Heyamola Hey

Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 31 Mart 2017, 08:39:06

Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 31 Mart 2017, 08:39:06
Sokratik tartışma diye bir tartışma yöntemi olduğunu dün akşam büyük kızımdan öğrendim. Yüksek lisans yapan bir arkadaşının derslerini merak edip katılmış kızım. (ne kadar inek olduğunu buradan anlayınız :) ) Bu derse, o gün konuk bir hoca gelmiş ve bu tartışma yöntemini anlatarak uygulama yaptırmış.

Çok basit ama çok önemli kuralları var. Bir kere el kadırarak söz isteniyor. Söz kesmek kesinlikle yasak. En son konuşanın söylediklerine yorumlar yapabiliyorsunuz. Moderatör size söz verirken küçük yönlendirmeler de yapabiliyor. Son üç konuşmacının anlattıklarına göre bir yorum istiyor sizden.

Dinlemeyi, karşınızdakinin ne demek istediğini anlamanızı sağlayan çok hoş bir yaklaşım bence.. Malum sonuçta bir forum da yazı yazıyoruz. Konu ilginç geldiği için paylaşmak istedim.

Bu arada , tartışılan konu da çok ilginç bir noktaya gelmiş. Misafir hoca , kendi üniversitesinde ders verdiği bir sınıfta şöyle bir uygulama yapmış.

O dönem, sınav yapmamış ve herkesin dönem sonu kendisini değerlendirmesini, ve kendilerinin not vermesini istemiş. Tam not dahil her türlü notu verebileceklerini kendisinin de bu notları aynen yansıtacağını söylemiş. Nitekim öyle de olmuş.

Sınıfta hiç kimse kendisine tam not vermemiş. Kedisine çok düşük not veren , hatta kendisini bırakanlar dahi olmuş.

Bu ve benzer örnekler tartışılmış ve otoritenin , toplumlardaki yozlaşma üzerine etkisi irdelenmiş..

Off.. üniversite okuyasım geldi resmen..
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Çetin Güner - 31 Mart 2017, 08:57:31
Bu isim Sokrates'den geliyorsa, zat-ı muhteremin bizim topraklarda hiç bir etkisi olmamış demek ki  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: O.Utku Uçkan - 31 Mart 2017, 09:07:57
Sürekli benzerlerini gördüğüm 2 tip rüyam vardır.

Birincisi üniversite yıllarındaki güzel güneşli arkadaşlarla takıldığım günlerim. :)

İkincisi ise sınav korkumdan kaynaklanan kabuslarım.  :o

Üniversitede birtakım sınavları almamışım ve yinelemem istenir. :'(

Genelde hasta olduğum ateşli gecelerin baş kabuslarıdır. :-[

Üniversite yılları denince aklıma geldi ;)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 31 Mart 2017, 09:49:59
Bu isim Sokrates'den geliyorsa, zat-ı muhteremin bizim topraklarda hiç bir etkisi olmamış demek ki  :)

Öyle görünüyor :)

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 31 Mart 2017, 11:27:30
Adı her ne kadar tartışma yöntemi olsa da aslında çok iyi bir öğretim ve öğrenim yöntemi.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Aziz Eryavuz - 23 Haziran 2017, 10:53:36
Sınıfta hiç kimse kendisine tam not vermemiş. Kedisine çok düşük not veren , hatta kendisini bırakanlar dahi olmuş.

bence bu SOKRATİK değil ÜTOPİK olmuş. Ben kendini bırakanların bile olabileceğini düşünemiyorum. gerçekse helal olsun o ulusa ve bireylerine. Top devirmez onları.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Hüseyin Tayfun Durmaz - 23 Haziran 2017, 13:44:14
Öğrencinin  hiç bir veriye dayanmadan deyim yerinde ise bir yerinden üfürüp kendi kendine verdiği notu kabul eden öğretmene  acaba öğretmen denir mi?
Bana göre bu anlatılan gerçekten olmuşsa SAÇMALIĞIN DİK ALASI.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 24 Haziran 2017, 03:21:16
Bu isim Sokrates'den geliyorsa, zat-ı muhteremin bizim topraklarda hiç bir etkisi olmamış demek ki  :)

Öyle görünüyor :)

Di mi ama..  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Dilek Ergül - 26 Haziran 2017, 17:06:44
Ve bunu anlamayacak kimselerin yönettiği bir ülkede (hemen bizim memleket demeyin..ben farazi konuşuyorum), bu bilgilere sahip olmanın gerekliliği, sürekliliği ve yararlılığı tartışılır. ( Bu da kinaye değil..normal anlamında tartışma) Okumadığımız bir yığın yazarın okunduğu okulda ki öğretmenin beyninin çalışma yöntemi tartışılır (bu kinaye)

Böyle bi rşey mi acaba bu Sokratik tartışma..? Eğer böyle bir şey ise senin kız yakında tutuklanır..(bizim gezenemizde değil farazi mesela Jupiter'de hayat var diyelim)

Bu yukarıda ki yazılanlar örnek teşgil eder mi?  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Erman Yerman - 28 Haziran 2017, 00:35:42
Sokrat denince aklıma geldi... Lisanstan mezun olup da bizim üniversitenin siyaset bilim yüksek lisansına başvurduğumda, ilk soru bilimsel bilgi "doğru" bilgi midir idi. Ben de gayet kendinden emin "şüphe ederim" dedim. Derken de şöyle bir koltuğa yaslandım, gayet kendinden emin.. O an aklıma İngiltere Bilim Akademisinin kapısında yazan Latince ifade gelmişti; "Nullius in Verba" "Kendin gör; otoriteye, bilinene rağmen kendin araştır" manasında... Şüphe etmek; bilimin olmazsa olmazıydı ya bizim siyaset bilimi bölümünde o olmazmış. Postmodernistmişim...Gerçi septik olmakla suçlasalar kabul ederdim. "Şüphe ederim"dediydim ya... "sorgularım" mı demem gerekir di acaba, ya da "sorarım"? Valhasıl beni kapı önüne koydular. Neyse ki caanım, "bilim" olamayan garibim uluslararası ilişkiler bölümüm yüksek lisansta da beni kucakladı... Sonra, iş hayatında da "çok soru soranlardan" oldum. "iyi" bi'şey değil galiba..Viya böyle...

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 06:43:42
Şu sokratik tartışma yöntemini bir denesek mi forumda..

Şöyle olacak.. Yorumcular sıra ile yorum yapacaklar ve son yazanın yazdıklarına yorum yapabilecekler. Konunun bir moderatörü olacak ve yönlendirecek konuyu. Mesela sondan üçüncü için yorum isteyecek gibi ne desiniz? İlginç olmaz mı? Başına da yazarız bu konunun bir moderatörü vardır ve sokratik tartışma yöntemi ile tartışılmaktadır ya da tartışılmıştır gibi.

Hem kopmaları önleriz, hem bir önceki yazılanı daha iyi okuruz, irdeleriz. yapalım mı?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 10 Eylül 2017, 07:34:08
Ersinim bi defa yaptık demediğin kalmadı Allahsiz:)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 09:09:22
Tamam işte .. Oradan esinlendim..  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 10 Eylül 2017, 09:12:20
Mersin'e 35 mil.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 09:14:32
Ha gayret.. Bişi kalmamış.. Selametle..şu 12 palamut meselesi.. Erman kafa mı buldu yoksa benimle ?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Zafer Dedeoğlu - 10 Eylül 2017, 09:40:50
Mersin'e 35 mil.

İyi seyirler Bülent
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 11:01:12
Sanki şöyle olmalı, bir konu moderatörü belirlenmeli . Sonra bir tartışma konusu. Konu ile ilgili görüş belirtmek isteyenler baştan katılımcı olarak , sanal salona girmeli. Tartışma süreli olmalı. İki saat gibi mesela. İzleyiciler de moderatör izni ile gerekşrse yorumları ile katkıda bulunabilmeli.

Yorumlar , bir önceki yoruma bağlı ya da konu moderatörünün yönledirmesi sonucu yapılmalı.

Konu moderatörü, tartışma sonucu bir özet yorum yapmalı ..

Ne dersiniz ? Bir denesek mi.. ?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Eylül 2017, 11:11:57
Bana gelmez böylesi. Moderatör, yönetici, çoban vs... hiçbirinden hoşlanmam. Gerekiyorsa sorun var demektir.

Ayrıca forumun tartışma seviyesi ve üslubundan kendi adıma gayet hoşnutum. Evet, konu dağalabiliyor ama seviye ve üslup korunduğu sürece kendiliğinden odağına dönüyor.

Ama yaparsanız, keyifle de izlerim :)

Not: Oldum olası hoşlanmam Sokrat'tan :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 10 Eylül 2017, 11:30:20
Her konuda değil ama bazı konularda, buyurucu merci değil, meselenin çözüme ulaşma yolunu açma amaçlı olabilir. Her konuda olması sıkar katılımcıları. Birde tarafların önceden bilmesi şarttır. Yani katılımcılar konunun mecrasından çıkmasını önleyici ve tıkanan yerlerde yol açıcı katkının olacağından haberdar olmalı.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 10 Eylül 2017, 14:20:00
Bana gelmez böylesi. Moderatör, yönetici, çoban vs... hiçbirinden hoşlanmam. Gerekiyorsa sorun var demektir.

Ayrıca forumun tartışma seviyesi ve üslubundan kendi adıma gayet hoşnutum. Evet, konu dağalabiliyor ama seviye ve üslup korunduğu sürece kendiliğinden odağına dönüyor.

