Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: T/T heyamola patalyası duyuruları

  • *
  • İleti: 117
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#195: 16 Şubat 2019, 23:27:56

Ah be abi...

Kaç ay kaç başlıkta çektik bu konuyu...
Şimdi tekrar ateşlemenin alemi var mıydı?
Özelden bana, onu, şuna soraydın keşke...

Vallah bilemedim :-) Ben zaten denizclik terimleri konusunda zır cahilim, kelime anlamını öğreneyim de alakayı çıkarırım sandım. :-)

Alıntı
Dikkat ederseniz muhalefet ettiğim kişiler de benim bu T/T bölümüne yazmazlar. Onlar da bana muhalefet ediyorlar yani. Sonuçta topumuzun özünde muhalefet yapmak olduğundan bu durumdayız yani.

Bunların çoğunun çocukça ve komik olduğunun da çok farkında birisi olarak tüm bu tutumumun nedenini çocukluk çağlarına duyulan bir özlem olarak yorumlanmasını arzu ederim.

Üniversiteyi zar zor bitirmiş biri olarak nasıl aklımda kaldı bilmem, Sosyoloji dersinde sevgili hocam "Cemiyet" ve "Cemaat" ("Society" ve "Community") arasındaki farkı anlatmıştı. Cemaatlerde görülen tipik özelliklerden bahsetmişti. Burası da en nihayetinde bilimsel tanımıyla cemaat / community. Burada ya da gezgin korsanda olan olayların bir deseni, kalıbı var, cemaat kavramında gizli bu da. Bülbül ötüşlü kanarya sevenler derneğinde de aynı şeyler var, tıpatıp.

En nihayetinde burası sanal kıraathane, hem gelip eş dost görüyorsun, hem köşedeki gözlüklü abiden inanılmaz bilgiler alıyorsun, hem oturup iki el yanık çevirebiliyorsun. Kütüphanesi de var. Bir de dost ediniyorsun. Daha ne olsun ve daha ötesini aramamak lazım, en azından ben aramıyorum.

Konuya dönecek olursak, ben gerçekten bilmeden sordum. Alacağımı da aldım, antik limanlar listesi. Elma çayımı da alıp şu köşede okurum şimdi. Tekrar teşekkürler..
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#196: 17 Şubat 2019, 00:24:36
Hah işte.. ben "society "  yanlısı bir yelkenciyim. Bu arkadaşlar ise " comminity " yanlısı yelkenci. İngilizcelerini özellikle kullandım. Türkçeleri farklı anlamlarda da yorumlanabiliyor çünkü.

Yani onlar burasını bir arkadaşlık kulübü şeklinde düşünüyorlar bense bunun çok ötesinde işlevleri olduğunu ya da olması gerektiğini söylüyorum.

Peki burası bir "comminity " midir ? bence değildir. Bir kere lideri yok. Kimse kimseden liderlik beklemiyor. Ancak benim anlatmaya çalıştığım, anayasasını kurduğumuz bu yapının kurallarını koyamadık. O yüzden de her problem yeni kırgınlıklara yol açıyor. BU yapının oluşmasını engelleyen " lider " iddiasında olan kişiler burasını yavaş yavaş bir comminity 'e çevirmeye uğraşıyor.

Ancak farkedeedikleri şu; İnternet dünyası tüm sosyolojik kavramları temelinden sarstı. Gevşek bir society modeli oluştu. Böyle gevşek bir society modelinden de community olmaz. Olsa olsa hizipler, klikler çıkar. Siz society'nin tüm yapısını düzgün kuramaz iseniz bu hizip ya da klikler yönetimi etkilemeye meyil eder. Üstelik etkiler de. Burada yaşanan da budur.

Bu hizip ya da klikler kimi kavramları kendilerine siper ederler. Arkadaşlık dostluk gibi soyut kavramlar hep bu tür yapılarda bu klik ya da hizipler tarafından güya savunulur. Siz socity'nin kurumlarını oluşturmaya çalıştıkça da karşınıza hep bu sloganlaştırdıkları kavramlar ile karşınıza çıkılır. 

Socity olmak zordur ama comminity olmak kolaydır. Esas sıkıntı socity 'e inandığını söyleyip kendisine görev verildiğinde aslında bir comminty taraftarı gibi davrananlardır.

