Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Eski Tekne-Yeni tekne / İyi ve daha iyi mi ? İyi ve daha az iyi mi ?

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Koyduğun ikinci tekneye binilmez bence Kaan, en azından ben binemem.

Büfeye koyarım ya da sarıp sarmalar sandığa.
O ahşabın güzelliğine kıyamam kullanmaktan korkarım valla.

Hele güvertesine bir karga konsa mitralyöz ile kovalarım Alim Allah.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Hürgeneral olmanın verdiği hafifliği bir kez daha hissettim  ;D

Hatun istediğini beğenmekte özgür,
sonuçta benim yaptığım/yapacağım tekneye binecek.
Bu kadar güzel bir ahşap işçiliğini becermek kolay değil.
Ancak teknenim içi, ikinci resimde ki benim beğendiğim tekne renginde olacak
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

K

Kağan Erdoğan

biraz yaşanmışlıkla da ilgili... düşşünün ki 20 li yaşlardaki bir genç sizin ikea tarzı möbleli teknelrde çok zaman bulunsa ve moda
tekrar ağdalı möble tarzına tekneler onlarda ikea tarzını arayabilir.yıllar önce siz bu ikea tarzı teknelerde bulunsanız şimdi kaplamalı möble olsa belki bende ikea tarzını secebilirdim....bu biraz chooper sınıfı motorla race sınıfını karsılastırma gibi...karsilaştırılmamalı farklı katogoriler...kendi içlerinde karşılastırma olursa sonuç neticelenir.yoksa her zaman eskı tarz yeni tarz hep muhabbeti olur sanırsam.....nostaljıde yasamayı sevenlerle zaaamanı yasamayı sevenler gibi...keske benim evimde nişantasındakı evler gibi 4m tavanlı olsa ...asansörleri açık olsa..parkeler yururken ses çıkarsa maalesef olmuyor..
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Teknenin içinde şahsen beklentim, bana sıcak ve gerçek tekne hissi vermesi. Elbet benim zevkim, herkesin zevkine saygı duyarım o ayrı.


Bu yeni, o ikea tarzı dediğimiz tekne içi. Şu sıralar, neredeyse, tüm tekneler buna benzer iç tasarım ve mobilya kullanıyor. Benim rezidans gibi dediğim. Şahsen sevmiyorum ama dediğim gibi bu benim zevkim.





Bu da eski tarz. Buna yorum yapmayacağım.



Tan Reisim
Bu iki resimden hangisi güzel diye bir oylama yapılsa
20-40 arası başka  41+ için başka sonuçlar alırız.
Sonuçta bu zevk meselesi.....
Ben Tüketici eğilimleri ölçülmeden hiç bir üretici radikal değişime cesaret edemez diyorum.
Eğer Fabrikasyon mobilya tekne alıcıları tarafından kabul görmese tekne üreticileri bunu yapamazlardı zaten.
Bu Fatih Kıral tarzı mobilyayı çok seven ve parasıda yeten insanlar zaten gidip swan alıyor,CNB veya AMEL alıyor.
Bizim teknelerimizin genel adı litaratürde SAIL BOAT zaten , diğerleri SAIL YATCH
Jenneau da Sail Yatch sınıfıda var 51,54,58 ve 64 Sail yatch sınıfı
Sail Boat sınıfından
Mobilyası,Dolap Kulpları , Tavan döşemesi Varvela materyali Krom kalitesi herşeyi farklı ama arasında korkunç fiyat farkı var.




  • IP logged

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Bu arada camiada lamine ahşap yapılmış bir tekne var.
Sahibi direk başı donanımlarını takmak için benden rica etmişti yardımcı olabilirmisiniz diye.
Dolayısı ile teknenin içini de çok iyi biliyorum.

Her şey mükemmel idi teknik olarak.
Ancak mobilyalarında bildiğin formika görünümlü,
aynı birinci resimde ki bir artı bir daire görünümlü teknede ki bir kaplama vardı.
Her zevk farklı saygı duyarım.

