Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Tekne yaptırmak gerçekten de o kadar zor mu ?

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Şanslı adamsın. Seni mi kırıcam.. genellikle diye değiştiriyorum yazdıklarımı..

Üzme beni Ersinim. İnciniyorum :)
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

E

ERDEMCAKIR

Herkese selamlar...

Konu ahşap tekne yaptırmak olunca ve istenilen kriterleri görünce,aklıma yaptırmak yerine restore ettirmek geliyor.

Aradığın kriterde tekneler 100 yılı aşkın süredir zaten inşa ediliyor. Yeni bir hikaye yazmak yerine hikayesi sona yaklaşmış ama aranılan kriterlere yakın bir tekneyi hayata döndürmek ve yeni hikayeler yazmak daha Ersin Böke Stayla,yada bana öyle geliyor.

Mesela Neptün,120.000 TL. Ne hikayeler çıkarırsın sen ondan kim bilir.



Ya da 1909 Harley Mead - Lady Belle, 90,000 TL. Nakliyesi falan halledilir bir şekilde.



Benim ki sadece fikir jimnastiği havası.Azıcıkta özlemişim uzun uzun yazmayı ;)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
Erdem.. Neptün Satılık mı.. ?
  • IP logged


  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
"Neptün"ün restorasyon sonrasında hâlâ satılık olması hem de 120 Bin törkişlira fiyat istenmesi başlı başına tekneden uzak durulması gerektiğini "haykırıyor".
Bu kadarını bile yazmak sinirleri zıplatmaya yetebilir. Daha fazlasını ....... Gırtlağım 9 boğum... Birinden geçti kaldı sekkkiz. Yeter da.

"Lady Belle" ise kitaplarda hep yazılan, tasarımlarda örnek alınan tipik bir "Falmouth quay punt"







Falmouth quay punt'lar da yine iş tekneleri. Her havada kabotaj hizmetlerinde kullanılıyorlar. Zaman zaman kömür taşıyorlar. Mürettebat genelde 2 kişi. Reis ve bir miço.
İngilizler çok seviyor, pek çoğunu restore edip yeniden denizlerde dolaştırıyor.

  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

E

ERDEMCAKIR

"Neptün"ün restorasyon sonrasında hâlâ satılık olması hem de 120 Bin törkişlira fiyat istenmesi başlı başına tekneden uzak durulması gerektiğini "haykırıyor".
Bu kadarını bile yazmak sinirleri zıplatmaya yetebilir. Daha fazlasını ....... Gırtlağım 9 boğum... Birinden geçti kaldı sekkkiz. Yeter da.

Aslında 160bin ilan fiyatı. ben kırptım biraz  :P
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Erdem reis, hoşgeldin.
Ne iyi ettin, bulduğun tekneleri hep ilgiyle izlerim.

Cem abi, Neptün örneğinde ki tekneler hakkında bizi aydınlatırmısın ? Neden uzak durulması gerekir ? Hangi kriterlerde bakmamız lazım, böyle bir tekne gördüğümüz zaman ?

  • IP logged

C

Cengo

Erdem,

Hosgeldin kardesim.

Erdem alici fiyatini yazar,

Boke heyecan yapti :)
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Cem ve Ali ağabeylere sorayım.

Adana'da bir atölye var. Laz Ahmet derler, bir genel cerrah, bir hayli zamandır tekne yapar. Eğer hafızam yanıltmıyorsa 13 metrelik bir CC Bruce Roberts'la başladıydı. İşi de hayli ilerletti. Yabancılara da yapar oldu.Hasılı diyeceğim o değil. Bu atölyenin önünde terk edilmiş, yalnızca form olarak kullanılabilecek, ama işte salması filan yerinde duran bir BCC yatar. Bordası filan dökük-çürük.

Şimdi, bu kabuğa form olarak kullanılabilecek  "şey", edinilip, üzerinde yol alınabilir mi? Daha doğru soracak olursam, bunu almak bir işe yarar mı? Eğer yararsa, Böke senin için bir başlangıç olabilir mi?

  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Erdem reis, hoşgeldin.
Ne iyi ettin, bulduğun tekneleri hep ilgiyle izlerim.

Cem abi, Neptün örneğinde ki tekneler hakkında bizi aydınlatırmısın ? Neden uzak durulması gerekir ? Hangi kriterlerde bakmamız lazım, böyle bir tekne gördüğümüz zaman ?

