Dün bir talip bulsam bu sabah Yengeçsiz bir hayata uyanabilirdim. Yine cinnetin sınırlarında geziniyorum bu ara. Aksilikler bitmiyor, işler bitmiyor, tek biten param
İş var gidip çalışacağım, kayık bitmiyor. Hava sıcak, sürekli orası burası açılıyor. Kimse bana tahta kayık demesin, cümlesini doğru kursun; uygun koşullar altında tahta kayık muhteşem birşey ama değişkenlerden biri kontrolden çıktığında tam bir zulüm.
Dün borda ve üst yapı boyandı. Neredeyse 8 aydır suskun olan küheylanım kükredi, saat gibi çalıştı. Pervane yerine takıldı. Küpeştelerin zımparası neredeyse bitti. Bissürü şey ya bitti, ya bitecek ama hala denize inişimiz en iyi ihtimalle Cuma.
Asıl merak ettiğim kısmı karaya alana kadar 3 yıl boyunca damla su yapmayan kayığın bu sefer ne kadar su yapacağı. Armuzlar açtıkça bana geliyorlar...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be... Whom the sea has taken Never shall be free."