Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Makina => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 30 Aralık 2017, 17:43:34
-
efendim arma konusunda piştim diyemem ama oldum diyebilirim. Tekne beklentim malum.. Tekrar yazmaya gerek yok. Arma seçimim de belli. Şimdi artık en anlamadığım konuya geldik.. Makina.. Madem her yıl menzil biraz daha uzuyor bu motor işine el atmalı. Birçok yazılan yazıyı okuyorum aslında, boş değilim ancak yeterli değilim elbet. Bu makina işine bir hız verelim bakalım.
Şimdi ilk sorum şu.. Bu motora hava nereden geliyor.? Her yer kapalı, tamam oradan buradan giriyordur ancak bir havalandırma gerekir mi. ? Seyir sonrası bir havalandırma olmadığından kimi zaman kamara mazot kokuyor. Güverteden bir deve boynu ile bir hava tahliyesi nasıl olur ?
-
Temiz hava makine performansı açısından önemliymiş. Bildiğim tüm ustalar öyle diyor. Yengeç'te makineyi çalıştırdığım gibi devreye soktuğum fanım var. İçeriden dışarı üflüyor. Bir tane de yeni aldım, o da dışarıdan içeri temiz hava basacak. Piyasada çeşit çeşit blower var bu iş için. Benim iki tarafta menfezlerim var çıkış olarak. Hele iki de manika arsa nefis olur...
(https://productimages.hepsiburada.net/s/9/500/8988650668082.jpg)
-
Hava ateşlemenin (yanmanın-patlamanın) oluşması için gereken şartlardan biri.. Makina dairemde havalandırma sistemi olmasına rağmen çok durgun havada motor kapağını bile biraz aralıyorumki rahat nefes alsın makina . :)
-
Dizel motor emiş manifoldundan hava alır ve silindirlere gönderir sonrası ise dört zaman motor çalışmasıdır. burada önemli olan motorun çevreden havayı emmesidir ve emilen hava egsozdan dışarı atılır. Her ne kadar kapalı da olsa bir yerlerden hava motora kadar ulaşır. doğrusu ise su altına hiç inmeyecek bir yerden motor bölmesine bir havalandırma kanalı bağlamaktır. bu kanalın emişi havuzluk gibi bir yerde olmamalıdır yoksa motor gürültüsünü sürekli duyarsınız. Motor bölmesine cebri hava göndermek ve dışarı yine fan ile vermek ne kadar gerekldir çok emin değilim. Motor emişi bu işi sizin için yapıyor ve dışarıdan bir yerden hava alıyor, ama daha çok havalandırma için dediğim gibi bir kanal fazlası ile yeterlidir.
motor bölmesinde koku oluyorsa bu havalandırmanın kabahati değildir, mutlaka bir yerlerde kaçak vardır. kaçağın engellenmesi gerekir. Motorun hava ile soğutulması fikri de ne derece doğrudur, açıkçası katılmıyorum. soğutma zaten deniz suyu ile yapılıyor, motor üzerinde hava için soğutma kanalları olmadığına göre çok da anlamlı değil. Alternatörün zaten kendi fanı var ve motor da bölmesindeki havayı emip dışarı attığına göre soğutma için hava bu bölmede gereksiz görünüyor.
-
Dizel motor emiş manifoldundan hava alır ve silindirlere gönderir sonrası ise dört zaman motor çalışmasıdır. burada önemli olan motorun çevreden havayı emmesidir ve emilen hava egsozdan dışarı atılır. Her ne kadar kapalı da olsa bir yerlerden hava motora kadar ulaşır. doğrusu ise su altına hiç inmeyecek bir yerden motor bölmesine bir havalandırma kanalı bağlamaktır. bu kanalın emişi havuzluk gibi bir yerde olmamalıdır yoksa motor gürültüsünü sürekli duyarsınız. Motor bölmesine cebri hava göndermek ve dışarı yine fan ile vermek ne kadar gerekldir çok emin değilim. Motor emişi bu işi sizin için yapıyor ve dışarıdan bir yerden hava alıyor, ama daha çok havalandırma için dediğim gibi bir kanal fazlası ile yeterlidir.
motor bölmesinde koku oluyorsa bu havalandırmanın kabahati değildir, mutlaka bir yerlerde kaçak vardır. kaçağın engellenmesi gerekir. Motorun hava ile soğutulması fikri de ne derece doğrudur, açıkçası katılmıyorum. soğutma zaten deniz suyu ile yapılıyor, motor üzerinde hava için soğutma kanalları olmadığına göre çok da anlamlı değil. Alternatörün zaten kendi fanı var ve motor da bölmesindeki havayı emip dışarı attığına göre soğutma için hava bu bölmede gereksiz görünüyor.
Tamamen katılıyorum. Havalandırma hortumu mesafesinin çok fazla ve makina çok büyük olmadıkça fana gerek yok.
Havalandırma menfezi nin su tahliye özelliği olması da (Manika montajı benzeri) arzu edilir.
Bende iskele taraf havuzluk ön dış duvarında bu menfez ızgara şeklinde.
-
Motor zorlukla da olsa gerekli yanma havasını bir yerlerden emer.
Ama bir motora gerekli hava miktarını hesaplarsan rakamın büyüklüğüne çok şaşıracağın kesindir.
Ayrıca tabii motorun emdiği hava ne kadar soğuk olursa, silindirlere o oranda fazla hava girebilir, yakıt-hava karışımi daha iyi olur ve performans artar. Halbuki havalandirmasız bir motor bölmesinde ortam sıcaklığı epey yükselir.
Bu nedenle motor bölmesinde havalandırmanın şart olduğu kesindir. Gelelim bunun nasıl yapılacağına ; tabii veya cebri olabilir. Ufak motorlarda ( işte belki 30 BG civarına kadar ) tabii havalandırma yetebilir. Motor daha güçlü ise fanlı bir cebri havalandırma gerekecektir.