Mesajda yazdım can kardeşim. Gırtlak 9 boğum diye.... Sonra "sivri dilli"- "şunun bunun hempası" - "kopyala yapıştırcı" felan deyoolar.  ;)

Neptün'de zaten tanıdık birine sahiplendirilmiş.  ??? Hayrını görsün güle güle kullansın.  :)xx
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Cem ve Ali ağabeylere sorayım.

Adana'da bir atölye var. Laz Ahmet derler, bir genel cerrah, bir hayli zamandır tekne yapar. Eğer hafızam yanıltmıyorsa 13 metrelik bir CC Bruce Roberts'la başladıydı. İşi de hayli ilerletti. Yabancılara da yapar oldu.Hasılı diyeceğim o değil. Bu atölyenin önünde terk edilmiş, yalnızca form olarak kullanılabilecek, ama işte salması filan yerinde duran bir BCC yatar. Bordası filan dökük-çürük.

Şimdi, bu kabuğa form olarak kullanılabilecek  "şey", edinilip, üzerinde yol alınabilir mi? Daha doğru soracak olursam, bunu almak bir işe yarar mı? Eğer yararsa, Böke senin için bir başlangıç olabilir mi?

Bu arkadaşlar bir ara da planlarını alıp "folkboat" da yapmışlar mıydı?

BCC konusunda ise teknenin fotoğraflarını görmek gerek. Ahşap  mı polyester mi? Sorduğun sorunun cevabı biraz da yapım malzemesine bağlı.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 629
Sahiden vinç çok önde. Dümen bu kadar alan kaplarken-ki belirli avantajları olduğunu biliyorum bu büyüklüğün- tek başına abramayı zorlaştırır sanki. Eğer böyleyse bu kadar güzel çizgiler yakalayan mimar, neden böyle bir tercihte bulunmuş olabilir?

Özür dilerim Ersin ve Bülent reisler ; dün gece laptop dondu kaldı ve ancak şimdi düzeldi.
Bu tekne bir cruiser/racer olarak yapılmiş Lake 31 adlı teknenin 35 feet'e büyütülmüş kardeşi.
Yani efektif yürütüldüğünde sanırim üzerinde daima 3-4 kişilik bir ekip olacağı varsayılmış.
Muhtemelen de ön saha yelkenlerinden sorumlu ekiple dümencinin birbirlerine çapariz vermemesi için vinçler havuz ortasına konmuş.
Daha geri alınsa en azından balon vinçleri dümen dolabı hizasına gelecek ; iskotasını kullananla dümenci omuz omuza geleceklerdi.

Ben bu tekneyi yapsam ; spinaker vinçlerini hiç öngörmem, cenoa vinçlerini de daha geriye koyarım olur biter. Sonuçta el imali bir ahşap tekneden konuşuyoruz. Kalıptan çıkma ; vincinin, makarasının şuyun buyun yeri ve yuvası önceden tasarımla sabitlenmiş bir tekne değil bu. Alırim oradan , koyarim şuraya...

Benim teknemde de benzer bir yerleşim planı var. Dümencinin el kol mesafesinde spinaker vinç bağlantı yuvaları var. O vinçleri tekneyi yaparken alamamıştim : almaktan da çoktan vazgeçtim. Gereksiz bir masraf, o parayla yer içerim. Mevcut , daha öndeki cenoa vinçleriyle de ; - belki her 3 sezonda ancak bir kere-; basılan asimetrik spinakeri gayet rahat kullaniyoruz.

Dümen simidim büyuk ve vinçler fazla havuzluk ortasina doğru olmasina rağmen tek başina seyirde hiç sıkınti da yaşamıyorum, Dümen pedestalinin önune geçerek tramola atabiliyorum.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 13 Ocak 2017, 16:18:08 Gönderen: Ali San »

  • *
  • İleti: 629
Cem ve Ali ağabeylere sorayım.

Adana'da bir atölye var. Laz Ahmet derler, bir genel cerrah, bir hayli zamandır tekne yapar. Eğer hafızam yanıltmıyorsa 13 metrelik bir CC Bruce Roberts'la başladıydı. İşi de hayli ilerletti. Yabancılara da yapar oldu.Hasılı diyeceğim o değil. Bu atölyenin önünde terk edilmiş, yalnızca form olarak kullanılabilecek, ama işte salması filan yerinde duran bir BCC yatar. Bordası filan dökük-çürük.

Şimdi, bu kabuğa form olarak kullanılabilecek  "şey", edinilip, üzerinde yol alınabilir mi? Daha doğru soracak olursam, bunu almak bir işe yarar mı? Eğer yararsa, Böke senin için bir başlangıç olabilir mi?

