Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Sarıyaz’dan, Sariyaz’a. 3 tekne hikayesi

N

Niyazi Ağaçdiken

Çok keyifli...
Sarıyaz ismi bence de şahane...
Devamını sabırsızlıkla bekliyorum.
Teşekkürler...
  • IP logged

  • *
  • İleti: 2304
  • Hayat suda başladı...
    • Denizci Kahvesi
Ne keyifli bir köşe olmuş burası. Sağolasınız hepiniz, akşam akşam keyfim yerine geldi.
  • IP logged
"Clouds and winds and oceans I choose my fate to be...  Whom the sea has taken Never shall be free."

  • *
  • İleti: 1049

Bahsettiğim fotoğraf.

Evet.. çok net hatırlıyorum. Trilye rallisi.
Bu arada Cemre’deki flama ilk DSTI flaması
Sonra, uzaktan Fenerbahçe bayrağı ile karıştırılıyor, farketmesi zor diye değiştirmiştik.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1344
Evet DSTİ nin ilk etkinliklerindendi. Siz Sarıyaz' la ailece gelmiştiniz.Aali Reis Uçarı ile Kaan Erdem Reis Maydonoz ile yine ailece katılmıştı.Trilye'ye teknelerin gelişi korkunç bir yağmurda olmuştu.Aali Reis orada bazı balıkçı görüntülü magandaların ters davranışlarıyla karşılaşmıştı.Amatör denizcilerin birlikteliği adına ilk bilinçli etkinliklerdi.Güzeldi. Anı plaketini hala saklarım.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 5836
    • Son Denk Kayıkçısı
Ne keyifli bir köşe olmuş burası. Sağolasınız hepiniz, akşam akşam keyfim yerine geldi.

Kesinlikle harika olmuş. Özellikle o dönemleri birlikte yaşamış dostların tanışmaları , karşılıklı paylaşımları süper. Keyfiniz daim olsun , viya böyle.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 629
Mustafa Bey ben değil, biz rallicilerden hemen sonra gelen 11- 11,5 m civarı klasik bir ahşap yatın ekibi kabus yaşamıştı. Bunu geçmişte başka denizcilik sitelerinde de yazmıştım ; ibretlik olduğu için burada da yazayım, bilinsin.

Trilye rallisine katılan tekne sayısı galiba 15-16 tekneydi ; yani ( o an limanda zaten bağlı kaç tekne olduğu da bilinmediği için ) bağlanma sorunu olabileceğini herkes tahmin etmişti , ( kendilerine "tedbirli denizci " diyen benim ise sadece " uyanık " diyebileceğim ) kimi reisler de bu nedenle rallinin Mudanya bacağını atlayıp bir kaç saat önceden rahatça Trilye limanına yerleşmeyi uygun görmüşlerdi.

Mudanyaya yaklaşirken hava karardı, sonra da bol şimşekli kuvvetli bir yağmur geldi. 2 saate yakın böyle sevimsiz bir seyir yaptık. Trilyede limana girdigimizde içerde Fenerbahçe marinadan Ahmet abinin Deniz teknesi vardı, arızaları neydi hatırlamıyorum, uygun bir bağlama yerine kendilerini çekmemizi istediler. Onlar uygun bir yer bulana kadar onlarla birlikte oyalandık, sonra limanın iyice doğusunda, şiddetli yağmur nedeniyle deli deli çamurlu akmaya başlamış derenin dibinde bir yere sığıştık. Sallan yuvarlan duruyoruz ya, ama yer bulmuşuz işte. Derenin ağzının öbür ucundan itibaren büyük balıkçı tekneleri yan yana bağlanmıştı, ertesi gün av yasağı sona eriyordu. Yağmur ve sert rüzgar çok şiddetli olduğundan herkes teknelerine kaçışmış durumdaydı, ortalıkta kimse de yoktu. Biz de çok ıslandığımızdan üstümüzü değiştirmeye içeri girmiştik ki, derenin öbür yakasına klasik tasarımlı o ahşap teknenin gelip güzel bir manevrayla kıçtan kara olduğunu gördük. Tekne ekibi iki yaşlı beyle bir yaşlı hanımefendiydi.
Biz bağlanma manevralarınin mükemmeliğinden ötürü onları tebrik etmek ve o kötü havada hoş geldiniz demek için havuzluğa çıktık ki, tıknaz, saçlı sakallı, yağmurluklu çizmeli bitirim bir tip peyda olup son derece mütecaviz bir tavırla o yerin sahipli olduğu, oraya tekne geleceği ve derhal çıkmaları gerektiğini bağıra çağıra söyledi. Teknedeki beyler adama aldırmaz görünüp tekneyi neta etmeye devam ederken karaya inmiş  ve tekneyi bağlamış olan o yaşlı hanım : " Kardeş biz de buralı sayılırız, 16 saatlik yoldan geldik. Biraz nefeslenelim , olmadı çıkarız..." diye bitirime laf anlatmaya çalışıyor.

