Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#75: 06 Haziran 2019, 12:55:45
100 metre bir geminin çapası kaç kg olur? 15 ton mu? Öyle görünüyor ki gemiler çok daha azı ile idare edebiliyorlar çünkü genelde derin sulara demirliyorlar.
Merak eden olduysa bunun cevabını da ben ekleyeyim;

100m'lik bir gemi ~700m uzunlukta 60-70mm'lik (~100kg/m) lokma zincir ve 1ton civarı çapa 'dan iskele-sancak olarak iki set sahiptir. Genel olarak tek aylarda sancak, çift aylarda iskele demir kullanılır.
  • IP logged
><(((º>

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#76: 08 Haziran 2019, 10:50:39
Doğan Hocam harika bilgilendirme için teşekkür ediyorum.
Çıpa ve zincir seçiminde benim tercihimde mümkün olan en ağır çıpa ve büyük kalibre zincir.
Burada marka vermek yanlış olmuyor diye biliyorum. Hanse ve yan firması Moody teknelerde; 35 ve 45 kg Delta veya Ultra çıpalar,ı, 10’luk zincirle veriiyor. Tekneler ise ortalama 20 ton ve hatta üzeri olabiliyor. Anladığım kadarı, zincirliğin hacmi, onları büyük kalibre ve yeterli uzunlukta zincir verebilme konusunda kısıtlıyor. Ama ciddi bir handikap.
Öte yandan, Ultra’da zincir seçiminde ( herhalde Alman kalite paslanmazın kopma mukavemetinin fazla olması avantajı ile) tekne boy ve tonajına göre genelde bilinenin tersine bir boy ufak zincir tavsiye ediyor.
Tekrar teşekkürler


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#77: 08 Haziran 2019, 11:36:37
Bir de Burak'tan duymuş olduğum bir tespit vardı. Bu modern çapaların yüzey genişliğinin , tutunmaya etkisi üzerine. Yani çok daha hafif bir çapa , tutunma yüzeyi sayesinde , kendisinden çok daha ağır bir çapanın yaptığı işi yapabiliyordu.  Sanki fortress örneği buna uygundu.
İşin içine bir bileşen daha girdi işte. :)

Eline sağlık Doğan Hocam güzel bir derleme oluyor.
 
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#78: 08 Haziran 2019, 11:37:56
Değerli reisler, hem ilginiz hem katkılarınız için çok teşekkür ediyorum. Benim için de güzel bir öğrenme ortamına dönüştü bu başlık...
Mustafa Reisin sorusunun aklıma getirdikleriyle devam ediyorum...
 
-----------------------

ELMALAR ELMALARA, ARMUTLAR ARMUTLARA…

Fizikte BOYUT ANALİZİ dediğimiz muhteşem analiz metodunun özü budur. Elmalar elmalara, armutlar armutlara eşittir... Ne demek şimdi bu? Detaylandıralım…

Rüzgarın bir cisim üzerine uyguladığı kuvvet nelere bağlıdır? Böyle bir soru sorulsa; normalde bu soruya cevap verebilmek için insanın belli seviyede bir aerodinamik ihtisasına sahip olmasını bekleyebilirsiniz. Ama boyut analizi dediğimiz yöntem bu tip sorulara çok kestirme cevaplar vermemizi sağlar.

Boyut analizi şöyle işler: Herşeyden önce soruya soru ile cevap verirsiniz: Olsa olsa neye bağlı olabilir ki? Bundan sonra bir takım mantıklı varsayımlar yapmaya başlarsınız.

Ee herşeyden önce hızına bağlı olacaktır tabii ki dersiniz. Daha hızlı estiğinde daha kuvvetli ittirmiyor mu? Çok mantıklı!
1. Hız, yaz kenara. Başka?

O cismin rüzgar yönünde dik kesitinin alanına bağlı olabileceğini de tahmin etmek zor olmasa gerek basit tecrübe sonuçlarından. Geniş bir levhayı rüzdara dik tutmak ile yan tutmak fark eder elbette ki. Bu da tamam!
2. Dik kesit yüzey alanı, onu da yaz kenara. Başka?

Belki de başka bir şey lazım değildir?
 
Ama dikkat edelim kuvvet elde etmek istiyoruz ve kuvvetin birimi kg.m/s^2. Oysa elimizde sadece rüzgar hızı (m/s) ve yüey alanı (m^2) cinsinden şeyler var. Bize bir de kilogram içeren birşey lazım.

Hangi fiziksel nicelik olabilir ki kilogram içeren? Biraz daha üzerinde düşününce rüzgar nedir ki diye düşünürüz? Hava! Bu havanın kütlesi ile ilgili olabilir mi? Olabilir elbette, akışkanlar için de bunu en güzel niteleyen nicelik yoğunluktur. (kg/m^3).
3. Yoğunluk, bunu da yazdık kenara.

