Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Enes Save - 27 Şubat 2018, 22:34:08
-
İyi akşamlar,
Zaman gelip çatmış, farkında değilim. Önümüzdeki hafta içinde Bodrum'a geçip dünya turu hazırlıklarımı orada sürdüreceğim. Tabii Ağustos ayına kadar İstanbul’a birkaç günlük geliş gidişlerim olacak.
Kısmetse tura başlamadan önce görüşürüz.
Sağlıcakla kalınız.
-
Selametle
Kolay gelsin..
-
Enes Reisim, bizleri habersiz bırakmazsın umarım...
Selametle..
-
Selametle.
-
Kolay gelsin Enes.
-
Enes abi, bizi habersiz bırakmayın. Herşey gönlünüzce olsun...
Selametle..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Heyamola olarak uğurlarız herhalde. Uğurlar olsun Allah Selamet versin.
-
Selametle Enes Reisim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Selametle...
-
Enes Reis, selametle. Geçtiğimiz pazar sunumuna gelemedik malesef. Şu ana kadar planında gerçekleşen gelişmeleri merak ediyorum. Senin için yapabileceğimiz bir şey olursa elimizden geleni yaparız.
-
Haberlerini bekliyoruz Enes reis .Yapabileceğimiz destek olabileceğimiz bir şey olursa haberdar edersen eşimle beraber çok seviniriz. Selametle her şey kolayına olsun.
-
Selametle Enes.
-
Botla yaptığın gezi de bu projenin hazırlık aşamasıydı sanırım :) Bunu da başaracağından eminim. Deniz ve rüzgar kolayına olsun. Selametle.
-
Yolun açık olsun Enesçiğim. Selametle
-
Enes reis,
Her şey kolayınıza olsun , selametle.
-
Selametle
-
Selametle; kolaylıklar dilerim
-
Dün enes ile telefonda konuştuk.. Bana Bodrum'a gideceğini söylememişti.. Sevgili Enes, dün telefonda söylemiştim.. buradan da söyleyeyim.. etkili bir medya planı yapman lazım.. Hem kendin hem de sonrasında örnek olacağın kimseler için
Sen kendinde böyle bir misyon görmüyor olabilirsin.. Ancak yaptıkların ve şartlar o misyonu kendiliğinden çıkarır.. Sonuçta ciddi bir masraf yapacaksın.. Dünya turu diyorsun.. O kadar az bilgi veriyorsun ki insanların kafasında acaba? soruları geliyor.. acaba sorusu gelirse sponsor çok zor bulunur..
Ayrıca nasıl bir tekne ile gideceksin.? Bak, Türk kafası denen bir olgu var.. Çok ilginç aslında.. Sen sormadığın sürece kimse birşey söylemez.. Sorarsan da para ile satın alamayacağın destek ve yardım görürsün..
Bak belki bir tekne yapacağım.. O da seneye.. Kaba tabir ile daha şimdiden ortalığı ayağa kaldırdım.. Aali den tut, Cem Gür 'e kadar.. daha bir sürü kendi teknesini yapmış insanların görüşlerini alıyorum, okuyorum.. Bu insanlar tekne yapmış, dahası yaptıkları teknelere binmiş adamlar.. Tecrübeleri paha biçilmez.. Bak Atilla reisin yaptığı alüminyum tekneye.. Namzet.. tek bir yerinde eğilme bükülme yok..
Aali ye saç tekne dediğimde , ne oldu okyanus mu geçeceksin ? diye sormuştu.. Belki senin için en uygunu Alüminyum ! Atilla reis orada durup duruyor.. Sordun mu ? Ben olsam sorardım..
Rota? Suat kaptan var.. Bizim Burgaza gitmemiz kadar okyanus geçmiş. Ben olsam danışırdım..
Sonra kim takip edecek seni.. ? Bir tehlike anında kim yardımcı olacak? Geçtim denize düştün cüzdan gitti . Karayiplerdesin !
kim sana para gönderecek ?
Çoğunu düşünmüş , organize etmiş olabilirsin bilmiyorum.. Ama sorun bu.. Biz bilmiyoruz.. Bilmediğimiz için senin yaptığın çok imkansız görünüyor..
Sponsor almayacaksan sorun yok . Ama sponsor alacaksan pazarlama piskolojisini bilmen lazım.. Bak şimdi.. Tüm dünyada iki önemli yaklaşım var .. Birincisi problemini karşı tarafın problemi haline getirmek.. sonrasında da çözümün parçası yapmak.. Tam Amerikan yaklaşımı bu.. Tüm dünyada neredeyse her alanda kullanıyorlar.. Politika yapmayayım..
Sponsor arıyorsan (hep aradığını varsayıyoruz) ve yaptıklarınla medya ilgisini çekmek istiyorsan , bu şekilde hareket etmek zorundasın. NAsıl bir tekne ile dünya turu yapacağını sormalısın.. İnsanlar katkı ve tecrübesini katmadıkları işleri acımasızca eleştirirler. Türkiye de ise ilgisiz kalırlar. ama danışırsan kendilerini parçası hisseder ve bu sefer destek olmaya başlarlar..
Dünya turu atmanın dünya denizciliği için bir ilgisi kalmadı.. Türkiye için hala önemli olabilir. Ama bir iki seneye kadar Türkler için de bir ilgisi kalmayacak.. Üstad döndüğünde Hürriyet gazetesine manşet olmuştu.. senin de sunum yaptığın Dadd da MArs projesi ile bildiğim 30 kadar kişi dünya turu yapacak.. Bilmediğimiz bir sürü Türk dünya turu yapıyor belki..
O yüzden önemli olan senin duyguların.. Neden dünya turu atmak istiyorsun? duyguların , yaşadıkların , yaptıkların.. kararsızlıkların, nasıl karar verdiğin .. insanlar bunları merak ederler.. ediyorlar..
Bodrum da ne yapacaksın ? Neden bodrum.. ?
Benim de görüşlerim böyle .. her şeye rağmen selametle.. yaptığın işi önemsediğim ve başarılı olmanı istediğimden biraz eleştirel bakmış olabilirim kusura bakma..
-
Sağlıkla gidip dönün.Yolunuz açık,her şey gönlünüzce olsun. :)xx :)xx :)xx
-
Selametle, her şey kolayınıza olsun
-
Saygıdeğer Reisler,
İyi dilekleriniz için teşekkür ederim.
Bugün işlerim yoğun olduğundan size akşam yanıt verebileceğim.
Saygılarımla,
Ps : Konuyla ilgili sizlere ayrıca bir sunum yapmak isterim.
-
Selametle Enes reis. Güle güle git güle güle gel.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Selametle, yolunuz açık olsun
-
Resim 1
-
Resim 2
-
Resim 3
-
Proa Sailing Canoe : Modern katamaranın atası
Uzunluk 7,20 cm
Yaklaşık hacim 1200 litre
Bunun 600 litresi straforla kaplanıp batmazlık sağlanacak
Kalan 600 litresinin 300 litresine 200 adet 1,5 litrelik pet şişe (İçme suyu)
Kalan 300 litre donanım + erzak
Ana kabukta bunlar yer alacak. Sızdırmazlık lumbozlarla sağlanacak.
Yelken 9 + 9 = 18 m2 junk sail olacak. Yani iki ana direk olacak.
Direkler 3,5 metre
Açık güverte seyir olacak. Serpintiye, yağmura karşı katlanır spray hood olacak.
Sevgili Bahadır Eği'nin Sniper'ının benzeri ama daha uzunu olacak.
Yük altında 5 Beaufort havada teorik hız 8 knot üzeri.
Cabo Verde - Karayipler arası tahmini geçiş süresi 10-15 gün
Devam edecek. Şimdilik bunun üzerinden yazışalım mı?
-
Proa Sailing Canoe : Modern katamaranın atası
Uzunluk 7,20 cm
Yaklaşık hacim 1200 litre
Bunun 600 litresi straforla kaplanıp batmazlık sağlanacak
Kalan 600 litresinin 300 litresine 200 adet 1,5 litrelik pet şişe (İçme suyu)
Kalan 300 litre donanım + erzak
Ana kabukta bunlar yer alacak. Sızdırmazlık lumbozlarla sağlanacak.
Yelken 9 + 9 = 18 m2 junk sail olacak. Yani iki ana direk olacak.
Direkler 3,5 metre
Açık güverte seyir olacak. Serpintiye, yağmura karşı katlanır spray hood olacak.
Sevgili Bahadır Eği'nin Sniper'ının benzeri ama daha uzunu olacak.
Yük altında 5 Beaufort havada teorik hız 8 knot üzeri.
Cabo Verde - Karayipler arası tahmini geçiş süresi 10-15 gün
Devam edecek. Şimdilik bunun üzerinden yazışalım mı?
Güzel bir konu olacak gibi. Her şey gönlünüzce olsun.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
İlk tespitler :
- Alabora olabilir ama kolay doğrultulabilir.
- Hız altında Nose Diving (Pruva tarafından suya batma) olasılığı var. Hız azaltılabilir.
-
İki direk nerede , ben yanlışmı anladım.
-
İlk tespitler :
- Alabora olabilir ama kolay doğrultulabilir.
- Hız altında Nose Diving (Pruva tarafından suya batma) olasılığı var. Hız azaltılabilir.
Hocam beni bağışlayın. Katamaran formu olacak yanlış görmedi isem. Alabora olması zor, ama bir kere oldumu doğrulması imkansıza yakın eğer siz kol kuvveti ile düzeltemezseniz, yanlışmı bliyorum
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
İki direk nerede , ben yanlışmı anladım.
Ancak orijinal tasarımı gösterebiliyorum. Tasarım çift direk olarak güncellendi. Çift direğin nedeni olası dümen kaybında (Dümenin yedeği de olacak) yelkenle manevra yapabilmek.
Ön yelken kullanılmayacak. Ön yelkenler direklere ağır baskı yapıyor. Direkleri minimum 30.000 deniz mili boyunca korumam gerekiyor.
-
Enes Reis,
İşleriniz kolayına olsun.Selametle gidin ve gelin.
-
İlk tespitler :
- Alabora olabilir ama kolay doğrultulabilir.
- Hız altında Nose Diving (Pruva tarafından suya batma) olasılığı var. Hız azaltılabilir.
Hocam beni bağışlayın. Katamaran formu olacak yanlış görmedi isem. Alabora olması zor, ama bir kere oldumu doğrulması imkansıza yakın eğer siz kol kuvveti ile düzeltemezseniz, yanlışmı bliyorum
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Lütfen aşağıdaki videoyu tamamen izleyiniz. Bu videonun da bulunduğu oynatma listesi üzerinde titizlikle çalışıp hazırladım. Dediğiniz şeyler önemli hususlar değil Kemal reis.
TC kanunlarına ve forum kurallarına aykırı olmamak kaydıyla her türlü görüşünüzü belirtmenizi ÖZELLİKLE rica ediyorum.
-
İki direk nerede , ben yanlışmı anladım.
Ancak orijinal tasarımı gösterebiliyorum. Tasarım çift direk olarak güncellendi. Çift direğin nedeni olası dümen kaybında (Dümenin yedeği de olacak) yelkenle manevra yapabilmek.
Ön yelken kullanılmayacak. Ön yelkenler direklere ağır baskı yapıyor. Direkleri minimum 30.000 deniz mili boyunca korumam gerekiyor.
Anladım , peki kürek olacak mı? Sanırım bu boy bir şeyde kürekle de rahatlıkla dümen tutulur.
Birde serpinti körüğü gibi bir şey yapıp hep kuru kalabilecekmisin?
-
Selametle Enes reis. Güle güle git güle güle gel.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Teşekkürler Nuri Reis.
-
Selametle, yolunuz açık olsun
Teşekkürler Aygün Reis,
-
Enes Reis,
İşleriniz kolayına olsun.Selametle gidin ve gelin.
Teşekkürler Kaan Reis
-
İlk tespitler :
- Alabora olabilir ama kolay doğrultulabilir.
- Hız altında Nose Diving (Pruva tarafından suya batma) olasılığı var. Hız azaltılabilir.
Hocam beni bağışlayın. Katamaran formu olacak yanlış görmedi isem. Alabora olması zor, ama bir kere oldumu doğrulması imkansıza yakın eğer siz kol kuvveti ile düzeltemezseniz, yanlışmı bliyorum
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Lütfen aşağıdaki videoyu tamamen izleyiniz. Bu videonun da bulunduğu oynatma listesi üzerinde titizlikle çalışıp hazırladım. Dediğiniz şeyler önemli hususlar değil Kemal reis.
TC kanunlarına ve forum kurallarına aykırı olmamak kaydıyla her türlü görüşünüzü belirtmenizi ÖZELLİKLE rica ediyorum.
Enes Reis
Ben sadece klasik katamaran gibi olacağını varsayarak söyledim. Onlarda alaborada doğrulma hakikaten imkansız.
