Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: T/T heyamola patalyası duyuruları

  • *
  • İleti: 128
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#45: 30 Aralık 2018, 17:22:38
Rodos'un doğusundan gidersen, Karpathos'u gördüğün anda, daha unut Girit'i.

Neden? Burayı anlayamadım Bülent.Biraz açabilir misin lütfen.

Günaydın herkes.
Ersin'in konusunu dağıtmak gibi olmasın, bir durak gibi olsun.

Evvel emirde,  benim alıntıladığınız tümcemin bir öncesinde, bunun yalnızca kişisel çıkarımım olduğunu söylemiştim. Bu dip notu koyarak çıkarımımın dayanağını açıklama çalışayım:

İlkin Ersin yine kusura bakmasın ama, Girit yönüne doğru özel bir akıntı yok. Ersin'in dayanak olarak gösteridiği haritada bir akıntı görünüyor ama eğer aynı linkin ilerleyen tarihlere/saatlere ait sayfalarına bakarsanız o akıntının kaybolduğunu, tam tersi, batı-doğu yönlü bir akıntının olduğunu görebileceğiz. Bu da doğal, çünkü Akdeniz'in akıntısı belli, Fas'tan doğuya giderek Ortadoğu Anadolu kıyıları ta Yunan'a, İtalya'na gider.

Girit, bu akıntıyı yani batıdan doğuya olan bu akıntıyı, benim gördüğüm kadarıyla kimi zaman ikiye böler.  Girit'in kuzeyinden de doğuya doğru deniz az çok akar. Bu birinci veri. Ayrıca Girit, doğusunda büyük kara parçası ve basınç alanı olmadığı için Kıbrıs gibi çevirme yapmıyor. Rüzgarı ve akıntıyı bir yöne, doğuya sevk ediyor.

İkinci veri, hepimizin bildiği gibi  Kuzey'den, Ege'den gelen hava, Akdeniz'e indi miydi, Doğuya döner. Ayrıca Batı Akdeniz'den de sürekli bu yöne Günbatısı yönlü rüzgar vardır diye bilirim. Daha doğrusu haritaları böyle okuyorum.

Şimdi, eğer, Rodos'un doğusundan gelip geçecekseniz,
a) Karpathos ve Kasos'un kuytusudan, doğusundan geçeceksiniz
b) Rodos'un güneyinden Karpathos'un kuzeyinden geçip Girit'e yöneleceksiniz.

İlk rotayı kullanırsanız, Girit'e döndüğünüz anda, hem havayı hem akıntıyı tam kafadan alırsınız. Hem de Girit'in doğu yakasının ortasına doğru bir rota tutarsınız, liman azıcık kuzeyinizde kalır.

İkinci rotayı kullanırsanız, bu kez yine Karpathos'a dönerken havayı ve akıntıyı kafanızdan alırsınız.

Bunun yerine Rodos'un batısından doğrudan Girit'e inerseniz, Havayı 50-55 dereceden alırsınız. 
Hatta bana kalırsa rüzgar ve akıntıyı doğru kullanmanın yolu, Rodos-Halki- Girit'tir.
Benim gibi "illa Kasos'u görücem annem" saplantınız varsa da, bence en doğrusu, önce Girit'e gidip, dönerken Kasos'a gitmektir. Böylece rüzgarı kıçtan ve yukarı çıktıkça apaz gibi alırsınız. Ege'de tırmanmak gibi olmaz yani.

Benim harita okumam bundan ibarettir güzel abicim ve a ha şuraya yazıyorum, bütün bunları geride bıraktığında , hatun kişileri almadan, Necip abiyi de alıp beraber gideceğiz. Hem ben ikinizin yerine de küfredebilecek kadar donanımlıyım.


Önemli not, bu yalnızca benim genel tecrübelerimden kaynaklı rota çalışmamdır, tecrübe edilmemiştir. Ama Girit için illa Mayıs denmesinin nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum. Havanın en düşük olduğu aylar.

