Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Bodrum Cup, İstanbul Challenge ' a katılıyoruz.

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Komitenin her türlü önlemi almasına rağmen çok büyük bir başarı. Hafif havada tren gibi geçmişler koca vapurları


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Evet dediğim gibi bizim yarışımız değildi, neredeyse tüm yarış boyunca gövde süratine yakın süratlerde seyir yaptık. Baba Tunca'nın su hattı boyunun 8,30 olduğu dikkate alındığında bu büyük bir şey. İşin açıkcası Burak ve Leo tekneyi defalarca sınırlarına götürüp getirdiler. Heavy cruiser bir uzun yol teknesinin bu tepkileri vermesi Mustafa Abiyi de beni de şaşırttı açıkcası. Örneğin teknenin orsa performansının bizim tahmin ettiğimizin en az beş derece daha üstünde olduğunu gördük. Defalarca gövde süratini aştık tabi bu beraberinde yelken küçültme gereğini doğuruyordu, çünkü artık bundan sonra dümen dinlememe gibi sorunlar ortaya çıkabilirdi. Tekneyi yavaşlatma gereği duyuyorduk. Bu durumda yelken kombinasyonu alternatifleri düşünülüyor ve çok kısa sürede uygulamaya alınıyordu. Ben spinnaker denen şeyin korkulacak bir şey olmadığını, yelken seyri anlamında çok fazla yelken alternatifinin olabildiğini gördüm. Yarışa dair gözlem ve yorumlarımı en son yapacağım. Şimdilik ara teknik paylaşımlarda bulunmaya çalışıyorum. Evet tespit doğru gövde sürati esas alınan bir yarış olduğu için bizim hiç şansımız yoktu, yine düşük havada da şansımız yoktu. Çünkü düşük havada en yüksek ratingi bize veriyorlardı. Sonraki etaplarda yüksek havada da ratingimizi düşürmediler bize yapıştı kaldı. 30 esen havada bile en yüksek rating bizdeydi.İlk etapta geri çekmişlerdi ama sonradan çekmediler. Böylelikle Baba Tunca gibi Colin Archer tipi diye tabir edilen bir kayıkla bundan sonra bu yarışa girmeye kalkışan birinin artık hiç şansı olamayacaktı. Buna da  biraz bizim performans  sebep oldu, üzgünüz. :-[
Ama inanın biz yarışmadık, çok keyif aldık, çok eğlendik ve çok şey öğrendik.

  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Baştan şu ana kadar büyük bir ilgi ve haset ile izledim. ;)
Hasetlik bir durum göremeyen arkadaşlar olabilir ama hiç bu kadar ''ben de orada olsaydım'' dememişimdir. :'(
Ha orada olsa idim katkım mı olurdu,olmazdı tabii ki ama hayatımın macerasını yaşamış olurdum. :)
Canı gönülden kutluyorum. :)xx :)xx :)xx
  • IP logged
DeDe

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Dede , aralarında olmasaydım bende çok üzülürdüm. Niye bitti diye çok üzüldüğümü söylemeliyim.