Size projenizde başarılar, selametle seyirler dilerim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Resim 4
-
Enes Reis
Ben sadece klasik katamaran gibi olacağını varsayarak söyledim. Onlarda alaborada doğrulma hakikaten imkansız.
Size projenizde başarılar, selametle seyirler dilerim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Katamaran düzeltilemeyeceği için bu tasarımı seçtim :
- Ekonomik,
- Hızlı,
- Abraması kolay,
- Konforlu (Benim konfor standartlarıma göre) : Bir tarafınız ağrımıyorsa, sizi hasta etmiyorsa o şey konforludur.
-
Enes Reis
Ben sadece klasik katamaran gibi olacağını varsayarak söyledim. Onlarda alaborada doğrulma hakikaten imkansız.
Size projenizde başarılar, selametle seyirler dilerim
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Katamaran düzeltilemeyeceği için bu tasarımı seçtim :
- Ekonomik,
- Hızlı,
- Abraması kolay,
- Konforlu (Benim konfor standartlarıma göre) : Bir tarafınız ağrımıyorsa, sizi hasta etmiyorsa o şey konforludur.
Doğrudur
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Enes abi,
Eminim düşünmüşsünüzdür ama doğrultma esnasında deniz ve hava şartlarını teorik olarak hesaba kattınız mı? Kuvvetli esen bir rüzgar altında aynı yönden gelen mesela 4-5 metrelik dalgada tekneyi doğrultmak mümkün olacak mıdır?
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Anladım , peki kürek olacak mı? Sanırım bu boy bir şeyde kürekle de rahatlıkla dümen tutulur.
Birde serpinti körüğü gibi bir şey yapıp hep kuru kalabilecekmisin?
Dümen monte edilmiş olacak. Ama dümen kullanmayacağım, dümen tembelliği edinmek istemiyorum. Kürek olacak. Dıştan takma motor bozulursa limana kürekle gireceğim. Gerçi kıyıya çekeceğim için marinaya çok az gireceğim. Ancak Transitlog v.b. için.
Evet, erpinti körüğü gibi bir şey olacak. Tam tabirini sen kullandın. En uygulanabilir olanı o olacak.
-
Enes abi,
Eminim düşünmüşsünüzdür ama doğrultma esnasında deniz ve hava şartlarını teorik olarak hesaba kattınız mı? Kuvvetli esen bir rüzgar altında aynı yönden gelen mesela 4-5 metrelik dalgada tekneyi doğrultmak mümkün olacak mıdır?
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Ermancığım,
İlk denemede doğrultamazsam deniz uygun duruma gelene kadar şişme botu çıkarıp beklemede kalacağım.
Zaten büyük dalgalı havalarda da doğrultma antrenmanları yapacağım. GÜneye inenler geçerken sık sık beni görecekler.
-
Dün enes ile telefonda konuştuk.. Bana Bodrum'a gideceğini söylememişti.. Sevgili Enes, dün telefonda söylemiştim.. buradan da söyleyeyim.. etkili bir medya planı yapman lazım.. Hem kendin hem de sonrasında örnek olacağın kimseler için
Sen kendinde böyle bir misyon görmüyor olabilirsin.. Ancak yaptıkların ve şartlar o misyonu kendiliğinden çıkarır.. Sonuçta ciddi bir masraf yapacaksın.. Dünya turu diyorsun.. O kadar az bilgi veriyorsun ki insanların kafasında acaba? soruları geliyor.. acaba sorusu gelirse sponsor çok zor bulunur..
Ayrıca nasıl bir tekne ile gideceksin.? Bak, Türk kafası denen bir olgu var.. Çok ilginç aslında.. Sen sormadığın sürece kimse birşey söylemez.. Sorarsan da para ile satın alamayacağın destek ve yardım görürsün..
Bak belki bir tekne yapacağım.. O da seneye.. Kaba tabir ile daha şimdiden ortalığı ayağa kaldırdım.. Aali den tut, Cem Gür 'e kadar.. daha bir sürü kendi teknesini yapmış insanların görüşlerini alıyorum, okuyorum.. Bu insanlar tekne yapmış, dahası yaptıkları teknelere binmiş adamlar.. Tecrübeleri paha biçilmez.. Bak Atilla reisin yaptığı alüminyum tekneye.. Namzet.. tek bir yerinde eğilme bükülme yok..
Aali ye saç tekne dediğimde , ne oldu okyanus mu geçeceksin ? diye sormuştu.. Belki senin için en uygunu Alüminyum ! Atilla reis orada durup duruyor.. Sordun mu ? Ben olsam sorardım..
Rota? Suat kaptan var.. Bizim Burgaza gitmemiz kadar okyanus geçmiş. Ben olsam danışırdım..
Sonra kim takip edecek seni.. ? Bir tehlike anında kim yardımcı olacak? Geçtim denize düştün cüzdan gitti . Karayiplerdesin !
kim sana para gönderecek ?
Çoğunu düşünmüş , organize etmiş olabilirsin bilmiyorum.. Ama sorun bu.. Biz bilmiyoruz.. Bilmediğimiz için senin yaptığın çok imkansız görünüyor..
Sponsor almayacaksan sorun yok . Ama sponsor alacaksan pazarlama piskolojisini bilmen lazım.. Bak şimdi.. Tüm dünyada iki önemli yaklaşım var .. Birincisi problemini karşı tarafın problemi haline getirmek.. sonrasında da çözümün parçası yapmak.. Tam Amerikan yaklaşımı bu.. Tüm dünyada neredeyse her alanda kullanıyorlar.. Politika yapmayayım..
Sponsor arıyorsan (hep aradığını varsayıyoruz) ve yaptıklarınla medya ilgisini çekmek istiyorsan , bu şekilde hareket etmek zorundasın. NAsıl bir tekne ile dünya turu yapacağını sormalısın.. İnsanlar katkı ve tecrübesini katmadıkları işleri acımasızca eleştirirler. Türkiye de ise ilgisiz kalırlar. ama danışırsan kendilerini parçası hisseder ve bu sefer destek olmaya başlarlar..
Dünya turu atmanın dünya denizciliği için bir ilgisi kalmadı.. Türkiye için hala önemli olabilir. Ama bir iki seneye kadar Türkler için de bir ilgisi kalmayacak.. Üstad döndüğünde Hürriyet gazetesine manşet olmuştu.. senin de sunum yaptığın Dadd da MArs projesi ile bildiğim 30 kadar kişi dünya turu yapacak.. Bilmediğimiz bir sürü Türk dünya turu yapıyor belki..
O yüzden önemli olan senin duyguların.. Neden dünya turu atmak istiyorsun? duyguların , yaşadıkların , yaptıkların.. kararsızlıkların, nasıl karar verdiğin .. insanlar bunları merak ederler.. ediyorlar..
Bodrum da ne yapacaksın ? Neden bodrum.. ?
Benim de görüşlerim böyle .. her şeye rağmen selametle.. yaptığın işi önemsediğim ve başarılı olmanı istediğimden biraz eleştirel bakmış olabilirim kusura bakma..
Yavaş yavaş konuya giriliyor. Konuyla ilgili her türlü görüşe, eleştiriye açığım. Neden mi? Ahmet'in verdiği körüklü sistem örneği belki aklıma gelecek belki de gelmeyecekti. Şimdi not edildi. Artık yapılır, yaptırılır. Bu sistem çapariz vermeyecek şekilde tasarlanıp kurulur.
Sen lütfen devam et sevgili Ersin.
-
Şimdi reisler , işin heyecanlı kısmı zaten dünyayı bununla dolaşabiliyor olmak.. Dediğim gibi Dünya turu artık bir turizim sektörü durumunda..
KOnu bununla geçilir geçilmez değil.. Yapılmak istenen bence şu.. Sen yeter ki iste.. iyi planlarsan ve çalışırsan dünya turu atarsın.. Neyle geçtiğin önemli değil..
Enes zaten bir tekne ile bunu yapıyor olsaydı zaten dikkat çekmezdi.
Önemli olan bu felsefeye hizmet edecek bir tekne.. Ayrıca Enes 'in tecrübesi lütfen yabana atılmasın.. Adam tüm Türkiye sahilini bot ile ve inmeden yürüdü..
Şimdi madem ki böyle bir tekne kullanılacak, bu tekneye uygun en doğru havanın hangi mevsimde ve hangi güzergahta olduğunu bulmak gerekiyor..
Eh bu da Suat Kaptan'ın işi..
Marsilya 'dan Casabilanca ya kadar 3 gün boyunca katıldığım gemi gezisinde hem Cebel-i Tarık , hem Atlas Okyanusu çarşaf gibiydi..
Ancak , Casabilanca 'dan Lizbon a kadar kimse kamarasından çıkamadı.. Koca gemi okyanusta Tayo MAr gibi sallandı durdu..
Havayı denk getirmek ve rota çok önemli yani.. Tüm yol boyunca durulacak yerler.. kaçış limanları.. off çok çalışmaka lazim..
Bence işin zor yanı lojistik..
-
Enes reis kolaylıklar dilerim. Herşeyin gönlünce olması temennisiyle pruvan neta, rüzgarın kolayına olsun.
Ersin bir kaç önemli konunun altını çizmiş. Tekrar tekrar söylemenin bir anlamı yok. Ancak, ihtiyaç olabileceğin konularda (yeterliliğim el verdiği ölçüde) yatdımcı olmak isterim. Karaiblere hazırlandığını düşünmüştüm ancak şimdi "Dünya Turu" olduğunu öğreniyorum. Zor bir iş yapmak istediğin ama eminim imkansız değildir.
Neyse uzatmayayım. Gerek rota, gerekse hava ve akıntılar açısından birşeylere ihtiyacın olursa buradayım ben. Senin yapmayı düşündüğün iş için akıntılarda çok önemli biliyorsun.
Selametle.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Enes reisim ,
Gerçekten inanılmaz bir iş yapıyorsun şimdiden tebrikler , ilgi ile takip ediyor olacağım.
-
Enes reis kolaylıklar dilerim. Herşeyin gönlünce olması temennisiyle pruvan neta, rüzgarın kolayına olsun.
Ersin bir kaç önemli konunun altını çizmiş. Tekrar tekrar söylemenin bir anlamı yok. Ancak, ihtiyaç olabileceğin konularda (yeterliliğim el verdiği ölçüde) yatdımcı olmak isterim. Karaiblere hazırlandığını düşünmüştüm ancak şimdi "Dünya Turu" olduğunu öğreniyorum. Zor bir iş yapmak istediğin ama eminim imkansız değildir.
Neyse uzatmayayım. Gerek rota, gerekse hava ve akıntılar açısından birşeylere ihtiyacın olursa buradayım ben. Senin yapmayı düşündüğün iş için akıntılarda çok önemli biliyorsun.
Selametle.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Suat reis,
Öncelikle teşekkür ederim.
Evet zor, haklısınız. Şimdiden size ve sizin gibi Akdeniz, okyanus deneyimi olan reislerimize ilk sorumu sormak istiyorum. Bilindiği üzere Akdeniz'den okyanusa geçene kadar bir çok zaman orsa seyri gerekecek. Şahsen görece rüzgarların daha dengeli olacağını düşündüğüm için Cebelitarık'a kadar Akdenizin olabildiğince ortasından orsa seyriyle gitmeyi düşünüyorum. Bunun nedenleri :
1) Kıyı kıyı gidersem özellikle burun dönüşlerinde veya yüksek dağların altından geçerken direği/direkleri ani rüzgar veya civarna nedeniyle kırma olasılığı daha yüksek diye düşünüyorum. Yani Akdenizde motor seyri düşünmüyorum (Şimdilik)
2) Kıyıda trafiğin daha tehlikeli olacağını düşünüyorum.
Siz Akdeniz geçişi konusunda ne önerirsiniz?
-
Enes reisim ,
Gerçekten inanılmaz bir iş yapıyorsun şimdiden tebrikler , ilgi ile takip ediyor olacağım.
TEşekkür ederim Serkan Reisim,
Sizlerin ilgilenmesi güç veriyor.
-
Resim 2
Bu arada Resim 2 üzerinden diğer bir soru :)
Serpintiden sakınmak için körük mekanizması nasıl olmalı? Yaşam alanım ana kabukla küçük kabuk arasındaki yer olacak. 2X2,4 m = 4.8 m2 .
Yani :
1) Hemen açıp kapatabileceğim kadar pratik olmalı,
2) Alabora durumunda çapariz oluşturmamalı,
3) Alabora durumunda kanoyu doğrultmaya çalışırken güçlük çıkarmayacak şekilde kolay sökülmeli.
-
Bu arada Resim 2 üzerinden diğer bir soru :)
Serpintiden sakınmak için körük mekanizması nasıl olmalı? Yaşam alanım ana kabukla küçük kabuk arasındaki yer olacak. 2X2,4 m = 4.8 m2 .
Zemin nedir?