Ama yaparsanız, keyifle de izlerim :)

Not: Oldum olası hoşlanmam Sokrat'tan :)
Tiryaki reis niye hoşlanmıyorsun Sokrat'tan. Adam bildiğimiz Batı medeniyetinin kurucusu?
Azra Erhat'ın Ecco Homo adlı kitabında okumuştum şimdiye kadar Sokrat için menfi şeyler . Hakikaten merak ettim


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 10 Eylül 2017, 14:47:41
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 15:11:56
Ben her konu için filan demedim ya.. Sadece seans gibi düşün..dün bir benzerine katıldım da o yüzden ilgimi çekti.

İstemezsen katılmazsın.. Önceden duyurulan, süreli,bir tartışma. Konu moderatörü aynen Nuri reisin dediği işlevi yapacak. Tutarsa ayda ya da 15 günde bir yapılır.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Eylül 2017, 15:46:45
Nuri reisim, kısaca özetlemem gerekirse erdemle bozmuş olmasından. Ama güçlünün, hakim olanın işine yarayan erdem. Khalkedonlu Trasimachos'la Sokrates arasındaki konuşmalar daha o çağlardan itibaren batı ile doğu arasındaki farklılığı gözler önüne serer. Aristo, Platon, Sokrat insanlık tarihi açısından son derece önemliler çünkü onların temellerini attığı batı uygarlığı yazdı genel kabul gören tarihi. Oysa aynı dönem Anadolu topraklarında gerçek ilmin ve medeniyetin temelleri atılmaktaydı.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 10 Eylül 2017, 16:08:40
Hımm bir kenara not ettim Tiryaki reis. Ben onun söylediklerini nasıl yorumlamışlar bilmiyorum. Sonuçta esas ile usul arasında ilişki var ve esası anlamayanlar usulde öküzü sağmak için baya kavga edebiliyorlar. Kendisinin yazdığı bir şey yok ama öğrencilerinin onun anlattıklarını kaleme aldıkları risaleler var.  Geçmiş zaman oldu, isimleri unuttum ama poetika, şölen ve özellikle sokratın savunması zamanında beni etkileyen kitapçıklardır.

Tan reis, aslında mantıklı bir düşünce felsefe 101. 2-3-4 yaymadan yazışılabilinir. Temelin ötesi en azından beni aşar.

Usuller üzerine değil de esaslar üzerinde yoğunlaşmak lazım gibi. Çünkü kendi amacına ulaşmak için kelimeleri istismar edenler hep vardı ve hep olacaktır. O istismarcılar bu sayede usulu esastan uzaklaştırarak kurnazlık yaparlar. Bu Habil ile Kabilden beri kötü niyetlilerin amaçlarına varmak için seçtikleri bir yol maalesef



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Cem Gür - 10 Eylül 2017, 19:00:03
Nuri reisim, kısaca özetlemem gerekirse erdemle bozmuş olmasından. Ama güçlünün, hakim olanın işine yarayan erdem. Khalkedonlu Trasimachos'la Sokrates arasındaki konuşmalar daha o çağlardan itibaren batı ile doğu arasındaki farklılığı gözler önüne serer. Aristo, Platon, Sokrat insanlık tarihi açısından son derece önemliler çünkü onların temellerini attığı batı uygarlığı yazdı genel kabul gören tarihi. Oysa aynı dönem Anadolu topraklarında gerçek ilmin ve medeniyetin temelleri atılmaktaydı.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

 :)xx :)xx :)xx
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Cem Gür - 10 Eylül 2017, 19:04:03
ALINTIDIR.

“Entelektüel bir tartışmaya girmek âşık olmak gibidir. Öyle ki bittiğinde değişirsiniz, başka bir insan olursunuz. Karşınızdaki kişi de değişir tabii. Eğer fikrinizi gözden geçirmeye hazır değilseniz, kimseyle, hiçbir konuda tartışmaya girmeyin. Sadece değişime açık insanlar gerçek anlamı ile münazara edebilir. Yoksa egolarımız zihnimizi kapatır. İllaki haklı olma arzusuyla konuşanlar asla diyalog kuramazlar”

- “Kafa karışıklığı nimettir. Merak ise kutsaldır. Merak etmeyen insan gelişemez. Gelişmeyen insan yerinde sayar
- Öfkeli, dediğim dedik, kibir küpü tiplerle Tanrı konuşulmaz. Tanrı ancak, mütereddit (karar vermekte güçlük çeken), mütekâmil (Olgunlaşmış, gelişmiş, gelişkin), mütefennin (Alim, münevver, fen adamı),
mütevazı (alçakgönüllü) ve mürtefi ( İrtifâ eden, yükselen, yükselmiş ) insanlarla konuşabilirisin."
Havva’nın üç kızı- E.Şafak

Bu alıntıdan sonra Ersin'in önerisini denemeye değer.
Önce hemen herkesin ilgileneceği bir konu bulalım.
Çok yararlı.öğretici olacağını düşünüyorum.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 10 Eylül 2017, 19:10:22

Mütereddit, Mütefennin ve Mürtefi kelimelerini sözlüğe bakmadan, cümle içinde doğru kullanabilen birinden tanrı tanımını dinlemeyi isterdim.  ;D


Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 19:59:09
Bir konu bulacağız, süreyi belirleyeceğiz, katılacak kişiler belirlenecek. Canlı olunca iki saat filan sürüyor bu. Ama sanal dorum ortamında daha da uzatabiliriz. Bir ya da iki gün olabilir.

Moderatörün tartışmaya katılıp katılmayacağı ayrıca karar verilecek bir detay. Bence katılmalı. Örnek Bülent moderatör olsa, bu sefer bülentin fikirleri eksik kalacak. Ama aynı zamanda bu basit bir moderasyon işi de değil. Belli bir bilgi birikimi de gerekiyor yönetmek için kanımca..

Deneyelim bir .. Ne kaybederiz.. Hatta şimdi müthiş bir fikir geldi aklıma. Tiryaki sevmiyor ya böyle süreli, moderatörlü işleri. O olsun konu moderatörü.. Nasıl fikir ama.. 

böylece bunlara muhatap olmaz. :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Hakan Tiryaki - 10 Eylül 2017, 20:27:29
Bir şekilde sokacağım seni de diyorsun yani :) Bu bir kaç gün vaktim olacağını sanmıyorum. Ancak okuyabilirim.

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 10 Eylül 2017, 21:39:52
Bence süreden ziyade konunun olgunlaşması belirleyici olsun. Sanal ortamda zaman ve mekan sorunumuz yok nasılsa.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 10 Eylül 2017, 22:02:28
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Öcal Turan - 10 Eylül 2017, 22:10:24
İşiniz bitince ben şoradaki köşede bekliyom.   ::)  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 10 Eylül 2017, 22:25:00
Bence Foruma en uygun tartışma konusu Aristo ve Sofistika kitabıdır.Varmısınız ?

Safsata sanatının, aleyhinde münakaşa ettiği kimseye göre altı" gayesi vardır: 1) Çürütme defetme, (Cedel) 2) şaşırtma 3) yağcılık ve siyaset yaparak çekişme 4) konuşma ve münakaşada dil yanlışlığına götürme, 5) münakaşada karışıklığa götürme, 6) sustırmak yani aleyhinde münakaşa edilen adam konuşmağa kudretli olsa bile onu susmayı tercih edeceği bir duruma veya bir sebebe zorlamak suretiyle konuşmasına büsbütün engel olmak.

Bunların hepsi Sofistika adını verdiği kitabında bulunur. Onun gayesi, eğitim sanatını emniyetli kılmak ve gerçeğe olan istidadın yok olmasını önlemektir. Çünkü, gerçek safsata sanatı, cedel (dialectic) yani eğitim sanatına karşıgelir ve onu gerçeğe ve kesinliğe götüren işlerini yerine getirmekten alıkor.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 10 Eylül 2017, 22:36:42
Kongur reisin önerisi de makul, Aristo nun sofistika diye bir kitabı mı var..?  :)

Evet .. Denemekten zarer gelmez.. Bülent bir kendine gelsin bakalım.. Ne diyecek?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 10 Eylül 2017, 23:08:57
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?

Konu, felsefe ve elbet içerdiği tüm başlıklar olabilir. Ben öğrenmek için hevesle takip ederim.
Ama rahat anlayacağımız şekilde Türkçe konuşun olur mu ?  ;D

-Her şeyin aşkın ve fail nedenleri vardır, arketip idealar ile hiçten yaratılmışlığın ereksel nedenlerini anlar, patriktik felsefenin doruklarında gezeriz- gibi cümleler yerine "birisine" anlatır gibi olsun, biz de anlamak için ter dökmeyelim ama  ;D


Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 10 Eylül 2017, 23:18:12
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?

Konu, felsefe ve elbet içerdiği tüm başlıklar olabilir. Ben öğrenmek için hevesle takip ederim.
Ama rahat anlayacağımız şekilde Türkçe konuşun olur mu ?  ;D

-Her şeyin aşkın ve fail nedenleri vardır, arketip idealar ile hiçten yaratılmışlığın ereksel nedenlerini anlar, patriktik felsefenin doruklarında gezeriz- gibi cümleler yerine "birisine" anlatır gibi olsun, biz de anlamak için ter dökmeyelim ama  ;D
Kaan reise katılıyorum. Böylesine entelektüel bir tartışmayı uzaktan keyifle izleyeceğim.  Rasyonel düşünceye ve pozitif bilime inanan birisi olarak beni felsefe hiç cezbetmedi. Ayrıca yaşadığımız ülkede kavga öncesi atışmalarda "felsefe yapma lan" gibi cümleleri dinleyerek büyüdüğümüzü de hatırlatmak isterim.