Ee? Hız, alan ve yoğunluktan nasıl kuvvet elde edeceğiz? Hepsini çarpsam? (m/s).(m^2).(kg/m^3) = kg/s verir. Olmadı! Demek ki dümdüz çarpmıyoruz, bölebiliriz, karesini alabiliriz, kübünü alabiliriz, karekökünü alabiliriz, yani üzerinde biraz oynamaya izin var... Peki hızın karesini alıp öyle çarpsam ötekilerle? (m/s).(m^4).(kg/m^3) sonuç: (kg.m/s^2) verir.
Tam isabet! Kuvvet elde ettim.

Yani kuvveti veren formülüm (rügar hızının karesi) x (cismin dik kesit yüzey alanı) x (havanın yoğunluğu) şeklinde olabilir. VE ÖYLEDİR DE! Tam olarak öyledir. (Bir de birimsiz bir katsayı vardır başında) Bakın iki satırda aerodinamiğin önemli formüllerinden birinin FORMUNU türettik, işte buna boyut analizi deniyor. Çünkü fiziksel niceliklerin boyutlarını (cinsleri demenin teknik ismi bu) analiz ettik.
 
( Cambazlık yapıyorsun diyenler olabilir. Bu cambazlığı tek yapan ben değilim diye cevap vereyim. Bundan 6 sene önce Marmaris Turunçta -yakın bir yerde olduğum için- hanımın protestosuna rağmen tatilimi askıya alarak dinlemeye gittiğim Yunan fizikçi Economou’nu tüm fizik müfredatını 6 ayda bu metod ile öğretebileceğini iddia ettiği bir kitabı var. Kitabın adı da “Kuarklardan Evrene”. Yani her ölçekte kullanıyor bunu… O kadar güçlü bir metod boyut analizi. Benim de zamanında karaladığım bir yazı: http://fizikkaralamalari.blogspot.com/2012/02/boyut-analizinin-gucu.html)

-------

Denizciliğe dönecek olursak yukarıda türettiğimiz rüzgar kuvveti formülünün FORMU rüzgara maruz kalan teknenin üzerindeki kuvveti verdiği gibi yelkenin üzerindeki kaldırma ve direnç gibi kuvvetlerde de karşımıza çıkar.

Biz şimdilik Mustafa Reis’in sorusu üzerinden gidelim ve bu basit formülden demirlemiş bir teknede  demire binen yükü hesaplamaya çalışalım. 

Teknem 33 feet, yaklasik 5 ton gibi. 8 lik zinciri var.

Yukarıda gösterdiğimiz gibi teknenin veya zincirin ağırlığı bu hesaba girmiyor. Sadece boyu üzerinden bir şeyler kestirmek ise pekala mümkün. Ölçekleme argümanları yazımda boy iki kat arttığında kabaca her ölçünün iki kat arttığını söylemiştim. Bu hesap tekne ağırlığını kestirirken işe yarıyordu ancak kesit alanının kaç kat arttığını hesaplarken sadece yaklaşık bir sonuç veriyormuş. Daha doğru bir ifade aşağıdaki linkte verilmiş.

http://alain.fraysse.free.fr/sail/rode/forces/forces.htm

Teknenin rüzgar kesit alanı tekne boyunun 1,6 – 1,7’inci üssü ile artıyormuş. (Tam bir ölçekleme ile artsa idi bu üs 2 olurdu. Öyle görünüyor ki daha büyük tekne dizayn edenler enden genişletmektense daha fazla boydan uzatmayı tercih ediyorlar demek ki.)

Linkteki hesap makinesine bakarsanız sadece boyu ve rüzgar hızını istiyor sizden, hava yoğunluğu belli zaten çünkü. Linkteki hesap makinesinde boyu yerine koyunca 10 metrelik tek gövdeli bir tekne 10 knot rüzgara maruz ise 41 daN’lik bir kuvvete maruz kalıyormuş. (Burada daN birimi deka Newton anlamına geliyor ve yaklaşık olarak kg’a eşit.) Yani 10 knot rüzgarda çapanıza 40 kiloluk yük biniyor.

Rüzgar 20 knot’a çıktığında kuvvet rüzgar hızının karesi ile arttığından bu kuvvet 160 kiloya çıkıyor. Rüzgar (Allah muhafaza) 40 knot’a çıktığında ise 700 kiloları geçebiliyor. Bu hesabı ortalama olarak düşünmek lazım elbette.

