ekim 2020, 20:56:16
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ekim 2020, 21:26:00
Çok geçmiş olsun Hakancım.
Sağolasın Burakçım. Bir kaç güne içeriz artık şu kahveyi diye umuyorum. :)
Çok geçmiş olsun Hakan hocam. Umarım her şey planladığın şekilde gelişir ve yoluna girer. Yapabileceğimiz bir şeyler varsa haber et. Görüşmek üzere.
Çok sağol Erdalcım. Yolun düşerse beklerim. Uzun zaman oldu.
Gönderen: Kemal Gündüz - 19 Ekim 2020, 22:39:03
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Özgür Ökten - 19 Ekim 2020, 23:24:09
bu ağır işlerde hiç dalgınlığa yer yok valla.. çok geçmiş olsun..
bu arada, Yengeç'in güvertesi ne olacak, bi yerleri poliurea mı kaplanacak, armuzlar nasıl kapanacak filan derken komple fiber kaplanmış oldu he...
gönül isterdi ki masif yaşasın, ama olmayınca olmuyor işte.. yok mu olsun.. çözümsüzlükten iyi olmuş..
hayırlısı olsun, ömrü uzun olsun, hiç üzmesin seni diyelim..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ekim 2020, 23:49:16
Oy oy.. ucuz atlatmışsın demek.. uff.. düşününce içim kalktı be! :|
bu ağır işlerde hiç dalgınlığa yer yok valla.. çok geçmiş olsun..
bu arada, Yengeç'in güvertesi ne olacak, bi yerleri poliurea mı kaplanacak, armuzlar nasıl kapanacak filan derken komple fiber kaplanmış oldu he...
gönül isterdi ki masif yaşasın, ama olmayınca olmuyor işte.. yok mu olsun.. çözümsüzlükten iyi olmuş..
hayırlısı olsun, ömrü uzun olsun, hiç üzmesin seni diyelim..
Sağolasın Özgürcüm. Masif ahşapla yolların ayrılması ayrı bir yazının konusu olacak bilahare. :)
Çok geçmiş olsun Hakan
Sağolasın Kemalcim, geçti sayılır :)
Gönderen: Mustafa Ertör - 20 Ekim 2020, 00:17:15
Daha bu gün Cemre'nin yeni sahibinin sorularını cevapladım.
Eğer satarsan kurtulacağını düşünüyorsan yok öyle birşey.Ayrıca geçmiş olsun demek isterdim ama geçmiyor ,tecrübe konuşuyor.Üstelik Cemre Yengeç'in 1/3 kadardı.Suya indirdiğim zaman bile bence birçok eksik vardı.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Ekim 2020, 00:59:32
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 20 Kasım 2020, 21:11:11
İlk aramalarında üzerindeki çadır ve kenarda duran direğim için fark istediler. Elimden geldiği kadar kabalaşmadan direğin teknenin direği olduğunu, evimden getirmediğimi, tekne bakım-onarımı için kara parkta olduğu sürece tekneye ait çeşitli donanımlar için yere ihtiyacım olduğunu anlatıp böyle bir fark ödemeyeceğimi belirttim. Çadır içinde daha önce de ödemediğimi, bundan sonra da öde-ye-meyeceğimi anlattım. Daha oh bile çekemeden ikinci bir telefon daha geldi. Olaylar hepten eğlenceli bir boyuta taşındı. Dediler ki, teknenizi bulunduğu yerden kaldırmamız gerekiyor. Nedenini sordum, güvenlik dediler. 11 ay sonra mı farkettiniz buranın güvenli olmadığını dedim, yeni düzen dediler. Şimdi, taşıyacağım diye dağıttığım çadırı yeniden toplamışım ki 5 günümü almış, diyorlar ki çadırı sök, taşınıyorsun. Ben daha çadırı tekrar nasıl kurarım diye düşünürken demezler mi, yeni yerinizde çadır kuramayacaksınız. İyi de dedim, teknem boyanacak. Nasıl olacak o iş açıkta. Tüm marinayı boyarım valla dedim. Biraz tartıştıktan sonra orta yol olarak bir an evvel boya işini bitirip, sonra taşınması konusunda neredeyse anlaşıyorduk ki asıl bombayı sona saklamışlar. Söz konusu taşıma işlemi için "taşıma ücreti" ödemem gerekecekmiş. Bu sonuncusu artık bardağı taşıran son damla oldu.
Bir süredir parasızlıktan iş durmuştu zaten. Şimdi bir de üzerine belirsizlik eklendi. Bu boşlukta bende banyo tezgahlarını falan söküyorum, iş iskelesini adam ediyorum falan...
Gönderen: Nur Gökçeoğlu - 22 Kasım 2020, 14:02:55
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Kasım 2020, 09:45:09
"Bedava tekne almak pahalı bir iştir" diye bir İngiliz atasözü varmış. ?0-? Sana daha çok sabır dilemekten başka birşey yapamıyoruz sevgili Hakan. "Sabrın sonu selamettir" de güzel bir Türk atasözüdür netekim :)Sıkı laf etmiş İngiliz dedeler. :) Sağolasın Nur...
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Kemal Gündüz - 23 Kasım 2020, 10:15:02
Marinanın bahsettiğin tutumu normal birini katil eder. Tahmin ediyorum Göcek için özel bir durum. Diğer marinalarda bu kadar köy kurnazlığı yapılabileceğini sanmam.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 23 Kasım 2020, 10:17:27
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 27 Kasım 2020, 22:48:25
(https://i.ibb.co/BjJd13w/20201124-144325.jpg) (https://ibb.co/BjJd13w) (https://i.ibb.co/Xs3327Q/20201124-173847.jpg) (https://ibb.co/Xs3327Q) (https://i.ibb.co/GvSLRtf/20201124-173841.jpg) (https://ibb.co/GvSLRtf)
Bu arada aylardır boylu boyuna, tembel tembel uzanan ve kapladığı yer ile de marinanın ekstra bedel istemesine sebep olan görkemli direği yüklenip taşıdık laf edemeyecekleri bir yere. Daha doğrusu laf edebilecekleri ama para isteyemeyecekleri bir yere :) Daha önce bahsetmiştim, o kadar özendiğim daha altı yaşındaki direğim gurcata bağlantılarından yürüyen su ile kısmen hasar görmüştü. Sonunda bir marangozla giriştik ona da. Düşündüğüm kadar kötü değilmiş, rahatladım. Çürükleri temizlerken farkettik ki, ağaçları basarken kullandıkları vidaları çıkartmamışlar. Ahşap içerisinde bu cidden büyük bir sorun. Sika vs herhangi bir kimyasal da kullanılmadan atılmış bu vidalar suyu da yiyince çürümüş ve oldukları yerleri de çürütmüşler. Aslında yürüyen su çok da ciddi sorun olmayabilirmiş bu lanet vidalar olmasa. Sonuç olarak başladık tamirata. Bir kaç güne biter.
(https://i.ibb.co/7SQZXvG/20201127-121840.jpg) (https://ibb.co/7SQZXvG) (https://i.ibb.co/5KqRq6H/20201127-104115.jpg) (https://ibb.co/5KqRq6H)
Bilmem kaç bin parçalık puzzle'da son durumlar böyle...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Aralık 2020, 19:19:09
Neyse, malum, şaftı alalım derken tüm mekaniği hamuduyla hatta bir miktar da betonuyla almıştık. Geçen hafta bir fırsatını bulup önce yekpare gelen şaft-kovan-iç glen sistemini bir birinden ayırmaya denedik. Sanırım söz konusu beraberliğin bir otuz yılı olsa gerek ki, ilk denemeler fiyaskoyla sonuçlandı. Yengeç'in şaft kovanı 167 cm boyunda paslanmazdan imal bir boru nihayetinde. Ancak bu tür teknelerde şaftı yataklamak için çok fazla seçenek olmadığından kovanın pervane tarafındaki girişinde bir fiber yatak çakılı. O yatak beş yıl önce Kaş'ta çakılmıştı. Yatak ve şaft neredeyse kaynamış. Baş aşağı dikip, glenden yatağa doğru hatırı sayılır bir miktar porçöz boca edince biraz araları açılır gibi oldu. Fakat yine de pürmüzle tavlayana kadar yerinden oynamadı. Bir kaç saatlik uğraşın sonunda şaft, kovan ve hatta salmastralı iç glen birbirinden ayrılabildi.
(https://i.ibb.co/q59SnTh/20201202-140533.jpg) (https://ibb.co/q59SnTh) (https://i.ibb.co/6D69xN5/20201202-140526.jpg) (https://ibb.co/6D69xN5)
Şaftın durumu genel olarak fena görünmemekle beraber glene bağlanan kısmında bir miktar korozyon ilk göze çarpan sorun. Henüz bağlayamadık ama tornada balansını kontrol ettikten sonra önümüzdeki dönem için kendisiyle devam edip etmeyeceğimize karar vereceğiz. Kovan neden ve nasıl bilmiyorum ama bildiğin eğik çıktı. Yani tabi ki öyle "U" gibi falan değil ama kendisinden beklenmeyecek kadar kaçık. Onu yazdık bir kenara, hatta bir dost sağolsun bulduk alternatifini. Kovanın boyunda küçük bir revizyon olacak ki, biraz da şaftın durumuyla ilgili. Ona göre ölçüyü netler netlemez yenisi gelecek.
İç gleni artık kullanmamaya karar vermiştim. Sulu sistem bir şaft körüğü ile hayata devam edeceğiz artık. Tabi bu durum bir dizi revizyonu da kaçınılmaz kılıyor. Yeni bir kaplin, körük bağlantısı için bir dudak, benim usta öyle diyor, her seferinde gülüyorum vs vs...
Tabi tüm bu yukarıdakiler hiç bir şey değilmiş. İş kısmen kırılan betonu kırmaya geldiğinde çok çirkinleşti. Arkadaş o nasıl bir beton yahu... Zaten hacim can sıkacak kadar büyük. Yetmezmiş gibi beton değil de tam yerine kaya alıştırmışlar sanki. İlk başta mütevazı bir çekiç ve irice bir tornavida ile giriştim ki ilk iki darbeden sonra ben de güldüm kendi kendime. İkibuçuk kiloluk çekiç ve yepyeni bir murç ikilisi ile giriştim, birbuçuk saatin sonunda ucundan tırtıklayabildim ancak. İş bir hilti bulmaya geldi dayandı. Yarın bir de hiltiyle girişeceğim bakalım.
