Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#105: 28 Ağustos 2017, 13:09:19
Aslında, Dileğin tam da yazdığı sebeple denizcilik kültürü üzerine gidilmeli bence. Aynen dediği gibi, "150 yıl var arada.. Deniz kültürü diye bir kavramları yok zaten.. Denizci var..o kadar.. yaşamdan ayrı bir kavram değil yani..her şey normal.. çünkü çoklar ve yüzlerce yıllık bir gelenekleri var."

Bizim kayıp yıllarımız var. Onlar da deniz kültürü aslında yok değil, deniz kültürü kendini öyle bir hale getirmiş ki, ayrı bir kavram halinden çıkmış.
Oysa biz de yok.
Yani biz geriden geleceğiz, önce elimizdekileri ortaya dökecek, önce bu kültürde, elimizde ki doğruları koruyacak, yanlışları kaldırıp yerine doğruları el birliği ile koyacak, yaygınlaştıracak ve bizde yaşamın içine koyacağız.
O zaman deniz kültürü diye ayrı bir tanımlamaya ihtiyaç kalmayacak. Ve bu temeller doğru atılırken belki de gerçekten yerine daha anlaşılır tanımlamalar koymamız gereken noktalar, çok daha sağlıklı, tecrübe ile yoğrulmuş ve uluslararası çevrime uygun olduğu gibi mantıklı sebeplere ortaya çıkacak.

İşte tam da bu sebeplerle önce Deniz kültürü ne menem bir şeydir sorusunu hiç hamasi yada demagojik söylemlere girmeden, ilkokul kitabı hazırlıyormuşcasına, basit, anlaşılır ve geniş bir çerçeveden bakarak konuşmak lazım diye düşünüyorum.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 327
  • Teknede yaşamak..tekneyi yaşamak..
    • Rota Atlantik
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#106: 28 Ağustos 2017, 13:19:18
Hafta sonu Tony Curphey ile kaldığı barınaktaydım.. Emsworth (Chichester).. Bütün yazıyoruz ya hani yukarıda.. 150 yıl var arada.. Deniz kültürü diye bir kavramları yok zaten.. Denizci var..o kadar.. yaşamdan ayrı bir kavram değil yani..her şey normal.. çünkü çoklar ve yüzlerce yıllık bir gelenekleri var. Barınak 32 foot üzeri tekne kabul etmiyor. Büyük diyor.. Yanda normal marina var oraraya git diyor daha büyük tekne sahiplerine.. Barınak daha çok denizci olup da parası kısıtlı olana hizmet etmek istiyor. Barınak dediğime bakmayın, özel işletme.. idealist kişiler işletiyor daha çok bu tip küçük özel işletmeleri.. Bambaşka duygularla döndüm geriye..

Yazacak, yorumlayacak bişi kalmamış. O barınakları işletenler de aslında "idealist kişiler" değil. Onlar sadece benimsedikleri yaşamın peşinden gidip, ana akıma burun kıvıranlar. Yani "tam omurgalılar"  :)xx :)xx
Seni aradım kıskandırmak için  ;D ;D 1913 yapımı bir Hamble One tasarımı önünde duruyordum.. Mis gibi çiçek gibi bakmışlar.. 12 adetten biri.. ve satılık..6000Gbp yazmışlardı.. Fotoğrafı atacağım sonra...
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#107: 28 Ağustos 2017, 13:30:58
Ayrıca "algı" da konuşulmalı.
Örneğin,
Denizcilik kültürü denildiğin de ekseriyetle bir alerji oluşma durumu var sanki. Sevilmiyor bu. Sanırım farklı algılanıyor.
Denizcilik kültürü yerine Denizcilik geleneği denildiğin de insanlar daha bir sakin ve daha bir kabullenir yada kabullenmeli havasında yaklaşıyorlar sanki. En azından merak ediyorlar.
  • IP logged