Ancak o tekneyi ben alsam,
ki teknik donam ve yapı tekniği olarak muhteşem bir tekne düşünmeden alınır bir tekne yani,
ancak daha 3-5 yaşında olmasına rağmen iç mobilyalarını ve farş tahtalarını baştan başa değişirim.
  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1343
https://goo.gl/images/izqUBK

Taraf tutuyorum galiba. :)
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 629
Bir de, yeni standart teknelerin biz ( standart ) denizcilerin konfor ve güvenlik ihtiyacına aslında %100 cevap verdiğinde galiba neredeyse %99 mutabıkız  ?

Evet seneler içinde çarmık ayağı kopup direği kırılan, salması kopan...filan falan hadiseler yaşandı. Ama bu büyük bir global pazarda ( herhalde senede 50.000 yelkenli üretiliyordur dünyada, belki daha da fazla ? ) istatistiki gözle bakarsanız ; hiç bir şey ( kazanın başına geldiği talihsiz tekneci hariç ! ).

Gelelim pahalı teknelere...Aynı boy ve ende olup benzer donatılmış teknelerden üç misli pahalı olan ; her açıdan ( güvenlik, sağlamlık, donanım çeşitliliği ve kalitesi, konforu ve estetiği ) diğerinden üc kez daha mı iyidir ? Değildir...Kimi kriterde hatta aynıdır, kimi kriterde belki % 50 iyidir, kimi kriterde % şu kadar üstündür. Bu markaları pahalı yapan ( marka imajı ve ondan dibine kadar faydalanma isteği dışında ) kimi ufak veya büyük farklılıkların yarattığı maliyettir ve bunun çoğunluğu da mesela satın alınan malzemelerden değil ; el emeğinden ve saat ücretinden gelir.

Diyelim ki vakum tekniği ile hızlı ( ve gayet akılcı ) gövdeleri Fas kökenli işçisiyle üreten Fransızla, gövdesini 35 senedir o firmada çalışan 60 yaşındaki ustaya el yatırması imal ettiren Iskandinav arasinda belki nihai ürunde bir kalite farkı oluşmasa dahi, büyük maliyet farkları oluşacaktır. Ya HR'da ya Najad'da 37 senedir teknelerin teak güvertelerini yapan bir ustayla yapılmış bir söyleşi okumuştum bir dergide...Adamı, uzmanlığını, yöntemlerini yere göğe koyamamışlardı, şimdi bir bu adamın yaptiğını almak var, bir de artık üretim bandında hangi tekneye hangi usta denk gelmişse kimi tecrübeli, kimi tecrübesiz, kimi bugün var yarın yok işçilerin ürettiği bir malı.

Ama bu her sektörde böyle olmalı...Kaliteyi belli bir oranda yükseltmek için bazen oransız maliyet mümkün. Bildiğim kadarıyla standart araba üreticileri motor dökümlerini dışarda uzman döküm fabrikalarına yaptirip yüzbinlercesini stoklar ; sonra bunları toplar arabalara takar. Bazen gider başka bir firmanın bitmiş motorunu alır, sadece sübap kapağının üzerine kendi markasını yazar...Ferrari ise siparişi takiben motoru kendi fabrikasında kendi döker, hazırlar eder...Bir Ferrari motoru belki bir düzine standart araba motoru fiyatıdır ; eh 12 kere daha mı iyidir ? Değildir...ama en iyisidir !

Bu nedenle cebinde parası varsa ; gidip şu anlı şanlı, namlı firmalardan tekne alanları yadırgamam. Hatta içimden " helal olsun adama " dediğim de vakidir.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171

Aslında eski tekne ve yeni tekne tercihlerinde bu söyledikleriniz çok önemli.

Şöyle ki, aynı fiyata, aynı boylarda lakin 15 hatta 30 yaş daha eski ama bakımlı bir tekne alınır mı ? sorusunun cevabına işte başlıktaki soruların cevabı ile gidilebiliyor.