Bu beton kısmı pek bir neşeli. Daha önce de neden bilmiyorum, Hamdi (Atalay) ile üzerine konuşmuştuk ve betondan kurtulmamı ve yerine benmari usülü reçine kullanmamı önermişti. O zaman da kafam çok basmamıştı ne yalan söyleyeyim. Sonra birisi, ki inatla hatırlamıyorum kim olduğunu, Sika'nın bir malzemesini önermişti. Benim motorcu zift ya da beton dedi. Başka bir arkadaş epoksi, bir başkası polyester+zift önerdi. Üzerine bolca kafa yorduktan sonra Hamdi'yi aradım bugün, anlatmasını istedim nasıl yapacağımı. Bu sefer süreç iyice gözümde canlandı. Fakat şöyle bir sorun var, doğal reçine nereden bulunacak, kilosu kaç para gibi kritik sorular henüz yanıtsız. Betonu zaten eledim, ahşaba tutunmayacak bir malzeme artık epoksi-elyaf uygulanmış bir teknede seçeneklerin dışında. Ya da farklı bir uygulama gerekecek. Zift nereden alınır, o miktarda zift nasıl eritilir, teknenin üzerine alınır, oradan makine dairesine indirilir ve o daracık yerde nasıl dökülür, hayal edesim bile yok. Hele ki benim sakarlığım da eklenince ürpertiyor insanı... Reçine için de aynı endişeler söz konusu tabi ki ama nedense zift daha bir korkutucu geliyor bana :) Bu arada kabaca bir tahminle hali hazırda rahat 200 kg kadar beton olduğunu tahmin ediyorum. Her nasıl bitecekse eğlenceli ve acılı bir deneyim olacağı şimdiden aşikar bu işin :)
Bu arada direğin tamiri bitti. Zımparası neredeyse bitmek üzere. Bir sonraki hafta iki-üç kat epoksi reçine emdirilip sırasını beklemek üzere paketlenecek. Dolayısıyla Alüminyum direk arama fantezisi de sona erdi. Daş gibi oldu maşallah Bir de bu haftasonu mallık edip, havalandırmak için açtığım 3-4 metrelik kısmını açık bırakmayaydım, yağmuru yemeyeydi daha da iyi olacaktı ama oluyor işte
(https://i.ibb.co/gvQXZdL/20201203-104448.jpg) (https://ibb.co/gvQXZdL) (https://i.ibb.co/SsCHgQg/20201202-141554.jpg) (https://ibb.co/SsCHgQg)
Yine bir can sıkıntısı anında, sermayesiz uğraşlardan biri de ıstralya ve çarmık ayaklarının temizliği oldu. Ne zamandır bir köşede durup duruyorlardı. Yarım gün de onlarla eğleştim, mis gibi oldular.
Şimdi bu haftanın iki temel uğraşı, direğin ıslanan ahşabını kurutmak ve makine dairesini toparlayarak bir hafta içinde motoru yerine koymak.
Özellikle ikincisi çok iddialı bir uğraş. Makine dairesi detaylı temizlenecek, vana kovanlarının yerleri tekrar açılacak, elektrik tesisatını taşıyan kablo kanalları değişecek, hidrolik hortumları sökülecek, egzoz çıkışı bağlanacak... kısacası motor gelince yapılamayacak işler bir bir hallolacak. Ve ardından asıl başa bela olacak işe gelecek sıra, çatının bir kısmının açılması. Özellikle motoru bindireceğimiz kısmı öyle sağlam çaktık ki lodoslara karşı, bu da çok acılı olacak...
Gönderen: Kemal Gündüz - 14 Aralık 2020, 21:23:50
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Aralık 2020, 23:35:38
Gönderen: O.Utku Uçkan - 15 Aralık 2020, 10:14:26
Hakan'cığım yazdığın her satırı okuyorum ve benzetmemi mazur gör kabus gibi geliyor. Tanrı sana sağlık ve kuvvetli bir beden ve dahi cüzdan versin diyorum. :-\
Oyalanmak için yapıyorum dediklerin bile bana göre büyük iş ve bunları yaptırmaya kalksan çok ciddi paralar olduğunu gayet iyi biliyorum. :)xx
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Aralık 2020, 10:16:53
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Aralık 2020, 20:53:16
(https://i.ibb.co/m09HbXN/20201229-145334.jpg) (https://ibb.co/m09HbXN)
Şimdi, 8 çuval beton molozu çıkarttığım bu alan, yeni şaft, yeni kovan, yeni şaft körüğü, yeni şaft yatakları ve yeni esnek kaplin tedarikinin ardından bu kez Hamdi'nin (Atalay) tavsiyesi üzerine doğal reçine ile doldurulacak. Sağolsun bu kez nasıl yapacağımı da anlattı. Tek sorun bu kadar (150 kg kadar) reçineyi kaça bulacağım ve nereden bulacağım hakkında hiçbir fikrim olmaması :P
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 30 Aralık 2020, 09:36:32
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Aralık 2020, 13:29:52
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 30 Aralık 2020, 14:00:34
Omurgaya yakın ağaçlarda biraz nem var, o kadar. Ağaçlar sağlam, süngerleşen, mantarlaşan vs ağaç yok. Şimdi hazır açık haldeyken bir kaç gün kurutacağım.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
O kadar da olsun 35 sene kalıp tahtası gibi betonun altında durmuş. Aslında beton bilinenin aksine rutubeti epeyce çekiyor.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Aralık 2020, 14:11:21
Aklım almıyor zaten şu beton işini. Ahşapla bütünleşmeyen malzeme. Cem sağolsun, yeni bir öneri getirdi. Bugün ona çalışıyorum. Polyester+üstübeç karışımı.Omurgaya yakın ağaçlarda biraz nem var, o kadar. Ağaçlar sağlam, süngerleşen, mantarlaşan vs ağaç yok. Şimdi hazır açık haldeyken bir kaç gün kurutacağım.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
O kadar da olsun 35 sene kalıp tahtası gibi betonun altında durmuş. Aslında beton bilinenin aksine rutubeti epeyce çekiyor.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 31 Aralık 2020, 20:23:14
(https://i.hizliresim.com/LlLKXk.jpg) (https://hizliresim.com/LlLKXk)
(https://i.hizliresim.com/EtQryl.jpg) (https://hizliresim.com/EtQryl)
(https://i.hizliresim.com/L2G19O.jpg) (https://hizliresim.com/L2G19O)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 31 Aralık 2020, 22:57:22
Gönderen: Hakan Tiryaki - 31 Aralık 2020, 23:21:09
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Serkan Güvenen - 06 Ocak 2021, 08:49:54
Kimi seyir hazırlığındaydı bugün, kimi akşam yemeği. Hatta atölyede bile erken paydos etmiş bizim ekip. Haberim bile olmadı. Öğleye kadar direkle oynaşıp, son yüzünün de epoksi reçinesini vurup, öğleden sonra da tezgahlara giriştim. İçim el vermedi güzelim ağaca vernik vurmaya, bastım teak wonder'ı. Nefis oldular yahu...
(https://i.hizliresim.com/LlLKXk.jpg) (https://hizliresim.com/LlLKXk)
(https://i.hizliresim.com/EtQryl.jpg) (https://hizliresim.com/EtQryl)
(https://i.hizliresim.com/L2G19O.jpg) (https://hizliresim.com/L2G19O)
Ağaca verilen emeğin haddi hesabı yok ,yalnız sonunda çıkan şu doku görüntü yok mu her şeye değiyor eline sağlık abi.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 06 Ocak 2021, 10:23:46
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 30 Ocak 2021, 20:35:22
Öncesi
(https://i.ibb.co/YbHy3WC/20210129-134353-001.jpg) (https://ibb.co/YbHy3WC)
Sonrası
(https://i.ibb.co/R6xXyYC/20210129-134401-003.jpg) (https://ibb.co/R6xXyYC)
(https://i.ibb.co/c3bF04V/20210129-152228.jpg) (https://ibb.co/c3bF04V) (https://i.ibb.co/MNCyb9V/20210129-152217.jpg) (https://ibb.co/MNCyb9V) (https://i.ibb.co/hY3sS2S/20210129-134303-001.jpg) (https://ibb.co/hY3sS2S) (https://i.ibb.co/tL7y3GD/20210129-134243.jpg) (https://ibb.co/tL7y3GD)
Bir kaç güne üst bina büyük ölçüde bitecek gibi. Ama asıl "challenge" yumrular :)
Makine dairesi neredeyse hazır. Yeni şaft ve kovan geldi. Bu hafta esnek kaplin ve şaft yatakları da gelince mekanik kurulumu da bir yandan başlayacak.
Neyse, devam işte...
Gönderen: Kemal Gündüz - 30 Ocak 2021, 21:56:23
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 30 Ocak 2021, 23:13:35
Gönderen: Murat Ayduk - 31 Ocak 2021, 23:06:16
Denize atmadan evvel son bir kaç güne orada toplansak, son işlere biz de el atsak; zira mutlaka o güne yetişmemiş işler olacaktır.
Sonra denize atarken kutlama ile atsak... Akşama da bir yerde kadeh kaldırırız; akabinde sen teknene keyfe, kalanlar evli evine, köylü köyüne...
Ne dersin abi, tabi tüm reislerimiz ne der?
Gönderen: Ersin Böke - 31 Ocak 2021, 23:20:20
Gönderen: Hakan Tiryaki - 01 Şubat 2021, 00:27:50
Bana ziyadesiyle uyar. Boyadan sonra çok ciddi toplama işi var. İnmeden hemen önce bir de direk ve arma donarılacak tekrar.
Ucu bir görünsün hele...
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Burak Doneray - 01 Şubat 2021, 02:18:46
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 01 Şubat 2021, 13:18:25
Gönderen: Serkan Güvenen - 01 Şubat 2021, 13:24:23
Hala zımparalık iş olursa , baştan söyleyeyim ,ben Ben zımpara yapmam, geri kalan her şey uyar.
;D ;D ;D ;D iş yapmaya değil kutlamaya gitmiyor muyuz ben mi yanlış anladım.
Gönderen: Cem Gür - 06 Şubat 2021, 23:37:32
En azından Don Böke'yi güldürdük diyelim Murat :)
Bana ziyadesiyle uyar. Boyadan sonra çok ciddi toplama işi var. İnmeden hemen önce bir de direk ve arma donarılacak tekrar.
Ucu bir görünsün hele...
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ucunu görünce haber vermemezlik solo kahramanlığa kalkışma. Direk donanımında takım taklavatla gelip gerektiğinde yerinde müdahale ederiz.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Şubat 2021, 03:20:16
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Şubat 2021, 00:01:27
Son on gündür Nükhet de benimle çalışmaya başladı. Macun karıyor, rötuşları hallediyor, zımpara yapıyor. İki koldan günde ortalama yedi saat kadar çalışıyoruz. Sonunda artık yarın bir aksilik olmazsa macun işine noktayı koyup hafta sonu macun çekilen yerlere lokal epoksi astar atacağız. Sonraki aşama sıkı bir temizlik ve yine bir aksilik olmazsa son kat astar ve boya.
Hedef 17 Mart'a kadar kuşaklar hariç boya işini bitirip, Yengeç'i ilk geldiğim sene koyduğum yere taşımak. Her şey yolunda giderse kalan işleri orada tamamlayıp, Nisan sonuna doğru da denize indiririm diye umuyorum.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 28 Şubat 2021, 13:22:31
Gönderen: Cem Gür - 02 Mart 2021, 01:12:05
Hadi bakalım o zamana yasaklarda epeyce kalkmış olur inşallah. Bizde uygun olursak , denize atarken gelir bir ucundan tutarız. Kolay gelsin.
