Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Sokratik tartışma..

B

Burak Doneray

Ynt: Sokratik tartışma..
#30: 10 Eylül 2017, 22:02:28
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Sokratik tartışma..
#31: 10 Eylül 2017, 22:10:24
İşiniz bitince ben şoradaki köşede bekliyom.   ::)  :)
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Sokratik tartışma..
#32: 10 Eylül 2017, 22:25:00
Bence Foruma en uygun tartışma konusu Aristo ve Sofistika kitabıdır.Varmısınız ?

Safsata sanatının, aleyhinde münakaşa ettiği kimseye göre altı" gayesi vardır: 1) Çürütme defetme, (Cedel) 2) şaşırtma 3) yağcılık ve siyaset yaparak çekişme 4) konuşma ve münakaşada dil yanlışlığına götürme, 5) münakaşada karışıklığa götürme, 6) sustırmak yani aleyhinde münakaşa edilen adam konuşmağa kudretli olsa bile onu susmayı tercih edeceği bir duruma veya bir sebebe zorlamak suretiyle konuşmasına büsbütün engel olmak.

Bunların hepsi Sofistika adını verdiği kitabında bulunur. Onun gayesi, eğitim sanatını emniyetli kılmak ve gerçeğe olan istidadın yok olmasını önlemektir. Çünkü, gerçek safsata sanatı, cedel (dialectic) yani eğitim sanatına karşıgelir ve onu gerçeğe ve kesinliğe götüren işlerini yerine getirmekten alıkor.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 10 Eylül 2017, 22:43:29 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 3573
Ynt: Sokratik tartışma..
#33: 10 Eylül 2017, 22:36:42
Kongur reisin önerisi de makul, Aristo nun sofistika diye bir kitabı mı var..?  :)

Evet .. Denemekten zarer gelmez.. Bülent bir kendine gelsin bakalım.. Ne diyecek?
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Sokratik tartışma..
#34: 10 Eylül 2017, 23:08:57
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?

Konu, felsefe ve elbet içerdiği tüm başlıklar olabilir. Ben öğrenmek için hevesle takip ederim.
Ama rahat anlayacağımız şekilde Türkçe konuşun olur mu ?  ;D

-Her şeyin aşkın ve fail nedenleri vardır, arketip idealar ile hiçten yaratılmışlığın ereksel nedenlerini anlar, patriktik felsefenin doruklarında gezeriz- gibi cümleler yerine "birisine" anlatır gibi olsun, biz de anlamak için ter dökmeyelim ama  ;D


  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Sokratik tartışma..
#35: 10 Eylül 2017, 23:18:12
Aslında, Felsefe 101 başlığı açmak lazım.

Orada çok öğretici, ciddi bilgilendirici konuşmalar olabileceğine inanıyorum. En azından kendi payıma çok şey öğrenebilirim. Mutlaka aramızda Felsefe üzerine yazabilecek bilgiye sahip kişiler vardır. Mesela Bülent'in bu konuda ziyadesiyle birikimi olduğunu biliyorum.

Ben hiç anlamam Felsefeden. Bu konuda okuduğum kitap sayısı 10 belki 15 civarıdır, o kadar. Ben de bıraktığı izlenim şu yönde. Hayatta her daim mutluluk yoktur ve mutlu olmak istediğin anlarda felsefeden uzak dur.  ;D

Socrates konusunda ki bilgim sınırlı. Hatırladığım kadarı ile bilimsel verilerden haz etmeyen, köleliği savunan, bir anlamda batı emperyalizminin temelini oluşturan düşüncelere sahip, aristokrasi dostu birisi. Sanırım sevmeyeni çoktur.

Felsefe konuşursak Din ile ilgilide konuşmamız lazım .Felsefe kesin delillerle bilgi verir Din ise inandırıcı delillerle bilgi verir ve bu konuşma bence sadece  mütekamil,mütefennin ve mürtefi kişilerle yapılabilir.

Bence Felsefe yerine Sakatlanmış felsefe konuşmalıyız Boş filozof,sahte flozof ,yalancı filozof kime denir. ?

Konu, felsefe ve elbet içerdiği tüm başlıklar olabilir. Ben öğrenmek için hevesle takip ederim.
Ama rahat anlayacağımız şekilde Türkçe konuşun olur mu ?  ;D

-Her şeyin aşkın ve fail nedenleri vardır, arketip idealar ile hiçten yaratılmışlığın ereksel nedenlerini anlar, patriktik felsefenin doruklarında gezeriz- gibi cümleler yerine "birisine" anlatır gibi olsun, biz de anlamak için ter dökmeyelim ama  ;D
Kaan reise katılıyorum. Böylesine entelektüel bir tartışmayı uzaktan keyifle izleyeceğim.  Rasyonel düşünceye ve pozitif bilime inanan birisi olarak beni felsefe hiç cezbetmedi. Ayrıca yaşadığımız ülkede kavga öncesi atışmalarda "felsefe yapma lan" gibi cümleleri dinleyerek büyüdüğümüzü de hatırlatmak isterim.