2007 de kiraladığımız 2 45 feet tekne ile 8 kişi Marmaristen Mayıs ayında saat 14 gibi cumartesi çıkıp Chalkinin batısından gece seyri ile Pazar saat 18 gibi Heraklion a vardık .O zaman bu rota için çok çalışmış ve en uygun gidiş Rodosun batısı ve dönüşün Karpathosun doğusundan geçerek tamamlamıştık .Yaklaşık 185 DM olan yol 28 saatte ,2 saatini tekneleri test ve kontrolle geçirerek tamamlamıştık .ortalama 6 -7,5 knot hızlarla seyri yaptık.
Araç kiralıyarak Chania bölgesini gittik..Dönüşte Ag.Nikolaos şehrine geldik .Oradaki marina rahat ettik .
Bence de Girit için doğru rota burasıdır.Yüksek dağ yapısından kaynaklanan sağanaklardan kaçmak için 2,5 3 dm Karpathosun açığında seyretmek daha iyidir.
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#46: 30 Aralık 2018, 18:17:37
Bu seyir tartışmaları güzel oluyor. Batı yönünden gelirken Marmaris üzerinden örneğin, Rodos 'un doğusunu dolaşmak nasıl anlamsız ise bence Doğudan yani Finike Kaş tarafından gelirken de batızından geçmek gerekmeyebilir. Sonuçta günümüzdeki bir seyir planı değil, Antik çağlarda Kıbrıs'tan bakır yüklemiş bir antik Akdeniz İş teknesinin muhtemel rotasını bulmaya çalışıyoruz. Bende Curiserswiki ye baktım. Elin yabancısı buralarda nerelerden geçiyor diye. Şöyle bir harita var.



Ayrıca Cem Gür tercümesinden bir parmak bal çalayım bari.. Bu da Akdeniz akıntı haritası.



Kıbrıs Girit arası Doğu Akdeniz 'in en derin yerlerinden biri. 3000 metre. Geç ısınıp, geç soğuyor bu kütle. Bu kitlenin etrafında sürekli akıntı var. Finike-Kalkan arası doğu batı yönünde güncel akıntı haritasında gözüken akıntı bu  akıntının lokal olanı. Azalır ya da artar bilemem. Ancak Mayıs ve Ekim arası kayıtlı değerler var Poseidon da .  akıntının geçtiğimiz yıl nasıl aktığına bakacağım.

Rodos adasının doğu tarafındaki Lindos limanını ve akrapolü daha incelemedim , Knidos limanını çok andırıyor. Her durumda Rodos önemli bir istasyondu. Finike yönünden Ege'ye doğru gidecek olan tekneler muhtemel, Rodos 'un kuzey doğusundaki Mandrake limanını kullanıyor olmalılar.  Ancak Girit için Rodos'un doğusu da mevcut liman göz önüne alındığında önemli ve tercih edilen bir deniz yolu olmalı.

Hem Rodos adasının saçağında kalmak , hem dalga , hem de rüzgar açısından daha rahat gibi duruyor.
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4259
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#47: 30 Aralık 2018, 18:36:53
Bence Cömert'in dediği gibi. Giritten çıkacaksanız tabii doğusu. Gidecekseniz batisi. Kuytuda kaldığımiz kesin, dalga acısından. Ama bence giderken orada kazandigimizi diğer yerlerde mecburen kaybederiz.

E harita benim dediğimi doğruluyor işte.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 30 Aralık 2018, 18:39:06 Gönderen: Bülent Büyükdağ »
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#48: 31 Aralık 2018, 11:15:26
Uluburun'dan önce 1987 de Kıbrıs'ta başka bir batık bulunur. Kyrenia ! Sonra çıkarılacak olan Uluburun 'un neredeyse aynısı. Hani günümüzün seri imalat tekneleri gibi. En büyük avantajı çok büyük bir bölümünün çıkarılabilmiş olması.
Üstelik bire bir replikası ile son derece bilimsel bir yolculuk yapılmış. Antik çağların roası titizlikle belirlenmiş ve Yunanitan' dan Kıbrıs'a gidilip dönülmüş. Detaylar şurada;

