Evet tamam. İtiraf ediyorum! Ahşap takıntılı ve ahşap bir yelkenlisi olan bir kimse olarak fiber teknelerinizde kıskandığım bir şey var.
Kocaman ve birden fazla kamaranız, buzdolabinız, bimini ya da serpinti körüğünüz, sarma ana yelkeniniz , dolap dümeniniz, mazotlu ısıtıcınız, varsa klimanız filan bunların hiç biri değil. BUnlar ile ilgili görüşüm hiç değişmedi.
Kıskandığım tek bir şey var. Manuel tuvalet pompanız! Tüm marka fiber teknelerde bilinen bir tuvalet tercih ediliyor. İşte ben bu tuvaletin pompasına hastayım. Çok iyi çalışıyor , sızdırmıyor ve kolaylıkla basılıyor. Bir de bu manuel tuvaleti beğenmeyip elektrikliye döndüren de var. Neyse. Tercihlere saygılıyız.
Tayo Mar 'da ise tuvalet ne yazık ki bu markadan değil. aslında pompası dışında bu tuvaletten memnunum da. Tekne bir buçuk ay karada kalıp neredeyse yapmadık iş bırakmayınca çalışırken sürekli bir miktar su sızdıran sert pompaya taktım bu sefer. Tekende istediğim gibi çalışmayan tek aksam bu kaldı.
Şans eseri Alanya marinadaki denizci dükkanında bu tuvaletin conta takımını bulunca işe giriştim.
BU pompayı bir kez sökmüştüm ve hatta pompa kısmını değiştirmiştim de. Yani basitçe nasıl sökeceğimi biliyorum. ancak gelin görünki işler öyle olmadı. Pompayı ana gövdeye bağlayan vidaların kör taraftaki civataların yuvaları yalama olmuş. Yani civatayı tutmuyor. Tutmayınca da vida olduğu yerde dönüp duruyor.
Elin girmesi ya da bir anahtar filan sokmakta mümkün değil. Küçük teknenin böyle çok fazla zorlukları oluyor işte. Bu sefer daha az zor olan tuvaletin ana gövdesini altındaki ahşap plakaya bağlayan vidalara hamle ettim. Öyle aptal bir yerdeler ki 4 vidayı yerinden sökmek tam 4 saatimi aldı. 4 Saat sonunda elimde bir marin tuvalet ile kalakaldım.
Zaten pandemiden dolayı hijyen manyağı olmuşum. Maske eldiven filan görseniz doktor ameliyat yapıyor sanırsınız. Hortumları sökünce zaten film kopmuştu. Bu sefer hortumları da söktüm. Tuvaleti sadece kendim kullandım diye avunuyorum. Yani tüm bu marifet bana ait.
Baktım bu takım conta işi ve temizliği teknede yapmam mümkün değil. Ben de tuvaleti yüklenip eve döndüm. Eşim biliyordum bunun da bir gün olacağını diyerek beni tuvalet ile birlikte eve almadı. Allahtan bu ve benzer işleri yapmak için uygun bir yerde oturuyoruz. Ben de makaraları tamir ettiğim boş dairenin balkonunda işe giriştim.
Yine aynı durumdayım. Maske , eldiven filan. Söktüğüm her bir parçayı deterjanlı suya atıyorum. size şu kadar tiyo vereyim bu işlerde kireç sökücü şart. İnsan nasıl bir kireç üretiyorsa artık. Durum şu çamaşır makineleri için satılan kireçten koruyucu deterjan reklamındaki gibi. Her tarafı taşlaşmış kireç kaplamış. Zaten pompa da bu yüzden çalışmıyormuş istediğim gibi. Pompanın contasına da kireç parçaları sıkışınca conta vasfını kaybetmiş.
Neyse bu iğrenç detayları geçelim. sakın böyle bir işe kalkışmayın. Parası neyse verin yenisini alın geçin.