İbretlik tarafı ise şudur. Comminity kafası ile socity nin yaptığı işleri yapmak mümkün olmaz. Çünkü bunu yapacak olan mekanizmalar kurumamış, yerine kişilere bel bağlanmıştır. Hal böyle olunca comminity nin başarısı kişilerin başarısına ya da yeteneğine indirgenir. Yani işler bir sisteme göre değil, kişilerin yetenekleri oranında çözümlenir. Kişiler yetenekli ise comminity başarılı da gözükebilir. Ancak comminity başarının sürekliliğini sağlamada zorlanır. socitiy ise comminity kadar anlık başarılar yakalayamasa da başarının sürekli kılınmasında yegane yöntem olarak kalır.

Şimdi kimileri kızacak ama kızıversinler biraz. Geçen sene yapılan Kıbrıs seyri bir socity refleksidir. Oluşturulmuş olan bir kurul , ciddi bir görev bölümü yapmış ve oluşturulan doğru mekanizma sayesinde son derece ses getiren bir kış üstelik gece seyri yapılmış ve açık deniz yelkenciliğinin güzel bir örneği verilmişti.

BU sene yapılan Göcek seyri ise bir comminity refleksidir. Dostluk, arkadaşlık muhabbet teması içerisinde yapılmış, güzel görüntülerin (gök kuşağı v.s. ) verildiği bir gezi olmuştur. Tek önemli nokta bana göre verilen eğitimler olmuştur. Kötü mü olmuştur elbette hayır. İyiyi kötüyü tartışmıyoruz burada. Kimse lafı başka şekilde anlıyormuş gibi çarpıtırmasın.

Kıbrıs seyrinde yazılanlar ve okunanların sayısına bir bakınız , bir de Göcek seyrine  bir bakınız. Göcek te katılanlar sonrasında hoş anılarını paylaştılar. Ancak Kıbrıs seyri katılmayanlar için dahi ilgi çekici ve bir şeyler öğrendikleri yazılar ile doldu taştı. Katılmayan ancak tecrübeli bir çok kişi görüşlerini paylaştı.

Oysa bu sene yapılmak istenen Kıbrıs gibi önemli bir seyir olacak olan Girit seyri idi. KIbrıs seyri için oluşturulmuş olan yapıların değişik isimler ile yeniden işletilmesi bu seyrin yapılması için yeterli idi. Neler yaşandı bilenler biliyor işte. 

Comminity kafası ile giderseniz flamayı çok önemsersiniz ama  socity yaklaşımı olmadığından da bir flamayı yaptıramazsınız. Elin adamı da gelir sizle top gibi oynar. Kabahatı da sizinle top gibi oynayan adama yüklemek ve ceza kesmek de ayrı bir comminity yaklaşımıdır zaten. Oynatmasaydın o zaman kardeşim. Yapıverseydin bir flama diye soranların kafasına da odunu koydunuzmu olur biter. Sonra gelsin dostluk arkadaşlık denizde buluşalım geyikleri..
dip toplamda flamanız olmaz. A hani dostluk arkadaşlık flama filan..

Şİmdi bakınız Ziya hoca baya oldu istifa edip gideli. Moderasyon 4 kişi kaldı. Şİmdi bu forumda eğer konulmuş olan kurallara saygılı olunsaydı çoktan bir moderatör seçimi yapılmış olurdu. Şimdi kafa şu kafadır. Böyle iyi işte bulandırmayalım ortalığı kafası. Oysa ilk problemde karar verme mekanizması çökecek. Bu kafanın adı da şark kafasıdır. Comminity bile bu kafayı açıklamaya yetmez.

DT diye seçtiğimiz kişiler bu kurllara saygı göstermedikten sonra, bu konu ile ilgili benim dışımda 500 kişiden dahi bir ses çıkmadıktan ve sahiplenilmedikten sonra evet sevgili dostum aynen dediğiniz gibi burası bir comminity dir.

Evet nerede kalmıştık.. Patara'dan devam. Patara da parlamento var biliyormuydunuz? Peki Amerikan anayasasının esin kaynağının Likya birliği olduğunu yazmışmıydım? Yazmıştım galiba..

Şİmdi efendim bu Likyalılar bir gün.........




  • IP logged

  • *
  • İleti: 117
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#197: 17 Şubat 2019, 01:32:58
Başka bir şey paylaşmak için geldim ama önce bir satır yazayım.