Bu tarz projelere biraz güvensizimdir ben hep sevgili Bülent,

şimdi o tekne ne, hangi projeye göre yapılmış, yapan kim, doğru yapmış mı ? Muhtemelen elden ele geçe geçe geriye doğru teknenin izini   takip etme olasılığı da ortadan kalkmıştir. Nasıl güveneceğim ? Ola ki büyük tesadüf teknenin tasarımcisi, yapımcısi vs vs bu bilgilere ulaşabildik ve bunlar makbul kişiler. Tasarıma ve üreticiye güven duyabileceğiz.

Geldik tekneye ; ne gördü, geçirdi ? Battı mi, çıktı mi, ilk tasarımıni hala koruyor mu, yoksa üzerinde oynanmış mı ? Nerede ne kadar zaman yattı ? Çarpildı mi, döndü mü , yamuldu mu ? Yani üzerinde ciddi ölçüm biçim yapmak lazım ki anlaşilabilsin .

Bu tekneyi de sahibi bize hibe etmeyecek, elbette bir bedeli olacak.Bunun üzerine kalıp almak için gerekli tüm o bakım onarım , macun, tesviye, boya işlemleri yapılacak.

Buna alternatif olarak, istediğim projeyi satın alip ; mesela yapi marketlerden temin edilecek malzemelerle bir kalıp yapsam, bunu en kolay ve ucuz yoldan çıta çıta kaplayip model haline getirsem : bu modeli elyaf kaplayıp tesviye edip boyayip kalıp alsam ne maliyet çok fark eder ne de çok daha fazla zaman harcamış olurum. Ama ölçülerine güvendiğim, elimde projesi de olan bir model olur.

Ilk yöntemi ancak gördüğümde vurulduğum  ; ben bunu muhakkak almaliyim, yapmalıyım, kurtarmalıyim...fikrini kafamdan atamayacağım bir nesne için önerirdim. Tıpkı binlerce eski araba arasindan bir tanesine, on binlerce harap evden birine aşık olup, illa alıp restore etmek istemek gibi. Karşı konulmaz bir çekim olması lazim.
Maliyeti bir parça düşurmek veya bir parça işçilik tasarrufu sağlamak için değil, çünkü bu da garanti değil, ters de tepebilir. Ticari açidan da sakatlıklar barındirir ; madem kalıp alındi, başkalarina da yapılip satılacak. Potansiyel müşteri sorduğunda önune projeleri yayıp, projesi budur, modelini böyle yaptik, kalibini şöyle....demek ; " valla bu tekneyi biz filan yerde bulduk, bu bir X - tarzı tekne ama, tasarımcisini bilemiyoruz. Aldik, tamir ettik, kalip alıp bunlari ürettik...demekten daha kolay ve güve verici.

Eski tekneyi alip model olarak kullanmakla sıfırdan yeni bir model yapma arasindaki maliyet farkinin üretilen ilk tekneye yansımasi herhalde onun maliyetinin %10'u olur, olmaz. Hele kaliptan bir kaç tekne üretilecekse lafı bile olmaz diye düşünüyorum.

Mesele burada model maliyetinden çok kalıp maliyetinde . Pahalı olacak olan kalip. O kaliptan hiç olmazsa 3, 5, 10 tekne üretilmeli ki değsin.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 13 Ocak 2017, 18:49:48 Gönderen: Ali San »

  • *
  • İleti: 3573
Aali ile bir gün tam 6 saat muhabbet ettiydik.. Bu yazdıkları hiç birşey. Sıkılmadan ağzınız açık dinlersiniz. Hiç mütevazi olmaya  gerek yok. Zihniniz, , ufkunuzu açar..

Şimdi Aali'nin yazdıklarına göre test edelim kendimizi.

Yaptıracağımız teknenin muhtemeldir ki satış sırasında bir ekonomik değeri olmayacak. Elbet bir fiyatı olur elbet. Ama harcadığımın altında olacağı kesin. Yani bu işi ekonomik nedenler ile yapmıyoruz. Daha başında bunu biliyoruz.

Gelelim teknenin modeline. Ne diyor Aali.. yapacaksan seri üretim tekne yapmayacaksın. Zaten pahalıya mal olur. Git al o zaman bir tane diyor. Doğru mu doğru. Biz de sıradan bir şeylerin projesini yapmayacağız elbet.

Gidip, ustanın ellererine de teslim etmeyeceğiz tabi ki kendimizi. Projesine göre  hatta bire bir projesine göre yapılacak .. Aynı Tayo Mar gibi.

