Gelibolu : 20170806 - Pazar – 14:30
Çanakkale : 20170806 - Pazar - 18:30
Mesafe : 21 Mil
Yelkenli tekne ile bayır aşağı gitmek güzel olur. Bayır aşağı dediğim İstanbul’dan Ege’ye doğru çoğunlukla poyraz eser ve ayrıca akıntılar Ege’ye doğrudur. Bu yüzden “bayır aşağı”, “iniş” gibi tabirler kullanılır.
Niyetimiz ertesi sabah erkenden Gümrük Çıkış işlemlerini yapmak ve hareket etmek olduğundan; bari bir gün önce Çanakkale marinaya intikal edelim, hazırlıklarımızı biterelim diye Pazar günü öğleden sonra Gelibolu’dan hareket ettik. Yol üzerinde köyümüz Burhanlı var. Yanından geçerken bizim otlarını biçtiğimiz arazi parçası görülüyor; eşek tıraşı gibi, üç çeyreğinin otları biçilmiş, bir çeyreği duruyor. Bol bol fotoğrafladık.
Geçerken arkadaşlarımıza konum paylaşarak selamlaştık.
18:30 gibi Çanakkale Marinaya giriş yaptık; sancak tarafta sarışın bir tekne üzerinde bir Reis iş yapıyor, selamlaştık. Yanaşmalar stresli olduğundan, Reis dünyasını görmez; nereye bağlanacağım, palamar halatları hazır mı, Liman ile iletişim kuruldu mu, usturmaçalar indirilmiş mi, hazırlık da hazırlık. Ben tanıyamadım bu yüzden, üstelik tekne aldığını da bilmiyordum. Meğerse, eskiden beraber çalışıp, Şirket Yelken Takımında beraber olduğumuz Ahmet Reis imiş. Yeni işi Çanakkale’de, Gestaş’ın Gn.Md.Yardımcılığı. Bağlandıktan sonra Genel Müdürü ile uğradı; epey lafladık. Şirketler Yarışıyor organizasyonu için oluşturduğumuz bir Yelken Takımımız var; bu etkinlik Ahmet Reisin tekne edinmesine de vesile olmuş. Bir de deniz ile iç içe Çanakkale’de yaşıyor olmak; başka bir avantaj. Sürpriz oldu bize.
Bağlandıktan sonra hemen işlemlere başlatalım istedim ama hafta sonu ne mümkün. En azından irtibatları sağlamış, ertesi sabah için sözleşmiş oldum. İyi ki İstanbul Deniz Ticaret Odasından iki Transitlog edinmişim; Çanakkale’de bunları tedarik etmek için taksi tutup bilmem kaç km. Çanakkale Deniz Ticaret Odasına gitmek gerekiyormuş.
Zaten o gece Marinada kalmayı göze almıştık, önemli olan ertesi sabah işimizin erken bitmesi idi. O akşam SardalYe isimli restaurant’da Çanakkale’nin sardalyesini denedik ama Mürettebat pek memnun kalmadı. Kılçıklarının çıkartılıp, bol yağda kızartılan Sardalya’lar ağızda yağlı bir tad bırakıyor. Ardından Babalık’dan peynir helvası, çay bahçesi ve sahilde dondurma sefası.
Kordon boyunda malum bir Truva Atı heykeli var. Başrolünü Brad Pitt’in oynadığı “Troy” filminde kullanılan at heykeli Kültür ve Turizm Bakanlığının girişimleriyle filmin çekildiği Japonya’dan Çanakkale’ye getirilip, 13.09.2004 tarihinden sergiye açılmış. Heykel çelik çerçeve üzeri fiberglas kaplı. Yüksekliği 12,4 mt, ağırlığı yaklaşık 12 ton civarı. Biz de eksik kalmasın, Truva atı ile fotoğraflarımızı çekildik.
Ertesi sabah 08:00’da evrakımızı kapıp, doğru ilk adres Liman Başkanlığı. Memur çok yardımcı oldu, acemiliğimi anlayıp, Transitlogumuzu bile doldurdu. O arada ben de Ziraat Bankasına gidip, kişi başı 15 TL.lık Çıkış Pulu ödemesini yaptım. Sonrası da böyle kolay olacak derken dönüp Gümrük Memurunu beklemeye başladık. Meğer Gümrükçü gelen bir Gemi için Kepez Limanına gitmiş; bekle Allah bekle. Arada telefon ediyoruz filan; tamam orada ticaret var, bizimkisi tenezzüh işi, bekleyelim ama her şeyin de bir haddi var. Oldu mu saat 11:00. Bir de üstüne Memur tutturdu daha önceki Transitlog’unu görmem lazım diye. Yahu kardeşim ben bu teknenin yeni sahibiyim ve ilk defa yurtdışına çıkıyorum; nereden bulacağım eski sahibinin transitlog’unu. Oraya telefon buraya telefon, neyse ikna oldu. Ardından Pasaport Polisine takıldık. Eskiden yeşil pasaport işlemleri kolay olurken şimdi yeşil pasaportluların işi zorlaştı; başladık Pasaport Polisinde beklemeye. Sorular sorular. Araya öğle istirahati girdi ve yine bekleme. Arada bari suyumuzu ve mazot ikmalini (42lt) yapmış olduk. Neyse sonunda Pasaportlarımız kaşelendi. Bu defa Taransitlog fotokopisi alınması lazım; Marinanın fotokopi makinası arızalı; Pasaport Polisi karşıdaki dükkana göndermiyor; siz çıkış yaptınız, artık Türk topraklarına ayak basamazsınız diye. Elbette görevini yapıyor da; o zaman çözüm ne? Neyse ki Marinadan yardımcı oldular da karşıdaki dükkanda fotokopi çekildi; çok şükür işlemler tamam. Tatil mi, eziyet mi?
İlkokul çocukları gibi toparlayalım, ne öğrendik bugün :
- Teknemizle gümrük çıkışı yapacak isek, iki takım boş Transitlog’u (30*2=60tl) önceden DTO’sından tedarik edicez,
- Ziraat Bankasına Pasaportlar ile uğranıp Çıkış Pulu (5*15=75tl) ödenip, kaşeli Makbuz alınacak,
- ADB, KMT, Bağlama Kütüğü Ruhsatı ve Tekne Sigortasını hazır edilecek,
- Transitlog Çıkış Nüshaları doldurulup Liman Başkanlığında kayıt yaptırılacak,
- Gümrük Memuru Transitlog işlemini yapacak (eski Transitlog varsa işiniz kolaylaşır),
- Sonra Pasaport Polisi Çıkış Vizelerinizi (Yunanistan gibi bazı Ülkelerde Yeşil Pasaport için Vize gerekmiyor!) ve Harç Makbuzunuzu/Pulunuzu kontrol edip Pasaportlarınızı kaşeleyecek.
Çıkışa hazırsınız.
S/Y DUA-1 Hayatta olabileceğiniz en güzel yer, bir DUA'nın içinde yer almaktır. Şems-i Tebrizi