Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Niye aynı tarz ve dört beş marka tekne etrafında dönüyoruz ?

  • *
  • İleti: 629
Kişilerden değil, dizaynlardan konuşuyoruz Aali Bey.
Siz o dar kıçlı küçük havuzluklu tekne ile mesela Sanela ile dünya turu yapın, ben size o tekneyi hediye edeyim
Hö ? Tekne benim zati Memet bey, borcu filan da kalmadı ; kime neyi hedaye ediyürsünüz ?  8-)

Elbette gayet güzel dünya turu yapar, döner bir de tersinden yapar, hatta bir kere daha yapar.
Bunu bir, iki veya üç kişilik bir ekiple de yapabilir ama muhtemelen dördüncü kişiyi alamaz, alani yetmez.

Size ev ödevi veriyorum ; internette araştırınız...
W. Erdmann adlı bir Alaman bey Kathena Nui adlı teknesiyle son 30 yılda 3 dünya turu yapti ; düzden, tersten.
O kayığın boyu, eni, deplasmanı, yelken alanı , iç hacmi...bu değerlerin hepicüğü Sanela ile çok benzerdir.

He, onun kayığı dörtköşe, çirkin  bi yeke sopasıyla idare ediliyor : benim güzel mi güzel bir dümen dolabım var   8)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1049
Çok meşgulüm.
Hisarönü Yeşilova arasında bağlama yerleri, restoranlar incelemesi, gözlemlemesi yapıyorum.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 629
Çok meşgulüm.
Hisarönü Yeşilova arasında bağlama yerleri, restoranlar incelemesi, gözlemlemesi yapıyorum.

Kayığınızın kıçını sığdıracak bi boşluk bulabildiğiniz müddetçe hayat size güzel Mehmet Bey !
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Çok meşgulüm.
Hisarönü Yeşilova arasında bağlama yerleri, restoranlar incelemesi, gözlemlemesi yapıyorum.

Gökova imara açıldı diyorum, son kez göreceksiniz diyorum, herkes yine de Yeşilova'ya-Hisarönü'ne gidiyor, ben de anlamıyorum.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1631
Yabancı forumlarda vakit geçirdiğim sürelerde özellikle Amerika'da bahsi geçen tekneler çoğunlukla amigo, catalina 25, 27, 35 , albin vega vs. Gibi Türkiye'de pek bahsi geçmeyen markalar. Ülkemizde pazarı elinde Tutan markalar Akdeniz'e yakın ülkelerin tekneleri olması tesadüf olamayabilir diye düşünüyorum. Nasıl ki her ülkenin futbol stili, kendi mutfağı var aynı şekilde tekne dizaynları da kendilerine ve özellikle kıyısında yaşadıkları denizlere endeksli olabilir mi? Amerikalı denizciliği Okyanusta öğrenmek mecburiyetindeyken İtalyan için bu böyle olmayabiliyor bu da dizayna bire bir yansıyor olabilir mi ?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Bir süredir bir şey yazamıyorum ama fırsat buldukça okuyorum, telefondan yazmak çok zor zor oluyor,tekip edilmiyor sanılmasın. Ali San Reis, ellerinize sağlık son zamanlarda forum  ortamlarında çok sık bulamadığımız birikimde harika bir konu ve bilgilendirme oluyor, paylaşımda bulunup bilgilerini bizlerle paylaşanlara da tekrar teşekkürler.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1049
Çok meşgulüm.
Hisarönü Yeşilova arasında bağlama yerleri, restoranlar incelemesi, gözlemlemesi yapıyorum.

Gökova imara açıldı diyorum, son kez göreceksiniz diyorum, herkes yine de Yeşilova'ya-Hisarönü'ne gidiyor, ben de anlamıyorum.

