Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Donatan Temsilcisi Ersin Boke'nin istifası

O

Oktay Eryılmaz

Ya bi durun arkadaş
Fındık kabuğu kadar yerde fırtına koparıyorsunuz.
İstifalar , sezenişler , iğnelemeler ,laflar,ajitasyonlar bi durun ya.

Olay basit .

İçimizden biri arkadaşımız üyesi olduğu derneği buradan eleştirdi hakımıdır hakkıdır
Neden
Üyesi olduğu dernek yöneticileri bu forumda aktiftir. Okurlar yazarlar.Yani arkadan konuşma gibi bir şey yoktur.Ersin aslında burdan yazarken burdan cevap geleceğini biliyordu .Eleştiri öyle bir şey zaten adamın yüzüne yapılan arkasından olanın adı DEDİKODU
Nitekim beklediği oldu eleştirdiği yerin en yetkilisi geldi cevap verdi.
Doğrumu oldu
Kesinlikle burdan eleştiriye burdan cevap verilir.
Karşılıklı gayet seviyeli bir kaç yazışma olay nihayetlendi .


SONRA NE OLDU. ..

Talihsizlik bu eleştiriyi yapan ERSİN KİŞİSİ Donatan temsilcisi ...
Bu yüzden
Eleştri yapana açıkça yapma dendi niye yaptın onlar buranın ta kendisi zaten ,sende buranın yöneticisi iken o tarafa bir şey söyleyemezsin bizi Zor durumda bırakıyorsun dendi.Haklı buldu haksız buldu bilmem belkide bu durumu protesto için
 İSTİFA ETTİ
Nereden bunu ona dikte eden yönetimden aramızdan değil.

Sebebi
Yönetimin elini rahatlatmak, kendisini özgürleştirmek 

Dün akşam bütün bunların üstüne çok iyi amaçla hiçbir art niyet olmadan Ersin ile Donatan temsilcileri kurulunu bir araya getirme çabaları başladı...
Bu seferde donatan temsilcileri yerle yeksan oldu



Ya ne gerek var yukarıda çok basit temel insan ilişkileri var.Bırakın zamana bi durun

Ortada Ersinin elinden alınmış 100 km otoban ihalesi, 3 viyadük 5 alt geçit ihalesi veya Ersinin sizden
Belekte otel projesi mi var


Siz böyle yaptıkça canım mecrayı neye cevirdiğinizi kendiniz taktir edin

Bi durun

Bi durun

Birbirinizle açıklıkla bir telefon edin konuşun dövüşüyorsanız telefonda dövüşün

Unutmayın herkes burayı izliyor

Biz adamı böyle yaparız diyen oluyormudur acaba ?..

Zannetmem  :o




Not

Ben ve Telefon ile görüştüğüm birkaç kişinin ortak fikri.

En gereksiz hamle KOCAREİSİN AÇIKLAMASI oldu
Ya belli Bu ERSİN kişisinin ona cevap yazacağı .

Korkarım Kocareis Ersine cevap yazar şimdi :D

  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Nisan 2018, 14:28:47 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Eskisi yenisi ile neredeyse 10-12 yıldır forumlara üyeyim. İlkinde prensiplerin oluşturulmasında emek verdim. Sonrasında sadece "prensipleri" savundum. Çoğu zaman sivri dilimin altındaki amacım hiç anlaşılmadı. Zaman zaman da amacını aşan zırvalıklar yazdım. Sonunda akışa direnmenin, Don Kişot olmanın hiç bir değeri olmadığının farkına varınca, "İyi" bildiklerimin aslında zehirli yılanlar olduğuna uyanınca da bir daha geri dönmedim.

Heyamola grubu ve forumuna da kaçtığım her türlü olumsuzluğun burada olamayacağını, var oluş neden ve prensiplerinin doğruluğuna inandığım, şimdiye kadar gözlemlediğim için de aranızdayım. Uzun zamandır aklıma yatan, rahat ettiğim yerdeyim. Başka kapıları çalmıyorum.Hatta kapı aralığından içeri bile bakmıyorum.

Ancak, son bir haftadır ulaştığım ruh hali hiç de aydınlık değil. Öyle anlaşılıyor ki "forumlar" bizim genlerimize uymuyor. En uygar, en iyi niyetli, en katılımcı, en şeffaf diye sıfatlara layık gördüğümüzde bile, çıkan krizler yönetilemiyor. Kural ve prensipler ya Demokles'in kılıcı oluyor ya da kişisel hassasiyetler herşeyi yakıp yıkıyor. Forumun sahibinin olmaması gibi iyi niyetli sloganlar gerçek yaşamda yerini bulamıyor.

Değerli arkadaşlarım, üye olduğumuz forumlar ve gruplar bizlerin hayatının merkezi olmamalı. Forumlarda ülkeyi ve dünyayı kurtaramayız. Forumlar sanal ortamlar. Yazı dili duygularımızı tam olarak başkalarına ulaştıramazlar. Burada birbirimizin gözün içine bakıp etkin "insani" iletişimi kuramaz ve vücut dilini kullanamayız. Özellikle yazdığımız mesajlara cevapları ille de kişisel olarak algılayamayız.