Beriki hiç laf anlamadığı gibi tekneyi çözmeye çalışıyor. Biz de " yapma, etme ;ayıptır gerekirse çıkarlar..." filan diyorsak da bu arada ( bu bıçkının ait olduğu )  balıkçı teknesinin üst güvertesine 5-6 adam daha çıktı, vardavelalara dayanmış yukardan duruma vaziyet ediyorlar. Bu arada eline bir bıçak aldı koltuk halatlarını kesecekmiş gibi yapıyor. Telefon ve telsizle önce diğer ralli teknelerine haber vermeye çalışıyoruz olay çıkacak diye...Duyan eden, ilgilenen yok ; sadece o rallinin benim tabirimle Komodorin'i ( uydurma Almancayla kadın komodor) olan sevgili Selma Uca geldi yanımıza.

Bu arada adam teknenin kıç halatlarını çözdü attı, dereden gelen suyla da tekne liman içine doğru akmaya başladı. Insancıklar apar topar halatlarını toplayıp, motoru çalıştırıp demiri toplamaya çalıştırırken herhalde bizim çağrımızı duymuş veya birileri haber vermiş olacak ki ; limanda aborda SG teknesinin komutanı gelip adamı azarlamaya başladı, fakat beriki kendinden iki kafa boyu uzun SG bot komutanına da dövüş horozu gibi dikleniyor...O da çekti gitti. Tekne de gidip karşı tarafa demir attı, kayalara bağlandı. Tabii insanlar oradan koca yığma kayaların üzerinden karaya da çıkamıyorlar ; teknelerinde mahsur kaldılar.

Rallinin akşam yemeğinin yapılacağı balık restaurant'i meğer o dönemde görevdeki Belediye başkanının veya ailesininmış, kendisine de rallicilere gösterilen misafirperverlik için yemekte önceden hazırlanmış bir plaket verilecekmiş. Yemeğe oturulduktan bir müddet sonra Belediye başkanı geldi, tesadüfen de bizim masaya oturdu. Hal böyle olunca daha yarım saat önce yaşanan meseleyi anlatmasam olmayacaktı. Adam dinledi, dinledi : " O balıkçılar bizim buralı değil, biz onlara söz geçiremeyiz " deyip rakısindan bir yudum aldı, tabağındaki lüferi ayıklamaya koyuldu...

Tabii oraya bir tekne filan gelmedi. Sinirimden bütün gece doğru dürüst uyuyamadım. Sabah 05:30 gibi tüm balıkçı filosu kalkıp ava çıktı. Ben de teknedekilere bir çay, kahve ıçme iki lokma ekmek yeme hakkı bile tanımadan peşlerinden Istanbula doğru yola çıktım.

Hala, 15-16 tekne belki 45- 50 denizci o üç yaşlı insanın yanında olmadığımız için üzüntü duyarım.

Defalarca gittiğim, çok da sevdiğim Trilyedeki bu anım 30 senedir limanlarımızda gördüğüm tek kötü ve düşündürücü anımdır.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Şubat 2018, 01:07:30 Gönderen: Ali San »

  • *
  • İleti: 493
Sevgili Matay,
Klavyene sağlık, ne keyifli bir başlık açmışsın.Her yıl, kendi içinde yenilikler ve yeni dostlar barındırıyor ama sanırım DSTİ dönemi o günün koşulları ele alındığında inanılmazın başarıldığı bir dönemdi.En önemli tarafı çok sağlam bir dostlar grubu oluşturdu.
O yıllarda yapılanlar bugün yeni baştan yapılmaya çalışılıyor.Kaç fuara katıldık şu an anımsamıyorum, DSTİ hakkında yazının gecikmesi de aslında bu yüzden.
Zira hata yapmak,olmamışı yazmak veya olmuşu atlamak yada o ilk emekçilerden bir ismi bile atlamak beni ürkütüyor.
Ana arşivim ne yazık ki İstanbul da ve kızımın evinde.
Arşivi merak edenler için belirteyim 3 veya 4 adet büyük A4 klasör ve bir gazete ,dergi vb görsel medya ile sticker,flama vb örneklerinden oluşuyor.Elbette bir de note book um da olan bazı yazışmalar var.