n

nuri_kongur

Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#108: 28 Ağustos 2017, 13:38:44
Ya ingiltere'den bahsediyoruz. Şöyle bakalım. Bugün sonuç, geçmişe bakıp sebebine bakalım. Halkın bakışını ve Devletin bakışını ayrı ayrı tutalım. Hayal kurmayalım , var olanı görelim, bu göreceklerimiz hem Britanya adasını hem Kuzey ülkelerini kapsar.
Britanya: Ülke bizim iç anadolu bölgesinden biraz büyük , en yakın kara parçası ile arasında son derece hırçın denizin olduğu bir ada. Adamlarda meyve sebze yetiştirecek iklim ve yetişen sebzenin olgunlaşacağı yaz mevsimi yok.
Adamların kızarmış yeşil domates diye şarkısı , bizde yeşil domatesin yüzüne bakılmaz anca turşu kurulur. Karındeşen Jack'in karakterinin zengin birisi olduğunu , katilin katlettiği fahişelerin , meslekleri o, midelerinden çıkan üzüm tanelerinden anlarlar. Çünkü üzüm o kadar pahalıdır ki, geçinmek için vücudunu satan birilerinin alamayacağına karar verir dedektifler. Maktullerin midelerinden 4-5 üzüm tanesi çıkmıştır. Ülkenin neredeyse tamamı ticari hayvancılık, küçükbaş hayvan,  için otlak olarak ayrılmıştır.  Toprakaların neredeyse tamamı yüzlerce yıllık üstün kan kurumu sebebiyle küçük bir azınlığın elindedir. Sıradan halkın elinde denizden başka bir şey yokki. Adamlar denize de çıkmasa açlıktan ölecekler. Britanyanın bütün mutfağı , kendilerine ait balık, çoban pastası, salata ve Fransızlardan aldıkları Fransız kızartması yani parmak patates kızartması. Adamların mutfağı bu. Bir tane daha var şimdi aklıma gelmedi ismi. Onlarınkisi bizimki gibi keyif meselesi değil, hayatta kalma mücadelesi. Devlet kısmı başka bir bahis.
Halbuki bizde sıradan halkın geçimini sağlamak için denize bakmak zorunda değil. Bir karadeniz var, o da kendi yiyeceği kadar , nüfusu hala az. Eee aramızda Ahmet reis var işte Karadenizli durum bu. Bizde deniz hayatta kalma mücadelesindeki en büyük alternatif değil, bizde eee diğerleri olmaz ise eh işte deniz var durumunda. :)
Kültür mültür değil yaşam tarzı denmesinin bir sebebi bu işte. Kültür ve yaşam tarzı kelimelerini böyle kullanmak bana tuhaf geldi, ama şimdilik kenarda dursun.

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged
« Son Düzenleme: 28 Ağustos 2017, 13:45:26 Gönderen: Nuri Kongur »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#109: 28 Ağustos 2017, 14:06:35
Sadece sebepler bunlarla sınırlı değil ki. Sonuçta yüzyıllarca sömürge yarışında önde koşmuşlar. Tüm gelişim ve ticaretleri denizcilik üzerine kurulu, hatırladığım kadarı ile 1600 lü yılların ortalarında ilk İngiliz gemilerini korumak amaçlı denizcilik kanunu çıkardı. İngiltere de bir denizcilik ve lojistik firmsının tabelasına baktığınızda 1700'ler 1800'ler den beri ifadesi var.
Yani demem o ki onlarla aşık atacak değiliz elbet. Kesinlikle bir gelenekleri var, iyi yada kötü bir geçmişleri var. Bu da kendi tarihini bilen ortalama bir ingiliz için denizin önemini öğrenmesi için yeterli.

