Heyamola Hey

Sağlık Ocağı => Teknede Güvenlik => Konuyu başlatan: Hakan Tiryaki - 11 Ocak 2018, 17:25:17

Başlık: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 11 Ocak 2018, 17:25:17
Son seyirde bolca üzerine konuştuk. Lafta kalmaması adına da bir başlık altında derleyelim istedim. Kendimce ana hatlarıyla girmek istedim. Konu başlığını dalış eğitmeni ve ilkyardım eğitmeni olarak açarken bildiklerimi paylaşmak ve daha fazlasını öğrenebilmek adına açıyorum. Niyetim kendimi bu konuda yeterli görüp de ders vermek değil, mevcut deneyim ve birikimimi tüm reislerin katkılarıyla geliştirmek.

Geçmişte özellikle ekstrem dalış organizasyonları için acil durum planları hazırladım. Bu çalışmaları yaparken söz konusu organizasyonların yapılacağı ortamların olası risklerini değerlendirerek o noktaya özel planlar hazırlardım. Fakat söz konusu tekne ve seyir olduğunda biraz daha şanslı olabiliriz gibi. Yani hepimizin su alma, yangın, sürüklenme vb krizler için asgari bir birikimi vardır. Ya da en azından teorik bilgisi vardır. Peki krizi yönetme kısmında ne kadar deneyimliyiz? Tek başımıza değil de bir ekiple ya da misafirlerimizle birlikteyken karşılacağımız bir acil durumu yönetirken nasıl hareket edeceğiz?

Teknelerimiz bulunduğumuz ortamın, yani denizin acımasız hatta karşı konulamaz sürprizlerine karşı asgari donanımlara sahip aslında. Can sallarımız, dingilerimiz, can yeleklerimiz... bir sürü acil durum ekipmanımız var. Ama genelde sorunlar tüm bu ekipmanlara karşın krizin doğru yönetilmemesi, koordinasyon eksikliği, görev dağılımı eksikliği gibi noktalarda karşımıza çıkıyor.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Ocak 2018, 21:15:08
Üstünde fazlasıyla konuşulmalı.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Ocak 2018, 22:07:24
Halatı ben verdim, :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 12 Ocak 2018, 03:22:54
son seyirde yaşadıklarım ile çok önemli deneyim kazandığımı düşünüyorum. Bence kriz anlarında en önemli olan konu teknede hiyerarşi bence . Kararlar nasıl alınacak?  Evet teknenin bir sahibi ve kaptanı var. Peki kaptan yanlış karar veriyor ise ne yapılacak. ? Ya da kaptan doğru karar verdi de mürettebat uymuyor ise ne olacak ? Mürettebat arasında bir anlaşmazlık olduğunda sorun nasıl aşılacak ? Mürettebat arasında yaş ve tecrübe farkları var ise bu durumda ne olacak ? 

Biz bu seyirde bu durumların hepsi ile karşılaştık.

Aramızda en kıdemli ve tecrübeli yelkenci Öcal abi idi. Sonrasında yelken tecrübesi adına ben , ancak ahşap motoryat tarzı dümen yapısına sahip Kiri Kiri düşünüldüğünde Serkan , hem tekne sahibi hem de ciddi deniz tecrübesi olan Erman ile birlikte dört kişi idik.

Ancak yaş olarak teknede En yaşlı Öcal abi sonrasında ben , sonra Serkan ve en sonunda Erman vardı. Teknenin sahibi ve Kaptanı olarak en gencimiz Erman'dı.

Bir önemli konu ise hiç birimiz birlikte seyir yapmadığımız gibi hiç aynı masada oturup muhabbet etmişliğimiz dahi yoktu. Çok yakın arkadaşlar dahi seyir sırasında ciddi tartışmalar yaşadıkları düşünülür ise bu açılardan değerlendirildiğinde Kiri Kiri personeli flotilla da en zayıf halka idi.

Bir diğer problem ise yaş ve tecrübe farklılıklarına rağmen tüm personelin kaptan olması ayrı bir risk faktörü idi.

Alkol kullanımı ise ayrı olarak ele alınmalı. Sonuçta keyif almak için seyir yapıyoruz ve çoğumuz alkol kullanıyoruz seyirlerde.

Şahsi tecrübem ; kim ki ben seyirde içmem ya da en fazla bir bira içerim diyor.. en çok içki tüketen genelde bu kişi olduğudur.

Kiri Kir de 6 Ocak gecesi yaşananlar hepimiz için ders niteliğinde .. O yüzden açık açık yazıyorum kimseyi eleştirmek yermek gibi bir düşüncem yok.

Birbiri ile hiç seyir yapmamış 58 ila 35 yaşında dört kişi , hepsi kaptan ve 72 deniz mili kış ve gece seyri.. Bence anlatılmaya değer.

Teknelerimizde çok katı kurallarımız mı olmalı? Bu kurallara uyacağız derken dost ya da arkadaşlarımızı incitmeli miyiz.? Ya da buna değer mi.? Kimi seyirlerde yaşananlar dolayısı ile yıllardır birbiri ile konuşmayan denizciler biliyorum. Sınır nerededir. ?

Bence en öncelikle seyire çıkmadan önce kaptan ve tekne sahibinin teknesi ve kendi tarzı ile ilgili bir toplantı yapması elzem. Özellikle flotilla tarzı gezilerde bu durum bir avantaj aslında. Daha başta anlaşılamayacak ya da kaptanın kuralları hoşa gitmiyor ise bir diğer tekneye geçme imkanı var.

Biz böyle bir toplantı yapmadık. Bu toplantıda görev dağılımı ve vardiya düzeni de kurmadık. Oysa ben kendi teknemde bu toplantıyı yapmadan yola çıkmam. Tuvalet kuralları dahil her türlü bilgiyi verir, kararların nasıl alınacağını bildiririm. daha en başında herkes, nasıl karar alınacağını bilir. Üstelik kişileri en çok tanıyan da benim. ÖCal abinin hem bilgisinden haberim var , hem de inatçı kişiliğinden.

Benim en büyük hatam böyle bir toplantının zaruretini bildiğim halde bu toplantıyı istememek oldu.

Dümen arızası ile ilgili ilk yorumu benzer tekne kullanmış olan Serkan verdi aslında. sonrasında Öcal abi dümene geçtiğinde benzer problemi daha önce yaşadığını , hidrolikte hava olduğunu bildirdi. Giderken dümeni çoğunlukla ben tutumuştum. Özellikle yelken açtığımızda. Yelken açık iken dümen kontrolü iyice kayboluyordu. O yüzden hep yelkenleri toplamak durumunda kaldık.

Dümen hidroliği ile ilgili problem konusunda teknede en az bilgisi olan bendim. MUhtemel Öcal abinin arız tespiti de doğru idi. en azından dümende bir sıkıntı olduğunu biliyorduk. Bu aşamada iki önemli sorun belirdi. Öcal abi söz konusu işlemin son derece basit bir işlem olduğunu ve rahatlıkla yapabileceğimizi söyledi.

Ben durumu şöyle değerlendirdim. Yolculuğun önemli bir kısmı tamamlanmıştı. Deniz , fırtına sonrası son derece çalkantılı idi. Motor bölümünde ışık yetersiz üstelik motor da sıcaktı. Karanlık ve çalkantılı bir denizde böyle bir tamirata girişmek her ne kadar basit gözükse de ciddi yaralanmalara yol açabilirdi.

Dümen arızasının hissedildiği andan itibaren bu iki görüş sürekli tartışılır oldu. Öcal abi muhtemel haklı arıza tespiti sonrası bunu düzeltmemiz gerektiğini , ben ise yolun büyük bir bölümünün geride kaldığını yelken açmadan dikkatli bir şekilde yola devam etmemiz gerektiğini savundum.

Dümen hidroliğini seyir öncesi kontrol eden ve Erman ve Serkan da benim görüşüme daha yakın olduklarından bir müdahale yapılmadı. Ancak Öcal abinin ısrarı devam etti.

Teknik açıdan bakıldığında bence Öcal abi haklı idi. En azından bir müdahalede bulunmasak dahi güvenliği elden bırakmadan basit bir kontrol yapabilirdik belkide. Nitekim dümeni tamamen kaybedince motor dairesine girmek durumunda kaldık. Ancak çok basit bir müdahalede dahi Serkan'ın kolları yara bere içinde kaldı.

Doğru karar hangisi idi ? Nerelerde hata yaptık. ? yelken açtığımızda dümen kontrolünü kaybettiğimizi bildiğimiz halde bununla ilgili bir karar almadık. Bunu ilk yaşayan olarak benim yelken açılmaması konusunda bir karar alınmasını temin etmem gerekirdi. Ben bir karar alınmadan uyumaya gittim.

İkinci hata bunun üzerine geldi. Ben motor sesinin kesilmesi ile uyandım. Dümende Öcal abi, Sekan ve Erman yelken açmaktaydılar. Güzel rüzgar çıktığını fark etmişler yelken gücü ile dümene daha az yük bineceğini düşünmüşler. Yelken açma kararını Erman almış. Ancak bence hata deneyimli yelkenci olarak  Öcal abinin. Rüzgar Türkiye tarafından yani pupadan esmekteydi. Pupada dümen kontrolünün zorluğunu Öcal Abinin hesap etmesi gerekirdi. Üstelik Kiri Kiri ana yelken donanımı pupa seyri için uygun değildi. Bumbayı pupa seyri için yeterince salmak da mümkün değildi.

Üçüncü önemli hata gece seyrinde yelken açılırken teknenin yönünün Bu nedenlerle Türkiye ye doğru geri dönmüş olması idi. Yelken açanlar bunu yelken açma telaşı içinde farketmemiş durumda idiler.  Sanırım Öcal abi bu durumu farketti ancak artık tekne dümen dinlemediğinden tekneyi rotasına sokamadı. Tekne bayılmış ve yönü değişmiş durumda yol almamaktaydı. Yönü değişmiş olan Kiri Kiri 'nin cenovası tersledi.

Ben hemen yelkenlerin kapatılması gerektiğini söyledim. O telaşla bunu  nasıl söyledim hatırlamıyorum. Ancak Erman ve Serkan da teknenin bayılmasından bir terslik olduğunu farketmiş olacaklar ki yelkenleri toplamaya başladılar.

ancak Öcal Abi kendiliğinden faça flok durumuna geldiğimizi , yelkenleri kapatmamamızı ve bu halde dümen hidroliğini daha rahat yapabileceğimizi söyledi. Oysa yelkenler açık iken palaya ciddi yük binmekteydi ve şahsi düşüncem bu durumda tamiratın daha zor olacağı yönünde idi. Herşeyden öte tekne bayılmıştı ve bu durumda müdahale şahsi görüşüm çok daha zor olabilirdi.  Nitekim yelkenleri kapattıktan sonra Erman teknede bir miktar kontrolü sağlayıp, Kiri Kiri yi tekrar rotasına soktu.

Ancak artık dümen kontrolü kaybedilmişti ve Kiri Kiri artık dümensiz kalmıştı. Ben telsiz anonsu ile önce durumu bildirdim ve kendi imkanlarımız ile neler yapabilieceğimize bakacağımızı ve sonrasında haber vereceğimizi telsizden anons ettim.

İş artık öyle bir noktaya gelmişti ki Motor kapağını açınca aşağıya önce Öcal abi indi. en azından problemi tespit edebildi. Piston bağlı bulunduğu ahşap kaideyi parçalayıp yerinden çıkmış ve sintineye doğru kaymıştı. fizikleri daha uygun olduğundan önce Erman makine dairesine indi. Öcal abi hidrolik hortumunun sökülmesini istedi. Sökülünce yani yağ boşalınca pistonun serbest hareket edebileceğini düşündüm. Oysa Öcal abi pistonun yeke bağlantısının sökülmesini istemiş. Ancak üç kere hortumu sökmemizi söyledi. O da telaştan karıştırdı sanırım. Yağ boşaldığı halde piston yekeyi kasmaya devam etti. Erman bu sefer yeke bağlantısını sökmeye çalıştı ancak erişmek mümkün olmadı. O yorulunca bu sefer Serkan aşağıya indi. Serkan pistonu yerinden kaldırdı ancak yerine bağlamak imkansızdı. O gece tek doğru hareketi sanırım Serkan yaptı ve dümeni düzeltti. Böylece düzgün şekilde çekilmemizi sağlamış oldu.

Serkan çıktığında kolları yara bere içerisindeydi. Durum en istenmeyen yöne doğru gitmekteydi. Hem sinirlerimiz yıpranmış , moralimiz bozulmuş ve yorulmuştuk.   Dışarıdan yekeyi tutan piston kolunu açabilir ya da kesebilirdik belkide. Ancak çok riskli olacağı kesindi. Kaldı ki marinada bağlı iken ve gündüz gözüne pistonu yerine oturtmak üstelik son derece tecrübeli Aydı reis tarafından yarım günde yapıldı. Ben malum olan ve sonrasında çok güldüğümüz anonsu yaptım.

Tüm bu yanlışlarımıza rağmen Kiri Kiri personeli olarak başarılı olduğumuzu düşünüyorum. Her şeye rağmen hepimiz bir şekilde duygularımıza hakim olup, herhangi bir ciddi kaza yaşamadan bu problemi atlattık.

Öcal abi ilk uyardığında kontrol etsek problemi daha baştan çözebilirmiydik ? o sırada bir müdahale pistonun yerinden çıkmasını önleyebilirmiydi ? rüzgar çıktığında yelken açmasak dümeni kaybetmeyebilirmiydik? Bunların hiçbirine bir yanıt veremeyeceğiz artık.

Ancak gerçek şu ki önemli bir kazayı ucuz atlattık. Üstelik ve anlaşılan o ki bu sıkıntıyı Erman bir şekilde yaşayacaktı. Bence en doğru kişiler ile birlikteyken yaşandı . BU bir şans. elbette bir diğer şans ta Aydın Reis. Bence Kiri Kiri nin neresinde problem olmaz derseniz kesin Dümeni derim :)




 
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 12 Ocak 2018, 10:16:51
Bir kaç basit olgu var aslında;
1. Her vakıanın kendi dinamikleri vardır. Dolayısıyla genel bir doğru yoktur.
2. Her kriz bir kişi tarafından yönetilir. Tekne söz konusu olduğunda o kişi kendini yetkin görüyorsa ve aksini belirtmediyse teknenin kaptanıdır.
3. Acil durumu yöneten kişinin temel işlevi öngördüğü acil durum planı dahilinde koordinasyonu sağlamak ve yönetmektir.
4. Acil durumu yöneten kişi gerekmedikçe fiziki olarak görev üstlenmez.
5. Acil durumu yöneten kişinin talimatları prensip olarak sorgulanmaz.

Gelelim kritik sorulara;
1. Kriz doğru yönetilmiyorsa ne yapılmalıdır?
2. Özellikle tekne söz konusu olduğunda mürettebatın söz hakkı nerede başlar?

Kri Kri örneğinden yol almaya devam edersek, ki öncelikle Böke'ye teşekkür ediyorum, tüm içtenlik ve açıklığıyla paylaştığı için, ilk önemli sorun kendisinin de belirttiği gibi seyir öncesi bir istişare olmaması. Açıkçası bu durum bizde de olmadı ama Avara mürettebatı refleks olarak yağ sorununda krizi Erol'a bırakarak sadece onun talimatları doğrultusunda hareket etti. Mandar koptuğunda da vardiyada olan Suat kaptanın. Başında da dediğim gibi, olgular ve dinamikler farklı ama kriz yönetimi kendiliğinden ilkinde tekne sahibi ve kaptan Erol'un, ikincisinde Suat kaptanın liderliğinde aşıldı. Lütfen karşılaştırmanın hiçbir övgü ya da yergi içermediğini atlamayın, sadece tespit. Kri Kri tayfası en baştan iç dinamiklerini öngörebilmek ya da belirlemek adına bir istişarede bulunmuş olsa durum farklı olabilirdi.

