Alanya'dan Batı yönüne seyre çıkmak üzere, hazırlıklarımızı yaptık. Seferi 28 Temmuz sabah 5:30 olarak planladım. 25'inden itibaren çeşitli sitelerden havayı takip etmeye başladım.
Düşündüğümüz, Alanya'dan Kaş'a, en kötü ihtimalle Kekova'ya ulaşmaktı.
27'sindeki hava raporları Gelidonya (Yardımcı Burun) önlerinde havanın 35 bahri mile ulaşacağını, havanın körfez içine girmeyeceğini, ancak körfezin doğu yakasına, belki Sündürme burnuna ulaşabileceğini, içeri giren kaçağın nefesinin ise en fazla 18'e yetişebileceğini gösteriyordu.
Ayrıca, hava, doğu yakasına çarparak körfez içinde dönecek, beni önce geniş apazdan daha sonra apazdan besleyecekti.
Çıkış limanım; 36,33,448N ve 31,57,056E.(Alanya Marina). Körfez boyunca 259 dereceye, Körfezin batı yakasında, 36,21,494N ve 30.30,407E'de bulunan Ceneviz koyuna rota tutmaya karar verdim. Böyle olunca, fırtınaya en çok 12 mil yaklaşacaktım ki, yaklaştığım yerdeki dağlar, rüzgardan da dalgadan da koruyacaktı. Tüm deniz raporları,izleyeceğim rotaya havanın vurmayacağını gösteriyordu. Böylece yolda en az bir gündüz kazanacak, 250 millik yolun 72 milini geride bırakacaktım.
Gece yarısı arayan Burak Reis'le de durum değerlendirmesi yaptık. O, Kaş'a rota tutacağım için telaşlanmış, uyarma gereği duymuş. Planımı anlattım. Kontrol etti. Tam destek vermese de haksız bulmadı.
Sabah 5'te uyandım. Palamar, dışarda çok dalga olduğunu, limandan çıkamayacağımızı söyledi. Nasıl olur dedim. Palamar botuna atladım, beni dışarı çıkarmasını istedim. Dışarı çıktık. Dalga boyu 1 metreydi. Bu mudur dedim. Yok abi deniz kalmış dedi. Kıyıda 1 metre olan dalganın körfez ortasında küçüleceğini, küçülmese bile rahatsız etmeyeceğini düşündüm. Hava, çok düşük, 6-8 esiyordu.
Dalgayı tam bordadan almamak için, önce Kemer'e rota tutmaya (272 derece) sonra körfezin ortasına gelince, 245 derecede kalan Ceneviz'e yönelmeye karar verdim.
1) Hava tahmin edildiği gibi, hiç 18'i geçmedi.
2) 3 saat yelken seyri yaptım.
3) Dalga yükselmeye başlayınca, cenovayı kapattım.
4) Ana yelken 2 camadanda kaldı.
5) 3 saatin sonunda rüzgar 20 dereceden gelmeye başladı.
6) Körfez ortasına yaklaştıkça rüzgar kafaya döndü, dalga büyüdü ve Ceneviz'e 5 mil kalasıya kadar hiç 2,5 metrenin altına düşmedi. 7-8 mil kala rüzgar kuzeye döndü, dalga yön değiştirmedi ama kaldı.
7) Vasat'a çok yakın bir yerden sürekli dalga yedim. Abartmak istemiyorum, o yüzden şu kadar metreydi demeyeceğim, ama bir 20 mil kadar dalga çukuruna düştüğümüzde su, neredeyse birinci gurcataya 1 metre yaklaşıyordu. Üçerlemeler, ( 7 de bir geliyor) çoğu kere biraz yanımızda veya üstümüzde kırıldı. Çok dayak yedik.
8 ) Gece yarısı hiç bilmediğim Sazak koyuna demirlemek zorunda kaldım. Demir atmam yaklaşık 1 saat sürdü. Sabah 6,30 sularında çıktığımız sefer 22'30 da bitti. Demiri atıp, of dediğimde saat 23,30du. Bu koy gece demirlemek için hiç tekin bir yer değil.
Buyurun, yaptığım hataları tartışalım.
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.