Dediğiniz gibi, biz de şart değilmiş . Bunun sebepleri çok farklı. Aslında şimdikinden kat ve kat fazla bir gelenek oluşması gerekirmiş ama yok işte. Hele ki bu kadar çok kültürlü bir coğrafyada daha fazla birikim sahibi olmamız gerekirken, ne dil, ne gelenek, ne ticaret, ne de askeriye oturmamış.

Amerika'ya bakıyorsunuz olmayan tarihi ve 3 günlük geçmişi ile, ister kültür deyin, ister yaşam tarzı, bir şeyler oluşturmayı, üretmeyi, geliştirmeyi ve yaygınlaştırmayı başarmışlar. Evet Amerikan tarzı ile yapmışlar ama yapmışlar.
Onlar başardıysa biz neden yapamayalım.

Şimdi, elimizde ne var ona bakalım. Neler eklenebilir, neler modernize edilebilir, nasıl geliştirilebilir. Elbet biz kalkıp, ticari yada askeri konularda ahkam kesecek değiliz. Bizim oluşturmak için adım atabileceğimiz tek konu "amatör denizcilik" ve " gelenekler (gelenekleşicekler)" 
Bunu yaparken ön konuma yapıyoruz, belli bir harita çıkarmamız gerekir diye konuşmalıyız ve belli bir harita belirlendikten sonra, bu konuda tüm amatör denizcilerin katkıda bulunabileceği ortamlara açmalıyız. Yani şu xxx de konuşulsun, hayır yyy derneği halleder, biz zzz leriz sadece bizim içimizde olur, saçmalıkları bırakılmalı.
Zaten hep topu nüfusun %0,000375'i kadarız. Kimsenin aptalca egolarına yenik düşmemeli böyle önemli şeyler. 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 327
  • Teknede yaşamak..tekneyi yaşamak..
    • Rota Atlantik
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#110: 28 Ağustos 2017, 20:34:31
"Denizcilik gelenegi" demek gerek.. ama 9000 tekneyle eh işte.. ecnebi hayranlığı değil benim ki.. aman ha.. ama diyemem ki onlar şöyle böyle.. denizci toplum olmak durumu.. Müstemleke konusunu açan denizcinin kellesini almış atalardan anca biz çıktık ama bak gözünü seveyim ataları kötülüyor falan demeyin..geyiğe girer..

SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#111: 28 Ağustos 2017, 21:03:02
Fortune Turkiye dergisinden alıntıdır.
http://m.fortuneturkey.com/turkiyede-yat-ve-tekne-endustrisi-20625

En azından Türkiyede kaç tekne olduğu hakkında bir fikir veren tek yazı.

Türkiye’de yat ve tekne endüstrisi özellikle 2011 krizinden sonra koşar adımlarla olmasa da büyüyor. Özellikle süper yat imalatı konusunda uzmanlaşırken, işçilik maliyeti ve imalat kalitesindeki avantajlar Avrupa yat ve tekne pazarlarında Türkiye’nin adını sıklıkla duyuruyor.

Gelişmiş ülkelerin tarihini incelediğinizde denizciliğin ve deniz kültürünün ne denli önemsendiğini ve çoğu ülkede bir devlet politikasına dönüştürüldüğünü görüyorsunuz. Sahip olunan deniz ticaret filoları, liman ve marinalar bunun göstergelerinden. Yat ve tekne sektörü, yat imalatçıları yanında, deniz motorları, donatım ekipmanları ve teçhizatı, marina, çekek ve bağlama alanları, teknik bakım ve refit işlemleri, su sporları ve distribütörleri ile oldukça büyük bir endüstri alanı. Türkiye’de sektörün büyüklüğü, yıllık yat alım satımında 450 milyon euro civarındayken, Türk yat ve tekne endüstrisinin, yan sanayi ile birlikte ekonomik büyüklüğü 5-5,5 milyar dolara ulaşıyor. Pazarın yıllık büyüme oranı ise ortalama yüzde 20’lerde. Fakat denizle olan ilgimiz daha çok ona karadan bakmakla sınırlı kalıyor.