https://ttheyamola.blogspot.com/2018/12/kyrenia-ii.html



  • IP logged

  • *
  • İleti: 128
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#49: 01 Ocak 2019, 13:36:36
Başka bir efsane ile ilgli rota var.
Son araştırmalar efsanenin gerçek olduğunu
doğrulamış.Edremit körfezinde bulunan Antandros
Antik Kent kazılarında bulunan bulgular ile Aeneas'ın izlediği Rota üzerindeki limanlar da bulunan bulguların benzerliği efsanenin gerçekliğini pekiştirmiştir ..
Rota nın üzerinde olan ülkeler Roma İmparatorluğunun
Kurucularının Anadoludan gelen Truva'lı Komutan Aenas'ın gemileriyle gelenler olduğu kabul görmüş..
İlgili bilgileri paylaşamadım. Denizlerdeyiz İlk Orhaniye
Toplantısında profesör Dr. Gürcan Polat sunum yapmıştı.
Dadd web sayfasında olacak.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 01 Ocak 2019, 14:22:48 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »

  • *
  • İleti: 128
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#50: 01 Ocak 2019, 15:42:12
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4259
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#51: 01 Ocak 2019, 16:51:32
Ben bir katkıda daha bulunayım;
Benim ulaşabildiğim-okuyabildiğim seyir sürelerine ilişkin kayıtlı veri; 1500lü  yıllara ait.

Bu da Venedik- Kudüs arası yapılan seyirler. Tartışılan rotayı da kapsadığı için ışık tutabilir. Bunlar Yolcu da taşımışlar. (Ben iş teknesi ile ticari tekneyi aynı sınıf mıdır, bilmiyorum)
Mesafeyi ölçtüm; 1400 mil( hiç bir limana uğramadan)
Ortalama 5 kn hızla gittikleri takdirde, bu yolu 11 günde almaları gerekiyor.
Ancak aynı gemiler için tutulan kayıtlara göre;
Ortalama 45 günde gitmişler Venedik'ten Kudüs'e. Yalnızca bir gemi; 1517'de 29 günde gitmiş. Zaten ortalamayı düşüren de o. O olmasa 47-48 güne çıkacak Venedik-Kudüs ortalaması. Demek bu kayıklar, 11 günde gidebilecekleri yolu 45 gün ortalama ile alıyorlarsa neredeyse her gün bir limana uğramışlar.

Ama işe yarayacak asıl veri bu gemilerin dönüş sürelerinde. Yani Kudüs- Venedik rotasında. Burada ortalama süre, 93 gün!
Dikkat, aynı gemilerin aynı yıl yaptıkları seyirlere ilişkin veriler bunlar.

Aynı gemiler esas alınmadan, bütün gemiler ortalaması da 1507 ile 1608 yılları arasında yine; Kudüs yönüne 43 gün, Venedik yönüne 93 gün.

Yani Akdeniz'de Batı-Doğu yönünü aynı gemiler 45 günde alırken, Doğu-Batı yönünü 93 günde alıyorlarmış.

Yine geldik, rüzgara... demek akıntılar ancak akıntının yönüne eşlik eden rüzgarla iş görüyormuş gibi bir çıkarımda bulunabilir miyiz, üzerine konuşulabilir.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4259
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#52: 01 Ocak 2019, 16:55:42
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

K

Kemal Gündüz

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#53: 01 Ocak 2019, 17:53:28
Paylaşımlar için herkese teşekkürler


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#54: 04 Ocak 2019, 11:54:54
Meşhur Furni kanalı.. Hani samos adasının batı ucunda olan. Geçen sene geçerim diye düşünüp korkup Dilek boğazına döndüğüm Furni. Daha önce aklıma gelmeli idi aslında. Elin oğluna gelmiş ama. Şurada efendim.

https://ttheyamola.blogspot.com/2019/01/fournoi-batklar.html

  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#55: 04 Ocak 2019, 13:48:44
İşin ilginç yanı, Furni kanalı o dönem ile ilgili yapılan araştırmalarda ticaret yolu olarak gösterilmiyor. Hiç görülmeyen yer meğerse çok ciddi şekilde kullanılıyormuş demek ki. 58 batıktan bahsediyoruz sonuçta. BU yaz Furni den geçilecek demek ki.

