Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Hayaller Tersanesi

S

Servet

Ynt: Hayaller Tersanesi
#90: 18 Mayıs 2018, 17:11:09


İngilizlerin Fisher ve Colvic markalı benzer tekneleri var.
Çokta yakışıklı duruyorlar.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#91: 18 Mayıs 2018, 17:17:34
Fisher 30 ve 37 ile bir kaç anım var.

30 için diyebilirim ki, 3 saatin sonunda benim gibi birisi bile, elini ayağını koyacak yer bulamıyor  ;D
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Hayaller Tersanesi
#92: 18 Mayıs 2018, 18:08:58
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Hayaller Tersanesi
#93: 18 Mayıs 2018, 18:14:59
Kaan,

ille katı ve net bir tasniflemeye gerek var mı sahiden...? diye sorayım ( Bence yok. Mesela dünyanın en büyük gulet filosuna sahip olup bu kayıkları bu isimle dünya denizcilerine ve turistlerine kabul ettirmişken Gulet nedir ? sorusunu 20 yıldır kendimize soruyor ve cevaplayamıyoruz ) .

Ama soruya soruyla cevap vermemiş olmak için de hemen aklıma geliveren bir kaç argümanı sayayım.

Tenezzüh tekneleri aslen ( Hollandalıların tahta çıkan Britanya kralı falancaya gezsin eğlensin diye hediye ettikleri ) iş teknesinden doğma değil mi ? Irili ufaklı balıkçı, iş tekneleri "yardımcı motor" icad olana kadar yüzlerce, binlerce yıl yelkenle yürümediler mi ? Şimdi bu sınıf teknelere dayanan bir tasarım niye yelkenli yat olmasın ?
J. Slocum'un Spray'i yelkenli gezi teknesi olarak mı inşa edilmişti ?
Hikayeyi mutlaka anımsayacaksın, 1920 veya 30'larda Americas Cup'lardan birinde yarış yatı olarak tasarlanmış dev canavarlar sert havada denize çıkmaya tırsıp o günkü yarışı iptal ettirince limandaki Amerikalı balıkçılar " yelken öyle yapilmaz, böyle yapılır beyzadeler..." diye yelken basıp tam arma denize çıkmışlar ( ünlü Gloucester schooner'ler hani ).
Bir iki gün evvel de Almanyadan bir örneğini yazdımdı, misal 1800'lerin sonunda 1900lerin başında ( gezi teknesi üreticisi diye bir kavram daha düşünülemediğinden ötürü ) insanlar balıkçı teknesi üreten atölyeye aynı tekneyi inşa ettirip özel yat olarak kaydettirmişler.

İş teknesiyle gezi teknesi arasındaki ayrışma daha sonra.
Zaten emeği azaltma, kazancı maksimize etme yolunda iş tekneleri de arma ve yelkenleri kaldırıp atınca ayrışma kendiliğinden başlamış, ortalıkta kalan tek yelkenli tipi özel tekneler. Gelişim de bu noktadan başlayıp tekne sahibinin zevk ve istemlerine göre tarzın değişmesi yönünde olmuş.

1950 hatta 60'lara kadar da aslında mesela gezi yatı ; yarış yatı diye bir ayrım yok ? Adamlar Fastnet, Admirals Cup vs gibi ciddi yarışlar için " açık deniz yatı " diye bir kavram icat etmişler. Bu teknelerin harci alem teknelere göre tek özelliği sert hava şartlarına dayanabilecek tasarımda olduklarının düşünülmesi.Tasarımlar uçuk kaçik değil, tekneler bilinçle hafifletilmiş değil  ; ağam bu tekneyle kimi zaman yarışır, kimi zaman çoluk çocuk torun tombalak tüm konforuyla yazın Akdenizde gezebilirmiş.
Tasarımları aşırı spesifikleştirmek ve yarış teknelerini bambaşka bir boyuta taşımak ( ve gezgin icin kullanılamaz hale getirmek ) nispeten yeni bir akım. Benim burada anlayamadığım şimdi kimi gezi teknesi üreticilerinin de o çizgilere öykünerek ortaya ne deve ne kuş ; tuhaf bir şeyler çıkarmaları. 

Esas konumuza dönersek ve ille tasniflersek Devlin'in tasarımı (geleneksel iş teknesi görünümlü) motor sailer midir ? Bugün geçerli kriterlere göre  evet. Ama motor icat olunmadan evvel bunlar neydiler ? Yelkenli tekne.