Matay'ım " Eteğinizdeki taşları dökün " çağrımın asıl sebebi sensin biliyorsun.Yelkenciler e-groupsta marina ücretlerinden şikayet eden bir yazın önüme düştüğünde o yazı klavyemin ucuna takıldı ve ne olduysa akabinde ve çok hızlı oldu.
Bu akşam note book umda o yazıyı aradıysam da bulamadım.Sanırım basılı malzeme içinde. Ancak bu aşamaları geçtikten ve DSTİ e groups u kurduktan sonra o yazıyı anımsattıran ve ilk toplantının temelini oluşturan yazılardan birini buldum, paylaşayım dedim.
Yazı biraz uzun ve o günkü birikimimle kaleme alınmıştır.İlgilenenler sabırla okusunlar o günleri, böylelikle Matay ın sayfasında analım.
Matay'ım sayfanı kullandım, bağışla

Tarih :Per 19.09.2002 01:49
From:  "kaan erdem" <tkerdem@i...>
Date:  Wed Nov 7, 2001  11:19 pm
Subject:  KAZAN-KAZAN
KAZAN-KAZAN
Degerli Deniz ve Yelken Asigi Dostlar Merhaba,
''Haydi sizlerde eteginizdeki taslari dökün'' diyerek bitirdigim satirlardan
bu yana epeyce ileri adim attigimizi görüyorum.Emin olunmasini isterimki
daha etegimizdeki taslar bitmedi ve yeni basladi.Yazim biraz uzun olacak
bagislayiniz.Saniyorum TOPLANTI öncesi bazi seylere deginerek gündemi
toplanti içerigine dogru yönlendirmekte yarar var.
Su an gelinen noktada bazi konulari hatirlamamiz ve sistematik davranmamiz
gerek diye düsünüyorum.Öncelikle hepimizin çok iyi bildigi bir seyi
hatirlamakta yarar var.Denizsever Bireyler Mesakkati,Aciyi,Sabri,Sistemli
düsünmeyi bilen,Seyr-ü seferini ince ayrintilari ile planlayan,Menzile en
kisa yoldan degil tromolalar atarak giden ama sonuç elde eden ve tüm bunlari
bir diplomatin,bir salon adaminin zerafetiyle birlestirebilenlerdir.Öyle ise
bundan sonraki adimlarda bu düsturlara dikkat etmekte büyük yarar olacaktir.
Izninizle geçen yazilarda dikkatimi çeken bazi konulara deginecegim.
-Önemlice bir endise krizin baslangiç tarihinin eski oldugu,fiyat-hizmet
kalitesinin eskiden de sikayet konusu oldugu bahsi ile bu tepkisel
guruplasmanin devam edip etmiyecegi yönünde. Dogru kisi, Dogru yer ve Dogru
zaman satista önemlidir.Bu üç bilesen simdi bir araya gelmis; evvelki
münferit yazilar,dilekçeler,fisiltilar sayesinde bugünkü olgunlasma ortaya
çikmistir.Artik durmak istesekte duramiyacagimiz bir
noktadayiz.(Yelkencileregroups en somut örnegi olarak önümüzde
durmakta.)Zira eger durursak bir daha asla hareket edemiyecegimizi bilecek
kadar deneyim sahibi bireyleriz.Bu yüzden devam hususunda endiselenmeyelim.
-Ilk yazimdan animsatmak isterim ki ana tema marina fiyatlarinin pahaliligi
veya hizmet kalitesi kadar, tüm yurt sularina dagilmis denizcilerin
sahilleri ve sularimizi rasyonel kriterlerle kullanabilmesi amacina yönelik
çalisma guruplari olusturabilmekti.Dolayisiyla X veya Y-Z kurumlarin adini
su asama da zikrederek onlari ve kendimizi yipratmak anlamli olmasa
gerek.Tarih ayri guruplarin iyi birer müttefik olabilecegi örnekleri ile
dolu.(Ayrica gurubumuzda mevcut olan Hukukçu dostlarimizin da kulagimizi
çekerek aman su ifadeler maksadini asabilir uyarisini yapmalarinda fayda
olabilir.)
Ne zaman zikredilecektir?''Dünya Marinalari Arastirma