Napiim.
Tekne Hisarönü'nde bağlı.
Yani tekne bir yere gitmiyor. Ben tekneye gidiyorum, oluyor
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 629
Oğuzhan Reis,

mesela Almanlar ABD teknelerini yadırgıyor bunu dergilerinden anliyorum. Kimini çok ağır, fazla klasik buluyorlar, elbette ABDde çok iyi tekneler yapıldığını da biliyorlar, onlara da aşırı pahalı diyorlar. Ayrıca mesela Hunterin bordadan bordaya geniş havuzluğunu , borda yüksekliğini, hatta ( ana yelkene bakışı engelleyen ) biminisini yadırgıyorlar . Aynı şeyi Azuree testinde de okudum. Azuree hızlı, sportif bir tekneymis, Türk imalatçı niye üzerine bimini koymuş ? ( kapat istiyorsan yahu, ya da sök...Adamın derdine bak )

Bizde durum sanki biraz daha farklı. Hunter, Catalina, Mc Gregor, J- Boats, Melges bildiğimiz markalar. Ayrica bana yabancı bir konu üzerinde fikir beyanı için ama, mesela motorbot ve motoryat piyasasında bizde Amerikan tekneleri hiç de alışılmadık ve az bulunur değil diye biliyorum.

Ülkemizde bir dönem Hunter ve McGregor epey satış yaptılardı.
Sanırım doların Avroya göre değeri ve ABDden nakliye masrafları Türkiyede ABD teknelerinin satışında kilit rol oynuyor. Dolar hesaplı ise talep oluyor, değilse " burnumuzun dibinden " Akdenizden tekne almak daha uygun geliyor.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 331
  • YAZDIKLARIMA O KADAR ÖNEM VERMEYİN.İHTİYAR İŞTE !!


 

Ülkemizde bir dönem Hunter ve McGregor epey satış yaptılardı.
Sanırım doların Avroya göre değeri ve ABDden nakliye masrafları Türkiyede ABD teknelerinin satışında kilit rol oynuyor. Dolar hesaplı ise talep oluyor, değilse " burnumuzun dibinden " Akdenizden tekne almak daha uygun geliyor.
İşte bence işin can alıcı noktasını anlatan kilit cümle yukarıda yazılmış.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 562
    • Yat Tekne Sörveyi, ekspertizi, ozmoz muayenesi
ABD'den gelen tekneler genellikle konteyner içinde gelebilecek kadar küçük teknelerdi. ABD'den tekne alıp transferle getirmeye kalksanız aldığnız sıfır tekne geldiğinde eskimiş olacak.

Aslında ABD'de ağır okyanus teknelerinin yanı sıra yarış ve gezi yarış tekneleri de yapılıyor. Hafif tekneleri okyanusta görünce ne kadar şaşırıyorsam ağır okyanus teknelerini göllerde kullanmalarına da daha fazla şaşırıyorum.
  • IP logged

G
  • *
  • İleti: 30
Ülkemizde Melges kullanımı az değil. Çok sayıda yarış meraklısının son dönemde ilk göz ağrısı. Gemi ile nakliye konteyner içi veya açık taşıma mümkün ve zor değil.

Hunter köklü bir diğer şirket ile birleşip daha lüks bir segmente kendisini konumlandırdı diye okumuştum. Bir ara linki paylaşırım.

J-boats kendisini daha racer ve onedesign noktasına kaydırdı.

Gel gelelim, US özelinde pasific secraft özellikle Batı kıyısında California'lı denizcilerin namusları gibi gördükleri tekneler.

Doğu kıyısı ve özellikle Miami'de bölgesinde ise işler çok değişik. Lüks ve çift gövdeliler bu bölgede çok daha hakim.

Bir diğer tespit ise USA özelinde motoryat sayısı daha fazla.