Motor sailer kavramını da açarsak bunun eski tarifi en az bir yelkenlinin yelken performansının % 50'sine ; bir motor yatın da motorla seyir özelliklerinin % 50'sine sahip tekne diye veriliyordu. Berbat bir karışım bence aslen...( ayrıca yelken performansındaki yüzde elli kaybı tasarıma ve armaya bakınca anlayabiliyordum da ; motor performansı niye yarı yarıya düşük olsun bunu hiç anlayamadım ? ).

 Sonra uyanık üreticiler durumu fark etmiş olmalılar %90 / % 90 diye bir kavram ortaya attılar ve satışlara bakılırsa insanları inandırmakta da başarılı oldular...

Imdi Mr. Devlin Ersinin teknesine 9m modern bir yelkenlinin bence değil yüzde 90'ı , yüzde 70-75'i kadar yelken performansı sağlıyorsa bu teknenin sağladığı hacim, iç mekan, kapalı çepeçevre camlı ve aydınlık kumanda mahalli ve salon, önde bir düz güverte farklılıklarıyla tamamen yeterli ve kabul edilebilir olur.
  • IP logged

B

Burak Doneray

Ynt: Hayaller Tersanesi
#94: 18 Mayıs 2018, 18:38:36

28 feet bir teknede yaşam alanı istiyorsak teknenin üst yapısı bu şekilde olmalı diye düşünüyorum .Tabiki flush deck çok daha güzel gözüküyor ama yaşam alanı beklemeyin o zaman ayrıca bu boydaki bir tekneye pilot house koymayı çok anlamsız buluyorum.

Bu videodaki bowspritin kaldırılması detayı ve iç dizayn çok hoşuma gitti o yüzden paylaştım .
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#95: 18 Mayıs 2018, 18:44:41
Teşekkür ederim abi,

Amacım mutlaka bir sınıfa sokmak değil lakin şunu öğrenmeye çalışıyorum.
Benim gibi yeni yetmeler, ayrıntılara hakim olmadığı için, basit çıkarımlarda bulunuyor.
Örneğin, %50/50 olarak tanımlanan motor sailer'a baktığımızda, haliyle yelken performansının, "yelkenli" tekneler gibi olmadığını, bu yüzden, yelkenin belki belli bir havanın üstünde, sadece yardımcı olarak yada motor arızasında kullanıldığını düşünüyoruz.
E böyle düşününce normalde boyuna göre güçlü motorları olan ve günümüz ihtiyacı ile bunun üzerine inşaa edilmiş bir balıkçı teknesinde, arma ne kadar işlevsel olabilir, ( başka bir ayrım şekli aklıma gelmediği için orjinal diyorum) orjinal yelkenli gibi performans gösterebilir mi ? sorusunun cevabı içindir.

Bunu da yine, o üretici-müşteri senaryosunda ki, tanıtımda "dört dörtlük yelkenli deneyimi" kısmının mümkün olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2018, 18:47:17 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Hayaller Tersanesi
#96: 18 Mayıs 2018, 18:50:30
Servet, Fisher ve Colvic Craft tam da bu başlık altında tartıştığımız konunun en iyi örnekleriydi. İngiliz balıkçı filosunun bazı unsurlarını iş teknesinden gezi teknesine dönüştürüp çok da başarılı oldular. Colvic Craft kapanmadı ama galiba gömlek değiştirdi. Fisher de öyle diye biliyorum.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Hayaller Tersanesi
#97: 18 Mayıs 2018, 18:57:04
Bir örnek de Nauticat 331'dir. Kalitesi, iç hacmi ve sundukları muhteşemdir. Yelken performansı ise bana hayal kırıklığı olmuştu.Ama müşterileri için öyle olmadığı, ya da bunun onlar için birincil, ikincil derecede önemi olmadığı çok açik.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#98: 18 Mayıs 2018, 19:06:13
Kadınların istekleri öncelikli olacak, iyi bir yelken performansı sunarken yatmayacak, üstelik Akdeniz'de kullanılacak kadar dış alana sahip olacak, içi misafir ağırlayacak kadar işlevsel olacak, üstelik 29ft olacak, bir de hepsi bir arada olacak.

Ne yalan söyleyeyim, merakla bekliyorum doğrusu.



Fisher 30'unda seveni çok, tiplerini her ne kadar çok beğensem de, 37ft'den küçüğü bana işkence gelir doğrusu. 37 ft için diyebilirim ki, Cem abinin dediği gibi tüm ceyizini açınca uygun havada güzel kaçıyor, içi de tatminkar. Havuzlukta bile 3, hatta 4 kişi oturabiliyor. Ama yemek yiyelim derseniz kusura bakmayın, Türk işi sofraya uygun değil.