Birazcık tarih bilgime dayalı olarak da eski Yunan düşünürlerinin becerebildikleri tek şeyin Yunanistan'dan kuzey Avrupa'ya kadar olan kara parçasına Batı deyip bunu tüm dünyaya kabul ettirmiş olmalarını belirtip çekiliyorum :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 10 Eylül 2017, 23:19:32
Yazım diliniz çok net ve anlaşılır Kaan reis Ben okurken bir zorlanma yaşamıyorum. Size Tahsilus -Sa'ade  kazandırabilirsek felsefe ile mutlu olurum.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 10 Eylül 2017, 23:30:45
Ah ah, Farabi'de çok uğraştı ama, bir de şansımı sizlerle deneyeceğim. Şimdiden çabalarınız için teşekkür ederim
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 10 Eylül 2017, 23:36:58
Farabi okuduysanız Denemeye hiç niyetim yok Aristo ile devam.

(Sadece Belleten'i okuduysanız deneyebiliriz ama)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 10 Eylül 2017, 23:41:42
Konuya ilkin çeviri Türkçesindeki bir yanlışa itiraz ederek gireyim. Din kelimesi , Türkçede davranışa işaret eder. Mesela bir atasözümüz "dinsizin hakkından imansız gelir" der. Burada kasıt aynı anlama gelen iki kelimeyi kullanmak değildir. Davranışlarında kurallara bağlı kalmayana , haddini hiç bir şeye inanmayan bildirir demektedir.
Mesela bir halk türküsünde, " şı karşıki dağda kar var duman yok,  sevdiceğimde din var iman yok" der.    Burada kar ve duman imgelerini olan çelişkiye işaret etmek için kullanır şair. Aynen din ile imansızlığın çelişkili olması gibi. Bu çelişki islam inancını benimsemiş birisi içindir. İslam inancında , inancın ile yaptıkların arasında ilişki olmak zorundadır. Aynı vurgu Mevlanın meşhur vecizesinde de görülür "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu vecize de yapılan ile inanılan arasındaki uyum olması gerektiğine işaret edilir. Halbuki işlev olarak "religion" o şekilde değildr.
Genelde batı dili, özelde ingilizcede religion kelimesinin bizdeki karşılığı itikat/inanç/iman olabilir.
İkinci itirazım ise, benim inancıma göre bir başkasının inancına, buradan kasıt özellikle aynı inancı paylaşmadığım bir kişinin inancına laf söylemek, onu eleştirmek aykırıdır. Kendim bir başkasına yapmadığım gibi , bir başkasının da bana yapmasını hoş karşılamam. İnsanlar inançlarını savunmak zorunda bırakılamaz. Maalesef çoğu zaman iş buna varıyor ve ortaya muhabbet ve sevgi değil münakaşa ve düşmanlık çıkıyor.
Böyle bir durumdan kaçınmak ve insanların iradelerine yani verdiği kararlara saygılı olmak için , inançları eleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorum.
Ne var ki, bir meseleye yaklaşımımız zaten inançlarımızı yansıtacaktır. İnanca değil, ama meseleye yaklaşımı eleştirmek hem yapıcı ve sürdürülebilir bir ortama sağlar hem de birbirimize karşı muhabbetimizi , sevgimizi arttırır.
Şahsen benim bu foruma geliş amacım başka yerlerde maalesef bolca gördüğüm gıybet, yani insanın meşru zemindeki kararlarını eleştirerek rencide edilmesi. İnanç hürriyeti de meşru bir hak ve kişiyi bağlar. Eleştirmeye hakkımız yok.
Ama mesela şu şekilde bir eleştiri yapabilirim. Dostoyevski, karamazof kardeşler adlı kitabında, ivan karakterinin ağzından bir olay anlatır. Üvey baba, gürültü yapan kızını cezalandırmak için tuvalete kilitler. Mevsim kış ve tuvalet bizde de eskiden olduğu gibi bahçededir. Kız dışarıda donarak ölür. Sabah cesedi bulunur. Çarlık Rusyası mahkemelerinde yargılanır ve idama mahkum edilir. İnfaz günü rahip günah çıkartmak için mahkumun hücresine gelir. Yaptığına pişman olup olmadığını sorar adama. Adam pişmanım der. Rahip kilisenin ona verdiği yetkiye dayanarak babanın işlediği günahı af eder. Kendisine cenneti müjdeler. Çarın kanunlarına göre bu dünyada idam edilecektir. Ama gökyüzünde tanrının krallığındaki yeri cennettir. İvan burada kardeşi Alyoşaya şunu sorar. Sabaha kadar ağlayarak dua eden küçük kızın tanrısı kimdir ve onun intikamını kim alacaktır.
Gençliğimin ilk başlarında okuduğum bir roman ve ivanın ağzından engizisyoncunun şiiri hala aklımdadır.
İnançları eleştirmeyelim, olaylara yaklaşımımız zaten inancımızı yansıtır. Bilmiyorum meramımı uygun bir dille anlatabildim mi...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 10 Eylül 2017, 23:59:27
Farabi okuduysanız Denemeye hiç niyetim yok Aristo ile devam.

(Sadece Belleten'i okuduysanız deneyebiliriz ama)

TÜRK TARİHİ ve KÜLTÜRÜ ile ilgili binlerce makalenin bulunduğu eşsiz bir kültür hazinesi olan Belleten dergisi. İsteyenler için araya şöyle bir şey sıkıştırayım.
5gb boyutundadır. 1937-2014 Ağustos sayısına kadar vardır.

https://yadi.sk/d/ZaLB6N6IkLu7U
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 11 Eylül 2017, 00:00:15
Konuya ilkin çeviri Türkçesindeki bir yanlışa itiraz ederek gireyim. Din kelimesi , Türkçede davranışa işaret eder. Mesela bir atasözümüz "dinsizin hakkından imansız gelir" der. Burada kasıt aynı anlama gelen iki kelimeyi kullanmak değildir. Davranışlarında kurallara bağlı kalmayana , haddini hiç bir şeye inanmayan bildirir demektedir.
Mesela bir halk türküsünde, " şı karşıki dağda kar var duman yok,  sevdiceğimde din var iman yok" der.    Burada kar ve duman imgelerini olan çelişkiye işaret etmek için kullanır şair. Aynen din ile imansızlığın çelişkili olması gibi. Bu çelişki islam inancını benimsemiş birisi içindir. İslam inancında , inancın ile yaptıkların arasında ilişki olmak zorundadır. Aynı vurgu Mevlanın meşhur vecizesinde de görülür "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu vecize de yapılan ile inanılan arasındaki uyum olması gerektiğine işaret edilir. Halbuki işlev olarak "religion" o şekilde değildr.
Genelde batı dili, özelde ingilizcede religion kelimesinin bizdeki karşılığı itikat/inanç/iman olabilir.
İkinci itirazım ise, benim inancıma göre bir başkasının inancına, buradan kasıt özellikle aynı inancı paylaşmadığım bir kişinin inancına laf söylemek, onu eleştirmek aykırıdır. Kendim bir başkasına yapmadığım gibi , bir başkasının da bana yapmasını hoş karşılamam. İnsanlar inançlarını savunmak zorunda bırakılamaz. Maalesef çoğu zaman iş buna varıyor ve ortaya muhabbet ve sevgi değil münakaşa ve düşmanlık çıkıyor.
Böyle bir durumdan kaçınmak ve insanların iradelerine yani verdiği kararlara saygılı olmak için , inançları eleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorum.
Ne var ki, bir meseleye yaklaşımımız zaten inançlarımızı yansıtacaktır. İnanca değil, ama meseleye yaklaşımı eleştirmek hem yapıcı ve sürdürülebilir bir ortama sağlar hem de birbirimize karşı muhabbetimizi , sevgimizi arttırır.
Şahsen benim bu foruma geliş amacım başka yerlerde maalesef bolca gördüğüm gıybet, yani insanın meşru zemindeki kararlarını eleştirerek rencide edilmesi. İnanç hürriyeti de meşru bir hak ve kişiyi bağlar. Eleştirmeye hakkımız yok.
Ama mesela şu şekilde bir eleştiri yapabilirim. Dostoyevski, karamazof kardeşler adlı kitabında, ivan karakterinin ağzından bir olay anlatır. Üvey baba, gürültü yapan kızını cezalandırmak için tuvalete kilitler. Mevsim kış ve tuvalet bizde de eskiden olduğu gibi bahçededir. Kız dışarıda donarak ölür. Sabah cesedi bulunur. Çarlık Rusyası mahkemelerinde yargılanır ve idama mahkum edilir. İnfaz günü rahip günah çıkartmak için mahkumun hücresine gelir. Yaptığına pişman olup olmadığını sorar adama. Adam pişmanım der. Rahip kilisenin ona verdiği yetkiye dayanarak babanın işlediği günahı af eder. Kendisine cenneti müjdeler. Çarın kanunlarına göre bu dünyada idam edilecektir. Ama gökyüzünde tanrının krallığındaki yeri cennettir. İvan burada kardeşi Alyoşaya şunu sorar. Sabaha kadar ağlayarak dua eden küçük kızın tanrısı kimdir ve onun intikamını kim alacaktır.
Gençliğimin ilk başlarında okuduğum bir roman ve ivanın ağzından engizisyoncunun şiiri hala aklımdadır.
İnançları eleştirmeyelim, olaylara yaklaşımımız zaten inancımızı yansıtır. Bilmiyorum meramımı uygun bir dille anlatabildim mi...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Tartışma felsefeden buraya kaysa mı? Güzel olmaz mı? Katılım da artar.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 00:01:30
Ben yazarken konuya başka eklemeler olmuş. Sokratik tartışma deyince illa felsefe ile ilgili tartışmaya gerek yok. Sokrat adı zikredilince insanların beklentisi belki bu oluyor , ama aslı meseleyi sorular sorarak çözüme ulaştırmaktır. Buna örnek olarak anlatılan hikayeyi anlatayım. Sokrata göre insanlar dünyaya bilgiyi taşıyarak doğar. Bunu isbat etmek için hiç eğitim almamış bir köleye doğru sorular sorarak çetrefilli bir geometri problemini çözdürür. Bu sayede kendi savı olan , bilginin doğuştan geldiği iddiasını isbatlamıştır. Sokrata göre biz , dünyada eğitim görürken unuttuklarımızı hatırlarız. Sorduğu sorularla köleye bir şey öğretmeden bildiklerini hatırlamasını sağlamıştır.
Yukarıda inançların eleştirilmesi hakkındaki fikrimde sabit olmakla birlikte, katılmakta çekince bildiren arkadaşlara sözüm: Buradaki herkes sokratın konu mankeni olan köleden daha iyi durumdadır endişe edecek çekinecek bir şey yok. Elimizde pipo, önümüzde kadeh, loş bir yere ihtiyaç yok. Doğru soruları soralım yeter