Bülent'in kulakları çınlasın, yine uçayım, 2000-2003 model bir Amel süper maramu 200,000€ 52ft.  Aynı boy bir beno, jeno vs. mi tercih edilesi yoksa bu mu ?

İşte burada sağlamlık, daha iyi olması vs tercihler devreye girmiyorsa, tercih nedenleri nedir ?
Sadece, ikinci el değeri, yeni olması, trendlere uyuyor olması, hanımların isteği, kolay satılması vs.  ise, denizciliği bunların neresine koyuyoruz ?

Ha derseniz ki 52 ft. beno, jeno vs teknelerde aynı kalitede, onun için bir şey diyemem elbet.
  • IP logged


  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
https://goo.gl/images/izqUBK

Taraf tutuyorum galiba. :)

E bu tarafı tutmaktan dolayı kimse sizi suçlayamaz Mustafa bey.

  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 1159
    • KUTUP YILDIZI
Mustafa beyin verdiği linkte ki ikinci sırada ki resime tıklayınca yeni stil eski stil mobilyalı tekneler karşılaştırması gibi bir site ortaya çıktı.

şu resimde karar kıldık hatunla.
Hatun bile beğendiğine göre iyi bir şey herhalde.

  • IP logged
ВЛАДА / TEOS

  • *
  • İleti: 394

İnşaat ve mimari işlerle uğraştığım için; benim gördüğüm, elleyip, kokladığım:

Yeni teknelerde (bilinen ve fazla üretilen markalarda) iç dizayn gelişiyor, ergonomi artıyor ama bitiş malzeme kaliteleri çok kötü. Özellikle ahşap işleri. 20 liralık laminant malzemeyle kaplıyorlar tekneyi. Zemin parke kaplamaları keza. Bi dünya para verip, bu malzemeyi hak etmiyoruz. Toplam 200 m2 malzeme gitse (attım) iyi malzeme kötü malzeme farkı biri tl biri euro desek , 3200 euro fark eder maliyette. (Masif değil de ,üst 3-5 mm doğal , altı endüstriyel ahşap lamine)

Nerede eski maun kaplamalar, nerede beneteau da kullanılan kırmızı , acayip çirkin, kötü kalite kaplama. Sırf bu yüzden çok sevmesem de alpi açık meşeye geçtim. en azından kalite ve görsel hissi az daha iyi.


Bu ikea mobilya işini tekrar gündeme getireceğim, yukardaki paragrafı yazmıştım ama pek yorum gelmedi. Tekrar yazmak istedim. En azından laminant değil de lamine malzeme kullanılsa, yukarıda yazdığım gibi  maliyetlerinde 3000 euro fark oluşur. 150-250 000 euro satış değerinde bir teknenin toplam maliyetinde önemli bir unsur olduğunu düşünmüyorum. Malzeme işleme, işçilik özelliklerinde bir fark yok. Fakat kalite algısında ciddi fark var. Tabiiki masif değil (masifinde şu anki alıcı portföyü için ağır bir tasarım algısı var, hoşa gitmeyecektir mevcut alıcı portföyü için) , fakat kaplaması doğal olan bir malzeme ve modern bitişle beraber kalite de sağlanıyor.

Neden kullanılmadığını çok merak ediyorum gerçekten.


Bu arada Kaan resisin birinci resim benim teknenin içi.  ;D ;D ;D
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye

Ancak Tüm dünyada her türlü tasarım ve dolayısı ile üretim Tüketici arzu ve istekleri atlanarak yapılamaz.
Ne üretirseniz üretin Beyaz eşya, Otomobil , Kazak , Tekne , Konut veya herhangi bir Hizmet  Tüketici arzusunun ve isteklerini göz ardı ederek bir şey üretemezsiniz.

Tüketici arzusunu ve isteklerinide trend yönlendirmeleri ve algı yönetimleri ile yönlendirebilirsiniz. Ama bir yere kadar ihtiyaç ne ise o üretilir ise başarı sağlanır.