Ben öyle yapmadım ve sonunda tuvalet tüm conta takımı değişmiş bir şekilde yeni gibi pırıl pırıl ve tertemiz oldu.
Bu işin tek faydası yine göremediğim için evham yaptığım tuvaleti taşıyan ahşap platformun altında daha önceden göremediğim postaların durumunu görebilmek oldu. Teknenin tüm ahşap postaları sürekli kontrolümdedir. Tuvalet suyu sızıntısının bu bölüme zarar verebileceğini kurmuştum kafamdan. Kuruntum yersiz çıktı. İlk günkü gibi duruyorlardı.
Sökmüşken bu tuvaleti taşıyan ahşap platformu güzelce boyadım. Tertemiz oldu o da. Yerine takması da belki sökmek kadar iğrenç olmasa da yine de kolay olmadı. Küçücük bir alanda küçücük bir kutunun içine bu tuvaleti yerleştirmek gerçekten zor iş.
Pompa da yeni conta ile güzel çalışıyor. Ama yine de sizin teknelerdeki kadar yumuşak değil. En son içine vazalin sıkmaya karar verdim. Sanırım biraz daha rahatlayacak. ama en azından su sızdırmıyor artık.
Her şeyi bu kadar sökünce daha önceden sipariş ettiğim üç yollu vanayı da monte etmeye karar verdim. eskisi hani şu yuvarlak ve üç çıkışı olan siyah renklilerden. Bu vana ile de başım beleda oldu hep. dönmüyor şerefsiz. Bu yüzden sapı kırık duruyor. Taktım ama yine de sıkıntılı.
BU sefer de kolay kullanımlı 3 yollu vana bu tuvalet kutusuna büyük gelmesin mi ? Hadi bir şekilde sığdırıyorum ama bu sefer de borular dönmüyor.
Mecbur eski vanayı geri taktım. dedim ya şerefsiz diye. Bu sefer kırıldığı yerden sızdırmaya başladı ince ince.
Ulen pompa diye yola çıktık geldiğimiz yere bak.
Aslında çok iyi tasarlanmış bir üç yollu vana. Dairesel ve bu yüzden de küçük. Bir şekilde çok zor dönüyor. dert bu. Ancak başka vana da olmuyor bu kısıtlı alanda.
Bu sefer başladım internette vana aramaya. Taşra da olmanın en büyük sıkıntısı bu. Şİmdi istanbul 'da olsam vana bahanesi ile Perşembe pazarında en az yarım gün gezeceğim. Balık çorbası içeceğim filan. Nefret ediyorum internet alışverişinden. Bu bile sahteleşti ya.
Neyse. Firmanın birinden buldum aynı vanadan. Fiyatı da uygun 125 TL. Ama firmaya aynı tip yabancı mümkünse İtalyan olanı var mı diye sordum. Varmış. hem de çok şık ve kaliteli belli. Sorun şu ki bunların çapları uymuyor ve giriş kelepçeli değil vidalı. Satıcı sarı malzeme ile kelepçeye uygun hale getiririz dediyse de bu sefer yine boyut büyüyecek ve oturmayacak kesin. Pahalı da 750 TL filan. Pazarlık etmeye kalkınca son Euro durumları karşıma çıktı tabi. İçim gitti vanaya ama yapacak bir şey yok. eski vanadan sipariş ettim. Buna da gres yağı filan süreyim diyorum. Ya da belki benim vana sorunluydu bu yeni gelen düzgün çalışır diye umutlanıyorum bakalım.
Tüm bunlar rağmen sizin tuvalet markasından da baktım. Paraya kıyıp alacağım. Tek sorun bendeki markadan daha büyük olmasında. BU sefer daha çok iş açacak başıma. 125 TL lik vanaya ve sert pompaya talim mecburen.
Demem o ki tuvalet pompanızın kıymetini biliniz. Elektiriklisiyle filan da değiştirmeyiniz.