Forumlarda, özellikle de Heyamola Forumunda olmamızın amacı bilgi, deneyim, anılar paylaşımından öte gitmemeli. Onları bile çok ciddiye almaya, aykırı seslere, dedikodulara kulak asmamalıyız. Varsın Süleyman'ın söylediklerini Sabih ile Berke beğenmesin. Onlar da kendi düşündüklerini yazsın. Bütün bunlar anlamsız, daha da öküze öykünen kurbağa egolarını beslemesin, kimseye faydası da olmayacak bir savaş çıkartmasın.

Özetle ve kısaca ne kadar mürekkep yalamış olursak olalım, ne kadar arif ve ender olsak da bu coğrafyanın insanları olarak bizler forum içinde farklılıklarla bir arada var olmayı beceremiyoruz. Hiç bir eleştiriyi kaldıramıyor, hazmedemiyoruz. Hiç bir tartışmayı tadında bırakamıyoruz. Tartışmalarda "taraf" isek süreç içinde bir an durup geriye bakmayı denemiyoruz. Oysa Selim'in Aklı orta yerde duruyor. Hepimiz bila bedel alıp kullanabiliriz değil mi?

Üzülüyorum!  İnanın hiç birine değmiyor. Bu Dünyada ölüm denen bir gerçek var, unutmayalım. 

  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Eskisi yenisi ile neredeyse 10-12 yıldır forumlara üyeyim. İlkinde prensiplerin oluşturulmasında emek verdim. Sonrasında sadece "prensipleri" savundum. Çoğu zaman sivri dilimin altındaki amacım hiç anlaşılmadı. Zaman zaman da amacını aşan zırvalıklar yazdım. Sonunda akışa direnmenin, Don Kişot olmanın hiç bir değeri olmadığının farkına varınca, "İyi" bildiklerimin aslında zehirli yılanlar olduğuna uyanınca da bir daha geri dönmedim.

Heyamola grubu ve forumuna da kaçtığım her türlü olumsuzluğun burada olamayacağını, var oluş neden ve prensiplerinin doğruluğuna inandığım, şimdiye kadar gözlemlediğim için de aranızdayım. Uzun zamandır aklıma yatan, rahat ettiğim yerdeyim. Başka kapıları çalmıyorum.Hatta kapı aralığından içeri bile bakmıyorum.

Ancak, son bir haftadır ulaştığım ruh hali hiç de aydınlık değil. Öyle anlaşılıyor ki "forumlar" bizim genlerimize uymuyor. En uygar, en iyi niyetli, en katılımcı, en şeffaf diye sıfatlara layık gördüğümüzde bile, çıkan krizler yönetilemiyor. Kural ve prensipler ya Demokles'in kılıcı oluyor ya da kişisel hassasiyetler herşeyi yakıp yıkıyor. Forumun sahibinin olmaması gibi iyi niyetli sloganlar gerçek yaşamda yerini bulamıyor.

Değerli arkadaşlarım, üye olduğumuz forumlar ve gruplar bizlerin hayatının merkezi olmamalı. Forumlarda ülkeyi ve dünyayı kurtaramayız. Forumlar sanal ortamlar. Yazı dili duygularımızı tam olarak başkalarına ulaştıramazlar. Burada birbirimizin gözün içine bakıp etkin "insani" iletişimi kuramaz ve vücut dilini kullanamayız. Özellikle yazdığımız mesajlara cevapları ille de kişisel olarak algılayamayız.

Forumlarda, özellikle de Heyamola Forumunda olmamızın amacı bilgi, deneyim, anılar paylaşımından öte gitmemeli. Onları bile çok ciddiye almaya, aykırı seslere, dedikodulara kulak asmamalıyız. Varsın Süleyman'ın söylediklerini Sabih ile Berke beğenmesin. Onlar da kendi düşündüklerini yazsın. Bütün bunlar anlamsız, daha da öküze öykünen kurbağa egolarını beslemesin, kimseye faydası da olmayacak bir savaş çıkartmasın.

Özetle ve kısaca ne kadar mürekkep yalamış olursak olalım, ne kadar arif ve ender olsak da bu coğrafyanın insanları olarak bizler forum içinde farklılıklarla bir arada var olmayı beceremiyoruz. Hiç bir eleştiriyi kaldıramıyor, hazmedemiyoruz. Hiç bir tartışmayı tadında bırakamıyoruz. Tartışmalarda "taraf" isek süreç içinde bir an durup geriye bakmayı denemiyoruz. Oysa Selim'in Aklı orta yerde duruyor. Hepimiz bila bedel alıp kullanabiliriz değil mi?

Üzülüyorum!  İnanın hiç birine değmiyor. Bu Dünyada ölüm denen bir gerçek var, unutmayalım.