Havalandirma sistemini kurarken de mesela benim teknemde olduğu gibi, tek bir havalandırma hattı aslında yetersiz çözümdür. Tek hatla ya dışardan taze hava emilir ( ki aslen böyledir, motor gereken havayı bu sayede dış ortamdan çekecektir ) veya motor bölmesindeki ısınmış ve kirli hava dışarı tahliye edilebilir.
Bilenler her ikisinin de şart olduğunu yazıyorlar, yani bir hatla taze hava emilirken, diğer bir hattan durmuş hava tahliye edilebilmelidir. Bunun için de en uygun planlamanın bir hattın mümkünse motor karter seviyesinde yani neredeyse karinaya bitişik, temiz hava girişini sağlarken, motorun en üst hizasinda, yani çoğumuzun teknesinde havuzluk tabanının hemen altındaki ikinci hattın da pis havayı dışarı atmasıdır. Herhalde bunlardan birine emen veya basan bir fan da konursa en iyisi yapılmış olur.
Havalandirma sistemini kurarken hiç bir şartta buradan su girmemesi gerektiğini unutmayıp, planlamayı öyle yapmak lazım. Ayrıca maalesef iyi yalıtılmış bir motor sandığında ama elektrik kablolari, ama gaz vites telleri, ama havalandirma boruları için açılmış olsunlar ; açılmıs her delik veya geçiş ses yalıtımıni oldukça bozar. Buna karşı yapacak pek bir şey yok...Motorunun sesini de sevmeyi öğreneceksin süper- veya megayat sahibi değilsen.
Ben de seyirlerde, özellikle yalnızsam rahatsız olacak başka insan yoksa, Öcal bey gibi havuzluk zeminindeki motor bölmesi üst kapağını açıyorum ve gariban Yanmar'ima bir iyilik yaptığımı düşünüyorum.
-
Motor ihtiyacı emiş manifoldu ile bellidir. Emiş manifoldu çapından biraz daha geniş bir hava girişi yeterli olmalıdır. Hava zaten motordan geçip atıldığından motor bölmesine ek hava çıkışı gereksizdir. Kirli hava sözüne katılmıyorum. Sıcak hava ise motor çalışmasına mutlaka etki eder, belki de emiş manifoldunun doğrudan dış ortama bağlanması düşünülmelidir.
-
Bu durumda , su deposunun hemen yanında , çapariz vermeyecek şekilde bir manika faydalı olur mu. Şu zincir için kullanılan boru şeklindeki kapaklı manikalardan bahsediyorum. Çok sert havalarda ağzına su girmemesi için ayrıca bir ahşap takoz da tıkanabilir belki..
Efendim bir diğer konu mazot göstergesi.. Aldığımdan beri devamlı full gösteriyor. Çok önemsememiştim çünkü zaten mazot deposunun kendisini kontrol ediyorum. Ancak neden çalışmasın ki. Sorun ise depo kısmında bir direnç varmış. Her gösterge bu direnç ile çalışırmış. saat mi bozuk direnç mi bozuk ? Kontağı açınca full gösteriyor ancak kapatınca düşüyor. Bir de göstergenin arkasında bir sürü kablo bağlantısı var. Hangisi ne işe yarıyor bunların ?
-
Havalandırmanın çıkış nesnesini olabildiğince kıça, insanların teknede oturduğu vakit geçirdiği alanlardan uzağa taşı ki ses veya koku kimseyi rahatsız etmesin. Bende istiridye kabuğu şeklinde sudan koruyucusu olan havalandirma çıkışı kıç aynadaki açılır denize giriş platformunun arkasında gizli. Su gelmesi neredeyse olanaksız, kiç platformunun dört kenarındaki boşluklar da hava emilmesine yeterli oluyor
-
Arıza genellikle mekanik aksamlarda olur yani direnç arızası daha muhtemel ama o göstergeye uygun depo şamandırası arayıp bulmak yerine komple değiştirmek daha doğru olur ve bildiğim kadarı ile sadece bir parçasını değiştirmekten çok az pahalıdır.
-
Bavaria teknemden örnek vermek istiyorum. Hava filtresi emiş çapının 10 katı kadar,
üç borudan oluşan, dışarıdan temiz hava girişi var. Dolayısıyla ek bir hava gönderici
fan, pervaneye ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.
Koku daha çok, azda olsa damlayan, dökülen yağ ve mazottan kaynaklanır.
Konu içinde konu gibi olacak ancak ''makine'' kelimesine değinmek istiyorum.
Bildiğimiz gibi;
Makine : İnsan gücü ile çalışan düzenek. Örneğin ayaklı dikiş makinesi. Kollu
çamaşır makinesi, kıyma makinesi v.b
Motor: Enerj oluşturan yakıt ile çalışan düzenek. Örneğin benzinli veya Dizel motor.
Benim görüşüme bizim teknelerimiz ve otomobillerimizde kullandığımızın adı motor.
Sizler ne dersiniz?
Ersin kaptan garantici. Yazısında her ikisini de kullanmış.
Herkese huzur ve sağlık dolu bir yıl diliyorum.
-
makina diye mahsus yazdıydım.. :( Balıkçılar makinayı çalıştır diyor ya..
Havalandırma için bir yer bakacağız artık.. Buradan paylaşırım.. Tabi motor diyince bana ayrıca bir amerikancı lazım. 1991 model ford taarusumuz var bir tane.. Hidrolik direksiyonunda problem var. Bana yaratıcı bir usta lazım. Çünkü artık bu parçayı bulmak mümkün değil. Buraya uydurma bir şeyler yapmalı sanki..
-
Burada esas mesele makina / makine ikilemidir... ?0-?
Ben Makina Fakültesinden Makina Mühendisi olarak mezun oldum : demek ki makine yapmaya ruhsatım var, lakin Makina Mühendisleri Oda'sına kayıtlıyım.
TDK makina değil o : makine'dir diye buyurmuş bi tarihte...Kimi üniversiteler bunu kabullenip bölümlerin adını değiştirmişler ; kimi üniversiteler ve çatı meslek odası kabullenmemiş.