Oktay, aşağıdaki paragraf yukarıdaki 2 paragraf ile çelişkili.

Eminim Ütü şeklinde  üretilen Tekneler genel tüketici isteği ve arzuları araştırılarak prototipler hazırlanıp yedi düvelde Tekne dergilerinde reklam desteği ile yazılar yazdırılarak , fuarlara katılarak tüketici algısı değiştirilip piyasaya sürülmüştür.

fabrikasyon tekne imalatçıları başta Artık kimsenin o eski formda tekne yapıp satma imkanı kalmayacaktır.

Bunu zaman gösterecek . Kalite bedeli ödenmek şartı ile "aranan" ve "istenen" bir değerdir.

Zaten son 20 senedir tüm sanayi üretimi hızlı tüketim modelinde geçmiştir.


Öyle görülüyor ki bu tartışma başka bir mecraya evriliyor. Güncel harcı alem teknelerin temelinde yatan üretim prensibi hızlı, kolay, ucuz özetle fabrikasyon üretim. Fakat işin kötüsü, Oktay, çok yerinde bir tespit ile yukarıda verdiğin ütü teknelerin "yedi düvelde Tekne dergilerinde reklam desteği ile yazılar yazdırılarak , fuarlara katılarak tüketici algısı değiştirilip piyasaya sürülmüş" olması ... Kısaca "vasat olanı trend haline getirme çabası ve başarısı.

Aynı çaba yelken teknelerinde yok mu?

Artık herşey "vasat" ortak paydasında bir araya geliyor.  Durumun iyi mi? kötü mü? tartışması ise abesle iştigal.

Yine de ölçeği minicik olsa da bu vasatta bütünleşme konusuna örnek vermek istiyorum. Erman isteseydi bir "marangöz"e gidip sıradan  bir yeke yaptırıp Kri Kri'ye takar işini de fazlasıyla görürdü. Oysa Ersin "emek yoğun" yeni, Erman'ın teknesine yakışacak bir yeke yaptı. Yapmadan önce düşündü, programladı, estetik kaygısı ile ortaya "güzel" - "sıra dışı" - vasat olmayan bir yeke koydu.
Sıradan, hant hunt yapılmış bir yeke mi daha değerli yoksa emek verilerek yapılmış olan mı? Daha önemlisi hangisi Kri-Kri'ye  estetik değer katıyor?

Ben konuya bu açıdan, bu gözlükle baktığımda her konuda "vasat"ın bana dayattıklarından kaçmaya, uzak durmaya, kendimi korumaya çalışıyorum. Haklı olmayabilirim. Ama seçimlerimde mutluyum. :)
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

O

Oktay Eryılmaz


Ancak Tüm dünyada her türlü tasarım ve dolayısı ile üretim Tüketici arzu ve istekleri atlanarak yapılamaz.
Ne üretirseniz üretin Beyaz eşya, Otomobil , Kazak , Tekne , Konut veya herhangi bir Hizmet  Tüketici arzusunun ve isteklerini göz ardı ederek bir şey üretemezsiniz.

Tüketici arzusunu ve isteklerinide trend yönlendirmeleri ve algı yönetimleri ile yönlendirebilirsiniz. Ama bir yere kadar ihtiyaç ne ise o üretilir ise başarı sağlanır.

Oktay, aşağıdaki paragraf yukarıdaki 2 paragraf ile çelişkili.

Eminim Ütü şeklinde  üretilen Tekneler genel tüketici isteği ve arzuları araştırılarak prototipler hazırlanıp yedi düvelde Tekne dergilerinde reklam desteği ile yazılar yazdırılarak , fuarlara katılarak tüketici algısı değiştirilip piyasaya sürülmüştür.

fabrikasyon tekne imalatçıları başta Artık kimsenin o eski formda tekne yapıp satma imkanı kalmayacaktır.