Devam edelim Çanakkale'ye doğru. Gece seyriyle gemi trafiğini sancağımız da bırakarak başladık  Boğaz'a doğru inmeye. Burak'la birlikte sallan yuvarlan gidiyoruz. Hızımız gayet iyi , boğazda ciddi trafik var. Daha önce deneyimlemeyenler için, normalde boğazlarımızda sancak seyri vardır. Biz tersini yapıyoruz dolayısı ile aşağıdan gelen gemiler hep karşımızdan geliyorlar, farklı hızlarda bir sürü gemi. Bu nedenle bizde Anadolu kıyısının seperasyon çizgisinin tam üzerinden gidiyoruz. İlginç ve dikkatli olmayı gerektiren bir seyir. Ayrıca karşılıklı çalışan feribotlarda ekstra dikkat gerektiriyor. Çünkü onlarda hızlı hareket ediyorlar. Bu arada şu sıralar boğaz seyrini sadece gündüz önerebilirim. Tabi ki daha önce gece deneyimi olanlar istisna. Çünkü şu sıralar boğazda köprü çalışması var ve ayaklarının olduğu yerde ciddi anlamda boğaz daraltılmış. Çok iyi işaretlenmiş ve şamandıralanmış olmasına rağmen, gündüz gözüyle görmeyince insan anlam veremeyebiliyor. Navionics çalışmayı güncellemiş ve başarılı, normal chartplotterler güncelleme yapmadıysanız doğru olmayabiliyor. Ayrıca Çanakkale girişinde ki dubalardan ikisininde ışığı yanmıyor. Ay karanlığın da dibine gelene kadar göremiyorsunuz. Şehir ışıkları da bu konu da işin tuzu biberi. Boğaza giriş yaptıktan sonra Mustafa Abi de kalktı geldi havuzluğa , Burak ta Çanakkale seyrini kaçırmamak için yatmadı . Günün ilk ışıkları ile Çanakkale Marinaya girdik bağlandık. Kimsecikler yok şehir uyuyor, marina uyuyor.
Sağ salim bağlandıktan sonra Burak vurdu kafayı yattı. Biz de Leo , ben ve Mustafa Abi gittik sabahçı lokantalarından birine. Otobüslerden yeni inenler ve sadece biz varız. Birer çorba içtik. Zaten bu Çanakkale'yi nedense çok seviyoruz , şimdiye kadar neredeyse her seyir de burada durduk. Hava aydınlanmaya başladı, ne yapsak derken hamama gidelim diye bir fikir çıktı bizden. Marina da duş almak yerine gidelim hamama, hem dinleniriz diye düşündük. Neyse Mustafa Abi internetten bir yerlerden hamamın telefonunu buldu ve aradı . Tesadüf marinaya 500 metre mesafede tarihi bir cami, çarşı ve içerisinde hamam var. İsmi de Yalı Hamamı . Bizde Marina da duş muş uğraşmak yerine bastık gittik. Bu arada ekip o kadar disiplinli ki herkes günlük sakal tıraşı falan oluyor napıyım bende gruba ayak uydurdum. Herkes jilet gibin yani. Neyse Mustafa Abi hamamı kapattırmış  ;D bize özel yani. Gerçi sabahın köründe ve hafta içi belki gerçekten kimse olmuyordur. Gittik efendim yattık göbek taşına üçümüz de uyumuşuz. Çalışanlar çok hoş sohbet insanlardı , çok keyifli oldu. Sonra bir ara Burak aradı . Nerdesiniz diye soruyor. Hamamdayız diyince inanamadı. Beni niye çağırmadınız diye bir de bozuk attı. Sonra buna bir konum attık koşarak geldi o da dahil oldu keyfe. Epeyi bir dinlendik, çay kahve derken saat 11:00 olmuş. Biraz çarşı da dolaştık tam bir lokanta önünden geçiyorduk ki , tezgaha gözümüz takıldı. Tüm yemekler yeni çıkmış daha yeni diziyorlar tezgaha. Zaten beş tane masası olan bir esnaf lokantası. Gördüğümüz kadarıyla ailecek işletiyorlar. Oturduk acayip güzel şeyler yedik, her şey harikaydı. Bir çok yemeğin tadına ilk biz baktık, karnımız doymasına rağmen yiyemediklerimiz aklımızda kaldı. Yolu düşenlere şiddetle tavsiye olunur. sonrasında şehir biraz hareketlendi hava da bayağı ısındı. Hemen marinanın karşı sırasında avrupai bir kaveci bulduk, çayımızı kahvemizi içtik ve öğle üzeri Babakale'ye rota tutmak üzere avara olduk.
Sonradan öğreniyoruz yolu burada bölmekle çok doğru yapmışız çünkü sabah Marmara Adası Boğaz arası çok fena olmuş. Büyük teknelerdekiler bile perişan olmuşlar.
Biz marinadan çıkar çıkmaz bastık yelkenleri , hava sert ama kolayına, yokuş aşağı gidiyoruz. Abide yi Selamlayana kadar herkes ayakta. İki milden Abideyi Selamladıktan sonra Merhaba Ege diyoruz. Makine stop ve bendeniz gider uyumaya. Bu sefer baş altı kamarada yatıyorum. Tekne dalga üzerinden sörf yaparken gelen su sesi inanılmaz. Böylelikle uyumuşum bir ara bir sesle uyandım. Bizimkiler yelkenleri ayı bacağı yapmışlar. Cenova ve trinketi aslında ikiz yelken gibi çalıştırmışlar. Bunu yaparken trinkete bumba kullanmışlar. Benim duyduğum ses bumbanın sesiymiş.