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 11 Eylül 2017, 00:22:57
Nuri reisim, valla ben çekince bildirdim ama çekingen birisi değilim, bilmediğimi söyler ve sorarım.
Çekincem, konu felsefe olduğunda, genelde sohbetin mümkün olan en üst entellektüel düzeyde olma beklentisi. Hep bunu gördüm çünkü.
Hem felsefe temelimin zayıf olması hem de yazarken dostlar arasında konuşur gibi yazmayı tercih etmemden dolayı bunu bozmak istemem.
Evet, bu konu ile ilgili bir kaç kitap sayfası karıştırmışlığım olabilir ama belkide kitapların dilinden dolayıdır, çokta cazip gelmediği için bir tartışma içinde bulunacak kadar birikim yapmadım hiç.
Ama, anlaşılır bir dilde karşılıklı yazışmalar olduğunda gerçekten çok şey öğrenebileceğimi düşünüyorum. Yada dediğiniz gibi hatırlamayı. Eh bir zahmet hatırlatırsınız artık  ;D

Ha, felsefe değilde bildiğimiz yada üretebildiğimiz yerden gelirse konu, o zaman zaten çenemiz düşüyor  :D
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 11 Eylül 2017, 00:31:50
Neden bu kadar kötü bir örnek verdiniz ? Eleştiriyorum diyerek.Hemde  bir romandan alıntı yaparak Nuri reis .Yazdığınız 39. Mesajı bir daha okuyun lütfen.Bana yapmayın diyorsunuz cevap hakkı doğar bu yazıdan.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 00:34:11
Konu zaten bildiğimiz yerden gelmezse işin keyfi olmaz Tan reisim. Amaç bildiklerimizi revize edip, bilmediklerimizi eklemek olsun da gerisi kolay


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 00:40:57
Neden bu kadar kötü bir örnek verdiniz ? Eleştiriyorum diyerek.Hemde  bir romandan alıntı yaparak Nuri reis .Yazdığınız 39. Mesajı bir daha okuyun lütfen.Bana yapmayın diyorsunuz cevap hakkı doğar bu yazıdan.
Burak reisim , anlamadım doğrusu size bir şeyi yapmayın da demedim. Ama verdiğin örnek sizi üzdü ise özür dilerim. Ama nesi sizi üzdü öğrenmek isterim doğrusu. Aynı şeyi bir daha yapmayız böylece


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 11 Eylül 2017, 00:45:42
Sadece haksızlık yaptığınızı düşünüyorum.Üzülmedim .
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 00:51:11
Sadece haksızlık yaptığınızı düşünüyorum.Üzülmedim .
Burak reisim, serzenişinizi cidden anlamadım. Siz en iyisi hangi yazıma niçin gücendiniz alıntılıyarak yazın. Bir yanlış anlama mı var yoksa sizi niye böyle düşündürdük bir anlayalım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 11 Eylül 2017, 00:53:42
Konuya ilkin çeviri Türkçesindeki bir yanlışa itiraz ederek gireyim. Din kelimesi , Türkçede davranışa işaret eder. Mesela bir atasözümüz "dinsizin hakkından imansız gelir" der. Burada kasıt aynı anlama gelen iki kelimeyi kullanmak değildir. Davranışlarında kurallara bağlı kalmayana , haddini hiç bir şeye inanmayan bildirir demektedir.
Mesela bir halk türküsünde, " şı karşıki dağda kar var duman yok,  sevdiceğimde din var iman yok" der.    Burada kar ve duman imgelerini olan çelişkiye işaret etmek için kullanır şair. Aynen din ile imansızlığın çelişkili olması gibi. Bu çelişki islam inancını benimsemiş birisi içindir. İslam inancında , inancın ile yaptıkların arasında ilişki olmak zorundadır. Aynı vurgu Mevlanın meşhur vecizesinde de görülür "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu vecize de yapılan ile inanılan arasındaki uyum olması gerektiğine işaret edilir. Halbuki işlev olarak "religion" o şekilde değildr.
Genelde batı dili, özelde ingilizcede religion kelimesinin bizdeki karşılığı itikat/inanç/iman olabilir.
İkinci itirazım ise, benim inancıma göre bir başkasının inancına, buradan kasıt özellikle aynı inancı paylaşmadığım bir kişinin inancına laf söylemek, onu eleştirmek aykırıdır. Kendim bir başkasına yapmadığım gibi , bir başkasının da bana yapmasını hoş karşılamam. İnsanlar inançlarını savunmak zorunda bırakılamaz. Maalesef çoğu zaman iş buna varıyor ve ortaya muhabbet ve sevgi değil münakaşa ve düşmanlık çıkıyor.
Böyle bir durumdan kaçınmak ve insanların iradelerine yani verdiği kararlara saygılı olmak için , inançları eleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorum.
Ne var ki, bir meseleye yaklaşımımız zaten inançlarımızı yansıtacaktır. İnanca değil, ama meseleye yaklaşımı eleştirmek hem yapıcı ve sürdürülebilir bir ortama sağlar hem de birbirimize karşı muhabbetimizi , sevgimizi arttırır.
Şahsen benim bu foruma geliş amacım başka yerlerde maalesef bolca gördüğüm gıybet, yani insanın meşru zemindeki kararlarını eleştirerek rencide edilmesi. İnanç hürriyeti de meşru bir hak ve kişiyi bağlar. Eleştirmeye hakkımız yok.
Ama mesela şu şekilde bir eleştiri yapabilirim. Dostoyevski, karamazof kardeşler adlı kitabında, ivan karakterinin ağzından bir olay anlatır. Üvey baba, gürültü yapan kızını cezalandırmak için tuvalete kilitler. Mevsim kış ve tuvalet bizde de eskiden olduğu gibi bahçededir. Kız dışarıda donarak ölür. Sabah cesedi bulunur. Çarlık Rusyası mahkemelerinde yargılanır ve idama mahkum edilir. İnfaz günü rahip günah çıkartmak için mahkumun hücresine gelir. Yaptığına pişman olup olmadığını sorar adama. Adam pişmanım der. Rahip kilisenin ona verdiği yetkiye dayanarak babanın işlediği günahı af eder. Kendisine cenneti müjdeler. Çarın kanunlarına göre bu dünyada idam edilecektir. Ama gökyüzünde tanrının krallığındaki yeri cennettir. İvan burada kardeşi Alyoşaya şunu sorar. Sabaha kadar ağlayarak dua eden küçük kızın tanrısı kimdir ve onun intikamını kim alacaktır.
Gençliğimin ilk başlarında okuduğum bir roman ve ivanın ağzından engizisyoncunun şiiri hala aklımdadır.
İnançları eleştirmeyelim, olaylara yaklaşımımız zaten inancımızı yansıtır. Bilmiyorum meramımı uygun bir dille anlatabildim mi...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 00:55:10
Tamamı mı, yoksa bazı cümleler mi?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 11 Eylül 2017, 00:59:27
Sadece ben rahatsız olduysam yazınızda romandan  verdiğiniz örnekle ne anlatmaya çalıştığınızdan.Sorun yok.
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 01:04:23
Hımm, şöyle anlatayım. Roman yazarının sözleri onlar, benim değil. Dostoyevskiye katılıyorum. Verdiği örnek o yıllarda yaşanmış bir örnek. Çelişki kızın intikamının ne olacağı. Sizce ne olacak?
Ya da , siz o örnekten ne anladınız?
Birde Burak reisim , ben ne yazıyor isem onu kast ederim. Konuşurken de böyle. Lütfen benim niyetimi değil de yazdığımı okuyun. Yoksa ortaya bir sürü yanlış anlama çıkar.

