Te allaam, yine gerginlik çıktı..
Konuya dönelim;
Birde Özgür fikir yürütmüş, tabi kendisininki hemen önündedir diye. Aynen öyle. Randa arma demedik, gargari halkası demedik , yahu en temel yelkencilik öğretilerine bile ben yazdım diye karşı çıkılıyor.
Yelken Teorisi kitabı yazıyorsan iyi de şurada kendi tecrübelerimizi paylaşıp derdimize derman bulalım diyosak karşılıksız kalıyor yazdıkların.
En temel yelkencilik kitabında "anayelken ıskotası havuzlukta olur" yazıyodu da ben mi görmedim acaba!?
Sor bakalım forumlarda toplam kaç tane anayelken ıskotası havuzlukta olan tekne var? Olmayan kaç tane?
Olmayan adama tek anayelken kullanmak daha güvenli, cenova güvensiz dersen hatalı olur.
Senin doğrun senin için geçerli, evrensel değil. Tecrübelerini paylaşma yöntemin yanlış.
öZgür (tapatalk)
BU tartışmayı önemsiyorum. Çok şükür benim yekemin hemen önünde ana yelken iskotası . Cem Gür ne güzel anlatmış. Ellerine sağlık ne de güzel yapmış.
Bakının burası tartışmada püf nokta . Özgür diyor ki " sor bakalım havuzlukta ana yelken ıskotası olan kaç tekne var "
1 ana yelken ıskotası , dümenin hemen önünde olmalı. (Bana göre böyle . Bakınız buraya " olsa iyi olur " da yazabilirdim. ancak öyle yazarsam bu konunun önemine gereken vurgu yapılmamış oluyor. bilmem anlatabildim mi neden böyle üslup kullandığımı ) Bakınız Baba Tunca örneği. Aksi durumda ana yelken trimi için otopilot ya da ikinci bir adama ihtiyaç var. Sanırım buraya kadar sıkıntı yok.
2 "modern " bir yelkenlideyiz , minimum iki kişi var teknede ve ana yelken ıskotası kamara girişinin sağında ya da solunda. Birinci durumda sadece cenova açık gidiyoruz. aniden hava sertledi. Tekne rüzgar altına kaçmaya başladı.
Teknesine göre az ya da çok. Ama her durumda rüzgar altına kaçmak isteyecek. Siz yelken küçültmek için rüzgar üstüne dönmeye çalışacaksınız. Motor desteği olmadan çok zor dönersiniz
3 Oysa " modern " bir yelkenlidesiniz . Yani kocaman bir cenovanız var. ana yelkeniniz küçük. Tek başına cenova açmak yerine ana yelkeni tamamen açar, gelen rüzgar yönüne ve şiddetine göre üretmek istediğiniz güç kadar cenovanızı açar keyifli keyifli gidersiniz. Diyelim aynı durum oluştu. Birden sert bir sağnak geldi ve devam ediyor.
Otopilota geçer, ya da diğer kişiden ana yelken iskotasını boşlamasını istersiniz. ana yelken üzerindeki güç kaybolur. Ya da azalır. Tekne doğrulur ancak cenovadan dolayı rüzgar altına dönmek ister. Yaşasın. Ne gam ! Teknenizi gitmek istediği yöne yani rüzgar altına dönmesine izin verirsiniz. Bir süre sonra ana yelken cenovayı gölgeler . Cenovanızı rahat rahat küçültür ya da kapatırsınız.
4 Diyelim aynı durumda sadece ana yelken açık gidiyorsunuz. Rüzgar sertledi. Arkadaşınızdan ıskotayı boşlamasını istersiniz. ana yelken üzerindeki güç kaybolur ya da azalır. Hiç bir şey yapmasanız da tekne rüzgar üstüne döner ve doğrulur.
Görüleceği üzere ana yelken ıskotası dümenin önünde olmasa dahi, ana yelken ile tekneyi kullanmak her durumda
daha " konforludur " , daha güvenlidir.
Sonra en temel yelkencilik kitabında "ana yelken ıskotası havuzlukta olur " niye yazsın? Bu teknenin tasarımı, hangi amaç için yapıldığı ile ilgili bir konu.
Benim böyle bir yelkenlim olsa , er durumda ve bir şekilde ana yelken ıskotamı dümen tutarken kontrol edebileceğim bir yere taşırdım.
Bunları nereden mi çıkarttım.? Benimle seyir yapanlar bilirler. Başkasının teknesini kullanmaya bayılırım. Merak ederim çünkü. En son Ahmet 'in HUnter ile böyle oynayıp duruyordum. Dönerken rüzgar bir anda sertledi. Ben dümendeydim. HakanE de vardı. Ahmet cenova da , HakanE ana yelken ıskotasını aldı. Ben de oynayıp durdum Hunter ile . Tabi her yön değiştirmede yelken trimi değiştiğinden bunlar kan ter içinde kaldılardı. en son HakanE nin dönüp, " yeter lan geberdik gitsene adam gibi ! " uyarısı sonrası bırakmıştım denemeleri.
Hep hatırladığım , Yüksek bordalı Hunter'i iskele bordasını suya sokmak üzereyken Ahmet'in ters ters bakışıdır.
Keza , Baba Tunca ile Sivri ada dönüşü sert bir rüzgarda diğerleri havuzluk dışında oturmuş muhabbet ederken ben , Baba Tunca ile trim yapıp duruyordum. Baba Tunca da ana yelken ıskotası tam da dümenin önünde. Bildiğim Mustafa abi değiştirdi düzeneği. Bülent bence sen bunu Mustafa abiye bir sor. Senin tekne ile seyir de yaptı hem. Nasıl taşıyacağın konusunda belki bir fikri olabilir.
Benzer bir uygulamayı Leros -Didim arasında orsa seyrinde 47 feet eski bir Bavarya da da denemiştim. Koça kıçlı teknede öyle bir cenova vardı ki , ana yelkene rağmen tekneyi neredeyse kontrol etmek mümkün değildi. Motor çalıştırmak zorunda kalmıştık.
Yani yukarıda yazdıklarım benim teknemin , Tayo Mar 'ın özellikleri değil. Canını sevdiğim Tayo Mar. Şimdi kotra arma yazmaya başlayacağım ama yeteri kadar uzun oldu yazı zaten. Kızıyorlar sonra.
Bu yukarıda yazdıklarım benim deneyimlerim. Hem de farklı farklı teknelerden çıkarımlarım. Belki yanlıştırlar.
Siz de deneyin. Her şeye rağmen ben cenova ile giderim arkadaş diyenlere , teknesi sert bir sağnakta bayıldığında benim sırıtan yüzümü hatırlamalarını isterim sadece. Bir de meşhur kahkahamı ... Pu ha ha ha.
Dün çok keyifsiz bir gündü. Bir sürü sıkıntılı işle uğraştım durdum. Kafam o kadar bozuktu ki Eşim beni Kalamış Marina ya Halberg Rassy Monsun 31 'e bakmaya götürdü. Kendime geldim. Akıllı kadın.
Hayır ayrı konu başlığı mı açsam buraya mı yazsam bilemedim şimdi. Yok ben ayrı bir konu açayım daha iyi.