-
Zemin ahşap kereste. Aralıklı farş tahtaları gibi düşünelim. Bunun üzerine ya mat serilecek ya da edinebilirsem fuarda gördüğüm aircore diye bir ürün.
-
Boyalı alan yaşam alanı. Yukarıdan ve baştan (veya kıçtan) görünüşleri
-
Diğer resim
-
Diğer resim
Ben olsam o mekanın hep kuru kalmasını sağlayacak şekilde , önden arkaya ve arkadan öne kapanan , ortada buluşup kaplumbağa gibi olan bir körük yapardım. Neticede sert havada yelkenleri indirip içinde saatlerce uyumak gerekebilir. On numara izoleli orta noktasında dizüstü oturabileceğim bir şey yapardım
-
Diğer resim
Ben olsam o mekanın hep kuru kalmasını sağlayacak şekilde , önden arkaya ve arkadan öne kapanan , ortada buluşup kaplumbağa gibi olan bir körük yapardım. Neticede sert havada yelkenleri indirip içinde saatlerce uyumak gerekebilir. On numara izoleli orta noktasında dizüstü oturabileceğim bir şey yapardım
Kanonun başı kıçı bir olduğu için körüğün ortada buluşma fikri zekice. Her durumda kullanım şekli aynı.
Seyir esnasında sadece yarım körük kullanılır, böylece serpintiden sakınılır. Kano alabora olsa da çapariz vermez.
SÜPER!
-
?0-?
Az önce izlediğim bir video bana iyi bir hatırlatıcı oldu. Tuzlu su timsahları!!!!! BKZ. 20 dakika 21 saniye
Bu canlıların bulunduğu Avustralya v.b. yerlerde kıyıya yakın seyretmemek lazım ;D
-
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd)
Hâlâ huzursuzum....
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipPnp2SK_tclymFZZ76LXLsJq65KGraji8Fke2ts?source=pwa (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipPnp2SK_tclymFZZ76LXLsJq65KGraji8Fke2ts?source=pwa)
-
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd)
Hâlâ huzursuzum....
Cem Reis,
Beni gerçek yaşamda tanıyan arkadaşlarımız, büyüklerimiz var. Yazı üslubum pek sempatik olmayabilir. Ancak herkesi dinlerim.
Lütfen tam olarak ne/nelerin sizi huzursuz ettiğini satırlara dökünüz.
-
Körük değil de sadece orta sopa ile gerilen çatı şeklinde bir çadır da düşünülebilir..
-
Körük değil de sadece orta sopa ile gerilen çatı şeklinde bir çadır da düşünülebilir..
Pek anlayamadım Ersin,
Direği yaşam yerinin ortasına diktikten sonra dört yerden ip çekerek sabitleyeceğiz. ÇEvresine de çadır mı kuracağız?
Biraz ayrıntı verebilir misin?
-
çizmem lazım.. face ye koyuyorum..
-
(https://www.facebook.com/groups/1110028569095088/permalink/1538488782915729/)
Bu da olabilir.
-
.
-
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd)
Hâlâ huzursuzum....
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipPnp2SK_tclymFZZ76LXLsJq65KGraji8Fke2ts?source=pwa (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipPnp2SK_tclymFZZ76LXLsJq65KGraji8Fke2ts?source=pwa)
Cem reis,
Ne yazık ki düşünce okuyabilme gibi bir yetim yok. Ancak gönderinizden şu yorumu yapabilirim.
Açık güverte ve alabora konusu mu sizi sıkan?
Yıldızlar benim hep yorganım olmuştur. 5 mevsim uyku tulumunun içine girip 3m×2m pazar brandasına kendimi dürüm gibi sarıp yağmur altında denizin üstünde çok kere uyumuşluğum vardır. Hiç bir zaman sıkıntı yaşamadım.
Alabora konusundaysa antrenmanları beklemek gerekecek.
Lütfen başka sıkıntı varsa bildiriniz.
-
https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd (https://get.google.com/albumarchive/116209811814901622777/album/AF1QipOSaD-x8Vaycwfl7taUeosX8Sol_3Tq5ctHg1Bd/AF1QipO-FWzxxEcBz2MdOfLrhPIRj3UJ8mr4YZ0ZXKCd)
Hâlâ huzursuzum....
Cem Reis,
Beni gerçek yaşamda tanıyan arkadaşlarımız, büyüklerimiz var. Yazı üslubum pek sempatik olmayabilir. Ancak herkesi dinlerim.
Lütfen tam olarak ne/nelerin sizi huzursuz ettiğini satırlara dökünüz.
Uygun cümleleri bulmak için geçiktim cevaplamakta. Bazen diplomasi amaca ulaşmakta yetersiz kalabilir.
Dolaysız olarak söylemekte/yazmakta yarar görüyorum. Dünya turuna çıkmak için seçtiğiniz Proa sailing canoe yapısı itibariyle hedefinize ulaşmanızda eksik kalacaktır. Açık Okyanustan ziyade kapalı havza Akdeniz sizi üzecektir. Direkleriniz ayakta kalmakta zorlanacaklardır. Yaşam mahalliniz sizi fazlasıyla kısıtlayacaktır.
Haddim olmayarak bir önceki mesajımda yayımladığım size FB den de özel mesajla gönderdiğim daha robüst, daha fazla yapısal sağlamlığı olan, daha konunaklı yaşam alanı veren bir örnekle yola çıkmanızı önerirdim.
Tekrar yazıyorum bu tümüyle benim fikrim.
-
Cem Reis,
Burada had veya hadsizlik söz konusu değil. Rahat olunuz. Ben özellikle bu ortamlarda yazıp çiziyorum. Yalnız hayatımla iddiaya girdiğim sanılmasın lütfen.
Lütfen bana şunun gibi bir şey söyleyin : "Yunanistan'ın batısından temmuz ayı öğleden sonra 3te Italya'nin topuğuna geç. "
Önemli olan doğruyu sağken saptamaktır.
Saygılarımla
-
MOB geldi aklıma şimdi.. Melih reis denize düştüğünde paserella yüzünden , Öcal abi Melih reise şöyle seslenmişti..
(paserella yerine kondu ancak hepimiz korkuyoruz geçmeye :) )
Melih önden sen geç..sen nasılsa ıslandın.. Bir daha düşsen bir daha bir şey olmaz..
Öcal abi ile seyir yapmayan kendini denizciden sanmasın sakın.. :)
Enes sen bi geç Malta ya doğru. Ben arkandan geliyorum. Merak etme. :))
-
Lütfen bana şunun gibi bir şey söyleyin : "Yunanistan'ın batısından temmuz ayı öğleden sonra 3te Italya'nin topuğuna geç. "
Önemli olan doğruyu sağken saptamaktır.
Saygılarımla
Adresiniz Suat Zeybek Reis.
-
Enes 2 şey tavsiye edeceğim;
1) internetten bi yerden "crossing the ditch (2010)" belgeselini izle. (Bulamazsan haber et bulur sana ulaştırırım)
İki genç kafadar'ın yeni zellanda - avustralya arasındaki 1800 millik Tazmanya denizini kürekli okyanus kanosu ile geçişini anlatıyor.
2 kişiler, maceraya alışıklar, kanoları okyanus geçişi için özel tasarım, sponsorları ve her türlü teknolojik donanımları var. Sonuç: 62 günde çok zor şekilde başarıyorlar.
2) Okyanus kürekçiliği ve dünya okyanuslarında en uzun tek başına kalma ve benzer birkaç daha dünya rekorlarının sahibi ERDEN ERUÇ ile görüş. Web sitesinden filan emaille ulaşırsın sanırım, Türkiyede de olabilir, tanışmanı çok isterim. Bu konuda müthiş bir tecrübesi var. Biraz sert mizaçlı ters bir adam gibi gelebilir ama bir şekilde iletişim kurarsan ilgisini çekersin sanırım.
Paylaştığın tekne ile söyleyeceğim;
Özellikle istediğin için "acaba ümidini kırar mıyım?" diye düşünmeden yazıyorum. Niyetim moral bozmak değil konu üstünde daha hırslanıp mücadele etmen ve hayalini gerçekleştirmendir.
Kapalı ve izole bir bölmesi olmayan bir tekneyle atlantik geçilir belki ama TR'den çıkıp TR'ye dönüşlü bir dünya turu bence sağlıklı sonuçlanmaz. Herşeyi bırakıp lanet olsun deyip sığınacağın güvenli ve kapalı bir yerin olmalı, öyle uyku tulumu ve brandaya dürüm olmakla olmaz. (Dürüm olmuşken alaborayı düşündün mü?)
Akdenizde Adriyatikte 2-3 günlük pasajlarda bile kamaralı, wcli, fırınlı, webastolu 30-40ft lik modern teknelerde bile yeri gelince hayatımızdan beziyor, valla bu son transfer diye poseidona küfrediyoruz.
Bu nedenle 30bin mil, yıllarca sürecek, açık deniz, okyanus gibi kıyıdan uzak denizlerde geçecek bir yolculuğu açık güverteli ve ani çıkacak 10 kuvvet bir borada direğine güvenmeyeceğin bir kano-sal benzeri bir tekneyle yapmayı sağlıklı bulmuyorum.
Biliyorum imkanları yaratmak kolay değil ve içinde "gitmek ateşi" yanmış bir kere ama benim gönlümden geçen kapalı alanı olan, sert okyanus şartlarına göre tasarlanmış/imal edilmiş bir tekneye kavuşuncaya bu yolculuğa çıkmaman.
İmkansız diye birşey yoktur, insan her zorluğu aşar, yapar. Önemli olan sen bunu yaparken ne kadar sefa ne kadar cefa çektiğin. Oranı doğru tutturmak lazım.
öZgür (tapatalk)
-
Özgür kaptanım,
1 nolu belgeseli hemen aramaya başlamıyorum.
Kanonun okyanus aşırı seyir yapacağına ikna olduğum noktada Erden Eruç'ü arayacağım. Şu anda erken.
Diğer yazdıklarının üstünde tekrar duracağım.
Senin nezdinde zaman ayırıp yazan herkese teşekkür ederim.
-
Buldum bile.
-
Enes reis kolaylıklar dilerim. Herşeyin gönlünce olması temennisiyle pruvan neta, rüzgarın kolayına olsun.
Ersin bir kaç önemli konunun altını çizmiş. Tekrar tekrar söylemenin bir anlamı yok. Ancak, ihtiyaç olabileceğin konularda (yeterliliğim el verdiği ölçüde) yatdımcı olmak isterim. Karaiblere hazırlandığını düşünmüştüm ancak şimdi "Dünya Turu" olduğunu öğreniyorum. Zor bir iş yapmak istediğin ama eminim imkansız değildir.
Neyse uzatmayayım. Gerek rota, gerekse hava ve akıntılar açısından birşeylere ihtiyacın olursa buradayım ben. Senin yapmayı düşündüğün iş için akıntılarda çok önemli biliyorsun.
Selametle.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Suat reis,
Öncelikle teşekkür ederim.
Evet zor, haklısınız. Şimdiden size ve sizin gibi Akdeniz, okyanus deneyimi olan reislerimize ilk sorumu sormak istiyorum. Bilindiği üzere Akdeniz'den okyanusa geçene kadar bir çok zaman orsa seyri gerekecek. Şahsen görece rüzgarların daha dengeli olacağını düşündüğüm için Cebelitarık'a kadar Akdenizin olabildiğince ortasından orsa seyriyle gitmeyi düşünüyorum. Bunun nedenleri :
1) Kıyı kıyı gidersem özellikle burun dönüşlerinde veya yüksek dağların altından geçerken direği/direkleri ani rüzgar veya civarna nedeniyle kırma olasılığı daha yüksek diye düşünüyorum. Yani Akdenizde motor seyri düşünmüyorum (Şimdilik)
2) Kıyıda trafiğin daha tehlikeli olacağını düşünüyorum.
Siz Akdeniz geçişi konusunda ne önerirsiniz?
Enes reisim biraz mesajına cevabım geç oldu kusura bakmayasın.
Benim kanımca,
(öncelikle parantez içerisinde belirtmeliyim ki; direk/arma falan deyince benim kavramımda, o direk tepesi suyu görse bile düzeldiğinde sağlam olmalı. Dolayısıyla senin yapmak istediğin ''Dünya Seyehati'' için öngördüğün kano/yelkenli benim emniyet açısından değerlendirmelerini yapabileceğimin dışında. Dolayısıyla söyleyeceklerim asgari emniyet standartları çerçevesinde olacaktır.)
selamet her daim açıkdadır. Dolayısıyla endişelerine katılıyorum. Ancak orta suda gemi trafiği daha yoğun olacaktır kıyıya nazaran. Kıyıda da balıkçılar ve ağları olabilecek zaman zaman. Dolayısıyla orta suda armayı da zorlamadan (orsadan kaçınarak daha ziyade geniş apaz) seyir yapma imkanı bulursun. Tabi serpintiler ya da daha iri ama kırılgan dalgaların sana etkisi ne olacaktır şuan için gözümde canlandıramadım. Zaten, her halükarda 3 büyük/uzun geçiş yapmak durumunda kalacaksın Akdeniz'de de. Bu da Atlantik öncesi bir tecrübe olacaktır.
