Tek başına baş edebilmek ölçüsü için işe çapayla başlamak güzel fikir. Yalnız doğru çapa seçmek lazım. (5.75'lik kayığa 8'lik (tekne boyunun 1.5 katını yuvarlayıp) 10 metre zincir ve 9 kg çapa almamak lazım. Yani böyle olmaması gerektiğini öğrenmiş bulunuyorum
)
Arma konusu özellikle de ikinci el alınca değiştirme maliyeti nedeniyle verili olan kalıyor ve randa arma da çok yaygın değil. Satılık teknelerin yüzde beşinden azı randa armalı. Bir de konu hakkındaki neredeyse tüm yazılarda markoni arma makbul görülüyorsa...
Tabii günümüzde başetme imkanı elektrik ve elektronik desteği ile gelişmiş olsa da en temel belirleyici konu, ayrılabilecek bütçe. Bu sadece alırken değil, sonraki zamanlarda daha fazla önem arzediyor. Bağlanma, bakım maliyetleri ve bütçe arasında denge abrayabilmekle eşdeğer önemde. O bakımdan başedebilmekle birlikte ve onunla aynı anda bütçeye uygunluk geliyor.
Temel, basit ve asıl olanı (basic) yitirmeden uzun seyir imkanı olan tekne de şekilleniyor. Okyanusa çıkmayacağımıza göre, 1-2 haftalık beslenme (sıvı-katı) stok alanı ve elbette asgari 300 watt kadar da enerji üretimi donanımı...
Karaya alıp-atma işleminin en ilkel barınakta bile kolaylıkla yapılabilmesi için de omurga salma.
Tabii her ne kadar tek başına başedebilme ana ölçüt olsa da Türk olduğumuzdan misafirimiz için de bir kamara
Bir de bu CC (Center Cockpit) için Türkçe karşılık yok mu?
Ali San üstadın katkısı da 10 metreden az olmamasını gerektiriyor sanki..