Fikir üreterek görüş çürütemeyenlerin ortalık yerde küfür edemediklerinden kullandıkları liboş tabirine nefretle yaklaşan biri olarak (renk mi belli ettim ;-) ?)  çok iyi anlıyorum neden bahsettiğini. (Community adabıyla sen diye hitap ederken society adabıyla siz diye hitap etmen dolayısıyla açığa düştüm ama bu saniyden sonra kıvırmayacak ve sen diye hitaba devam edeceğim kusura kalma.. )

Burası forum olarak kaldığı sürece community olacak, doğası bu. Kurumlar (mesela DADD) yahut tüzel kişiliği oluşmadığından "oluşum" diyebileceğimiz yapılar (mesela vikiderya) society genleri taşıyabilir. Ama burası forum, doğası community. En fazla kuralları sıkı uygulanır ve bir miktar kurumsallaşabilir, o kadar. Bence tabii.

Neyse asli konuma döneyim. Yukarıda verdiğin link muhteşem, bilgi kaynıyor. Benim aslen aradığım ise antik limanlar lsitesi idi ki o web sitesinde yer alan XLS dosyası listeyi verdiği gibi koordinatlarını da veriyor. Hazine gibi bir şey benim için, çünkü Google Earth üzerinde her birini tek tek ekleme niyetim var. Gel gör ki sadece Anadolu kıyılarında 673 adet kayıt var. (673 antik liman demeyeyim çünkü aynı liman için tahmini bir kaç koordinat verdiği de oluyor, ben hepsini işaretliyorum.) Amacım Yunan adalarını da kaydetmek ama şimdilik Anadolu kıyıları ile başlayacağım. Bu arada zaten birileri bunu da yaptıysa ne olur uyarın uğraşmayayım.

Bu gece dosyayı bulmanın heyecanıyla 85-90 kadar limanı girdim. Sadece örnek olsun diye Google Earth KML dosyasınının linkini aşağıda veriyorum. Ne bu dosya? Google Earth bilgisayarınıza kuruluysa çift tıkladığınızda direk limanları açacak. Tamamlandıkça aynı dosyayı tekrar indirmeniz gerekir. Buradan bilgi vereceğim tamamlandığında. İsteyen belli aralıklarla aynı linkten dosyayı indirir. Sürekli güncelleyeceğim.

Ne işe yarar? Yahu yaramaz mı, gittiğim yerlerin yakınındaki antik limanları bilmek, üç beş bilgi karıştırıp, bota misafirleri, olmadı çocukları atıp oralarda iki turlarken bulabilirsen hikayesinden bahsetmek, paha biçilmez.

Neyse, ilgilenenler için şimdilik 85-90 limanı içeren dosya linki aşağıdadır. KML formatındadır. Google Erth üzerinden açıldığı gibi GPS'inize yahut chartplottera da yüklenebilir.

Antik Limanlar .kml dosyası
https://drive.google.com/open?id=1d7KAkBfUsf0DNCrbihJg-07V6FPQNV71
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#198: 17 Şubat 2019, 01:35:26
Ersin, aç bayrağı, koy ortaya manifestonu kurtul bu işe yaramaz donatan temsilcilerinden. Likya Birliği gibin bir yapı kur. Ama aklında olsun, o Amerika örnek almış falan mevzuları biraz şaibelidir. Popüler kültür yıllar içinde bu ülkede Popüler Tarih diye bir derginin bile çıkmasına vesile oldu.

Saygısız Donatan Temscilerinden biri değilim neyse ki, üzerime alınmıyorum. Dahası endişelerini belki biraz hafifletir karar alma mekanizmasındaki, seçilmiş olmadığımdan eşitlik durumunda ben alan adı sahibi olarak oy kullanmamaktan yanayım. Tabi ki bu itirazına sebep olan istifayla boşalan üyeliği doldurmaya yetmiyor ama sandığın gibi de saygısız DT'nin karar alamaması sorununu gayet adil bir şekilde çözebiliyor.

Çok uzun yazdım, sonra sıkıldım sildim. Cidden sıkıldım ben bu işlerden.

Hani şu İsa'nın denizin üzerinde yürüme mevzuu var ya... Hah işte, öyle hissettiriyor bana bu işler. Neredeyse ben de inanacağım yüzme bilmediğime.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 117
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#199: 17 Şubat 2019, 02:08:04
Bilgisizlikten alevledik mi ne sönmüş konuyu.