Denizcilik kitaplarından hatırlarsanız demirde fırtına atlatmaya hazırlanan teknelerde güverte üzerinde RÜZGAR TUTABİLECEK herşeyden kurtulmaya çalışılır. Yelken, lazy bag, bimini, panaller, hatta halatlar, kısaca NE VARSA. Çünkü rüzgar şiddetlendiğinde rüzgar kuvveti korkunç bir biçimde hızın karesi ile artacak, bu konuda yapabilecek birşey yok, bari kesit alanımı düşürebildiğim kadar düşüreyim gibi bir mantık var burada.

Tekne kütlesi bu işin içine doğrudan girmiyor; (dolaylı olarak girebilir çünkü çok fazla gezmeyip ataletli durup zinciri ve dolayısıyla çapayı ani şoklara karşı korumak da önemli.)

Ölçekleme ve boyut analizi hem çok basit hem de çok güçlü metodlar; gerek denizcilik üzerinde olsun gerek başka bir mevzu üzerinde olsun düşünürken biri sol cebimde biri sağ cebimde durur hep… Geçen gün çapa statiği üzerinde düşünürken de elime kağıt kalem alıp bunun tutunması nelere bağlı olabilir ki diye boyut analzi yaparken buldum kendimi. Bir sonraki yazıda bununla alakalı yazmayı düşünüyorum.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 08 Haziran 2019, 11:49:38 Gönderen: Doğan Erbahar »
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#79: 08 Haziran 2019, 12:03:21
Peki hızın karesini alıp öyle çarpsam ötekilerle? (m/s).(m^4).(kg/m^3) sonuç: (kg.m/s^2) verir.
Tam isabet! Kuvvet elde ettim.

Küçük bir düzeltme; doğrusu şöyle olacak:

"Peki hızın karesini alıp öyle çarpsam ötekilerle? (m^2/s^2).(m^2).(kg/m^3) sonuç: (kg.m/s^2) verir.
Tam isabet! Kuvvet elde ettim. "
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 171
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#80: 08 Haziran 2019, 16:46:14
Dogan hocam,kiymetli bilgiler ve verdiginiz cevap icin tesekkur ederim.

ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#81: 09 Haziran 2019, 13:29:21
Hazır aklımdayken kısa bir not paylaşmak isterim, küçük bir bilgi ama bilmeyen için hayat kurtarır:

GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ NE İŞE YARAR?

1.   Göze giren ışığın parlaklığını azaltarak gözü rahatlatır.
2.   Havalı gösterir.

Ama üçüncü ve denizciler için çok önemli bir özelliği daha var. Yansımayı yok eder ve denizin dibindeki olası sığlıkları daha rahat görmemizi sağlar. Bu söylediğim sadece polarize gözlüklerde geçerli bir özellik. Olayın fiziğine bakacak olursak aşağıdaki şekil gayet açıklayıcıdır.



Işığı elektrik alanda bir dalgalanma gibi düşünebiliriz. Burada ışık ışınlarının üzerine çizilmiş kırmızı küçük oklar elektriksel alanının titreştiği yönü göstermektedir. Bu yöne polarizasyon denir. Gelen ışık her yönde polarize olmuş olarak geliyor. Seçilmiş bir yön olmadığı için de buna kısaca polarize olmamış ışık diyoruz.  Ama ışık bir yüzeyden yansırken yüzeydeki yerel yükler yüzeye paralel yönde titreşmeye daha meyilli olduklarından yansıyan ışıkta dikey yöndeki polarizasyon ciddi oranda azalıyor. Hatta öyle kritik bir yansıma açısı var ki (Brewster açısı) o açıdan baktığınızda %100 yatay yönde polarize olmuş ışık görmek mümkün.

Polarize filtreler ve polarize güneş gözlükleri işte esas bu işe yarıyorlar. Yasımaları azaltıyorlar. Fotoğrafçılar bu etkiyi çok kullanırlar, gökyüzünden gelen ışık da kısmen polarize olduğundan bulutların güzelliğini filan çok güzel ortaya çıkarır polarize filtreler, veya camın arkasındaki bir objeyi çekmeye çalıştıklarında camdaki yansımaları azaltır. Denizde ise bu estetik amaçlar ötesinde kritik bir işe yarıyor. Sığlıkları daha rahat görebiliyoruz. Teknede polarize bir güneş gözlüğü önemli bir gereksinim bence…







