Bir de, yeni standart teknelerin biz ( standart ) denizcilerin konfor ve güvenlik ihtiyacına aslında %100 cevap verdiğinde galiba neredeyse %99 mutabıkız ?
Evet seneler içinde çarmık ayağı kopup direği kırılan, salması kopan...filan falan hadiseler yaşandı. Ama bu büyük bir global pazarda ( herhalde senede 50.000 yelkenli üretiliyordur dünyada, belki daha da fazla ? ) istatistiki gözle bakarsanız ; hiç bir şey ( kazanın başına geldiği talihsiz tekneci hariç ! ).
Gelelim pahalı teknelere...Aynı boy ve ende olup benzer donatılmış teknelerden üç misli pahalı olan ; her açıdan ( güvenlik, sağlamlık, donanım çeşitliliği ve kalitesi, konforu ve estetiği ) diğerinden üc kez daha mı iyidir ? Değildir...Kimi kriterde hatta aynıdır, kimi kriterde belki % 50 iyidir, kimi kriterde % şu kadar üstündür. Bu markaları pahalı yapan ( marka imajı ve ondan dibine kadar faydalanma isteği dışında ) kimi ufak veya büyük farklılıkların yarattığı maliyettir ve bunun çoğunluğu da mesela satın alınan malzemelerden değil ; el emeğinden ve saat ücretinden gelir.
Diyelim ki vakum tekniği ile hızlı ( ve gayet akılcı ) gövdeleri Fas kökenli işçisiyle üreten Fransızla, gövdesini 35 senedir o firmada çalışan 60 yaşındaki ustaya el yatırması imal ettiren Iskandinav arasinda belki nihai ürunde bir kalite farkı oluşmasa dahi, büyük maliyet farkları oluşacaktır. Ya HR'da ya Najad'da 37 senedir teknelerin teak güvertelerini yapan bir ustayla yapılmış bir söyleşi okumuştum bir dergide...Adamı, uzmanlığını, yöntemlerini yere göğe koyamamışlardı, şimdi bir bu adamın yaptiğını almak var, bir de artık üretim bandında hangi tekneye hangi usta denk gelmişse kimi tecrübeli, kimi tecrübesiz, kimi bugün var yarın yok işçilerin ürettiği bir malı.
Ama bu her sektörde böyle olmalı...Kaliteyi belli bir oranda yükseltmek için bazen oransız maliyet mümkün. Bildiğim kadarıyla standart araba üreticileri motor dökümlerini dışarda uzman döküm fabrikalarına yaptirip yüzbinlercesini stoklar ; sonra bunları toplar arabalara takar. Bazen gider başka bir firmanın bitmiş motorunu alır, sadece sübap kapağının üzerine kendi markasını yazar...Ferrari ise siparişi takiben motoru kendi fabrikasında kendi döker, hazırlar eder...Bir Ferrari motoru belki bir düzine standart araba motoru fiyatıdır ; eh 12 kere daha mı iyidir ? Değildir...ama en iyisidir !
Bu nedenle cebinde parası varsa ; gidip şu anlı şanlı, namlı firmalardan tekne alanları yadırgamam. Hatta içimden " helal olsun adama " dediğim de vakidir.