Son ana kadar sorunun filoyla paylaşılmaması bu olayda ilave bir soruna sebep olmamış olabilir ama kanaatimce yanlıştır. 3 tekne ve 15 reis her tekne ya da her reisin sorunlarını paylaşmak ve çözebilmek adına bir aradadır ve eşit sorumluluğa sahiptir. Bir dalış eğitmeni olarak PADI sistemine yakınlığımın temel nedeni "sorunu oluşmadan önleme" prensibidir. Burada da semptomlar daha önce paylaşılsa belki sorun oluşmadan önlenebilir ya da en azından denenebilirdi.

Teknede kader birliği etmiş dört reisin hepsinin fikir ve tespitleri ciddiye alınmalıdır. Burada kastım, Serkan dümenle ilgili tespitinin ciddiye alınmaması. Aynı şekilde Öcal reisin uyarıları da daha ciddi değerlendirilse belki de sorun daha hafif atlatılabilirdi.

Erman inanılmaz bir adam. Bu kadar iyi niyet çok yorucu olmalı. Bir adam bu kadar zamanda ancak bu kadar sevilir diyeyim kısaca. Ama bu olayda önemli eksiklikleri olduğunu düşünüyorum ki yüzüne de söyledim. Sıfır noktasında teknenin hem sahibi, hem de kaptanı olarak insiyatif kullanması gerekir. Özellikle ortak karar alınamadığı durumlarda. Aksi durumda belirsizlik ve tereddüt farklı koşullarda ağır sonuçlara sebep olabilir. Nitekim Öcal abinin alkollü olarak yakıt iskelesine bağlama manevrası denemeleri hiç yaşanmamalıydı.

Makina dairesine girilerek müdahale etmek ya da etmemekten önemlisi bence buna koşullar değerlendirilerek karar verilmiş olması. Kimin gireceği sonraki adım.

Bir aradaydık, yüz yüze baktık, yedik, içtik, güldük, eğlendik ve ortak bir hedefe yol aldık. Dolaysıyla gönül rahatlığıyla, çekinmeden yazıyorum. Burada, özellikle bu ekip içerisinde kimsenin art niyetli olduğuna inanmadığım gibi, bunları yazarken şahsi olarak da eleştiri değil tespitte bulunmaya çalıştığımı belirtmek isterim.

Bu arada, Kri Kri'de görsel açıdan doyumsuz olsa da, baş ıstıralyanın desteklerinden biri olan sakal -baston ile bodoslama arasındaki bağlantı- liftini kopukken bu denli uzun bir yolda ve soluğan söz konusuyken yelken basmanız bana göre yanlıştı. Kanaatimce kazanılacak en değerli yeti riski oluşmadan önleme öngörüsü olacaktır. Oysa bu durumda yelken basmak biraz Türk işi, "bir şey olmaz abi" kafası gibi.

Mürettebatın söz hakkı nerede başlar, nerede biter? Bu da bir önemli ve baş belası soru. Erman 35 yaşında diye tabi ki söz hakkı Öcal reisten az olamaz. Ya da Serkan'ın söz hakkı tekne sahibi diye Erman'dan az olamaz. Ama unutmayın ki, son sözü kaptan söyler. İşinize gelir ya da gelmez. Tekneye adımınızı atarken bu gerçeği kabul edin ya da kendi tekneniz dışında seyir yapmayın. Suat kaptanım 7 kez Atlantik geçmiş, yedi denizde fink atmış olabilir ama aksi kararlaştırılmadıkça son sözü Erol kaptan söyler. Suat kaptan da, ben de, diğer arkadaşlar da tekneye adımımızı atarken bunu kabul etmiş oluruz. Bir kaç asır önceye dönerseniz, gemide isyanın cezası basit ve nettir :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Ocak 2018, 11:03:24
Kri-Kri'nin  bir ara anlamsız rota tuttuğunu görünce bir şeyler olduğunu sezdik ve telsiz bağlantısı kurduk. Erman Reis dümende bir terslikler sezdiğini ve o nedenle deneme yaptığını, şimdilik bir sorun olmadığını söyledi. Ama hafızam yanıltmıyorsa, 30 dakika kadar sonra anlamsız hareketler yine başladı, kısa bir süre sonra da o tarihi anons geldi.
O sıra geniş apaz tam armaydık, Kri Kri'ye rota kırmamızla şansımıza rüzgar iyice yükseldi, bu kez apazdan gelen 19-20 rüzgarla Masal en hızlı koşularından birini yaptı. O kadar çabuk vardık ki, kimse anlamadı bile.

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 12 Ocak 2018, 11:48:06
Kri-Kri'nin  bir ara anlamsız rota tuttuğunu görünce bir şeyler olduğunu sezdik ve telsiz bağlantısı kurduk. Erman Reis dümende bir terslikler sezdiğini ve o nedenle deneme yaptığını, şimdilik bir sorun olmadığını söyledi. Ama hafızam yanıltmıyorsa, 30 dakika kadar sonra anlamsız hareketler yine başladı, kısa bir süre sonra da o tarihi anons geldi.
O sıra geniş apaz tam armaydık, Kri Kri'ye rota kırmamızla şansımıza rüzgar iyice yükseldi, bu kez apazdan gelen 19-20 rüzgarla Masal en hızlı koşularından birini yaptı. O kadar çabuk vardık ki, kimse anlamadı bile.

Evet ya , mesafe çok fazlaydı aslında biz halatla uğraşırken nasılda geiverdik birden yanına, bu arada yedekleme halatı verdiğimiz anda hava 19 esiyordu ve bir önceki günkü fırtınanın soluganları vardı. Sabahleyin güneşin doğuşuyla  yumuşadı ve kolayımıza oldu.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 12 Ocak 2018, 12:17:34
Ne sizlerin yaşadığı olay hakkında bir şey söyleyebilirim ne de teknede başıma böyle bir şey geldiği için tecrübemi ancak uzun bir süre doğa şartlarında ve gerek yalnız gerek grupla, ciddi extrem coğrafya ve durumlarda, doğanın insafına bir çok defa kalmış biri olarak, başlık açısından azıcık, küçücük bir şeyler söyleyebilirim.

* Doğanın hangi parçasının içinde olursanız olun, hata affetmez. Yola çıkmadan önce her türlü senaryo gözden geçirilmeli, önleyici ve sonlandırıcı hazırlıklar yapılmalı. Herkes tarafından paylaşılmalı. Kişilerin meslek, fiziki yapı ve kondisyonu, düşünce yapısı ( soğuk kanlılık, analitik düşünme vb.) yapılacak iş bölümü için önemlidir. Bu, hep gözardı edilen, kişilerce garip yada söylemeye çekindikleri bir şeydir. Ve en büyük hatadır. Her grupta öncelikle bir "lider" olması zorunludur. Bu diğer doğa aktivitelerinde en tecrübeli ve bilgili kişidir. Denizde bu kişinin "tekne sahibi kaptan" olduğu varsayılır.

* Deniz üzerinde "kaptan"ın önemli bir olgu olduğu doğrudur ancak, Uzun yıllar her türlü şartta gelişmiş tecrübe ile bilginin bir araya gelmiş hali olan kaptanlık ciddi sorumluluk ister, unutulmamadır ki, bizler öncelikle tekne sahibi denizcileriz. Şayet yanımızda "gerçek" bir "kaptan" var ise, tecrübesinden en açık şekilde faydalanmak önemlidir.

* Kişilerin neyi ne kadar bildiklerini "söylemesinin" bir önemi yoktur. Sadece bir ön bilgidir. Aynı zamanda mütevazı olmak için bilmiyorum demek, doğa koşulları için doğru değildir. Bilginizin olduğu konuyu, açıkça ve teorik yada pratik bilgi olup olmadığını belirtmek mutlaka gereklidir. Herkesin, bir diğerini samimiyetle gözlemlemesi, hatalı, eksik bir uygulama gördüğünde uygun dille anlatabilmesi ve karşı tarafında bunu alabilmesi önemlidir. Sonuçta eylemlerin sonuçları o an orada olan herkesin hayatı ile ilgilidir.

* Böyle bir aktivite içerisinde, "ego" asla olmamalı, her bilgi, aklımızda ki soru işaretleri gerçekleşmeye başlayan bir durum herkesle paylaşılmalı, yapılan, yapılması planlanan şeyler anlatılmalı, gelecek olan fikirlerin değerlendirilmesi çabuk ve objektif bir şekilde yapılmalı. Aksi davranan kişiye, grup tarafından doğru bir dille olması gereken beklenti anlatılmalı. Unutulmamalı ki, herkes birbirinin hayatından sorumludur ve bir diğerine hayatını emanet etmesi gereken anlar olacaktır.

* Tecrübeler gösteriyor ki en büyük felaketler akla bile gelmeyecek yada hiç önemsenmeyecek basit bir çıkış noktası ile başlar. ( Bir ayakkabı bağının kopma noktasına geldiğini, uyarıya rağmen kişinin önemsemediğini ve sonucunda iki kişinin bir yardan yuvarlanarak ciddi yaralanmalara ve sakatlığa neden olduğunu gördüm. Tamamen şans eseri ölümden döndüler)

* Denizciliğin en avantajlı olduğu konulardan biri, gerçekleştiğin de herşeyin çok çabuk gelişebildiği ve yardımın uzun süre gelemeyebilecek olması göz önünde bulundurularak bir çok tedbir şart koşulmuş ve yine bir çok senaryo için gerekli koşul ve kurtarma ekipmanı hazır bekletiliyor olmasıdır. Kriz yönetimi için en gerekli şey, soğuk kanlı olmak, herşeyi çabuk ama sakince denemek, ne zaman pes edilmesi gerektiğini bilmek ve bu cihazların nasıl kullanıldığının tam olarak öğrenmektir.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Serdar Çırak - 12 Ocak 2018, 12:32:33
Yelkenle uğraşırken resmen geriye dönülmüş ve tekne bayıldığında durum anlaşılmış...
Chartplotter vb. yokmuydu..
Zor anlar için aklıma şu soru geldi..TR den elli mil uzakta ve açık denizde,etrafta yardımcı tekne olmasaydı..teknede Erman dan başka reis olmasaydı..Erman ne yapardı..En önce Erman reis cevap vermeli.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 12 Ocak 2018, 16:47:18
Çok önemli bir konu ve en başta kendim olmak üzere hala ciddi dersler çıkarılabilecek hususlar var. Bu yüzden içtenlikle olayları ve içine bulunduğumuz şartları anlatmaya çalışayım. Konuyla ilgili her türlü eleştiriye açık olduğumu belirterek başlıyorum...

Bu organizasyona hazırlanırken Bülent Abi kendi teknesinin kuralları açıklamış ben de benzer şekilde ne yapabileceğimizi aktarmıştım. Mürettebatın benden daha deneyimli olduğunu öngörerek seyir öncesi bir toplantı yapabileceğimizi ve kararları ortaklaşa alabileceğimizi ifade etmiştim ( Nitekim kriz yönetiminde dahi Masal teknesinde benzer bir karar mekanizmasının oluşturulduğu görülüyor) Seyir başlangıcında da normal seyir şartları dahilinde vardiya, yemek vs. konuları özellikle sorduğumu hatırlıyorum. Tabii bunlar kriz anına yönelik planlamalardan çok uzaktı..

Olayın başlangıcına gidersek; Serkan'ın dümen nöbeti esnasında iskeleye doğru rotamızı ilk kaydırdığımızda dümen tepkilerinde bir aksilik olduğu ortaya çıktı ancak ben tekrardan dümene geçip rotayı düzeltebildim. Öcal Reis dümenin hava yapmış olabileceğini ve aşağıdan havasını alırsak sorunun düzeleceğini belirtti bu an tam da Oğuzhan Reis'in hepimize rota ve Karpaz Gate'in konumunu teyit ettirdiği andı. Bu aşamada sorun bence hepimiz tarafından sadece hidrolikteki basit bir hava olarak değerlendirildi ve seyre devam ettik. Bu sürede önce ben ardından Ersin Reis iyi dümen tuttuk ve neredeyse hiç sapma ve kontrolsüz kalma durumu olmadı. Sorun ikinci aşamada ilk yelken denememizde ortaya çıktı, Kuzey- Kuzeybatı yönlü rüzgarda ben yelkenleri basarken Ersin Reis dümendeydi ve tekne tam iskele alabanda yapmaya başladı. Yelkenleri basıp dümene geçtiğimde dümen Ersin reisin Sancak alabanda komutuna cevap vermiyordu, dümene geçip dümeni iskeleye çevirip tekneyi tam bir tur attırarak tekrar rotasına dönderdik. Bu aşama ise Bülent abinin telsizle bize herşeyin yolunda olup olmadığını sorduğu ve bizim de eğleniyoruz diyerek cevap verdiğimiz aşamadır yanlış hatırlamıyoram.
Bu aşamadan sonra dümendeki hava bence hepimiz için daha ciddi bir uyarı niteliğindeydi ve Öcal Reis haklı olarak aşağıya inip dümenin havasını almamız gerektiğini belirtti, hatta aynı durumda kendi teknesinde yaşadığı durumu ve pistonu nasıl kaybettiğini anlattı. Üçüncü aşamaya geçene kadar Öcal ve ben yine dümendeydik ve özellikle Öcal abinin kontrolünde ip gibi gittik, tabii dümen kontrolü zorlaşmıştı ancak kısa manevralara olumlu tepki veriyordu. Bu aşamada aramızda aşağıya inip havanın alınıp alınmamasıyla ilgili tartışmaların uzunca bir süre devam ettiğini hatırlatmalıyım. Öyle ki Öcal reisin talimatıyla ben tam aşağı inecekken Ersin reis şu an bu haliyle zaten devam etmekte olduğumuzu ve aşağıya inmenin tehlikeli olduğunu uyararak haklı sebeplerle karşı çıktı, açıkçası bu yaklaşım bana da uygun geldi. Eğer dümende sadece havadan ötürü bir durum vardıysa böyle devam edilebilirdi. Benim için en zor anlar bu aşamada başladı; herkes iyi niyetiyle yardımcı olmak istiyordu ancak fikir ayrılığı bir çatışmaya dönüştü, kaptan bendim ama gemide iki ayrı kutuptan sert rüzgar esmeye başlamıştı ve bu durumu idare etmekten çok uzaktım.Durum yapıcı bir ortamdan çok uzaktı ve taraflar teknenin sahibi ve kaptanı olarak kararı benim almam gerektiği yönünde taleplerini bana yöneltmeye başladı. İşte burada bir tarafta sorun devam ederken bir taraftan da ortaya çıkan tartışmanın merkezi haline geldiğimi hissettim. Ki zaten bütün bu seyir esnasında kendime en çok kızdığım ve eleştirdiğim nokta burasıdır. Yol boyu canımı sıkan ilk şey ekibin ahengini kaybetmesine neden olmamdır.     
Sonuçta Ersin, Serkan ve benim mutabık olduğumuzu düşünerek devam etmeye karar kıldık ancak bundan sonra da belki de haklı olarak Öcal Reisin eleştirilerine maruz kaldık. Olay 3. aşamada patlak verinceye kadar seyrimiz yine nispeten sorunsuz devam etti.
3. aşama (bence pupadan değil geniş apazdan)  başlayan güzel rüzgarla son aşamasına ulaştı. Ben tekrar yelkenleri açıp tekneyi rahatlatmak istedim. Kri-Kri yelken açtığınızda otopilota bağlamış gibi çok rahat giden bir tekne ve bunun bize fayda getireceğini düşündüm. Bu Ersin reisin ifade ettiği gibi yaptığım diğer bir hatadır. Ancak eğer tekneyi aykırılatmasaydık yine işe yarayabilirdi. 