Neyse, http://www.ancientportsantiques.com sitesini kurcalayınca zaten full listenin KML dosyasını koyduklarını gördüm.

100'e yakın yeri amele gibi girdiğime mi yanayım, tam dosyayı bulduğuma mı sevineyim bilemedim.

Siteyi kurcalayınca bulursunuz ama ben yine de linkini vereyim buradan.

Boüazlar ve KAradeniz antik limanlar KML dosyası
http://www.ancientportsantiques.com/wp-content/uploads/GE/AncientPorts-Bosphorus-BlackSea.kml

Türkiye'deki kalan bölgeler tüm antik limanların KML dosyası
http://www.ancientportsantiques.com/wp-content/uploads/GE/AncientPorts-Turkey.kml

Yunan Adaları antik limanlar KML dosyası
http://www.ancientportsantiques.com/wp-content/uploads/GE/AncientPorts-GreeceIslands.kml

Girit ve Kıbrıs Antik limanlar KML dosyası
http://www.ancientportsantiques.com/wp-content/uploads/GE/AncientPorts-Crete-Cyprus.kml
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#200: 17 Şubat 2019, 09:34:24
Tiryaki valla ben de sıkılmışım bu konulardan . Senin yazıyı bile tam okumadım kusura bakma. O anda İlkay reisin yazdığı yazı daha ilgimi çekti. Öyle Comminity filan muhabbeti geçince gaza geldim birden. Hiç tartışamam. Dedim ya çektim kendimi bu işlerden. Sigarayı bırakmak gibi birşey bu . Arada bir kaçamak oluyor bırakırken . Öyle düşün sen.

İlkay reis verdiğim linki Cem Gür bulup özelden mail atmış. O çalışma gerçekten çok önemli. Limanları bir bütün halinde görünce fikir yürütmek daha kolay oluyor. Yine Cem Gür 'ün çapalar ile ilgili gönderdiği bir İtalyanca çalışma var ki ayrıca yazmaya değer.

Çalışma yapılmış olan çapaları tarihsel bir perspektifte inceliyor. Şimdi düşünsenize dünyanın parasını verip modern bir çapa alıyorsunuz. Bu niye bu kadar pahalı diye sorduğunuzda suya atıldığında her durumda doğru pozisyon aldığı için cevabı geliyor. Harbiden de çalışmış adamlar . Ağırlık merkezi falan filan.

Oysa antik bir çapa , yani şu;




Şimdi bu çapa da her durumda denizde doğru pozisyonda duruyor. :) MAliyeti ise neredeyse sıfır. Üstelik o dönemlerde zincir olmadığından bakınız eski denizciler nasıl koloma bırakıyorlarmış.



Uzun süre forumlarda yazı yazınca böyle bir yazı yazdığınızda gelecek cevabı da biliyorsunuz. Hatta işi eğlenceye çevirip bakalım şimdi kim "ne yani kardeşim teknede taş mı taşıyalım , o kadar kilo taşı nereye koyacağız " gibi bir yorum yazar diye bekliyorsunuz.

Oysa ne anlatmak istiyoruz;

Denizcilik geleneklerinin ne kadar köklü olduğunu,
denizcilikte basit çözümlerin en doğru çözümler olduğunu ,

ama her şeyden önemlisi ;

Çok kıymetli bilgilerin günümüz değer biçme yöntemine göre "para etmediğini " ve bu yüzden kaybolmaya yüz tuttuğunu anlatmaya çalışıyoruz.


Şimdi bir çapa firması ve bunu geliştirenler antik çağlardan kalma bu çapayı bilmezler mi ? Bilirler elbet. Ancak bu çapayı mevcut teknolojiye uyarlayabilirlermi ? bence evet. Ama yapmazlar. Aslında yapamazlar. Çünkü o zaman para kazanamazlar. İşte bu sistem "para etmeyen" ancak son derece kıymetli denizci geleneklerinin ve pratik çözümlemelerini tek tek yok ediyor.

Peki zaten kaynak eksikliği inanılmaz boyutlarda olan bizim ülkemizde ne yapacağız? İşte buralarda yazacağız, dikkat çekeceğiz , paylaşacağız. BU tür araştırmacıları elimizden geldiğince destekleyeceğiz , hiç bir şey yapamıyor isek bari takdir edeceğiz. Kendim için demiyorum ha. Mesela bir Cem Gür için diyorum. Yazdığı kitap öyle değerli ki. Hep beraber basacağız umarım ki. Kendisi basamıyor çünkü. BU derece bilgili tekne yapımı konusunda deneyimli , tekneler yapmış bu gibi insanlar maddi sıkıntılar ile boğuşuyorlar.