Yelken kombinasyonu şu şekilde,


Bende uyanıp çıktım havuzluğa baktım tekne oto pilotta uça uça gidiyor. Bizimkiler telefonlarla haşır neşir. Birtaraf Anadolu Yarımadasının en batısı diğer tarafta Bozcaada.


 Bu hızla hiç makine kullanmadan akşam sekiz gibi Babakale'ye varıyoruz. Babakale Limanın da guletlerin direk aydınlatmalarının görüntüsü muhteşemdi. Karanlığın içinde uzaktan çok güzel görünüyorlardı.

Gece daha başka bir güzel oluyor görüntüleri;


Neyse bizler herkesten geç ama keyifli bir yolculukla Babakaleye ulaştık. Bize her zaman olduğu gibi komiteden Deniz Mutlu yardımcı olmak üzere koştu. Bize ayırdıkları yer plajmış resmen, bir metre yanında 18 metre gulet bağlı hemen yanına biz girmemiz lazım ama bir metre su var. Koca guletlerin arasında bir şişme bot gibi bir şey vardı onu da sahibi kaldırmadı, anahtarı yok falan dediler. Bizde yine her zaman olduğu gibi kızdık karşı tarafa balıkçıların olduğu yere gidip bir tekneye aborda olduk. Yine Deniz koştu geldi bize yardımcı oldu. Yine grubun dışlananı vaziyetinde idik , ne yaşadığımız dan kimsenin haberi yok vur patlasın çal oynasın.

Efendim çıktık iskelede bir dolaştık, sonra oturduk bir makarna ve salata patlattık, kurduk Baba Tunca'nın salon masasını, isteyene ton balıklı makarna  isteyene kavurmalı makarna. Menemen de yapmıştık ama ona sıra gelmedi bizde balıklara verdik. Ertesi günü Midilli etabı için start noktasını öğrendik. Start ta Ayvalık taraflarından bir yerden olacakmış. Yine sabahın köründe düşeceğiz yollara, ve ekip yatar. Dört kişi o kayıkta nerede yattınız derseniz onun izahı şu şekilde. Çünkü yol boyunca diğer teknelerinde en çok merak ettiği konu buydu. Şimdi bu kayık uzun koşucu olduğu için sancak kıç altında kocaman bir tüp yatak var. Başta ise büyükçe bir başaltı yatağı var. Benim boyumda iki kişi rahat yatabilecek şekilde. Masa tamamen kalkıp duvara gizlendiği için sancak ve iskele koltuklar sırt miderleri alınarak kocaman birer yatak oluyorlar. Böylece kimsenin dışarıda yatmasına gerek kalmıyor. Hepimiz yolculuk boyunca bir yeri belledik orada yattık. Tek sorun Baba Tunca'nın tüp yatağına depolanmış yedek ve diğer alternatif yelkenleri her seferinde dışarı çıkartmak. %160 Cenova, Yankee, Simetrik , asimetrik yelkenler desem yeter herhalde.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 31 Ekim 2018, 09:07:01 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

n

nuri_kongur

Dede gıbta etmekte haklısın, okuyup da imrenmeyen yoktur ekibe her halde. Ahmet’in anlatımı harika ama Ahmet’de olmayanı değil olanı anlatıyor. Vallahi helal olsun arkadaşlar


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 830
Fonda Sivriada, Babatunca'nın balon seyri fotografına bayıldım. Kim çektiyse eline sağlık..