O dönemki denizcilik ile ilgili daha araştırılacak çok konu var. Bu kesin.
  • IP logged

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#56: 04 Ocak 2019, 21:53:39
Furni beni hep tedirgin eder. Öğlenden sona Batı’dan gelir kaba dalda onuniçin doğanbey burnuna doğru dümen tutar oradan Dilek Boğaz’ı daha güvenli geliyor bana 😊
  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#57: 07 Ocak 2019, 07:40:57
Okumalara devam. Antik deniz yollarını etkileyen bir diğer etken ise korsanlar!  Dilek boğazı yerine Furni bu yüzden tüm tehlikelerine karşı tercih ediliyor olmasın ? Daha sırada antik çağ deniz fenerlerinin yeri üzerine çalışacağız.

Antik çağda denizcilerin çok istemeseler de gece seyri yaptıklarını biliyoruz artık. Egenin kapısı Rodos ve Bozburun arası çünkü. Akdenizden gelen, ya da Egeden çıkan tüm antik iş tekneleri için başka yol yok zira.

Bozburun her dönemde yerleşim alanı olduğu halde nedense hiç ciddi şekilde incelenmememiş. Loryma liman ve antik kenti bile kazılmamış daha. Loryma dediğim bizim Bozukkale.

Şİmdi sıkı durun. Ciddi bir iddiada bulunacağım. Bu Bozburun'un en yüksek tepesinde bir "kale " daha var. Bu kalenin özelliği , Simi , Rodos ve Akdeniz'i görmesi.

Şimdi üç gündür antik fenerleri okuyan bendeniz belki de kafayı yedim ama verilerim sağlam. Bu yapı kale filen değil. Aynı Patara da olduğu gibi bir gözetleme kulesi ve fener! 

Şimdi Bızburun 'un hikayesi hayli gizemli. 1990 lı yıllarında arkeologlar işte bu "kale " için yüzey araştırması yapmak isterler. Bozburun da yol yok efendim. Onlar da yürürler. bu tarihi yapıya giderlerken bir düzlüğe gelirler. Bir göletin de olduğu bu düzlükte bir tapınak ve binaları ve tiyatro da vardır. Kutsal bir ibadet yeri olduğu anlaşılır bu alanın.

Arkeologlar denize inen bir patika görürler ve devam ettiklerinde kuzeyde küçük bir limana gelirler. Hıdırlık mevkiinde bir limancık! Limanın kimlere ait olduğu bulunamaz.

 Bu liman Mİnos uygarlığının lojistik amaçlar için kurduğu küçük liman yapıları olan Minoalardan biri olabilir mi?

Şurada efendim;

https://ttheyamola.blogspot.com/2019/01/marmaris-hdrlk-lman-bir-minoam.html





  • IP logged

e

ersinboke@icrs.com.tr

Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#58: 07 Ocak 2019, 15:38:24
Çok üzülmeyin bu arada. anlaşılan bu topraklarda yazılı bir şeyler bulabilmek antik dönemden kalma bir hastalık. Genlerimize işlemiş yani. Öyle olunca da zamanında ne olmuş bitmiş öğrenmek öyle zor ki. elimizde tek anahtar var. Çok da fazla olmayan yelken bilgisi.

Şimdi yakında önemli bir konuya daha başlayacağız efendim. dedim ya bu Marmaris Bozburun çok su kaldırır diye. Burası Ege denizi ile Akdeniz arasında bir kapı. Bu kapının en önemli liman şehirleri de Bozburun 'da. Oysa Bozburun ile ilgili öyle az bilgi var ki.

Serçe limanı ile başlayacağız yakında. Serçe limanı ve batıkları. Şimdi şöyle bir sorun var. Bu konuda klasik arkeoloji yöntemleri yeterli değil. Ciddi yelkenli tekne bilgisi gerekiyor. Açıkçası bir kaynak olmadığından bir yelkenci mantığı ile acaba ne olabilirdi diye düşünmek gerekiyor.