Al sana çözümsüz bi kafa karışıklığı ;D
-
Araba motoru konusuna ayrıca bakarız.. Şimdi öyle çok soru var ki.. GAz teli seyir sırasında koptu.. Ne yapacağım..?
Marş motoru bozuldu ne olacak.? İnvertörün çalışıp çalışmadığını nasıl anlayacağız.. ? Ne bileyim bir sürü konu..
-
Araba motoru konusuna ayrıca bakarız.. Şimdi öyle çok soru var ki.. GAz teli seyir sırasında koptu.. Ne yapacağım..?
Marş motoru bozuldu ne olacak.? İnvertörün çalışıp çalışmadığını nasıl anlayacağız.. ? Ne bileyim bir sürü konu..
O kadar da paylaştık forum da. :)
-
Araba motoru konusuna ayrıca bakarız.. Şimdi öyle çok soru var ki.. GAz teli seyir sırasında koptu.. Ne yapacağım..?
Marş motoru bozuldu ne olacak.? İnvertörün çalışıp çalışmadığını nasıl anlayacağız.. ? Ne bileyim bir sürü konu..
Gaz veya vites teli için motor kapağını açıp motor veya şanzıman üzerindeki kumanda kolcuklarına bir ayarlı pense sıkacaksın...( teknede 2 kişi olmanız gerekecek ), sen dümenden bağıracaksın, dıgeri gaz verecek veya kesecek, ya da ileri, boş, tornistan yapacak...Denenmiş, onaylanmıştır.
Dıgerleri için çözümü ben bilmem, non stop dünya turunda üç burnu bi defada geçmiş bi kulağı kesik amcaya sor !
( gerçi onların ne motorla, ne marş motoruyla ne de invertörle işleri olmaz...Boş işlere bakmazlar )
-
Bu durumda , su deposunun hemen yanında , çapariz vermeyecek şekilde bir manika faydalı olur mu. Şu zincir için kullanılan boru şeklindeki kapaklı manikalardan bahsediyorum. Çok sert havalarda ağzına su girmemesi için ayrıca bir ahşap takoz da tıkanabilir belki..
Efendim bir diğer konu mazot göstergesi.. Aldığımdan beri devamlı full gösteriyor. Çok önemsememiştim çünkü zaten mazot deposunun kendisini kontrol ediyorum. Ancak neden çalışmasın ki. Sorun ise depo kısmında bir direnç varmış. Her gösterge bu direnç ile çalışırmış. saat mi bozuk direnç mi bozuk ? Kontağı açınca full gösteriyor ancak kapatınca düşüyor. Bir de göstergenin arkasında bir sürü kablo bağlantısı var. Hangisi ne işe yarıyor bunların ?
Ersin , manika öyle bir yöntenle monte edilirki alta su geçmez , ya da gelen suyu alttan tahliye eder de içeri geçirmez diyeyim.internette bulabilirsin yöntemin çizimini..
Diğer yanda mazot tankının bir Cm. sine kaç litre mazot tekabül ediyor bilirsen ve tankının üzernde bir inceleme kapağı varsa katlanır bir metre ile (5 TL) en garantili olarak mazot miktarını bulursun.
Diğer bir yöntem de deponun mazot çıkışına bir T ile şeffaf bir hortumu dikine bağlayıp
Mazot miktarını oradan gözle takip etmek.
Not: Benim teknemde mazot göstergesi çalışmıyor ve tamir etmeye de niyetim yok. :)
-
Ne bileyim, bir sürü soru...
Bu sorunun cevabı maalesef biraz zor. Sorun çıktıkça veya aklınıza geldikçe gerçek sorunu yazacaksınız, cevaplamaya çalışacağız ya da ciddi bir motor bilgisi edineceksiniz ve başınıza geldiğinde kendiniz çözeceksiniz.
İnvertörün çalışıp çalışmadığını uygun güçte bir cihazı prizine takıp deneyerek anlayabilirsiniz.
-
Ben şu motoru kurcalamaya başlayayım bir.. :) Sonunda ne gerek var motora gibi bir sonuca ulaşırsam iki senenizi karartırım bilesiniz.. pu ha ha ha...
-
Sabırsızlıkla bekliyoruz motoru atıp küreğe geçmeni.Gençleşirsin kasların gelişir bir sürü faydası var bekliyoruz haberlerini.
-
Eklemek isterim ki küçük ve özellikle şaftlı teknelerde zor olsa da yangın güvenliği açısından makine bölümünün diğer bölümlerden izoleli (hava-ısı-ses) olması ve dışarıdan cebri olarak havalandırılması gerekir.
Böylece bir yangın anında bölmeye hava akışı kesilip yangına müdahale edilebilir.
(https://www.cruisingworld.com/sites/cruisingworld.com/files/styles/500_1x_/public/import/2009/sites/all/files/_images/200912/124-fight_fire_368__0.jpg?itok=NcqaBmHa)
-
Araba motoru konusuna ayrıca bakarız.. Şimdi öyle çok soru var ki.. GAz teli seyir sırasında koptu.. Ne yapacağım..?
Marş motoru bozuldu ne olacak.? İnvertörün çalışıp çalışmadığını nasıl anlayacağız.. ? Ne bileyim bir sürü konu..
Gaz veya vites teli için motor kapağını açıp motor veya şanzıman üzerindeki kumanda kolcuklarına bir ayarlı pense sıkacaksın...( teknede 2 kişi olmanız gerekecek ), sen dümenden bağıracaksın, dıgeri gaz verecek veya kesecek, ya da ileri, boş, tornistan yapacak...Denenmiş, onaylanmıştır.
Dıgerleri için çözümü ben bilmem, non stop dünya turunda üç burnu bi defada geçmiş bi kulağı kesik amcaya sor !