Seyir anıları yine muhteşem, eline sağlık Ahmetcim..
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ahmet Reis elinize sağlık. Her gün bir etap anlatacaksınız galiba


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 594
Çok güzel Ahmet abi... Anlatımın yaşatıyor o anları bana...

Devamını bekliyoruz...  :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Fonda Sivriada, Babatunca'nın balon seyri fotografına bayıldım. Kim çektiyse eline sağlık..

Seyir anıları yine muhteşem, eline sağlık Ahmetcim..
Eyüp Abi  bu fotoğrafı profesyoneller çekmiş, Bodrum Cup ın Whatsapp grubundan paylaşılınca haberimiz oldu. Mustafa Abi orjinaline ulaşıp satın aldı. Tablo yaptırıp muayenehaneye asmayı düşünüyor. Bizde bu fotoğrafı çok beğenmiştik.
Teşekkür ederim ilgiyle takip ettiğiniz için.Okuyan takip eden herkese de ayrıca teşekkürler. aklımda kalanları yazmaya çalışıyorum, merak edilen bir şey olduğunda sorulursa memnuniyetle cevaplayabilirim.
Ayrıca hatıraların güzel kısımlarını çok paylaşmıyorum  ;) onlar gizli kalıversin.  :) :) :)

Ahmet Reis elinize sağlık. Her gün bir etap anlatacaksınız galiba


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
Kemal Abi aslında bir çırpıda yazayım istiyorum ama ,iş arasına falan sıkıştırarak yazmaya çalışıyorum. Birde çok fazla resim ve video kayıtımız var, bir akşam uğraştım sadece gopro dakileri gün gün sınıflandırabildim. Ama güzel bir de görsel arşivimiz oluştu. Şimdiye kadar o kadar seyir yapıyorduk doğru düzgün kayıtlarımız yoktu. Bu sefer birazcık çekim yaptık. Aslında bu işler için teknede hiç bir işe karışmayan ilave bir adam lazım. Büyük tekneler de vardı ve çok güzel görseller yakalamışlardı.

  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Ahmet Reis
Tekrar sağolasınız


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Bu arada tesadüfen gördüm, biz bu Bodrum Cup olayını  forumda daha önce  bayağı tartışmışız ve katılmak için girişimde bile bulunmuşuz.