komitesi''(Olusturulduktan sonra) Kisi basina düsen milli gelirden Avrupa
marinalarinda m2 ye su kadar pay ayrilmakta,üstelikte bunun karsiliginda
su-su hizmetleri de almaktadirlar vs.vs.bilgisi geldigi zaman.
Dostlar bilgi güçtür. Ispatli,Ölçülebilir,somut kriterler üzerine duygu ve
düsüncelerimizi.savlarimizi oturtmaliyiz.Kaldi ki Istanbul ili ile sinirli
düsünce üretilir yada bu ildeki kurum ve kuruluslar yipratilirsa diger
illerdeki Marinalarda ki Arz Talep dengesini hizmeti sunan lehine
çevirebiliriz.Kim garanti edebilir Istanbuldan fiyat nedeni ile kaçan
teknelerin önümüzdeki yillarda yeni baglama ücretleri ile karsilasmayacagini
veya Burhaniye Yelken kulübümüzün su anki mevcut kosullarinin aleyhlerine
degismeyecegini?Sogukkanli,uzun vadeli,sistemli olmak zorundayiz.
Bu nedenle mesajlarin ve katilimcilarin arasinda bu ülkenin tüm deniz
asiklilarina
ihtiyaçvar.Ankaralilar,Bodrumlular,Mersinliler,Burhaniye'dekiler,Çanakkale'd
ekiler,Motor Yat sahipleri,Dalicilarimiz,Yelken Kulüplerimiz,Tayk,Charter
kuruluslarimiz,Egitim veren kuruluslarimiz.vs...
Sorunlar Hepinizin, hepimizin sorunlari ,tarafsiz ve duyarsiz kalamayiz.
-Sözlesmesini yenileyenler yenilemeyenler kadar konuya sahip çikmazlar
düsüncesi ancak gaflet içinde olmakla açiklanabilir.Bu da var olma
sebeblerimizden bir digeri olmalidir.
- Degerli bir dostumuzun mecazi vasiyetnamesini izni ile kendimce ,kendime
göre degistirmek istiyorum
Kimseye bir sey vasiyet etmeye niyetim,yetkim,ehliyetim yok olamazda.Kimse
bana böyle bir yetki vermedi.Bana sadece evvelkiler bir tek yetki
verdiler.''Bu Bayragi,Sulari,Denizleri,Topraklari emanet aldin, hiyanet
etmeden kizina,ogluna,torunlarina soyuna sopuna aldigin gibi
temiz,kullanilabilir devredeceksin''diyerek.
-Dikkatimi çekti kaç kisinin yat sahibi oldugu soruluyor.Bu soru bile yat
sahibi olmak isteyen insanlar varsayimini ve onlarinda bu gurupta üye
olduklari önermesini içinde barindiriyor.Bu sebeble dahi birlik olmamiz
gerekmezmi?Haa!Aksine herkes tekne sahibi ise zaten soru kendi içinde
otomatikman düsmüs olur.
Dostlar,tekne sahibi sayisinin hiçmi hiç önemi yok,önemli olan soru kaç kisi
tekne barindirma imkanlari ve fiyatlari nedeniyle denizden uzaklasiyor?
sorusu.Bunun üzerine gitmemiz lazim.Bu noktada Tekne imalatçilari,Ithal
edenler,Yan mamul üretenlere de burada görev düsüyor.Bu onlarinda
menfaati.Boat Show yaklasiyor.Bu yilda pekçok kisi yutkunarak gezinecek
vuslat baska bahara diye.Fuarcilarin da burada olmasi lazim onlarinda
menfaati var.Internet sitelerinde belki bir yer,belki fuarda küçük bir stand
vererek.Ya Marina isleticileri?Her yeni tekne sahibi yeni bir marina veya
barinak müsterisi,her itiraz hizmet kalitesinde ileri atilan bir adim.
Ömürleri uzun olsun her ay basi birinib, iki ayda bir de digerinin yolunu
gözlüyoruz.Geriye kalan iki güzide dergimiz.Onlarin da menfaatleri var
burada.Onlarin daha da fazla katkilari olmali bilinçlendirme yolunda.
Baslikta belirttigim ''KAZAN KAZAN'' iste bu...Bende kazanacagim , Sen de
kazanacaksin!!!!!!!!!
Bizim atacagimiz adim herkesi,bugün karsi karsiya görünenleri dahi
