Adım epeyce geçtiği için benim görüş açımdan kısaca toparlayıp anlatayım bari.
Aslında başımıza gelen şeyler bağıra bağıra geldi.
Biz dümen hakimiyetini kaybetmeden üç saat önce tekneden gelen bu bağırmaları farketmeme ve hatta başıma 20 sene önce gelen bire bir aynı bir olayı anlatmama rağmen ,zorlanacağımızı düşünerek tamir işini Kıbrıs varışına bırakmak isteyen eğlenmeye ve zevk almaya çıktığımızı ,motor dairesinin bizim için tehlikeli bir bölge olduğunu söyleyen Ersin reisimizi maalef bilmediği basit bir dümen pistonunun havasını alma operasyonuna ikna edebilecek basireti ve dirayeti gösteremediğim için , zaten iskelesine çekmeye meyilli otopilotu olmayan tekne de , hava yapmış ve kasılan pistonu tüm güçle zorlaya zorlaya kullanmamız (Bknz rotadan çıkmalar vb.) neticesi ,oraya çakılmış iki tane zayıf tahtadan oluşan piston bağlantı mesnetini kırdık ve bu dümen hakimiyetini kaybetme olayı meydana geldi.
Teknede kontrolü tamamen kaybolup ,kontrol için açtığım dümen simidi önündeki dümen pompasından da sıkışan havadan dolayı bir parça da yağ yere sıçrayınca , motor kapağını açmamıza nihayet Ersin reisten müsaade geldi de aşağıya inip durumu tesbit edebildim..
Tabii manzara pek iç açıcı değildi. Dümen sistemine ulaşmamızı engelleyen enine konmuş iki büyük akü , arkalarında yine yolumuzu kesen çapraz çakılmış ince tahtalar ve havada hidrolik hortumlarla sallanan bir dümen pistonu.!
Teknenin kıçı suya girip çıktıkça içeri bir miktar su alan , sonradan hidrolik sisteme döndürüldüğünü anladığım dümenin ,kıçtan çıkan piston kolu için açılmış bir delik te manzarayı tamamlıyordu. (Bknz. Böyle bir delik yüzünden teknesi batan Serkan reisin yine mi batacağız söylemi.!)
İlk önce pistonun dümeni yönetmesini sağlayan koldan kurtulmasını sağlamayı düşündüm ki yekeye bir şey bağlayıp kullanabilelim. Gerçi o da zordu ya ,teknede bir süpürge sapından başka yekeye bağlayacak şey yok ve yekenin önünde kıç ıstralya vardı ama deneyecektik bir çözüm, eğer pistonundan serbestleştirebilsek.
Ben oradaki açıklıktan sığıp sökebileceğimiz bir mafsal varmı diye pistonun arkasına bakamadığım için (Yekedeki bağlantıyı sökmek mümkün değil) fiziken en küçüğümüz olarak Erman reis oraya girip baktı ve orada bir mafsal olmadığı haberini verdi.
Bu arada piston hidrolik hortumlarından birisini de söktü ki ,bence çok iyi oldu ve yedeklenip çekilirken , kasılı duran piston artık güç uygulayamaz hale geldi ve serbest kalan yekenin bize çekilirken zorlaması olmadı.Bir müddet sonrada düz halde kasılı kaldı ,iyi oldu.
Aslında olaylar tamamen kontrolsüz hale gelmişti bir anda zaten .
Daha önce dümen kontrolü kaybolunca yelken toplanmasına ben de hemfikir olmama rağmen ,terslemiş cenova nın dalgalı denizde tekneyi daha stabil tuttuğunu görüp yelkeni o pozisyonda tutarak ,tamir imkanı için motor kapağı altına girme teklifim Ersin reisi tarafından denenmeden reddedildi , ben toplamayın derken o toplayın yelkeni diye bağırıyordu ve tabiiki sesi daha gür ve kendisi daha iri olduğu için onun sesi duyuldu o havada.
Sanırım yelken toplanınca dümenin Kıbrıs a kadar biraz idare edeceğini düşünüyordu.