Bakınız Yazılarını kitaplarını bayıla bayıla okuduğumuz Çetin Kent, inşaat mühendisidir. İyi bir üniversiteden mezun. İstese yerli yabancı bir inşaat şirketinde genel müdür filan  olur. İyi de para kazanır. Ancak o bu mesleği bırakmış ve denizcilik ile ilgili kitaplar yazıyor.

Elbette tahmin edeceğiniz üzere geçimini kitap satışlarından karşılamıyor. Yetmez çünkü. Yemişim bu denizcilik işlerini demiyor. Kuyruğu dik tutuyor eski mesleğine dönmüyor. Ya ne yapıyor ? bildiğim kadarı ile tekne transferi yapıyor.

Muhtemel yazdıklarına güzel kaynak da oluyordur. Bakınız Çetin Kent'in Kazancakis 'in peşinde kitabını okursanız orada o geziyi nasıl da dar bir bütçe ile yaptığını satır aralarında fark edersiniz.

Dar bir bütçe ile bunu yapabilen, kazandığı parayı ve zamanı hepimizin sadece adını bildiği ancak kim olduğunu bilmediği Athar Başpınar kim diye araştırıp mükemmel bir yazı dizisi çıkaran bir yazardan bahsediyoruz. Ne teşekkür aldı burada değil mi ?

Tekne transferi yapacak çok kişi böyle yazılar yazamıyor ama. Şİmdi dernek kurduk değil mi. DADD , devasa problemlerle uğraşıp zaman harcıyorlar. Bir sürü yaptıkları ciddi iş var. Kimi kanunlar değişecek v.s. Ancak kalıcı olmanın yolu işte bu tür çalışmaları desteklemekten geçiyor.

Bakın Aali nin yazdığı kitapları bulmak için nasıl da çırpınıyoruz. Kim basmış? Kendi gitmiş ama ismi kalmış yadigar. İşte kurum böyle olunur. Kültürü desteklemek ile eser bırakmak ile olunur.

BU ülkenin amatör denizcisi filan yok. Yelken yapan hali vakti yerinde kimseleri var. Bunların da barınak sorunu filan yok. Zaten yakında marinalar yerlerini kiralamaya değil satmaya başlayacaklar. Hiç bu problem kalmayacak. Ev alır gibi bastırıp parayı alacaksınız marinadaki yerinizi.

Peki esas problem nerede? Amatör denizci yok. Nasıl özendireceğiz? Çetin Kent ile Cem Gür ile Tiryaki ile (bildiğim onun da bir kitap projesi vardı. ) Vikiderya ya destek olarak, onların video çekimlerine bütçe ayırarak belkide televizyonlarda izlenmesini sağlayarak. enes 'e destek olacağız belkide. Adam kano ile dünya tutu atacağım diyor. Tam da galiptir bu yolda malup durumu..

Bak gene .. ben antik çağlardaki demirlemeyi anlatmıyormuydum? Pardon Pardon.. Durduk yere odun yemeyelim yine.


























  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#201: 17 Şubat 2019, 10:52:40
Babasının kızı. Dün yeni bir klip yayınlamış.


BU da var. Çocuğun kanında var yapacak bir şey yok:) Şu sözü çok hoşuma gidiyor. Yıldızlar baki, sınırlar hayali..

  • IP logged
« Son Düzenleme: 17 Şubat 2019, 10:56:52 Gönderen: Ersin Böke »

  • *
  • İleti: 1049
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#202: 17 Şubat 2019, 11:03:23
Ersin,