Ve kriz anı, Öcal reisin aşağı inemediğini, benim inip pistonu tutan tablanın trifonlarının ahşap desteklerden ayrıldığı ve ortalık yerde dümen palasının hareketiyle salındığını gördüm. Yerine kaldırmayı denediysem de başarılı olamadım ve Serkan Reis'ten yardım istedim. Kendisi elini kolunu hiçe sayıp, tablayı tekrar ahşabın üzerine getirdi ancak iki ahşap destekten birisi yerinden çıkmıştı ve teki kalmıştı. Amacımız tablayı tekrar desteklerine sabitlemekti ancak hareket eden palayla birlikte pistonda ileri geri gittiğinden bu mümkün olmadı. Burada daha sonradan aklıma gelen şeyi orada neden yapmadım diye hala şu an hayıflanıyorum. Şayet dümen palasını arkadan bir halat yardımıyla kasıp hareketini kısıtlayabilseydik belki de geçici olarak dümeni tekrardan işler hale getirebilirdik. Bunu yapamayınca  ikinci seçenek olarak pistonu iptal edip yeke dümen devam edebilir miyiz diye düşündük. Öcal Reisin talimatıyla pistona giden hortumu devre dışı bıraktım, bunu yaparken de 3 defa sorduğumu hatırlıyorum ama daha sonrada konuştuğumuzda onu yanlış anladığımı görüyorum. Nitekim boruyu çıkarsam da piston boşalmadı.. ve bu noktadan sonra o meşhur anonsla yardım talep ettik. Tabii ciddi bir hayal kırıklığı yaşadığımı belirtmem lazım.. Şimdi bence madde madde irdelemeli:

 - Kri-Kri bu seyre hazır mıydı?
Evet bence hazırdı, daha bir önceki haftasonu motor ve dümen bakım ve kontrollerini yapmıştım. Hatta aşağıya indiğimde arızayı veren yerde gördüğüm kadarıyla bir problem veya aksama da yoktu.. Yelken ve baston sakalı konusunda Hakan Reise hak vermemek elde değil, bunu ihmal ettim, ancak önceki seyirlerimde geçtiğimiz 2 ayda toplam 30 saat motor ve yelken 4 kuvvete ulaşan havalarda seyir yaptım) hatta teknelerin altını temizlemek için dalgıç çağırdığımızda da yaptırabilirdim ancak mevcut havada bir problem yaratmayacağını ve 1 ay sonra karaya aldığımda halledebileceğimi düşündüm. (Türk işi)

- Kaptan gemisine ve ekibe hakim miydi?
Önemli tecrübe ve mekanik bilgi eksikliğim var. Örneğin piston hava yapınca pistonun üzerindeki vidaları gevşeterek almam gerektiğini bu seyirde öğrendim. Diğer taraftan ayrılma, yanaşma, teknemin motor ve yelken seyrinde tepkileri konusunda nispeten iyi yolda olduğumu düşünüyorum.
Ailemle ve arkadaşlarımla yaptığım seyirlerde de ufak tefek aksaklıklar yaşadık ancak bunların tamamında onlarla da daha sonra yaptığımız tartışmalarda durumu iyi bir şekilde yönetebildiğimi düşünüyorum ancak bu olayda yetersiz kaldığımı görüyorum. Bunun en önemli nedenin ise fikir ayrılıklarının neden olduğu gerilim sanıyorum ve ben bunu iyi yönetemedim.   

- Ekibin diğer üyeleri tekneye ve kaptana yardımcı mıydı?

Belki bu soruya ekipteki diğer kişiler de cevap vermeli. Genel itibariyle herkes bilgisi ve tecrübesi dahilinde azami destek verdi bunun için müteşekkirim ancak tartışma anında sukünet ve aklı selime ihtiyacımız olduğu anlarda tansiyonu düşürüp kafa kafaya veremedik. bunları ifade ederken sakın yanlış anlaşılmasın ortada kavga dövüş, bağırış çağırış kesinlikle yoktu). Burada özellikle Serkan ve Ersin reise teşekkür etmeliyim alkol konusunda çok ihtiyatlı davrandılar ve beni hiç yalnız bırakmadılar.

- Yakıt alımı için dümeni Öcal Reise neden verdim

Tüm yazı boyunca olabilince ekibin diğer üyelerini zikretmekten kaçındım ama bu soruda konu ben ve Öcal Reis olduğu için böyle devam etmek durumundayım sanırım. Öncelikle bunun kesinlikle doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Daha ayrılmaya başlarken kendisi sürekli yanımdan komutlar vermeye başlayınca ve benim yanıtlarım sanırım kendisini tatmin etmedi ki devam etti. İdareyi kendisine verip kontrollü şekilde takip etmenin en doğru olduğunu düşündüm çünkü tekneyi mi ortamı mı kontrol edeceğime karar vermem gerekiyordu.  Benim ona dümeni bıraktığım gibi aynı şekilde kendisi de olmadı deyip dümeni iade etseydi memnuniyetle dümene geçer ve rahatlıkla teknemi yanaştırırdım. Ancak aldığı işi yine kendisi bitirmesi bitirmesi gerekiyordu ve öyle ya da böyle bitirdi. Bu konu biraz hassas o yüzden açıklama ihtiyacı hissediyorum ama amacım kimseye ders vermek, ceza kesmek, bak konuştun ama yapamadığını falan göstermek değildir. Olay beni gerekecekti, Öcal Reis daha deneyimliydi. Ben Öcal Reisin yerinde olsam Erman ben alkollüyüm sen devam et derdim.   

   
- Erman Teknede Tek Olsa Ne Yapardı
   
Bunun cevabını vermek çok zor, benzer şekilde Öcal Reis de sormuş okyanus geçerken Masal yanında olmaz diye.. Şunu biliyorum ki, aldığımız karar o anki şartlara bağlıydı ve bizimle birlikte bir dünya deneyimli denizci ve iki iyi tekne vardı. Varsayıma dönersek, ilk yapacağım şey sanırım olayın tamiri için daha uzun süreler harcar, bir şekilde dümen palasında kaynaklı olan ve pistondan gelen kolu tutan parçayı kırıp pistonu etkisiz hale getirerek yekeye dönmeye çalışırdım. bu olmazsa akıntı çapam ile veya iplerle bir dümen tertibatı oluşturmak olurdu.. Son çare ise telsizle yardım çağrısında bulunurdum.. Tabii her olay kendi şartlarını doğuruyor.. Bu konudaki diğer görüşler de benim için çok kıymetli olacaktır..

Amacım bu yazıda kimseyi kırmadan dökmeden sadece kendimi, teknemi ve şartları eleştirmektir. Kri-Kri ekibinin tümüne tekrardan bu zor şartlarda benimle ve teknemle seyrettikleri için ve yardımları için ayrı ayrı teşekkür ederim. Dilerseniz bunun üzerinden ben, genel olarak ekip ve Kri-Kri üzerinden devam edelim.. 
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 12 Ocak 2018, 17:12:22
Öncelikle biraz önce Erman reis ile görüştük. Bugün halihazırda elimde olan , tam da Kiri Kiri için uygun ireco dan dümen palasını bu seyrin anısına yapıp, hediye edeceğim. Tiryaki'nn daha önce yaptığı gibi içinde bir mektup olacak. Erman 'dan gerekli ölçüleri istedim.

Kişileri değil de konuyu tartışıyor olmamızdan çok memnunum. Hepimiz ve okuyanlar için önemli dersler içeriyor. Halat ile sabitlemek örneğin çok akılcı bir yöntem olabilirdi.

YAnımızda başka tekne olmasa ne olurdu..? birşey olmazdı. Bir şeklide dümeni kasan piston kolunu söker , süpürge sapını yekeye bağlar yürürdük. Ancak ciddi zaman kaybı söz konusu olurdu. Karar vermemizdeki en önemli etken diğer tekneleri geciktirmek riski idi. Zaten sıkı bir program vardı ve bundan daha daha fazla zaman kaybı yaşayamazdık.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Suat Zeybek - 12 Ocak 2018, 17:17:02
Efendim konu Kri Kri üzerinden gittiğine göre öncelikle söylemek isterimki; sorun diğer teknelerle geç paylaşıldı hatta, ,ş ,şden geçtikten sonra paylaşıldı. Bu da bence; olayların bu hadde gelmesine sebeplerin en başında gelenidir. Dikkat edilecek olursa; diğer 2 tekne sürekli telsizden birbirlerine; yelken açtık, makina kapattık, yağ sorunumuz var, vs. vs. şeklinde bilgi akışı sağlarken Kri Kri bu olayı içerisinde çözmeye çalışması flotilla mantığına biraz aykırı kalmış.
Şimdi; olayı niteleyecek olursak, bu ve buna benzer olaylar ile çoğu kez karşılaşmış biri olarak problemin;
1- Teknenin dümen dinlemeyip gezmesi neticesinde hidrolik sistemde hava kalmış olama olasılığından,
2- Piston montaj yerinin doğuracağı sebeplerden,
olması şeklinde değerlendirmemi bildirebilirdim. Dolayısıyla konu eğer kapalı devre içerisinde hava kalması sebebinden olması durumunun değerlendirilirken hiç de bahsedildiği gibi makina dairesine girmeye gerek olmadığını ve sistemin kontrolünün dümen mili üzerindeki hava tapasından kontrolünün yapılabileceği bilgisini aktarırdım ki hata buradaysa hidrolik/atf ikmali yapılıp problem de halledilmiş olurdu. Hatta, bu şekilde de tekne geze geze hedefine giderdi. Ancak;
sorunun asıl piston montaj yerinden kaynaklandığı zaten piston yatağının da kırılması neticesinde anlaşılmıştır. İlk kontrolden sonra yani sistemde hava olmadığı anlaşılmış olduğu taktirde sorunun ivedi olarak halledilip pistonun yerine montajıın sağlanması gerekmekteydi. Hadi o da böyle idare edilebilir şeklinde değerlendirilmiş dahi olsa, yelken asla basılmamalıydı zira, bilindiği gibi yelken ile tekne sürekli rüzgar üzerine kaçmak isteyecek ve biz bunu engellemek içinse rüzgar altına sürekli dümen kırmak durumunda kalırız. Bu da pala da sürekli bir su direncine sebebiyet olur. Bence dümen kontrolü de bu aşamadan sonra oldu diye düşünüyorum. Çünkü, su direnci baştan piston bağlantı noktalarınca karşılanabilir olsa dahi sürekli aynı güce maruz kalan piston yatağı bağlantı yerindeki en zayıf noktadan ya da sallanmakta olan yerinden parçalanarak çıkacaktırki bu da dümen hakimiyetinin kaybına sebep olmuştur.
Lafı toplayacak olursak tek hata diyemesem dahi; en önemli hata problem zamanında fiğer teknelerle paylaşılmamasından kaynaklıdır diyebilirim. Ancak ekipce alınan bir karar var ki saygı duyulması da gerekli.

Bu konuyu bizim yaşadığımız yağ problemine bağlayacak olursak;
Benim için önemli olan yağ kaçağının hararet neticesinde olmaması ve herhangi bir contanın yağ kaçırmamasıdır. Çünkü bu bize içsel büyük bir problemin olmadığını göstermektedir ki yüzeysel kaynaklanan sebeplere odaklanmamıza neden olmuş ve yağ boşaltım pompasının pistonunun yukarıda olması sebebiyle basınçla yağın buradan çıktığını görmemizdir. Tespit doğru ancak, Erol reisin bizden önce orada çalışması nedeni ile tornavida kullanımını rahatlamak adına kendisinin pistonu yukarıda bırakmış olmasını düşünmesi bizi yanıltmış ve eldeki yedek yağımızdan da olmamıza neden olmuştur. İkincisinde de pistonu yukarıda görünce o zaman basınçlı hava tahliye hortumundaki kırıklık farkedilmiş ve hortumu devre dışı bırakarak pet şişeye basınçla birlikte çok az miktarda tahliye olan yağıda yönlendirerek sorunun nihayi çözümüne ulaştık. Tabi bu durum da diğer teknelerle paylaşıldığından Masall'ın yağ vermesi neticesinde de sorunsuzca sistemimizi işler hale getirmiş olduk.

Tiryaki reis haklı, kriz yönetimi esnasında her nekadar bir brifing yapılmasa dahi bir hiyerarşi vardırki o da teknenin donatanının da kaptan olması nedeni ile en başta o gelir. Sonrası falan, filan. Biz buna hep uyduk ki, olması gerekende budur bence.

Flatillo'larda sorun küçükken diğer teknelerle paylaşılmalı ki kriz anında net düşünülemeyen bazı konuların da perspektifi ilgili tekneye çizilebilsin.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Ocak 2018, 17:20:20
Dilerseniz bunun üzerinden ben, genel olarak ekip ve Kri-Kri üzerinden devam edelim..


Bu doğru bir tartışma yöntemi değil.
Türkiye'de yapılan hatalara bir yenisini ekler.
Bana kalırsa bir olaydan deneyim çıkartmak için yapılması gereken şey, kişileri değil, "olayı" özne haline getirmektir.
Daha önceki bütün kaza/terslik tartışmaları kişileri öne çıkartarak yapıldığı için hep kadük kaldı.
Biz isterseniz Suat Reisin yaptığı gibi yalnızca olayı konuşalım,
Kişiler- Kri Kri mürettebatı- kendi aralarında bunu tartışırlar dilerlerse.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 12 Ocak 2018, 17:34:09
Zaten öyle olmuyor mu ?

Bak meğerse dümenin oradan da halledilebilir olduğunu da bu vesile ile öğrenmiş olduk. Kaldı ki Erman dümen göbeğinden yere yağ aktığını söylemişti bende bir anlam verememiştim..
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Ocak 2018, 17:37:16
Eğer ERman'ın yazısından alıntıladığım şekilde yürütürsek, öyle olmaz. Bunu demek istemiştim.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mustafa Ertör - 12 Ocak 2018, 17:39:40
       (Denizde) Acil durum ve kriz yönetimi başlığının en önemli tespiti.

......Tiryaki reis haklı, kriz yönetimi esnasında her nekadar bir brifing yapılmasa dahi bir hiyerarşi vardırki o da teknenin donatanının da kaptan olması nedeni ile en başta o gelir. Sonrası falan, filan. Biz buna hep uyduk ki, olması gerekende budur bence......
 