Cem Ağabey
Çok doğru bir tespitte bulunmuşsunuz. Belki de bizim biraz  duygusal yapımızdan kaynaklanıyor bu durum. Ben bir yabancı denizcilik forumu ( esasen bir markanın forumu) üyesiyim. Orada hiç bir eleştiri olmadan sadece soru cevap şeklinde bilgi paylaşılıyor. Şikayet edilen tek makam markanın ta kendisi


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Günlerdir huzursuzum, susmak hoşuma gitmiyor, yapıma da ters, ama konuşsam ne diyeceğimi de bilemedim bir türlü.
Cem o kadar güzel yazmış ki üzerine laf da gereksiz.
20 senedir amatör denizcilik oluşumlarının içinde oldum. Heyamola Hey de en yenisi.
Bu oluşumların ( sadece forumlar değil, dernekler de var ) bir kısmı ortadan kalktı, kimisi benim gözümde anlamını yitirdi filan falan (Heyamola Hey ise bana tekrar , yeniden heyecan veren bir ortam).

Yıllar içinde hepsine harcadığım saatleri bir araya getirsem hiç bilmediğim bir konuda uzman bile olabilirdim ( mesela gitar veya piyano çalmasını öğrenebilirdim  ;) ) . Ne forumların, ne bu kulüp, dernek faaliyetlerinin bana ve denizciliğime de büyük bir katkısı olduğu fikrinde de değilim.

Buna karşın bu gayretler bana kimi çok yakın dostlar kazandırdı. Kimisiyle aile veya akraba kadar yakınız.
Yıllar içinde edinilmiş ponton komşusu dostlarla da birlikte böylece  her zaman birlikte olmaktan mutluluk duyduğumuz ( benim, eşimin, hatta çocuklarımın ) bir çevre edindik. Heyamola Hey vasıtasıyla da bu çember daha da genişledi, zenginleşti.
Bu insanlarla birlikte olunca hayat güzel ve huzurlu oluyor. Forumlarda ( veya başka oluşumlarda ) ise nedense " kaçınılmaz olan " çaparizler doğunca insan önce huzursuz oluyor, keyfi kaçıyor ve ister istemez yıllar içinde biriktirdiği o yakın çember içindeki dostlarıyla yetinmenin sanal ortamda yelken basmaktan daha rahat, daha sorunsuz, daha keyifli olduğunu düşünmeye başlıyor.

Hepimizin doğruları, olmazsa olmazları, prensipleri var ve olmalı. Bunlardan fedakarlık edilmesini de beklemem, doğru da bulmam. Ama dostluklara da ihtimam gösterilmeli, aksi takdirde işin sihri bozuluyor...Her şeyden uzaklaşmak ve kabuğunuza çekilmek istiyorsunuz ki elbette bu da sosyal bir yaratık olan insanoğlu için en doğrusu değil.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Son derece önemli yorumlar.. Heri ikisini de üçer kere okudum.. Hem de araya zaman koyarak..

Ne kadar da çabuk karamsarlaşıyoruz..  Geçen yıl yurt dışından gelen bir Türk pisikolog.. Farkındamısınız normal değilsiniz diye bi yorum yazmıştı da Face de hayli olay olmuştu..

Eşinizi, sevgilinizi, kızınızı dostlarınızı çok seviyorsunuz.. Hepimiz öyleyiz .. hiç tartışmıyormusunuz.. ? Kızınıza , karınıza , sevgilinize kızdığınız olmuyor mu? en incir çekirdeğini doldurmayacak konularda saatlerce tartışmadınız mı hiç ?

Kimse burada tartışma olmayacak diye bir şey söylemedi.. Yaşanan tartışmaların kendini tekrar etmesinden bunalan ve sıkılan 50 kişi o zaman bu forumu kurdu.. Bir taslak yazıldı.. O taslağın her maddesi tartışıldı neredeyse.. Sonra oylandı..

en önemli taleplerden birisi " az moderasyon  " du..  Öyle yapıldı.. Koca reis diye bir yapı oluşturuldu.. Koca reis okur ama yazmaz, dinler ama konuşmaz" prensibi buradan doğdu.. Bizzat Hasan Toparlak tarafından ilk kullanılmıştır.. Herkesin çok hoşuna gitti ve benimsendi..

Az moderasyonun bundan daha güzel bir tabiri olabilir mi.. ? Bakınız " kriz" ki bana göre kriz filan yok, çok moderasyon yüzünden çıkıyor ..

Konuları tartışırken, kırmamaya, incitmemeye çalışırsak, tartışmalardan bir zarar gelmez.. Fayda gelir.. Duygularımızı bu kadar işin içine karıştırmaz isek yeterli.. Bu kadar da duygusal olmaya gerek yok..

Bu kadar duygusal olacağınız yer burası değil.. Çocuklarınıza , eşinize karşı, sevdiklerinize karşı duygusal olun..

Bu az moderasyon ilkesinden taviz veremeyiz.. Bizi farklı kılan , bu kadar kısa sürede yaratılan keyifli ortamın temeli bu prensipler..