E haliyle. ;) Dört gözle bekliyorum. :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Mart 2021, 22:41:13
Gönderen: Murat Ayduk - 03 Mart 2021, 13:28:46
Sonrasında kadeh kaldırırız bir güzel. !O__
Gönderen: Hakan Tiryaki - 09 Mart 2021, 20:00:56
Artık macun-zımpara döngüsüne bir son verme vakti geldi. İnsanlıktan çıktım resmen. Ama zamanım olsa daha çoook oynardım, doğruya doğru :)
Bugün tamir-yoklama macunu vs çekilen yerlere tekrar epoksi astar attım. Teorik olarak lokal olacaktı uygulama ama neredeyse her yerini ellemişim kayığın, 7,5 lt astarı yedi, doymadı şerefsiz. Yarın sancak bordaya da atınca artık sırada son kat astar var...
Gönderen: Burak Doneray - 10 Mart 2021, 01:59:26
(https://i.hizliresim.com/mhHvyX.jpg) (https://hizliresim.com/mhHvyX)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Mart 2021, 11:07:23
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Cem Gür - 13 Mart 2021, 00:22:46
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Mart 2021, 11:17:43
Önceki gün epoksi astarı son kat astara hazırlamak için gittik kayığa. Lan hava berbat, çadır var ama üzerimde, gri hava çökmüş üzerimize. Nükhete dedim, bugün çalışmayalım. O da dünden razıymış, gözleri parladı. Çektik, gittik. Bir gün aylaklık ettik ama gel gör aklım kaldı lanet olası kayıkta. Bildiğin suçluluk hissediyorum. Ulan o kadar okul kırdım, iş kırdım, umurumda olmadı. Abuk bir ruh hali anlayacağınız.
Dün 11:00 gibi pozisyon alındı. Hedef tüm gün çalışıp, zımparayı bitirmek. Şaka gibi, biri havalı, biri Mirka iki orbital elimde kaldı. Bir ara ağlayacaktım sinirimden. Günün kalanını detayları zımparalayarak geçirdik. Tabi astar işi gün attı.
Bugün hedef zımparayı bitirip, son kat astar için temizliğe başlamak. Hayırlısı bakalım.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Mart 2021, 17:30:18
Sonunda son kat astar için temizliğe başladım bugün. Teknenin altı boşaltıldı. Çöpler toplandı. Önce havayla tüm çadır ve teknenin ondört aylık tozu ayağa kaldırıldı. Sonra uzuuun bir aradan sonra Yengeç yıkandı.
Yarın son kat astar...
Gönderen: Kemal Gündüz - 14 Mart 2021, 17:37:24
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Mart 2021, 17:41:44
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Kemal Gündüz - 14 Mart 2021, 17:57:39
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Mart 2021, 18:28:03
Ciddi dedim, boya atınca görüntü kalitesi çok fazla değişmeyecek. Süper iş yaptın kardeşim. Keyifle gezmek nasip olsun
Dur bakalım. İstediğim renk uyumunu da yakalayabilirsem nefis olacak. Bu sezon tadını çıkartabileceğim gibi bakalım... :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Mart 2021, 00:46:49
(https://i.ibb.co/PxDNVdY/20210321-185115.jpg) (https://ibb.co/PxDNVdY) (https://i.ibb.co/bNSj7bM/20210321-185059.jpg) (https://ibb.co/bNSj7bM) (https://i.ibb.co/mFJnKb0/20210321-155751.jpg) (https://ibb.co/mFJnKb0)
Çadırın sökümü düşündüğümden acısız oldu. İrili ufaklı bir çok sakarlık yaptıysam da tekneye hiç bir zarar vermedik çok şükür. Gerçi seken keserin darbesiyle burnum sanırım dördüncü kez kırıldı -ya da çatladı- ama neyse ki alışık olduğum bir durum. Ha bir de esneyip, geri gelen bir ağaç da şakağımda patladı, hala başım ağrıyor ama dedim ya, çok şükür tekneye bir zarar vermedik :) :) :)
(https://i.ibb.co/rccyjqX/20210321-160120.jpg) (https://ibb.co/rccyjqX)
Gönderen: Mustafa Ertör - 22 Mart 2021, 10:21:39
Gönderen: Özgür Ökten - 22 Mart 2021, 10:27:24
Ne mazoşist aşkmış bu be.. :)
öZgür (mobil)
Gönderen: Murat Ayduk - 22 Mart 2021, 14:17:28
Ama var ya, Yengeç yeniden doğuyor resmen... Şıkır şıkır olmuş şimdiden...
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Mart 2021, 16:36:15
Geçmiş olsun Hakan'cım.Burundaki izi epey taşıyacaksın.Keseri nasıl hırsla vurduysan?
Abicim, 5 metre kadar yüksekte, bir 5*10 cm oduna bir elle koala gibi yapışmış, diğer elle keserle kanırtarak çıtaları açmaya çalışıyordum. Kanırtırken kurtulan keser direkt burnuma oturdu :) İşin doğrusu burnum inanmayacaksın ama "hokka" gibi dediklerindendi. Ama kıra kıra şakülü kaydı iyice :) İz miz komaz bana, taşırız onu da:)
Adamın endazesi kaymış, şükür tekneye zarar vermedik diyor! :D
Ne mazoşist aşkmış bu be.. :)
öZgür (mobil)
Demiştim ya sado-mazo bir ilişki bu diye... :)
O kadar uğraştıktan sonra zarar gelseydi, ben olsam ben de kendimi keserdim hani :D
Ama var ya, Yengeç yeniden doğuyor resmen... Şıkır şıkır olmuş şimdiden...
Baktıkça keyfim yerine gelmeye başladı valla :)
Gönderen: O.Utku Uçkan - 22 Mart 2021, 17:17:35
Yazı bütünlüğünü bozmamak için geçen gördüğüm rüyayı yazmamıştım. Ne zaman yazını okusam inan o gece rüyamda akşap tekne kabusu görüyorum. Han korku filmi izlersin de rüyalarına girer ya aynen öyle oluyor.
Öncekinde kocaman ahşap bir tekne yaptırmışım ve pasaportta karakolun önünde denizle buluşuyor. Tekne kıçtan kara ve direk için yer belirlenecek ama tekne yukarıdan bakınca hilal şeklinde ve direk teknenin nerede ise yanına konulacak ben mosmorum ve ağlamak üzere iken yanımda Cem Gür bana teselli oluyor ''üzülme sana falanca yelken donanımı yaparız olur'' diyor. Yemedim ama yapacak bir şey yok yapan usta çok pişkin bu iş bu kadar olur abi diyor. Kabusdan uyandığımda bir daha Hakan'ı okumayacağım dedim.
Dün yine daldırdım ve okumuş bulundum. Bu kez çift direkli bir gulet yine denize indirmişiz ve direkleri taktık tamam bu sefer derken CüCü ''oğlum bunun bumba ıskotalarını takılacağı kızağı nereye koyacaksın ''sorusu ile kabus başladı. Sabaha karşı güverte altında postalara bağlantı için aparat tasarlamıştım ve Cücü gülerek fena değil''derken uyandım. ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 22 Mart 2021, 17:21:49
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Mart 2021, 02:06:52
(https://i.ibb.co/qdrqsWD/20210328-165656.jpg)
Gönderen: Cem Gür - 30 Mart 2021, 00:08:58
Hakan'cığım geçmiş olsun. İnsan yoruldukça ve şunu da bitireyim demeye başladıkça kaza yapma başlıyor.
Yazı bütünlüğünü bozmamak için geçen gördüğüm rüyayı yazmamıştım. Ne zaman yazını okusam inan o gece rüyamda akşap tekne kabusu görüyorum. Han korku filmi izlersin de rüyalarına girer ya aynen öyle oluyor.
Öncekinde kocaman ahşap bir tekne yaptırmışım ve pasaportta karakolun önünde denizle buluşuyor. Tekne kıçtan kara ve direk için yer belirlenecek ama tekne yukarıdan bakınca hilal şeklinde ve direk teknenin nerede ise yanına konulacak ben mosmorum ve ağlamak üzere iken yanımda Cem Gür bana teselli oluyor ''üzülme sana falanca yelken donanımı yaparız olur'' diyor. Yemedim ama yapacak bir şey yok yapan usta çok pişkin bu iş bu kadar olur abi diyor. Kabusdan uyandığımda bir daha Hakan'ı okumayacağım dedim.
Dün yine daldırdım ve okumuş bulundum. Bu kez çift direkli bir gulet yine denize indirmişiz ve direkleri taktık tamam bu sefer derken CüCü ''oğlum bunun bumba ıskotalarını takılacağı kızağı nereye koyacaksın ''sorusu ile kabus başladı. Sabaha karşı güverte altında postalara bağlantı için aparat tasarlamıştım ve Cücü gülerek fena değil''derken uyandım. ;D
Koparttın beni ;D ;D ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Nisan 2021, 20:31:16
Neyse, iki günü yine macun yoklaması ile geçirdikten sonra dün akşamüstü arkadaşlar lazerleriyle geldi. Havanın kararmaya başlamasıyla verdik lazeri ki, derin bir oh çektim. Kırk dakika içerisinde önce işaretleyip, sonra çektik bantını. Belki de ilk yapıldığı günden bu yana en düzgün su hattını çizdik...
Bugün dümen yelpazesiyle uğraştık yine. Son bir kaç günün favori işi kendisi. Bir ara benim bir müşteri teknesine gitmem gerekti. Nükhet astar vurmaya devam etti. Pervane sökmeye gitmiştim. Daha elimi atmadan telefon çaldı. Arayan Nükhet. "Müsait misin?" dedi, "Evet." dedim. "Teknemize araba çarptı, gelsen iyi olur." demez mi... "O ne demek yahu, kapat geliyorum hemen." dedim. Yaklaşık bir dakika sonra gittiğimde çarpan aracı götürüyorlardı. 50 metre kadar ileride bir sokak var. O sokağın köşesindeki Mercedes marka aracın her nasılsa freni boşalmış, ki bence el frenini unutmuş, başlamış başıboş ilerlemeye. "Koş, yakala, hassittir, gidiyor" gibi çığlıklara anlam vermeksizin, arkası dönük astar vuran Nükhet ancak çarpma sesiyle yerinden fırlamış, tekne üzerine devrilecek diye. Yine şanslı günümüzdeymişiz ki araç iki payanda arasına girmeyip, payandalardan birine direkt bindirmiş. Kendi tamponu falan bayağı bir hasar görmüş ama bizim payandayı sadece 3 santimetre kadar oynatabilmiş. Şaka gibi ama, direğimize takılan paraşütçüden sonra bu sefer de araba çarptı kayığımıza :) :) :)
(https://i.ibb.co/Kh8X5KV/20210409-194001.jpg) (https://ibb.co/Kh8X5KV)
Gönderen: Burak Doneray - 10 Nisan 2021, 20:43:30
Gönderen: Kemal Gündüz - 10 Nisan 2021, 20:47:51
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Nisan 2021, 21:12:02
Olaya bak . Hasar olsa sigorta ödermiydi acaba araba çarpma klozu . .Nükhet’e ve Yengeç hanıma geçmiş olsun. Resimde bir trafo gözüküyor Hakancım kloza onuda ekle bence.