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Serkan Güvenen - 12 Ocak 2018, 17:51:38
Sevgili reisler,
Kri kri ekibinin bir parçası olarak ben de kendi görüşümü belirteyim. Seyir öncesinde ben Ersin reis ile konusup vardiya sistemini yapalim demistik.Daha sonrasında seyirin heyecani ve sohbetle bunu ihmal ettik.Ben uzun süre ahşap motor yat kullanmis biriyim ,  bu dümende yaşanan sorunu 4 defa da yaşamış biriyim. Limandan ayrılıp belli bir süre sonra dümeni tutunca bir gariplik olduğunu anladık, dümende boşluk vardı. Bu dümenin hava yaptığının belirtisiydi, çözümü de basitti kolayca cozebilirdim çünkü daha önce defalarca yapmıştım. Burada kendimi hatalı görüyorum çünkü arıza da ısrarlı olmalıydım.  Ben ise tekne sahibi ve kaptanı dinledim , burada tekne sahibi kendi teknesini daha iyi biliyor ve tanıyor dedim . Ben kaptan ne söylerse mottosuyla büyüdüm,  gecenin ilerleyen saatlerinde komple dümen işlevsiz kalınca ve Erman reis sen iner misin demesiyle sintineye indiğimde , durumun maalesef artık duzeltilemeyecek durumda olduğunu gördüm. Dümen palasini hidrolikten ayırıp bağımsız bırakma kararı aldık , yalnız o da mümkün değildi.  Bu durum sonrası masal bizi yedekleyip marinaya getirdiğinde,   tekrar sintineye girdim  . Çünkü içime sinmiyordu akşam o çalkantılı denizde ve karanlıkta bir şey gözümden kaçmış olabilirdi. Tekrar rahat rahat baktığımda atladığım bir şey olmadığını gördüm. Erman reisin hidrolik sistemi maalesef dümen palasindan ayırmak mümkün değildi. Aydın reis ile de görüştüm bu konuyu . Bağlamam gerekirse , hatalarımız vardiya sistemi ve  maalesef alkol

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: erdal duran - 14 Ocak 2018, 17:03:22
    Sevgili reisler, konuyu öneri ortaya atıldığından itibaren takip ediyorum. Son birkaç yıldır yaşadığım özel durum olmasaydı kesinlikle katılmak istediğim bir organizasyondu. Sağlık olsun, belki bir daha ki sefere. Bu deneyimin herkes için çok değerli ve derslerle dolu olduğuna inanıyorum. Konunun yaşanılan olumsuzluklarla ilgili analizlerini daha öğretici bulduğum için Tiryaki reisin açtığı konu başlığını çok önemli ve devam ettirilmesini gerekli görüyorum.
    Kriz yönetimi her ne kadar ortaya çıkan olumsuz fiziksel durumun aşılması olsa da, bir den çok kişinin bulunduğu ortamda aslında bir insan ilişkileri ve idaresi sorunudur. Bu çerçeveden baktığımızda da yaşanılan ufak tefek olumsuzlukların ustaca çözümlenebildiğini söylemek isterim. Çoğunlukla, sadece sanal ortamda birbirlerini tanıyan insanların, aniden gelişen bir fikir etrafında hızla organize olup eylemi gerçekleştirmeleri ve bunu başarıyla bitirmeleri bana göre çok büyük bir olay. Üstelik bunun deniz üzerinde, ekstrem koşulların çok daha fazla yaşanabilme ihtimalinin her zaman olduğu bir ortamda gerçekleştirilmesi takdire şayan bir artı.
    Şahsen ben, katılamamış olsam da tüm reislerin bizlere aktardıklarından büyük dersler çıkardım. Bu yazıların ve özellikle eleştirel bakış açılarının yazılmaya devam etmesini temenni ederim. Tecrübeli bir denizci olarak gördüğüm Öcal hocamın da düşüncelerinin ve yaşanılanlarla ilgili yazılarının hepimize katkılarda bulunacağına inanıyorum.
   Bizlere bu değerli deneyimleri aktardığınız için hepinize teşekkür ediyorum güzel insanlar.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 14 Ocak 2018, 17:37:32
Ama unutmayın ki, son sözü kaptan söyler. İşinize gelir ya da gelmez. Tekneye adımınızı atarken bu gerçeği kabul edin ya da kendi tekneniz dışında seyir yapmayın.

Konunun özeti bu aslında.  :(
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Ocak 2018, 17:47:23
Aslında bu başlıktan beklentim şu ki, bir süre sonra burada konuştuğumuz, tartıştığımız olaylarda söz konusu ya da olası prosedürleri/uygulamaları belirlemek ve yılın belirli dönemlerinde bunları hayata geçirmek üzere workshoplar düzenlemek. Sadece bir haftasonu, hatta bir günde bile bir çok şey deneyebilir, okuduklarımızın, duyduklarımızın pratiklerini yapabiliriz.

Taze vakıadan yola çıkarsak, mesela yedekleme teknikleri, sapan yapmak ve kullanmak, yedeklemede zincir kullanmak, dümensiz seyir teknikleri sadece bu olaydan hareketle deneyimleyebleceğimiz, bazılarımız için bildik ama bazılarımız için yepyeni ve hayati değeri olan uygulamalar olabilir.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mustafa Ertör - 14 Ocak 2018, 19:54:16
 Baba Tunca ile bir dostumuzun dümen palası tamamen düşüp denizin dibine gittiği teknesini çekmiştim. O sırada sahil güvenliğe haber verilmiş, Türk radyo bilgilendirilmişti .Marmara denizi transit geçiş sahası içinde olduğumuziçin bu işlem yapılmıştı.

 Gerekli mercilere haber verme işini ıskaladık ,bence yapmalıydık.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Ocak 2018, 20:52:41
Baba Tunca ile bir dostumuzun dümen palası tamamen düşüp denizin dibine gittiği teknesini çekmiştim. O sırada sahil güvenliğe haber verilmiş, Türk radyo bilgilendirilmişti .Marmara denizi transit geçiş sahası içinde olduğumuziçin bu işlem yapılmıştı.

 Gerekli mercilere haber verme işini ıskaladık ,bence yapmalıydık.

Benim motor koptuğunda ilk yaptığım şeylerden biri Türk Radyo'yu arayarak pan pan çağrısı yapmalarını sağlamak olmuştu. Ama o akşam yakın mesafede trafik olmadığından gerek görmedik. Yoksa o da konuşuldu. Sonuçta biz bildiğin erkete modundaydık.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Enes Save - 14 Ocak 2018, 20:53:23
Doğru ya da yanlış, görüşümü belirtmek gereğini duyuyorum :

- Teknede seyir esnasında yalnız olmamak önemli,

- Yalnız değilsek ek olarak birden fazla teknenin olması da önemli.

Bence bu gibi etkenler oluşan durumları daha serin kanlı karşılamayı sağlıyor.

Haddimİ aştıysam anlayışla karşılayınız.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 14 Ocak 2018, 22:35:33
Adım epeyce geçtiği için benim görüş açımdan kısaca toparlayıp anlatayım bari.

Aslında başımıza gelen şeyler bağıra bağıra geldi.
Biz dümen hakimiyetini kaybetmeden üç saat önce tekneden gelen bu bağırmaları farketmeme ve hatta başıma 20 sene  önce gelen bire bir aynı bir olayı anlatmama rağmen ,zorlanacağımızı düşünerek tamir işini  Kıbrıs varışına bırakmak isteyen eğlenmeye ve zevk almaya çıktığımızı ,motor dairesinin bizim için tehlikeli bir bölge olduğunu söyleyen Ersin reisimizi maalef bilmediği basit bir dümen pistonunun havasını alma  operasyonuna ikna edebilecek  basireti ve dirayeti  gösteremediğim için , zaten iskelesine çekmeye meyilli otopilotu olmayan tekne de , hava yapmış ve kasılan pistonu tüm güçle zorlaya zorlaya kullanmamız (Bknz rotadan çıkmalar vb.) neticesi ,oraya çakılmış iki tane zayıf tahtadan oluşan piston bağlantı mesnetini kırdık ve bu dümen hakimiyetini kaybetme olayı meydana geldi.

Teknede kontrolü tamamen kaybolup ,kontrol için açtığım dümen simidi önündeki dümen pompasından da sıkışan havadan dolayı bir parça da yağ yere sıçrayınca , motor kapağını açmamıza nihayet Ersin reisten müsaade geldi de aşağıya inip durumu tesbit edebildim..
Tabii manzara pek iç açıcı değildi. Dümen sistemine ulaşmamızı engelleyen enine konmuş iki büyük akü , arkalarında yine yolumuzu kesen çapraz çakılmış ince tahtalar ve havada hidrolik hortumlarla sallanan bir dümen pistonu.! 
Teknenin kıçı suya girip çıktıkça içeri bir miktar su alan , sonradan hidrolik sisteme döndürüldüğünü anladığım dümenin ,kıçtan çıkan piston kolu için  açılmış bir delik te manzarayı tamamlıyordu. (Bknz. Böyle bir delik yüzünden teknesi batan Serkan reisin yine mi batacağız söylemi.!)

İlk önce pistonun dümeni yönetmesini sağlayan koldan kurtulmasını sağlamayı düşündüm ki yekeye bir şey bağlayıp kullanabilelim. Gerçi o da zordu ya ,teknede bir süpürge sapından başka yekeye bağlayacak şey yok ve yekenin önünde kıç ıstralya vardı ama deneyecektik bir çözüm, eğer pistonundan serbestleştirebilsek.

Ben oradaki açıklıktan sığıp sökebileceğimiz bir mafsal varmı diye pistonun arkasına bakamadığım için (Yekedeki bağlantıyı sökmek mümkün değil) fiziken en küçüğümüz  olarak Erman reis oraya girip baktı ve orada bir mafsal olmadığı haberini verdi.
Bu arada piston hidrolik hortumlarından birisini de söktü ki ,bence çok iyi oldu ve yedeklenip çekilirken , kasılı duran piston artık güç uygulayamaz hale geldi ve serbest  kalan yekenin bize çekilirken zorlaması olmadı.Bir müddet sonrada düz halde kasılı kaldı ,iyi oldu.
 
Aslında olaylar tamamen kontrolsüz hale gelmişti bir anda zaten .
Daha önce dümen kontrolü kaybolunca yelken toplanmasına ben de hemfikir olmama rağmen ,terslemiş cenova nın dalgalı denizde tekneyi daha stabil tuttuğunu görüp yelkeni o pozisyonda tutarak ,tamir imkanı için motor kapağı altına girme teklifim Ersin reisi tarafından denenmeden reddedildi , ben toplamayın derken o toplayın yelkeni diye bağırıyordu ve tabiiki sesi daha gür ve kendisi daha iri olduğu için onun sesi duyuldu o havada.
Sanırım yelken toplanınca dümenin Kıbrıs a kadar biraz idare edeceğini düşünüyordu.

Suat kaptan ın araya zinciri ağırlık olarak kullanıp çekme halatını esnetme teklifi tecrübe doluydu ama telsiz konuşmalarını yapan Ersin reisimiz tarafında  öyle bir imkanımız yok denilerek önce reddedildi (oysaki var idi) uyarım üzerine var denildiyse de o arada hızla hazırlığını yapan Masal reislerinin hızlıca usturmaçalı operasyona başlamaları neticesinde sonuca  ulaşmadı ,

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.

Vs.Vs.

Allahı var , Ersin reis alınan tüm kararlarda kaptanımızı ikna etti ,bana da tekne sahibi olan  kaptanın kararlarının kesin geçerli olduğunu tebliğ etti . 
Ben de kendisine onun haklı olduğunu , aslında suçun kendi teknesi hariç bilmediği bir tekne ve ekip ile yeminli olmasına rağmen yola çıkan ben de olduğunu oracıkta yüzüne karşı itiraf ettim.
 
İşin teknede reislik kısmı o andan sonra benim için bitti zaten.
Sonrası olduğum yerde uyumak veya bir kenarda durup kendimce alkol keyfi yapmak diğer reislerle muhabbetten ibaret oldu.
Ne yapabilirdim ki zaten hem bizleri  ağırlayamadığına hem de kırılan teknesine üzülen Erman reisin yanında ve kontrolümüzde olmayan bir tekne de. ?

Adana da çok eğlendim sağolsun Bülent reis çok güzel ilgilendi bizimle , Mersin de çok eğlendim  Erman ve ailesi çok ilgili idi , Kıbrıs ta çok eğlendim Deniz Kaptan ın misafirperverliği inanılmaz dı , Kri Kri tamir olurken beni tüm gün teknesinde ağırlayan dost Erol kaptanımın ilgisi ve teknesi Avara nın havuzluk sohbeti muhteşem idi , Aydın ağabey Serdar Çırak kaptanımla sohbetten velhasılı , Kri Kri nin başına gelenler ve olay sırasında  yaşadıklarım hariç herşeyden çok zevk aldım tüm ekipler  muhteşemdi.

Haa , tekneye dönüşte de herhangi bir katkı yapacağından ümidini kesmiş ve yapacak bir şeyi olmayıp bütün gün tüm reislerle kafa çekip keyif yapmış köşe yastığı gibi oturan bana  , tam mazot iskelesine yönlenmiş iken Erman reis dümeni verip abi sen yanaş diyince biraz karışıklık oldu , yine ,dönüş yolunda tüm uyarılara rağmen Cenova açılıp kasılarak baston ve ana yelken açılıp kamara yanlarındaki o vidayla duran koç boynuzları yine zorlandı ama şükür fazla rüzgar yoktu , bunlar da zararsız atlatıldı ve nihayet Mersin e vardık.

Erman reisin ilk teknesi ve teknesi ile çok gönül bağı var ama madem bu tecrübeden alınacak dersler sorgulanıyor , bana kırılsa bile bir abisi olarak kendi iyiliği için Erman a söylemek isterim ki benim ve diğer reislerin de anlattığı arma ,donanım önlemlerini almadan yedek dümen sistemi olmadan tek başına açık denize çıkmaması lazım.

Benim aldığım dersler konunun içinde var zaten.

Böyle gördüm, biraz kibarlıktan çıkıp sürünün kara koyunu olmayı göze alarak  böyle yazdım.

Tüm reislere selametle,

Not: Uyum timsali, şu anda teknesi olmayan Serkan Güvenen reis le  her yere giderim.


 



Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Recep Ertürk - 14 Ocak 2018, 22:52:59

- Teknede seyir esnasında yalnız olmamak önemli,



Enes Reisim, bazen, ya da bazı kişiler için teknede yalnız olmak kader gibi.
Tek başına olmak koşullarında da bazı acil durum ve kriz yönetimi prosedürleri olmalı..
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Ocak 2018, 23:06:51
Genel yaklaşıma dönersek, acil durumlarla ilgili başlangıç seviyesi eğitiminden itibaren dalış eğitimlerinde kursiyerlere aktardığımız bir stres döngüsü şablonu vardır. Kısaca herhangi bir problem oluştuğunda şablon basit; DUR-SOLUNUMUNU DÜZENLE-DÜŞÜN-HAREKETE GEÇ. Sualtında farklı olarak stres hızlı bir şekilde hipervantilasyonu beraberinde getirir. Bu nedenle "dur" komutunun ardından "solunumunu düzenle" aşaması gelir. Günlük hayatta da hemen her beklenmedik durum için hayati önemi olan bir şablondur aslında. Acil durumlarda bilinçsizce ya da düşünülmeden yapılan her hamle beraberinde daha büyük sorunları getirebilir. O nedenle ilk aşama soğukkanlı bir şekilde durumu analiz etmektir.

Eğitimlerde şöyle bir görsel kullanırız:

(https://i.hizliresim.com/kO183J.jpg) (https://hizliresim.com/kO183J)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mustafa Ertör - 14 Ocak 2018, 23:21:51
  Sapanı Ahmet Reis Masal için hazırladı ve Masal'da Ahmet ve Burak Reislerin eşzamanlı çalışmasıyla uygulandı.Kri Kride sapan yapılmadı.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 14 Ocak 2018, 23:27:33
  Sapanı Ahmet Reis Masal için hazırladı ve Masal'da Ahmet ve Burak Reislerin eşzamanlı çalışmasıyla uygulandı.Kri Kride sapan yapılmadı.

Bizim yapacağımız sapan çekilmemiz için değil , dümensiz kalan teknemizin kendi gücü ile kendi kendisini yönlendirmesi içindi Mustafa Hocam.

Tabiiki biz konuşana kadar çekme işlemi başlayınca böyle bir sapan yapılmadı.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 14 Ocak 2018, 23:28:09
Baba Tunca ile bir dostumuzun dümen palası tamamen düşüp denizin dibine gittiği teknesini çekmiştim. O sırada sahil güvenliğe haber verilmiş, Türk radyo bilgilendirilmişti .Marmara denizi transit geçiş sahası içinde olduğumuziçin bu işlem yapılmıştı.

