Evet Samos'tan sabah olmadan çıktık.Bu sefer bizimle birlikte küçük teknelerin hepsi avara oldular. (Küçük tekne dediğimizin en küçüğü 15 diğerleride 18 metre civarı olduğunu belirmekte fayda var.) Herkes erkenci maşallah. Neyse hava sert onlar da çok yollu gidemiyorlar 45 mil yolumuz var. Sallan yuvarlan , motor yelken herkes gidiyor. Yine kahvaltıdır yarı uykudur balık avıdır falan derken bayağı yol aldık. Bu sefer daha heyecanlıyız, varacağımız yer final noktası ve orada bizi karşılayacak dostlarımız var. Ama başka birşey daha var. 25 millik bu etapta 25-32 arasında gidip gelen bu havada şansımız çok az. Yolun tamamı apaz seyri sadece Yalıkavak girişinde Gemi Taşı denilen kaya parçasının etrafından bir dönüş ve bir kaç millik orsa sonrası yine bil mil kadar dar apaz bir finish dönüşü var. Bu dönüşler va arası mesafeler uzun olsa arayı kapatırız ama kısacık mesafeler buralar. Asıl etap gövde hızında gidilecek 25 millik kısım. Burada diğer tekneler tren gibi giderler göremeyiz bile diye düşündük. Ama pek öyle olmadı neredeyse gözden hiç kaybolmadılar ve Gemi taşı dönüşünde bir çoğuna yakınlaştık. Demekki bir şeyleri yanlış yapabiliyorlar yoksa bu yolda bize bir saat fark atmalıydılar. Hatta onları hiç görmemiz lazımdı.
Bu yarışın startını diğer tüm yarışlardan farklı aldık. Bu sefer ana yelken, cenova ve trinket kombinsayonu ile start aldık. Kayığı hızlandırdıktan sonra hemen ikiz yelken kombinasyonuna dönüştürdük.
Startta bu şekilde yürüdük
sonrasında böyle devam ettik
Yolun ortalarında bir yerlerde hava 22 lere düştü bizde hemencecik spinnakeri bastık fakat rüzgar tekrar 28 lere çıktı hemencecik topladık. Geçtik yeniden mevcut yelken kombinasyonumuza. Aslında gezi türü bir seyir süratine göre çok hızlıyız. Normalde bu havada denize çıkarmıydık derseniz. rota kolayına olduğu için yine çıkardık ama aşağıdan yukarı gelmek için tercih etmezdim doğrusu . Kafadan 32 nin üstüne gitmek çok keyif vermeyecektir doğrusu bir de makinayla. ama bu havalar Baba Tunca'nın havaları. Teknenin keyfi yerine geliyor bu havalarda. Hiç teknenin keyfi yerine gelir mi diyeceksiniz. evet gelir ve bir çok kişi bunu hisseder. Ben bir miktar seyir yaptığım her teknenin konforlu ve keyifli halini hemen anlarım. Aynı insanın denizdeki konforu na benziyor. Bir tekne denizle saçma sapan dövüşmezse, acayip sesler çıkartmazsa ve daha bir çok şeyiyle uyum halindeyse keyfi yerinde demektir. Bu havalarda sıradan modern yelkenliler tırım tırım tırmalarken, bu tekne keyifleniyor. Hiç öyle kızgın kızgın bakmayın ve bana kızmayın evet modern seri üretim tekneler yüksek havalarda keyifli değiller. Şimdi diyeceksiniz biz çok 30 un üstünde havalar da seyir yaptık ne var ki diye . İşte öyle değil seyir yapmak var seyir yapmak var. Kayığın birinde ocaktaki demlik yerinden kımıldamıyor , diğerinde tutunacak yer arıyorsunuz. Bunu modern seri üretim tekneleri kötüleme anlamında söylemiyorum, nitekim bende de öyle bir şey var. Burada anlatmak istediğim konfor ve güvenlik rasyosudur. Yani ikisinin arasındaki seyir konforu farkını anlatmak istedim. Yoksa tekne kıyaslaması değil kastım. Onu zaten senelerdir her platformda yazıyor ve konuşuyoruz. Teknenin keyfinden nereye geldik.
Evet yelken kombinsayonumuzun şekli de şöyle
Video da görüldüğü üzere pupa ve geniş apaz seyirleri ne güzel. Rüzgar sizi üşütmüyor, ıslatmıyor, yanıltmıyor. İşin doğrusu trimleri yapıp keyfinize bakıyorsunuz .