Bu son yazdığının neredeyse tamamına, hiç şerhsiz katılırım. Ki zamanında bazı durumlarda tersini savunduğum halde.
Benzer açmaz, yelken kulüplerinin önünde de var. Istanbul’da bir yelken kulübü yıllık 2 milyon tl’den fazl ecri misil ödemek zorunda. Ne için? 5, 10 bilemedin 30 çocuk yelken eğitimi alsın diye.
Peki bu çocuklar devam edebiliyorlar mı? 10’da biri bile devam etmiyor. Yok sınav, yok okul, yok şimdi tenis öğrensin filan...
Peki değer mi bu parayı vermeye o zaman?
Çok su kaldırır bu konu. Burada devam edip, konuyu dağıtmayalım. Ya bırakalım, ya da eğer tartışmak isteğindeysek, başka başlığa taşıyalım. Ama peşinen söyleyeyim ben hiç hevesli değilim tartışmaya.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#203: 17 Şubat 2019, 12:14:12
Gazipaşa Marina için bir pazarlama stratejisi geliştirdim. Bir parçasında da şunu ekledim. Hani şu senin kuzey ülkelerine yelken antrenman sahası olarak yer yapma projeni. Üstelik Alanya 'da öyle çok kuzey ülkesinden gelip yerleşmiş yabancı var ki. Marinanın sahibi olan kurumun üç tane oteli var. Bir de futbol antrenman sahaları. Şu an kaldığım otellerinde tam 8 Avrupa takımı kamp yapıyor. Öyle kalabalıklar ki geçen hafta kendi aralarında turnuva bile düzenlediler.

Yani Sporun önemini bilen bir kurum. Hemen bu sahaların yanında konteyner otel odaları var. Kullanılmıyor. Bunları bahsettiğin antrenman tesisleri için Gazipaşa marinaya kurmayı önerdim. Pazarı olur mu diye sordular. Ben de neden olmasın diye sordum. Global Sailing 'den acaba bir şube açarlar mı diye konuşmayı planlıyorum.

Bu kurumun diğer otelinin önünde de bir mendireği var. Yelken ile turizm sektöründe farklılaşmayı önerdim. Bu mendirek çok rahatlıkla bir ziyaret limanı olabilir yaz aylarında. Yazın Son durak bu mendirek olacak zaten. Buraya iki üç katamaran getirmeyi düşünüyorum yaz aylarında. Bir de yelken kulübü oluştursam nasıl olur diye düşünüyordum. Al sana yer. Ecri Misil filan da yok. Gelin Kalamış yelken Klübünin şubesini açalım. Bir dolu turist var burada. Garanti ediyorum sezon sonu İstanbu'un masraflarını buradan karşılarsınız.

 
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#204: 17 Şubat 2019, 13:11:58
Birincisi, Muhalefet ettiğin kişilerin başında ben  geliyorum ve bu sayfaya en çok yazı yazan benim.  Demek bu söylediğin yanlış bilgi.

İkincisi, İstifa eden üyenin yerine yeni bir üye atanmıyor. Eğer bütün üyeler istifa ederse, alan adı sahibi Çarkçıbaşı ile birlikte seçimi organize edip seçime kadar forumu yürütüyor. Kurallar böyle. Demek bu konudaki DT'yi saygısızlıkla itham etmen de yanlış.

Üçüncüsü, Her etkinlik bir öncekinin benzeri olamaz. Her etkinlikten bir şeyler öğrenilir, kominiti mi sosayti mi bilmem. Bazen ikisi birden bazen yalnızca biri.

Dördüncüsü, geri gelmen için 15 tane yazı yazdım, benden başka 10 kişi daha yazı yazdı, üstelik bunu çok da hak etmek için hiç bir şey de yapmamıştın, ben dahil insanlar seni seviyor, yazdıklarına değer veriyor, o nedenle geri gelmeni istediler, ama görünen o ki, kendinden başka kimsenin eylemelerini görmek istemiyorsun. Bu senin bileceğin iş.

Ama bunu söylemek zorunda hissedip yazmak da benim bileceğim iş.

 





  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 219
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#205: 17 Şubat 2019, 17:10:15
Ay çok sıkıldım ben bu itiş kakışlardan.İçim daraldı.
İki tane pataloji raporum var.Birisinde 4. evre yazıyor.Hukuken bildiğin deliliğe denk gelir.Cezai ehliyetim yok yani.
Ağzınıza kürekle vurmak istiyorum ama kıyamam.Ya da kendimi mi jiletlesem acaba.
Yeter ama lütfen.
Ben antik limanları okumak istiyorum yahu bana ne öteki işlerden.

Özür dilerim kasnak kayış sıyırdı.Biriniz Rıza ustayı arasın.