 Gerekli mercilere haber verme işini ıskaladık ,bence yapmalıydık.


Masal ıskalamadı. Avara ile bu konuyu konuştum; Gemi trafiği dışında olduğumuzu, telsiz mesafesinin iki kıyıya da yetişmeyeceğini,  eğer uzakta bir gemi görürsek o zaman Security çağrısı yapacağımızı söylediler.

Mustafa abi, siz o sıra dümende olduğunuz için o konuşmaları atlamışsınız.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Enes Save - 14 Ocak 2018, 23:30:20

- Teknede seyir esnasında yalnız olmamak önemli,



Enes Reisim, bazen, ya da bazı kişiler için teknede yalnız olmak kader gibi.
Tek başına olmak koşullarında da bazı acil durum ve kriz yönetimi prosedürleri olmalı..

Recep Reisim,

Yalnız seyahat konusuna burada değinmek istemiyorum. Deginirsem konu dağılır. Bir başlık açılırsa orada geniş bir yazı yazarım. Yalnız seyahatle ilgili şimdilik söyleyebilecegim BENCE idare  edemeyeceğin, kriz anında çözümünü üretemeyeceğin donanımla yola çıkmamak gerektiğidir.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 14 Ocak 2018, 23:30:25
Baba Tunca ile bir dostumuzun dümen palası tamamen düşüp denizin dibine gittiği teknesini çekmiştim. O sırada sahil güvenliğe haber verilmiş, Türk radyo bilgilendirilmişti .Marmara denizi transit geçiş sahası içinde olduğumuziçin bu işlem yapılmıştı.

 Gerekli mercilere haber verme işini ıskaladık ,bence yapmalıydık.


Masal ıskalamadı. Avara ile bu konuyu konuştum; Gemi trafiği dışında olduğumuzu, telsiz mesafesinin iki kıyıya da yetişmeyeceğini,  eğer uzakta bir gemi görürsek o zaman Security çağrısı yapacağımızı söylediler.
Aynı konuyu biz de Kri-Kri'de tartıştık diye hatırlıyorum..

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Ocak 2018, 23:33:43
Baba Tunca ile bir dostumuzun dümen palası tamamen düşüp denizin dibine gittiği teknesini çekmiştim. O sırada sahil güvenliğe haber verilmiş, Türk radyo bilgilendirilmişti .Marmara denizi transit geçiş sahası içinde olduğumuziçin bu işlem yapılmıştı.

 Gerekli mercilere haber verme işini ıskaladık ,bence yapmalıydık.


Masal ıskalamadı. Avara ile bu konuyu konuştum; Gemi trafiği dışında olduğumuzu, telsiz mesafesinin iki kıyıya da yetişmeyeceğini,  eğer uzakta bir gemi görürsek o zaman Security çağrısı yapacağımızı söylediler.

Mustafa abi, siz o sıra dümende olduğunuz için o konuşmaları atlamışsınız.

Çağrı sekürite mi, pan pan mı olmalı? Ben pan pan çağrısı yapardım, yanılıyor muyum?
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 14 Ocak 2018, 23:35:10

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım. 
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erol Yapıcı - 14 Ocak 2018, 23:37:26
Çağrı sekürite mi, pan pan mı olmalı? Ben pan pan çağrısı yapardım, yanılıyor muyum?

"Security" daha doğru olurdu gibi geliyor bana.
Sonuçta yardım istemiyor, diğer gemilerin dikkatli olmasını ve sizi kollamasını istiyorsunuz.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Enes Save - 14 Ocak 2018, 23:38:29
Genel yaklaşıma dönersek, acil durumlarla ilgili başlangıç seviyesi eğitiminden itibaren dalış eğitimlerinde kursiyerlere aktardığımız bir stres döngüsü şablonu vardır. Kısaca herhangi bir problem oluştuğunda şablon basit; DUR-SOLUNUMUNU DÜZENLE-DÜŞÜN-HAREKETE GEÇ. Sualtında farklı olarak stres hızlı bir şekilde hipervantilasyonu beraberinde getirir. Bu nedenle "dur" komutunun ardından "solunumunu düzenle" aşaması gelir. Günlük hayatta da hemen her beklenmedik durum için hayati önemi olan bir şablondur aslında. Acil durumlarda bilinçsizce ya da düşünülmeden yapılan her hamle beraberinde daha büyük sorunları getirebilir. O nedenle ilk aşama soğukkanlı bir şekilde durumu analiz etmektir.

Eğitimlerde şöyle bir görsel kullanırız:

(https://i.hizliresim.com/kO183J.jpg) (https://hizliresim.com/kO183J)

Çok güzel şemalandırılmış. Benzerini birkaç hafta önce yasadiim hipotermi vakasinda deneyimlemistim. Belki bir gün küçük bir kitabım çıkar diye yayinlamadim. Hikayeleri biriktiriyorum.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 14 Ocak 2018, 23:39:30
  Sapanı Ahmet Reis Masal için hazırladı ve Masal'da Ahmet ve Burak Reislerin eşzamanlı çalışmasıyla uygulandı.Kri Kride sapan yapılmadı.
Kesinlikle öyle oldu... Öcal abinin anlatmak istediği başarılı sapan operayonu Kri-Kri'de değil Masal'da olmuştu..



SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 14 Ocak 2018, 23:40:27
Hikayeleri biriktir ama aman diyeyim Enes reisim, hipotermia ciddi bir sorun.
Keyifli hikayeler biriktirmen dileğiyle...
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 14 Ocak 2018, 23:45:12
Çağrı sekürite mi, pan pan mı olmalı? Ben pan pan çağrısı yapardım, yanılıyor muyum?

"Security" daha doğru olurdu gibi geliyor bana.
Sonuçta yardım istemiyor, diğer gemilerin dikkatli olmasını ve sizi kollamasını istiyorsunuz.

Ben de securtiy kanısındayım.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 14 Ocak 2018, 23:58:40

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.

Şuna benzer yani.

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 15 Ocak 2018, 00:03:24

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.
Biz uyurken Masal ekibi halletti dediğiniz işlem Masal'da sapan yapılmasıdır Öcal abi.. Yanılıyor muyum?

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Ocak 2018, 00:15:57
Acil durum çağrısı önem hiyerarşisi May Day / Sekürite / Pan Pan sırasıyla olduğundan ve Kri Kri biri yedeklemiş durumda iki teknenin kontrolü altında olduğundan gerekseydi Pan Pan çağrısı yapılmalıydı gibi geliyor bana. Yine Pan Pan çağrısıyla ilgili maddede "Tehlike haberleşmesini gerektirecek bir durumun henüz oluşmadığı, fakat çok yakın zaman içinde ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalınması muhtemel durumlarda aciliyet haberleşmesi (urgency traffic) başlatılmalıdır." şeklinde bir not söz konusu.

Sekürite çağrısı için ise koşullar şöyle:

"Aşağıda belirtilen olaylarla karşılaşılması halinde, güvenliği tehdit eden durum, emniyet
mesajı olarak yayınlanmalıdır:
• Ana seyir yollarındaki şamandıraların sönmesi,
• Gemi enkazları, yarı batık gemilerin varlığı,
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,
• Herhangi bir mayın ya da benzeri cisimlerin görülmesi,
• Sürüklenen konteyner, duba, kütük gibi cisimlerin varlığı,
• Varlığı yeni keşfedilmiş sığlıklar, kayalıklar,
• Sualtı kablo döşeme ve benzeri çalışmalar,
• Harp gemilerini tatbikatları,
• Fırtına, kasırga ihbarları."
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 00:16:09

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.
Biz uyurken Masal ekibi halletti dediğiniz işlem Masal'da sapan yapılmasıdır Öcal abi.. Yanılıyor muyum?

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Yani ben burada bile anlatmaya çalışıp anlatamadığım ,çekilme işlemine dayanmayan,başka teknenin bizi çekmediği , başka bir yönlendirme sistemi konuşurken , onlar gelip haberimiz bile olmadan kendi çekme sistemlerini uyguladılar da bizim başka sistemleri uygulamamıza gerek kalmadı.
Demek istediğim bu Erman.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 00:20:24
Ama biz zaten size "Halatı biz veriyoruz, bize uyacaksınız" demiştik. Bana kalırsa, (bu toptan bir eleştiri), zaten bunu tartışmamanız gerekirdi. Yedekleyen tekneye yalnızca zayıf yönlerinizi söylemeniz yeterliydi.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mustafa Ertör - 15 Ocak 2018, 00:26:14
Bunu Avara ile konuşmanız çokiyi olmuş.Ben atlamışım.Düşünülmesi ve kararlaştırılması çok güzel.Şiir gibi çalışılmış.Gurur duydum.

Security anonsu bildiri yapılması gereken durum ortaya çıktığı an yapılmalıdır ve Security 3 kere tekrarlanır ,bütün gemiler anonsuyla devam eder..Pan pan anonsunu dümeni kaybeden Kri Kri yapabilir.Masal ya da Avara Kri Kri adına Türk Radyo ya da Sektör istasyonlarına anons yapmalıdır.Security anonsunu kontrolsüz sürüklenen cisim kabul edersek koordinat bildirerek Avara ya da Masal yapabilir.
 
Bu bilgiler 25 sene önce girdiğim ROC sınavından kalanlar umarım doğrudur.A1 sahası içinde kısıtlı telsiz operatörü ehliyetim var.Alınış hikayesi çok komik daha sonra anlatacağım
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 00:34:26
Ama biz zaten size "Halatı biz veriyoruz, bize uyacaksınız" demiştik. Bana kalırsa, (bu toptan bir eleştiri), zaten bunu tartışmamanız gerekirdi. Yedekleyen tekneye yalnızca zayıf yönlerinizi söylemeniz yeterliydi.

Biz sizin koçboynuzunuza verebileceğimiz bir hasarı veya bizim babalarda olabilecek bir hasarı da doğal olarak düşündük o an hep beraber.
Neticede Kri-Kri 8 tonluk bir tekne.
Allahtan rüzgar geniş apaz dan esip yardımcı oldu diye düşünüyorum ben.  Bizim zayıf yönümüz dümenimiz ve karar mekanizmamızdı o an .
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 15 Ocak 2018, 00:35:42
Bunu Avara ile konuşmanız çokiyi olmuş.Ben atlamışım.Düşünülmesi ve kararlaştırılması çok güzel.Şiir gibi çalışılmış.Gurur duydum.

Security anonsu bildiri yapılması gereken durum ortaya çıktığı an yapılmalıdır ve Security 3 kere tekrarlanır ,bütün gemiler anonsuyla devam eder..Pan pan anonsunu dümeni kaybeden Kri Kri yapabilir.Masal ya da Avara Kri Kri adına Türk Radyo ya da Sektör istasyonlarına anons yapmalıdır.Security anonsunu kontrolsüz sürüklenen cisim kabul edersek koordinat bildirerek Avara ya da Masal yapabilir.
 
Bu bilgiler 25 sene önce girdiğim ROC sınavından kalanlar umarım doğrudur.A1 sahası içinde kısıtlı telsiz operatörü ehliyetim var.Alınış hikayesi çok komik daha sonra anlatacağım
Bu bence doğru uygulamadır Mustafa Reisim. Yanlış hatırlamıyorsam kitap hala bunu söyler..

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erol Yapıcı - 15 Ocak 2018, 00:39:08
Acil durum çağrısı önem hiyerarşisi May Day / Sekürite / Pan Pan sırasıyla olduğundan ve Kri Kri biri yedeklemiş durumda iki teknenin kontrolü altında olduğundan gerekseydi Pan Pan çağrısı yapılmalıydı gibi geliyor bana. Yine Pan Pan çağrısıyla ilgili maddede "Tehlike haberleşmesini gerektirecek bir durumun henüz oluşmadığı, fakat çok yakın zaman içinde ciddi bir tehlikeyle karşı karşıya kalınması muhtemel durumlarda aciliyet haberleşmesi (urgency traffic) başlatılmalıdır." şeklinde bir not söz konusu.

Sekürite çağrısı için ise koşullar şöyle:

"Aşağıda belirtilen olaylarla karşılaşılması halinde, güvenliği tehdit eden durum, emniyet
mesajı olarak yayınlanmalıdır:
• Ana seyir yollarındaki şamandıraların sönmesi,
• Gemi enkazları, yarı batık gemilerin varlığı,
Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,
• Herhangi bir mayın ya da benzeri cisimlerin görülmesi,
• Sürüklenen konteyner, duba, kütük gibi cisimlerin varlığı,
• Varlığı yeni keşfedilmiş sığlıklar, kayalıklar,
• Sualtı kablo döşeme ve benzeri çalışmalar,
• Harp gemilerini tatbikatları,
• Fırtına, kasırga ihbarları."


Ben telsiz çağrılarını ve anlamlarını şöyle değerlendiriyorum;
1-Mayday...: Hayati tehlike arz eden bir durum,
2-Security..: Seyir güvenliğini tehlikeye atan, dolayısı ile hayati tehlikelere yol açabilecek bir durum,
3-PanPan...: Aciliyet içerme olasılığına rağmen, hayati tehlike içermeyen(ya da olasılığı düşük) yardım çağrısı.

Kri Kri'nin durumunu ele alırsak; kumandasını kaybetmiş bir tekne ve onu yedekleyen manevrası kısıtlı Masall. Bu durumda olası bir çatışmadan iki teknenin de sakınması çok zor, ve bir çatışma hayati tehlike yaratacak. O nedenle çatışmadan kaçınmak için manevra yapma gerekliliği ve sorumluluğu öncelikle diğer tekne ve gemilere ait. Bunun için de tehlikenin varlığından haberdar olmaları gerekir.
Ancak, Gezgin Korsan forumdaki  "Mayday çağrısı nasıl yapılmalı" konusunda da dendiği gibi, kimse size"Vay efendim, sen security demedin, yok ben Peter Pan'ı bilirim Pan Pan'ı tanımam, küstüm, oynamıyorum demez. Öncelikle önemli olan durumu diğer gemi ve teknelere bildirmek.

Ama, ben yine de Security çağrısı yapılmalı derim ;)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 00:40:23
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,

Bu uygun düşmez mi sence?
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 15 Ocak 2018, 00:42:39
Ama biz zaten size "Halatı biz veriyoruz, bize uyacaksınız" demiştik. Bana kalırsa, (bu toptan bir eleştiri), zaten bunu tartışmamanız gerekirdi. Yedekleyen tekneye yalnızca zayıf yönlerinizi söylemeniz yeterliydi.
Burada bir sıkıntı yok Bülent abi.. Siz yanaştığınızda ben baştaydım ve Ahmet reisten halatı ben aldım.. yedeklemenin selameti için Kri-Kri ye sapan gerekip gerekmeyeceğini sordum ve Ahmet reisle hemfikir olarak sadece iskele baş omuzluktan bağlamanın yeterli olacağına karar verdik... Burada asıl tehdit bence Masal içindi ve biz tam bunu konuşurken siz de zaten sapan yaptınız...

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 00:43:50
Yazılanları yanlış yorumlamışım Erman, kusura bakmayın.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Ocak 2018, 00:45:07
Mustafa reisin açıklaması daha akla yakın. Yani Kri kri açısından ve diğer iki tekne açısından. Anlamaya ve daha önemlisi oturtmaya çalışıyorum. :)

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Ocak 2018, 00:49:49
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,

Bu uygun düşmez mi sence?
Bence düşmez. Bir tarafta bir acil durum var, diğer tarafta risk içeren bir rutin operasyon. Yani dubanın çekilmesi beklenmeyen bir acil durum değil. Şimdi aynı koşullar altında Avara'da olsam sekürite, Kri Kri'de ve tek tekne olsam pan pan çağrısı yapardım. Ben böyle anladım mevzuyu.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 15 Ocak 2018, 00:51:35
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,

Bu uygun düşmez mi sence?
Bence düşmez. Bir tarafta bir acil durum var, diğer tarafta risk içeren bir rutin operasyon. Yani dubanın çekilmesi beklenmeyen bir acil durum değil. Şimdi aynı koşullar altında Avara'da olsam sekürite, Kri Kri'de ve tek tekne olsam pan pan çağrısı yapardım. Ben böyle anladım mevzuyu.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Kesinlikle öyle..

