Ersin , ben yedeklenmeyi gurur yapmadım ,bu ekiple yapılacak en iyi şeyin o olduğu zaten belli.!
Testi kırılmadan önce tedbir almamamızı ve başıma gelenleri de anlatmama rağmen bana , ''haklısın abi '' denildiği halde dediğimin yapılmamasını , iyiliğimiz için söylediğim şeylere tayfanın gerilmesini ve olduğum tekne de testinin kırılmasını kafama taktım ; Karışmasın
.
Biliyorsun sen kaptan ın (Senin) kararlarına karışamayacağımı söylediğin andan itibaren tekneye de pek karışmadım. Serkan ı karıştırmayalım , o kimi dinleyeceğini bilemez halde idi.
Ne olurmuş ki şaftı dönmeyen tekne de makina dairesine girince , yolda bile girdim ben oraya muhtelif teknelerde ısırmaz ki o.
Serkan ın kolundaki kedi şeyine benzer ve yara zannettiğin bir iki çizik bende olurdu belki o kadar. Ama bu sıkıntıları büyük ihtimalle çekmezdik. Oçiziğe de parmağımızla az Brandi sürerdik.
Diğer yanda denizdeki ölümlerin % 98 i galiba , kıyıya 5 mil mesafede olurmuş diye bir şey okumuştum , bulunsun aklımızda.
Benim fikrimce bizim sularda seyir yapmak okyanus ta seyir yapmaktan daha kolay değil özellikle sığınacak yerlerin az olduğu Karadeniz ve Akdeniz de.
Okyanusta yalnızsın o kadar , ama okyanusun adından korktuğun için tekneni ve kendini her türlü hazırlıyorsun yola.
Forumu okuyan yeni denizcilere tavsiyem buralarda da en az okyanus kadar tedbirli olmamız ve denize elverişli teknelerle dolaşmamız..
Karaincir i boş ver , ben orada demirime güvenemediğim için tarama korkusuyla çıkmıştım, daha önce anlattım. Bu yolculukta da kesinlikle senin kadar cesur olmadığımı bir kez daha anladım.
Diğer yanda teknemi sürecek Ahmet , kurtaracak Mustafa hocam , mekanik yetenekli Kemal reisim , yelken trimlerimi yapacak Burak reis , tonoz bulacak Orhan Tatlıcılar reis gibi reisler her zaman aklımda ve yanımda olacak diye bilsem , ben de senin kadar rahat ve cesur olurdum belki.
''Madem her türlü başarılıyız ve bizi kurtaracak , teknemizi yürütecek arkadaşlarımız o güzel atlarla her an yanımızda idi ,yönetecek bir kriz de yoktu demek ki '' Demeyi ne çok isterdim ama diyemiyorum.
Allah göstermesin o dümen arızasına bir sert havada denk gelseydik yine canımızı kurtarırdık iki tekne vardı yanımızda ama Kri-Kri ne yapardı , kim nasıl onu çekerdi onu bilmem. Yelken açardık deme bana çünkü o anayelken in bumba bağlantılarını ve önde baston un sakalını biliyorsun , bir de yelkende iskelesine o delikle yatacak Kri-Kri de açamazdın o yelken i. Yapacağın şey ,yukarılarda bahsi geçen halatla tekneyi yönlendirmek olurdu ki vinci olmayan tekne de o da pek kolay değil.
O delik ne yapar Mustafa hocam onu da söyledi bak yukarıda.İnan bana sintine pompaları yetmez giren suyu tahliye etmeye eğer tekne o delikten su almaya başlarsa.
Haa, tekne ahşap olduğu için belki su seviyesine kadar batar üzerine çıkardık , salma varsa o şansımız da olmazdı dolu tanklar ve motorla beraber , Allah korusun.
Yazık değilmi tekneye ve teknesine gönül bağlamış Erman a bir keyif için. ?
Bizlere güvenip kıyıdan yolcu eden bir ailesi vardı , dostlar acı söylermiş , en azından şu anda ona teknesini denize daha elverişli hale getirmesi için yönlendirme yapmamıza niçin kırılsın ki olayı geçiştirmeye çalışalım ?
Son söz ,''Denizde piyango çekmeye gerek yok'' Ersin cim , her an size de çıkabilir!
Selametle,