http://heyamolahey.com/seyir-anilari/bodrum-cuppppp/
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 283
Çok teşekkürler paylaşım için. Biliyorum çok ciddi bir emek bu seyir yazılarını yazmak.
Hem emek hem de yetenek aslında.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Harika Ahmet sayende beleş seyir yapıyoruz takibe devam :)
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 1343
Ahmet cim Tayfun Kabaran Reis Baba Tunca 'yı Yalıkavak ta ziyaret edip kutladı.Foruma katılımını artırması iyi olur.Belki seneye birkaç tekneli Heyamolahey filosuyla yarışa katılırız.
Ayrıca Aksona Mancorna Tirhandili ile yarışa katılıp kupa alan Canberk Reis'i de kutluyoruz.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 5811
    • Son Denk Kayıkçısı
Babakale - Midilli etabı için yine sabah erkenden avara olduk. Müsellim Boğazından Ayvalık tarafına doğru rota tuttuk. Çok güzel bir hava vardı, biraz da güneye indiğimiz için hava da bayağı ısındı. En son Tayo-Mar ı yukarı çıkartırken buralarda tırmalamıştık. Güzel ve heyecanlı anılarımız olmuştu buralarda. aynı deniz ama şimdi süt liman, o zaman bizden ne istediyse artık, gecenin bi yarısı Ayvalığa girmek zorunda kalmıştık. Şimdi aynı yerde yarışa katılıyoruz. Fakat rüzgar yok ve rüzgar olmayınca da start saatini ötelediler. Bu esnada tekneler oralardaki adaların önlerinde eğleniyorlar. Kimisi denize giriyor kimisi balık tutuyor her kesin keyfi yerinde. Biz ise herzamanki gibi yelken seçimi ile uğraşıyoruz. Driftermi olsun, spinnaker mi falan diye. Neredeyse yok denecek kadar olan rüzgarda bile 2,5-3 mil kadar gidiyoruz. eğer yarış başlatılırsa fark devasa olur. Bu sırada Sahil Güvenlik Botumuz geliyor teknelere tek tek bölgemize hoş geldiniz  ve bir ihtiyacınız var mı diye soruyor. Bu hepimizi çok mutlu ediyor. aynısını bu yıl Dadd Karadeniz Rallisinde de yaşamıştık. Her bölgede Sahil Güvenlik Botları bize eşlik etmişti. Burada da aynısı oldu, her bölgede bize eşlik ettiler, hatta telsizden etapların galibi tekneleri tebrik bile ettiler. Benzerini Yunan tarafındaki botlar da yaptı. Biraz daha sertçe tabi ki. Gerçi Samos girişinde ki bot Hoşgeldiniz falan demişti bizlere. Neyse efendim bu büyüklükteki tekneleri bu havada yürütemeyince  doğal olarak bu etap iptal oldu. Rüzgar çıkar belki diye yapılan erteleme de bir işe yaramadı. Ciddi bir rüzgar çıkmadı. Böyle olunca iptal anonsunu duyan tüm tekneler tam yol toka girdiler Midilli rotasına. Erken varıp gümrük işlemlerini erken halledip bir an önce aleme akmak için yarışıyorlar şimdi de. Bizde peşleri sıra yola koyulduk. Midilli ana limandan giriş yapacağız. Biz setur da konaklayacağız zannederken , ticari limanda konaklayacağımızı öğrendik. Biraz üzüldük çünkü marinalarda olan duş imkanı falan burada yok. Önce girişte gümrük iskelesine yanaştık, burada tekne tekne pasaporta gidip giriş yapıyoruz arada acente olmasına rağmen herifler kastırıp duruyorlar. Hem aç hem fodul bu adalardaki memurlar. Her yer Suriye sayesinde Afrikanın her yerinden çoluk çocuk dolu iken uluslararası bir organizasyonla gelen bir grubu kastırıp duruyorlar. Ekim ayının sonunda büyük şans bu şekilde devasa 27 teknelik bir organizasyonla gelenler. Biz sadece dört kişiyiz ama o büyük tekneler , mürettebat yolcu dolu. Kalabalık yani ve hepsi de restaurantlara doluştular. Biz de gümrük işlemlerinden sonra teknemizi  büyük teknelerin köşesinde bir yere aborda ettik. Yerimiz çok ayak altı  gelen geçen Baba Tunca'nın fotoğrafını çekiyor, başına toplaşıyor, biz bile fotoğrafladık.



Sonrasında biraz sokaklarda dolaştık alışveriş yaptık güzel bir yemek yedik, sonrasında bir pastanemsi yer bulduk, tatlı dondurma falan vardı , koltukları çok rahat olduğu için tercih ettik , yiyecek ve içeceklerde iyiydi.

Mekan tercihi kriterimiz resimde görüldüğü üzere,

Yunan' a gittik, Ege - Mege ayağına mavi tahta sandalye de oturacak kadar romantik değiliz şu sıralar, ayakta zor duruyoz sizin anlayacağınız.

Ertesi gün yeniden sabahın köründe seyir var, biz dörtte çıkıyoruz millet sekizde. Neredeyse start noktasına aynı anda varıyoruz. Tabi bu arada biz vardiyalı uyuyoruz kahvaltı yapıyoruz keyifli yolculuk yapıyoruz. Bu vesile ile dinlenmeye çalışıyoruz. Neredeyse her gün ortalama 8 saat seyir, arada bekleme hazırlık falan sonrasında ortalama 3-4 saat arası yarış var. Aşağı yukarı yanaşma ayrılma beklemeler ve seyirle birlikte 15 saat denizdeyiz anlayacağınız.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 31 Ekim 2018, 00:25:53 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

 
Yukarı git