Daha öncede bahsettiğim gibi zor bir işe kalkışıyorsun ama yapılmaz değildir, yeterki dikkat ve emniyet unsurlarından asla taviz vermeyeceksen...!
Kolaylıklar dilerim.
-
http://www.channel4.com/programmes/mutiny
Mutiny - İsyan isimli belgeseli yakınlarda Discovery Channel'da izlemiştim. Kaptan William Blight'ın kumandasındaki gemide isyan çıkar ve mürettebatının bir kısmı ile bir filika ve az miktarda kumanya ile denizin ortasında gemiden kovulur. 3.600 millik seyir sonrasında medeniyete ulaşır. İnsan üstü bir çaba ve kurtuluş öyküsü.
Belgesel bu konuyu canlandırıyor. Üstü açık bir filika, 9 adam ve pasifik seyri. Belgeselden aklımda kalan en önemli detay, sürekli ıslak ve açıkta olan mürettebatın tuzlu su ve güneş ile mücadelesiydi. Özellikle rutubet ve deniz suyunun deride meydana getirdiği değişiklikler inanılmazdı.
Enes Reis'in projesini okuyunca ister istemez aklıma geldi, paylaşmak istedim. Türkçe olan versiyonunu arıyorum, buursam ekleyeceğim.
-
Ne demek efendim,
Hepimizin insanlık halleri olur. Asıl ben zaman ayırıp yanıtladığınız için teşekkür ederim.
Bir tek ek bilgi yeri gelir hayat kurtarıŕ. Kuşlar birbirlerinin kanatları üstünde yükselir.
-
İyi olur Deniz Reis,
Denizcilikle ilgili deneyimlerimi, düşüncelerimi, yaptığım araştırmaları gökyüzündeki yıldızlar gibi sanal ortamlarda her yere düzensiz şekilde saçmış olsam da bu başlık altındaki yazıları okuyacaklar daha derli toplu şeyler bulacaklar ve yararlanacaklar diye umuyorum.
Benim bireysel yolculuğumun olumlu sonuçlanması benim açımdan elbette önemli. Ancak sonuç ne olursa olsun bu bence bir zaferdir. Düşüncenin zaferidir. Çünkü şu anda bu tartışılıyor.
-
İyi olur Deniz Reis,
Denizcilikle ilgili deneyimlerimi, düşüncelerimi, yaptığım araştırmaları gökyüzündeki yıldızlar gibi sanal ortamlarda her yere düzensiz şekilde saçmış olsam da bu başlık altındaki yazıları okuyacaklar daha derli toplu şeyler bulacaklar ve yararlanacaklar diye umuyorum.
Benim bireysel yolculuğumun olumlu sonuçlanması benim açımdan elbette önemli. Ancak sonuç ne olursa olsun bu bence bir zaferdir. Düşüncenin zaferidir. Çünkü şu anda bu tartışılıyor.
Abi senin seyahat önce atlantik geçişiydi sonra dünya turuna mı döndü. Niyet Dünya turu mu ?
-
Zaten hep dünya turuydu. Ben iyi anlatamamış olabilirim.
-
Ersin : "Niye Bodrum?" diye sormuştu.
Kanoyu inşa edecek firma orada. Yani kano orada inşa edilecek, o yüzden Bodrum.
-
Fırtınada fırtına paraşütüyle en iyi antrenman Güney Ege veya Akdenizde nerede yapılır acaba?
Yani dalgaların en yüksek kırıldığı yeri arıyorum.
-
Örneğin Kaş'tan Kekova'ya giderken çizili rota fırtına paraşütü çalışması için uygun mudur?
-
Küçültülmüş hali
-
Enes reisim, bana göre Kaş-Kekova arasından çok Ölüdeniz-Kalkan arası daha uygun olabilir. Adı üstünde kötü burunlar (yedi burunlar). Tiryaki reis daha iyi bilgi verebilir.
-
Erdal reis ağzımdan aldın lafı.. Ben Tiryaki ye sor diyecektim.. :)
-
İblis Burnu - Patara arasını bir kaç kez, bir kaç farklı havada test etmeni öneririm. 7 ve üzeri havalarda 7 burunları sorunsuz geçebiliyorsan yürü.
Kaş - Kekova arası daha mülayimdir ama adaların arkasına çıkarsan yine orta derece bir rota olabilir. Ama Yedi Burunlar kadar dalga kaldırmaz.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Hakan reis,
Teşekkürler.
Hakim rüzgar hangisidir ve ağır havada kıyıya paralel sürüklenme şansımız var mıdır, yoksa her durumda kayalarla yüz yüze mi kalırız?
Ps : Yazın havanın inmesini bekledikten sonra gece 02:40'da Fethiye'den çıkıp şafağa doğru İblis burnunu iskelede bırakmıştım. Azıcık olan gece rüzgarı dindikten sonra öğleden sonraya kadar şansıma hava hiç yükselmeyince 52 deniz mili seyirden sonra Kaş 'a ulaşmıştım. Bu benim yola çıkmadan önce çok çok çekindiğim ama rüya gibi geçen seyirlerimden biridir . Bunu da arada yazayım istedim.
-
selamet her daim açıkdadır. Dolayısıyla endişelerine katılıyorum. Ancak orta suda gemi trafiği daha yoğun olacaktır kıyıya nazaran.
Bu cümleye ek bilgi olarak koyalım;
2017 YILI DÜNYA DENİZLERİ TRAFİK YOĞUNLUK HARİTASI (Satellite AIS Kaynaklı)
(http://i.hizliresim.com/kO81aW.jpg)
-
Yaz boyunca batı. Geçiş mevsimleri güneyli ve batılı, kış güneyli ve doğulu.
Şanslıymışsın gerçekten. Tersi terstir gerçekten. Beni denizden soğutmuştu.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
5 yıldır Fethiye bölgesindeyim (Demre-Kekova-Kaş-Fethiye-Göcek-Ekincik-Marmaris-Rodos arası diyeyim), hep kötü havalarda (Azorlardan kopup gelen, bütün Batı Akdenizi kırıp geçiren, sonrasında Bodrum civarlarında patlayan malum havalar) Fethiye taraflarında olduğumuz için şükrettik, o poseidonun (web sitesi olan) koyu kırmızı-mor renklerini görmediğimiz için hep mutlu olduk.
En tedirgin zamanlarda tahminlere baktığımda en koyu renkleri Rodos ve Kos'un batısında açıklarda ve bir de Kaş-Demre bölgesinin Güneyli açıklarında gördüm. Bizim Fethiye tarafları nispeten daha korunaklı oluyor hep. (Tabi Tiryaki faktörünü henüz yaşamadık, 2018 istatistiklerinde çıkacak o!)
Bu açından sert rüzgar için Knidos'dan daha güney-doğuya bakma derim.
Kos'un gölgesinden kaçabilirsen Bodrum açıkları idealdir.
Sert güney-batılı havalarda dalga test etmek istersen Patara önleri idealdir.
Sığ su, güneyde 400 mil boyunca önünde tek bir taş yok, Afrikadan beri uçurup geliyor, harika dalga kaldırır! :)
ama çok emin olmadan Yedi Burunları deneme, kayalığın birine yapıştırır seni, ne karadan ne denizden ulaşım yok.
Patara en kötü kumsal var 14 kilometre boyunca.. :)
Daha önceden kaydettiğim iki örnek mesela;
(http://i.hizliresim.com/kO8Arv.png)(http://i.hizliresim.com/NZ23Vk.jpg)
-
Özgür ilk grafikteki hava Kaş'ta dalgaların mendireği aşıp tekneleri devirmesine sebep olan hava. O grafiği hatıra saklarım hala. Hayatımda ilk defa o gün denizdrn korkmuştum...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Özgür ilk grafikteki hava Kaş'ta dalgaların mendireği aşıp tekneleri devirmesine sebep olan hava. O grafiği hatıra saklarım hala. Hayatımda ilk defa o gün denizdrn korkmuştum...
Evet, biz burda "amaan! yok ya o kadar da kötü hava yapmadı yea.." filan diye konuşurken Kaş'ın fotolarını görünce ödüm kopmuştu! :)
2012 de de şöyle bişey olmuş;
(http://i.hizliresim.com/W7p4Z2.jpg)
-
Bu harbi olmuş mu yahu! Gözümde canlandıramadım valla...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Bu harbi olmuş mu yahu! Gözümde canlandıramadım valla...
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Sonrasında bişey göremedim ama bu foto ile aşağıdaki uyarıyı bir gün önce Tekne Transfer'in facebook sayfasında haber yapmışım;
"DİKKAT! AKDENİZ İÇİN UYARI ÜZERİ UYARI !!
7 Ocak 2012 Cumartesi sabahı için Akdeniz'de Marmaris-Antalya arasındaki sahil kesimini etkileyecek dalga yükseklikleri 10m olarak görünüyor!
Batıdan tüm Akdeniz'i süpürerek gelen soluganlar (swell) ve 8-9 kuvvet (30-40 knots) havanın birleşmesi ile ortaya çıkan bu dev dalgalar ve üzerine yağacak aşırı yağışlar eklenince bu bölge için tam bir felaket senaryosu oluşuyor..
Uzmanlar son bir gün kala artık modellerin neredeyse kesin olarak bu görüntüyü verdiğini, bölgede kıyı kesimlerinde teknesi, evi, tarlası, serası olan herkesin acil önlem alması ve can güvenliği için kıyılardan uzak durmasını tavsiye ediyor..
Özellikle Lodos ve Kıble'ye açık olan GÖCEK Marinaları, KAŞ ve ANTALYA limanlarında ve biraz daha korunaklı olan MARMARİS marinalarında ve FETHİYE limanında teknesi bulunan herkesin hazırlıklı olmasında fayda var.."
öZgür (tapatalk)
-
O günlerde Tayland'taydım. O yüzden kaçırmışım demek. İsabet olmuş. Stresi yeter.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
İyi pazarlar,
Alüminyum, ahşap v.b. yelken direği imal eden önereceğiniz firma var mıdır?
-
kaç metre ki direkler?
-
İyi pazarlar,
Alüminyum, ahşap v.b. yelken direği imal eden önereceğiniz firma var mıdır?
İstanbul da Atilla Kızılavul
http://www.yelkendiregi.com/
İzmir de otomat alüminyum var.
http://www.otomataluminyum.net/
Bunlar alüminyum direk üretiyorlar..
tuzla da yine Dökar diye bir firma var.
http://www.dokaryat.com/
-
Servet teşekkürler linkler için.
Daha önce bende alüminyum direk firmaları için sorduğumda Dökar yatın linkini de vermiştin diğerleriyle beraber.
Abi adamlar salon salomonje kıvamında bumba yapıyorlar, direk boyları ise inanılmaz.
(https://i.hizliresim.com/2JoPqd.png)
Bu resmi gördüğüm zaman, bizim kıçı kırık kayığa direk için aramaktan vazgeçmiştim.
Al bu sarma bumba kılıfını, 20 beygir bir kıçtan takmayla direk denize açıl yani. ;D ;D
-
kaç metre ki direkler?
Her biri 3.5 metre
-
Aliaga da ''hurdacılarda'' filikaların yanlarında duran ahşap,alüminyum direkler görmüştüm tek,tük..İlgi alanımda olmadıgından göz ucuyla bakmıştım..İş'e yarar bir şeyler bulunabilir belki,araştırılınca..
-
kaç metre ki direkler?
Her biri 3.5 metre
(https://i.hizliresim.com/z0ppvj.jpg) (https://hizliresim.com/z0ppvj)
Fotograftaki direk 3.20 boyunda..6.90 boyun da kapalı bir filikanın içinden çıktı..
Sanırım Aliaga da filika satanları gezersen (kapalı filikalar) içinde bu boy-tarz direkleri bulablirsin..
-
Çam yaparsan 150 Tl ye yapılır.. sorun nakliyede
-
Çam yaparsan 150 Tl ye yapılır.. sorun nakliyede
Ben yapmayacağım. 150 TL nasıl oluyor.
-
Teşekkürler Servet reis,
Aliağa'ya uğrayıp devam ederim.
-
Sen bu tekneyi kaça yaptırıyorsun merak ettim şimdi.. :
50 TL frezeye 100 TL ahşaba direk başı. Nakliye hariç..
-
Sen bu tekneyi kaça yaptırıyorsun merak ettim şimdi.. :
50 TL frezeye 100 TL ahşaba direk başı. Nakliye hariç..
Kısmetse sponsor yapacak. Yani ben yapmayacağım, endişe etmeyin.
O bitince diğer görüşmelere başlamayı planladım.
-
Ersin,
Bu 150 lirayı sana verince sen mi yapıyorsun?