Bir kere Uluburun batığı ortaya koydu ki ticari teknelerde savunma için silah var. Demek korkulan bir şey var.

Bakınız Serçe Limanı batıkları ile ilgili bir yazı okudum. Önemli bir çalışma. Çalışmanın bir yerinde , korunaklı görünen bu limanın etrafını çevreleyen tepeler yüzünden inen sert rüzgarlar nedeni ile gemilerin battığı yazıyor. Bizim civarna dediğimiz rüzgarlar.

Hatırlıyorum da Nergis koyunda benzer bir durumla karşılaşmıştım. İnen civarnalar son derece rahatsız edici idi.  Ancak açık denizi aşmış gelmiş bu gemilerin koy içerisinde bu civarnalar yüzünden batması çok zor bir olasılık.

Elbette olabilir ancak öncelik, korsan ya da korsan gibi görünen şehir devletlerin savaş gemileri de düşünülmeli.

Serçe limanı batığının bir kısmı çıkarılabilmiş. Nedeni de üzerine sonradan düştüğü iddia edilen bir kaya. Bu kayanın kaldırılması mümkün olmadığından batığın büyük bir bölümü kayanın altında kalmış.

Biraz fantastik gelebilir ancak kaya belki de korsanlar tarafından yuvarlanmış olabilir mi diye de düşünüyor  insan.

Elbette görmeden bilmeden yazmak ya da ahkam kesmemek gerekir. Ancak bu sularda küçük bir yelkenli ile seyir yapmış bir yelkenci olarak civarnalar yüzünden 15 m boyunda iş teknelerinin koyun içinde batması da bana çok fantastik geliyor.

Nitekim Persler ile yapılan savaşta Aspendos açıklarında 200 den fazla Pers gemisinin batırıldığını yazıyor zamanın tarihçileri. Hadi abarttılar diyelim bu bölgede de ciddi su altı çalışmaları yapmak gerekir.

Şimdi menzilleri ve limanları çalışmak için önümüzde önemli bir kaynak da deniz fenerleri. BUnlar limanların yerini belirlemede bence çok önemliler. Deniz fenerlerini bulursak , seyirlerin yönünü ve rotasını ve süresini de tahmin edebiliriz aslında.

Benim incelediğim dönemde daha para kullanılmıyordu. Sonrasında basılan paralar üzerinde özellikle fener kabartması olanlar var. Bunlar fenerlerin yeri ve kullanım zamanı hakkında çok önemli bilgiler veriyorlar. Bir kere fener yapılarının klasik mimarileri halkında bilgi sahibi olunuyor. Böylece yıkılmış yapıların kalıntılarının bir fener olup olmadığı üzerinde fikir yürütmek de mümkün.

Sonuç olarak şu bir gerçek ki deniz yapıları ve sualtı arkeolojik çalışmaları için yelkencilik bilgisi hayati önemde.

  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Ynt: T/T heyamola patalyası duyuruları
#59: 07 Ocak 2019, 16:30:14
Ersin, kendi kendine yazıp okuyorsun gibi bir hava oluşmasın kafanda diye araya girdim.

İlgiyle takip ediyorum, Knidos, Bozburun, Bozukkale, Serçe limanı gibi bizim kıyılarımızın antik tarihine önem vermen hoşuma gitti. (bu konunun ilk mesajlarında benzer bir şeyler yazmıştım )

Avrupa- Kudüs veya Mısır geliş rotasında denizcilerin Gemiler Adasına mutlaka uğradıklarını okumuş ve oradaki tarihi kilise ve antik eserleri o yöreye yaptığım seyirlerde 2-3 kez görmüştüm.

Serçe batığı ile ilgili ise benim bildiğim, fırtınalı bir havada koyun girişindeki kayalara çarparak batttığı yönünde.. Yani girişi, fırtınada ve belki muhtemelen gece göremedikleri için battıkları..

O koyda hala ciddi civarna olur ama dalga yapmaz, bence de bu nedenle tekne batmaz diye düşünüyorum.
  • IP logged

 
Yukarı git