İlk aklıma gelen aynı soru oldu. Muhtemelen aracın sigortasının peşine düşmem gerekecekti...
Hakan, bizim lisede bir arkadaşımız vardı. Hocalar ne zaman defterlerini açsa sözlüye o garibanı çağırırlardı. Kendisine Süper Şanssız adını takmıştık. Sen vallahi ona rahmet okuttun yahu
Lise dönemimizde bizim de bir eleman vardı, Muska Salih derdik, yanımızdan ayırmazdık. Ne varsa Onu bulurdu. Ahını mı aldım, ne... :)
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 10 Nisan 2021, 22:29:12
Olaya bak . Hasar olsa sigorta ödermiydi acaba araba çarpma klozu . .Nükhet’e ve Yengeç hanıma geçmiş olsun. Resimde bir trafo gözüküyor Hakancım kloza onuda ekle bence.
Arkadaşın normal bir olayı da yokki. Baksananıza adamın kayığına çarpan aracın sürücüsü de yok.
Gönderen: Cem Gür - 10 Nisan 2021, 23:16:15
Sana diyorum parmağını kes diye..... :P
Nazar değiyor. :'(
Gönderen: Cem Gür - 10 Nisan 2021, 23:17:09
Olaya bak . Hasar olsa sigorta ödermiydi acaba araba çarpma klozu . .Nükhet’e ve Yengeç hanıma geçmiş olsun. Resimde bir trafo gözüküyor Hakancım kloza onuda ekle bence.
Arkadaşın normal bir olayı da yokki. Baksananıza adamın kayığına çarpan aracın sürücüsü de yok.
İyi saatte olsunlar bunlar. Kan akıtması lazım.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 17 Haziran 2021, 22:14:59
Gönderen: Necip Bulut - 17 Haziran 2021, 23:25:30
Düşündümde seni (ve çadır altında Yengeç’i) Göcek’te ziyaret edip çayını içeli 16 ay olmuş ? ?0-?
Allah kuvvet versin , biran önce denize kavuşsun Yengeç , hep beraber oh diyelim :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Haziran 2021, 00:44:42
Ah be Hakan kardeş, peygamber sabrı dedikleri bu olsa gerek. Helal olsun sana...
Düşündümde seni (ve çadır altında Yengeç’i) Göcek’te ziyaret edip çayını içeli 16 ay olmuş ? ?0-?
Allah kuvvet versin , biran önce denize kavuşsun Yengeç , hep beraber oh diyelim :)
Yuh, olmuş mu o kadar be... Şaka gibi.
Sağolasın Necipçim, eninde sonunda bitecek :)
Gönderen: Ersin Böke - 14 Ağustos 2021, 08:06:07
Son iletide Cem Gür 'ün de adı geçince hem de anmış oluruz.
Tayo Mar 'ı ilk karaya aldığımda çok ilginç bir durumla karşılaşmıştım. Akaju kaplama üstüne elyaf yapılmış anacak epoksi yerine poliüretan macun yani namı diğer " meges " ile kaplanmıştı. Baş bodoslamanın altında topuk olarak tabir edilen kısımda elyaf çok kesin dönüş yaptığından zamanla yırtılmış ve ahşaptan ayrılmıştı.
Buraları söktüm. Güzelce temizleyip o zamanki bilgilerim ışığında epoksi macun ile kapattım. Uzatmayayım bir sene sonra tekrar karaya aldığımda epoksi macun zehirliyi sökerken sapır sapır dökülüverdi. Ahşabı kurutmadan yaptığımı düşündüm ve belkide usulüne uygun yapamadım zannettim. O yıl macunu bu işlerin eğitmenliğini de yapan ustaya yaptırdım. Bir sonraki sefer karaya aldığımda yine sapır sapır döküldü.
açıkçası elyaf üzerine meges uygulaması için içten içe Cem Gür 'ü eleştirdiğimi hatırlıyorum. Mis gibi epoksi varken ne gerek vardı ki meges macuna? açıkçası işin ucuzuna kaçtığını düşünmüştüm sanırım.
Ancak bu süreçte baş bodoslamada keskin dönüş yapan yer dışında meges de başka hiç bir açılma olmadığın farkettim. Tuzla da karaya aldığımda ise kıç tarafa yine epoksi macun ancak baş tarafa meges macun yaptırdım. (Ercan abi Sıdıka teknesinin altına meges yaptırıyordu o sıra )
Geçen yıl Alanya 'da karaya aldığımda epoksi macun yine dökülmüştü ama Meges kaya gibi duruyordu. Ben de kullandığım ne kadar epoksi macun varsa söküp , yerine meges kullandım. Dalıp sürekli kontrol ediyorum ve sonuç gerçekten çok başarılı.
Tuzlu su görmüş ahşap malzeme için bence en iyi macun bu poliüretan esaslı " meges " denilen macun. Elyaf uygulaması ise çok bilinmese de bence çok başarılı. Her şeyden önce benim gözlemim poliüretan macun , epoksiye göre çok daha esnek ve ahşap ile müthiş uyumlu.
Yengeç'de işe yaramı? bilemiyorum. Ancak deneme amaçlı küçük bir deneme yapmak faydalı olur belki diye düşünüyorum.
Not: Sonradan bu Meges ile ilgili araştırma yaparken öğrendiğim kadarı ile Sadun Boro Kısmet'in karinasına " Meges " dışında bir macun sürdürmezmiş.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ağustos 2021, 10:11:48
Bir kaç da not; öncelikle tekne karada kaldıkça ve sıcaklar arttıkça elyaf ve macun daha oturdu. Bunun sonucu bordada armuz izleri tekrar belirdi ama itiraf etmeliyim ki bu durum hoşuma gitti. Hem görsel olarak sonuçta bir ahşap tırhandil olduğundan, hem de malzemenin gerçekte geleceği son durumu görmek adına. Armuzları kaybetmek istesem bir haftalık ekstra macun işi yeterli ama hiç niyetim yok. İkinci önemli gözlemim ise, ahşap üzeri epoksi-elyaf uygulamasından sonra mutlaka kayda değer bir zaman geçmesi gerek ki uygulamanın gerçek sonuçları görülebilsin. Kullanılacak reçinenin türü önemli. Mevsime göre seçmek gerek. Yaz uygulaması sıcaktan biraz dertli ama kış uygulaması daha zor, epoksi reçine için efektif uygulama 18 C altında olmamalı. En azından tüm üreticiler öyle diyor. Delaminasyon ilk aşamada kendini göstermiyor. Ama hava ısındığı anda genleşen hava boşlukları zorlamaya ve irili ufaklı kabarcıklar halinde elyafı açmaya başlıyor.
Bir diğer uygulamadan da bahsetmek istiyorum. Yaygın olarak, alanlar geniş olmadığında elyaf üzerine reçine el kuruluğuna geldiğinde, astar kullanmaksızın macun uygulaması yapılıyor. Kendi teknemde önceki deneyimlerimden ötürü izin vermedim. Yanlış oranda karıştırılmış reçine macun altında sertleşip yapışmadan kalabiliyor. İstediğiniz kadar ölçek falan deyin, usta milleti göz kararı iş yapmayı bir ustalık göstergesi kabul ediyor.
Yazacak milyon şey var bir buçuk senenin sonunda...
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ersin Böke - 19 Ağustos 2021, 12:26:25
Gönderen: Hakan Tiryaki - 19 Ağustos 2021, 12:31:56
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 07 Temmuz 2022, 23:57:18
Nisan'la beraber Demirel'in incisi ile sıvadık kolları: "Nerde gaamıştık?"
Bir kaç tamir, ardından bol zımpara, astar, tekrar zımpara... de ja vu! Bir önceki Nisan'dan hiç bir farkı yoktu yaptığım işlerin. Teorik olarak süreç basit. Tamir yapılan yerlere tekrar macun çekilecek, takozlanacak (zımpara), astar atılacak, zımparalanacak ve tekne topyekün temizlenip boyanacak. Pratikte olan biten bambaşka tabi.
Macun bitti. Astarı atmak için tekneyi temizlemek zulüm, çünkü camlar yok, motor kapaklarının altında olması gereken su giderleri yok... Hal böyle olunca temizlik bile başlı başına bir "challenge" haline geliyor. Öyle, böyle attık astarı. Sonra tekrar zımpara. Zımpara çekerken gözden kaçan yerler de çıkınca tüm tekne bir kez daha zımparalandı.
Bu arada eş zamanlı olarak iç mekanda yapılacak işler için bir marangoz arayışına başladım, ki Mart'ın ilk haftasıydı. Bugün itibarı ile hala arayışım devam ediyor. Cam kenarları için şablon çıkartıp kontra kesecek bir marangoz hala bulamadım. Sonuçta adamlar tik güverte, motoryat mobilyası gibi işler kovalarken dönüp bakmıyorlar bile. Bayramdan sonra da bulamazsam birilerini o iş de bana girecek gibi.
Tarihler 2 Haziran'ı gösterdiğinde lanet maskeleme işi bitti ve sonunda üst binanın bir kısmına vurduk boyayı. 14 ay gecikmeli olarak :) Bu arada renk için saatler harcayıp, en sonunda gidip malzemeci de birlikte hazırladık. La bir vurduk boyayı, alakası yok bizim hazırladığımızla. Deli olacağım. Kovaya bakıyorum başka, ışıkta başka, gölgede başka... akriliğini de dedim, geçtim. Sonuçta gözüm alıştıkça sevdim de.
Hemen ardından üçüncü kez çadır kurmaya giriştim. Yahu sadece şu çadır hikayesi bile aklı başında bir adamı delirtmeye yeter de artar bile. Yine tek başına altı metrelik dikmelerle kurdum çadırı. Ardından iskele. Sonra bir kaç günüm yağmalanan kalasları geri toplamakla geçti. Önceki yıl edindiğim tecrübeyle bu sene yüksek bir gölgelik yaptım ki biraz olsun yaşam şansım kalsın yukarıda çalışırken. İlk günün sonunda fırtına çıktı ve sabah gölgelik darmadağın oldu. Toparladım. Tekrar fırtına çıktı. Tamamen dağıldı :) Sonunda lanet fırtınalar bitince daha bir sağlamlaştırdım ve hala iş görüyor...
Bir diğer eğlenceli durum ilk Göcek yazımda başıma gelen "kırk ikindiler" belasının yeni ve daha beter versiyonu oldu. Mayıs'ın ikinci haftasından itibaren neredeyse Haziran'ın son haftasına kadar her öğleden sonra yağdı şerefsiz. Hatta boya attığımız gün de yağdı ama neyse ki sıcaktan kurumuştu boya.