Yapmıyorsan kime yaptırıyorsun?
-
https://smallboatsmonthly.com/article/tiki-21/
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
İyi akşamlar,
Sizi sıkmaya devam edeceğim ama...
Hangi seyir ışıklarını nereden almalıyım. Nereye nasıl monte edebiliriz.
Çift iki direk arka arkaya olacak. Alabora durumunda bunların su sızdırmaz olmalı?
Sorular çok.
Yorumlarınız ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
-
(https://i.hizliresim.com/y0JAk0.jpg) (https://hizliresim.com/y0JAk0)
(https://i.hizliresim.com/bBZgWY.jpg) (https://hizliresim.com/bBZgWY)
(https://i.hizliresim.com/Lb8Ym1.jpg) (https://hizliresim.com/Lb8Ym1)
-
Diğer resimler
-
İyi akşamlar,
Sizi sıkmaya devam edeceğim ama...
Hangi seyir ışıklarını nereden almalıyım. Nereye nasıl monte edebiliriz.
Çift iki direk arka arkaya olacak. Alabora durumunda bunların su sızdırmaz olmalı?
Sorular çok.
Yorumlarınız ve yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
40 liralık ,pilini şarj eden ledli ufak gemici feneri .
Akşamları direğe çekersin , hem de gereğinde ışığında işini görür yemeğini yersin.
-
Direk tepesine 360d bir fener yeter sanırım teknenize..
Öcal beyin dediği gibi,güneşten sarj olan bi ürün ,sizin için daha iyi olur..
Ama sarjının ne kadar gidecegi belli olmayan, sadece kendini aydınlatan,bahçe vb için üretilmiş tahtakale işi güneş enerjili modellerden uzak durun derim..
https://www.denizdukkani.com/allremote-gunes-enerjili-cakar-fener-beyaz
http://www.cakir-fishing.com/deniz-navigasyon-sistemleri
google amca da aranınca daha da farklı alternatifler çııkabilir.
-
İyi günler,
İstanbul'dan Güllük'e giderken güzergahımın üstündeki arkadaşlarımla vedalaştım. Bu sırada Aliağa gemi söküm tesislerine uğramayı ihmal etmedim. Aşağıda gördüğünüz iki boruyu/direği oradan satın aldım. Bunları asıl kullanacağım yelken direkleri imal edilene kadar antrenmanlarda kullanacağım. Sarımtırak olan aslında telsiz direği ve uzunluğu 400 cm. Alüminyum olansa 363 cm.
Dünya seyahati sırasında telsiz antenini sarımtırak direğe takmak istiyorum. Bu olur mu, olursa nasıl monte etmeliyim?
Yanıtlar için şimdiden teşekkürler.
(https://i.hizliresim.com/4a3BQ7.jpg) (https://hizliresim.com/4a3BQ7)
(https://i.hizliresim.com/QV0r0g.jpg) (https://hizliresim.com/QV0r0g)
(https://i.hizliresim.com/D7rNAm.jpg) (https://hizliresim.com/D7rNAm)
(https://i.hizliresim.com/vjl1Gm.jpg) (https://hizliresim.com/vjl1Gm)
-
kaça aldın?
-
125
-
Enes reis senin bu hevesini uzun zamandir hem takdir hem hayret hemde korku icinde takip ediyorum.
Cok özel olamzsa sormak istedigim bir sey var, bu tekneyi özelliklemi istedin?
Hani sadece küreklen atlantik gecisi yapanlar, 6m yelken ilen tek kisi gecisler, yarislar
falan var onlar gibi özel bir sey olsun diyemi?
Yoksa maddi gücün ancak buna yetiyor onun icinmi?
Sorun sadece maddiyatta ise kesinlikle baska cözümler aranmalidir.
Yok ben illede özel birsey olsun yeni birseyler yapayim diyorsan o ayri konu.
Benden kat kat tecrübeli denizci reisler var burda onlardanda müsade alarak fikrimi yaziyorum.
Atlantik gecmisligim var, macerayi ve rüzgari sever zaman zaman sinirlarimi zorlarim, insan bedeninin gercekten cok dayanikli oldugunuda bilirim.
AMA
Senin düsündügün gibi bir kayiklan hangi sartta olursa olsun sahsen ancak kiyilarda gezerim, böyle bir kayiklan öyle denizlerde (bana göre) hayatta kalma sansin, hele birde yanlizsan tesadüften öte gecmez.
Hayellerimizin pesinden kosmamiz hepimiz icin hayati hayat yapan en önemli konulardan biri, ama ne pahasina olursa olsun olmamali, senin hayatin senin icin herseyden önemli.
Umarim seni kirmamisimdir, selametlen hersey gönlünce olsun.
-
Nedim reis,
Ben başka konularda kırılabilirim. Ama bu özel ilgi alanımda kırılma söz konusu dahi olamaz. Bilakis özellikle değişik ortamlarda yazı yazıp o ek bir adet kritik bilgi için teşekkür ediyorum. Sonda söyleyeceğimi başta söyledikten sonra devam ediyorum.
Konu ilkin maddi olanaklarla ilgili. Yani koşullarıma uygun bir seyahat aracı seçtim. Üretici firmayla yaptığımız birkaç gün önceki son görüşmede tekneyi zorlayabildiğim kadar zorlamamı, gerekirse yenisini üreteceklerini söylediler.
Tura başlayana kadar tam anlamıyla bu kanoda yatıp kanoda kalkıp antrenmanları sürdüreceğim. Yani kanonun her parçası benim uzvum olacak. Bu antrenmanlar 4-5 ay sürecek.
Sağlam tekne ve sağlam mürettebat olmadan yola çıkılmayacak.
İkinci husus, küçük tekneye alıştım. Kendi zihinsel konfor alanımdayım . Sizinkiler gibi teknelerde bakımla ilgilenilmesi gereken çok çeşitli yerler var ve bu bakımlar uzun sürüyor. Kendimi henüz iki senede bir teknesi karaya alınan biri olarak düşünemiyorum.
Umarım hazırlık sürecinde yayınlayacağım videolar sizi rahatlatır. Bana gelirsek kendimi hazır hissetmeden yüzmeye bile gitmem.
Saygılarımla,
Ps : Yazmayı lütfen sürdürünüz.
-
Nedim reis,
Konu ilkin maddi olanaklarla ilgili. Yani koşullarıma uygun bir seyahat aracı seçtim. Üretici firmayla yaptığımız birkaç gün önceki son görüşmede tekneyi zorlayabildiğim kadar zorlamamı, gerekirse yenisini üreteceklerini söylediler.
İkinci husus, küçük tekneye alıştım. Kendi zihinsel konfor alanımdayım . Sizinkiler gibi teknelerde bakımla ilgilenilmesi gereken çok çeşitli yerler var ve bu bakımlar uzun sürüyor. Kendimi henüz iki senede bir teknesi karaya alınan biri olarak düşünemiyorum.
Umarım hazırlık sürecinde yayınlayacağım videolar sizi rahatlatır. Bana gelirsek kendimi hazır hissetmeden yüzmeye bile gitmem.
Saygılarımla,
Ps : Yazmayı lütfen sürdürünüz.
Enes kaptan,
Çalışmalarınızı ilgi ile izliyor ve takdir ediyorum. :)xx :)xx :)xx
Bu girişiminiz ile ülkemize yeni bir yelkenli tipi de kazandıracağınızı düşünüyorum.
Arada imalatı yapan atelye, firma ve maliyetler ile ilgili bilgilerde paylaşırsanız sevinirim. :)
-
Enes Reis
Bende sizin seyahatinizi merak ile bekleyenlerdenim.
Başarılı olmanızı gönülden istemekteyim.
Herkesin hayatta çeşitli menzilleri ve hedefleri oluyor hiç kimsenin bir diğerinin menzilini ve hedefini tam olarak anlamasını beklemek doğru değil aslında.
Atmosferin dışından paraşütle atlayan adamın ulaştığı menzil kimileri için çok büyük bir iş kimileri içinde sadece sıradan paraşütle atlamanın bir tık üzerinde bir iş olarak görülebilir.
Ancak Atmosferin dışından paraşütle atlayan adam bütün dünyanın ilgi odağı olmuş haftalarca haberlere konu olmuş
bunun sonucunda bir sürü sponsor aracılığı ile ciddi gelir elde etmiş. Yani iddiasını paraya şana ve şöhrete tahvil etmiş. Anlaşılan zaten menzil PARA imiş.Onun için planlanmış ince ince çalışılmış plan yapılmış ve uygulanmış yani top penaltı noktasına konmuş kaleciyede izin verilmiş...
Bizim konumuza biraz daha yakın bir kaç örnekte (16 yaşında Okyanus geçen Dünya turu yapan Laura vs.) hep top penaltı noktasına konmuş.....
Tabi burada esas kişilerin yaptığı işi küçültmek sıradanlaştırmak mümkün değil elbette bu seneryoda esas başrol onların.
Bu tip iddialı işlerde niteliğini sorgulamak kimsenin haddi olamaz ancak her hedefin aslında bir görünen amacı birde esas amacı olur genelikle.
Benim merak ettiğim sizin girişiminizdeki asıl amaç nedir.
Ben sizin başaracağınızı düşünmekteyim
Başardığınız zaman hangi amaca ulaştım diyeceksiniz ?
Başardığınız ve herşey bittiği zaman iyiki bu işi yaptım bukadar sıkıntıya yorgunluğa değdi diyebilecek misiniz?
Bu planınızda bizlere ne düşmekte ?
Size nasıl destek verilebilir ?
Selamlar Saygılar
-
Proa Sailing Canoe : Modern katamaranın atası
Uzunluk 7,20 cm
Yaklaşık hacim 1200 litre
Bunun 600 litresi straforla kaplanıp batmazlık sağlanacak
Kalan 600 litresinin 300 litresine 200 adet 1,5 litrelik pet şişe (İçme suyu)
Kalan 300 litre donanım + erzak
Ana kabukta bunlar yer alacak. Sızdırmazlık lumbozlarla sağlanacak.
Yelken 9 + 9 = 18 m2 junk sail olacak. Yani iki ana direk olacak.
Direkler 3,5 metre
Açık güverte seyir olacak. Serpintiye, yağmura karşı katlanır spray hood olacak.
Sevgili Bahadır Eği'nin Sniper'ının benzeri ama daha uzunu olacak.
Yük altında 5 Beaufort havada teorik hız 8 knot üzeri.
Cabo Verde - Karayipler arası tahmini geçiş süresi 10-15 gün
Devam edecek. Şimdilik bunun üzerinden yazışalım mı?
Enes reis,
Netten şöyle bir baktım 1,5 litrelik pet şişe 91 mm çapında ve 319 mm yüksekliğinde. Yuvarlak şişeleri ( incelen ağız kısmı falan) bitişik istiflerken silindir değil de dikdörtgen prizma olarak düşünmek lazım. Bu durumda 1 adet 1.5 L şişe 2,64 dm3, 200 adedi 528 dm3 yer kaplıyor. İstifleme teknenin formuyla bire bir örtüşmeyeceğinden almayı düşündüğünüz suyun 650 dm^3 bir alan kaplayacağını düşünebilirsiniz.
Bu hesap yanlış değilse sığamayacak gibi duruyorsunuz.
Selametle.
-
Utku kaptan,
Alışveriş listesi uzun. Bu yüzden sakıncası yoksa size birkaç ay sonra yanıt vermek isterim.
Turu gerçekleştirdiğim takdirde ben de yankı uyandıracağını düşünüyorum. Ancak kanımca heyamolahey v.b. filotilla etkinlikleri denizciliğin gelişiminde daha etkin olur. Bireysel etkinlikler saman alevi gibidir. Zamanla kurumsallaşmazsa en fazla tarih yapraklarında yer bulur.
-
Kanonun imalatıyla ilgili onay almadan yayın yapamayacak olsam da imalatta sonra firma ve kanoyla ilgili paylaşımlarım olacaktır.
-
Oktay reis,
İlk deniz kayağımı 2011, ikincisini 2012, şişme botu 2013' te satın aldım. Bazı etkinliklerimin görsellerinı aşağıdaki Youtube hesabımda görebilirsiniz.
https://www.youtube.com/user/twinlions
Bu süre içinde etkinliklerin bir kısmı naviga dergisinde, bir kısmı yerel ve ulusal basında zaman zaman yer aldı.
2018 yılındayız ve ilk kayağın satın alınmasından bu yana 7 yıl oldu. Buradan hareketle bu yolculukların gerçek amacının maddiyat olmadığı gerçeği görülebilir.
Ben hala asıl amacımın ne olduğunu kendime sorar dururum. Henüz tam yanıtı ben de kendime verebilmiş değilim. Ama bir yerleri uzun seyahatler sırasında denizden keşfetmenin verdiği keyfi, kendikişiliğinin tanımadığın olumlu/olumsuz yönlerini görmenin yarattığı güzel etkiyi betimlemem çok zor. Kendini özgür hissetmekse cabası. Önünüzde karadaki gibi sınırlar yok.
