Şimdi o zaman hazır Bülent seyirde iken
bir başka gelenekten bahsedelim. Çok daha yakından.
İş yaşamında çok kullanılan kurumsallaşmak aslında gelenekleştirmek anlamına gelmiyor mu ?
Gelenek , görenek, örf adet, kültür, ne derseniz deyiniz , tüm bunların esas amacı bir bilgi dahilinde gelişmiş bir yapının , bir düzenin gelişimine yöneliktir.
Kurulan ve geliştirilmiş olan bir düzeni kurumsllaştırmanın en önemli ve yegane yolu gelenekselleştirmekten geçer.
Örnek , bir dernek kurdunuz. Başarılı da oldunuz . En önemli kaygı sizden sonra da bu derneğin hem doğru şekilde gelişmesi , hem de fonksiyonunu kybetmemesi ihtiyacıdır.
İşte , gelenek, görenek, örf ve adetler daha bu kapsamda ne varsa bu amaca hizmet ederler.
Bir dernekte seçim yamayı gelenekselleştirirseniz, yeni gelen başkan ya ben artık seçim yapmıyorum diyemez. Kanunlar değişir ama bu yapıyı değiştirmek çok zordur. Anayasası olmayan İngiltere bence iyi bir örnek diye düşünüyorum.
Hemen kendi içimizden bir örnek veremk gerekşrse alın size bu forum. Neden kuruldu? neden yaşıyor?
Çünkü bir ihtiyaca cevap veriyor. Benim arada bir bahsettiğim yeni bir forum kültürü oluşturmalıyız dememdeki nedenlerden de biri bu zaten.
Bunu bu konu başlığına uygun hale getirisek, yeni bir forum geleneği oluşturmamız gerekiyor ki , ilk başta bu foruma katılan yaklaşık 150 üyenin öngörüleri yeni kişilerin karılımı ile felişsin.
Defalarca yazdım ama bir daha yazayım " Yazarken incitme , incittiysen telafi et, edemiyorsan ayrıl ' . Bu en başta belirlenmiş olan kuralı artık bir kural değil de bir gelenek, bir kültür haline getirebilirsek, içselleştirebilirsek bu yapının uzun süreler bu felsefe ile işerlemesini temin etmiş oluruz.
Bu geleneği geliştirmek neden önemli? Ben biliyorum ki, varolan forum kültürü nedeni ile çok önemli seyirler yapmış, ancak yazmayan , yazdığında yersiz ve gereksiz eleştiriler yazmaktan korkan üyeler var. Çünkü bunlar yaşandı önceden.
İşte , yukarıdaki kuralı ne kadar bir kültür haline gerirebilirsek, bilginin daha çok paylaşılmasına imkan vermiş olacağız.
Şu konu başlığında yapılan tartışmaların , üslup ve seviyesine bakıldığında insan ister istemez ' işte budur ' diyor. Oysa ne kadar hassas ve pekala kırıcı olmaya açık bir konu tartışıyoruz.
Gelelim denizde çoğalalım mı , çoğalmayalım mı konusuna. Tabi ki çoğalalım. Hemde en görmemişimiz bile katılsın aramıza.
Deniz iyi bir öğretmen bana göre. Bir süre sonra bu az gelişmişliğin oluşturduğu kaostan en çok rahatsız olacakar da yine bu kaosu yaratanlar olacak çünkü.
Bir hafta önce kendi attığı karpuz kabuğu yüzünden , herkesin karpuz kabuğu attığını görünce , ve çoluk çocuk yüzemeyince karpuz kabuğu atmamak gerektiği anlaşılmış olacak.
Hem bu durum karasal hayata da etki eder diye düşünüyorum.
Alın siE başka bir örnek.. Birçok üstelik tanıdığımız dostların çoğu içtikleri sigaranın izmaritini denize atıyor.
Gıcık oluyorum.. Söylüyorum da zaten..
Ben şöyle bir kural koydum kendime. Karada çöp olarak düşünüp attığım her şeyi deniz de de teknenin çöpüne atıyorum. Kendi kendime koyduğum bir kural. Gelenekselleşir mi acaba.. ?