yapistiracak sihirli sözcükBunun için inanç sahibi olmak ve ne yapilamaz
degil neleri yapariz diye bakmak gerek.
-Belediyeler,Haliç,Kooperatif yada Dernek kurulmasi fikirleri kesinlikle ele
alinmali.Bu konulara ve mevzuatina vakif bir dostumuz lütfen bizi toplantida
bu konuda aydinlatsin.Ve hatta özel sektöre devredilecek marina nasil alinir
diye.(Sahi siz hiç düsündünüz mü ayda sadece 10 milyon,yilda 120 milyon
vererek 1090 kisinin olusturacagi meblag ile kaç kisiyi 2.el tekne sahibi
yapabilir ve denizlere kazandirabilirsiniz diye.Günde sadece 333.333TL
ayirarak birilerine
düsük faizle kaynak yaratabileceginiz,Ya da bu kadarcik bir meblag ile dahi
kaç metre tonoz zinciri veya kaç adet palamar botu yada kaç personel maasi
diye?Gücün büyüklügünü görmemiz ve görememislerede göstermemiz gerek)
-Su an isterdimki Marina sermayedarlari ya da yöneticileri ile
Armatörlerimiz de aktif olarak bu satirlara katkida bulunsunlar,medeni bir
ortamda duygu ve düsüncelerini aktarabilsinler ve birlikte ileri adim atsak
,Ülke için,Denizcilik için,Mahkuim edildigimiz Karayollari,Kazalar,Petrol
tüketimi,Fizibil olmayan nakliyat sektörü,disa giden döviz,yanibasimizda
bizden küçük ama en büyük deniz filosuna nispet yapabilmek için.
-Dostlarimizin adedi 10-15 falan degil basbayagi çok.Yavas isiniyoruz.Tüm
yazilarin trendine ve ivme kazanma hizina bakarsaniz görebilirsiniz.Öte
yandan yazmiyan ama telefon araciligi ile yada yüzyüze konusanlarida
unutmayiniz ve endiseye kapilmayiniz. Yeterince büyügüz.Dün daha az organize
idik,bugün ise organize oluyoruz!
TOPLANTI HAKKINDA
Toplantinin yeri ve tarihi benim açimdan uygundur.Sayin Köprülü lütfen beni
gelecekler arasina katiniz.
Ancak toplanti öncesi belli bir gündem ve toplanti kurallarinda birlik
olmakta yarar var diye düsünüyorum.Saat 14.00 olarak belirtmissiniz.Tam bu
saatte toplantiyi baslatmaliyiz derim.Toplantinin akiskanligi açisindan bir
toplanti yöneticisinin olmasi sözün dagitilmasi adina saglikli olur
sanirim.(Çogumuzu zehirleyen,tecrübesi ,bilgisi ama en önemlisi su an
savunduklarimizi yillardir ifade eden Sn.Sadun BORO beyefendi acaba bize
katkida bulunmak istemezlermi?)
Ayrica katilimcilar söz alma da belirli kurallara uymali ve bunlar bence
toplanti öncesi duyurulmali.Bunun disinda toplanti öncesi hazirlik yapmak ve
uzmani oldugu konuda bilgi vermek isteyen degerli dostlarimizin da önceden
burada belirtmelerinde yarar olabilir.Hepimiz belirli bir heyecan içerisinde
oldugumuza göre duygu,bilgi ve düsüncelerimizi süre limitli ve hazirlikli
aktarmamiz da yarar olabilir.
En önemlisi gurup içerisinde hukukçu bir dostumuz var ise lütfen bizi
bilgilendirsin.Böyle bir toplanti için herhangi bir kamu otoritesinden izin
almak gerekiyormu diye.
Saniyorum gereginden uzun oldu,evvelce de oldugu üzere etegimdeki taslari
sizin taslar ile yanyana getirmeye çalisarak vede hiç kimseyi incitmemeye
gayret ederek,bakiyesi ileride yazilmak üzere,
Denizleriniz sakin,Rüzgariniz kolayina ama illada tekneniz denizde olsun.
Saygi ve Sevgiyle
Kaan ERDEM
Maydanoz Y/Y
F7 Gurubu
----------------------------------------------------------

