Ben anlatamıyorum gerçekten. Ne zaman bu ve benzer bir şeyler yazsam, çoğunlukla benzer tepkiler ile karşılaşıyorum.
Ben tekne almaya kalktığımda ilk ilan için aradığımda ne soracağımı dahi bilmiyordum. Adama hiç bir şey soramadım ve adam bir şeyler anlattı sadece. Aldığım tekneyi sadece görüntüsü çok hoşuma gittiği için aldım. deneme seyrinde neredeyse almaktan vaz geçiyordum.
İçindeki motor Yanmar mış. Hiç adını duymamıştım. Omurga salma konusunda hiç birşey bilmiyordum. O zaman birileri bana bu tekne ile Gökova ya kadar gidersin deseydi güler geçerdim. Hala mandar ile ıskotayı yazarken karıştırırım.
Yani ben bu işlere başladığımda hiç bir şey bilmiyordum. Oysa burada şimdi bu yazdıklarıma yanıt veren bir çok kişi benden çok ama çok daha bilgiliydiler. Hala da öyleler. Bülent benden daha deneyimli bir yelkencidir. Ahmet aileden beridir, Aali , Matay, Cem Gür, Ne bileyim buradaki bir çok kişi işte.
Bir şeyi bildiğinizde o size sanki çok kolaymış gibi gelir. Bilmeyen için öyle değildir işte. Ben kendi yaşadığım zorlukları bildiğimden kendi tecrübelerimi aktarıp, başkaları benzer sıkıntılar yaşamasınlar diye buralarda sürtüyorum.
Eğitmen değilim. Kimseye bir şey öğretemem. sadece kendi yaşadıklarımı, araştırdıklarımı yazıyorum.
Dünyada kabul görmüş , artık evrenselleşmiş kimi kurallar var. Yelkencilik de böyle. Aali araba freninden örnek vermiş. Ben de futboldan örnek vereyim.
Gol az oluyor sıkılıyoruz biz Türkler olarak , zaten atamıyoruz da , o yüzden taç çizgisinde bir kale daha koyduk artık futbolu böyle oynayacağız diyebilirsiniz. İşte püf nokta burada. Bunu yapabilirsiniz ama artık oynadığınız oyunun adı futbol olmaz.
Bugün eli yüzü düzgün bir tekne almanın maliyeti 50 bin Avro bu ülkede. Herkes büyük tekne almak peşinde. Sadece bu yazılanlar yüzünden bu böyle. Küçük bir yelkenliye binmek istemiyor kimse. Kendisi tekne yapmak isteyenlere koro halinde " sakın ha " deniyor.
Bir çok kişi " aman denizde kalabalık olmayalım böyle iyiyiz " derdinde. Global sailingi ilk gördüğümde hayran kalmıştım. Bana dönüp, sakın yazma ha. Gelmesin kimse diyenleri biliyorum ben.
Ben tam tersi görüşteyim. Tene sahibi oldunuzmu elinizden biraz iş gelmeli. Bir patalya yapabilirsiniz mesela. Alın işte Ziya hoca yapmış.
16 ayak bir yelkenli yapıp, hafta sonu keyifle yelken yapabilirsiniz pekala. Bir arkadaşım şu küçük katamaranlardan aldı. Yazın adalar arasında fink atıyorlar bununla.
Denizde çoğalmalıyız. Çoğalmak için "tekne " lazım. Bizim denizlerimize uygun, kolay yapılabilir , ulaşılabilir teknelere ihtiyaç var.
Her zaman olduğu gibi kavramları alıp, çarpıtıp ya da içini boşaltıp öyle kullanıyoruz. " amatör denizci " kavramını da öyle yaptık işte.
Ben bu camiada hep şunu duyarım. Şu hale bak , üç bir yanımız deniz. Denizci bir millet değiliz falan filan. sonra aynı adam dönüp, aman buralara kimse gelmesin diyebiliyor ben de şaşıp kalıyorum.
O yüzden 58 feet tekne alan arkadaş her kimse hayırlı olsun. Güle güle kullansın. Benim ilgi alanımda değil kendisi.
Ben , küçük bir tekne ile de olsa yelken yapmayı özendirmeye çalışıyorum. Hedefimiz bu olmalı. Yoksa bu saatten sonra tercihlerini belirlemiş ve işi bilen birisi ben böyle yazdım diye fiber teknesini satıp , küçük ahşap bir tekne alacak değil elbette.
Derdimiz , zamanında benim gibi hiç birşeyden haberi olmayan ancak bu işlere merek salmış kişilere ufuk açmak olmalı. Başka alternatifler olduğunu da göstermeliyiz.
Dün akşam baktım hepi topu 22 üye vardı forumda. Geçenlerde bir arkadaşımızın nikah töreni için kurduğu whats up gurubu bunun beş katı filandı her halde.
Madem derdimiz arkadaşlık dostluk filan falan.. açarız bir heyamola whatsup gurubu biter gider. Bakın dün Oğuzhan teknesinin fotoğraflarını whatsup Kıbrıs gurubuna koymuş.
Foruma koymamış ama. Oğuzhan çok yetenekli bir adam. Kendisini çok geliştirdi. Teken alım sırasında ve sonrasında
forumdan çıkmaz , hem tekne transferi hem de daha bir çok konu ile ilgili kendinden daha bilgili insanların resmen beynini emerdi.
Şimdi işleri öğrendi. aya roket atmıyoruz sonuçta. Ben kendi teknemin motor bakımını hala yapamazken o yapabiliyor mesela.
Teknesini aldığı günden bu güne manyak bir duruma getirdi. Tekne olumlu yönde tanınmaz hale geldi.
Oğuzhan'ı eleştirdiğim nokta şudur. Oğuzhan bu anlamda bu foruma borçludur. O yüzden teknesinin fotoğraflarını da ilk burada paylaşmalıydı bana göre.
Yaptığı tercümeler ile borcunu ödemiş sayılmaz üstelik. Neden ? Çünkü dağılmış bir tekneyi üç otuz paraya alıp, adam etti. Bu çok önemli bir örnek aslında. Müthiş bir hikaye. Üstelik bunu başta Burak , hepimizin tekneyi ilk gördüğümüzde sat hemen dediğimiz halde yaptı.
Ama bir tane bile yazısı yok.
Oğuzhan, teknenin macerasını adam gibi yazmazsan havuzluğun tik kaplamalarını kendi başına yaparsın.
Bu forumun amacı bu olmalı.
Bu işe yeni girenlere ufuk açabilmek, denize çıkmaya cesaretlendirmek. Yoksa ne gereği var ki buralarda yazmanın?