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erol Yapıcı - 15 Ocak 2018, 00:55:32
Göcek koylarında tamam, ama... işte o "ama" çok önemli.
Sadece Yengeç* var ve tam da gemi yolunda. Nasıl çağırırsın?


*Kri Kri'yi azad edelim artık 8)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Ocak 2018, 01:08:26
Göcek koylarında tamam, ama... işte o "ama" çok önemli.
Sadece Yengeç* var ve tam da gemi yolunda. Nasıl çağırırsın?


*Kri Kri'yi azad edelim artık 8)
2014'te Büyükçekmece önlerinde motorum koptuğunda pan pan çağrısı yapmıştım. Koordinat, sürüklenme hızı ve yönünü de belirterek. Yönü hayırlamıyorum ama hızım 3.2 knot idi. Yeterli bulmayıp Türk Radyo ile de iletişime geçip çağrıyı aktarmasını istemiştim. Telsizimin gücünden emin olsam da ne olur ne olmaz demiştimdi.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Serdar Çırak - 15 Ocak 2018, 01:09:58
Yazılarda,kimse kimseyi kırmamaya çalışıyor..bu doğru değil..

Kendime güvenmediğim için uçakla geldim..teknelerde bulunan tüm şahısları çok seviyorum..

Ben bir kaptanım ve kendime ait doğrularım var..sonuçta başkaları için az olabilir ama,sekiz sene iyi kötü,düz yada kabaran sularda sevdiğim insanları üzmeden bir yerden bir yere götürdüm..

Nedenini bilmediğim,baskın olma eğilimi olan bir halim var..bu tür bir olayda kesinlikle olaya müdahil olurdum...netice ne olurdu bilmiyorum..

Kaptanın dediği olur lafına karşıyım..akıl..akıldan üstündür..hangi restoran kalabalıksa oraya gideceksin..tekne onun olabilir ama hayat benim..

Horozu çok olan yerin sabahı geç olur..

Bu tür seyahatlerde..eğer kaptansan ve kendine güveniyorsan..
Herhangibir tekneye değil..kaptanına güvendiğin,yada fikirlerine saygı duyduğun kaptanın,
 misafir olduğu tekneye bineceksin..şansa bırakılacak bir durum değil..

Kıyıdan 2 mil açıkta gidilmiyor..açık denizden bahsediyoruz.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 01:36:36
Göcek koylarında tamam, ama... işte o "ama" çok önemli.
Sadece Yengeç* var ve tam da gemi yolunda. Nasıl çağırırsın?


*Kri Kri'yi azad edelim artık 8)
2014'te Büyükçekmece önlerinde motorum koptuğunda pan pan çağrısı yapmıştım. Koordinat, sürüklenme hızı ve yönünü de belirterek. Yönü hayırlamıyorum ama hızım 3.2 knot idi. Yeterli bulmayıp Türk Radyo ile de iletişime geçip çağrıyı aktarmasını istemiştim. Telsizimin gücünden emin olsam da ne olur ne olmaz demiştimdi.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Bizim Kri-Kri deki telsizimiz sanırım direk başındaki antene kablonun giriş konnektöründeki korozyon ya da başka bir nedenle sağlıklı çalışmıyordu.  Görüş mesafesindeki sizlerle bile sağlıklı iletişim kuramadık zaman zaman.
Yanımızdaki Avara ya da Masal ın anons etmesi daha doğru olurdu sanırım.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 01:46:11
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,

Bu uygun düşmez mi sence?
Bence düşmez. Bir tarafta bir acil durum var, diğer tarafta risk içeren bir rutin operasyon. Yani dubanın çekilmesi beklenmeyen bir acil durum değil. Şimdi aynı koşullar altında Avara'da olsam sekürite, Kri Kri'de ve tek tekne olsam pan pan çağrısı yapardım. Ben böyle anladım mevzuyu.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Sanıyorum ben yine yanlış anlamışım. Kri Kri dümensiz kaldığında pan pan yapacak, evet.Ben çekilirkenki durum için sorduğunu düşünmüştüm.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 15 Ocak 2018, 01:50:55
Bülentcim, farkettim ki sorarken eksik olmuş zaten. Kimin açısından olduğu muğlak olmuş :)

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 06:27:24
Yok, var biseyler bende. 6 Ocak Kıbrıs 9 Ocak Mersin 11 Ocak Istanbul a ha şimdi Antalya. Bünye stop.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 15 Ocak 2018, 07:51:04
Yeri geldi ki bu çok önemli.. Burada yaşadıklarımızdan dersler çıkartıyoruz. Üstelik herkes kendi hatasını önce söylüyor. Konu kişilerden bağımsız. Olayın içinde olduğum ve sonrasında tartıştığımız halde sakin kafa düşününce daha ne eksikler çıkıyor.

Yaşanan hiçbir durum , birbirimizi kırmaya değmez. Sonuçta önemli bir olaydı ancak çok doğru bir şekilde kontrol altına alındı. Bizler yanımızda diğer teknelerin olmasına güvendik. Özellikle ben.. Mustafa abinin nasıl tekne çektiğinin birebir şahidiyim. Ahmetin deneyimini de biliyorum. Kaldı ki Avara da da değerli reisler vardı. Biz biraz işin kolayına hatta lüksüne kaçtık aslında..

Her durumda ve belli aralıklarla telsiz anonsu yapmalıydık bence.. Bu da öğrendiğim işlerden biri oldu.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 11:47:49
Yani Masal ve Avara 'daki diğer reisler zevk ve sefa içinde ağızlarında purolar baskamarada özel olarak çağrılmış masözler eşliğinde ellerinde viski ile köpük banyosu yapıyorlardı mi demek istiyorsun? :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 15 Ocak 2018, 12:23:05
Yani Masal ve Avara 'daki diğer reisler zevk ve sefa içinde ağızlarında purolar baskamarada özel olarak çağrılmış masözler eşliğinde ellerinde viski ile köpük banyosu yapıyorlardı mi demek istiyorsun? :)
Valla biz öyle seyir yaptık


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Suat Zeybek - 15 Ocak 2018, 12:56:12

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.

Şuna benzer yani.

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir hat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 15 Ocak 2018, 13:11:14
Yani Masal ve Avara 'daki diğer reisler zevk ve sefa içinde ağızlarında purolar baskamarada özel olarak çağrılmış masözler eşliğinde ellerinde viski ile köpük banyosu yapıyorlardı mi demek istiyorsun? :)
Valla biz öyle seyir yaptık


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Hangi ara masözler geldi:)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Serkan Güvenen - 15 Ocak 2018, 13:20:32

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.

Şuna benzer yani.

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir gat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Şu bölümü bilmiyordum , yeni bir şey daha öğrendim teşekkür ederim Suat kaptan.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erol Yapıcı - 15 Ocak 2018, 13:24:56


(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir gat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
[/quote]


Burası da çok önemli ve sanırım pek bilinmeyen bir konu. En azından ben bilmiyordum :-[ Teşekkürler.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erol Yapıcı - 15 Ocak 2018, 13:27:08


(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir gat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi


Burası da çok önemli ve sanırım pek bilinmeyen bir konu. En azından ben bilmiyordum :-[ Teşekkürler.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 13:32:51

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.

Şuna benzer yani.

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir gat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Meramımı anlatabilmek için dün aceleyle koydum resmi. Çok haklısın Suat kaptanım, ancak bizde deniz demiri olmadığından sapandaki halatın ucuna biraz zincir ,yanlara usturmaça vs.vs. bağlayıp ağırlaştırılarak kullanılabilir diye düşündüm. Tekne de 100 m.den fazla uzun halat vardı. Bunu anlatmaya çalışıyordum o an orada ama biz aksaklık çıkmadan çekilince bir şeye gerek kalmadı.
Anlatmanız iyi oldu teşekkürler.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Suat Zeybek - 15 Ocak 2018, 13:41:23
Rica ederim. Çizimler genelde kesitlerini tam yansıtmıyor. O sebepten bir dio not olarak kalsın istedim.

Selametle.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 15 Ocak 2018, 13:53:16

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)

Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir hat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Suat Kaptanım harika bilgiler , çok teşekkür ederim . Mesafe ayarlama kısmını bilmiyordu. Daha doğrusu ne kadar uzak olursa o kadar iyi diye biliyordum.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Suat Zeybek - 15 Ocak 2018, 13:58:12

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)

Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir hat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Suat Kaptanım harika bilgiler , çok teşekkür ederim . Mesafe ayarlama kısmını bilmiyordu. Daha doğrusu ne kadar uzak olursa o kadar iyi diye biliyordum.
Eğer fırtınayı kıçtan atlatma methodları olarak ya da mevcut dümen ile daha stabıl bir rota tutmak için doğru ama tamamen dümen tutmak için malesef uzun olması donanım için yeterli olmuyor.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 16:20:08
Belki Oğuzhan şu bilginin tercümesini yapabilirse , forumda uygun bir yere koyarız.
Faydalı olacağına inanıyorum.

http://anyflip.com/trvi/qyho/basic
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Erman Yerman - 15 Ocak 2018, 16:58:55

Ben Masal ın  koç boynuzlarına   hasar verebileceğimizden korkarak  kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için)  arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.


Biz sapanı Masal ın ikinci koç boynuzuna boşlamadan taşıdık, Kri Kri ye değil, öyle bir şey teknik olarak mümkün olsa da gerek yoktu. Yedekleme esnasından tek taraftan asıldığımız  Kri Kri yi ortadan çekmek için bunu yedekleme esnasında yaptık. Sizi sapana, doğal boşlukta, sörfe kalkma anında yapılan hızlı bir tornistan ve yapılan hızlı bağdan sonra hızlıca ileri yol verip sörf etkisi bitmeden yükten çıkarıp yüke bindirerek yani halatın gerginlik aralığını kaybetmeden aldık..Yani siz çekiliyorken bunu farketmediniz arada boşluk olmadı. Bunu detaylı yazarım.

Söylediğim şeyin bununla ilgisi yok Ahmet. Konuştuğum şey sizin veya bir başkası  tarafından çekilmeden ,kendi gücümüzle giderken arkadan sapan yapıp atılan kendi halatımızla kendi teknemizi  yönlendirebilmek işlemi.

Şuna benzer yani.

(https://i.hizliresim.com/9m9WNQ.jpg) (https://hizliresim.com/9m9WNQ)
Çizim de eksik yönleri (kanımca ve tecrübelerimce) belirtmek isterim; deniz demiri tekne boyunun en az 4 katı mesafede, en verimlisi ise 10 katı şeklinde olmalıdır. Deniz demiri ne kadar uzak olursa o kadar başarılı dümen dinler. Deniz demiri baş/kıç hattının tam ortasında olup, tekne boyu kadar mesafeden sapanla sancak/kıç omuzluklara alınarak dümen hakimiyeti sağlanmış olur. Sapan gemi boyundan daha kısa noktadan kurulursa dümen çok hassaslaşıp sert manevralar yapar ve tekneyi dümen hattından sürekli kaçar (hakimiyet zordur). Tekne boyundan daha fazla olursa da manevra iyice zayıflar ve kaba denizlere ters düşer. Deniz demirinin uzun olmasının da en büyük avantajı tekne pruvası üzerine fazla kaymadan daha düz bir gat üzerinde gider.

Sadece deniz demirinin dümen niyetine kullanılması açısından genel bir açıklama yapma adına bunu kaleme aldım.

SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Meramımı anlatabilmek için dün aceleyle koydum resmi. Çok haklısın Suat kaptanım, ancak bizde deniz demiri olmadığından sapandaki halatın ucuna biraz zincir ,yanlara usturmaça vs.vs. bağlayıp ağırlaştırılarak kullanılabilir diye düşündüm. Tekne de 100 m.den fazla uzun halat vardı. Bunu anlatmaya çalışıyordum o an orada ama biz aksaklık çıkmadan çekilince bir şeye gerek kalmadı.
Anlatmanız iyi oldu teşekkürler.
Suat kaptanım, çok değerli bilgiler çok teşekkür ederim.. bir gün özellikle bunun antremanını yapacağım...
Öcal abi, teknemizde deniz çapamız vardı ;)

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 20:16:54

Öcal abi, teknemizde deniz çapamız vardı ;)

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

İş başa düşseydi belki çıkardı ortaya desene. :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 15 Ocak 2018, 21:11:48
Yani Masal ve Avara 'daki diğer reisler zevk ve sefa içinde ağızlarında purolar baskamarada özel olarak çağrılmış masözler eşliğinde ellerinde viski ile köpük banyosu yapıyorlardı mi demek istiyorsun? :)
Valla biz öyle seyir yaptık


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Hangi ara masözler geldi:)
Bir tek onlar yoktu masal teknesinden isteyecektik sizde o da vardır nasıl olsa diye


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 15 Ocak 2018, 23:10:47

Öcal abi, teknemizde deniz çapamız vardı ;)

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

İş başa düşseydi belki çıkardı ortaya desene. :)

Yok Erman Reis telsiz de bile söyledi Öcal Abi. Ben sizde yeterince halat olduğunu ve deniz demiri olduğunu biliyordum. O görüşmeyi telsizle ben yapmıştım Erman'la.Hatta parça halatların dışında 50 metre yedekleme halatı daha olduğunu bile söylemişti. Biz Masall da konuyu görüştükten sonra telsizde bu şekilde devam edelim diye anons etmiştim.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 15 Ocak 2018, 23:16:17

Öcal abi, teknemizde deniz çapamız vardı ;)

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

İş başa düşseydi belki çıkardı ortaya desene. :)

Yok Erman Reis telsiz de bile söyledi Öcal Abi. Ben sizde yeterince halat olduğunu ve deniz demiri olduğunu biliyordum. O görüşmeyi telsizle ben yapmıştım Erman'la.Hatta parça halatların dışında 50 metre yedekleme halatı daha olduğunu bile söylemişti. Biz Masall da konuyu görüştükten sonra telsizde bu şekilde devam edelim diye anons etmiştim.

Halatı konuşurken oradaydım. Ama deniz demirini ben bilmiyordum.
Hoş ,bilsem ne olacaktı ki etrafta iki tekne varken ?
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 15 Ocak 2018, 23:51:27
Ortada şöyle bir gerçek var 3 tekneydik birbirimize yardım ettik Sorunlar arızalar çıkan bir geziyi problemsiz bitirdik . Avara tek başına olsaydı Çıkan arızayı  mevcut imkankarıyla giderip Kıbrısa ulaşabilirmiydi ?  Kri Kri tek başına olsaydı arızaya nasıl müdahale ederdi Kıbrısa varabilirmiydi yada ne yapardı ? Bunları konuşalım Teknelerin kaptanları tek sorumludur personelin fikirlerini dinler İstediğini yapar Yanlış karar verirse sonuçlarına tüm tekne personeli katlanır yada bedelini öder .Tekneye bindiyseniz bunu kabul etmişsinizdir geri dönüşü vardığınız limanda olur Gidiş dönüş aynı ekiplerle olduğuna göre Ekiplerde sorun yok demektir . Benim teknemde bana fikrinizi size  sormadan söyleyebilirsiniz ama ne yapacağıma ben karar veririm bu değişmez kuraldır.Memnun olmayan ilk limanda inmekte özgürdür.