Orada bir şeyler var ve olanaklarım elverdiği ölçüde onları yaşamak için seyahatlerim de devam edecek. Bunun için ölçütlerden biri tabii ki bunu finanse etmek.
Her seyahatim eşsiz geçti. İyi ki yapmışım. Zaman zaman yaşamın asıl hususlarında ben de zorlanıyorum. Ancak bu güzel günlerden birini hatırlayıp kendimde yeniden ayağa kalkmak için güç buluyorum. Öyle ki zaman zaman gözlerim doluyor.
Yardımla ilgili olarak sırasıyla şu konularda sponsor arayışım olacak : Direkler; dıştan takma motor, şişme bot, can salı, elektronikler. Tabii ki sizlerin manevi, maddi desteğini rica edeceğim. Ama o güne kadar neleri yapabildiğimi görmem gerekiyor.
-
Oktay reis,
İlk deniz kayağımı 2011, ikincisini 2012, şişme botu 2013' te satın aldım. Bazı etkinliklerimin görsellerinı aşağıdaki Youtube hesabımda görebilirsiniz.
https://www.youtube.com/user/twinlions
Bu süre içinde etkinliklerin bir kısmı naviga dergisinde, bir kısmı yerel ve ulusal basında zaman zaman yer aldı.
2018 yılındayız ve ilk kayağın satın alınmasından bu yana 7 yıl oldu. Buradan hareketle bu yolculukların gerçek amacının maddiyat olmadığı gerçeği görülebilir.
Ben hala asıl amacımın ne olduğunu kendime sorar dururum. Henüz tam yanıtı ben de kendime verebilmiş değilim. Ama bir yerleri uzun seyahatler sırasında denizden keşfetmenin verdiği keyfi, kendikişiliğinin tanımadığın olumlu/olumsuz yönlerini görmenin yarattığı güzel etkiyi betimlemem çok zor. Kendini özgür hissetmekse cabası. Önünüzde karadaki gibi sınırlar yok.
Orada bir şeyler var ve olanaklarım elverdiği ölçüde onları yaşamak için seyahatlerim de devam edecek. Bunun için ölçütlerden biri tabii ki bunu finanse etmek.
Her seyahatim eşsiz geçti. İyi ki yapmışım. Zaman zaman yaşamın asıl hususlarında ben de zorlanıyorum. Ancak bu güzel günlerden birini hatırlayıp kendimde yeniden ayağa kalkmak için güç buluyorum. Öyle ki zaman zaman gözlerim doluyor.
Yardımla ilgili olarak sırasıyla şu konularda sponsor arayışım olacak : Direkler; dıştan takma motor, şişme bot, can salı, elektronikler. Tabii ki sizlerin manevi, maddi desteğini rica edeceğim. Ama o güne kadar neleri yapabildiğimi görmem gerekiyor.
Yolunuz açık olsun,
Benim başaracağınızdan en ufak bir kuşkum yok.
Hep iyi haberlerinizi duyacağız,
Selametle
-
Demir reis,
528'den 650'ye nasıl geldiğinizi anlayamadım. Kanonun şekli ne olursa olsun maksimum hacim 528 dm3 ile sınırlı kalır. Çünkü bu şişeleri siz muntazam bir şekilde yan yana diziyorsunuz. Kayıp 528 - 300 = 228 litrede çok daha az olacaktır. Şişelerle birlikte diğer yükleri nasıl yüklediğimiz de önemli.
Yerleştirme denemesi için yukarıdaki resimlerde görülen 33 cmlik fayanslarlarla çalışacağım.
Selamlar
-
Enes reis,
1,5 litelik pet şişenin kapladığı alanı 1,5 dm^3 olarak değil formundan dolayı 2,64 dm^3 olarak hesaplıyorum. Düz bir şişeyi eğri formu olan bir cisme yeleştirirken kayıplardan dolayı alan ihtiyacı artıyor. Dökme olmayan ambalajlı cisimler etiketlerinde yazan hacimlerden çok daha fazla yer kaplıyorlar.
Siz bu kayığın 3 boyutlu bir modellemesini yaptınız veya yaptırdınız mı? Postaların yerleri bile su şişelerinin yerleştirme şeklini değiştirecektir.
Selamlar.
-
Demir reis,
Hesabınızla ilgili olumsuz yorum yapmadım. Yerleştirme şeklinin önemli olduğunu açıklamaya çalıştım. Hesaplamalarınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla
-
Kayık birebir plana uygun olmayabilir. Bu yüzden diğer eşyaların ne kadar hacim kaplayacağıyla daha çok ilgileniyorum. Suya her zaman yer bulurum, endişelenmeyiniz.
-
Enes Reis,
Belki üzerinde düşünülmüştür, konuşulmuştur, bilemiyorum. Ancak, teknenin şekli, modeli, gidilmek istenen rotayı göz önüne alınca ilk aklıma gelen şeylerden biri, depolama olanakları son derece kısıtlı olan ve 2500 NM lik bir etap yapması planlanan 7 metrelik bir kanoda 300 litre/ kilogram su taşımanın getireceği ekstra zorluk ve feragat edilecek alan.
Zaten sen derece ekstrem, insan sınırlarını zorlayan bir hayalin peşinden gidiyorsunuz. Yazdıklarınızdan anladığım kadarıyla da maddi olanlaklar da çok sınırlı. Ancak o tarz bir yolculuğu, hızın çok önemli olduğu bir kanoda, batmazlığı sağlamakta son derece hayati yere sahip olan boşlukları su 1.5 litrelik pet şişelerle doldurmak çok doğru ve pratik değil. Çok fazla alan kaplar, çok ağırlar ve ağırlığı dolayısıyla hıza önemli nagatif katkısı olur.
Eminim sizin de malumunuzdur: Portatif su yapıcılar gerek kapasitesi, gerek sağlamlık/güvenilirlik açısından çok önemli mesafeler kaydetti. Dünyanın çok zorlu bölgelerine yapılan ekpedisyonlarda, okyanus kürekçilerinin teknelerinde vb. saymakla bitmeyecek alanlarda manuel, kişisel kullanıma uygun su yapıcılar kullanılıyor.
Benim görüşüm, böyle bir yolculuk için yapılacak hazırlık sürecindeki sponsor arayışının önemli bir kısmının iyi bir su yapıcıyı (belki de 400-500 dolarlık ikinci bir yedeğini) finanse edecek kurumu/firmayı/kişiyi bulmak yönünde olması yönündedir.
Selam eder, kolaylıklar dilerim.
-
Kamil reis,
Kasdettiğiniz bu ürün mü?
https://www.ubuy.com.tr/tr/catalog/product/view/id/472358/s/katadyn-survivor-06-desalinator?sku=B000F395X0&store=store&p-key=1803
-
Hatalı bir yönlendirme yapmak istemem ama bu tip veya daha komplike su yapıcılar ile içme suyu ihtiyacınızı karşılayamazsınız su yapıcılardan yapılan su sadece acil durumda hayatta kalmak için içilebilir. İçme suyunuzu taşımak zorundasınız .
-
Hatalı bir yönlendirme yapmak istemem ama bu tip veya daha komplike su yapıcılar ile içme suyu ihtiyacınızı karşılayamazsınız su yapıcılardan yapılan su sadece acil durumda hayatta kalmak için içilebilir. İçme suyunuzu taşımak zorundasınız .
Araştırıyorum Burak Reis,
Tüm yazılanları dikkate alıyorum. Görüşün için teşekkür ederim.
-
Yemek konusunda tavsiye edebileceğim bir firma ben tadını beğeniyorum 30 yıl raf ömrü var en az raf ömrü olanları 2-3 yıl ile dondurma ve tatlı türevi paketler.
https://www.mountainhouse.com
-
Hatalı bir yönlendirme yapmak istemem ama bu tip veya daha komplike su yapıcılar ile içme suyu ihtiyacınızı karşılayamazsınız su yapıcılardan yapılan su sadece acil durumda hayatta kalmak için içilebilir. İçme suyunuzu taşımak zorundasınız .
Yok, gerekli mineral takviyeleri ile içiliyor.
Erden Eruç yanında hiç su taşımıyordu.
Bir söyleşisinde portatif su yapıcısının arızası nedeni ile yapmur suyu toplamak zorunda kaldığını anlatmıştı.
312 gün tek başına en uzun okyanusta kalma rekoru sahibi olduğu düşünülürse zaten fiziken su taşımanın mümkün olmadığı düşünülebilir.
Bir röpörtajında şöyle diyor;
"Denizden arıttığım temiz suyu içmek ve yemeklerime katmak için kullanıyorum. Yine tuzlu su ile yıkanıyor, özel bir sabun ile temizleniyorum. Üzerimdeki tuzu arındırmak içinde 1-2 litrelik suyun içen süngeri batırarak vücudumda gezdiriyorum. Su en büyük ihtiyaç olduğu için çok dikkatli olmak gerekiyor. "
Ayrıca Hint okyanusunda TCG Gaziantep ile buluştuğunda ona ikram edilen taze domates-salatalık sandiviçi ve doğal kaynak suyundan özellikle en özlediğim şeyler diye bahsediyor.
öZgür (tapatalk)
-
Ben uzun süre içilmez diye biliyordum..Eminseniz yeni bir şey öğrendim.Teşekkür ederim.
-
Ben uzun süre içilmez diye biliyordum..Eminseniz yeni bir şey öğrendim.Teşekkür ederim.
Eminim, sadece hatırladığım arıza olayı biraz farklıymış, onun gerçek hikayesi kendi ağzından burada;
http://old.kesfetmekicinbak.com/erden_eruc/06139/
Enes için not: Erden'in bir elektrikli bir manuel iki su yapıcısı varmış.
öZgür (tapatalk)
-
Bi güncelleme daha;
Elektriklinin yanında bir değil 2 manual su yapıcısı varmış, biri acil durum için düşük kapasiteli diğeri normal. 3 su yapıcı! :)
Ayrıca en kötü acil durum için 100lt tatlı suyu da sürekli safra olarak taşıyormuş.
Yine kendi ağzından ve okyanusun ortasında yazılmış güncesi burada;
https://www.humanedgetech.com/expedition/anot/showDispatch.php?id=29182&exp=519
Enes için not: su önemli! ;)
öZgür (tapatalk)
-
Teşekkürler yeni bir şey daha öğrendim .
Is reverse osmosis water safe to drink?
Yes, desalinated water is absolutely safe to drink.
Reverse osmosis desalination is a process that uses a membrane to purify seawater or contaminated and undrinkable water sources by removing the dissolved salts and harmful content. The seawater membranes used in desalination systems remove salt, bacteria, viruses, protozoa, and cysts from the raw water, producing fresh, potable water.
The seawater membranes used in Spectra’s watermakers remove 99.5% of all of the total dissolved solids from the feed water source. This means that after running seawater through your Spectra watermaker, the purified product water is as good, or better than bottled water!
-
Kayıp ilk denemede en fazla %10. Daha bir çok kombinasyon var. Hiç olmadı 300 litre yerine 270 litre yerleştirilir. Diğer eşyaları da yerleştirince net durum ortaya çıkacaktır.
(https://i.hizliresim.com/qGDXQD.jpg) (https://hizliresim.com/qGDXQD)
-
Kayıp ilk denemede en fazla %10. Daha bir çok kombinasyon var. Hiç olmadı 300 litre yerine 270 litre yerleştirilir. Diğer eşyaları da yerleştirince net durum ortaya çıkacaktır.
(https://i.hizliresim.com/qGDXQD.jpg) (https://hizliresim.com/qGDXQD)
Dikdörtgen bidon neden kullanmıyorsun ? Petler arasında çok boşluk kalıyor .
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
O da olabilir. Ben olabildiğince pratik olmaya çalışıyorum. Bakarım olmayacak, 10 litrelik şişelere dönerim. Bu şişeden 1,5 litreliğe günde iki kere su aktarırım.
-
Dikdörtgen bidonun bir resmini yollayıp kaç litrelik olduğunu belirtirsen memnun olurum.
-
Dikdörtgen bidonun bir resmini yollayıp kaç litrelik olduğunu belirtirsen memnun olurum.
Farklı farklı bidonlar var piyasada . Aklımda bir modelle öneride bulunmadım. 10 litrelik beyaz bidon Uygun olabilir.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Aslında benim için en uygun seçeneklerden biri 5 litrelik dikdörtgen zeytinyağı tenekesi. Ama o da çürür. Yoksa hacim bakımından kayıp vermemesi ve ağzının içe doğru giriyor olması onu çok kullanışlı kılar.
-
Veya tetra pak ürünlerinin kullanıldığı meyva suyu, süt kartonları da pek ala olabilir.
-
Veya tetra pak ürünlerinin kullanıldığı meyva suyu, süt kartonları da pek ala olabilir.