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Burak Doneray - 11 Eylül 2017, 01:15:45
Daha fazla uzamasına gerek yok o zaman yazmadım sayın.Kusura bakmayın.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 01:20:33
Daha fazla uzamasına gerek yok o zaman yazmadım sayın.Kusura bakmayın.
Eyvallah Burak reisim


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Öcal Turan - 11 Eylül 2017, 01:28:20
Farabi okuduysanız Denemeye hiç niyetim yok Aristo ile devam.

(Sadece Belleten'i okuduysanız deneyebiliriz ama)

TÜRK TARİHİ ve KÜLTÜRÜ ile ilgili binlerce makalenin bulunduğu eşsiz bir kültür hazinesi olan Belleten dergisi. İsteyenler için araya şöyle bir şey sıkıştırayım.
5gb boyutundadır. 1937-2014 Ağustos sayısına kadar vardır.

https://yadi.sk/d/ZaLB6N6IkLu7U

Hazine.! , Teşekkürler Tan Kaan reis.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 11 Eylül 2017, 07:53:55
Sevgili Kongur rereis,

Yazdıklarınızı keyifle okuyorum, birçok konu da da yazdıklarınız ufkumu genişletiyor.

Son yazdığınız yazıdan anladığım, kişilerin inançlarının tartışılmaması ve verdiğiniz örnek üzerinden anladığım şu. Yanlış mı anladım meark ettim. O yüzden soruyorum.

Kişilerin inançları üzerinden bir eleştiri yapılmaması gerekir. Bize doğru gelmese de kişinin bu yöndeki inancına saygı duyulması gerekir. Bu yöndeki tercihlerinden dolayı kişişeri eleştirmek son derece yanlıştır.

Bir eleştiri olacak ise bu eleştiri bu inanca , elbette ki saygı sınırları çerçevesinde doğrudan yapılmalıdır. ( her türlü eleştiri saygı sınırları çerçevesinde yapılmalıdır zaten )Nitekim sizin alıntıladığınız romanda da inanca, çelişki ortaya konularak direk olarak bir eleştiri getiriliyor.

Ben sizin yazınızdan bunu anladım.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Eylül 2017, 09:31:14
Felsefe üzerine olmasına gerek yok bence de. Aynı yöntem, pekala, denize ilişkin bir konu üzerine de olabilir. Hatta bence çok şaheser olur. Üzerinde kesin olarak anlaşılamayan bir konuda olabilir.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 11 Eylül 2017, 09:49:57
Şu cümle bile felsefeye ne derece ihtiyacımız olduğunun bir göstergesi.

 Rasyonel düşünceye ve pozitif bilime inanan birisi olarak beni felsefe hiç cezbetmedi. Ayrıca yaşadığımız ülkede kavga öncesi atışmalarda "felsefe yapma lan" gibi cümleleri dinleyerek büyüdüğümüzü de

Rasyonel düşünebilmenin temeli felsefe dir. Keza pozitif dediğimiz bilimin de .. Al sana bir soru .. Ne demek pozitif bilim? Negatifi de mi var?

Düşündükleriniz ve uyguladıklarınızın temelinde bir felsefe vardır mutlaka. İyi kötü, doğru yanlış. Felsefe düşünmenin bilimidir.

Kimseyi eleştirmemek adına kendimden örnek vereyim, küçük bir ahşap tekne ile meccut standartlara göre son derece konforsuz seyahat etmenin temelinde bir felsefe yok ise eğer , son derece anlamsızlaşıyor.

Ortaya koyduğun ya da inandığın felsefenin gerçekliği ya da hayat ile olan uyumu için de yaşanmışlıklar gerekiyor.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 11 Eylül 2017, 10:08:35
Şu cümle bile felsefeye ne derece ihtiyacımız olduğunun bir göstergesi.

 Rasyonel düşünceye ve pozitif bilime inanan birisi olarak beni felsefe hiç cezbetmedi. Ayrıca yaşadığımız ülkede kavga öncesi atışmalarda "felsefe yapma lan" gibi cümleleri dinleyerek büyüdüğümüzü de

Rasyonel düşünebilmenin temeli felsefe dir. Keza pozitif dediğimiz bilimin de .. Al sana bir soru .. Ne demek pozitif bilim? Negatifi de mi var?

Düşündükleriniz ve uyguladıklarınızın temelinde bir felsefe vardır mutlaka. İyi kötü, doğru yanlış. Felsefe düşünmenin bilimidir.

Kimseyi eleştirmemek adına kendimden örnek vereyim, küçük bir ahşap tekne ile meccut standartlara göre son derece konforsuz seyahat etmenin temelinde bir felsefe yok ise eğer , son derece anlamsızlaşıyor.

Ortaya koyduğun ya da inandığın felsefenin gerçekliği ya da hayat ile olan uyumu için de yaşanmışlıklar gerekiyor.

Daha büyük bir ahşap tekne yaptırma merakın doğmuştu :) felsefe öldü mü bu durumda?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 11 Eylül 2017, 10:15:58
Ho ho ho... Dur ben buna bir konu başlığı açayım ayrıca.. Ziyan olmasın burada..
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 10:43:18
Ersin reis, inancın kendisini değil çıktıları öne sürmek gerekir. İnanç esastır, çıktı ise genelde usüldür. Herkes aynı usülü takip etmez. Ayrıca inanç hürriyeti vardır. Yani temel haklar sorgulanmamalı. Dostoyevskiden verdiğim örnek, ölen çocuğun hakkını kim koruyacak mealinde idi. O metin çok meşhur bir metindir aslında. İvan karakteri, yanlış hatırlamıyorsam eğer, şöyle der ileriki bölümlerde: "Eğer Tanrı yok ise, her şey mübahtır!"
Seneler sonra Sartre varoluşçuluğun manifestosunu sunarken, "keşke dostoyevski sağ olup görseydi: tanrı yok ve her şey mübahtır" der.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Eylül 2017, 10:57:54
"Eğer Tanrı yok ise, her şey mübahtır!"
Seneler sonra Sartre varoluşçuluğun manifestosunu sunarken, "keşke dostoyevski sağ olup görseydi: tanrı yok ve her şey mübahtır" der.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

Eğer insanın değer yaratma becerisini yok sayarsak, doğru. Ama değer yaratma beceresini kabul edersek, yanlış. Sartre'ın o sözü, bunu vurguluyor. Öncülleri, Adorno, Horkheimer, Lefebvre gibi. Şunu söylüyolar; (Doğrulamak ya da yanlışlamak adına yazmıyorum) (İnsanlık olarak) Tanrı'nın olmadığını kanıtladık, yerine 18 ve 19. yüzyıl boyunca  Büyük Anlatıları koyduk. Özgürlük-Eşitlik-Kardeşlik, Sosyalizm, Komünizm filan... ama bunlar da çöktü.... yani Tanrı Öldü, Aydınlanma Öldü, Komünizm Öldü, elde  her şeyi mübah kılan Kapitalizm var.

Buna postmodernizm deniyor. Öteki başlıkta tartıştığımız konu ile doğrudan bağlantılı kanısındayım. Bu konuda eşsiz, çarpıcı tespitleri ve çözümsüzlüğü mutlaklaştırması ile ünlü Baudrillard'ın kitapları ile Eagleton'ın Kuramdan Sonra ve Tatlı Şiddet kitaplarını bir de  Berman'ın Katı Olan Herşey Buharlaşıyor adlı kitabını okumayanlara öneririm.


 
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 11:05:21
Yani ölen koyulan kurallar mı, yoksa varılmak istenen hedefler mi ?
Burada somutlaştırmak adına örnekler üzerine konuşmak katılımı arttırır.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 11 Eylül 2017, 12:03:57
Tamam da Kongur reisim, sonuçta orada o inanca ait ciddi bir eleştiri de yok mu?

Sonuçta metin , ilgili inanca açık bir eleştiri getiriyor. bunu da adalet kavramı üzerinden yapıyor.

Toplumsal hayatta günümüzden geçmişe, en çok vaad edilen ama en eksik olan kavram da zaten Adalet değilmidir. ?

Kişilwein inanç özgürlüğü, ve bu özgürlüğü kullanmaları bir hak ve saygı duyulması  gerekir. Ancak bu hak,söz konusu kavramın Eleştirilmesini ya da irdelenmesini engellememeli diye düşünüyorum.