Konuyu böyle değerlendirip Acil durum ve kriz yönetimine Teknemiz seyre veya fırtınaya hazırmı bunu da ekleyelim konuşalım.Keza bir fırtınaya yakalanmış olsaydık çok daha farklı şeyler konuşacağımızı düşünüyorum . Seyir öncesi Mustafa reis Kri Kri ekibini Masal ve Avara arasında paylaşmayı önerdi Genel düşüncesi Pistonun bağlantı yerinin açık olması oradan su alabileceği ve büyük sorun yaşayabileceğimiz yönündeydi .Hava şartlarının çok olumlu olması. ve Kri kri deki ekibin tecrübesi ve 3 tekne olmamız sanırım fikrinde ısrar etmemesinin tek nedeniydi.Herkese tekrar teşekkürler açık sözlü olduğunuz sinirlensenizde kibarlığınızı koruduğunuz hatalarımızla dalga geçebilmeyi becerebildiğiniz ve eleştirileri yaşınız tecrübeniz büyük olsa bile olgunlukla karşıladığınız için.



Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu - 16 Ocak 2018, 00:26:20
Ortada şöyle bir gerçek var 3 tekneydik birbirimize yardım ettik Sorunlar arızalar çıkan bir geziyi problemsiz bitirdik . Avara tek başına olsaydı Çıkan arızayı  mevcut imkankarıyla giderip Kıbrısa ulaşabilirmiydi ?  Kri Kri tek başına olsaydı arızaya nasıl müdahale ederdi Kıbrısa varabilirmiydi yada ne yapardı ? Bunları konuşalım

Kesinlikle bende bu şekilde düşünüyorum.

Herkese tekrar teşekkürler açık sözlü olduğunuz sinirlenseniz de kibarlığınızı koruduğunuz hatalarımızla dalga geçebilmeyi becerebildiğiniz ve eleştirileri yaşınız tecrübeniz büyük olsa bile olgunlukla karşıladığınız için.

Bende herkese bu tutumlarından dolayı çok teşekkür ederim.

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 16 Ocak 2018, 00:42:58


Konuyu böyle değerlendirip Acil durum ve kriz yönetimine Teknemiz seyre veya fırtınaya hazırmı bunu da ekleyelim konuşalım.Keza bir fırtınaya yakalanmış olsaydık çok daha farklı şeyler konuşacağımızı düşünüyorum . Seyir öncesi Mustafa reis Kri Kri ekibini Masal ve Avara arasında paylaşmayı önerdi Genel düşüncesi Pistonun bağlantı yerinin açık olması oradan su alabileceği ve büyük sorun yaşayabileceğimiz yönündeydi .


O piston deliğinden çok, hava kararınca pupa feneri niyetine kullandığımız havuzluk ışıkları ve gözümüze vuran seyir lambaları beni rahatsız etti.

Erman ın telefonundaki Navionics le , neredeyse dışarıyı göremeden bir seyir yapıyorduk..
Denizde bir şey olsa üzerinden geçmemiz veya vurmamız işten değildi.
Sizin geldiğinizi de hem kamara hem de havuzluk ışıkları açık olduğu için görmediğimizi düşünüyorum.

Siz bizim yönümüzü tesbit edebiliyormuydunuz hava karardıktan sonra?

Ek bilgi: Delikten gelen suyu Erman biliyordu ve periyodik aralıklarla sintine pompası ile basıyorduk dışarı.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 16 Ocak 2018, 00:59:51
Öcal Reisim pusula seyri yapıyorduk bizde önümüzü görmüyorduk.Navionics bizdede açıktı .Sizin navigasyon ışıkarınız ve Avaranın pupa fenerini görüyorduk. Rota değişimlerinizide görüyorduk.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 16 Ocak 2018, 01:17:39
Öcal Reisim pusula seyri yapıyorduk bizde önümüzü görmüyorduk.Navionics bizdede açıktı .Sizin navigasyon ışıkarınız ve Avaranın pupa fenerini görüyorduk. Rota değişimlerinizide görüyorduk.

Avara tarafından pupa lambamızı görülmediği için uyarıldık ta ondan sordum Burak reisim. Bizim yönümüzü tesbit etmekte zorlandıklarını söylemişlerdi ilk başlarda , hem pupa lambamız olmadığı (sonradan kafa lambasını taktık oraya) , hem de borda  fenerlerimiz 112.5 ' den fazla (150' gibi) açıyı aydınlattıkları için.
Kıbrıs ta Suat kaptanın göz ölçümleri ile bantladık borda fenerlerinin bir kısmını sonraları.

Bizim pusula lambamız yanmadığı için sadece Navionics i kullandık telefondan.O da parlıyor zaten.

Gece seyrinde sigara yı yakarken çakmaktan çıkan ışığın bile mahzurlu olduğundan bahseder tecrübeliler.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 16 Ocak 2018, 01:25:13
Farkındaydık abi navigasyon ışıklarının hatalı olduğunu deniz dalgalı olmadığı için biz anlayabiliyorduk hanginiz Kri kri hanginiz Avara .

Sizde en önden gitmeseydiniz Avarayı takip etseydiniz daha kolay dümen tutardınız.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 16 Ocak 2018, 07:58:11
Kiri Kiri'ye binmekte bir an bile tereddüt etmedim. Tiryaki 'nin dediği gibi problem çıkarma olasılığı da olsa nihayetinde bir tirhandil. Erman geçen yıl gövdesini su kontrası ve elyaf ile kapladı. Form olarak denizciliği tartışılmaz.

Meşhur piston deliğine gelince.. Önce Erman'ın sözü ile devam edeyim. O tekne 35 yıldır öyle yüzüyor.  O delikten sürekli su girse ve delik seviyesine kadar seviye düşse dahi bundan daha fazla su alamaz. Yani o delik o tekneyi batırmaz. Batıramaz.

Gelelim şu rotadan çıkma hikayesine.. Rotadan sapmaların temel nedeni el ile dümen tutuyor olmamızdan kaynaklandı aslında. Öcal abi dümen 'respond' etmiyor dediği dümen ile iki saat boyunca ip gibi gitti. Diğer tekneler otopilot ile yol alıyorlardı. Denizde solugan vardı ve bu Kiri Kiri nin aykırılamasına neden oluyordu. Karıştırmayalım.

Kiri Kiri eğer yalnız olsaydı biz her durumda yolumuza devam ederdik. Sonuçta pala yerinde duruyor ve benim hep söylediğim gibi palanı göreceksin arkadaş. En olmadı palayı dışarıdan tutan piston kolunu söker , süpürge sapını yeke yapar yine yürürdük.

Yol ya da yük olmadığında tirhandil oynak bir tekne. Nasıl sallandığını Tiryaki'nin videosundan görebilirsiniz. Zaten yanımızda iki tekne daha vardı. Üstelik en azından birisinde Tekne yedekleme konusunda tecrübeli dostlar vardı. Diğerinde Suat kaptan, Erol, daha yeni denizci olsa da Makine Mühendisi olan Kamber, mekanikten iyi anladığını öğrendiğimiz Kemal vardı. Nitekim ertesi günü hidrolik hortumlarını Kemal taktı.

Kısıtlı bir zaman dilimi içinde seyir yapıyorduk. Sonuçta kış ortasında bunalmış insanlar bir soluk alma derdindeydik. Durarak tamirat çok ciddi vakit kaybına neden olacaktı. Diğer teknelere siz gidin desek dahi gitmeyeceklerini çok iyi biliyorum.

Marinada durduğu yerde ve gündüz gözüne bu işi yapmak yarım gün sürdü, üstelik son derece tecrübeli Aydın reis tamiratı gerçekleştirdiği halde..

Çalkantılı denizde ve gece , motorun sıcak olduğu , son derece dar bir alanda geçici de olsa tamirat yapmak mümkün değildi. Tamiratı yapan için çok ciddi kaza riski vardı ki bu riski almamız doğru değildi. Teknenin kaptanı dahil diğer iki mürettebat bu yönde karar verdik. Bir tek Öcal reis karşı çıktı.

Şimdi Öcal abi ile ilginç bir Karaincir maceramız var malum. Öcal abinin hedefi yüksek . O okyanusta seyir yapmak istiyor. O yüzden kriteri okyanus. Zaten o gece de aynı soruyu sordu . Okyanusta olsak ne yapacaktık diyip durdu. Karaincir de de fırtınanın ortasında ben gideceğim diye tutturmadının gerekçesi de yine aynı okyanus kriteri idi. Okyanusta da böyle havalar olacak Ersin demiş ve yola çıkıp, yan koya demir atmak zorunda kalmıştı.

O diyaloğu hiç unutmam.. Çıkmaması için neredeyse yalvardım. Olmadı Ahmet'i arattırdım. Yok . Öcal abi dinlemedi.. Bir buçuk saat sonra bir telefon.. ,

- Ersin sen sakın çıkma.. ben benim tekne ile zar zor geldim Akyarlara..

Yahu ben zaten çıkmıyorum , seni de çıkma diye ikna etmeye çalışıyorum.  :P :P

Sevgili Öcal abi , biz , yani Kiri Kiri teknesinin diğer mürettebatı ve kaptanı bu aralar okyanusa gitmeyi düşünmüyoruz. :) O yüzden okyanusta olsak  ne yapardık diye bir kriterimiz yok.

Kiri kiri de seninle anlaşamadığımız nokta buydu.  Okyanus ta tek başımıza olsak ne yapardık diye değil, mevcut şartlar ve duruma göre karar vermemiz gerekirdi diye düşünüyorum. Nitekim öyle yapıldı.

Erman'ın da en çok üzüldüğü konu bu idi.. Eyvah diyer tekneleri de geciktireceğim diye çok üzülmüştü.

Mevcut şartlarda en doğru ve risk içermeyen karar , Kiri Kiri nin yedeklenmesi idi. Bu gurur meselesi yapılacak bir konu değil.

Denizi izlemeye gelince.. Gece seyrinde denizi izlemek bir zorunluluk. Ahmet ile biz bunu çok yaparız. Nitekim ben farkettinizmi bilmiyorum ancak küpeşteden sık aralıklar ile denizi kontrol ettim hep. Özellikle ay doğduktan sonra işimiz daha da kolaylaştı.

Mekanik arızanın telafisi olur.. Ama cana gelecek bir zararın ağırlığı çok büyük olur. Telafisi de daha zor olur.. Flotilla bu konuda çok doğru karar aldı. Çıkan sorunların üstesinden el birliği ile gelindi. ÇOk ciddi sorunlara rağmen , sadece 4 saatlik bir zaman kaybı dışında ve Serkan 'ın kollarının çizilmesi dışında hiç bir problem yaşamadık.

Açık denizde , kış ayında ,  gece seyri yapılırken yaklaşık 15 knot üzerinde üstelik pupa geniş apazdan rüzgar altında bu işler yapıldı.

Hem ders aldık , hem tecrübe kazandık hem de çok eğlendik. Bu durumun tek kelimelik tarifi BAŞARI dır..

Büyük iş BAŞARDIK.. budur..





Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Ocak 2018, 09:12:07
Deniz koşullarında sonu limanda ve tek parça biten her operasyon başarılıdır.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Kemal Tesbihci - 16 Ocak 2018, 09:25:03
Bence de başardık, hedeflenen zaman dahilinde hedeflenen limanlar arası eğitici, eğlenceli bir seyir ile, hatta bahsedilen 4 saatlik gecikme ile gün ışıklarıyla KıPrıs a Deniz reisin güzel karşılaması ile vardık, gerisi tefferuat sanırım.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Serkan Güvenen - 16 Ocak 2018, 09:27:55
Deniz koşullarında sonu limanda ve tek parça biten her operasyon başarılıdır.

Ekibe ve tekneye zarar gelmediğine göre bence de başarılı.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Ocak 2018, 09:30:32
Deniz koşullarında sonu limanda ve tek parça biten her operasyon başarılıdır.

Ekibe ve tekneye zarar gelmediğine göre bence de başarılı.
Bu kadar. Gerisi deneyim.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mustafa Ertör - 16 Ocak 2018, 11:54:07
''Meşhur piston deliğine gelince.. Önce Erman'ın sözü ile devam edeyim. O tekne 35 yıldır öyle yüzüyor.  O delikten sürekli su girse ve delik seviyesine kadar seviye düşse dahi bundan daha fazla su alamaz. Yani o delik o tekneyi batırmaz. Batıramaz. ''

O delik tekneyi çok kısa sürede batırır.Viteslerin üzerine geçirilen körük gibi koruması olmalı. Erman Reis bunu ihmal etmemeli.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Hakan Tiryaki - 16 Ocak 2018, 12:07:17
Şu delik için normal koşullar altında bende aynı şeyi düşünürüm ama kıçtan ya da ekstrem bir havada hiç bir şey olmasa da sürekli zihnimi kemirir. Kaldı ki geride kalan yıllarda öğrendiğim bir kaç şeyden biri, deniz hep çalışmadığınız yerden soruyor, göz ardı ettiğiniz ne varsa onu bulup oradan yükleniyor. Affetmiyor.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 16 Ocak 2018, 13:15:03
Ersin , ben yedeklenmeyi gurur yapmadım ,bu ekiple yapılacak en iyi şeyin o olduğu zaten belli.!
Testi kırılmadan önce tedbir almamamızı ve başıma gelenleri de anlatmama rağmen bana , ''haklısın abi ''  denildiği halde dediğimin yapılmamasını ,  iyiliğimiz için söylediğim şeylere tayfanın gerilmesini ve olduğum tekne de testinin kırılmasını kafama taktım ; Karışmasın  0/_/ .
Biliyorsun sen kaptan ın (Senin)  kararlarına karışamayacağımı söylediğin andan itibaren tekneye de pek karışmadım. Serkan ı karıştırmayalım , o kimi dinleyeceğini bilemez halde idi.

Ne olurmuş ki şaftı dönmeyen tekne de makina dairesine girince , yolda bile girdim ben oraya muhtelif teknelerde ısırmaz ki o.  8)
Serkan ın kolundaki kedi şeyine benzer ve yara zannettiğin bir iki çizik bende olurdu belki o kadar. Ama bu sıkıntıları büyük ihtimalle çekmezdik. Oçiziğe de parmağımızla az Brandi sürerdik. :)

Diğer yanda denizdeki ölümlerin % 98 i galiba , kıyıya 5 mil mesafede olurmuş  diye bir şey okumuştum , bulunsun aklımızda.

Benim fikrimce bizim sularda seyir yapmak okyanus ta seyir yapmaktan daha kolay değil özellikle sığınacak yerlerin az olduğu Karadeniz ve Akdeniz de.

Okyanusta yalnızsın o kadar , ama okyanusun adından korktuğun için tekneni ve kendini her türlü hazırlıyorsun yola.

Forumu okuyan yeni denizcilere tavsiyem buralarda da en az okyanus kadar tedbirli olmamız ve denize elverişli teknelerle dolaşmamız..

Karaincir i boş ver , ben orada demirime güvenemediğim için tarama korkusuyla çıkmıştım, daha önce anlattım. Bu yolculukta da kesinlikle senin kadar  cesur olmadığımı bir kez daha anladım.
 
Diğer yanda teknemi sürecek Ahmet , kurtaracak Mustafa hocam , mekanik yetenekli Kemal reisim , yelken trimlerimi yapacak Burak reis , tonoz bulacak Orhan Tatlıcılar reis gibi reisler her zaman aklımda ve yanımda  olacak diye bilsem , ben de senin kadar rahat ve cesur olurdum belki. :)


''Madem her türlü başarılıyız ve bizi kurtaracak , teknemizi yürütecek arkadaşlarımız o güzel atlarla her an yanımızda idi ,yönetecek bir kriz de yoktu demek ki ''  Demeyi ne çok isterdim  ama diyemiyorum.