O da iyi fikir. Neme maruz kalınca çürüme olmuyorsa kullanışlı.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Esnek pvc su deposu düşünmez misin?
Hiç kayıpsız ilgili bölümü doldurabilirsin.
İçinden su almak/çekmek için de elle çalışan basit bir pompa sistemi bulunur elbet.
(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQDCxpR3M00bVyR1D6Tp96yWnZyKsb0Wu4CIpg_o7Oym3EpVleJ)
(https://encrypted-tbn0.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcRNSi_m4ZCReLYQb5QvWZZtbGPn1NOkv6_8POAsXKQn2Ckwc5R9)
(https://encrypted-tbn2.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcTZzT8jg0yZSzmDPhXt2_V81Xry-IW-Qc1D-s53n1KfrXe1hHNCm0d1iWwu)
Veya bu tip portatif olanları da var;
(https://encrypted-tbn1.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQd3MAu2Rk124AChSJYN8lneNvouRGiElAKhB2V_VVGRyIaYiDy8xHvbkaV)
öZgür (tapatalk)
-
Teşekkürler Özgür kaptanım. Aklımda olacak.
-
Hatalı bir yönlendirme yapmak istemem ama bu tip veya daha komplike su yapıcılar ile içme suyu ihtiyacınızı karşılayamazsınız su yapıcılardan yapılan su sadece acil durumda hayatta kalmak için içilebilir. İçme suyunuzu taşımak zorundasınız .
İletileri yeni gördüm, ancak yazabiliyorum. Bu tür su yapıcılarla hertürlü içme suyu ihtiyacınızı karşılarsınız.
Taşıma ve depolama alanları sınırlı bir teknede/ yüzen cisimde yüzlerde kilo/litre içme suyu taşımak hammalıktır, tehlikelidir, günümüz şartlarında gereksizdir..
Bugün içme suyunun güvenlirliğinin emin olmadığı alanlara yapılan seyirlerden tutun, dünya turu yapanlara kadar birçok tekne artık yüzlerce kilo/litre içme suyu taşımıyor. Kendi tecrübemden örnek vereyim, 2011'de ARC'ta RORC Race Division bir X 55 te yarışan 8 kişilk bir ekip olarak sadece su yapıcı ile Atlantiği geçtik. Evet, tadı çok da güzel değil ancak 8 kişiyi 14 gün boyunca günde 3 litreden yeme-içme, ve tüm ekibi hemen hergün çok da kasmadan tatlı suyla duş alacak şekilde idame ettirdi. Bunun yanında Batı-Doğu geçişinde, 4 kişi 1 ay boyunca kıyıdan/ marketten hiç su satın almadık.
Yani, şunu demek istiyorum, artık fiyatları makul seviyeelre gelen su yapıcılar sadece ''survival'' için değil, gündelik ,içme de dahil, su ihtiyacı için kullanılıyorlar.
Yüksek fiyatlı survival kitleri herhangi bir su kaynağı olmadan havadaki nemden su üreten kitler yolunda ilerliyor. ;)Ki bunlar şu an bizim erişimimiz için biraz uzakta, ama sadece şimdilik...
-
O da olabilir. Ben olabildiğince pratik olmaya çalışıyorum. Bakarım olmayacak, 10 litrelik şişelere dönerim. Bu şişeden 1,5 litreliğe günde iki kere su aktarırım.
Enes Reisim, işi sadece hacim olarak düşünmek çok da doğru değil bence. Batmazlığın çok önemli olduğu bir kanoda yüzlerce kilo gereksiz yük taşıyorsunuz. Yine hızın önemli olduğu bir bir deniz aracında yüzlerce kilo gereksiz ağırlık taşıyarak hızınızdan feragat edeceksiniz. Gereksiz.
Siz bu tür bir extrem geçişi yapacak ilk Türk, Dünya şartlarında da sayılı biri olacaksınız. Bence, bu tür bir hayati gereç için sponsor bulabilirsinz, sadece istemesini ve dile getirmesin bilin. Yani, iş biraz PR da gibi...
Selametle..
-
Hatalı bir yönlendirme yapmak istemem ama bu tip veya daha komplike su yapıcılar ile içme suyu ihtiyacınızı karşılayamazsınız su yapıcılardan yapılan su sadece acil durumda hayatta kalmak için içilebilir. İçme suyunuzu taşımak zorundasınız .
İletileri yeni gördüm, ancak yazabiliyorum. Bu tür su yapıcılarla hertürlü içme suyu ihtiyacınızı karşılarsınız.
Taşıma ve depolama alanları sınırlı bir teknede/ yüzen cisimde yüzlerde kilo/litre içme suyu taşımak hammalıktır, tehlikelidir, günümüz şartlarında gereksizdir..
Bugün içme suyunun güvenlirliğinin emin olmadığı alanlara yapılan seyirlerden tutun, dünya turu yapanlara kadar birçok tekne artık yüzlerce kilo/litre içme suyu taşımıyor. Kendi tecrübemden örnek vereyim, 2011'de ARC'ta RORC Race Division bir X 55 te yarışan 8 kişilk bir ekip olarak sadece su yapıcı ile Atlantiği geçtik. Evet, tadı çok da güzel değil ancak 8 kişiyi 14 gün boyunca günde 3 litreden yeme-içme, ve tüm ekibi hemen hergün çok da kasmadan tatlı suyla duş alacak şekilde idame ettirdi. Bunun yanında Batı-Doğu geçişinde, 4 kişi 1 ay boyunca kıyıdan/ marketten hiç su satın almadık.
Yani, şunu demek istiyorum, artık fiyatları makul seviyeelre gelen su yapıcılar sadece ''survival'' için değil, gündelik ,içme de dahil, su ihtiyacı için kullanılıyorlar.
Yüksek fiyatlı survival kitleri herhangi bir su kaynağı olmadan havadaki nemden su üreten kitler yolunda ilerliyor. ;)Ki bunlar şu an bizim erişimimiz için biraz uzakta, ama sadece şimdilik...
http://blog.marinfirsat.com/wp-content/uploads/2015/02/AQUATEQ-MANUAL.pdf
Şahsen ben içme suyumu yanımda taşırım su yapıcıya güvenip içme suyu yanıma almadan uzun bir seyre çıkmam.Kullanma suyu olarak su yapıcıyı çok faydalı buluyorum yemeklerde yada yıkanmada bence güzel fakat içme noktasında yukarıdaki manuali okursanız bence sadece su yapıcıya güvenip içme suyu almadan yola çıkmak için iki kere düşünün derim.
Yapacağınız en uzun geçiş 40 gün olsun günlük 3 litreden 120 litre maliyeti 100 tl su yapıcının kullanacağı elektrik membranların bakımı değişimi arıza durumunda yada bakımı sırasında karşılaşılacak sorunlar cabası.İçtiğiniz suyun kalitesinin sağlığınıza etkisini ise konuşmaya bile gerek yok.Sonuçta ürettiğiniz suyu içini layıkıyla temizleyemediğiniz bir depoda taşıyacaksınız tatlı su deponuzu temizlemek zorunda kalırsanız birgün çok şaşırabilirsiniz.
-
Su yapıcıların suyu içilebilir ama içmeyin gibi yaygın bir öğüt ortalıkta dolaşıyor. Birkaç yıl önce yat fuarında su yapıcı satan bir stand görevlisine "çiçek sulanabiliyor mu?" "yani teknede fesleğen yetiştirsek sulayabilir miyiz?" diye sormuştum.
Düşündü, emin olamadı, geriye gidip başka birine anlattı, o geldi ve benimle uzunca konuştu ve özet olarak, "henüz değil" demişti.
Bir işe yarar mı bilmiyorum. Aklımızda bulunsun...
-
Kamil reisim,
Maddi koşulların yaşayış şeklimizi belirleyen önemli etkenlerden olduğu kanısındayım. Bunu dünya turu bakımından ele alacak olursak durumun öneminin daha dramatik boyutlarda olduğu rahatlıkla söylenebilir. Maddi olanaklarımın kısıtlı olduğu ortada. Ancak bugüne kadar denizcilikle ilgili maddi yetersizlikleri hiç bir zaman gerekçe göstermedim, bundan sonra da böyle devam edeceğim.
Deniz bazen insanı ezer. Yani ezilirsiniz. Geçen sene yaptığım seyahatte bunu açık bir şekilde yaşadım. Eğer karaya çıkarak kıyı kıyı gitseydim bunun hiç bir etkisi olmayacaktı. Ancak karaya çıkmadan seyahat edeceğim dediğim noktada dışarıdan pek bir şey fark etmiyor gibi görünse de durum farklıdır. Üzerinize baştan bir baskı yüklemiş olursunuz. Buna ek olarak sadece motor gücüyle gitmek zorunda kalınırsa işte o zaman deniz ezmeye başlar. Ezmesi için öyle kötü bir havaya denk gelmeye gerek yoktur. Demir atamayacağm kadar derin yerlerde kıyıya yakın seyretmek zorunda kaldım. Öyle ki kıyı şeridinde sarp kayadan başka bir şey yoktu. Bunun söyle açıklayabilirim. Kıyıya yakın seyrederken motor arıza verirse, o sırada hava dönüp rüzgar kıyıya doğru esmeye başlarsa demir atıp durumu idare edemeyeceğim için bir süre sonra botum o sivri kayalıklarda kaçınılmaz bir şekilde parçalanır. Bense ancak deniz kayağıma geçip paçayı kurtarabilirim. Bir yandan beni dünya turuna hazırlayan projemi, diğer yandan nerdeyse bütün deniz donanımımı kaybeder, bir de bunun uzun süre ruhsal çöküntüsünü yaşarım. Seyir için motor dışında ikinci bir seçeneğim olmadığı için deniz beni ezip geçti. Neyse ki istediğimden fazlasını alıp deneyimledim. Baskıyla başa çıkabiliyordum. Bu seyahatten kendimce çıkardığım sonuçlardan biri asla seçeneksiz kalmamam gerektiğiydi.
Toparlarsam maddi olanaklarım elverdiği ölçüde yaşamsal donanımımı olabildiğince çeşitlendirmeye çalışıyorum. Öncelikle yeterli su stoğum olacak. İkinci olarak deniz suyunu damıtarak yeterli su elde edeceğim bir düzenek kuracağım. Bunlar şu anda benim için yeterli unsurlar. Buna bahsettiğiniz gibi bir su arıtıcı ekleyebilirsem suyla ilgili C Planı da gerçekleşmiş olur. Ancak ondan önce diğer donanım önceliklerim var.
Kanonun yüklü halde hızını görmeden hız konusunda pek yorum yapmak istemiyorum. Sonuçta dünya turunun doğru unsurları doğru oranda bir araya getirmek anlamına geldiğini düşünüyorum.
-
Sponsorluk konusu zayıf yerim. Bu konuda da iyi çalışmam gerekli.
-
Güncel haber olarak bütün yükü kanoya sığdırdığım ı söylemek istiyorum. Ayrıca yaklaşık 60 litre kadar boş alanım kaldı.
-
Burak Reisin gönderdiği linkten Su Yapıcısı manuelini okudum. Yok canım hepsi böyle olamaz dedim bir kaç tane daha buldum okudum
Belki elektrik ,yer sorunu olmayan yeterli sayıda personeli olan yelkensiz deniz araçları için olabilir ama ben yolda orjinal ambalajlısını bulsam almam.
Ancak bu alet Okyanus geçmek için yaptığı su içilmese dahi elzem gözüküyor.
Hatta planlama bu aletten başlamalı diye düşündürüyor.
-
DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN AÇIKLAMALARINA GÖRE;
SU KALİTE SINIFLANDIRMASI ŞU ŞEKİLDEDİR
TDS DEĞERİ SU KALİTE SINIFI
0 – 17 Ppm 1. sınıf yumuşak su (SAF SU)
18 – 60 Ppm 1. sınıf az sert su (KAYNAK SUYU)
61 – 120 Ppm 2. sınıf orta sert su (ŞEBEKE SUYU)
121 – 180 Ppm 3. sınıf sert su (DİKKAT ZARARLI OLABİLİR)
180 ve üzeri 4. sınıf çok sert su (İÇİLEMEZ)
Su yapıcılarının ürettiği suyun TDS değeri 350-500ppm arası diye okudum Yukarıdaki bilgiye göre (alıntıdır)içilemez ve zararlı olabilir diyor ama bir sürü içen tavsiye eden var.Aslında çok düşük ppm de sağlıksız içilemez saf su oluyor. (Çernobil patladığında televizyonda çay içen bir bakan geldi aklıma)Sanki içilemez değilde çokta sağlıklı olmadığı yönünde benim düşüncem .
Su yapıcısı olupta bu değeri bilen varmı aranızda yada su yapıcısında ürettiği suyu test ettiren.