Maskeleme belasından kurtulmak için üst binanın bir kısmını ruloyla atayım dedim. Demez olaydım! Akrilik boya ruloyla atılmaz dediklerinde çemkirmiştim doğru ruloyla atılır diye. Doğru rulo yokmuş. Rulo köpürüyor ve eriyor. Fırça iz yapıyor. Akrilik boya, özellikle de bu sıcaklarda anında kuruyor. Fırça izleri yüzünden iki kez zımparalayıp tekrar attım. Daha beter oldu :) Bu arada en gurur duyduğum eklenti olan cam kenarlarındaki çıkıntıları maskelerken kendime ettiğim küfürün haddi hesabı yoktu. Sana mı kaldı lan estetik kaygı... 15 tane yuvarlak cam... bildiğin kapak.
Tabancasız akrilik boya zıçışından sonra tekrar boya atan arkadaşı aradım, dedim ben cinnet geçirip bordalara akrilik boyayı boca etmeden gel at şu boyayı. Maskele, gelip atayım dedi. Maskele demesi kolay. Bir kıytırık 24'lük 3M bantın tanesi olmuş 81 TL. Dahası tüm tekne kapanacak. Yürüyüş iskelesiydi, maskesiydi derken sonunda Pazartesi günü bordalara da attık boyayı. Bilgisayar oyunu tadında, level level ilerliyoruz resmen.
Bugünün eğlencesi de çarmık ayaklarının yerleriydi. Elyaf yapan sığırdan, macun çeken sığıra kadar her birisine bin kez söyledim, delikleri kapatmayın diye. Arkadaş insan düşmanına yapmaz böyle bir kötülüğü. Önce termal kamerayla işaretledim. Bir de sevindim ki, kıçım bile kalktı, zekice çözdüm sorunu diye. Ama gel gör termal kameranın hayatıma katkısı yeni macun tamiri oldu. Alakasız yerlerde çıktı delikler. Bugün sadece bir deliğin yerini bulabilmek için bir buçuk saat uğraştım. İskele taraf bitti, sancak yeni başladı. 24 deliğin henüz 9 tanesini bulabildim.
Sadece kıytırık bir delik için bile bu kadar uğraşırken "abi bitmedi mi hala, bir an evvel at artık şunu denize." diyene kafa göz girecek hale geldim artık. Hele samimiyse okkalı küfrediyorum. Her işe bir "challenge". Mesela, davlumbazın camlarını takayım da en azından yağmura karşı kapatacağım alan biraz azalsın dedim. İlk camı aldım elime, ahanda, küt diye oturdu. Mallık edip "Oh be!" demiş bulundum. Lan senin neyine gerek öyle rahatlama ünlemleri falan. Bir sonraki cam bir saatten fazla uğraştırdı ki bir de o gün yardım eden vardı. Son camda artık delirmek üzereydim ki bir marangoz arkadaşı çağırdım, nasıl oturtursan oturt, yeter ki oturt dedim. Yarım saatte oturttu gitti. Sonuçta 6 tane cam bir günde anca oturdu yerlerine.
Bir de uyarı; ki daha önce çok fazla insana söyleyip, sonra kendim aynı haltı yediğimden aklıma geldikçe deliriyorum. Zehirli astarı silikonluysa sika yapışmıyor. Lan bilmesem neyse, nasıl bir mallığıma denk geldi bilmiyorum, taktık kovanları yerine, ertesi sabah kahvaltı ederken geldi aklıma. Fırladım gittim ki eve, yapışmamış lanet olası sika. Bir fırsat ve de el verecek birini bulduğumda tekrar sökülüp, tekrar monte edilecek.
Daha binlerce irili, ufaklı, saçma sapan şeyle uğraşarak geçiyor günler. Bu yaz artık inecek onu biliyorum ama ne zaman inecek, cidden hiç bir fikrim yok. Daha irili ufaklı bin tane iş var yapılacak ve tek başına yetişmek cidden çok zor.
Bayramdan sonra kalan boya işleri için tekrar maske, temizlik. Boya işi bitince iç mekanın kalıpları, kesimi vs... Arada bir yerde de motor ve mekanik.
Motor demişken, geçenlerde erteleyip durduğum işlerden birine giriştim, daldım mazot tanklarına. Yengeç'te toplam 800 lt hacminde 6 adet mazot tankı var. Ali abiye sordum, hiç bakmamış bile. Eh, 9 yıldır ben de hiç bakmadım. Artık zamanıdır, o gün, bugündür dedim, giriştim. Düşündüğümden çok ama çok daha temiz çıktı, orası kesin. Ama kontrol kapaklarının contaları efsaneydi. Tamamen erimiş, pelte gibi bir şey olmuştu. İçerideki pisliğin bir kısmının kaynağı o "mazota" dayanıklı contalardı.
Sabah son bir aydır olduğu gibi 06:00 işbaşı, delikler aranacak. 10:00 gibi kahvaltı molası. 12:00-20:00 arası ikinci vardiya. Bu tempoya nasıl oluyor da hala göbeğim var anlamıyorum...
B (https://i.ibb.co/ZVKwgBY/20220526-144838.jpg) (https://ibb.co/ZVKwgBY) (https://i.ibb.co/sjsS2Sz/20220526-144851.jpg) (https://ibb.co/sjsS2Sz) (https://i.ibb.co/VHQmdYd/20220602-104956.jpg) (https://ibb.co/VHQmdYd) (https://i.ibb.co/yqsQr05/20220602-122036.jpg) (https://ibb.co/yqsQr05) (https://i.ibb.co/kKfBDQk/20220602-122154.jpg) (https://ibb.co/kKfBDQk) (https://i.ibb.co/3MyJsK9/20220610-194228.jpg) (https://ibb.co/3MyJsK9) (https://i.ibb.co/xHFRZQ9/20220619-153327.jpg) (https://ibb.co/xHFRZQ9) (https://i.ibb.co/0ZGcXsT/20220619-153400.jpg) (https://ibb.co/0ZGcXsT) (https://i.ibb.co/GFtcLLH/20220704-115012.jpg) (https://ibb.co/GFtcLLH)
Gönderen: Kemal Gündüz - 08 Temmuz 2022, 09:50:57
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Temmuz 2022, 12:11:37
Kolay gelsin diyorum. İnşallah en kısa sürede suya kavuşur
Sağolasın, o da olacak...
Gönderen: Engin Saygılı - 08 Temmuz 2022, 22:00:02
Gönderen: Hakan Tiryaki - 08 Temmuz 2022, 23:00:41
Yine soluksuz okunan bir yazı kaleme almışsınız, elinize sağlık, bu çabalarınızın sonucun bir an önce görmenizi temenni etmekten başka söyleyecek söz bulamıyorum, inşallah en kısa zamanda mutlu sonu anlatan yazınızı bekliyoruz..
Bu sezon göreceğim diye umuyorum artık :)
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Eylül 2022, 18:08:26
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 13 Eylül 2022, 08:40:07
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Eylül 2022, 08:49:42
Yengeç karada başlığında yeni ileti görünce denize mi indi acaba diye heyecanla açtım konu başlığını. Kolay gelsin. artık denize indirme , kirlenir. Zaten bu boya dan sonra salona koymalık olmuş.Kar kıyamet dahi olsa inecek artık. Az kaldı:)
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hulusi Gülen - 13 Eylül 2022, 08:56:59
Gönderen: Mustafa Ertör - 13 Eylül 2022, 09:06:30
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Eylül 2022, 12:27:12
Tekne ahşap değil, sanki fibermiş gibi pürüzsüz görünüyor. Renk de pek yakışmış. Çoğu gitti azı kaldı, hadi bakalım.He valla, artık azı kaldı.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Eylül 2022, 12:28:16
Boya müthiş olmuş. Eski amerikan arabaları gibi. Yanına gidip dokunmak ister insan. Ellerine sağlık.Valla ben okşayıp duruyorum :)
Yer yer var ufak tefek kabarıklar falan ama artık takılmıyorum. Genel olarak çok keyifli görünüyor.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 13 Aralık 2023, 21:39:20
Adım adım yaklaşıyor...
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 13 Aralık 2023, 23:03:27
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Aralık 2023, 00:29:58
Vay vay vay direk dikilmiş sanırım.
Çok mu belli ettik ne :) Motor da yerinde sonunda. Şimdi mekanik işlerine hazırlanıyoruz efenim. Yeni şaft, kovan, sızdırmaz, kaplin vs işlenecek bakalım.
Gönderen: Mehmet Atay - 14 Aralık 2023, 10:41:30
Sanki ilk suya indiğinde bile bu kadar güzel değildi.
Gerek renk seçimi, gerek detaylardaki özen ve hepimizin malumu sabır + emek...
Keyifle sağlıkla kullanmanı dilerim.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 21 Aralık 2023, 12:56:21
Muaazam bir iş ortaya koydunuz.
Sanki ilk suya indiğinde bile bu kadar güzel değildi.
Gerek renk seçimi, gerek detaylardaki özen ve hepimizin malumu sabır + emek...
Keyifle sağlıkla kullanmanı dilerim.
Sağolasınız... hepsi bir yana, emek ve sabır ikilisi bir yana. Ben bilmezdim bu kadar sabırlı olabileceğimi. Az kaldı...
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 13 Mayıs 2024, 11:37:47
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Mayıs 2024, 00:18:13
Efenim kısaca özetlemek gerekirse, geçtiğimiz yıl ev sahibimiz evden kibarca sittiredince tüm planlar alt üst oldu. Daha aldığımız arazinin, karadaki teknenin yaralarını sararken bir de ev yaptırma ihtiyacı hasıl oldu. Gırtlağa kadar borç-harç, sinir bozucu bir inşa süreci, ustalarla gerçekleşen kişisel gelişim seansları derken Yengeç bir kenarda beklemek durumunda kaldı. Ufak tefek işlerle uğraşarak geçti zaman.
Şu an artık iç mekandaki son rötuşlarla uğraşıyoruz. Büyük iş denebilecek sadece iki kalem kaldı, güverte kaymaz boya ve yeni mekanik kurulumu.
Anlatmakla bitmeyecek denli çok ve sinir bozucu iş geride kaldı. Bir tane örnek vereyim, makine dairesi fanları. Adamlar fanların etrafına tekne yapmış anasını satiim. Hiç düşünmemişler, bu kodumun fanları bir gün bozulur mu, bakım falan gerekir mi... İki fanı sökmem 6 günümü aldı. Yakıt tankını bile yerinden sökmem gerekti.
Bu arada sana işim düşebilir bu aralar yine. Belediye'nin ücreti mukabili ama neredeyse tamamen illegal olarak teknelerimizi koymamıza vesile olduğu orman arazisi ile ilgili bir CİMER şikayeti olmuş. Sanırım bu yakınlarda gelip cezai işlem yapacaklar :)
Haziran'ın ilk yarısı bitmeden suda olmak gibi bir fantazim var bakalım...