( gerçi onların ne motorla, ne marş motoruyla ne de invertörle işleri olmaz...Boş işlere bakmazlar )
marş motoru arızası için de,filikalar da standart olarak kullanılan hem marş motoru,hem de kol ile harekete geçen
motorlardan alacaksın..Sabb,Bukh,Siyang gibi markalar yeni nesil motorlar ile üretimlerini sürdürüyorlar..
http://www.frydenbo-industri.no/products/sabb-lifeboat-engines/sabb-k-series-lifeboat-engines
-
Birçok deniz motorunda kol kaldırıldı, insana zarar verebiliyormuş. Marş motoru iyi bakım yapılırsa kolay arıza vermez, asıl akülerden korkmak gerekir.
-
Birçok deniz motorunda kol kaldırıldı, insana zarar verebiliyormuş. Marş motoru iyi bakım yapılırsa kolay arıza vermez, asıl akülerden korkmak gerekir.
Çok saçma olmuş. Bende açtım yanmar a sordum. Bu makinanın kol takma yerini niye kapattınız diye. Daha önce Mesut'un Aloa 27 si Serdar'da iken aküleri çökmüştü ve o makinada kol vardı ve bende çok rahat çalıştırmıştım.Hemde bir kaç kez. Hatta pancar dan bile kolay çalışmıştı. Benim şimdiki kayıkta aynı motorun yenisi var ve kol takma yerinde kapak var ve bayağı komplike bir şey. Aslında önüne bir kasnak yaptırıp ip dolayarak çalıştırılabilir hale getirmeyi düşünmüştüm ilk aldığımda. Ama şimdilerde vazgeçtim. Teknenin yelkenle de bir yerlere gidebiliyor olduğunu keşfetmiş olmamdan kaynaklı herhalde. :)
-
Kolu kaldırmaları kötü oldu ya ; umarım dekompresyon kollarını da kaldırmazlar, çok faydaları oldu bana zayıf akülerle :-[
-
Herkese sağlık ve huzurlu bir yıl diliyorum.
Ahmet'ciğim. Diesel (yoksa Dizel mi yazmalıydım) motorlarda küçük B.Gücünde olanlar ip veya
kol düzeneği takılabilir ve çalıştırılabilir. Ancak gücü biraz yüksek Diesel motorları sadece ip
veya kol ile çalıştırmak mümkün değil. Süpapları açık bırakacak ''dekompresyon kolu'' gerekir.
Bunu da günümüzde üretilmiş orjinal motora eklemek neredeyse mümkün değil.
Tabii ki motorun tipi, üretim yılı, gücü bu yazdıklarımı geçersiz kılabilir.
Selamlar.
-
Al işte başladık yine.. Sübap ? dekompresyon kolu? dekompresyon da ne?
-
Supaplar, silindirlerin içine hava girişini ve egsoz çıkışını düzenleyen kapakçıklardır (vanalar). Emişte, yani hava girişinde emiş supabı açılır, hava girer. Kapanır, piston yukarı hareket eder, havayı sıkıştırır, mazot enjekte edilir, piston bu güçle aşağı hareket eder, aşağıda iken egsoz supabı açılır, yanmış gazlar piston yukarı çıkarken dışarı atılır.
Özellikle sıkıştırma (kompresyon) sırasında pistonu yukarı itmek için güç gerekir. Akünüz zayıfsa veya başka bir nedenle marş motoru motoru yeterli hızda çeviremiyorsa veya kolla motoru çalıştırmaya niyetli iseniz, motor yağ kapağı üstünde bulunan kol veya kollarla supapları açık tutacak şekilde bastırırsınız. motoru harekete geçirip belirli bir devir elde ettiğinizde kolları indirirsiniz ve volandan kazandığı ataletle bir veya bir kaç piston ateşleme yapar. Özellikle küçük motorlarda bu işlem daha kolaydır çünkü az sayıda silindiri bulunan bir motorda volan daha büyüktür.
Volan motorun genellikle şanzıman tarafında bulunan büyük bir silindir parçasıdır. Dikey piston hareketleri döner harekete geçerken hareketin sürekli ve düz<gün olmasına yardım eder. Çevrersine ısıtılarak marş dişlisinin hareket vereceği volan dişlisi takılır.
-
Al işte başladık yine.. Sübap ? dekompresyon kolu? dekompresyon da ne?
Amcanın sağ eli ile açıp kapattığı şey , şekli kelebeğe benzediği için biz kelebek diyorduk.
-
Videoya çekmeden evvel konu mankeni pancar motoru epey bir süre çalıştırıp ısıtmışlar.Şayet motor soğuk olsaydı çalıştırmak için kelebeği tam çekip subabları tamamen açık hale getirip kol ile rahatça bir kaç tur çevirdikten sonra hala kol ile çevirirken kelebeği yarım ileri itip subabların yarım kapanmasını saglar böylece ilk ateşlemede çevirme koluna fazla ters kuvvet gelmesine mani olunur kol hala çevrilirken bol kara dumanlı bir iki yarım ateşlemeden sonra kelebek tamamen kapatılır ateşleme düzelir duman azalır kol ile çevirme işlemi de durdurulur.
Yazdıklarım soğuk motor içindir ısınmış motor için videodaki gibi kestirmeden çalıştırma yapılır.
Ben böyle uyguluyordum.
-
Al işte başladık yine.. Sübap ? dekompresyon kolu? dekompresyon da ne?
Amcanın sağ eli ile açıp kapattığı şey , şekli kelebeğe benzediği için biz kelebek diyorduk.
Pancar motor en güzel makinalardan birisi olan Bukh dan kopyalandı diye biliyorum. Rahmetli Erbakan ın bu memlekete yaptığı büyük bir iyilik ama sahip olabildik mi acaba.?
-
Ersin'in açtığı konuyu dağıtmış gibi olsam da kimilerinin ilgisini çekebilir diye Pancar Motor hakkında birkaç şey yazayım.
Rahmetli N.Erbakan İ.T.Ü den sonra Almanya da Aahen Üniversitesini iyi derece ile bitirmiş.Yine İTÜ ye dönüp motorlar kürsüsü başkanlığını yapmış. Bu alandaki geniş bilgisini müteşebbis ruhu ile birleştirmiş, yüzlerce kişinin ortaklığı ile, 1958 yılın da ''Gümüş Motor'' fabrikasını kurmuş.