Birazcık tarih bilgime dayalı olarak da eski Yunan düşünürlerinin becerebildikleri tek şeyin Yunanistan'dan kuzey Avrupa'ya kadar olan kara parçasına Batı deyip bunu tüm dünyaya kabul ettirmiş olmalarını belirtip çekiliyorum :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Sokratik tartışma..
#36: 10 Eylül 2017, 23:19:32
Yazım diliniz çok net ve anlaşılır Kaan reis Ben okurken bir zorlanma yaşamıyorum. Size Tahsilus -Sa'ade  kazandırabilirsek felsefe ile mutlu olurum.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Sokratik tartışma..
#37: 10 Eylül 2017, 23:30:45
Ah ah, Farabi'de çok uğraştı ama, bir de şansımı sizlerle deneyeceğim. Şimdiden çabalarınız için teşekkür ederim
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Sokratik tartışma..
#38: 10 Eylül 2017, 23:36:58
Farabi okuduysanız Denemeye hiç niyetim yok Aristo ile devam.

(Sadece Belleten'i okuduysanız deneyebiliriz ama)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 10 Eylül 2017, 23:43:26 Gönderen: Burak Doneray »

n

nuri_kongur

Ynt: Sokratik tartışma..
#39: 10 Eylül 2017, 23:41:42
Konuya ilkin çeviri Türkçesindeki bir yanlışa itiraz ederek gireyim. Din kelimesi , Türkçede davranışa işaret eder. Mesela bir atasözümüz "dinsizin hakkından imansız gelir" der. Burada kasıt aynı anlama gelen iki kelimeyi kullanmak değildir. Davranışlarında kurallara bağlı kalmayana , haddini hiç bir şeye inanmayan bildirir demektedir.
Mesela bir halk türküsünde, " şı karşıki dağda kar var duman yok,  sevdiceğimde din var iman yok" der.    Burada kar ve duman imgelerini olan çelişkiye işaret etmek için kullanır şair. Aynen din ile imansızlığın çelişkili olması gibi. Bu çelişki islam inancını benimsemiş birisi içindir. İslam inancında , inancın ile yaptıkların arasında ilişki olmak zorundadır. Aynı vurgu Mevlanın meşhur vecizesinde de görülür "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu vecize de yapılan ile inanılan arasındaki uyum olması gerektiğine işaret edilir. Halbuki işlev olarak "religion" o şekilde değildr.
Genelde batı dili, özelde ingilizcede religion kelimesinin bizdeki karşılığı itikat/inanç/iman olabilir.
İkinci itirazım ise, benim inancıma göre bir başkasının inancına, buradan kasıt özellikle aynı inancı paylaşmadığım bir kişinin inancına laf söylemek, onu eleştirmek aykırıdır. Kendim bir başkasına yapmadığım gibi , bir başkasının da bana yapmasını hoş karşılamam. İnsanlar inançlarını savunmak zorunda bırakılamaz. Maalesef çoğu zaman iş buna varıyor ve ortaya muhabbet ve sevgi değil münakaşa ve düşmanlık çıkıyor.
Böyle bir durumdan kaçınmak ve insanların iradelerine yani verdiği kararlara saygılı olmak için , inançları eleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorum.
Ne var ki, bir meseleye yaklaşımımız zaten inançlarımızı yansıtacaktır. İnanca değil, ama meseleye yaklaşımı eleştirmek hem yapıcı ve sürdürülebilir bir ortama sağlar hem de birbirimize karşı muhabbetimizi , sevgimizi arttırır.
Şahsen benim bu foruma geliş amacım başka yerlerde maalesef bolca gördüğüm gıybet, yani insanın meşru zemindeki kararlarını eleştirerek rencide edilmesi. İnanç hürriyeti de meşru bir hak ve kişiyi bağlar. Eleştirmeye hakkımız yok.
Ama mesela şu şekilde bir eleştiri yapabilirim. Dostoyevski, karamazof kardeşler adlı kitabında, ivan karakterinin ağzından bir olay anlatır. Üvey baba, gürültü yapan kızını cezalandırmak için tuvalete kilitler. Mevsim kış ve tuvalet bizde de eskiden olduğu gibi bahçededir. Kız dışarıda donarak ölür. Sabah cesedi bulunur. Çarlık Rusyası mahkemelerinde yargılanır ve idama mahkum edilir. İnfaz günü rahip günah çıkartmak için mahkumun hücresine gelir. Yaptığına pişman olup olmadığını sorar adama. Adam pişmanım der. Rahip kilisenin ona verdiği yetkiye dayanarak babanın işlediği günahı af eder. Kendisine cenneti müjdeler. Çarın kanunlarına göre bu dünyada idam edilecektir. Ama gökyüzünde tanrının krallığındaki yeri cennettir. İvan burada kardeşi Alyoşaya şunu sorar. Sabaha kadar ağlayarak dua eden küçük kızın tanrısı kimdir ve onun intikamını kim alacaktır.
Gençliğimin ilk başlarında okuduğum bir roman ve ivanın ağzından engizisyoncunun şiiri hala aklımdadır.
İnançları eleştirmeyelim, olaylara yaklaşımımız zaten inancımızı yansıtır. Bilmiyorum meramımı uygun bir dille anlatabildim mi...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Sokratik tartışma..
#40: 10 Eylül 2017, 23:59:27
Farabi okuduysanız Denemeye hiç niyetim yok Aristo ile devam.