Gönderen: Erman Yerman - 17 Mayıs 2024, 14:31:23
Hadi hayırlısıyla bitsin artık..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 18 Mayıs 2024, 00:15:05
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 19 Mayıs 2024, 02:06:16
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 19 Mayıs 2024, 22:37:15
Gönderen: Hakan Tiryaki - 24 Mayıs 2024, 01:42:08
Önce bumbayı tutan krom aksamı direğe monte ettim. Ama etmeden önce geçmiş deneyimlerden yola çıkarak iç yüzeylerinin köşelerine iç lastikten şeritler kestim. Tahminimden de nefis oldu. Bu kısım tek başına ve de bendeniz bayağı bir mal olunca olunca üç saat kadar sürdü. Kör somun kullanacağım ya, taktım kafaya. Daha önce iki kez kaybettiğim kör somunları üçüncü kez bulmam birbuçuk saatten fazla sürdü. Daha da acısı, tepsi gibi ortalıkta bana bakıyormuş fukaralar. Daha da sinir bozucu kısmı kör somunlarım 12'lik, bumba bileziğinin saplamaları 10'lukmuş :P
Hazır bunu takmışken hemen altındaki vincinde yer aldığı ikinci bileziği de takayım dedim. Somun-cıvata vs derken bir saat kadar da o sürdü.
Sıra geldi bumbayı olduğu yerden çıkartıp teknenin altına kadar taşımaya. Anında iş çirkinleşti. Komşu teknelerdeki deyyuslar öyle batırmışlar ki bumbayı önce yüklenip su olan bir yere götürüp bayağı bir temizlemem gerekti. İçerisinden sarımsak bile çıktı arkadaş. Böyle komşular düşman başına.
Sıra teknenin üzerine almaya geldiğinde ne olur, ne olmaz diye birilerini bulayım dedim. Tek başına çıkarttığım şeyleri yazsam inanmazsınız. Aştım arkadaş artık. Ama çok de biçimsiz şerefsiz, 6 metrelik ve 50-60 kiloluk bir kütle.
Atölyeden aldım iki destek elemanı. Vinçle kolayca aldık yukarı. Bu noktaya kadar da te :)mizlik, taşıma vs ile yaklaşık 2 saat daha geçti. Neyse, yerinde halatla yedekledim. Sıra geldi pimine ve film koptu. Kodumun pimi yok! Tipini de unutmuşum şerefsizin, neye benzediğine dair de en ufak bir fikrim yok. 4-5 ayrı noktada istifli malzemeleri bir kaç kez didikledim, yok. Bu kısım ikibuçuk saat sürdü. Malzemelerin bir kısmı burada yerelde hamaç dedikleri bir küçük römorkum var, onun içerisinde. Römorkun iki teker inmiş, incir ağacı üzerine binmiş. Yerinden çıkartmam birbuçuk saat kadar sürdü. Sonradan aklıma geldi ki dalış ekipmanlarını kaldırırken ağırlıkları da hamaça koymuşum. 150 kg kısmı kurşun ağırlık :)
Hamaçın içerisinden bumbanın pimi dışında bayağı bir aradığım ama bulamadığım malzeme çıktı, bir bumbanın pimi çıkmadı. Hava karardı. Bumba askıda, delireceğim. Derken yavaş yavaş pimin şekli şemali zihnimde canlanmaya başladı ama yeri hala muamma. Bumbayı direğe geçici bir düzenekle tutturup evin yolunu tuttuğumda saat dokuzu bulmuştu yine.
Önceki gece, ondan önceki gece, daha da önceki gece... hemen her gece 1-2 gibi çıkıyorum tekneden. Bu gece artık bir nefes alayım dedim. Ama gel gör hala kodumun pimine taktım kafayı. Yarın her yer didik didik edilecek.
Tekne bana göre nefis oldu. Bir tarafım umutsuzca satma lan, mal mısın, tam da sefası sürülecek kıvama geldi diyor. Küfredip susturuyorum hemen kapçıkağızlıyı. Teknenin içerisi de hemen hemen komple elden geçti. Kemereler, tavanlar, duvarlar, tezgahlar... ellenmedik yer kalmadı. Tabi her ellenen yer ayrı ayrı ipnalığını yapıp, burnumdan getirdi :)
Dümen simidi, tüm raflar, dolaplar, kemereler... ne varsa zımparalandı, verniklendi, boyandı. Majör iş olarak sadece güvertenin kaymaz boyaları ve mekanik aksamın tekrar kurulumu kaldı. Şaft, kovan, kaplin vs bekliyor bir kenarda. Bir kaç güne başlayacağım ona da. Bayramdan hemen önce indirebilmek gibi bir planım var :)
Tabi hayat sadece bu kadarcık zırva ve sıkıcı değil. Dahası da var. 55 yaşından sonra kodumun teknesi yüzünden bu yakınlarda bir de sabıkam olacak gibi görünüyor. Elemanın biri bizim teknelerin durduğu yerin fotoğraflarını çekip CİMER'e şikayette bulunmuş. Mevzu patladı ve kaldırmazsam orman alanını işgalden zabıt tutacaklar. Türkçe meali, tahminen 11 ila 14 ay arası hapis ve para cezası. Şaka gibi... Millet patır patır attı teknelerini, bir kaç tekne kaldık. Koyun gibi bekliyoruz. Bülent belki denk gelmiştir daha önce. Yatarım olmayacak ama kaç para kesecekler merak ediyorum. Neyse ki bu sene belediyenin istediği 20.000'i parasızlıktan ödeyememiştim. Yoksa hepten koyardı.
Bir de sağınızda, solunuzda temiz çıkma 200 ah ve üzeri akü olursa bir ses verin. Koca tekneyi şu an iki tane 55 ah AGM akü ile idame ettiriyorum :)
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 25 Mayıs 2024, 20:23:47
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Mayıs 2024, 10:43:39
Denk gelmedi, muhtemelen 20-30 Kuküp rakısı civarındadır. Bir çaresine bakarız.
Bekliyorum kurbanlık koyun gibin :) Katlanacağız artık cezasına.
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 26 Mayıs 2024, 17:07:33
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 27 Mayıs 2024, 09:25:14
Denk gelmedi, muhtemelen 20-30 Kuküp rakısı civarındadır. Bir çaresine bakarız.
Ölçü birimine bak arkadaş. ;D
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Temmuz 2024, 00:59:34
Bir günümü kayda alabilsem inanın tüm dünya alem tanır beni. Cümle yutubır tövbe eder, kapatır kanalını. Nasıl becerebiliyorlar bir yandan kayda almayı, inanın anlayamıyorum.
Neyse efenim, geçenlerde baktım ki işler ilerliyor, boş bulunup tarih koydum; 18 Temmuz'da indireceğim artık kayığı. Ne de olsa artık ucu göründü diye düşünerek dillendirmeye de başladım çevremde. Olan benim gariban tornacıya oldu. Maşallah dediğin altı ay yaşıyor dedikleri türden bir hikaye...
Her şey yeter artık lan, işleyin şu şaftımı diye dükkanlarını basmamla başladı. Ertesi gün aradılar, uçarak gittim. Ahanda, şaftım, kovanım, kaplinim, pervanem... hepsi boylu boyunca uzanıyor dükkanın ortasında. Daha yerde görünce bilem gaza geldim, ahanda dedim bitiyor lan! Tornacı "abi glen nerede?" diye sorunca iş çirkinleşmeye başladı. La abicim, dört yıl oldu sökeli, diğer aksamla bir önceki tornacıya gönderdik diye hatırlıyorum. Aradım öncekini, dedi ne varsa verdik abi. Neredeyse dört yıl olmuş, şarlayamıyorum da adama. Dört ayrı yerde ne kadar malzeme varsa belki on kez aradım, yok. Öküz gibi pirinç parça yok anasını satayım. Sonunda yeni tornacıma dedim yapalım yenisini, kaç paralık şeydir ki... Bir saat sonra aradı, "abi yeni iki glen 28 bin lira, vereyim mi siparişi?" Kısa bir sessizlik oldu, çünkü nevrim döndü. Küfür seçmekte zorlandım ki pek sık gelmez başıma, cidden iyiyimdir bu konuda. "Kapat, geliyorum." dedim. Sonraki günler eski gleni arayarak ve de alternatif araştırarak geçti. Sonunda tornacı cidden halime acımış olacak ki, Fethiye'deki guletçi birilerini aradı, "Abi senin işi çözdük, bedava halledeceğiz." dedi. Lan sevineceğim ama sevinemiyorum bir türlü. Hayırlısı diyebildim ancak. Akşam parçaları alıp gideceğim dedi, ayrıldık,
Tornacı Göcekteki diğerleri arasından en az tanıdığım ama nedense başından beri sempati duyduğum bir arkadaş. Her durumda elinden geldiğince yardımcı oldu. Ama gel gör adamcağazın babasına önce ileri evre kanser teşhisi kondu, kısa bir süre sonra kalp krizi geçirdi ve yoğun bakıma kaldırıldı. Derken geçen hafta da rahmetli oldu.
Fethiye'de şaftı, kovanı işlemişler, bir iç glen, bir de dış glen yerine bir lama hazırlamışlar. İlk bakışta gayet iyi görünüyor. Fakat şöyle bir halt etmişler, dış glenin geleceği bölümü 90 mm malzemeden işlemişler ama benim kovanın yuvası 85 mm. Şu aradaki 5 milimetrelik fark 22 günüme maloldu. Delik yaklaşık 25 cm uzunluğunda ve bunu benim düzgün bir şekilde genişletmem mümkün değil. Yepyeni bir challange'ı aldım kucağıma, başladım yine kara kara düşünmeye. Tornacı hallederiz demişti ama adamcağız kendi derdinde. Ona rağmen dedi Fethiye'de bir eleman var, işi bu. Neyse dedim, yırttık. İşte bu konuşmadan sonraki 20 gün söz konusu elemanın 23 km mesafeyi katedip Göcek'e gelmesini bekleyerek geçti. İki gün önce arayıp 2 saate kadar oradayım deyince biraz olsun sinirim geçti. Ama gel gör, Göcek'e kadar gelip, 3 saat beni ağaç ettikten sonra akşamın bir saati, ben gelemiyorum diye mesaj atınca bende film koptu. Bolca küfürün ardından tesadüfen bir diğer marangoz arkadaşla karşılaştım. Anlattım mevzuyu. Şanslı günümdeymişim. Bir saat içinde bir iskele kurduk, alet edevat getirdi, aldık gönyeye, saldık matkabı ve bir kabus daha biterken yepyeni bir şeyler daha öğrendim.
Bu sabah kovanı yerine oturttuk, cuk gibisinden bir ses geldi. Şimdi yarın motorun pabuçlarından birine koymayı unuttuğum ayar somununu koymak için motoru kaldıracağım. Alternatörleri, şanzımanın yağ soğutucusunu ve bir düzine kadar daha ıvır zıvırı monte edeceğim ve artık mekanikte yol almaya başlayacağız.