Deniz Turizmini ve Denizciliği Geliştirme Derneği’nin (DENTUR) “Türk Yat ve Tekne Endüstrisi Raporu”na (2015) göre, Türkiye’de 50 adet marinaya ve tahmini 13 bin tekne ve yat bağlama kapasitesine karşılık örneğin İspanya’nın tamamı düzlük olan Akdeniz sahilinde 270 marinası bulunuyor. 7 bin 800 kilometre kıyı şeridi uzunluğu ile Türkiye’ye yakın olan İtalya’da ise, tekne ve yat bağlama kapasitesi 178 bin. Toplam nüfusları 12 milyon olan İsveç ve Norveç’in kayıtlı tekne sayısı 1 milyonu geçiyor. Ülkelerin kişi başına düşen tekne sayısı istatistikleri de hayli çarpıcı. 8 bin 333 kilometre denize kıyısı bulunan Türkiye’de, 2 bin kişiye bir tekne düşüyor. Bu oran Almanya’da 184 /1, İtalya’da 68/1, Hollanda’da 64/1, Avusturya’da 293/1 ve İsviçre’de ise 73/1.

“Coğrafi yapısı açısından Türkiye, yat ve tekne endüstrisinde büyük bir avantaja sahip. Buna işçilik ve malzeme kalitesini, maliyet avantajlarını, sahip olduğumuz marinaları, çekek yerlerini ve imalatçılarımızın müşteri isteklerini karşılama yetkinliğini eklersek, sektör gelişmeye çok açık” diyen Yat ve Tekne Endüstrisi Federasyonu (YATEF) Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Cüncan şöyle devam ediyor; “Fakat 2011 yılında global krizin etkisiyle yeni tekne satışları dibe vurdu. Satış ve siparişler azalırken, haksız rekabet ve ikinci el teknelerin yurt içi pazara sokulması yat ve tekne imalatçılarımızı kötü etkiledi.” YATEF, 2004 yılında, İstanbul, İzmir ve Antalya’da bulunan Deniz Endüstrisini ve Denizciliği Geliştirme, İzmir Tekne İmalatçıları Dayanışma, Marmara Yat ve Tekne İmalatçıları Derneği gibi sektör derneklerinin bir araya gelmesi ile kurulmuş yat ve tekne sektörünü endüstriyel açıdan temsil eden bir sivil toplum örgütü. Cüncan’ın bahsettiği sorunların yanı sıra Türkiye’de tekne bağlama yeri yetersizliği ve marina kiralama ücretlerinin yüksek olması gibi denizcileri denizden uzaklaştıran başka sorunlar da var.

Denizcilik Müsteşarlığı tarafından 2008 yılında yapılan araştırmaya göre Türkiye’de, değişik boy ve cinslerde yaklaşık 70 - 75 bin tekne bulunuyor. Bunların 8 bini muhtelif boyda yelkenli tekne, 24 bini içten takma motorlu, 18 bin 500’ü dıştan takma motorlu ve 11 bin 500’ü motorlu şişme bot. Araştırma 2008 yılında yapılmış olmasına rağmen, global krizin yarattığı durgunluk ve resesyon nedeniyle rakamlarda ciddi bir artış yaşanmadığı tahmin ediliyor.