  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#206: 17 Şubat 2019, 20:59:30
Abi biz sana kıyamayız esas.. Dedim ya benimkisi sigarayı bırakmak gibi. Arada tuvalette gizli gizli içiyormuş gibi düşün. :)

  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#207: 17 Şubat 2019, 21:16:04
Bu ve yarın akşamki okuma listesi

 
ESKİÇAĞ’DA ANADOLU VE DENİZCİLİK, SUALTI ARKEOLOJİSİ Ahmet BİLİR
Antik Çağ’da Korsanlığın Kilikya Ekonomisine Etkisi ...................................... 12
Serkan GÜNDÜZ ve Oktay DUMANKAYA
Antik Liman Kentlerinde Sualtı Araştırmalarının Önemi: Asar Adasi Örneği ... 24
Oktay DUMANKAYA
Salih Adası (Karyanda Antik Kenti ?) Liman Araştırması .................................... 42
Erdoğan ASLAN ve L. Ufuk ERDOĞAN
Kekova Sualtı Arkeoloji Araştırmalar ................................................................... 70
Öğül Emre ÖNCÜ ve Seçkin EVCİM
Lykia’da Bir Liman Kenti: Olympos .................................................................. 94
Güzin ÖZKAN BİLİR
Sikkeler Işığında Anadolu Kıyılarındaki Antik Deniz Fenerleri ....................... 112
T. Mikail Patrick DUGGAN
From Mid October To 󰀀e End Of March – Winter Voyaging In 󰀀e Medieval Mediterranean ............................................. 124
TÜRK KÜLTÜR TARİHİNDE SU VE DENİZ M. Ebru ZEREN
Maniheist, Budist ve Hristiyan Türklerde Su İle İlgili İnançlar ....................... 136
Gözde SAZAK
Suyun Türklerle Buluşmasına Görseller Üzerinden Kısa Bir Bakış .................... 158
Okay SÜTÇÜOĞLU
Sualtındaki Türkler ............................................................................................... 186
KÜLTÜR VE SANATTA DENİZ


 
8
Erkan ŞİMŞEK
Uçan Hollandalı (Hayalet Gemi) ya da Fırtınalı Denizde Ölümün Dişi Sendromu ........................................................... 208
Göknur GÜRCAN
Medusa’nın Salı ve Sanat Tarihi’nde Deniz Konulu Belgesel Resimler .............. 218
Sadık TÜRKSAVAŞ
Düşler Denizine Açılan Bir Akıl-Kahramanı’nın Seyir Deeri veya Odysseus’un Bilinç-Altındaki Tethys ........................................................... 222
Hakan DEĞİRMENCİ
Ziya Hanhan’ın “Denizler Delisi” Romanında Türk Leventleri ve Denizcilik ....... 238
Togay ŞENALP
Sinemada Kaptan Karakterleri ve Turgut Reis .................................................. 246
Mustafa Gürbüz BEYDİZ
Osmanlı Minyatür ve Ağaç Sanatında Nuh’un Gemisi İkonografisi .................... 264
MENTEŞE BÖLGESİ, MUĞLA VE BODRUM YEREL TARİH VE KÜLTÜR ARAŞTIRMALARI
Ahmet YİĞİT
19. Yüzyıl Saralos Kazasında Nüfus ve Lakaplar ................................................. 280
Hasan DEMİRTAŞ
Hurufat Deerlerine Göre Serulus Kazası Vakıfları ve Vakıf Eserleri ................ 326
Hüseyin MUŞMAL ve Raziye ARICI
Hurufat Deerlerine Göre Meğri (Fethiye) Kazası’ndaki Tekke, Zaviye ve Medreseler .................................................................................. 348
Tuncay ÖĞÜN
Temettuat Deerlerine Göre 19. Yüzyıl Ortalarında Seralos Kazası ............. 366
Bircan KAYMAKÇI
 