Tabi bu arada başka bir neşeli haber de çekekten geldi. BoatMover bakıma giriyormuş, 15-20 gün atamayacaklarmış daha kayığı. Sadece güldüm :9
Tüm bunlar olup biterken bir yandan tüm su tesisatını tekrar yaptım. Kafama takılan saçma uygulamalar vardı, yeniledim. Kovanları, fittings malzemelerini, kelepçeleri, hortumları komple elden geçirdim. Sintine pompalarını yeniden kurguladım, takviye yaptım. Sadece pis su tankıyla günlerce uğraştım en doğru sistemi kurabilmek, bağlantıları adam gibi yapabilmek için. Geçmişte kullanılan vanalar ve yerlerinden dolayı vanalar neredeyse işlevsizdi, artık her şeyiyle cillop gibi oldu. Maseratörü yeniledim. Elektrikli tuvaletleri komple dağıtıp bakımlarını yaptım. Tuvaletlerden birini yükseltmek için altına bir ahşap yaptım, vallahi yerine koymaya kıyamadım, o kadar güzel oldu şerefsiz. Eskisi odun gibi bir şeydi. Yenisinde tuvalet taşının kalıbını alıp 10 cm yüksekliğinde bir ağacı bildiğin işledim :) Eş zamanlı olarak aynı ağaçtan nefis bir bumba yatağı, bir pusula altı ve iki de vinç altlığı yaptım. Benim gözümde sanat eseri gibi oldular, bakmaya doyamıyorum resmen.
Aslında mekanik, kaymaz boya ve dümen tesisatının tekrar montajı dışında denize inmeye engel bir iş de kalmadı. Diğerlerinin yanında çok ufak tefek denebilecek işler kaldı. Bazıların göre her biri kallavi iş gibi geliyor ama benim pek de gözümü korkutmuyor.
Geçen hafta hantal dümen palasını söktük tekrar mekanik işleri için. Gözüme takılan bir kaç şey vardı derken komple bir daha giriştim ona da. Sonra hızımı alamadım, karinada gözümü rahatsız eden bir kaç kabarıklık vardı. Bir arkadaşımı çağırdım, daldık ona da, açtık, yeniden sardık, macunladık, vurduk astarı. İçim rahat etti.
Neye bulaşmışım arkadaş ben... İnanın bir günümü sözcüklerle anlatabilmem mümkün değil. Hele ki 40-45 derece güneş altında ya da içeride 40-45 derece sıcakta iş yapabilmek, itiraf etmeliyim, biraz kıçımı kaldırıyor. Tamam, bu saatten sonra genç hissettiremiyor belki ama öküz gibi hissediyorum kendimi :)
"Rakılı akşamlar, gün batımları
Çocuk gibi ağlar yaz sarhoşları
Olmamış yaşamlar, eksik yarınlar
Hatırlatır her şey eski aşkları"
Son bir kaç gündür Göcek adasında havuzlukta oturmuş rakımı yudumlarken ahanda bunu mırıldandığımı hayal edip duruyorum. Nereye bağlayacağım, kışa ne halt edeceğim, hiç bir fikrim yok ama umurumda da değil şu an. Tek isteğim havuzluğumda oturup, her damlasını kanla, terle, tuzla hakettiğim o rakıyı içebilmek.
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Temmuz 2024, 10:28:31
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 26 Temmuz 2024, 10:29:39
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 26 Temmuz 2024, 10:31:43
Ahmedim ne olur yollama, 1,5 yıl daha uğraşır bu adam onunla da. Bırak rakısını içsin.
Abi yengeç yüzünce ne yapacak , boşlukta kalır. Heykel meykel yapar en kötüsü.
Gönderen: Hakan Tiryaki - 26 Temmuz 2024, 21:12:02
Ama bak marangoz milletinden bezince bildiğin level atladım. Platformun eciş bücüş ahşabını kalıbını alıp, kestim. Neredeyse hiç alıştırmadan oturttum. Cuk diye ses geldi :D
Gönder gelsin. Yontarım ben onu itina ile...
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 29 Temmuz 2024, 11:28:05
Gönderen: Hakan Tiryaki - 29 Temmuz 2024, 13:32:42
Şu haldeyken kim benden normal olmamı bekleyebilir ki :P
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 29 Temmuz 2024, 15:25:13
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Ağustos 2024, 00:59:38
Önce dünden başlayalım. Motoru yerine geri koyarken motor takozunun ayar somununu bulamamıştım ve sağolsun aklı evvel Hasan, "Sonra koyarız abicim, bir şey olmaz." demişti. Bazen akıl tutulması mı oluyor ya da o an o bahaneye sorgusuz sualsiz sarılmak daha mı cazip geliyor bilmiyorum. O günden beri kafama takılıp duruyor bu saçma iş. Neyse, birkaç gün önce kaba layn ayarı yaparken o malum pabuçta bir kasma olduğunu farkettik. Kasmanın nedeni pabucun tijinin motor üzerindeki yuvaya biraz kalın geliyor gibi görünmesiydi. Teorik olarak olay basit; motorun altına kriko vurulacak ve şanzımanlar birlikte yaklaşık 550 kilo gelen azman yerinden kaldırılacak, malum pabuç çıkartılıp motor üzerindeki yuva temizlenecek. Bir de ayar somunu eklenip tekrar inecek. Yahu arkadaş tek başına olunca safi stres bu iş. Ucunda motoru devirmek var!
Bir tahta takozla vurdum krikoyu, ağır ağır başladım kaldırmaya. Her seferinde 1 cm kadar :) Çok şükür motoru devirmeden aldım pabucu dışarı. Attım bir çizik daha. Tabi erken atmışız çiziği. Bir saat sonra tornacı geldiğinde iş yine çirkinleşti. Motorun ayağını işlemek için bir önceki gün bir saat kadar uğraşıp laynına aldığım iskele alternatörü sökmem gerekti. Bir de üzerine motorun ayağındaki deliği temizleyip, denemek suretiyle motoru bir 8-10 kere daha kaldırıp indirmem gerekti. İki saat önce üçbuçuk attığım iş sıradanlaşıverdi :)
Motoru bir önceki gün bayağı bir toparladık. Bir kısmında Hasan el attı sağolsun. Bir kısmı yine tek başına bana girdi. Hortumları falan hallettik ama eksoz manifoltunun saplamaları neredeyse bitikti, onları sökmek biraz uğraştırdı. Bugün yenilerini aldım. Mazot tanklarının contaları kalın geldi, kapaklar oturmadı, bugün yeni conta aldım. Kesilmek ve delinmek üzere bekliyor. Günde kaç kalem işle uğraştığımı kestiremiyorum artık. Sürekli bir şeyleri takıyor ya da takamayıp elden geçiriyor ya da değiştiriyorum.
Neyse, bugün en sonunda sevgili Cem (Gür) ile saatlerce üzerine konuşup, kafa patlattığımız kovanın sabitlenmesi mevzuuna sıra geldi. Ben inatla kovanı sabitlemek için beton atmanın saçma olduğunu söylüyor, iki noktadan daha sabitlenmesinin yeterli olacağını düşünüyordum. Cem de sağolsun sorup, soruşturuyor ve alternatifler üzerine kafa patlatıyordu. Sonunda gün gelip çattığında pes ettim ve betona karar verdim. Ama betonun ağaca tam olarak yapışmamasından dolayı ağacı izole etmek üzere alternatif arayışına girince en makul çözüm zift gibi göründü. Alabandaları temizleyip ziftleyecek, böylelikle bir şekilde su yürüse dahi beton ile ahşabın arasına giremeyecekti. Fakirliği gözü kör olsun. Epoka falan gibi alternatif bir ton malzemeyle tanıştım yol aldıkça ama rakamlar saçma sapan. Dün inşaat malzemeleri satan arkadaştan aldım bir teneke zift, dedim hayırlısı.
Arkadaş çok çirkin bir iş bu. Stresli, sıkıcı ve en beteri de bu sıcakta olacak iş değilmiş. En büyük sorun ziftin kıvamı. Hava gün içerisinde 40 derecelerde olunca zift öyle bir kıvama gelmiş ki tenekeden alabilmenin imkanı yok. Yoğun, esnek ve çektikçe uzuyor. Oysa ben parça parça keser, kırar falan kaynatırım diye umuyordum. Bir diğer sorun taşıma mevzuunu aradan çıkartabilmek için makine dairesinde, yani göt kadar yerde kaynatmak zorunda kalmak. Akşamüstü bir küçük tüp, bir eski büyücek çaydanlık ve bir teneke zift ile giriştim mevzuya. Çıkmıyor ulan tenekeden şerefsiz! Kollarım koptu, ittir, kaktır, küfret; olmuyor. Bir ara tenekeyi koyayım ocağın üzerine dedim, onu da gözüm yemedi. 25 kilo kadar zifti göt kadar makine dairesinde devirebilme ihtimalimi düşününce daha çok eziyet, daha az riski seçtim. İki sopayla kanırta kanırta, sara sara her seferinde kuş kadar zifti çaydanlıkta eritip başladım dökmeye. Döktükçe makul ısı aralığı, uygulama yönü vs daha bir yerli yerine oturdu ama gel gör bir kaç küçük ama berbat yanığa engel olamadım. Hatta iş bittiğinde o kadarına şükrettim. Diyeceğim o ki, rabbül deniz düşmanıma vermesin böyle bir eziyet. 22:00 civarı ufak tefek eksikleri ertesi gün fırçayla tamamlamak üzere küfrü basıp çıktım kayıktan. Tabi devamında daha da çirkinleşti mevzu. Önce arabanın sürücü koltuğu, sonra salondaki koltuğun minderi... la arkadaş nereye oturduysam bir yerlerimden bulaştırmayı becermişim. Neyse ki depomda mazot vardı. Aklınızda olsun benzin, mazot ya da balata spreyi henüz katılaşmamışsa kolayca çözüyor. Aseton sadece masaj yapıyor, bir boka yaramıyor. Eldiven şart. Hatta benim gibi mallık edip ince eldiven değil iş eldiveni kullanmak lazım. Kaynamaya başladığında dökmek gerek, daha inceliyor ve daha iyi nüfuz ediyor. Sıçrayınca çok pis yakıyor. Dahası almaya çalıştığınızda derinizle birlikte geliyor. Benim gibi mallık yapıp hamamoğlanı gibi çalışmayın. Aslında böyle saçma bir işiniz varsa hiç yapmayın. Ya bir cengaver bulun, verin parasını yaptırın ya da sittiredin, başka bir malzeme kullanın. Çekilir dert değil. Hele ki tek başına, aklınızdan bile geçirmeyin.
Bu arada büyük konuşmamak gerek belki ama bir kaç gün önce kaba layn ayarı yaparken çok küfrettim bunca yıl bu kayığa bu eziyeti çektirdiklerine. Motor uygun açıya geldiğinde şaft da uzayınca daha ilk denemede neredeyse cuk diye ses geldi. Aradaki fleksibıl kaplini bile kullanmaya gerek kalmayacak gibi görünüyor. Geçmişteki sorun şaftın muska tahtasına kadar gelmesi, oradan sonra arada eski bir iç glen ve bir oto mafsalından oluşan absürt bir sistem kullanılmasıydı. Çıplak gözle bile motor ve kovan arasındaki yükseklik farkı göze batıyor, mafsal ancak bir noktaya kadar kaçıklığı tolere edebiliyordu. Yarın bir aksilik olmazsa mekaniği tekrar oturtup betona hazır hale getireceğiz. Yani herşey son şeklini alacak ve sabitlenecek. Sonra bir beton mikseri bulup kayığa beton döktüreceğim; şaka gibi :D Onu da kendim yaparım diyordum ama güvertede harç karıştır, makine dairesine taşı... yalan o iş.