Bu adı almasının nedeninin bağlı olduğu Ahmed Ziaüddin Gümüşhanevi dergahından kaynaklandığını çok uzun yıllar sonra öğrenmiştim.
Erbakan önce Çekoslavak SKODA ile görüşmeler yapıyor. Ancak Doğu blokundan olması v.b nedenlerden dolayı o proje durduruluyor. Bunun üzerine Batı Alman HATZ şirketi ile lisans anlaşması yapılıyor. Şu anda kullanılan motorlar model olarak 1958 yılına aittir.
Mazot pompası, enjektör ve rulmanlar hariç tamamı yurdumuzda üretilen yegane motor idi.
Sonra Gümüş Motor'un hisselerinin çoğunluğunu ''Pancar Üreticileri Kooperatifi '' tarafından satın alındı. Ardından şirketin adı PANCAR MOTOR olarak değiştirildi.
Batış, kapanma ve fabrikanın bir çok bölümünün hurdacılara satılmasının nedenleri çok geniş bir konu. Buralara girmeyeyim.
Şunu da eklemeliyim ki Prof. Dr. N.Erbakan politika yerine motor ve ağır sanayi konusunda çalışmalar yapsa idi memleketimiz için çok çok daha iyi olurdu.
Mühendis olarak 1979 ila 1988 yılları arasında Pancar Motor fabrikasında çalıştığım için bu kısa bilgiyi sizlere aktarmak istedim.
Selamlar.
-
Balıkçı teknelerinin neredeyse tamamında Pancar vardı. Bir kolda çalışır ve yolda bırakmazdı. Saros'ta bir balıkçı Pancarı neden değiştirmeyeceğini şöyle anlatmıştı:
Sandalın başına gidemedik, dalgadan batmış, çıkardık, yıkadık kuruttuk, yağını mazotunu koyduk, balığa çıktık. Kolunu kaybetsen bir ıslıkta, yakındaki sandaldan alırsın.
-
https://medium.com/dili-turkce-in-turkish/pancar-motorda-ne-oldu-dcc336a3ecb2
İlk genel müdürü Erbakan olan son genel müdürünün yazdıkları ile ibretlik öykü.. Buyurun ..
-
Pancar motor,makina ve ekipmanlarını alan ''gümüş motor'' adıyla devam ediyor..
http://www.gumusmotor.com.tr/tr/kategoriler.php?id=1&uid=1
Ama bir dönemdi kapandı,çünkü kendini yenileyemedi..
1958 teknolojisi ile yola çıkıp,günümüz de hala aynı motorlar üretiliyorsa?
-
https://medium.com/dili-turkce-in-turkish/pancar-motorda-ne-oldu-dcc336a3ecb2
İlk genel müdürü Erbakan olan son genel müdürünün yazdıkları ile ibretlik öykü.. Buyurun ..
Yaşanması gereken mutlak süreç yaklaşık bir 10 yıl gecikmiş Çelişkilerle dolu bir yazı vah vah detirtmek için yazılmış Firmanın batmış olduğu baştan belli Arge yoksa aynı tip ürünle hayatta kalamazsınız .Sırf Türkiyede değil tüm dünyada sayısız dev firma aynı sonu yaşadı ve yaşayacak.
-
Tekne yapımındaki en önemli kalem.. Cevat abi şu pancar motor ile ilgili biraz bilgi verebilirmisiniz. ? Yani yeni nesil motorlar ile arasındaki fark nedir. ?
-
http://www.pancarmotor.com.tr/index.php?option=com_content&view=article&id=49&Itemid=112&lang=en
10 yıl sonra fosil yakıtla çalışan motor kalmayacak .Yakında halka açarlar bu şirketi.
-
Mühendis olarak 1979 ila 1988 yılları arasında Pancar Motor fabrikasında çalıştığım için bu kısa bilgiyi sizlere aktarmak istedim.
Selamlar.
Cevat Abicim o zaman sizin döneminizde üretilmiş makinalardan birkaçını kullanma şansım olmuş. Bizde 9 HP tek silindir, 28 ve 32 HP çift silindir makinaları çok uzun süre kullanmıştık.
Bir özelliğini yazayım biraz gülün.Bu makinaların vibrasyonu yüzünden sürekli burnumu ve kulağımı tutmam gerekiyordu böyle bir tik sahibi oldum. Makinalar kayıklara bir metal şase ile direk meşe den yapılmış bir yatağa bağlanıyordu dolayısı ile direkt tüm vuruntu insan vücuduna aktarılıyordu. Özellikle yazın kayıkta çıplak ayakla dolaşmak sıkıntılı olurdu o yüzden tokyo denilen terlikleri giyerdik.
Balıkçı teknelerinin neredeyse tamamında Pancar vardı. Bir kolda çalışır ve yolda bırakmazdı. Saros'ta bir balıkçı Pancarı neden değiştirmeyeceğini şöyle anlatmıştı:
En önemli sıkıntısı ;eğer iyi havalandırılamazsa şişme dediğimiz duruma maruz kalırdı. Ayrıca yazın kapalı güverte teknelerin güvertesinin açmasına sebep olurdu. Bu yüzden üst kapağı hep açık giderdik
Videoya çekmeden evvel konu mankeni pancar motoru epey bir süre çalıştırıp ısıtmışlar.Şayet motor soğuk olsaydı çalıştırmak için kelebeği tam çekip subabları tamamen açık hale getirip kol ile rahatça bir kaç tur çevirdikten sonra hala kol ile çevirirken kelebeği yarım ileri itip subabların yarım kapanmasını saglar böylece ilk ateşlemede çevirme koluna fazla ters kuvvet gelmesine mani olunur kol hala çevrilirken bol kara dumanlı bir iki yarım ateşlemeden sonra kelebek tamamen kapatılır ateşleme düzelir duman azalır kol ile çevirme işlemi de durdurulur.
Yazdıklarım soğuk motor içindir ısınmış motor için videodaki gibi kestirmeden çalıştırma yapılır.