-
Bir sorum daha var bilen varmı acaba ? Şebeke yada kaynak sularındaki sertlik (sanırım kireç ve mineraller oluyor bu ) ppm miktarı ile su yapıcısından elde ettiğimiz suda kireç olmayacağına göre bu Ppm oranı tuzmudur uzun yada kısa vadede böbreklerimize zararı nedir ?
(https://i.hizliresim.com/A1V8Nr.jpg) (https://hizliresim.com/A1V8Nr)
-
Birazda gülelim. ;D
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/327806
İnsanlarda içme suyu kalitesi ve su yapıcılardan elde edilen suyun kalitesi ile ilgili bir çalışma olsada okusak. ;D
-
Birazda gülelim. ;D
http://dergipark.gov.tr/download/article-file/327806
İnsanlarda içme suyu kalitesi ve su yapıcılardan elde edilen suyun kalitesi ile ilgili bir çalışma olsada okusak. ;D
Günaydın Burak Reis
Arıtılan suya mineral yüklemek tavsiye ediliyor. Mineral jeneratörü olarak adlandırılan bir aletten geçirilerek su yapıcının ürettiği su içilebiliyor. Aksi sakıncalı
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Sağol Kemal reisim öğreniyorum ama suyun Ph değeride çok önemliymiş asidik ve alkali diyorlar güzel bir yazı buldum Güngör Uras yazmış aşağıda.
Ambalajlı (Cam veya plastik şişe veya damacanalarda satılan) su tüketimi giderek yaygınlaşıyor. Ambalajlı suların her birinin özelliği var. Aynı marka altında satılan ambalajlı sular eğer farklı kaynaklardan ambalajlanıyor ise onların özellikleri de farklı oluyor.
Suyun ana özellikleri sertlik derecesi ile pH ölçüsü. Okuyucularıma bu konularda derlediğim bilgileri aktarmak istiyorum
Suyun sertlik derecesi...
Yeryüzünden buharlaşarak bulutlarda depolanan sular yeryüzüne yağmur veya kar olarak dönerken atmosferdeki karbondioksidi çözer ve bir miktar asidik hale gelirler. Bu asidik yağmur suları kaya ve toprak katmanlarından geçerken bu defa da kayalardaki ve topraktaki kalsiyum karbonatı çözerler. İşte bu çözülmüş mineralleri taşıyan sulara sert su denilir.
Bir suyun sertlik derecesi sudaki kalsiyum karbonat miktarına bağlıdır. Su sadece kalsiyum karbonatı çözmez. Magnezyum sulfat, klorid, asit silisit tuzu ve demirden de etkilenir ve bu maddeleri taşır. Ancak, çözülmüş haldeki kalsiyum karbonat bir suyun sertliğine en fazla katkı yapan elementtir. Sert sular sağlık açısından bir risk oluşturmazlar.
Eskiden halkımız suyun en fazla sertlik derecesi ile ilgilenirdi. Şişelerin etiketine sertlik derecesini yazmak zorunlu olmadığından, şimdilerde tüketici içtiği suyun sertliğini bilemiyor. (Bilgi için: Sabunu köpürtmeyen su sert sudur.) Bu işin uzmanlarının verdiği bilgiye göre, suların sertliği Alman, Fransız, İngiliz sertlik derecesi ve ppm gibi çeşitli birimle tanımlanıyor. En yaygın kullanım Fr (Fransız Sertlik Derecesi) tanımı.
Bu tanıma göre 0.5 Fr çok yumuşak, 5-10 Fr yumuşak, 10-20 Fr orta sert, 20-30 Fr sert sudur. 30 Fr.den sonraki sulara çok sert su denilir. (Ambalajın üzerindeki yazıları okuyunuz. Bazı etiketlerde “Fr” işareti karşısında sertlik derecesini gösteren rakamlar olabiliyor.)
pH neden önemlidir?
Dr. İsmail Mert’ten öğrendiğime göre, pH bir çözeltinin asitik veya bazlık derecesini gösteren bir ölçü birimidir. Suyun pH değeri, hidrojen iyonlarının yoğunluğunu gösterir.
Sulu çözeltilere hidrojen iyonu verebilen maddelere “asitli maddeler”, sulu çözeltilere hidroksil iyonu verebilen maddelere de “bazik maddeler” denilir. Diğer bir ifade ile de hidrojen iyonu verebilen maddeler “asit”, hidroksil iyonu alabilen maddeler “baz” olarak adlandırılır.
Sulardaki pH yoğunluğu 1’den 14’e kadar rakamlarla ölçülür.
pH 7’de hidrojen ve hidroksil iyon düzeyi eşittir. pH 7’de su nötrdür.
Hidrojen iyonları artarsa suyun pH değeri düşer ve su asidik olur. Tam tersi, hidrojen iyonları arttığında pH değeri yükselir ve su alkali hale gelir.
İşte bunun için sudaki pH 7’nin aşağısı ise su asidik, pH 7’nin üzeri bazik sudur.
Türk standardına göre içme sularındaki pH değeri 4.5-9.5 arasında olmalıdır.
Yönetmeliğe göre, “Doğal Mineralli Sular”ın etiketine pH değerini yazma zorunluluğu yok. İnsani tüketim amaçlı kaynak suları ve içme suları etiketinde ise pH değerinin gösterilmesi gerekiyor.
Düşük pH’lı sular korozif oldukları ve bu özellikleri ile birtakım metalleri çözebildikleri için içilmemesi gereken sulardır.
Yüksek pH’lı sular özellikle mide rahatsızlığı olanlara ve diyet yapanlara tavsiye edilmektedir. Mide sorunu olanlarda asidite arttıkça, rahatsızlıklar artar.
Vücut, doğal olarak kanın pH’ının sürekli 7.35-7.45 aralığında kalmasına çalışır. Vücutta tüm metabolik işlemler dengeli bir pH’a bağlı olduğundan, “bazik” olan, yani pH’sı 7’den büyük olan suların tüketilmesi sağlığa yararlı sayılır.
Diyetle alınan gıdalarda asitlik artar, vücuttaki pH dengesi bozulur. İçilen suyun pH’sı ortalama 7.5 ve üzeri ise bu su vücuttaki pH’yı dengeleyebilmektedir.
Şişe sularının ve damacanalı suların tümünün etiketinde pH değerinin yazılması zorunluluğu vardır. İçtiğiniz suyun pH’sını kontrol ediniz.
-
Sağol Kemal reisim öğreniyorum ama suyun Ph değeride çok önemliymiş asidik ve alkali diyorlar güzel bir yazı buldum Güngör Uras yazmış aşağıda.
Ambalajlı (Cam veya plastik şişe veya damacanalarda satılan) su tüketimi giderek yaygınlaşıyor. Ambalajlı suların her birinin özelliği var. Aynı marka altında satılan ambalajlı sular eğer farklı kaynaklardan ambalajlanıyor ise onların özellikleri de farklı oluyor.
Suyun ana özellikleri sertlik derecesi ile pH ölçüsü. Okuyucularıma bu konularda derlediğim bilgileri aktarmak istiyorum
Suyun sertlik derecesi...
Yeryüzünden buharlaşarak bulutlarda depolanan sular yeryüzüne yağmur veya kar olarak dönerken atmosferdeki karbondioksidi çözer ve bir miktar asidik hale gelirler. Bu asidik yağmur suları kaya ve toprak katmanlarından geçerken bu defa da kayalardaki ve topraktaki kalsiyum karbonatı çözerler. İşte bu çözülmüş mineralleri taşıyan sulara sert su denilir.
Bir suyun sertlik derecesi sudaki kalsiyum karbonat miktarına bağlıdır. Su sadece kalsiyum karbonatı çözmez. Magnezyum sulfat, klorid, asit silisit tuzu ve demirden de etkilenir ve bu maddeleri taşır. Ancak, çözülmüş haldeki kalsiyum karbonat bir suyun sertliğine en fazla katkı yapan elementtir. Sert sular sağlık açısından bir risk oluşturmazlar.
Eskiden halkımız suyun en fazla sertlik derecesi ile ilgilenirdi. Şişelerin etiketine sertlik derecesini yazmak zorunlu olmadığından, şimdilerde tüketici içtiği suyun sertliğini bilemiyor. (Bilgi için: Sabunu köpürtmeyen su sert sudur.) Bu işin uzmanlarının verdiği bilgiye göre, suların sertliği Alman, Fransız, İngiliz sertlik derecesi ve ppm gibi çeşitli birimle tanımlanıyor. En yaygın kullanım Fr (Fransız Sertlik Derecesi) tanımı.
Bu tanıma göre 0.5 Fr çok yumuşak, 5-10 Fr yumuşak, 10-20 Fr orta sert, 20-30 Fr sert sudur. 30 Fr.den sonraki sulara çok sert su denilir. (Ambalajın üzerindeki yazıları okuyunuz. Bazı etiketlerde “Fr” işareti karşısında sertlik derecesini gösteren rakamlar olabiliyor.)
pH neden önemlidir?
Dr. İsmail Mert’ten öğrendiğime göre, pH bir çözeltinin asitik veya bazlık derecesini gösteren bir ölçü birimidir. Suyun pH değeri, hidrojen iyonlarının yoğunluğunu gösterir.
Sulu çözeltilere hidrojen iyonu verebilen maddelere “asitli maddeler”, sulu çözeltilere hidroksil iyonu verebilen maddelere de “bazik maddeler” denilir. Diğer bir ifade ile de hidrojen iyonu verebilen maddeler “asit”, hidroksil iyonu alabilen maddeler “baz” olarak adlandırılır.
Sulardaki pH yoğunluğu 1’den 14’e kadar rakamlarla ölçülür.
pH 7’de hidrojen ve hidroksil iyon düzeyi eşittir. pH 7’de su nötrdür.
Hidrojen iyonları artarsa suyun pH değeri düşer ve su asidik olur. Tam tersi, hidrojen iyonları arttığında pH değeri yükselir ve su alkali hale gelir.
İşte bunun için sudaki pH 7’nin aşağısı ise su asidik, pH 7’nin üzeri bazik sudur.
Türk standardına göre içme sularındaki pH değeri 4.5-9.5 arasında olmalıdır.
Yönetmeliğe göre, “Doğal Mineralli Sular”ın etiketine pH değerini yazma zorunluluğu yok. İnsani tüketim amaçlı kaynak suları ve içme suları etiketinde ise pH değerinin gösterilmesi gerekiyor.
Düşük pH’lı sular korozif oldukları ve bu özellikleri ile birtakım metalleri çözebildikleri için içilmemesi gereken sulardır.
Yüksek pH’lı sular özellikle mide rahatsızlığı olanlara ve diyet yapanlara tavsiye edilmektedir. Mide sorunu olanlarda asidite arttıkça, rahatsızlıklar artar.
Vücut, doğal olarak kanın pH’ının sürekli 7.35-7.45 aralığında kalmasına çalışır. Vücutta tüm metabolik işlemler dengeli bir pH’a bağlı olduğundan, “bazik” olan, yani pH’sı 7’den büyük olan suların tüketilmesi sağlığa yararlı sayılır.
Diyetle alınan gıdalarda asitlik artar, vücuttaki pH dengesi bozulur. İçilen suyun pH’sı ortalama 7.5 ve üzeri ise bu su vücuttaki pH’yı dengeleyebilmektedir.
Şişe sularının ve damacanalı suların tümünün etiketinde pH değerinin yazılması zorunluluğu vardır. İçtiğiniz suyun pH’sını kontrol ediniz.
Sağol Burak Reis
Ben mesela hiç merak edip dışarıdan alınan içme sularının etiketlerine bakmadım. Bakmak lazım artık
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Bir ara Özgür Öktem başka bir yerde şişe suları ile ilgili resmi bir analiz yazısı paylaşmıştı..
Söyle bir göz atmıştım..
En çok tüketilen markaların analiz degerleri yerde sürünüyordu.
-
Biz bir ara evde damacanamıza bir tatlı kaşığı karbonat atıyorduk. Vücudun alkali dengesini sağlamak için. Kanser hücrelerinin alkali vücutta daha zor gelişebildiğine dair bir çalışma (doktorun adını hatırlayamıyorum) okuduktan sonra karar vermiştik. Hekim reisler detayına daha hakimdir.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Mineral tabletleri var arkadaşlar. Atıyorsunuz içine onlarla içiliyor bu su.
Tanklar için de yine dezenfektan tabletler var ,periyodik temizlemelere ilaveten kullanmak lazım onu.
Göcek teki Boynuzbükü gibi yerlerden yosunlu su doldurursanız yarım şişe kapağı çamaşır suyu atmayı unutmayın depoya. :)
-
Bir ara Özgür Öktem başka bir yerde şişe suları ile ilgili resmi bir analiz yazısı paylaşmıştı..
Söyle bir göz atmıştım..
En çok tüketilen markaların analiz degerleri yerde sürünüyordu.
Gıda Güvenliği Hareketi (http://www.gidahareketi.org/su/) Türkiye Ambalajlı Su Raporu Tablosu:
http://www.gidahareketi.org/su/tablo/