(Sadece Belleten'i okuduysanız deneyebiliriz ama)

TÜRK TARİHİ ve KÜLTÜRÜ ile ilgili binlerce makalenin bulunduğu eşsiz bir kültür hazinesi olan Belleten dergisi. İsteyenler için araya şöyle bir şey sıkıştırayım.
5gb boyutundadır. 1937-2014 Ağustos sayısına kadar vardır.

https://yadi.sk/d/ZaLB6N6IkLu7U
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1631
Ynt: Sokratik tartışma..
#41: 11 Eylül 2017, 00:00:15
Konuya ilkin çeviri Türkçesindeki bir yanlışa itiraz ederek gireyim. Din kelimesi , Türkçede davranışa işaret eder. Mesela bir atasözümüz "dinsizin hakkından imansız gelir" der. Burada kasıt aynı anlama gelen iki kelimeyi kullanmak değildir. Davranışlarında kurallara bağlı kalmayana , haddini hiç bir şeye inanmayan bildirir demektedir.
Mesela bir halk türküsünde, " şı karşıki dağda kar var duman yok,  sevdiceğimde din var iman yok" der.    Burada kar ve duman imgelerini olan çelişkiye işaret etmek için kullanır şair. Aynen din ile imansızlığın çelişkili olması gibi. Bu çelişki islam inancını benimsemiş birisi içindir. İslam inancında , inancın ile yaptıkların arasında ilişki olmak zorundadır. Aynı vurgu Mevlanın meşhur vecizesinde de görülür "ya olduğun gibi görün, ya da göründüğün gibi ol." Bu vecize de yapılan ile inanılan arasındaki uyum olması gerektiğine işaret edilir. Halbuki işlev olarak "religion" o şekilde değildr.
Genelde batı dili, özelde ingilizcede religion kelimesinin bizdeki karşılığı itikat/inanç/iman olabilir.
İkinci itirazım ise, benim inancıma göre bir başkasının inancına, buradan kasıt özellikle aynı inancı paylaşmadığım bir kişinin inancına laf söylemek, onu eleştirmek aykırıdır. Kendim bir başkasına yapmadığım gibi , bir başkasının da bana yapmasını hoş karşılamam. İnsanlar inançlarını savunmak zorunda bırakılamaz. Maalesef çoğu zaman iş buna varıyor ve ortaya muhabbet ve sevgi değil münakaşa ve düşmanlık çıkıyor.
Böyle bir durumdan kaçınmak ve insanların iradelerine yani verdiği kararlara saygılı olmak için , inançları eleştirmeye kesinlikle karşı çıkıyorum.
Ne var ki, bir meseleye yaklaşımımız zaten inançlarımızı yansıtacaktır. İnanca değil, ama meseleye yaklaşımı eleştirmek hem yapıcı ve sürdürülebilir bir ortama sağlar hem de birbirimize karşı muhabbetimizi , sevgimizi arttırır.
Şahsen benim bu foruma geliş amacım başka yerlerde maalesef bolca gördüğüm gıybet, yani insanın meşru zemindeki kararlarını eleştirerek rencide edilmesi. İnanç hürriyeti de meşru bir hak ve kişiyi bağlar. Eleştirmeye hakkımız yok.
Ama mesela şu şekilde bir eleştiri yapabilirim. Dostoyevski, karamazof kardeşler adlı kitabında, ivan karakterinin ağzından bir olay anlatır. Üvey baba, gürültü yapan kızını cezalandırmak için tuvalete kilitler. Mevsim kış ve tuvalet bizde de eskiden olduğu gibi bahçededir. Kız dışarıda donarak ölür. Sabah cesedi bulunur. Çarlık Rusyası mahkemelerinde yargılanır ve idama mahkum edilir. İnfaz günü rahip günah çıkartmak için mahkumun hücresine gelir. Yaptığına pişman olup olmadığını sorar adama. Adam pişmanım der. Rahip kilisenin ona verdiği yetkiye dayanarak babanın işlediği günahı af eder. Kendisine cenneti müjdeler. Çarın kanunlarına göre bu dünyada idam edilecektir. Ama gökyüzünde tanrının krallığındaki yeri cennettir. İvan burada kardeşi Alyoşaya şunu sorar. Sabaha kadar ağlayarak dua eden küçük kızın tanrısı kimdir ve onun intikamını kim alacaktır.
Gençliğimin ilk başlarında okuduğum bir roman ve ivanın ağzından engizisyoncunun şiiri hala aklımdadır.
İnançları eleştirmeyelim, olaylara yaklaşımımız zaten inancımızı yansıtır. Bilmiyorum meramımı uygun bir dille anlatabildim mi...