Nerede yapılacak.. ? Bugün Bülent ile görüşüyorduk.. Mersin'deki cerrah doktorun atölyesinden bahsetti. Yarın gidip konuşacak.. Kabuk için fiyat iyi ise neden olmasın. ? Cem Gür'ün Tirhandilini yaptırdığı yer var mesela. Gidip konuşulur.

Ancak ilk öncelik elbette ki İstanbul.. dönüp dolaşıp, Nuh sanayi sitesine gidilecek elbet. Sonuçta ilk ihtiyaç kabuk.. Kabuğun hangi yöntem ile yapılacağı ayrı bir konu. Kabuk imalatı sonrası kalan imalatlar için yer var. Yaklaşık 300 m2 kapalı bir alan.

Dolayısı ile tutuğumuz usta gözümüzün önünde olacak. Kabuk imalatı sonrası tüm iç imalatlar için kabuğu yapan tersane de yer tutmaya gerek yok yani.  Formül, sen gitmeyeceksin ustayı çağıracaksın. Gelip yapacak. Geldi gelmedi, gittim hiç bir şey yapmamışlar derdine son.. Önemli bir maliyet kalemini de azalttık sanırım.

Şimdi burada her şeyi ucu ucuna hesap edip, maliyetleri çıkaracağız ya.. Pardan kaçmayacağımız tek şey projenin sorumlusu olacak. Ustalara işi projeye göre işi tarif edecek. Uygun yapılıp yapılmadığını kontrol edecek. Haftalık periyotlarda bir chek list..

Her bir teslim noktasında gelip işi teslim alacak.. Proje bu projenin sorumlusu, kabuğu yapacak tersane ve tarafımca önce bol bol tartışılacak. Sonra sözleşme yapılacak.. Ödeme şekilleri belirlenecek.

Usta ile kim uğraşacak derseniz.. O kolay.. HAyatım çok daha beter ustalar ile uğraşmakla geçti benim . Sıkıntı olmaz.

Projede en önemli bölümlerden birisi makine dairesi olacak.. Küçük teknede makineye bakmak daha zor.

Kullanılacak ahşaba gelince.. Büyük ithalatçılar ile şimdiden tanıştım.. Nasılsa acele yok.. Gerekli ahşap malzeme şimdiden tez toplanmaya başlanacak. Nasılsa yer var. Alınıp, stoklanacak. ahşap cins ve m3 leri önceden çalışşılarak denk geldi mi ahşap tedariği yapılacak.

O yüzden yeni merakım, teknenin neresinde hangi ahşap kullanılır. ? Jashua Solocum un kitabını okuduğumdan beri dikkatimi çekmeye başladı bu .

Salma Omurga salma olacak tamam da nasıl bir omurga salma olacak. ? sonuçta maden fiyatları belli. Pik döküm mü olacak, ? yoksa , kalın bir saç içerisinde , beton ve bilya dökenler de var.. Hareketli salam seçenekleri ayrıca incelenecek.. Çok iş var yani..

Ve bilmediğim çok konu.. Sorun yok.. keyif peşindeyiz nasılsa. Çalışmaya devam..












  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Cem ve Ali ağabeylere sorayım.

Adana'da bir atölye var. Laz Ahmet derler, bir genel cerrah, bir hayli zamandır tekne yapar. Eğer hafızam yanıltmıyorsa 13 metrelik bir CC Bruce Roberts'la başladıydı. İşi de hayli ilerletti. Yabancılara da yapar oldu.Hasılı diyeceğim o değil. Bu atölyenin önünde terk edilmiş, yalnızca form olarak kullanılabilecek, ama işte salması filan yerinde duran bir BCC yatar. Bordası filan dökük-çürük.

Şimdi, bu kabuğa form olarak kullanılabilecek  "şey", edinilip, üzerinde yol alınabilir mi? Daha doğru soracak olursam, bunu almak bir işe yarar mı? Eğer yararsa, Böke senin için bir başlangıç olabilir mi?

Bu arkadaşlar bir ara da planlarını alıp "folkboat" da yapmışlar mıydı?

BCC konusunda ise teknenin fotoğraflarını görmek gerek. Ahşap  mı polyester mi? Sorduğun sorunun cevabı biraz da yapım malzemesine bağlı.

Sanıyorum Cem abi. Adana'da yaptılar.  Eğer yanılmıyorsam Hem Oney Reis adlı Bruce Roberts CC hem de bu tekne Mersin marinada bağlı.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git