Yat ve tekne imalatında söz sahibi olan ülkelerde, aslında sektörün bir devlet politikası olarak desteklendiği biliniyor. “Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de ve Ege Denizi’nde imalat ve yat turizmi alanında bir merkez olması, temel strateji olarak değerlendirilmeli. Bu strateji, deniz turizminde global ölçüde yaşanan durgunluğu kendi lehimize avantaja çevirmeyi sağlayacaktır” diyen Cüncan sözlerini sürdürüyor: “Türk yat ve tekne imalat sektörü, kişiye özel imalat, kalite, teknolojiye kolay uyum, yeni tasarımlar ve işçilik maliyet avantajı ile öne çıkabilir.” Marina ve yat bağlama alanlarının artması gerektiğine vurgu yapan Cüncan tekneparklarla ilgili de bir konuda uyarıda bulunuyor; “Boğaz kıyılarına yapılan tekne park projeleri iyi planlama yapıldığı takdirde sektöre katkı sağlayacaktır. Fakat İspark  (İstmarin) maalesef küçük tekne sahibi amatör denizcinin kullanabildiği bir proje değil. Tercihimiz ufak tekne sahiplerinin römorklarıyla gelip rampadan teknesini denize indirebileceği yerler projelendirmek.”
  • IP logged
« Son Düzenleme: 28 Ağustos 2017, 21:17:17 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 3572
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#112: 28 Ağustos 2017, 21:10:44
Sadece marmaris te geçen yıl 4000 üzerinde yelkenli var dı. Bölge olarak..
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#113: 28 Ağustos 2017, 21:32:32
2.el tekne ithalatının serbest bırakılmaması için kulis yapanların olduğu birlik. Daha önce yayınladıkları bir bildiriyi paylaşmıştım.

8-14 mt arası ne projeleri var ? Hepsi milyon dolarlık imalat peşinde koşarken, küçük ve orta ölçekli yelkenli tekne sahibi olmak isteyenlerin önünü tıkamaktan başka ne yaptıklarını ben bilmiyorum. Bilen varsa ve aydınlatırsa çok sevinirim.
 

  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#114: 28 Ağustos 2017, 21:55:33
Yukarıdaki bilgilerin haricinde ruhsatlı 19.669 balıkçı teknesi olduğu.Bakanlığa göre bu sayının 50.000 olduğu söyleniyor. En azından Türkiyede yüzme bilenlerden çok tekne var gibi gözüküyor.

Bu gün kimsenin birbirine selam vermemesiyle ünlenen  10 senedir bulunduğum marinadan deniz kanolarımın marinaya yakışmadığı sebebiyle kaldırmam istendi.8 senedir marinada olan kanolarım birden marinaya yakışmamaya başlamış bende kaldırdım seneye teknemide başka marinaya alacağımı söyleyip eve geldim canım biraz sıkkın.Marinaya yakışmayan kanolarım aşağıdaki resimde.




Not: Ortada duran terlikler ve arkadaki botların benimle alakası yok
  • IP logged
« Son Düzenleme: 28 Ağustos 2017, 22:02:11 Gönderen: Burak Doneray »

  • *
  • İleti: 3572
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#115: 28 Ağustos 2017, 22:03:56
Burak , acayıp bi marina orası.. Durduğun kabahat bence de..
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#116: 28 Ağustos 2017, 22:06:54
Sanki birisi şikayet etmişte, onlarda bir bahane bulmaya çalışmış gibi geldi. Günahını almayayım kimsenin ama...
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1341
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#117: 28 Ağustos 2017, 22:09:08
Saçmalamışlar.Nelerin yakıştığı ile ilgili liste yayınladılarda siz mi görmemişsiniz.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

B

Burak Doneray

Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#118: 28 Ağustos 2017, 22:27:25
Özellikle sordum şikayet yok .İnsan profili inanılmaz değişti burada adama günaydın diyorsun cevap tanışıyormuyuz.Hayır sadece günaydın diyorum cevap biz tanımadığımız insanlara günaydın demeyiz. İyi günaymadın ozaman deyip devam ediyorum yürümeye. İyi oldu bahanem olmuş oldu eskiden Camper Nicholson ve Yapı kredi zamanı harika bir yerdi o yüzden uzun süre kaldım ama hiç bir şey değişmeyecek belli oldu.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Modern Hayat, Deniz, Amatör Denizcilik.
#119: 28 Ağustos 2017, 22:39:02
Sabrın için tebrik ederim.
  • IP logged

 
Yukarı git