9
Menteşe Mütesellimi Çavuşzâde Hacı Ebu Bekir Ağa ....................................... 394
Mehmet ZEREN
İtalyan İşgal Kuvvetlerinin Bodrum Kalesi ve Civarında Tarihi Eserleri Yağmalama Hareketleri (1919-1920) .................................................................. 404
Mustafa HERGÜNER
2. Dünya Savaşı’nda Fransız Gemilerinin İlticası ve Bodrum ...................... 414
Cezmi ÇOBAN ve Zeynep ÖZŞEKER
Turgutreisli Bir Deniz Şehidi: Emin Süzen (1931 – 1953) ............................... 424
Recep ARSLAN
Cumhuriyet Dönemi’nde Bodrum ve Marmaris’te Süngercilik (1923-1960) ...... 460
Sibel ZEREN
19. Yüzyıl Sonları İle 20. Yüzyıl Başlarında Bodrum ve Adalar Denizi’nde Scaphandre (Iskafandira) Sistemiyle Sünger Avcılığı Tartışmaları ...................... 468
Ali Abbas ÇINAR
Akyaka Balıkçılık Kooperatifine Bağlı Teknelere Verilen Adların Sosyo-Kültürel Açıdan Değerlendirilmesi .......................................................... 488
Hür Kamil BİÇİCİ
Turgutreis ve Ortakent’te Bulunan Takı Tasvirli Mezar Taşları ......................... 496
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#208: 17 Şubat 2019, 23:09:21
Birincisi, Muhalefet ettiğin kişilerin başında ben  geliyorum ve bu sayfaya en çok yazı yazan benim.  Demek bu söylediğin yanlış bilgi.

İkincisi, İstifa eden üyenin yerine yeni bir üye atanmıyor. Eğer bütün üyeler istifa ederse, alan adı sahibi Çarkçıbaşı ile birlikte seçimi organize edip seçime kadar forumu yürütüyor. Kurallar böyle. Demek bu konudaki DT'yi saygısızlıkla itham etmen de yanlış.

Üçüncüsü, Her etkinlik bir öncekinin benzeri olamaz. Her etkinlikten bir şeyler öğrenilir, kominiti mi sosayti mi bilmem. Bazen ikisi birden bazen yalnızca biri.

Dördüncüsü, geri gelmen için 15 tane yazı yazdım, benden başka 10 kişi daha yazı yazdı, üstelik bunu çok da hak etmek için hiç bir şey de yapmamıştın, ben dahil insanlar seni seviyor, yazdıklarına değer veriyor, o nedenle geri gelmeni istediler, ama görünen o ki, kendinden başka kimsenin eylemelerini görmek istemiyorsun. Bu senin bileceğin iş.

Ama bunu söylemek zorunda hissedip yazmak da benim bileceğim iş.

Abi affına sığınarak bir şeyler yazmam gerek. Kürek mürek hepsine razıyım.

Kural şöyle ;

DT üyelerinden birinin bir yaptırım gerektiren bir eylemde bulunması durumunda bu üyenin görevi o anda sona erer. DT kalan sayı ile yeni seçimlere kadar görevine devam eder. Bu sayı’nın 2’ye düşmesi halinde DT seçimi  yenilenir.

Yani bu kural, DT lerden birisinin görevini kötüye kullanması sonucunda işleyen bir kural. DT üyesi kendi isteği ile hem görevinden hem de forumdan ayrıldı. Yani kendisine bir yaptırım uygulanmadı. Bu kural bir kriz anında forumun yönetimsel açıdan bir sıkıntı yaşamaması için konuldu.

Oysa böyle bir durum söz konusu değil. Tam tersine hali hazırdaki durum ilk krizde ciddi sıkıntıya gebe. Boşuna 5 kişi seçmiyoruz herhalde. Her sistemde istifa eden üyenin yerine yenisi seçilir. Bizde neden seçilmiyor ?

Her şeyin kuralının olması gerekmez.  Akıl, mantık ve demokratik teammüller bunu gerektirir. BU forum demokratik bir yapı isteyen GEKO üyeleri tarafından kuruldu. Her haklı talepte karşımıza kurallar manzumesi olan kara kaplıyı çıkaran moderasyon yüzünden bu forumu kurduk. Her şeyi de seçim ile yaptık. Kurallar dahil. O kuralları da istersek demokratik bir yapı içerisinde değiştiririz.

Yani Kurallar böyle dedin mi GEKO dan bir farkın kalmaz. Bu forumun ruhunda, kuruluş harcında DEMOKRASİ var. Ya da vardı. Kişisel tercihi ile DT den ayrılmış olan bir üyenin yerine seçim yapmamak üstelik bunu savunmak bu forumun ruhuna da kuruluş değerlerine de saygısızlıktır.

Diğer yazdıklarına katılmamakla ve üzülmekle birlikte Kamil abiden daha fazla sopa yememek adına bir şey yazmıyorum.

Bak gene dayanamadım iyi mi. Yok sahiden kafaya bir kürek yesem iyi olacak galiba. Belki o zaman düzelirim. 


 



  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#209: 18 Şubat 2019, 02:41:56
Bence sen fenerle konusuna dön. Retorikten çaktın.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git