Bunu buradaki dostluk arkadaşlık kavramları ile asla ve asla karıştırmamalıyız.. Daha önce yazdımmı bilmiyorum.. Bu anlattığım bir eğitim.. Ben bunu Enka da işe başladığım ilk gün aldım..

Yeni mezun olmuşum.. Enka Bechtel in otoyol inşaatında işe başladım.. Maaş ta iyi.. Lojman bile verdiler.. İlk günüm.. Yaşar Kahraman beni odasına çağırdı.. eski Enkacı.. kos koca " field manager " o zamn her halde 55 aşında filandı..

-Yeni mühendis sen misin ?
-evet efendim..
-şu bilgisayardan anlayan..
-evet efendim..
-ne efendimi lan..
-şantiye burası.. ne biçim konuşuyorsun öyle kibar kibar..
-estafurullah..
-Bu bilgisayar ne işe yarar ki seni getirdiler.. (o zaman böyle bir tartışma vardı şantiyede bilgisayara ne gerek var diye  hale bak.. )
-çıktılarda hata olmuş..
???
-sen mi yaptın..
hayır ben daha bugün başladım..
-iyi ya bugün başladın hata oldu.. daha önce olmuyordu .. demek sen yaptın
-yapmadım diyorum..

Ben artık çıldırdım işin sonunda .. Manyakmısın be adam ben yapmadım diyorum gibi birşeyler söyledim her halde..

Yaşar Kahraman gülmeye başladı.. Aferim.. İyi dayandın.. Ben hiç patlamaacaksın sandımdı.. Bak evlat .. Burası şantiye.. Şantiyede en huzurlu gün bittiği gündür.. Burada kavga eksik olmaz.. ama kavga iş için edilir.. Kişler kavga etmezlar.. İş biter dostluklar kadığı yerden devam eder.. Bu kulağına küpe olsun dediydi..

Ben böyle yetiştirildim.. Enka bir okuldu.. Hala da öyledir.. Şantiyeciyim diyorum anlatamıyorum bazen.. Var aramızda şantiyeciler onlar anlıyor iyi ki..

Karamsarlığa kapılmaya gerek yok.. Bunlar olaması gereken doğal süreçler.. Tartışacağız.. Birbirimze kızacağız.. ama sonra beraber yelken yapmaya devam edeceğiz..

Bakınız başka bir örnek.. Geçen Pazar , sivri Ada da Ali ile beraberdik.. Her zaman olduğu gibi mükemmel kahvaltısına çöktük.. sağolsun.. Kesesine beraket.. Bir baktım izbarço atamıyor.. Daha doğrusu unutuyor.. Kendine göre bağlar yapmış. (buda ilginç ha.. bilmedem yeni bağlar bile bulmuş olabilir.. Ali bu bulur mu bulur :)  )

Şimdi koca reis mantığı ile gidersek , Ali kırılır üzülür diye izbarço yapmayı öğretmeyelim mi.. O bağlar olmaz demeyelim mi.. ? Yetmedi bir de buraya yazdım diye Ali ,vay benim izbarço bilmediğimi yazmışsın diye küssün mü.. ? (bir de küsermiş gider atarım kendimi bir yerden :) )

Rahat olunuz.. kendinizi germeyiniz.. prensipler önemli.. korumak hepimize düşüyor.. Kişisel almayınız..

Az moderasyon.. bol tartışma.. kırmadan ama.. şu mantığı bir benimsesek.. her şey çok kolay olacak..









  • IP logged

  • *
  • İleti: 1240
  • Selamlar
Son derece önemli yorumlar.. Heri ikisini de üçer kere okudum.. Hem de araya zaman koyarak..

Ne kadar da çabuk karamsarlaşıyoruz..  Geçen yıl yurt dışından gelen bir Türk pisikolog.. Farkındamısınız normal değilsiniz diye bi yorum yazmıştı da Face de hayli olay olmuştu..

Eşinizi, sevgilinizi, kızınızı dostlarınızı çok seviyorsunuz.. Hepimiz öyleyiz .. hiç tartışmıyormusunuz.. ? Kızınıza , karınıza , sevgilinize kızdığınız olmuyor mu? en incir çekirdeğini doldurmayacak konularda saatlerce tartışmadınız mı hiç ?

Kimse burada tartışma olmayacak diye bir şey söylemedi.. Yaşanan tartışmaların kendini tekrar etmesinden bunalan ve sıkılan 50 kişi o zaman bu forumu kurdu.. Bir taslak yazıldı.. O taslağın her maddesi tartışıldı neredeyse.. Sonra oylandı..

en önemli taleplerden birisi " az moderasyon  " du..  Öyle yapıldı.. Koca reis diye bir yapı oluşturuldu.. Koca reis okur ama yazmaz, dinler ama konuşmaz" prensibi buradan doğdu.. Bizzat Hasan Toparlak tarafından ilk kullanılmıştır.. Herkesin çok hoşuna gitti ve benimsendi..

Az moderasyonun bundan daha güzel bir tabiri olabilir mi.. ? Bakınız " kriz" ki bana göre kriz filan yok, çok moderasyon yüzünden çıkıyor ..