Neyse, bunları Ahmet ile tuttuğumuz palamutları yerken konuşuruz..  :)

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 11 Eylül 2017, 12:07:02

Neyse, bunları Ahmet ile tuttuğumuz palamutları yerken konuşuruz..  :)

Burada konuşun, orada cilasını yaparsınız   ::)
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 13:08:47
Eleştiri var mı yok mu , bir tarafa teorinin gerçek hayattaki yansımasını görmek var.
Günümüz dünyasında süregelen tartışmaların neredeyse tamamı soyut meseleler üzerine yapılan tartışmalardır. Yani yanlışlığını veya doğruluğunu tarafların tamamının kabul edeceği deliller ile isbatlayamayız. Halbuki söylem elle tutulan gözle görülen bir şey üzerinde vücut bulursa, onun üzerinde konuşulabilinir. Kişinin samimiyetine göre yanlış anlamalar giderilir.  Sonucun iyi ya da kötü olduğuna bütün bunlardan sonra karar verilir.
Alemin maluma, malumun bilgiye dönüşme süreci sağlıklı bir şekilde yürür. Bilgi en sonunda faydalı ve faydasız diye sınıflandırılır.
İlla aynı fikirde olmak zorunda değiliz, aynı yolu yürümek zorunda da değiliz. Ama bir medeniyetin oluşturmak için asgari müşterekler olmalı ve insanların birbirini anlaması lazım. Hali hazırda, Türk düşünce üretme sürecinde "Alem-Malum-Bilgi" diye bir süreç yok. En sonda olması gereken fayda başta ve bilgi diye bir şey var. Bu insan tabiatına aykırı. Tutmadı, tutmuyor, insan olmaktan vazgeçmedikçe de tutmayacak.
Özetle somut olaylar üzerinde konuşmak lazım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 11 Eylül 2017, 17:48:38
....En sonda olması gereken fayda başta ve bilgi diye bir şey var. Bu insan tabiatına aykırı. Tutmadı, tutmuyor, insan olmaktan vazgeçmedikçe de tutmayacak.
Özetle somut olaylar üzerinde konuşmak lazım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

İnsan tabiatına aykırı mı yoksa insanın bütün vahşi yanını mı ortaya çıkarıyor, üzerine düşünmek lazım. Badiou, çok yerinde bir tepitle, " Önceden bilimin soruları vardı, şimdi projeleri var" diyor. Bu zaten, bilimi bilim olmaktan da çıkarıyor ve sonuçta üretilen herşey bir "mal" olmaktan öteye geçmiyor, piyasa değeri dışında bir başka değer yaratmıyor.
BU tespitinize katılsam da Dünyada sorunların, gerçeklikten kopuk soyut fikirler üzerine yapıldığı  fikrinize katılmıyorum.
Hiç beklenmeyecek yerde, özellikle Amerikan ve İngiliz Üniversitelerinde çok önemli düşünürler, dünyanın içindeki bulunduğu durumla ilgili çok önemli tartışmlar yapıyor ve önemli yapıtlar sunuyorlar bence. Bize ne kadarı yansıyor, 100' de biri. Belki bu kadarı da değil.

Diğer sorunuza burada nasıl yanıt vereceğimi bilemiyorum, kısa yanıt versem yetersiz, uzun yanıt versem kafa şişirici olacak.
Yanıt vermesem, laf orta yerde asılı kalacak.

Bir çaresine bakıp Akşam yanıt versem ?
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 11 Eylül 2017, 23:58:03
....En sonda olması gereken fayda başta ve bilgi diye bir şey var. Bu insan tabiatına aykırı. Tutmadı, tutmuyor, insan olmaktan vazgeçmedikçe de tutmayacak.
Özetle somut olaylar üzerinde konuşmak lazım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

İnsan tabiatına aykırı mı yoksa insanın bütün vahşi yanını mı ortaya çıkarıyor, üzerine düşünmek lazım.
Bülent reis, alıntıladığım cümlenizde iki tesbit de küçük bir rötuş ile bana göre doğru.
Denkleme "beşer"i eklemek istiyorum. Yunus Emre , kendi ömrünü  "elhamdülillah" adlı şiirinde  şu şekilde tanımlar: "Yunus miskin çiğ idik piştik elhamdülillah"
Bir başka çoğumuzun iyi bildiği bir türküde Nimri dede şöyle der :
...
"Bütün Mürşidlerin Tarif Ettiği
Sadıkların Menziline Yettiği
Enbiyanın Evliyanın Gittiği
İzde Ben Bir İnsan Olmaya Geldim"
...
Yine gündelik konuşmalarımızda , "bunu bir insan yapmaz!" deriz. Halbuki eylemin öznesi bizim türdeşimizdir.
O halde diyebiliriz ki , Türkçede "Beşer" doğulur, "İnsan" olunur! Yunus'un bahsettiği "çiğ " şey beşerdir. Pişer insan olur. Keza, Nimri dede de, yer yüzüne insan olmaya geldiğini beyan eder.
Beşer bizim doğduğumuz şeydir, insan ise olmayı "tercih ettiğimiz" şeydir. Aynı doğrultuda "Beşer şaşar!" İnsanın yücesine de "insanı kamil" deriz.
Bunları söyledikten sonra , izninizle alıntıladığım cümleyi şu şekilde yeniden düzenlemek istiyorum:
O yanlış sıralama, insan tabiatına aykırıdır ve beşerin vahşi yanını ortaya çıkarır.
Benim şahsi fikrim, bizim meselelerimizi bizim kelimelerimizle analiz eder, yine kendi kelimelerimizle çözüme kavuştururuz. Bizim meselemizden kastım , beşer ile ilgili olanlardır. O sebeple , belki her zaman doğru şekilde değil ama olabildiğince bizden kavramlar ile cümle kurmaya çalışıyorum. Bu kavramlar "öz Türkçe" mi tartışması beni ilgilendiren veya ilgilenmek istediğim bir sorun değildir, peşinen yazayım.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 00:35:55
Bu tanımlamanız/ ayrımınız  insanoglunun dünyaya düşmüş mu yoksa gonderilmis/gelmiş mi olduğu sorusunu da beraberinde getirir değil mi ?
Öz-türkçe ayrı sorun. Doğru ve anlaşılır olduğu sürece herkes dilediğini kullansin.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 12 Eylül 2017, 02:00:32
Bu tanımlamanız/ ayrımınız  insanoglunun dünyaya düşmüş mu yoksa gonderilmis/gelmiş mi olduğu sorusunu da beraberinde getirir değil mi ?
Öz-türkçe ayrı sorun. Doğru ve anlaşılır olduğu sürece herkes dilediğini kullansin.

O sorular benim seçmeyi tercih etmediğim derslerin sınav sorusu . Ne yaparsak yapalım herkesin kabul edeceği deliller ile doğruluğunu ya da yanlışlığını isbat edemeyeceğimiz şeyler kategorisinde. O dersi almak isteyen alsın , ama insan olma sürecinin zorunlu dersleri değiller. Seçmeli ders yani
Tesadüfen ortaya çıktığım teorisine inanmamayı tercih ediyorum.
İnsan olma sürecinin zorunlu derslerinin öğrettikleri ile çatışmadığı sürece kim ne dersi seçerse seçsin. Buna engel olmaya kimin hakkı var?
Burada avukat olan arkadaşların mutlaka bildiği , olmayanların belki de bu tarafını ilk defa duyacağı , zaten bildiğimiz bir kavramı zikretmek isterim. "Hukuk" , batı da "law" kanun anlamında kullanılıyor. Mesela , hendese - mühendislik oldu. Beşeri bilimler - sosyal bilimler oldu. Hukuk fakülteleri-kanun fakültesi olmadı. Kanun beşerin tabiatına aykırı olabilir. Adamlar kanunun beşer tabiatına aykırı olduğunu bildirmek için bir de "human rights" icad etmek zorunda. Halbuki bizde "hukuk" beşerin olmaz ise olmaz hakları ile ilgilenir. Yani " bu kanun hukuğa aykırı" cümlesi İngilizceye "this law is against human rights" cümlesi ile tercüme edilebilir. Amacım İngilizce öğretmek değil ama, bu topraklarda insan olmanın zorunlu dersleri uzun zamandır çalışılıyor. Tarihsel olarak yeri var.
Gece geç oldu. Yorgunum, o kadar yazdım ama şimdi düşününce , öncesine bakarsak bunları yazmama gerek var mı diye sorduğumda kendime , açıkçası bu şekilde değil belki, ama usul olarak hukuğa yani kişinin olmaz ise olmazlarına saygılı olarak yola devam edersek bir genelde bir medeniyet olur, özelde ise bizim denizcilik cemiyeti gelişir. Yoksa iş zor. Böyle bir gelişmeye ihtiyaç var ise engellenemez. Su akar yatağını bulur demiş atalar. Bu forum mesela suyun akması ile ortaya çıkan bir şey. İhtiyaç vardı , ortaya çıktı. İhtiyacı tatmin ettiği sürece yatak olmaya devam eder. İnsanın hukuğu en önemli şey. Denizcilik nasıl olsa ihtiyaç varsa çıkar. Bakın bugün ihtiyaç var çıkıyor.
Bu zamana kadar gerek başka yerlerde gerek ise burada üzerinde durduğum şey, elimden geldiğince bu hukuğu korumaya çalışmak.
Yazdıklarımı yeniden okudum, konu bütünlüğünü bir türlü yakalayamamışım. Silmeye kıyamacak kadar da şey yazmışım . Özetle insanın hukuğuna saygı duyalım. iyi geceler.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 12 Eylül 2017, 02:50:15
İyi ki silmemişsiniz..
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 09:16:35
Tarihsel olarak yeri var, ama pratikte karşılığı yok çok zamandır. Hatta tersini söyleyecek kadar çok veri topluyoruz gün be gün. Eğer hukuk üzerinden tartışacaksak, şunu söyleyebilirim iç huzuruyla; Human Rıghts dediğimiz İnsan Hakları kavramı, daha 1950'lerde, İlk mülteci akınında öldü. Marksçılar, bu kavrama genellikle kahkaha ile yaklaşırlardı zaten. "Hele bir göreyim, üretim biçiminiz zarar görsün neler edeceksiniz" diyerek.

Ama yine de bu kavram sayesinde yerkürede bir şeyler üzerine konuşabiliyoruz.

