Gerçekten niyetim hır çıkarmak veya dikkat çekmeye çalışmak değil .Tüm safiyetimle soracağım.
Şu ara Istanbuldan ayrılamıyorum, evde de vakit geçmiyor ; sıkıntıdan 2016 / 2017 yıllarına ait eski yabancı yat dergilerini ele aldım, tekrar tekrar devrediyorum...
Bırden bire bir şey fark ettim. Kapitalizmin iyice gemi azıya aldığı, tüm büyüklerin küçükleri yuttuğu şu acımasız dönemde dahi belki 1970,80lerdeki kadar çok sayıda tersane ve yat yapımcısı var. Evet, okuduğuma göre mesela Beneteau 1 milyar Avro ciro ve 100 milyon Avro kar sınırına dayanmış : gerçekten devleşmişler ( 15 ayrı markaları varmış, 7000 çalışan, 20den fazla fabrika ) , ama hala senede bir kaç 10 tane tekne yapan çok iyi isimli tersane var ve bunlar sayıca azalmıyor, tersine artıyormuş..
Biz burada fiber kayık, ahşap kayık ( metal kayık ) kavgası yapar ve belki Beneteau, Jeanneau, Bavaria, Hanse ( haydi belki Dehler, Elan vs bir iki marka daha ilave edelim ) imali gezi teknelerinden başka kuş tanımazken dünya yüzlerce marka etrafında dönüyor.
O da yetmiyor, üretim çeşitliliği bizim didiştiğimiz " efem klasik mi, modern mi ? " ; yok " fiberglas mı, metal mi, ahşap mı " sığlığının fersah fersah ilerisinde ( şimdi bir de mesela gövdesi kontrplak veya metal, üzeri fiber olanlar türedi, netçez bi o teknelerle ? ).
Adamlar gezi tekneleri, performance cruiser, racer-cruiser, daysailor, lüks tekneler, retro-design veya yeni klasik, explorer yachts...on parmaklarında on ayrı tarz başka bir dünyada koşturuyor ( çok gövdelileri hiç karıştırmıyorum, onlari da katsak içinden çıkamayacağız ). Biz ise bildiğimizden, ponton komşumuzdan gördüğümüzden şaşmadan ; uygun adım, marş marş, hep bir halli, Turhallıyız demeye devam sanki.
Hepimiz üç kabin, iki WC'li olmazsa olmaz gezgin ya da hepimiz trofe kovalayan yat yarışçısı mıyız yahu ? Eh, muhakkak ki değiliz. O zaman niye ortalığı çeşitlendirip, renklendirmiyoruz ? Hangi marinanın pontonunda yürüsem yan yana aynı marka teknelerin aynı boy tekneleri ?
Ülke şartları belli : derdim niye kimseler gidip bir Amel, Contest, X- Yacht, Najad, Swan, HR almıyor diye sorup kendime sövdürmek değil ? Zaten onları alan alıyor, tek tük de olsa...
Ama lüks segmentte olmayıp, belki üst-orta sınıf diyebileceğımiz sınıfta yüzlerce enteresan tekne var...Bunlar en ucuzlar değil , ama yukarıdakı premium markalar gibi de ayni boyda olup, üç misli pahalı olmayan tekneler. Hatta mesela 6,5m - 9 m arası bir küçük tekne arıyorsak Polonya yapımi, kimi Balkan ülkeleri , hatta Çin, Vietnam yapımı çok farklı ve hesaplı ilginc tekneler var.
Onlarca örnek vermek mümkün, önce aklıma yerli bir marka geliyor...Hiç bir tanıdığımda, dostumda, arkadaşımda yok. Bir tanesine bile binmedim. Ama mesela Alman Yacht dergisinin testlerine itibar edecekseniz , sınıfının en iyileriyle aşık atabilen ve hakkında çok olumlu yazılan Azuree ve Euphoria ( Sirena Marine ) var ; burnumuzun dibinde Orhangazide yapılıyorlar ?
Karmakarışık, çeşitli boy ve tarzlarda, apayrı fiyat guruplarında örnekler vermek istiyorum : Django, Ikone, RM, Pogo, J- Yachts, elbette Grand Soleil, Garcia, Italia, Spirit, Brenta, Winner, Salona, BM, Saare, Viko , CNB, ICE, Saffier, Wauquiez, Bestevaer, Bente, Sirius...Bu saydıklarım içinde 20.000 Avronun altında 6,5 m civarı olanlar da, 50 feeti mütecaviz 750.000 veya 1.300.000 Avro etiketliler de var...
Bizim pontonlarımızda da farklı tekneler bağlı olsaydı da, teknemize giderken tanıdıklığin verdiği can sıkıntısıyla önlerinden geçip gittiğimiz birbirinin aynı tekneler yerine, her birinin önünde duraklayıp da : " - Bu da neymiş yahu ? " diye merakla bakacağımız kayıklar görebilseydik keşke .