Mustafa Abi gibi , her yönüyle donanımlı bir denizcinin seyir anılarını mutlaka yazması lazım. Bir çoğumuzun başına gelen büyük olarak gördüğümüz sorunları Mustafa Abi donanımındaki dostlarımız sıradan görüp , kendileri çözüm üretiyorlar, zaman zaman bende bunu çok yapıyorum ama yazmak lazım ben buna inanıyorum.
Bu seyrin bizim katıldığımız bölümüne dahil yazılacak çok şey var aslında, ama benim için önemli olan bir kaç gözlemimi yazayım.
- Öncelikle bir yelkenli tekne İstanbul'a poyrazda bile yelkenle gelebiliyormuş bunu denemiş görmüş olduk ve bu mutluluk verici bir şey. Çoğunluk bu volta volta tırmanmak yerine beklemeyi yada makine kuvvetini tercih ediyor, vakit problemi olmayan için doğrusuda bu zaten. Bu arada dip not yaşadığımız hava koşullarında motor arızası olmasaydı Baba Tunca makine seyriyle bu yolu rahat gelirdi. Uça uça gelmezdi ama dalgaları eze eze gelirdi.
- İkinci gözlemim; Baba Tunca gibi bir teknenin bile zorlandığı hava koşulları oluyormuş ve bu durumda tekne bize inatlaşmayı bırakıp uyum sağlamayı , dönmeyi , yada eylenmeyi öneriyor. İnanın bunu tekne yapıyor, Çok ilginç o hava koşullarında kolayına dönünce yada eylenmeye kalkınca , traverse çıkınca , her şey rahatlıyor.
- Üçüncüsü Mustafa ile aramda geçen diyalog,
- Uzun süredir Dümende olan oğluma soruyorum.
- Hava kaldı galiba , nedir durum ? kaç esiyor?
- Cevap şu; gayet soğuk bir ses tonuyla
- Hımm, sanırım kaldı , 21 esiyor bir süredir.
İnsan sanırım uzun süre yüksek havaya maruz kalınca alışıyor, normal gelmeye başlıyor.
- Dördüncüsü Yine Mustafa ile aramda geçen diyalog,
- Cumartesi sabah erken İstanbul'a geldik, ben işe gittim Mustafa uykuya. Akşam eve gidince hala uyuyan Mustafa'ya soruyorum.
- Yarın hava güzel olacak , Bidarka'yla Çam limanı yapalımmı? Biraz yüzeriz diyorum.
- Yorganın altında kafayı çıkaran Mustafa da cevap şu " ben bir süre yelkenli tekne görmesem iyi olur"
- Beşincisi, paylaşılan her bilgi çok önemli, özellikle küçük teknelerle , yalnız yada aileleriyle seyir yapan insanların deneyimleri inanılmaz kıymetli. Elimizin altında bir sürü pilot kitap, chartplotter, navionics falan var. ama şimdiye kadar hiç girmediğimiz Mürefte Barınağa gireceğiz. Hava sert, gecenin bir yarısı, zifiri karanlık, uygun bulduğumuz yere bir kerede yanaşmak lazım. Hiç uğraşmıyorum ve değerli dostumuz İsmail Oruç'un bloğunu açıyor, Mürefte hakkındaki yorumunu okuyorum ve iş bitiyor. Daha önce defalarca girdiğimiz yer gibi girip bağlanıyoruz. Teşekkürler İsmail Abi.
- Altıncısı ve sonuncusu, profilimde bir zamanlar kendimi tanıtırken "deneyimli bir reisin yanında sudan gidilen her yere giderim" diye yazmıştım, baktım hala duruyormuş. O deneyimli Reislerden biri işte Mustafa Abimiz. Sen daha çok yaz abi, eline sağlık.