PİS SU TANKI
Yukarıda tuvalet pompası değişimini anlatırken pis iş deik ya; Aşağıdaki yazıyı okuyunca çok temiz kalacak.
Geçen sene büyük yenileme sırasında gözüme teknenin zorla yerine sığdırılmış krom pis su tankındaki delikler çarptı ve zamandan kazanmak için ilk kez tekneye bir usta çağırdım ve bu tankı söküp yerine aynısından bir tank koyarmıyız? Dedim.
Verilen cevapta ancak kesilerek yerinden çıkabilecek olan tankı kendimin sökmesi gerektiği , bilmem kaç yüz euro ya tanıdıklarına yaptırılacak tankı gelip ancak takabilecekleri (yani hortumlar geçecek) bununda 400 TL işçilik ücreti olduğu vb. Şeyler söylenince oğlum Öcal iş yine başa düştü hadi gayret dedim. Daha epoksi - elyaf işine başlamamıştım ve tekne ham halde karada idi.
Tekneyi aldığım adam pisin birisi çıktı , pis su deposu dolu idi ve dahası pislik beklerken tankın dibine çökmüş katılaşmış , tankın yanlarında korozyonla oluşan deliklerden pis su taşmış ,sintinenin diğer bölgelerinden yalıtımlı bu bölme adeta pis su deposu haline gelmiş ve adam da onun üzerinde mutlu şekilde yaşayıp uyumuş.!
Ben de tekneyi alırken , yerine sıkı şekilde oturan ve üst kenarları da köpük takviyeli v şekilli tankın altını tabiiki görememiş ,sonradan başka yalanlarını da yakaladığım adamın (yabancı) söylememesi sonucu bu iş başıma gelmişti.
O tankı nasıl zorlukla kesip çıkardığım , katılaşmış pisliği sıcak su ve lavabo açla nasıl eritip temizlediğim ,günlerce yıkayıp kurutup içten o bölmeye bir kat daha elyaf epoksi atmam vs. Ayrı bir bölüm konusu olur.
Netice de geçen sene Eylül sonu itibariyle tekne bitmiş ancak boş ve temiz bölgesi pis su tanksız kalmış idi . Marina tuvaletlerini kullandık orada olduğumuz anlar.
Ben teknede bu tankın bir planını bulmuştum ,aynısını uygulayarak 5 mm. Kontrplaktan bir tank yaptım ancak kenarlarını ikişer santim daraltarak yaptım ki ,bir daha çıkarma mecburiyeti olursa yine kesme ya da koyarken çok zorlanma olmasın. Finike de geçen sene zamanım da bitince iki kat epoksi reçine atıp , ek yerlerini de mikrofiberle yaptığım epoksi macunla sağlamlaştırıp öylece diğer malzemelerle beraber eski filikanın içine (bu filika konusuna bundan sonra geleceğiz) atıp üzerini örtüp Bulgaristan a döndüm.
Evvelki pazar günü Hüseyin abi yi yolcu edince tekrar işleri hızlandırdım , ve geçen seneki malzemelerden artanları içerisine koyup üzerini branda ile örttüğüm ; Marinanın kara park sahası kenarında rıhtımda bulunan filikanın yanına tekne ile gidip oraya yanaştım.
Tekne ile gittim çünkü tekneden de kullanacağım malzeme ve aletler var idi, hemde bir soğuk su içerim bazen diye düşündüm.
Maalesef bu geçen sürede filikaya su girmiş ,boya ruloları ,zımpara kağıtları gibi malzemeler heba olmuş ,güneşten dolayı çift kompenentli boyaların çoğunun sertleştiricileri donmuş idi.
Ama elyafım teknedeydi ve ağızlarını hem sıkıca kapattığım hem bantladığım epoksi malzemelerde ve ayrıca tank müsveddesinde
bir zarar yoktu.
Bu minvalde işe başladım ve güzelce arap sabunu ile yıkayıp ,kurutup,180 no zımpara ile çizip , asetonla temizlediğim tanka bir kat daha epoksi reçine sürdüm ve 1 saat sonra parmak yapışma moduna gelince önceden şablonla kestiğim 300 gr M2 elyafı uygulamaya başladım.
Parmak yapışma moduna 1 saatte geldi ve sabahlara kadar kurudu çünkü Finike de olduğum sürede ,Antalya damıyım ,Horn Burnun damıyım bilemedim. Her gün sert rüzgarlar, yağmur geçişleri ve soğuk bir hava. Yani epoksinin sevmediği ne varsa var.! O yüzden ufacık tank beni çok yordu, hatta kapağını kapattığım gün gene dağın üzerinde bulutları görünce ; Allahım bana ne olur bir saat ver diye yalvardım ve o da verdi ,şükrettim.
Şimdi tankın epoksi -elyaf atıldıktan sonraki görüntüsü, geri planda tekne :
Kapağın resmi:
Sonrasında temizliğini yapıp ,bir kat daha reçineyi müteakip iki kat epoksi arakat (jelkot) attım tankın içine ve dışına. Kapağın ve tankın altındaki tekne benim filikam ,bir yandan da onun da çatlaklarını tamir edip epoksi ve arakat atıyorum, hemde kurutma platformu olarak kullanıyorum. Kapağın yanında tankın içinin tahliye ve alım borusu kısmen çıkmış.
Tankın dışına attığım epoksi arakat,epoksi astar ve sonrasında fittingleri takıp (sikaflex le sızdırmazlık sağlanmış vaziyette) , kapağını kapattım ve kenarlarına tekrar elyaf uyguladım. Rıhtımda su doldurup muhtelif testlerini yaptıktan sonra da ,tankı bölmesine koyup hortumlarını bağladım.Oldukça haafif ve sağlam ve aynı zamanda ekonomik bir çözümle bu dert te bitmiş oldu.
Marina ustalarına oh olsun.
Bu son anlattıklarıma ait resim çekmemişim , bu gittiğimde yerinde resmini çekip koyarım buraya.