Ben böyle uyguluyordum.
Hüseyin abi ısıtılmasa da ben dördüncü turda kelebeği kapatır senteden atlatırdım. Mutlaka ilk kol vuruşta çalıştırırdım. Tabiki 9 luk tek silindir olandan bahsediyorum bu videodakinin aynısı yani. Sadece kışları bazen fişek yapardık. Ama pancar sola döndüğü için güçlü bir sol kol ister , hiç bocalamamak lazım doğru zamanda kapatmak lazım kelebeği yoksa fena teper. Ayrıca 28 bg çift silindir olanı da iple güverteden asılarak çok çalıştırdık. Ama ona iki kişi lazım, biri ipe asılacak diğeri iki tane olan kelebeği kapatacak.
-
Ersin'ciğim verdiğin yazı ekinde ana fikir bence şu cümle;
''Kooperatif'' gibi, politik boyutu ekonomik boyutunun önüne geçen yapıların bu tür markaları yaşatmasının mümkün olmadığının göstergesidir.
Özellikle 1980 den sonra çok fazla siyasi müdahale oldu.
Yeni nesil motorlarla çok fazla fark yok desek yeridir. Prensip aynı havayı sıkıştır. Basınç yükselsin dolayısıyla ısınsın. bu ortama mazotu bulutumsu bir yapıda püskürt. Yanma (patlama) oluşsun.
Yeni nesil motorlarda işte bu bulutumsu yapıyı oluşturan mazot pompası ve enjektörde ilerlemeler kaydedildi. Eski silindir hacimlerine göre daha fazla güç elde edildi.
Pancar Motor ile tarlasını sulayan çiftçi, motorunun yanına koyduğu bir varil mazot bitene kadar bir hafta uğramadığı olurmuş. Bir balıkçı hararet yapan Pancar Motoruna denizden doldurduğu bir kova suyu üstüne boşalttığını, seyrine devam ettiğini anlatmıştı. Tamiri, bakımı basit ve kolaydı.Hiçbir elektrik aksamı, kablo v.s yoktu. Parçaları ucuz ve Türkiye'nin her yerinde bulunurdu. Demir döküm gövdesi nedeni ile, söküp takmalar da diş sıyırması olmazdı. Alüminyum gövdelerde bu sorunlar daha sık olur. 2 milyon adete yakın üretilen bu motorlar sayesinde bir çok yan sanayi doğmuştur. Bu yan sanayinin tezgah ihtiyaçları için ithalatçı şirketler kurulmuş, onların Bayrampaşa'yı merkez seçmelerinin nedeni Pancar Motor ve UZEL dir.
Bir ek daha;
P.Motorlar tipine göre E-80, E-89, E-108, Z-108 Kodlar ile tanımlanır.
İlk harf silindir adedini Almanca baş harfi. Sağ taraftaki rakamlar ise silindir çapının mm. cinsinden ölçüsüdür.
Selamlar.
-
Ben de bir dönem Kocaeli sahillerinde aylaklık yaparken ilgilendiğim bir Ayvansaray kayığının üstündeki İngiliz LISTER LD1 tek silindir makineyi kolla bir kerede çalıştırmayı öğrenirken çok tepik (!) yedim! :)
Harika bir sesi vardı, aynı şöyle;
https://youtu.be/0BaclrsEV0M?t=232 (https://youtu.be/0BaclrsEV0M?t=232)
Sonra sonra öğrendim ki kelebeği kapatınca korkmadan en az 1-2 tur daha çevirmek lazım, volanın ataletine destek verdin mi soğukken bile bir kerede çalışıyordu. Eğer korkup kelebeği kapattığın anda kolu bırakırsan kesin tepiyordu! :)
Aslında kolun bağlantı mekanizması motorun dönme yönünde otomatik olarak boşlayacak şekilde tasarlanmış, yani hızlanınca sana bi zarar verme ihtmali yok, kol boşa düşüyor zaten, ama korkup bırakırsan kolun sıkı tuttuğu ters yönde fena halde tepiyordu.
-
Bir de kafa kızdırmalı motorlar vardı. ;)
Pürmüz ile ısıtılıp sonra çalıştırılıyordu ;D
-
Bir de kafa kızdırmalı motorlar vardı. ;)
Pürmüz ile ısıtılıp sonra çalıştırılıyordu ;D
Utku Dede ben bu makinaların sonuna yetiştim. Lambalı diesel denilen makinalardı. Bizde 7-8 ve 13-14 iskandiye isimli ve tek silindir bu makinalardan vardı. Ayrıca Lister ve Slavia'larımız da oldu. Bir kere çalıştımıydı günlerce çalışabilirdi. Ama vuruntu ve sarsıntıdan su yapmayan kayık su yapardı. :)
-
Efendim dün Yanmar Türkiye Distiribütörü Denpar 'ın fuardaki standına uğradım.. Şansıma şirket sahipleri orada idi.. Ben de hazır yakalamışken dünya kadar soru sordum..
Bu arada özellikle geçenlerde Sevgili Cem Gür 'ün dikkat çektiği şu motor problemi ilgili de görüştük.. Malum Yanmar 'ın balıkçılar için sattığı bir motor var. Ce belgesi yok.. Emisyon değerleri yüksek diye.. Yetkili çok önmeli bir konuya dikkat çekti.. Konu çevre kirliliği ise balıkçı sürekli kullanıyor bu motoru.. yelkenci ise çok ama çok daha az.. Buna rağmen yelkenciye yasak ama profesyonele serbest.. Üstelik bu yurt dışında da böyle imiş.. Şaka gibi..
Şimdi öğrendiğim konuları sırası ile aktarıyorum..
Sıkıntıların neredeyse %90 'ı nem kaynaklı connektör problemi imiş. Mümkün olduğunca motor bölümünü nemden uzak tutunuz dedi. Bakım sırasında bu konnektörleri de kontrol etmek , mümkünse temizlemek gerekir imiş.. Neyle temizlenir sormayı unuttum.. Erol abi bir fikir verir belki..