Eğer bir karşılaştırma yapacaksak, Homo Europus, en azından kendi aklını eleştirme üzerine keskin bir geleneğe sahip. Bunu hayli zamandır, neredeyse bin yıldır yapıyor. Anımsayalım Arendt'in Kötülüğün Sıradanlığı kitabını. O denli keskin bir eleştiridir ki, yer yerinden oynamıştır. Lucaks'a ne demeli? Ortodoks Marksçılara bakalım, sürekli bir üstüne koyma, diyalektiği kendi aleyhine, kendi kusurlarını araştırma yönünde kullanma uğraşı...

Zizek'ten Eagleton'a, Fuko'dan Larrain'e, Kızıl Tugaylar adına cinayet işlediği gerekçesi ile cezaevinde yatmış Negri'ye, Wallerstein'e... hepsi Batı üniversitelerinde ders veriyor, tüm dünya liderlerinin pisliklerini durmadan yazıp çiziyorlar. Bizde durum nedir?



Doğu Halkları ise, bütün kabahati başka şeylere, dış etkenlere bağlayıp duruyor. O nedenle makul konuşma, ister sizin dediğiniz yöntemle isterse Batı tarzı kritikle yapmıyor. Yapmadıkça, ne Yunus kalıyor, ne Karacaoğlan, ne Mevlana. Rüşt-Haldun-Farabi, kim konuşuyor bunları? Kimse! Az sayıdaki saygıdeğer istisna dışında kimse! Sonuç? Eğer bir düşünce sistemi bir yerlerde konuşulmuyor, onun üzerine yazı yazılmıyor söz söylenmiyorsa, o düşünce bütün etkisini yitirir. Daha kötüsü hücre tipi değişmiş kanser gibi, hızla büyüyen saldırgan bir biçim alır.

Sizin anlatımlarınızda açıkça ve içtenlikle karşı çıktığım husus ise şu; Düşünme uğraşını, Felsefeyi ayrı parçalarmış gibi görmeniz ve/veya bu şekilde anlaşılacak ifadelerde bulunmanız.

Ama Demokritos- Aristoteles olmasaydı, İbn Sina, İbn Rüst- Haldun, Bunlar  olmasaydı Spinoza, Spinoza olmasaydı Marx, Marx olmasaydı ne Arendt, ne Benjamin ne Edward Said konuşamazlardı.

Yoksa  bir düzlemde kesiştiğimiz ortada.

Son söz, yazımdan alıntıladığınız bölümü tartışmak için değil, zira sizle aynı kanıdayım, yeri değil, yalnızca konunun nereye uzanabileceğini belirtmek için söylemiştim. Doğru anlamış ve konuya girmemişsiniz.

Şahane sohbet için yeniden teşekkür ederim.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Ersin Böke - 12 Eylül 2017, 09:41:34
Adalet..

Özgürlük..

Binlerce yıldır kavgası yapılan iki önemli kavram. Her şeyin temelinde bu var.

Her ikisi için de ciddi eğitim gerek...

O zaman çiçeği burnunda mühendisleriz, bir firma kurduk, hızla büyüdük, büyük inşaat firmalarının  çelik taşeronluğunu yapıyoruz. Üç ortak konuşuyoruz. Hızlı büyümüşüz finanse edemiyoruz.

Hakediş herşey.. Büyük ortak, büyük firmalara karşı prensipli hareket etmemiz gerektiğini savunuyor. Biz adamlar ne dese he diyoruz diye tepki gösteriyor.

Kaza geçiren diğer ortağım , kasim dostum Haldun çok önemli bir söz söylediydi o zaman.,

" prensip para ile olur "

Bu kadar.. Bakıyorum da bu yaptığınız yorumlarda her şey var.  " Para " yok.

Para olmadan ne hukuk olur , ne human rights, ne de başka birşeyler.


Günümüzde hukuk, parası olanların çıkarlarını savunmak için çaba harcamıyor mu.?

Yazıyor ya mahkemelerde kocaman, adalet mülkün temelidir diye. Evet biliyorum oradaki mülk devlet demek. Ama bir de sözlük anlamı ile irdeleyiniz bir kez de..

Mülk sahiplerinin hukuku.. Siz adaleti sadece mülk sahiplerine götürebiliyorsanız sadece..

Bütün inanç sistemlerinin, koca koca doktrinlerin hep temelinde adaletin sağlanması yok mu?

para ? Gelir dağılımı ?

Para olmadan prensip olmaz.. Ne hukuk, ne adalet, ne özgürlük , ne felsefe, hiçbirşey,.

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 12 Eylül 2017, 11:30:58
40'lı veya 60'lı yıllarda bir gazeteci, zamanın Çin devlet başkanına Fransız devrimi için ne düşündüğünü sormuş. Adam şöyle bir düşünmüş ve gazeteciye "henüz bir şey söylemek için erken" demiş. İnsanı ilk duyduğunda kibir derecesine göre şaşırmaktan, dalga geçmeye kadar değişen tavırla karşılayacağı bir yanıt.
Biz burada milat olarak endüstri devrimini alırsak, sizin işaret ettiklerinize varabiliriz belki, ama bana göre henüz bir şey söylemek için erken. Bu zamana kadar olan değişimlerde beşeriyetin bir kısmı kaybederken diğeri kazanıyordu. Kazanan için "altta kalanın canı çıksın" kaybeden için ise para elinde yok, medya para sahiplerinin elinde olduğu için kendi ellerini böğrüne koyup kimisi Allaha havale etti, kimisi insiyatifi eline alıp mesela Amerikada olduğu gibi en ufak fırsatta yağmacılığa soyundu.
Bu üstte olanların sayısı gün geçtikçe azalmakta. Önce Çin olaya müdahale etti. Para babaları iştah ile oraya koştu. Kendi ülkelerindeki altta kalanların sayısı hızla arttı. Şimdi yama niteliğinde çözümler bulmaya çalışıyorlar. Ama felaketin büyüğü artık kapıda. Endüstri V.4 . Yapay zekalar ile beşeri üretim sürecinden tamamen dışlayacak . O zaman altta kalanın sayısı medya ile gizlenemeyecek kadar çok olacak. O zaman gene konuşulur bu hukuk meselesi.
Smart telefonlar için  geliştirilen bir uygulamada Yapay zekanın hukuki meseleleri çözmede verdiği tavsiyeler, Organik zekanın verdiği tavsiyelerden daha fazla müsbet sonuç vermekteymiş. Aynı şekilde üç boyutlu yazıcılarda ciddi ciddi konuşulmakta.  Benim kişisel tercihim zaman penceresini daha geniş tutmak.
Bende teşekkür ederim bu zevkli muhabbet için.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 11:46:04
Kesinlikle. Büyük T ile yazılan Tarih, her zaman son sözü söyler.
Sanıyorum bu konuda, uzlaştırıcı metni Walter Benjamin yazmıştır. Bildiğiniz üzere dindar bir Marksçıdır. Tarihsel Maddecilik üzerine 14 kısa tezi vardır ve Marksizme sınır aşan bir boyut kazandırmıştır. (Tarihsel Maddeciliği kurucuları arasında İbn Haldun'da gösterilir biliyorsunuz)
Şöyle diyor; (önümde duran çeviri pek iyi değil, Ahmet Cemal çevirisi daha iyi)

Satranç oynarken rakibinin her hamlesine karşılık verebilen ve sonunda oyunu mutlaka kazanmayı beceren canlı kukla efsanesini herkes bilir. Türk giysileri içinde bir kukladır bu. Ağzında nargile, geniş bir masanın üstünde duran satranç tahtasının üstünde başına oturmuştur. Bir aynalar dizgesi masaya bir tarafından bakıldığında öbür tarafının da görülebildiği yanılsamasını yaratır. Aslında satranç sanatında usta olan kambur bir cüce gizlenmiştir masanın altına ve kuklanın ellerini iplerle yönetmektedir. Bu aygıtın benzeri felsefe alanında da tasarlanabilir. "Tarihsel maddecilik" adı verilen kukla hep kazanacaktır. Bugün, bilindiği gibi küçük ve çirkin olan insan arasına çıkma cesaretini gösteremeyen teolijiyi hizmetine alırsa, karşısına kim çıkarsa çıksın yiğitçe meydan okuyabilir" (Benjamin, Tarih Üzerine I. Tez- Tamamı YKB Pasajlar, veya Versus; Walter Benjamin: Yangın Alarmı; Michael Löwy)
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 12 Eylül 2017, 12:22:30
Bülent reis , ilk defa duydum bu makaleyi. İnternetten şöyle bir baktım, aşağıdaki ilistirasyonlar ile karşılaştım.
(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20170912/7cfaa5c414050377245fbf4cd2062068.jpg)

(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20170912/20d90f5f79fdeb492ea343f406dc667f.jpg)

Doğaldır ki, her kes kendi gördüğünü , kendi bildiği kadarıyla ve kendi inancına göre yorumlar. Walter Benjamin de bunun dışına çıkacak değil.
Makale üzerine bir şey söylemek için erken , ama benim asıl dikkatimi çeken cüce çirkin küçük insan tabiri. Kişinin elinde olmayan sebepler ile onu yargılayıp kendi tercihi olanları görmezden gelmenin somut bir örneği . Kökten karşı çıktığım bir tavır. Acaba yazara mı ait yoksa tercümanın eklemesi mi? Metnin orjinalini tamamen okumadım , ama tercüman yazarın meramını "çirkin küçük insan" tabiri ile en iyi şekilde tercüme edebileceğini düşünmüş gibi bir izlenim edindim.
Konu görünüşte mecra değiştirecek gibi ama Pamuk prensesten bahsetmenin vakti gibi.
Pamuk prenses pamuk prenses de , ormanda yaşayanlar niye cüce acaba? Ormanda yaşayanlar hep cüce mi? Yoksa Pamuk prenses tesadüfen cücelere mi denk geldi ?
Hep ciddi hep ciddi nereye kadar, biraz da masal üzerinden konuşalım