Allah göstermesin o dümen arızasına bir sert havada denk gelseydik  yine canımızı kurtarırdık iki tekne vardı yanımızda ama Kri-Kri ne yapardı , kim nasıl onu çekerdi onu bilmem. Yelken açardık deme bana çünkü o anayelken in bumba bağlantılarını ve önde baston un sakalını biliyorsun , bir de yelkende iskelesine o delikle yatacak Kri-Kri de açamazdın o yelken i. Yapacağın şey ,yukarılarda bahsi geçen halatla tekneyi yönlendirmek olurdu ki vinci olmayan tekne de o da pek kolay değil.

O delik ne yapar Mustafa hocam onu da söyledi bak yukarıda.İnan bana sintine pompaları yetmez giren suyu tahliye etmeye eğer tekne o delikten su almaya başlarsa.
Haa, tekne ahşap olduğu için belki su seviyesine kadar batar üzerine çıkardık , salma varsa o şansımız da olmazdı dolu tanklar ve motorla beraber , Allah korusun.

Yazık değilmi tekneye ve teknesine gönül bağlamış Erman a bir keyif için. ?
Bizlere güvenip kıyıdan yolcu eden bir ailesi vardı , dostlar acı söylermiş , en azından şu anda ona teknesini denize daha elverişli hale getirmesi için yönlendirme yapmamıza niçin kırılsın ki olayı geçiştirmeye çalışalım ?

Son söz ,''Denizde piyango çekmeye gerek yok'' Ersin cim , her an size de çıkabilir!


Selametle,
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: erdal duran - 16 Ocak 2018, 13:47:10
''Meşhur piston deliğine gelince.. Önce Erman'ın sözü ile devam edeyim. O tekne 35 yıldır öyle yüzüyor.  O delikten sürekli su girse ve delik seviyesine kadar seviye düşse dahi bundan daha fazla su alamaz. Yani o delik o tekneyi batırmaz. Batıramaz. ''

O delik tekneyi çok kısa sürede batırır.Viteslerin üzerine geçirilen körük gibi koruması olmalı. Erman Reis bunu ihmal etmemeli.

Doğrudur. Delik seviyesine kadar su dolmuş (ki su dolması dalga nedeniyle olur) dalgalı havadaki tekne boş tekne gibi davranmaz. Deplasmanı artar, yani suya daha fazla gömülmüş olur ve yine dalgaların etkisiyle alabora olma ihtimali artar. Mustafa reisin söylediği gibi körük takmak gerekir. Ayrıca palayı döndüren kolun da kolayca ayrılabilir yapılmasında yarar var.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: erdal duran - 16 Ocak 2018, 13:53:38
Bu seyirden çok şey öğrendik ama bir şeyi kaybettik. Kumarhane macerası güme gitti ;D.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 16 Ocak 2018, 13:56:03
''Meşhur piston deliğine gelince.. Önce Erman'ın sözü ile devam edeyim. O tekne 35 yıldır öyle yüzüyor.  O delikten sürekli su girse ve delik seviyesine kadar seviye düşse dahi bundan daha fazla su alamaz. Yani o delik o tekneyi batırmaz. Batıramaz. ''

O delik tekneyi çok kısa sürede batırır.Viteslerin üzerine geçirilen körük gibi koruması olmalı. Erman Reis bunu ihmal etmemeli.

Doğrudur. Delik seviyesine kadar su dolmuş (ki su dolması dalga nedeniyle olur) dalgalı havadaki tekne boş tekne gibi davranmaz. Deplasmanı artar, yani suya daha fazla gömülmüş olur ve yine dalgaların etkisiyle alabora olma ihtimali artar. Mustafa reisin söylediği gibi körük takmak gerekir. Ayrıca palayı döndüren kolun da kolayca ayrılabilir yapılmasında yarar var.

O seviye ye kadar su dolmuş teknede hidrolik şanzuman ve motor un da su altında kalacağını ve havalandırmalarından da deniz suyu  gireceğini eklemek isterim Erdal hocam.
Garantili olarak en azından büyük masraf açar tekne.. Zaten sert olmayan kıç denizlerinde de zaman zaman su kaçırdı içeri o delik ve dediğim gibi sintine pompası ile zaman zaman tahliye ettik suyu.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Ersin Böke - 16 Ocak 2018, 17:51:31
o delik tekneyi batırmaz.. :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 16 Ocak 2018, 18:04:25
"Değişik türde krizler için sahip olunması gereken nitelikler bir miktar farklılık gösterebilir ancak hızlı karar verebilme, insiyatif alma, güvenliği ön planda tutma, koordinasyon sağlayabilme, iyi haberleşme sağlayabilme gibi noktalar en temel olanlarıdır.

* Bu kişi bir acil durumda kiminle nasıl çalışacağını biliyor olmalı, güvenlik ve karşı tedbir alma konularında yeterince hızlı davranacağına inanıyor olmalıyız. Örneğin güvenlik prosedürlerini çok iyi bilen ancak hızlı karar veremeyen birisi asla yeterli değildir.

* Güvenlik ve çevrenin korunması hakkında bilgi sahibi olmalıdır

* Insiyatif alabilmelidir. Her acil durumda birisinin insiyatif alması gerekir, doğru insanın doğru aksiyonu üretebilmesi krizin çözümü için esastır. Örneğin trafik kazalarında sıkışan yolcuları o anda karga tulumba çıkartmaya çalışmak hatalı bir insiyatif durumudur.

* Yapılmakta olan işlerin, operasyonların, çalışma koşullarının içinde kriz sebebi olabilecek konulara karşı hassas ve uyarıcı olmalıdır. Krizleri önlemeye çalışmak “risk yönetimi” kapsamına girer ancak krizlerin nasıl oluşabileceğini hakkında fikirlerini paylaşmasına bir engel yoktur.

* Koordinasyon sağlayabilmelidir, bunu yaparken hem kendisinin hem de başkalarının güvenliğini sağlayabilmelidir. Bir yangın çıktığında ön saflara koşan bir kriz yönetici adayı yeterli bilgiye sahip değilse kendisine zarar verebilir"

(https://i.hizliresim.com/oO233b.gif) (https://hizliresim.com/oO233b)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Deniz Akaltan - 16 Ocak 2018, 19:12:07
• Yedekte çekilen büyük dubaların varlığı,

Bu uygun düşmez mi sence?
Bence düşmez. Bir tarafta bir acil durum var, diğer tarafta risk içeren bir rutin operasyon. Yani dubanın çekilmesi beklenmeyen bir acil durum değil. Şimdi aynı koşullar altında Avara'da olsam sekürite, Kri Kri'de ve tek tekne olsam pan pan çağrısı yapardım. Ben böyle anladım mevzuyu.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Mevzuyu kısaca açıklamak gerekirse,

PAN PAN bir yardım talep çağrısıdır. Denize adam düşme, hayati tehlike bulunduran yaralanmalar, deniz aracının manevra kabiliyetinin kaybolması gibi durumlarda kullanılır ve 'yardım istemek için' kullanılır.

SECURITE ise tehlikeli olabilecek durumu çevre deniz araçlarına veya kıyı istasyonlarına duyurmak amacıyla yapılır.

Örneğin, tekne dümen kaybetmişse ve sürükleniyorsa, yardım edecek kimse etrafta bulunmuyorsa PAN PAN çağrısı ile yardım istenir.

Ancak bir başka tekne yukarıdaki sürüklenen tekneyi yedeklemişse veya tekne personeli arızayı giderebilecekse, manevra kabiliyeti olmayan tekne diğer seyir yapan teknelere çapariz olabileceğinden SECURITE çağrısı yapar.

Sanırım anlatabilmişimdir.

Not: PAN PAN ile MAYDAY çağrılarını birbirinden ayıran konu aciliyet ve durumun vahametidir. Yangın, çatışma, su alma, alabora vb gibi can ve mal kaybının kesinliği söz konusu olduğundan MAYDAY çağrısı yapılır.
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 16 Ocak 2018, 19:40:43
o delik tekneyi batırmaz.. :)

Batırabilir 😊 Puro kibritle elde yakılır 😬 Buzdolabı konusunda İkna olabilirim devam 🤪 Her zaman pan pan . May day teknemden vazgeçmişsem  ancak.Yanlış bilmiyorsam mayday çağrısında yardıma gelen teknenin bir takım isteklerde bulunması için yasal hakları var . Eğer bir gemiyle çatışma söz konusu olsaydı KriKri yedeklenirken o zaman security çağrısı yapardık olmadığı için çevrede trafikte olmadığı için yapmadık diye biliyorum ben . Kumarhaneye neden gidilmedi az sonra 😎
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Öcal Turan - 16 Ocak 2018, 19:52:03
o delik tekneyi batırmaz.. :)

Batırabilir 😊 Puro kibritle elde yakılır 😬 Buzdolabı konusunda İkna olabilirim devam 🤪 Her zaman pan pan . May day teknemden vazgeçmişsem  ancak.Yanlış bilmiyorsam mayday çağrısında yardıma gelen teknenin bir takım isteklerde bulunması için yasal hakları var . Eğer bir gemiyle çatışma söz konusu olsaydı KriKri yedeklenirken o zaman security çağrısı yapardık olmadığı için çevrede trafikte olmadığı için yapmadık diye biliyorum ben . Kumarhaneye neden gidilmedi az sonra 😎

 :)
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mehmet Erem - 11 Mart 2018, 01:22:38
Bu konu güzel bir konuymuş. İlk defa okudum, yazanlara, olayı yaşayanlara, paylaşanlara teşekkür ederim. Gerçekten önemli dersler çıkartılacak bir hadise yaşamış ve sonuç olarak iyi olarak bitmiş.. Ufak tefek çizikler haricinde kimseye birşey olmamış, tekneler tamam olarak geri dönmüş ve daha önemlisi yolda yardımlaşmış. Bundan iyiisi...

"A smooth sea never made a skilled mariner" demiş, sanırım F D Roosevelt...
aslında siyasi bir laf ama işimize bu aşamada yarar ))

Hakan Tiryaki çok güzel bir topik açmış
Katılan ve tarafı olan herkes de kelimelerini dikkatle seçmiş, hepimize ders olacak bir katılım oluşmuş.
Ama tek bir örnekten yola çıkarak standart bir algoritm oluşturabilir miyiz emin değilim.

Eğer yanlış anlaşılmazsa ve ben de en az orada olup, en çok (fiziksel ya da psikolojik) zarar görmesine rağmen tüm dikkatini karşısındakini kırmamaya veren katılımcılar gibi davranmaya çalışacağım.
Umarım kimse alınmaz... Alınırsa da nasılsa telafi ederim ))

1-Bir kere bahsi geçen tekne bu seyahate hazır değilmiş. Burak haklı olarak onun hazır olduğunu düşünebilir ancak bu bence kafayı kuma gömmek olur Dümen, delik, körük, telsiz anteni ve baston gibi çoğaltılır ama diğer yandan hangimizin teknesi zaten her denize dayanıklı mı diye sorulursa, cevap belii "hiç"

2-Eğer tekneler arasında fark varsa bu tarz filotillalarda dizaynı en zayıf halkaya göre yapmak daha uygun oluyor. En kuvvetli ekibi en zayıf tekneye vermek gibi...

3-Ama kaptanlık demek tekneyi tanımak demek değil. Teknesini tanımayan birçok kaptan olduğu gibi, kendimden örnek vereyim, teknesini çok iyi tanıyıp ama en iyi mekanisyenini tekneden kovan basiretsizlere de rastlayabiliyoruz )))

3b-Dolayısyla en iyi kaptan teknesini en iyi tanıyan mıdır? Ekibine mi çok iyi hakimdir sorusunu ben hala bilmiyorum

4-Açık denizde hele de bir başka kişinin teknesindeyseniz nasıl davranılması gerektiği bence 2 meydan larousse cildi doldurur. Zordur yanii. Hele de işler sarpa sarınca

4a-Bu konuda dümenini en tecrübeli (en yaşlı olmak zorunda değil) kişiye teslim edenler de var-ki yeteri kadar tecrübeliyse zaten dümen tutmasına de gerek yoktur, zor durumda otoriteyi sağlaması yeterlidir- ya da "benim dediğim olacak" diyen kaptanlar da... Gördüğüm örneklerden tek bir çıkarırım var "en iyi kaptan en az emir veren kaptandır". Güvertede durmadan bağıran birisi varsa, ne kadar çok apoleti olursa olsun onun iyi bir kaptan olduğuna ben ikna olmam.

5-Ancak filo seyrinin en güzel tarafı zaten bu. İşlerin iyice gerginleşmesine müsade etmeden "bizim başımız dertte, dümen dinlemiyor" diye filo komodoruna haber verilseydi çok daha kolay işler çözülürdü belki de. Teknik olarak bilinmese bile otorite sorunu ortadan kalkardı. Komodor aransa zaten de otorite sorunu olmazdı ))

6- Bu tür örneklerde ben kendi yaşadıklarımdan, tekneyi yedeklemektense teknenin yedeklenmesine sebep sorunu çözecek mekanisyenin bahsi geçen tekneye transferinden çok yarar gördüm hep.

7-Ancak yukarıda bahsi geçen durumda anladığım kadarıyla konu bir karşılıklı cepheleşmeye dönüşmüş. 4 tekne kaptanı 10 m2'ye sıkıştırılırsa bu gayet normal bir sonuç. Bence az bile sorun olmuş )))

8-Pan Pan-Sec konusuna girmeyeceğim. Deniz Akaltan çok iyi özetlemiş.

9-Suat Zeybek kaptan'ın yorumuna bir küçük katkı, mallesef her tekne her deniz durumu ve her boy deniz demiri için geçerli tek bir basit formül yok. Keşke halatı 4 ile çarpıp rahatlıkla seyretme imkanı olsa denizde, biliyorum bir başlangıç standardı oluşturmak için bu deniyor ama hayat maalesef sadece matematik değil.
 Bazı teknede 4 katı ile çok rahat dümen dinler, bazısında çok daha uzun veya çok daha kısa tutmak gerekebilir.
Eğer başınıza gelirse, tüm kuralları unutun. Gözleyin, anlayın ve çözüm üretin...

Herkese selametler.
Bu arada seyirde olmayıp uzaktan ahkam kesmenin keyfi de bir başka )))
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Mart 2018, 11:09:37
3. Göz bakışı olmuş. Iyi olmuş
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 11 Mart 2018, 22:59:25
1-Bir kere bahsi geçen tekne bu seyahate hazır değilmiş. Burak haklı olarak onun hazır olduğunu düşünebilir ancak bu bence kafayı kuma gömmek olur Dümen, delik, körük, telsiz anteni ve baston gibi çoğaltılır ama diğer yandan hangimizin teknesi zaten her denize dayanıklı mı diye sorulursa, cevap belii "hiç"


Mehmet Erem reis Ben teknenin hazır olduğunu söylemedim sanırım bir isim karışıklığı oldu .Erman reisle gezinin öncesinde ve sonrasında tekne için neler yapması gerektiği üzerine konuşmuştuk.Ortada Tiryaki reis faktörü olduğundan hepimiz teknelerde çıkabilecek sorunların farkındaydık, Yoksa kim teknesinde 15 litre yağ ,30 günlük erzak yüzlerce metre çekme halatı  taşır (Masal teknesi )😊
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Mehmet Erem - 12 Mart 2018, 13:45:46
Burak çok haklısın. Ben karıştırmışım. Özür dilerim...
Başlık: Ynt: Acil Durum ve Kriz Yönetimi
Gönderen: Burak Doneray - 12 Mart 2018, 14:23:42
Özür dilenecek bir şey yok Mehmet reisim teşekkür ederim.