Dizel motorlar yük altında çalışmaya uygun motorlarmış.. Öyle tekneye geldin rolentide çalıştırdın bir işe yaramazmış pek..
Hep düşük devirde de kullanmayın pek dedi.. Belli bir süre devirli kullanmak önemliymiş..
Teknik servis müdüründen randevu aldım.. Daha soracağım çok soru var.. Bu yıl bakımı kendim yapacağım çünkü:.
Bittiniz sevgili reisler siz.. Her bir keşfettiğim motor parçası ile ilgili bir konu başlığı açarım artık.. :)
-
"Sıkıntıların neredeyse %90 'ı nem kaynaklı connektör problemi imiş"
peki bu yazdığın connektör neymiş?
-
elektrik kablolarının bağlantıları abi..
-
Benim bildiğim dizel motorların elektrikle ilişkisi yoktu, şimdi elektronik enjektör vs taktılar, benzin motoru gibi oldu, elektriği kesildiği zaman çalışmıyorlar.
-
Evet, ne yazık ki Volvo'dan sonra Yanmar da elektronik kontrolleri çoğaltıyor sanırım.
Hatta Volvo işi abarttı, Garmin ile ortak "Glass Cocpit Control System" adında yeni bir şeye geçiyorlar, makinenin tüm durumunu Garmin chartplotter ekranından görüyorsun filan. Hatta yurtdışında bilgisiz bir satıcının "garmin chartplotter almazsanız Volvo makinenizin garantisi geçerli olmaz" bile dediğini okudum (Gezgin korsanda konusu geçmişti)
(https://static.garmincdn.com/en/products/010-01017-10/g/integrated-helm-diagram.jpg)
-
Sıkıntıların neredeyse %90 'ı nem kaynaklı connektör problemi imiş. Mümkün olduğunca motor bölümünü nemden uzak tutunuz dedi. Bakım sırasında bu konnektörleri de kontrol etmek , mümkünse temizlemek gerekir imiş.. Neyle temizlenir sormayı unuttum..
(http://bikingspirit.in/wp-content/uploads/2016/04/Wurth_Contact_Cleaner_01.jpg)
Elektronik , mekanik ,elektrikli cihazlarda kir, oksit,sulfit ve katılaşmış yağları çözer,temizler nemi uzaklaştırır.Tekrar yağlar,sıkışmış parçaları gevşetir ,hareketi kolaylaştırır.Şeffaf bir film yaparak oksitlenmeyi önler ,nemi yüzeyden uzak tutar .Araçların elektronik beyinlerinde ve ateşleme sistemlerinde,elektronik kartların korunmasında,nemli ortamda çalışan elektrik motorlarında ,kontaktörlerde,klemens kutuları gibi bir çok alanda kullanılır.Uygulanan yüzeye zarar vermez.
-
Reklam gibi olmuş Oğuzhan! :D
Yanında da bu tornavida seti ve on tane yara bandı hediyeee!
Ama doğru bir ürün.
Nemli ortamda kablo konnektör sahibi insan arada onlara bakım yapacak mecbur.
Göz görmeyince gönlünüz katlanıyor olabilir ama tekneniz katlanamıyor arkadaş.. :)
öZgür (tapatalk)
-
BU arada Nanni motorlarının satış müdürü ile de görüştüm.. O da makinacı.. Bu arada Yanmarın, Nanni nin küçük motorlarının blokları Kubatu imiş..
-
Reklam gibi olmuş Oğuzhan! :D
Yanında da bu tornavida seti ve on tane yara bandı hediyeee!
öZgür (tapatalk)
ctrl+c yapınca biraz öyle oldu 8)
-
Bir de kafa kızdırmalı motorlar vardı. ;)
Pürmüz ile ısıtılıp sonra çalıştırılıyordu ;D
Utku Dede ben bu makinaların sonuna yetiştim. Lambalı diesel denilen makinalardı. Bizde 7-8 ve 13-14 iskandiye isimli ve tek silindir bu makinalardan vardı. Ayrıca Lister ve Slavia'larımız da oldu. Bir kere çalıştımıydı günlerce çalışabilirdi. Ama vuruntu ve sarsıntıdan su yapmayan kayık su yapardı. :)
vay be, neredeyse 2 yıllık konuyu bu videoyu izleyince hatırladım!
Bu video Ahmet reisin güzel anılarına gelsin;
ne işkenceymiş ve ne sarsıntıymış arkadaş! :O
İzleyecekler için not: Makine ancak yüz kere deneme sonrası 8:45 dakikada çalışıyor! :D
-
Benim tercihim bu daha ekonomik Ersin görmesin :)
-
Bir de kafa kızdırmalı motorlar vardı. ;)
Pürmüz ile ısıtılıp sonra çalıştırılıyordu ;D
Utku Dede ben bu makinaların sonuna yetiştim. Lambalı diesel denilen makinalardı. Bizde 7-8 ve 13-14 iskandiye isimli ve tek silindir bu makinalardan vardı. Ayrıca Lister ve Slavia'larımız da oldu. Bir kere çalıştımıydı günlerce çalışabilirdi. Ama vuruntu ve sarsıntıdan su yapmayan kayık su yapardı. :)
vay be, neredeyse 2 yıllık konuyu bu videoyu izleyince hatırladım!
Bu video Ahmet reisin güzel anılarına gelsin;
ne işkenceymiş ve ne sarsıntıymış arkadaş! :O
İzleyecekler için not: Makine ancak yüz kere deneme sonrası 8:45 dakikada çalışıyor! :D
Kesinlikle işkenceydi, biz kayığı karada hazırlar , denize yüzdürürdük. Yarım saat kafayı kızdırırdık, hiç risk alamazdık. Bir vuruşta çalıştırmamız gerekirdi. Şimdilerde İnebolu'da balıkçı olan, o zamanlar Çakraz teknemizin en genç gemicisi olan Yumuk Reis lakaplı Mehmet Abim bir kol vuruşta çalıştırırdı 13-14 Scandia 'yı. Kayığı denize yüzdürünce klavuz halatı makina çalışana kadar mola ederdik. Çalışmayıp kayığı geri çektiğimiz çok olmuştur. Defalarca da altına felek kaptıramayıp kuma çakıla saplandığı olmuştur. Ne eziyetti be arkadaş, 1986 ya kadar böyle devam etti.