  • IP logged
Saygı, Sevgi ve Selametle. Netsel Marina - Marmaris Dimple Y/Y

  • *
  • İleti: 1049
Kronoloji içinde kaldığımız müddetçe, o döneme şahitlik etmiş, paylaşmış tüm dostların katkılarının başımın üstünde yeri var.

Sadece DSTI’nin bu başlık altında kalmasına üzülürüm. Amatör Denizcilik tarihimizin -bana göre- zirvesiydi. Daha o çapta bir STK ortaya çıkmadı.

Aşağıdaki link MacGregor tanıtım videosu.
Aldığımız tarihte VHS kaset olarak izlemiştik. MacGregor’un detaylarını merak edenlere:
https://youtu.be/HDKfX6d4qHk

Bundan sonraki dönemde, MacGregor ile katıldığım bir - iki ralliden bahsedeceğim: biri Bir Deniz Subayı’nın Yolu, Güzelce, Trilye.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4265
Şahane sayfa. Çok teşekkürler her birinize.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 5836
    • Son Denk Kayıkçısı

Sadece DSTI’nin bu başlık altında kalmasına üzülürüm. Amatör Denizcilik tarihimizin -bana göre- zirvesiydi. Daha o çapta bir STK ortaya çıkmadı.


İsterseniz uygun bir başlık oluşturabiliriz. Netice de yaşananları,deneyimleri, ortaya koyulan çaba ve özveriyi bilmeyenimiz çok. Örneğin ben o döneme dair bir kısım detayları Mustafa Abiden dinlemiştim. Hem yazılı kayıt olarak bir mecrada daha bulunur hemde daha önceki deneyimler ve çabalar yeni başlayanlara aktarılmış olur. Örneğin ben bugün dijital dünyadaki her birlikteliğin temelinde sizin o dönemlerdeki DTSİ oluşumunun olduğunu çok sonraları öğrenmiştim.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1049
Valla aramızdaki DSTI muhtarı Kaan Erdem.
Uyanınca bu konuda kararı o versin.
Ben anılarımı, tanışmalarımı buraya yazmaya devam edeceğim ama konu başlığı sebebi ile bunlar Sarıyaz’ların etrafında dönen hikayeler olacak.

DSTI ile çok başka işler, konular, girişimler, iç ve dış kavgalar var.
Tüm bu derin ilişkiler ve hatta kavgalar, bazı dostlukları o kadar sıkı bağladı ki, anlatmak zor.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1049
Ralliler:

O tarihlerde, Ataköy Marina himayesinde kurulmuş olan AMYC: Ataköy Marina Yacht Club, amatörler için ralli düzenlemekte tek adresti.
Yıllardan beri yapılagelen, klasikleşmiş sayılan rallileri vardı. Aklımda kalan ikisi Marmara Rallisi ve Bir Deniz Subayı’nın Yolu Rallisi’dir.

Marmara Rallisi, Haziran’da yapılırdı ve Marmara Denizi Doğu’dan başlayıp, Güney kıyısını takiben, Batı’ya doğru ilerleyip, sonra Kuzey sahilden geri gelirdi. Limanlar ve ziyaret noktaları belliydi. Her sene tekrarlandığı için müdavimleri de vardı, her sene ilk defa katılanlar da. Çok istememe rağmen buna hiç katılamadım.

Bir Deniz Subayı’nın Yolu Rallisi ise, çok etkileyicidir. Heybeliada’da lise’de başlar, Tuzla’da Yüksek Okul’da devam eder ve Gölcük’te tamamlanır. 3 günlüktür. Her noktada, deniz subayları ile birlikte akşam yemeği yenilir, sohbet edilir. Okullar, laboratuarlar, gemiler ve denizaltılar gezilir. Oralara, çoluk çocuk biz sivillerin gelmesi de çok ilgi uyandırır. Bu rallide tüm liman girişleri askeri düzene göre yapılır. Limanın belli bir mesafe dışında ralli katılımcıları tek sıra düzeni oluşturur ve sıra ile çağrılarak girerler. Bağlama işlemi tamamlanınca diğer çağırılır.

Ben bu ralliye Tuzla’ya kadar bir arkadaşla,  Tuzla - Gölcük ve Gölcük - Istanbul arasını ise tek başıma katıldım. Dönüşte Uçarı (Aali’nin eski teknesi, folkeboat) ile yanyana kuvvetli rüzgarda yelken yapışımız aklımda kalan enstantanelerdendir.

