[Oğuzhan Oğuz]

Erman haklı. Senin kıyafetsiz daldığını unuttum. Bizim açık hücre dediğimiz zıpkıncı kıyafetlerine dikkatli bakarsan göğüs ortasında ped vardır. Zıpkın dipçiğini dayayıp lastiği gerebilmek için.

Dalıştan sonra 1 hafta mor göbekle dolaşıyorum!

Kışın bi wetsuit alacağım sanırım, içine bi pad ayarladık mı tamamdır..

Göğüste kurmak daha kolay Özgür reisim. Ne zaman istersen bildiğim kadarıyla yardımcı olurum


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Oğuzhan Oğuz]

Oğuzhan harika bilgiler, sağolasın!

Benim zıpkın da oyuncak gibi 60lık. Lastikleri biraz sertleşmiş sanırım, ya da ben yaşlandım, 2. kademeye kuramıyorum artık!
ama kaç mm almam gerektiğini anlamadım. Verilen çap lastiğin çapı mıdır yoksa zıpkına vidalanan uçlarının mı?

Göcek-Fethiye koylarında ahtapot çok görüyorum ama vurmuyorum. Harika yaratıklar, balık gibi görmüyorum. Kimseye çaktırmadan oynuyorum sadece..

öZgür (mobil)

Rica ederim.



"?" ile gösterilen uzunluğu 0.66 ile çarparak lastik uzunluğunu hesaplayabilirsin.

Ya da aşağıdaki tablodan lastik çap ve uzunluk bilgilerini uygulayabilirsin.



Bol şans

[Tan Kaan Özkan]

El zıpkını hakkında ki görüşleriniz nedir ?

[Oğuzhan Oğuz]

El zıpkını hakkında ki görüşleriniz nedir ?

Ele bağlı lastikle atılan zıpkını mı kastediyorsun Tan Kaan reisim?


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Tan Kaan Özkan]

Evet şu, Pole spear denilen.
Genellikle uzun yol yapanların videolarında hep bunu görüyorum. Tercih sebeplerini anlamaya çalışıyorum.
Belki, her ülke de her hangi bir yasağa yakalanmamak içindir. Lakin rahatlıkla, istedikleri gibi balık alıyorlar.

[Oğuzhan Oğuz]

Evet şu, Pole spear denilen.
Genellikle uzun yol yapanların videolarında hep bunu görüyorum. Tercih sebeplerini anlamaya çalışıyorum.
Belki, her ülke de her hangi bir yasağa yakalanmamak içindir. Lakin rahatlıkla, istedikleri gibi balık alıyorlar.

Bire bir aynısını yapıp denedik. İstediğiniz doğrultuda atış yapmak çok zor. Zıpkınlarda şiş bir yataktan çıktıkları için nişan aldığınız güzergahta gidiyor. Biz spear pole ile sadece taş altı avlanabildik. Biraz da disiplin meselesi sanırım. Alıştırma yapmak lazım. Tamamen doğal avlanma bir yandan. Ancak zorluk derecesi Yüksek diyor tecrübem. Bu arada zıpkın şişi ve lastiği kullanarak yaptık bizim spear pole ları. denemek isterseyen herkese ulaştırabilirim

Uzun yol yapanların yasak yüzünden kullanması pek olası değil gibi. Karadan Yunanistan'a giderken yanımda götürmüştüm zıpkınımı.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Tan Kaan Özkan]

Anladım teşekkürler.
Kullanması kesinlikle alışkanlık gerektirdiği belli oluyor gerçekten.
Gerçi, 2 metrenin üzerinde ki bir zıpkın ile dengeli atış yapmak, videoları seyrederken çok kolay 

[Oğuzhan Oğuz]

Anladım teşekkürler.
Kullanması kesinlikle alışkanlık gerektirdiği belli oluyor gerçekten.
Gerçi, 2 metrenin üzerinde ki bir zıpkın ile dengeli atış yapmak, videoları seyrederken çok kolay 

Bir de onu güçlü bir şekilde atabilecek lastiği kurma Veya germe kısmı var ki asıl mücadele orada bu Mereti deneyeceğim diye 1 kiloluk sargozu kaçırdım. Daha da denemem davoslarda


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Ahmet Kabaalioğlu]

Burada yazmışız ya palamutun hayat hikayesini;

http://heyamolahey.com/balikcilik/denizlerimizde-bulunan-baliklar/msg4724/#msg4724

Hayat hikayesinden daha çok, hayatını nasıl sonlandırabiliriz peşindeyiz şu sıralar :-)

Bu konu da Erman ve sizin deneyimler önemli. Benim hayatımda palamut önemli bir yer tutsa da biz ağ balıkçısıyız. Biz palamutu sadece çingene iken olta ile avlarız. o da çok iğneli palamut çaparisi ile. Balık büyüdükten ve yasak bittikten sonra biz ağ balıkçılığına döneriz  mecburen.