Konuları tartışırken, kırmamaya, incitmemeye çalışırsak, tartışmalardan bir zarar gelmez.. Fayda gelir.. Duygularımızı bu kadar işin içine karıştırmaz isek yeterli.. Bu kadar da duygusal olmaya gerek yok..

Bu kadar duygusal olacağınız yer burası değil.. Çocuklarınıza , eşinize karşı, sevdiklerinize karşı duygusal olun..

Bu az moderasyon ilkesinden taviz veremeyiz.. Bizi farklı kılan , bu kadar kısa sürede yaratılan keyifli ortamın temeli bu prensipler..

Bunu buradaki dostluk arkadaşlık kavramları ile asla ve asla karıştırmamalıyız.. Daha önce yazdımmı bilmiyorum.. Bu anlattığım bir eğitim.. Ben bunu Enka da işe başladığım ilk gün aldım..

Yeni mezun olmuşum.. Enka Bechtel in otoyol inşaatında işe başladım.. Maaş ta iyi.. Lojman bile verdiler.. İlk günüm.. Yaşar Kahraman beni odasına çağırdı.. eski Enkacı.. kos koca " field manager " o zamn her halde 55 aşında filandı..

-Yeni mühendis sen misin ?
-evet efendim..
-şu bilgisayardan anlayan..
-evet efendim..
-ne efendimi lan..
-şantiye burası.. ne biçim konuşuyorsun öyle kibar kibar..
-estafurullah..
-Bu bilgisayar ne işe yarar ki seni getirdiler.. (o zaman böyle bir tartışma vardı şantiyede bilgisayara ne gerek var diye  hale bak.. )
-çıktılarda hata olmuş..
???
-sen mi yaptın..
hayır ben daha bugün başladım..
-iyi ya bugün başladın hata oldu.. daha önce olmuyordu .. demek sen yaptın
-yapmadım diyorum..

Ben artık çıldırdım işin sonunda .. Manyakmısın be adam ben yapmadım diyorum gibi birşeyler söyledim her halde..

Yaşar Kahraman gülmeye başladı.. Aferim.. İyi dayandın.. Ben hiç patlamaacaksın sandımdı.. Bak evlat .. Burası şantiye.. Şantiyede en huzurlu gün bittiği gündür.. Burada kavga eksik olmaz.. ama kavga iş için edilir.. Kişler kavga etmezlar.. İş biter dostluklar kadığı yerden devam eder.. Bu kulağına küpe olsun dediydi..

Ben böyle yetiştirildim.. Enka bir okuldu.. Hala da öyledir.. Şantiyeciyim diyorum anlatamıyorum bazen.. Var aramızda şantiyeciler onlar anlıyor iyi ki..

Karamsarlığa kapılmaya gerek yok.. Bunlar olaması gereken doğal süreçler.. Tartışacağız.. Birbirimze kızacağız.. ama sonra beraber yelken yapmaya devam edeceğiz..

Bakınız başka bir örnek.. Geçen Pazar , sivri Ada da Ali ile beraberdik.. Her zaman olduğu gibi mükemmel kahvaltısına çöktük.. sağolsun.. Kesesine beraket.. Bir baktım izbarço atamıyor.. Daha doğrusu unutuyor.. Kendine göre bağlar yapmış. (buda ilginç ha.. bilmedem yeni bağlar bile bulmuş olabilir.. Ali bu bulur mu bulur :)  )

Şimdi koca reis mantığı ile gidersek , Ali kırılır üzülür diye izbarço yapmayı öğretmeyelim mi.. O bağlar olmaz demeyelim mi.. ? Yetmedi bir de buraya yazdım diye Ali ,vay benim izbarço bilmediğimi yazmışsın diye küssün mü.. ? (bir de küsermiş gider atarım kendimi bir yerden :) )

Rahat olunuz.. kendinizi germeyiniz.. prensipler önemli.. korumak hepimize düşüyor.. Kişisel almayınız..

Az moderasyon.. bol tartışma.. kırmadan ama.. şu mantığı bir benimsesek.. her şey çok kolay olacak..


Ersin Reisim
Sağol varol
Viya böyle


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

S

Servet







Şimdi koca reis mantığı ile gidersek , Ali kırılır üzülür diye izbarço yapmayı öğretmeyelim mi.. O bağlar olmaz demeyelim mi.. ? Yetmedi bir de buraya yazdım diye Ali ,vay benim izbarço bilmediğimi yazmışsın diye küssün mü.. ? (bir de küsermiş gider atarım kendimi bir yerden :) )

Rahat olunuz.. kendinizi germeyiniz.. prensipler önemli.. korumak hepimize düşüyor.. Kişisel almayınız..

Az moderasyon.. bol tartışma.. kırmadan ama.. şu mantığı bir benimsesek.. her şey çok kolay olacak..