Suat kaptan ın araya zinciri ağırlık olarak kullanıp çekme halatını esnetme teklifi tecrübe doluydu ama telsiz konuşmalarını yapan Ersin reisimiz tarafında öyle bir imkanımız yok denilerek önce reddedildi (oysaki var idi) uyarım üzerine var denildiyse de o arada hızla hazırlığını yapan Masal reislerinin hızlıca usturmaçalı operasyona başlamaları neticesinde sonuca ulaşmadı ,
Ben Masal ın koç boynuzlarına hasar verebileceğimizden korkarak kıçtan sapan yapacağımız halatla tekneyi yönetmeye (Vinç veya palanga yapacağımız bir şeyler yok Kri Kri de , ancak halatımız vardı ve salacağımız halatın ucuna el incesi bağlamayı düşünüyordum bir alabanda dan diğer tarafa halatı aktarabilmek için) arkadaşlarımı ikna etmeye çalışırken Allah tan Bülent reis riski alıp Ahmet Kabaalioğlu reis bizdeki kargaşayı farkedip bizim baştaki diğer babaya gelip ikinci bir halatı ruhumuz bile duymadan geçirdi de o işe ikna çabalarına da ihtiyaç kalmadı.
Vs.Vs.
Allahı var , Ersin reis alınan tüm kararlarda kaptanımızı ikna etti ,bana da tekne sahibi olan kaptanın kararlarının kesin geçerli olduğunu tebliğ etti .
Ben de kendisine onun haklı olduğunu , aslında suçun kendi teknesi hariç bilmediği bir tekne ve ekip ile yeminli olmasına rağmen yola çıkan ben de olduğunu oracıkta yüzüne karşı itiraf ettim.
İşin teknede reislik kısmı o andan sonra benim için bitti zaten.
Sonrası olduğum yerde uyumak veya bir kenarda durup kendimce alkol keyfi yapmak diğer reislerle muhabbetten ibaret oldu.
Ne yapabilirdim ki zaten hem bizleri ağırlayamadığına hem de kırılan teknesine üzülen Erman reisin yanında ve kontrolümüzde olmayan bir tekne de. ?
Adana da çok eğlendim sağolsun Bülent reis çok güzel ilgilendi bizimle , Mersin de çok eğlendim Erman ve ailesi çok ilgili idi , Kıbrıs ta çok eğlendim Deniz Kaptan ın misafirperverliği inanılmaz dı , Kri Kri tamir olurken beni tüm gün teknesinde ağırlayan dost Erol kaptanımın ilgisi ve teknesi Avara nın havuzluk sohbeti muhteşem idi , Aydın ağabey Serdar Çırak kaptanımla sohbetten velhasılı , Kri Kri nin başına gelenler ve olay sırasında yaşadıklarım hariç herşeyden çok zevk aldım tüm ekipler muhteşemdi.
Haa , tekneye dönüşte de herhangi bir katkı yapacağından ümidini kesmiş ve yapacak bir şeyi olmayıp bütün gün tüm reislerle kafa çekip keyif yapmış köşe yastığı gibi oturan bana , tam mazot iskelesine yönlenmiş iken Erman reis dümeni verip abi sen yanaş diyince biraz karışıklık oldu , yine ,dönüş yolunda tüm uyarılara rağmen Cenova açılıp kasılarak baston ve ana yelken açılıp kamara yanlarındaki o vidayla duran koç boynuzları yine zorlandı ama şükür fazla rüzgar yoktu , bunlar da zararsız atlatıldı ve nihayet Mersin e vardık.
Erman reisin ilk teknesi ve teknesi ile çok gönül bağı var ama madem bu tecrübeden alınacak dersler sorgulanıyor , bana kırılsa bile bir abisi olarak kendi iyiliği için Erman a söylemek isterim ki benim ve diğer reislerin de anlattığı arma ,donanım önlemlerini almadan yedek dümen sistemi olmadan tek başına açık denize çıkmaması lazım.
Benim aldığım dersler konunun içinde var zaten.
Böyle gördüm, biraz kibarlıktan çıkıp sürünün kara koyunu olmayı göze alarak böyle yazdım.
Tüm reislere selametle,
Not: Uyum timsali, şu anda teknesi olmayan Serkan Güvenen reis le her yere giderim.