Şimdi bu çıkrık, yüzen ve dalan rapala işi başka bir şey, ben hiç rapala ile balık tutmadım. Kaşıkla lüfer falan tuttuğum oldu ama rapala , çıkrık vs. bunları bilmem. Bende merak edip araştırıyorum ve sizlerden öğreniyorum. Ama ilk fırsatta bir çıkrık edinicem, çok heves ettim. Bu konuda söz Erman Reis ve sizlerin. Aslında  burada Akın Reis te var, halihazırda ticari balıkçılık yapıyor ve günler gecelerdir palamut peşinde koşuyor ama o da rapala ile avcılığı çok detaylı bilmez. Netice de ticari iş çoklu adet tutmak gerekiyor, yatırım ona göre.
Bir de bizim oradaki palamutla Akdeniz ve Ege deki balık farklı sanırım. Aynı aileden olmalarına rağmen aralarında ciddi farklılıklar var.

Bende gittim sizler için nasıl tutuluyor diye baktım. Şimdi bu İstanbul'da acayip olta kültürü var. Fakat herkes aynı şeyi yapıyor, değişik bir şey deneyen yok. Alışılmış bir kültür var. Pamamut çaparisinde köstekler uzun takımlar ince tüyler renkli falan. Biz bizim oralarda kısa köstek, martı yada ördek tüyüne çapariler bağlarız. Ne zamandır palamut tutalım diyoruz ya. Dün yoğun trafikte kalmış ve biraz sıkılmıştım, bende gitmem gereken yeri arayıp gelemeyeceğimi söyleyerek  döndüm barınağa. Zaten yağmurlardan önceki son yaz günü psikolojisi var kafamda. Barınağa bir geldim herkes hazırlanıyor zaten saat dört ikindi okunuyor tam zamanı. Komşular beraber çıkalım diye davet etti fakat tekneleri kalabalık ben kendim çıkarım belki dedim. Ama sordum soruşturdum, bir önceki gün kız kulesinin aşağısında 25 metrede tam kanalda balık almışlar. Bugünde oraya gideceklermiş. Bende peşleri sıra giderim diye düşündüm. Çokta ümidim yok aslında, birde yelkenli bir tekneyle bu olta işi biraz keyifsiz oluyor. Neyse 60/40 bir horoz tüyü çapari bağlamıştım. Kancalar 2,0 . Beden 60 köstekler 40 ama kısa köstek 25 iğneli bir çapari işte. Zaten hazır köstek almıştım, artık eski usül bağlama işleri bitti. Bende bağlamayı unuttum zaten. Eskidenmiş o işler. Neyse efendim herkesin peşi sıra bende gittim. Aynı barınaktan 6 kayık gidiyordu. Fakat ben herkesten farklı olarak  çaparinin ana bedene bağlandığı fırdöndünün önüne 100 gramlık bir delikli kurşun koymuştum. Yani oltayı 1 metre civarı yüzeyden aşağıda çekiyordum. Palamutların ufak olduklarını bildiğim için 2-2,5 mil aralığında bir süratle dolaştım. O kadar yeri dolaşıp nasihat aldıktan sonra milletten ayrıldım tekrar Avrupa Yakasına geçtim. Bu sefer iyice kıyıya açığa dolaşırken tam Yenikapı feribot iskelesi mendireğinin dışında 8 metre derinlikte balığı buldum. Benden başka da kimse yoktu.  Daha ince bir takım olsaydı belki sonuç daha farklı olurdu. Ama buda yeterli nasip işte.


Şaka şaka yukarıdaki Akın Reis bu onun tarzı.

Bizimkisi şöyle birşey.

[Kemal Tesbihci]

Ahmet reis maşallah, ya nasip şükür tavalık kısmeti almışsın.
Hem stresinide bırakmışsındır sulara.
Umarım bir dahakine tayfa gerekir 

[Serkan Güvenen]

Ahmet reis ,

Maşallah derya kuzuları 

[Ahmet Kabaalioğlu]

Umarım bir dahakine tayfa gerekir 

Ani karar vermesek , planlı bir şey olsa arardım mutlaka.

[Mustafa Ertör]

Sezonun son sıcak günlerini grip olarak geçirdim.Hala evde dinleniyorum.
Önümüzdeki hafta sonu birlikte yapalım.
29 Ekim etkinliği için kimseden ses çıkmıyor.Dolmabahçe önünde bayrak gösterdikten sonra palamuta gezelim.

[Erman Yerman]

Haftasonunu geçirmek için koya giderken Özden akşam için sadece makarna aldım dedi. Teknede makarna mı yiyecez dedim...  Ayıptır söylemesi giderken 5 tane yakaladım... 5.'yi yakalayınca 2 öğün hesap edip oltaları topladım. Kısmetlisi varmış demek ki akşama 2 misafirimiz vardı. Dönüşte iri bir sahte bıraktım arkadan, akya için, akya gelmedi ama aşağı yukarı 5 kiloluk bir lambuka kaçırdım (şahidim var)

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

[Ahmet Kabaalioğlu]

Sezonun son sıcak günlerini grip olarak geçirdim.Hala evde dinleniyorum.
Önümüzdeki hafta sonu birlikte yapalım.
29 Ekim etkinliği için kimseden ses çıkmıyor.Dolmabahçe önünde bayrak gösterdikten sonra palamuta gezelim.

Tamamdır Abi, zaten balık o güzergahta, eğer bu havayla akıp gitmezse.