Öğretmek farklı,bir arkadaşın bir şeyi bilmemesini forum da açıklama-deşifre etme farklı..
Çok önemli şeyler olmayabilir,ama insanlar kırılabilir..
Ali arkadaşımız yazabilir,izbarçoyu karıştırıyordum,Ersin reis dogrusunu gösterdi diye..
Birde genel olarak tartışma yada eleştirilerde bazen şunu gözlemliyorum,
İkili,üçlü özel sohbetler de yapılan konuşmaların,isim vererek yada vermeyerek forum sayfaların da paylaşılması..
Belli bir konu da itirazı yada destegi olan kendisi açıklasın,yazsın ,onlar yerine bizlerin ''filanca veya bazıları da'' böyle düşünüyor demekten,yazmaktan imtina etmemiz gerekir...Dedikodu diyebilecegimiz özel sohbetlerin,yergi ve eleştirilerin,'özel olarak' muhataplarına,taşınması konusuna girmeyecegim.
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Sen çok yaşa Servet Reis

Bu işlerde bu laf taşıma işi gerçekten işleri içinden çıkılmaz hale sokuyor.

Bu işlerde hayatın akışına vermek lazım , her duyduğunu her bir yere söylememek lazım.
Gidene biz dışardakilerin tek söyleyeceği GÜLE GÜLE  olmalıdır
Çalışma arkadaşlarına düşer KAL demek , demediler ise zaten zemin kalmamıştır ortak çalışmak için.
Tamda bu yüzden istifa eden etmiştir zaten.
Bizim dışarıdan ERSİN REİS ne olur istifa etme dememiz beraber çalışan diğer arkadaşlarına ayıp olur Enbaşta
Birde Ersin reis bizi dinleyip tamam tamam madem öyle istifamı geri alıyorum dese
😅😅
Bunlar bir arada nasıl görev yapacak.
İstifa ciddi bir iştir forum,işyeri,devlet Dairesi diye ayrılmaz

İnsanların her konuda anlaşması mümkün değil zaten gereklide değil
İki işimizde proje bazında ortaklık yaptığımız 30 senelik arkadaşlarımızla Abdi Basri durumuna geldik iş bitti teslim ettik yine eskisi gibi arkadaş olduk

Ersin istifa ederek belki yönetimdeki Arkadaşlık ilişkilerini kurtarmış olabilir.
Biraz itidal ve zaman işi çözer tatlı anı olarak kalır
Umarım ileride gülünecek mevzu olur
Buna dikkat etmek lazım
  • IP logged
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2018, 12:45:06 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

  • *
  • İleti: 394

“ Donatan temsilcisi olarak secilen kisi gorev suresi bitmeden istifa edebilsinmi ? “

Bu anketten “hayır” çıkar ise , Ersin hocam istifa edemeyecek mi ?

İyiymiş.  ;D ;D ;D
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Ali Reis
Bende anlamadım , Koca Reis bir duyuru yaptı Ersin Reiste buna HİSST KOCA REİS  diye cevap verdi.
Hemen sonra bu Anket geldi.
Ben bilmiyordum Anketin Üyeler tarafından açılabileceğini bu anket doğru değil ana fikrinde birkaç yazı yazdım ve gördümki diğer Reislerde paralel düşünüyorlar.
Hakan Tiryaki reisi aradım herkes her istediği konu üzerine anket yapabiliyor mu diye.
Evet dedi...

Yani Ali reis  bana kızarsa Oktay Reis parende atsın mı atmasınmı diye anket açarsa ne olur mealinde bir soru sordum

Hakan hayatımda tanıdığım en demokrat adam , olabilir Oktaycığım biz engel olmamalıyız anket açılmasında dedi

Yani şimdi sen bana sinirlendin
Oktay Reis direğin tepesine çıksın tek ayak üstünde dururken parande atsın mı atmasın mı diye anket açarsan....
Kuvvetle muhtemel bu şişkolukla direğin yepesine çıkmam icap edecek


Bu anketten istifa edemesin çıkarsa ....
Ersin  Böke ne yapar diğer dört Donatan temsilcisi bu duruma ne der bilemem.

Ama ben direğe çıkmam... :) :)
Demokrasiye inanmadığımdan değil şişkoyum ondan  ;D
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Oktay reis, şöyle belirlenmişti.

"DONATANLARIN KENDİ İSTEKLERİ İLE YAPACAKLARI ANKETLER

1. Donatanlar, Forum adına karar alma anlamına gelmemek ve forum ilkeleriyle çelişmemek kaydıyla her konuda diledikleri şekilde ve diledikleri kurallarla anket düzenleyebilirler.
2. Herhangi bir şekilde, bir politik görüşü öne çıkartan veya bir politik görüşü aşağılayan, herhangi bir ırkı, etnik kökeni, cinsiyeti, cinsel tercihi, dini, mezhebi üstün tutan veya bunlardan herhangi birini kötüleyen, örtülü veya açık ayrımcılık güden veya bu şekilde anlaşılabilecek bir anket düzenlenemez. Bu anket derhal kaldırılır ve bu anketi açan üye üyelikten derhal çıkartılır.
3. Hiç bir anket, Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına ve Kanunlarına aykırı öneriyi oylatamaz. "
  • IP logged

  • *
  • İleti: 394
İki gündür foruma girememiştim,

Girince bu konuyu ve anketi görünce kahkaha atmadım ama gülümsedim,

Oktay reisim biraz tii ye alayım dedim , devam edeyim. Bence , istifa edebilemesin amma,

Anket, Tan Kaan reisin yazdığı 3. Maddeye aykırı zaten.