Diğer yandan bence bu başlık özelinde kendimize şu soruyu da sormamız gerekiyor. Bahsettiğimiz diğer tersanelerin üretim kapasiteleri nedir? Örneğin Ali Üstad X-yacths dan sormuş soruyu. Ki şahsi kanaatim racer serisinden ben bir sekiz tane hatırlıyorum Marmaris Miltada. Bence bu ciddi bir rakam. Tabi yıllık üretim kapasitesi nedir bilemiyorum. Ama HR özelinde senede yanlış hatırlamıyorsam 32 tekne yaptıklarını okumuştum. Ülkeye senede 3 HR sokuyorsak bence dünya pazarında bu önemli bir rakamdır.



Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Oğuzhan Reis,

mesela Almanlar ABD teknelerini yadırgıyor bunu dergilerinden anliyorum. Kimini çok ağır, fazla klasik buluyorlar, elbette ABDde çok iyi tekneler yapıldığını da biliyorlar, onlara da aşırı pahalı diyorlar. Ayrıca mesela Hunterin bordadan bordaya geniş havuzluğunu , borda yüksekliğini, hatta ( ana yelkene bakışı engelleyen ) biminisini yadırgıyorlar . Aynı şeyi Azuree testinde de okudum. Azuree hızlı, sportif bir tekneymis, Türk imalatçı niye üzerine bimini koymuş ? ( kapat istiyorsan yahu, ya da sök...Adamın derdine bak )

Bizde durum sanki biraz daha farklı. Hunter, Catalina, Mc Gregor, J- Boats, Melges bildiğimiz markalar. Ayrica bana yabancı bir konu üzerinde fikir beyanı için ama, mesela motorbot ve motoryat piyasasında bizde Amerikan tekneleri hiç de alışılmadık ve az bulunur değil diye biliyorum.

Ülkemizde bir dönem Hunter ve McGregor epey satış yaptılardı.
Sanırım doların Avroya göre değeri ve ABDden nakliye masrafları Türkiyede ABD teknelerinin satışında kilit rol oynuyor. Dolar hesaplı ise talep oluyor, değilse " burnumuzun dibinden " Akdenizden tekne almak daha uygun geliyor.

Âli reis aydınlatıcı bilgiler için teşekkür ederim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Çok güzel bilgiler paylaşılıyor. İlgi ile okuyorum teşekkürler.  C:-)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 237
  • Hep gülelim birbirimize, saygı ve sevgi ile.
Çok güzel toparlanıyor fikir ve bakışlar.

Sevgili Aali San'ın  'yeni teknelerin de hakkını yememek lazım' gibi bir anlamı olan paragrafını da okudum.

ben de konfor ve ferahlıkla denizcilik arasındaki ters ilintiyi bilip gene de güzel ahşap teknem Chaika of Vah ı sayıp şimdi Bavaria 39 layım. O teknemi görüp üzülüyorum hala. Ama tercih sebebi daha geniş ve yeni olmak idi. Eski teknem 10.35 değil de 11.50-12 m olsaydı belki de hiç vazgeçmezdim ondan. Ahşap oluşu ayrı güzel, modeli ayrı hoş, denizciliği de bir başka idi.

Şimdi buraya kadar her şeyi anladım da, anlamadığım giderek teknelerin büyüdüğü, üretici pompaladıkça tekne boyunun 50 feet leri de geçtiğ gerçeği. Şöyle dört beş yaşında 10-12 m aralığını geçmeyen tekne sayısı çok az satılık ilanlarında. Kocaman 46-55 feet tekneler gani.

Bu da yeni gelişen konfor merakının sonucu mu bilmiyorum?
  • IP logged
« Son Düzenleme: 08 Temmuz 2017, 11:11:29 Gönderen: Aziz Eryavuz »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Üretici mi pompalıyor yoksa bütün bir sistem, insanı mümkün olan en yüksek "konfor"a mı zorluyor, bunu da sorgulamak gerekir.
Hatta şu bile sorulabilir, denizcilik daha  60-70 yıl öncesine kadar, deniz emekçileri ile  az sayıda meslekten olmayan maceraperestin tutkusu iken, şimdi sıradan insanın ilgi alanı haline geldiğinden mi, bütün bu konfor talebi?

  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git