  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 99
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#82: 10 Haziran 2019, 09:50:52
Çok hoş olmuş, bilgileri pekiştirmek adına gayet keyifle okudum, ellerine sağlık hocam.
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#83: 11 Haziran 2019, 15:17:20
Okuyorum,
kısmetse anlayacağım da!
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 194
  • Kon Tiki
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#84: 15 Haziran 2019, 07:31:43
Tornovida bile alsa önce kullanım kitabını okuyan benim gibi birisi için harika bir derleme olmuş. Çok teşekkürler. Çıpa tutunmasında, kaloma ve zincir yoğunluğunun etkisini gördük. Çıpa ağırlığı ile yüzey geometrisi nedeniyle (ve aklıma gelmeyen başka etkenlerle)  tutunması ve yerinden kurtulması arasındaki ilişki sanırım biraz daha karmaşık?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 938
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#85: 15 Haziran 2019, 09:41:48
Tornovida bile alsa önce kullanım kitabını okuyan benim gibi birisi için harika bir derleme olmuş. Çok teşekkürler. Çıpa tutunmasında, kaloma ve zincir yoğunluğunun etkisini gördük. Çıpa ağırlığı ile yüzey geometrisi nedeniyle (ve aklıma gelmeyen başka etkenlerle)  tutunması ve yerinden kurtulması arasındaki ilişki sanırım biraz daha karmaşık?

Çok belalı konu Melih kaptanım, döndürüp duruyorum nereden başlayacağımı bilemiyorum...  :)
  • IP logged
"...parce que je suis heureux en mer et peut-être pour sauver mon ame..." - Bernard Moitessier

  • *
  • İleti: 2
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#86: 19 Haziran 2019, 17:25:31
Tornavida bile alsa önce kullanım kitabını okuyan benim gibi birisi için harika bir derleme olmuş. Çok teşekkürler. Çıpa tutunmasında, kaloma ve zincir yoğunluğunun etkisini gördük. Çıpa ağırlığı ile yüzey geometrisi nedeniyle (ve aklıma gelmeyen başka etkenlerle)  tutunması ve yerinden kurtulması arasındaki ilişki sanırım biraz daha karmaşık?

Süpersin sen dostum  ;D :)xx
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2553
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#87: 28 Haziran 2019, 12:24:20
Çok güzel bir konu olmuş , ellerinize sağlık.
  • IP logged

n

nuri_kongur

Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#88: 24 Temmuz 2019, 02:12:46
VOLTALAMANIN FİZİĞİ

Daha önce bu konu hakkında birşeyler yazmıştım. Bir babanın veya vincin veya koç boynuzunun etrafına halat voltaladığınızda en önemli şey TUR SAYISIDIR ve ağırlığı taşıma etkisi yarıçaptan bağımızdır. Sadece ne kadar döndüğünüz önemli...

Bugün eski üniversiteme uğradım, labda arkadaşlar yardım etti sağolsunlar küçük bir video çekerek deneyini yaptım. Şuradan erişilebilir:

https://youtu.be/aRTSZU1j1yo

Videonun linkinde de bu işin teorisi anlatılıyor, ipin üzerindeki gerilim sarma açısının ve sürtünme katsayısının çarpımı ile değişiyor... çok sezgisel birşey değil...

Önemli bir nüans videoda da bahsettim: ipin yüzeye iyi tutunabilecek kadar oturduğunu varsayıyoruz bunun için. Kalın bir halatı orantısız derecede ince bir vince sarıp bunun olmasını beklemek olmaz...

Doğan Kaptanım,

Senin deneyde çapa bağlı değil 6,5 sarım olmalı diyorsun. Vinç sektöründe kanca aşağıda iken tambur üzerinde minumum 3 sarım olmalı kuralı vardır. Burada tamburun çapının büyük olmasından mı kaynaklı?
Doğan hocam, iyi ki yazmışsın bunu, çok işime yarayacak direği indirirken. Çok teşekkürler
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ynt: Fizikçi Gözüyle Denizcilik Kavramları
#89: 09 Şubat 2020, 15:07:47
Doğan hocam,

Biraz önce çayımı karıştırırken aklıma bir soru geldi;



Çayı hızlıca karıştırırsak çay sıvısı bardağın kenarlarından yukarı doğru yükselir, ortada bir çukur/girdap oluşur ama çayın içindeki çöpler kenarlara/dışarı doğru kaçmaz, normal yerlerinde dönmeye devam eder ve hatta girdabın sönümlenmesi sırasında ortada toplaşırlar.

Bu minik yüzen çöpler bu dönme hareketi sırasında neden merkezkaç kuvvetinden etkilenip bardağın dış kenarlarına doğru toplaşmazlar?

Olayı büyütüp dünyayı, galaksimizi filan düşündüm, hepsinin merkezinde bu merkezkaç kuvvetini dengeleyen bir karşıt kütleçekim kuvveti var, çay bardağında ne var?
  • IP logged
><(((º>

 
Yukarı git