Birde bu lambalı dizellerden sonra fişekli slavia ve listerler vardı onlar daha modernize idi. Bu lambalı dizellerde , kafayı kızdırdığımız o ispirtolu pürmüz tehlikenin ta kendisiydi. Ne eziyet , ne çile , yokluk ta var tabi ki. Beraberinde yaratıcılık ta var.
Bir bilgi , pancar, lister , peter gibi motorlarda kol çalıştırdıktan sonra kendisi çıkar ve size zarar vermez. Fakat bu videodaki gibi motorlarda kasnağın içine girer , bir kaç turdan sonra kasnağın içindeki yuvasına gömülür. O zamana kadar etrafında el ayak dolaştırmamak lazımdır. Bu yüzden küçük kasnaklı olanları ayakla çalıştırmayı tercih ediyorlar, biz kol ile çalıştırırdık.
Teşekkürler Özgür Hatırlattığın için. Selam olsun o günlere.
-
Benim de biraz Lister anım var..
İzmit'te yaşarken bi abimizin kayığında 7HP tek silindir Lister'i vardı. (Sanırım LD1)
Çevirirken kolu bırakırsan fena halde teperdi adamı!
Korkmadan çalışana kadar kolu çevirmeye zor alıştım.
Denize çıkana kadar bütün enerjini harcıyordun! :D
O ilk çevirirken çıkan puf puf sesi ve çalışırken ki takırtısı halen kulaklarımda.. :)
-
Burada da scandia 13 hp varmış.Bizdekinin bir yenisi sanırım. Birde bizde şanzuman koluna kazma sapı takılıydı.Yıllar sonra yeniden görmek güzel.
-
Bu konu yazışılırken aradığım bir video vardı , tesadüfen buldum . Buyrun sabah konserine. :)
-
Bu konu yazışılırken aradığım bir video vardı , tesadüfen buldum . Buyrun sabah konserine. :)
13-14 Scandia :) bu tını da kocaman pervanenin suyu itişini ve dönüşünü hissederdiniz. Lap,lap,lap.............
-
Bavaria teknemden örnek vermek istiyorum. Hava filtresi emiş çapının 10 katı kadar,
üç borudan oluşan, dışarıdan temiz hava girişi var. Dolayısıyla ek bir hava gönderici
fan, pervaneye ihtiyaç olduğunu sanmıyorum.
Koku daha çok, azda olsa damlayan, dökülen yağ ve mazottan kaynaklanır.
Konu içinde konu gibi olacak ancak ''makine'' kelimesine değinmek istiyorum.
Bildiğimiz gibi;
Makine : İnsan gücü ile çalışan düzenek. Örneğin ayaklı dikiş makinesi. Kollu
çamaşır makinesi, kıyma makinesi v.b
Motor: Enerj oluşturan yakıt ile çalışan düzenek. Örneğin benzinli veya Dizel motor.
Benim görüşüme bizim teknelerimiz ve otomobillerimizde kullandığımızın adı motor.
Sizler ne dersiniz?
Ersin kaptan garantici. Yazısında her ikisini de kullanmış.
Herkese huzur ve sağlık dolu bir yıl diliyorum.
Arkadaşlar, değerli denizciler. Yukarıdaki soruma yanıt bulamadım. Bu konuda bilgisi, fikri olan var mı?
-
......
Konu içinde konu gibi olacak ancak ''makine'' kelimesine değinmek istiyorum.
Bildiğimiz gibi;
Makine : İnsan gücü ile çalışan düzenek. Örneğin ayaklı dikiş makinesi. Kollu
çamaşır makinesi, kıyma makinesi v.b
Motor: Enerj oluşturan yakıt ile çalışan düzenek. Örneğin benzinli veya Dizel motor.
Benim görüşüme bizim teknelerimiz ve otomobillerimizde kullandığımızın adı motor.
Sizler ne dersiniz?
Ersin kaptan garantici. Yazısında her ikisini de kullanmış.
Herkese huzur ve sağlık dolu bir yıl diliyorum.
Arkadaşlar, değerli denizciler. Yukarıdaki soruma yanıt bulamadım. Bu konuda bilgisi, fikri olan var mı?
Gerek kanunda gerekse de kullanılan tanımlamalarda denizcilik sektörü her zaman makine kullanıyor. Ana makine, gemi makine mühendisliği, makine zabiti vb.
Ayrıca TDK der ki;
makine
(maki'ne), İtalyanca macchina
1. isim, teknik Herhangi bir enerji türünü başka bir enerjiye dönüştürmek, belli bir güçten yararlanarak bir işi yapmak veya etki oluşturmak için çarklar, dişliler ve çeşitli parçalardan oluşan düzenekler bütünü:
"Tıraş makineleri ile usturalar çekmecelerde dururdu." - Necati Cumalı
2. isim Bir alet veya taşıtın hareket etmesini sağlayan mekanizması:
Saatin makinesi. Gramofonun makinesi.
3. isim, halk ağzında Araba, otomobil.
Burada birinci tanım teknelerimizdeki makine tanımına uyuyor.
-
Motordur Cevat abi. İçten yanmalı , 4 zamanlı, 2 zamanlı vs. tanımlı "Motor" olarak geçer. İngilizce' de de Machine değil Engine olarak geçer diye fikrimi belirtiyorum.
-
-
Bakalım sonuna kadar seyredebilen olacakmı ? 😀
-
Bir gemide dizeller dışında daha birçok makine vardır.
Güverte ekipmanları,vinçler,ırgatlar,ambar kapakları gibi
Fanlar,pompalar,kazanlar,böylece gider.
Herhalde bu yüzden makine deniyor.