TC iş, sgk, ... hukuğuna göre çalışanların istifa etme hakları vardır. Bir anketle bu hak çalışanın elinden alınamaz.    ;D ;D ;D

Bir başka yorum da; burasının bir işletme veya kurum olmadığı, Sn Böke nin de işçi veya çalışan olmadığı , dolayısı ile TC kanunlarının geçersiz olduğu ve istifa hakkı olmadığı yönünde olabilir.   ;D ;D ;D

Bundan sonrasını hukukçular yorumlasın gari.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
efendim.. İki kişi arasındaki bir konuşmayı dinleyip, bunu bırakın bir sosyal ortamda, bir üçüncü kişiye bile söylemek, doğru bir hareket değildir. en hafif tabiri ile.. Ben böyle bir şey yapmadım.. 

İstifa etme nedenim son derece açık . " az moderasyon "  bu forumun kuruluş ilkelerinde var.. Bu yüzden bu forum kuruldu, bu kadar insan katkıda bulundu.. Kişilerin açıklamaları orta yerde dururken , ve bu insanlar son derece yakın arkadaşlık ilişkileri içinde iken , forumda bunların açıkça tartışılması buraya duyulan güven nedeni iledir.

Konu ile ilgili açıklamaları orta yerde dururken üstelik tüm samimiyeti ile.. Bu açıklamalar yokmuş gibi niyet okunması çok yakışıklı olmuyor bence. 

Bu şekilde yapılan  yorumların da bence konuya bir katkısı olmuyor maalesef.

eleştiriler " konu " ile ilgili , " kişi " ile ilgili olmamalıdır..

A kişisinden hoşlanmıyor ve bundan dolayı yaptıklarını eleştiriyor isek, bu yanlıştır. Eleştiri , " konu " ile sınırlı kalmalı , asla kişileri kıracak üzecek boyutlara vardırmamalıdır..

Bazı durumlarda eleştiri " konu " ile sınırlı olduğu halde dahi yanlış algılanabilir. Bu durumda eleştirinin bir anlamı kalmaz. eleştiriyi yapan, hele kişileri de tanıyorken bu durumu göz ardı etmemelidir.  Üslubunu ve yazısını bu durumları dikkate alarak yapmalıdır. Aksi durumda incinmeler olabiliyor.. Bu benim bundan sonra eleştiri yaparken en çok dikkat edeceğim konulardan bir olacak.

Bir güzel örnek vereyim.. Her yaşta öğreniyor insan.. Geçen Perşembe günü çok ilgimi çeken bir komuşma yaşadım.
Biliyorsunuz Kaan Erdem geldi ve yemek yedik. İlginç bir konuda tartışma yapılıyordu. Tartışmanın ne olduğunun ve diğer taraftaki kişinin kim olduğunun bir önemi yok.

İlgili kişi konu ile ilgili son derece tutarlı bir sav öne sürdü.. Kaan erdem ise bu görüşte değildi. Ancak bu karşıt görüşünü bakın nasıl dile getirdi..

Bir kere hiç " hayır o öyle değil" , " sen yanlış düşünüyorsun " , " bu görüş yanlıştır " ya da  karşı olduğu görüşü dile getiren kişiye hitaben değil konuyu ilgi ile dinleyen diğer reisleri de dikkate alan bir konuşma yaptı.

Katılmadığı görüşten alıntılar yaparak bir konuşma da yapmadı.. Ne yaptı biliyormusunuz. ?

sadece kendi görüşünü söyledi. Konuyu dinleyenlerin böylece her iki görüşü de duyduktan sonra bir fikirleri oluştu..

Konu ile ilgili tartışırken dahi kırgınlıkları önlemenin mükemmel bir yöntemi ..

Ben de bundan sonra bu yöntemi kullanacağım..

Bakınız hemen sıcağı sıcağına bir örnek vereyim..

KEÖ (Kağan Erdem'den önce ) şöyle yazardım..

Hani diyor ya Aali, forumlardan çok birşey öğrenmedim ama dostluklar kazandım diye.. Oysa bizler çok şey öğreniyoruz..


KES ise şöyle yazmayı tercih ediyorum..

Bizler forumlarda dostluk arkadaşlıklar kazanmaktan başka bilgi birikimimiz yeterli olmadığından çok şeyler de öğreniyoruz.

Görüş.. sadece görüş.. bırakalım tartışmayı takip eden görüşünü oluştursun..

Şimdi diyebilirsiniz ki sen bunu yeni mi öğrendin.. ? valla yeni hem de Perşembe günü Kaan Erdem den gözlemledim..