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Tan Kaan Özkan - 12 Eylül 2017, 12:31:44

Konu görünüşte mecra değiştirecek gibi ama Pamuk prensesten bahsetmenin vakti gibi.
Pamuk prenses pamuk prenses de , ormanda yaşayanlar niye cüce acaba? Ormanda yaşayanlar hep cüce mi? Yoksa Pamuk prenses tesadüfen cücelere mi denk geldi ?
Hep ciddi hep ciddi nereye kadar, biraz da masal üzerinden konuşalım


Bu konu hakkında bir kitaptan alıntılanıp, derlenmiş bir makale okumuştum. Masalın şifreleri gibi bir şeydi. Ciddi çıkarımlar yapılmıştı.
Bir de pamuk prensesin orjinal adı snow white, nedense biz de pamuk olmuş  :)
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 12:51:53
Anlam kayması var doğru. Şöyle açıklaması.  Teoloji metnin yazıldığı zaman yaşamdan tamamen dışlanmış kötü birşey olarak tanımlanır. (1930lar) . Benjamin bu bakisi taşlar.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 13:36:33
Bu arada dikkat; küçük çirkin insan değil, küçük çirkin ve insan arasına çıkamayan.. diyor. Yergi saraheten ortaya konulmus bana kalırsa.
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: Oğuzhan Oğuz - 12 Eylül 2017, 20:12:18
Sildim. Sorum vardı cevabı zaten verilmiş.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 12 Eylül 2017, 20:13:59
Bülent reis , sizin uyarınızla cümleyi yeniden okudum, görünüşe göre tercüme problemli. Sıfat tamlaması o kada uzun ki, tamamını okuduktan sonra fiildeki şahıs ekinin hangi isme ait olduğu karışmış. Siz dikkat çekmeseydiniz , benim gibi bir çok kişi yazarı ve makalenin mesajını yanlış anlardı.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 21:03:31
Nuri Reis, ayni dilde konusan (almanca) bütün müelliflerin hem fikir olduğu şey Benjamin okumanın çok zor oldugudur. O nedenle çevirmenlere de çok söz etmemek gerek.
Kendi payıma ben bu paragrafı 7 veya 8 defa okuyup  hııı adam bunu diyor demistim.

Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 21:04:27
Bir de tercumenin tercumesini de okumustum :)
Başlık: Sokratik tartışma..
Gönderen: nuri_kongur - 12 Eylül 2017, 21:04:33
Adalet..

Özgürlük..

Binlerce yıldır kavgası yapılan iki önemli kavram. Her şeyin temelinde bu var.

Her ikisi için de ciddi eğitim gerek...

O zaman çiçeği burnunda mühendisleriz, bir firma kurduk, hızla büyüdük, büyük inşaat firmalarının  çelik taşeronluğunu yapıyoruz. Üç ortak konuşuyoruz. Hızlı büyümüşüz finanse edemiyoruz.

Hakediş herşey.. Büyük ortak, büyük firmalara karşı prensipli hareket etmemiz gerektiğini savunuyor. Biz adamlar ne dese he diyoruz diye tepki gösteriyor.

Kaza geçiren diğer ortağım , kasim dostum Haldun çok önemli bir söz söylediydi o zaman.,

" prensip para ile olur "

Bu kadar.. Bakıyorum da bu yaptığınız yorumlarda her şey var.  " Para " yok.

Para olmadan ne hukuk olur , ne human rights, ne de başka birşeyler.


Günümüzde hukuk, parası olanların çıkarlarını savunmak için çaba harcamıyor mu.?

Yazıyor ya mahkemelerde kocaman, adalet mülkün temelidir diye. Evet biliyorum oradaki mülk devlet demek. Ama bir de sözlük anlamı ile irdeleyiniz bir kez de..

Mülk sahiplerinin hukuku.. Siz adaleti sadece mülk sahiplerine götürebiliyorsanız sadece..

Bütün inanç sistemlerinin, koca koca doktrinlerin hep temelinde adaletin sağlanması yok mu?

para ? Gelir dağılımı ?

Para olmadan prensip olmaz.. Ne hukuk, ne adalet, ne özgürlük , ne felsefe, hiçbirşey,.
Böke reis , dikkat çektiğiniz husus bizim tarihimizde şu şekilde ele alınmış
" Müslüman âlimler, hükümdara nasihat vermek üzere siyasetnâmeler yazmıştır. Hepsinde de şu misal verilir: “Ordusuz devlet olmaz. Hazinesiz ordu olmaz. Teb’asız hazine olmaz. Adaletsiz teb’a olmaz”. Tekerleme gibi bu söz zincirine Adalet Dairesi adı verilir. Pers mitolojisinde de geçen bu prensip, aynı zamanda Aristo’nun Büyük İskender’e nasihatidir.
X. asırda yazılmış Kutadgu Bilig’de der ki: “Memleketi elde tutmak için ordu lâzımdır. Asker beslemek için de mala ihtiyaç vardır. Mal elde etmek için halkın zengin olması gerekir. Halkın zengin olması için de doğru kanunlar lâzımdır. Biri ihmal edilirse dördü de kalır. Dördü ihmal edilirse devlet çözülmeye yüz tutar”. XI. asırdan kalma Kâbusnâme’de şöyle anlatılır: “Dünyanın düzeni hükümdarın sözünün geçmesi iledir. Sözün geçmesi siyasetsiz olmaz. Siyaset askersiz olmaz. Asker teb’asız olmaz. Zira mal teb’a ile elde edilir. Teb’anın şenliği ise adaletle olur”.
Tarihimizde buna Adalet Çemberi deniyor. Daha sonraları adalet yerine "para" diyenler olmuş.
Bizim söylemde 1. Madde "adalet" iken sizin ,kastınız o değildir eminimki, söyleminizde "para" birinci madde. "Paranın" birinci madde olmasına günümüz dünyasında "kapitalizm" diyoruz. Ve açık bir şekilde görmekteyiz ki, kapitalizm sistemin baş aktörleri dahil kimseye huzur vermiyor.
Yanlış anlaşılmasın para olmasın demiyor kimse. Para adeletin elde edilmesinde bir araç sadece. Önemsiz değil ama "ilk " de değil.
Yeri gelmiş iken Farabiden bir alıntı yapayım. Farabi der ki: Nesnelerin önem sırasında , "bir" ilk dir.  "İkinin" olması için "bir" olması gerekir. "Bir " tek başına var olabilir ama " iki " "bir " olmadan var olamaz.
Bu önermeyi kısaca şöyle yeniden yazalım:
"Para " ilk dir, "adalet" ikinci. "Adalet " "para " olmadan var olamaz, ama "para" " adalet " olmasa da olur. Bu zihniyet zaten var, kapitalizm .

Mahkemelerdeki o söz Hz. Ömer'e aittir. Mülk-devlet anlamında kullanılır. Devlet ise Huzur mutluluk anlamındadır. Hani Kanuni'nin şu dizelerinde  olduğu gibi:
"Halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
Olmaya devlet cihânda bir nefes sıhhat gibi. "

Burada aslında devletin insanda neyi sağlaması gerektiği ile ilgili bir istikamet vermekte.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 21:34:20
Herkes Komünist Manifesto 'nün bir kominizm/parti bildirisi oldugunu düşünür. Oysa metin baştan sonra kapitalizm övgüsüdür. Yalnızca sonunda Kapitalizmin ölmek "zorunda" oldugunu bildirir. Zaten Marks icin bu "zorunda " kısmi hrp ysnlis anlasilmistir. Adam alt tarafı dogal olarak zorunda yoksa birbirinizi yok efecrksiniz demiş.
Parayi oradan ve Kapitalin 2. Bölümünden okuyabilirsin Ersinim.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Öcal Turan - 12 Eylül 2017, 21:44:25
Kapitalizmin babalarının , Rus İhtilalini desteklediği de söylenir Rusya yı soymak ve hemde iki karşı grup yaratıp daha çok satış yapabilmek için .  ::)
Doğrumudur Bülent reisim.  ???
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 12 Eylül 2017, 22:12:03
Kapitalizmin babalarının , Rus İhtilalini desteklediği de söylenir Rusya yı soymak ve hemde iki karşı grup yaratıp daha çok satış yapabilmek için .  ::)
Doğrumudur Bülent reisim.  ???
Muhakkak öyle aklı evvel birkaç şirket çıkmıştır.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Cem Gür - 21 Eylül 2017, 17:24:47

"Post-modern toplum: Kibirin bilgiyi, bilginin deneyimi, deneyimin emeği hor gördüğü hiyerarşik topluluk." Diye yazmış bir arkadaşım.
Başlık: Ynt: Sokratik tartışma..
Gönderen: Bülent Büyükdağ - 21 Eylül 2017, 20:54:04

"Post-modern toplum: Kibirin bilgiyi, bilginin deneyimi, deneyimin emeği hor gördüğü hiyerarşik topluluk." Diye yazmış bir arkadaşım.

Abi bu konuyu açma, çenem durmaz, tutamazsınız beni.