Empati yoksunu ya da komple soyulmuş bir teknenin ne demek olmadığını bilen güruh hala aklınca laf çakıp, dalga geçmeye devam ediyor ama bir allahın kulu da bir işin ucundan tutayım demiyor. Teknenin her noktasına bir şeyler var, çünkü her an bir yerinde montaj, ayar, sabitleme vs işi var. Bir türlü toplanamıyor. Mesela merdivenden salona iner inmez sağda elektrik malzemeleri var, çünkü bir yandan elektrik tesisatı ile uğraşıyorum. Rölelerin bir kısmını değiştirdim, buzdolabını sonunda çalıştırdım ama korozyon yapan bağlantı panelini hala değiştiremedim. Çünkü yapan arkadaş sağolsun, nefis iş yapmış, her terminali numaralamış ama numaraların hangisi nedir, hiçbir emare yok. Hepsini teker teker deneyerek bulmak gerekiyor. 64 terminal sadece ana panoda var. Kokpitte de 38 terminal daha. Rölelerin üzerine kağıt stikırla yapıştırılan etiketler uçup gittiği için röleler de karakutu. Şansa denk gelirse ne ala...
İkinci tuvaletin önündeki farş bir aydır açık çünkü oradaki sintine pompası-aktarma pompası-drenaj suyu sistemini tek giderden başabilmenin geçmiştekinden daha stabil ve güvenli yolunu keşfetmemi bekliyor.
Birinci tuvaletin dolap kapakları takılmayı, rafları sabitlenmeyi, tuvaleti elektrik bağlantılarını bekliyor.
Mutfak tezgah arası mozaik ve evyelerin montajını ve yeni ocağını bekliyor.
Sintine pompaları komple elden geçti, iki tanesine yol verilip yenileri alındı. Bir tanesini komple elden geçirdim. Yengeç'te sabit üç adet sintine pompası var. Her biri flatörlü, ikisi miço, birisi impelırlı. İki miçodan birini aynısıyla, diğerini düşük profilli yatay olanıyla değiştirdim. Bir küçük 24 V dalgıç yedek bekliyor. Bir manuel Whale pompaya ilave bir de manuel Sure pompayı da devreye sokup sokmama konusunda kararsızım. ;D
Havuzlukta tiklerin silinmesi ve masanın montajı dışında kalan iş yok. Güvertede kıyamet gibi montaj işi var.
En büyük kalemlerden biri dümen sisteminin kıçta yer alan kısmının revizyonu olacak gibi. Büyük ölçüde yeniden tasarlanacak. Eski sistemde bir kutu profil postalara bağlanmış ve piston ve kol bu profil üzerine monte edilmişti. Muhtemelen sargı bitmeden yapılmıştı montajı, çünkü sabitlemek için kullandıkları saplamalara ulaşmanın mümkünatı yoktu. Şimdi bir de üzerine postaları kapattığım için sistemi komple yeniden kurgulamak gerekecek. Bu da önümüzdeki haftanın işlerinden biri. Bu arada tüm hidrolik hortumlar değişti, tüm jaklar paslanmaz olarak basıldı, hidrolik kilidi, pompa vs hepsi revize oldu.
Durum bundan ibaret. Devam...
(https://i.ibb.co/MGHcGh3/20240809-212135.jpg) (https://ibb.co/MGHcGh3)
(https://i.ibb.co/p03G4Ny/20240701-135433.jpg) (https://ibb.co/p03G4Ny)
(https://i.ibb.co/2jZ4kvX/20240618-180318.jpg) (https://ibb.co/2jZ4kvX)
(https://i.ibb.co/7JrRmzP/20240618-175602.jpg) (https://ibb.co/7JrRmzP)
(https://i.ibb.co/jDQc9qH/20240618-175543.jpg) (https://ibb.co/jDQc9qH)
(https://i.ibb.co/RBRvJjM/20240618-175520.jpg) (https://ibb.co/RBRvJjM)
(https://i.ibb.co/hRRzJW9/20240617-190124.jpg) (https://ibb.co/hRRzJW9)
(https://i.ibb.co/cxRx2fP/20240617-190120.jpg) (https://ibb.co/cxRx2fP)
(https://i.ibb.co/DKMh363/20240525-185016.jpg) (https://ibb.co/DKMh363)
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 10 Ağustos 2024, 04:34:14
Gönderen: Hakan Tiryaki - 02 Eylül 2024, 00:06:49
Zift macerasını ana hatlarıyla yazmıştım. Yanlış ölçüde işlenen şaftı kısalttıktan sonra testler de yolunda gidince sıra geldi kovan çevresine beton dökmeye. Önce hazır beton dökeyim dedim ama sadece pompa kurulumuna 5.000 yurdum parası istediler. Vakti zamanında "ne işime yarayacak lan bu geometri" demememin faydasını tam da bu aşamada gördüm. Hiç bir geometrik forma uymayan beton dökülecek alanın hacmini yaklaşık 0.18 metreküp olarak hesaplayınca hazır beton işi tamamen yalan oldu. Adam pompayı açtığı gibi taşabilir bile...
İnşaat malzemesi satan arkadaştan rica ettim, dedim "kayığın kıçına beton dökeceğim, yap bana bir iyilik, çuvallar halinde karışım hazırla." Sağolsun makul bir ücret karşılığı 18 çuval kadar hazırlamış. 25 kg civarında çuvalları bir elimde sigaram, tek elle alıyorum artık teknenin üzerine. Aksi durumda çimento torbasını yukarı çekmek kabus gibi bir şey. Havuzluğa kurduk tezgahı. Bu aralar her işime koşan Başara kardeşler de bir ucundan tutunca başladık karıp karıp dökmeye. Bir saat içerisinde 8 çuval kadar malzemeyle kovan çevresini tamamen doldurduk ve en saçma sapan işlerden birine daha attık bir çizik. Tabi bir diğer saçma iş de her gün beton çatlamasın diye teknenin kıçını sulamaktı :)
Beton biraz kendine gelene kadar sıradaki absürt ya da kıl işlerle devam ettik hayata. Mesela en saçmalarından biri kapline açılmış kama yuvasının yamuk açılmasından dolayı ona göre kama işlemeye çalışmaktı. Yaklaşık 5 saat uğraştık. Bu arada sanırım bir çok işi artık kendim de yapabilirim torna atölyesinde. Adamlar benden bıktı ama gerçekten bir ton şey öğrendim :) Sıra yeni sızdırmaza gelince farkettim ki keçe değişimi için çok da pratik olmamış. Ona da bir su kanalı ve yerinde keçe değişimi için bir açılır kapak ekledik. Fethiye'den hayalimdeki gibi şekilli, şüküllü olmasa da 80'lik esnek hortum bulunca neredeyse herşey hazır hale geldi. Artık Yengeç'in yeni mekaniği bitmek üzereydi.
Bu arada benim eski atölyede iş yok, tatildeler, aradım, dedim bir işe yarayın, şu zehirliyi bir atıverin. Keko sağolsun, üç günde zımpara, astar ve iki kat zehirliyi çıkartıverdi aradan. Yarın son bir kat daha atıp zehirli defterini de kapatacağım.
(https://i.ibb.co/7KKqFpL/zehirli.jpg) (https://ibb.co/7KKqFpL)
Dün alemin en nadide karakterlerinden Hasanla girdik makine dairesine. Plan mekanik bağlantılarını tamamlamak, hatta motoru da çalıştırmaktı. Motor kısmı yalan oldu, çünkü ön göremediğim bir sorunla karşılaştık ve neredeyse bütün günümüzü yedi. Mekaniğin sırası basit ve değişmez; önce körük, sonra sızdırmaz, yedek keçeler ve nihayet kaplin bağlanacak ve şanzıman bağlantısı ile son bulacak. Eskiden sistem daha önce de bahsettiğim gibi muska tahtasında biten ve iç glene bağlanan bir şaft, iç glenle şanzıman arasında da bir mafsaldan oluşuyordu. Ön göremediğim kısım muska tahtası ile şanzıman arasındaki mesafenin ne kadar sınırda olduğuymuş. Kaplini takabilmek için bir ara neredeyse şanzımanı sökmeyi bile düşündük. Nihayetinde kovan ile sızdırmaz arasındaki mesafeyi biraz kısaltarak ve de yedek keçelerden vazgeçmek pahasına montajı tamamlayabildik. Bir sonraki kara serüveninde kaplinin biraz küçültülmesi gerekecek. Gün sonunda pervaneyi de sıktık ve sistem gerçekten yağ gibi kayıyor. Yengeç için tek kelimeyle devrim bu... Dilerim suya indiğinde umduğum performansı alabilirim ama an itibarı ile her şey ip gibi, tam da olması gereken şekilde. Denize indikten kısa bir süre sonra son bir ayar daha gerekecek şüphesiz ama motor yaklaşık 6 derecelik açıyla tam olarak laynına oturdu. Pervane elle neredeyse dümen simidi kadar rahat dönüyor! Tek sorun o hengamede şaftın üzerinden, muska tahtasına ilişerek geçmesi gereken su tesisatı ve elektrik kablolarını şaftın altında unutmuş olmam :) Nazarlık diyecek ve de geçeceğim artık bu saatten sonra.
(https://i.ibb.co/8mqMwVx/mekanik.jpg) (https://ibb.co/8mqMwVx)
Yarın ırgatın bağlantılarını bitirip zinciri toplayacağım. Galvanizden gelen zincir ve çapa cillop gibi uzanıyor teknenin altında. Irgatın bakımını bayağı önce yapmıştım. Bugün yeni saplamalarla yerine sabitledim. Elektrik bağlantıları ve yağını koyunca o da göreve hazır hale gelecek.
Şaka maka kaymaz boya dışında kayda değer bir iş kalmadı ve Çanakkale - Antalya programlarının ardından, ayın ortası olmadan denizle buluşacağız gibi...
Gönderen: Doğan Erbahar - 03 Eylül 2024, 21:36:21
Gönderen: Hakan Tiryaki - 03 Eylül 2024, 22:12:55
0,18 m^3 beton ~ 400 - 450 kg ??
Kendimiz karıştırırken yaklaşık olarak 20 kg kum-çimento karışımına 3 lt kadar su ilave ettik. Tahminim 250 kg civarı bir beton ağırlığına ulaşmışızdır. Yengeç için çok bir ağırlık değil, tahmini ağırlığı 25 ton civarı. Zaten aynı alandan kırdığım betonun sadece bir parmak kadar fazlasını döktüm. Fiberlere göre çılgın rakamlar ama koca karınlı bir ahşap kayık için çok da büyük rakam sayılmaz :)
Gönderen: Doğan Erbahar - 03 Eylül 2024, 22:40:37
Gönderen: Hakan Tiryaki - 04 Eylül 2024, 00:05:13
O geldi aklıma yerinde de beton mu vardı acaba diye de 45 sayfa filan geri gitmek istemedim :P
Eh, sen de haklısın :) O betonun kırılması da bambaşka bir kabustu zaten. Teknenin kıçında hiltiyle beton kırdığını hayal et :P