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Tartışma felsefeden buraya kaysa mı? Güzel olmaz mı? Katılım da artar.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

n

nuri_kongur

Sokratik tartışma..
#42: 11 Eylül 2017, 00:01:30
Ben yazarken konuya başka eklemeler olmuş. Sokratik tartışma deyince illa felsefe ile ilgili tartışmaya gerek yok. Sokrat adı zikredilince insanların beklentisi belki bu oluyor , ama aslı meseleyi sorular sorarak çözüme ulaştırmaktır. Buna örnek olarak anlatılan hikayeyi anlatayım. Sokrata göre insanlar dünyaya bilgiyi taşıyarak doğar. Bunu isbat etmek için hiç eğitim almamış bir köleye doğru sorular sorarak çetrefilli bir geometri problemini çözdürür. Bu sayede kendi savı olan , bilginin doğuştan geldiği iddiasını isbatlamıştır. Sokrata göre biz , dünyada eğitim görürken unuttuklarımızı hatırlarız. Sorduğu sorularla köleye bir şey öğretmeden bildiklerini hatırlamasını sağlamıştır.
Yukarıda inançların eleştirilmesi hakkındaki fikrimde sabit olmakla birlikte, katılmakta çekince bildiren arkadaşlara sözüm: Buradaki herkes sokratın konu mankeni olan köleden daha iyi durumdadır endişe edecek çekinecek bir şey yok. Elimizde pipo, önümüzde kadeh, loş bir yere ihtiyaç yok. Doğru soruları soralım yeter


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged
« Son Düzenleme: 11 Eylül 2017, 00:17:00 Gönderen: Nuri Kongur »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Sokratik tartışma..
#43: 11 Eylül 2017, 00:22:57
Nuri reisim, valla ben çekince bildirdim ama çekingen birisi değilim, bilmediğimi söyler ve sorarım.
Çekincem, konu felsefe olduğunda, genelde sohbetin mümkün olan en üst entellektüel düzeyde olma beklentisi. Hep bunu gördüm çünkü.
Hem felsefe temelimin zayıf olması hem de yazarken dostlar arasında konuşur gibi yazmayı tercih etmemden dolayı bunu bozmak istemem.
Evet, bu konu ile ilgili bir kaç kitap sayfası karıştırmışlığım olabilir ama belkide kitapların dilinden dolayıdır, çokta cazip gelmediği için bir tartışma içinde bulunacak kadar birikim yapmadım hiç.
Ama, anlaşılır bir dilde karşılıklı yazışmalar olduğunda gerçekten çok şey öğrenebileceğimi düşünüyorum. Yada dediğiniz gibi hatırlamayı. Eh bir zahmet hatırlatırsınız artık  ;D

Ha, felsefe değilde bildiğimiz yada üretebildiğimiz yerden gelirse konu, o zaman zaten çenemiz düşüyor  :D
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Sokratik tartışma..
#44: 11 Eylül 2017, 00:31:50
Neden bu kadar kötü bir örnek verdiniz ? Eleştiriyorum diyerek.Hemde  bir romandan alıntı yaparak Nuri reis .Yazdığınız 39. Mesajı bir daha okuyun lütfen.Bana yapmayın diyorsunuz cevap hakkı doğar bu yazıdan.
  • IP logged

 
Yukarı git