Ne yapalım.. Öğrenmenin yaşı yoktur..














  • IP logged
« Son Düzenleme: 15 Nisan 2018, 21:21:47 Gönderen: Ersin Böke »

O

Oktay Eryılmaz

Ersin reisim gerçekten niyet okuma gibi bir niyetim yok.
Tam tersine istifanızın kendi tasarufunuz olduğunu buna bizim her neşekil ile olur ise olursa olsun karışmamamız gerektiğini söyledim.
İstifa tek taraflı ve bozucu yenilik doğuran beyandır.
Geri adım atılması imkansızdır zaten Ersin reis bizim dememiz ile geri dönmez dedim.

Kimsenin şahsına en ufak bir dokundurma yapamadım yapmamda zaten

Kişilerle ilgili herhangi bir yazım yoktur.

Ama bu konuda anket yanlıştır.

Selamlar
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

efendim.. İki kişi arasındaki bir konuşmayı dinleyip, bunu bırakın bir sosyal ortamda, bir üçüncü kişiye bile söylemek, doğru bir hareket değildir. en hafif tabiri ile.. Ben böyle bir şey yapmadım.. 

İstifa etme nedenim son derece açık . " az moderasyon "  bu forumun kuruluş ilkelerinde var.. Bu yüzden bu forum kuruldu, bu kadar insan katkıda bulundu.. Kişilerin açıklamaları orta yerde dururken , ve bu insanlar son derece yakın arkadaşlık ilişkileri içinde iken , forumda bunların açıkça tartışılması buraya duyulan güven nedeni iledir.

Konu ile ilgili açıklamaları orta yerde dururken üstelik tüm samimiyeti ile.. Bu açıklamalar yokmuş gibi niyet okunması çok yakışıklı olmuyor bence. 

Bu şekilde yapılan  yorumların da bence konuya bir katkısı olmuyor maalesef.

eleştiriler " konu " ile ilgili , " kişi " ile ilgili olmamalıdır..

A kişisinden hoşlanmıyor ve bundan dolayı yaptıklarını eleştiriyor isek, bu yanlıştır. Eleştiri , " konu " ile sınırlı kalmalı , asla kişileri kıracak üzecek boyutlara vardırmamalıdır..

Bazı durumlarda eleştiri " konu " ile sınırlı olduğu halde dahi yanlış algılanabilir. Bu durumda eleştirinin bir anlamı kalmaz. eleştiriyi yapan, hele kişileri de tanıyorken bu durumu göz ardı etmemelidir.  Üslubunu ve yazısını bu durumları dikkate alarak yapmalıdır. Aksi durumda incinmeler olabiliyor.. Bu benim bundan sonra eleştiri yaparken en çok dikkat edeceğim konulardan bir olacak.

Bir güzel örnek vereyim.. Her yaşta öğreniyor insan.. Geçen Perşembe günü çok ilgimi çeken bir komuşma yaşadım.
Biliyorsunuz Kaan Erdem geldi ve yemek yedik. İlginç bir konuda tartışma yapılıyordu. Tartışmanın ne olduğunun ve diğer taraftaki kişinin kim olduğunun bir önemi yok.

İlgili kişi konu ile ilgili son derece tutarlı bir sav öne sürdü.. Kaan erdem ise bu görüşte değildi. Ancak bu karşıt görüşünü bakın nasıl dile getirdi..

Bir kere hiç " hayır o öyle değil" , " sen yanlış düşünüyorsun " , " bu görüş yanlıştır " ya da  karşı olduğu görüşü dile getiren kişiye hitaben değil konuyu ilgi ile dinleyen diğer reisleri de dikkate alan bir konuşma yaptı.

Katılmadığı görüşten alıntılar yaparak bir konuşma da yapmadı.. Ne yaptı biliyormusunuz. ?

sadece kendi görüşünü söyledi. Konuyu dinleyenlerin böylece her iki görüşü de duyduktan sonra bir fikirleri oluştu..

Konu ile ilgili tartışırken dahi kırgınlıkları önlemenin mükemmel bir yöntemi ..

Ben de bundan sonra bu yöntemi kullanacağım..

Bakınız hemen sıcağı sıcağına bir örnek vereyim..

KEÖ (Kağan Erdem'den önce ) şöyle yazardım..

Hani diyor ya Aali, forumlardan çok birşey öğrenmedim ama dostluklar kazandım diye.. Oysa bizler çok şey öğreniyoruz..


KES ise şöyle yazmayı tercih ediyorum..

Bizler forumlarda dostluk arkadaşlıklar kazanmaktan başka bilgi birikimimiz yeterli olmadığından çok şeyler de öğreniyoruz.

Görüş.. sadece görüş.. bırakalım tartışmayı takip eden görüşünü oluştursun..

Şimdi diyebilirsiniz ki sen bunu yeni mi öğrendin.. ? valla yeni hem de Perşembe günü Kaan Erdem den gözlemledim..

Ne yapalım.. Öğrenmenin yaşı yoktur..
  • IP logged

 
Yukarı git