DSTI kurulduktan sonra, birlikteliği sağlamak ve gezilecek yerleri arttırmak için de ralliler organize ettik.
Biri Güzelce Rallisi idi. Orada yeni yapılan, ama atıl duran marinadan faydalanmak ve kullanımı için dikkat çekmek amacı ile kısa bir ralli organize etmiştik. Bu ralli ilk Sarıyaz’ın geri geri yelken yapması ile tarihe geçmişti.

Hikaye şöyle; Macgregor’da, safra tabana aldığı su, ama salma ise içi boş hafif 1.5 metre boyunda bir parça. Ve bu parça hareketli. Motor seyrinde, bir ipi var onu çekerek, doksan derecelik bir mafsal hareketi ile teknenin içindeki yuvasına alıyorsunuz. Yelken yapacağınız zaman, ipi serbest bıraktığınızda kendi ağırlığı ile düşüyor. O ralli günü, düşmedi bu. Sıkışmış yuvasında, açılmıyor tam. Ben de bunun üzerine 50 HP’nin gücü ile tornistana abandım ki, ters akış sebebi ile açılmasına yardım edeyim. Dolayısı ile ortaya tam arma geri geri giden bir resim çıktı.

Son ralli hikayesi ise MacGregor’un son gezisidir. Yine bir DSTI Rallisi. Armutlu-Trilye yapılacak. İlk gece Armutlu’dayız. Güzelce bağlandık, yedik içtik. Yemek sırasında demir tarayıp giden bir tekneye yardımcı olduk. Ne de olsa, manvera kabiliyeti biz zodiac gibi olduğu için, hemen çöz, çık, çek gel yapması en kolay tekne. Ertesi gün rota Mudanya. Mudanya önünde filo seyri yapılarak, Trilye’ye gelinecek. Hava esiyor ama kıçtan geldiği için benim ekip farkında değil bir şeyin. Ekipte de Fatoş, daha 2 yaşında Selim ve kayınbiraderim var. Mudanya’da burnu Trilye’ye çevirip, dalgayı yandan almaya başlayınca, koptu bizde kıyamet : “Memo, ben ineceğim”. “Yahu denizin ortasında nerede indireyim, bundan sonraki ilk liman Trilye, o da zaten yarım saat 40 dk” diyorum.
İndir beni diyor, başka bir şey demiyor. Neyse, arada bir balıkçı barınağı gördüm, girdim oraya. Dip filan gözükmüyor ama Macgregor’un avantajı, draft 30 cm. En dipte tahta bir iskeleye kadar gittik, Fatoş’u indirdik. Dedi “oğlanı da ver”. “E uyuyo çocuk, bırak” diyorum. Bu havada bize bırakamazmış. Neyse, oğlanı da verdik, biz kayınbiraderle yola devam ettik. Trilye’ye vardık. Tam liman girişinde bir yağmur bastı, hakikaten donumuza kadar ıslandık. Kaan’ların o zamanki tekneleri Maydanoz’un dibinde bir yere sığdırdık kendimizi. Bağlandık, yağmur durdu. Baktık, Fatoş’la Selim geliyor. Onlar minibüsle 10 dakikada gelmişler, balıklarını da yemişler. Teknenin için 4 kişi, ikisi sırılsıklam. “Dur, sen bir çekil ben çantamı alayım”, “bi dakka abi, uzat bir şunu bana”, “değmeyin bana ıslak ıslak” konuşmaları arasında biz üstümüzü değiştirip, içeriyi toplamaya çalışıyoruz. Neyse bitti her şey; dedim ki Fatoş’a “bak ben bu yelken işini sevdim, varsan tekneyi büyütelim, yoksan ben yarışlara katılabileceğim bir şey alacağım”. Dedi “büyüt, varım ben”. İşte bu laf, kırılım noktamızdır. Çünkü ben 2 saat önce indirin beni diyenin, büyütelim, ben varım diyeceğini beklemezdim.

Bir sonraki bölümde 2. Sarıyaz (Zerdali) geliyor.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 171
Keyifle okuyor. Heyecanla bekliyorum.

ASUS_X00DD cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

  • *
  • İleti: 3585
Bi de yazamıyorum diyordu.. Bir yılda bu kıvama getirdik.. Seneye kadar toplantılara filan da katılır..  :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Bi de yazamıyorum diyordu.. Bir yılda bu kıvama getirdik.. Seneye kadar toplantılara filan da katılır..  :)

Hele bi emekli olsun, kapıdan çıkarırsınız ; bacadan girer !
  • IP logged

 
Yukarı git