Bunu zaman gösterecek . Kalite bedeli ödenmek şartı ile "aranan" ve "istenen" bir değerdir.

Zaten son 20 senedir tüm sanayi üretimi hızlı tüketim modelinde geçmiştir.


Öyle görülüyor ki bu tartışma başka bir mecraya evriliyor. Güncel harcı alem teknelerin temelinde yatan üretim prensibi hızlı, kolay, ucuz özetle fabrikasyon üretim. Fakat işin kötüsü, Oktay, çok yerinde bir tespit ile yukarıda verdiğin ütü teknelerin "yedi düvelde Tekne dergilerinde reklam desteği ile yazılar yazdırılarak , fuarlara katılarak tüketici algısı değiştirilip piyasaya sürülmüş" olması ... Kısaca "vasat olanı trend haline getirme çabası ve başarısı.

Aynı çaba yelken teknelerinde yok mu?

Artık herşey "vasat" ortak paydasında bir araya geliyor.  Durumun iyi mi? kötü mü? tartışması ise abesle iştigal.

Yine de ölçeği minicik olsa da bu vasatta bütünleşme konusuna örnek vermek istiyorum. Erman isteseydi bir "marangöz"e gidip sıradan  bir yeke yaptırıp Kri Kri'ye takar işini de fazlasıyla görürdü. Oysa Ersin "emek yoğun" yeni, Erman'ın teknesine yakışacak bir yeke yaptı. Yapmadan önce düşündü, programladı, estetik kaygısı ile ortaya "güzel" - "sıra dışı" - vasat olmayan bir yeke koydu.
Sıradan, hant hunt yapılmış bir yeke mi daha değerli yoksa emek verilerek yapılmış olan mı? Daha önemlisi hangisi Kri-Kri'ye  estetik değer katıyor?

Ben konuya bu açıdan, bu gözlükle baktığımda her konuda "vasat"ın bana dayattıklarından kaçmaya, uzak durmaya, kendimi korumaya çalışıyorum. Haklı olmayabilirim. Ama seçimlerimde mutluyum. :)

Doğrudur Cem Abi
Asolan İnsanın tercihidir.
 1934 model Klasik otomobile  1 Milyon Euro para ödeyen adama sorulacak en abes soru " buna bukadar para verilirmi ? " deyip arkasından birde üstüne
"Bu paraya Rolse Royse Phantom alırdın" diye akıl vermektir.

Onun için herkesin doğrusu , iyisi farklı ve tam bu yüzden bu konular "BENCE " başlığı atılmadan konuşulmamalı.

Fatih KIRAL dan mobilya alanında  , İkea dan evini döşeyeninde eleştirilecek, yadırganacak bir durumu yok.

Başta dediğimiz gibi İyi Tekne , Kötü Tekne - Eski tekne , yeni Tekne yok Sahibini mutlu eden veya mutsuz eden tekne var.

Ben her aldığım arabadan 3 ay içerisinde mutsuz oldum.
Bunu niye aldım ki , ne luzumu vardı ki ,eski arabam daha iyiydi niye değiştirdim ki diye kendimi yedim bitirdim.
Ama ilk teknemi aldım bir sene oldu  bir saniye bile pişman olmadım, olmayacağımdanda eminim.
Sabah 9 akşam 10 çalışmak zorundayım iş yerinde çalışırken insanlarla uğraşırken  yüzümü tek gülümseten sey hafta sonu teknede olma ihtimalim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 593

Onun için herkesin doğrusu , iyisi farklı ve tam bu yüzden bu konular "BENCE " başlığı atılmadan konuşulmamalı.


Katılıyorum Oktay Reisim. Konuştuğumuz konuların tümü aslında göreceli yorum...  :)xx




Sabah 9 akşam 10 çalışmak zorundayım iş yerinde çalışırken insanlarla uğraşırken  yüzümü tek gülümseten sey hafta sonu teknede olma ihtimalim.


Doğru  :D Aynen
  • IP logged

 
Yukarı git