  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Hayaller Tersanesi
#99: 18 Mayıs 2018, 19:16:33
Âli konuyu derli toplu anlaşılır hale getirmiş.  Kavram kargaşasını bir nebze de olsa ortadan kaldırmış.

Şahsi fikrim, elimizde henüz çok "ham" olan Halibut tam tanımlaması ile bir motor sailor. Tek nedeni ise güverte üzeri binası. Eğer bu tekne iş teknesi olarak tasarlansaydı şöyle olurdu: Bina yerli yerinde durur, belki biraz daha kıça doğru kayar, motor geride konumlanır, baş kamara ile bina arasında bir navlun ambarı olurdu.
Direk olduğu gibi kalır ve boom taşıyıcı olarak kullanılır, ön  yelken motora yardımcı hafif hava kullanımına uygun olurdu. Muhakkak bocurumu olur, bu da hem av sırasında kafayı rüzgara karşı tutar hem de sert hava seyrinde tekneyi stabil tutmak amacı ile kullanılırdı.

Gel gör ki, gezi teknesine tadil edildiğinde o bina yüksekliği bizim anladığımız anlamda ve oranda bir ana yelken sunamıyor. Teknenin 8.81 boyu bazı istenmeyen kısıtlar getiriyor. Ortalama insan boyu + %10 bu kıt nedenlerinden başlıcası.

Bu ön çalışmayı incelediğimizde tekne içi farşının  baş altında bulunan tuvalette oturan modelin ayak altında olduğu seçiliyor. Bu hat geriye devam ettiğinde  üst bina altına rastlayan bölüm ve köprü tavan yüksekliği de 180+%10'dan az yüksek .

Demek ki yine tekne boyu ve iç hacminde kısıt var.

Burada duralım ve alternatifler ile beyin cimnastiği yapalım. Kısıtları nasıl ortadan kaldırabiliriz?



  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: Hayaller Tersanesi
#100: 18 Mayıs 2018, 19:22:46
Böke biladerimi ge ko dan beri izlerim hiç karşılaşmak nasip olmadı ama ama kendisini kişilik yönünden CüCü biladerime benzetirim.CüCü yü  üüüü uzun zamandır tanırım üniversiteden arkadaşımdır ve onun ile çok benzeşiriz.Aynıları beğendiğimizi burayı okursa gülerek teyit edecektir.
Olay farklı olma isteğinden kaynaklanmaktadır. Farklı teknesi ile ,farklılıkları ile farklı olmak.
Bu kötü bir şey mi hayır.Bence sıradanlık iyi bir şey değildir.
Örneğin ben farklı bir tekne istediğim için Moody aldım.
Bulsam ve param yetse idi Nauticat 331 içn hiç düşünmezdim elbette.
Cupe arabamı farklı olmak için almıştım.
Şimdiki arabamı da farklı olmak için aldım.
Sıradan olmak veya farklı olmak.
Gelelim konumuz olan tekneye.
Türkiye'de benzeri olacak mı?Hayır.
Sadece Böke 'de mi olacak?Evet.

Bökenin teknesi farklı olacak mı?  EVET. :)xx :)xx :)xx

Güzel günlerde gururla ve sağlıkla binsin.

Ama bu arada kadınlar şöyle ister,böyle ister falan lafları salatadan öte bir anlam içermez.

Bir de kükreyeyim de dede aslan nasıl olur görün.
Erkek ister ve alır kadınına da beğendirir.Erkeklik bu şekilde de tanımlanabilir.
Masaya falan vurmadan ama usulünü ,yolunu yordamını bilerek,ikna ederek.
En baştan da eşini seçerken çok dikkat ederek.
Benim yaşlı kız hanımın emeklilik ikramiyesi + benim emekli ikramiyem ile alınmıştır.
Eşim tekneyi anlaşma bittikten sonra,kızımızı görmeye gittiğimiz bir hafta sonu Bostanlı balıkçı barınağında karadan viran bir vaziyette görmüştür.
Bu iş dün tanış ertesi gön gel seni teknemi göstereyim manevrası ile olmaz.
Adamı b..lu suya atlattırırlar sonra.
Kükrerken sesim gür ama dişler takma nasıl olsa görünmüyor. ;D
  • IP logged
DeDe

S

Servet

Ynt: Hayaller Tersanesi
#101: 18 Mayıs 2018, 19:29:34

https://www.boatsandoutboards.co.uk/Sailboats/colvic-watson-23/205778

Buda Colvic Watson 23..
Yandan karıştırayım konuyu biraz.. :)
Kullanışlımı degilmi bir fikrim yok,o kadar denizciliğim de yok.. :(
Ama teknelerin baştan,aşagı bana göre, modern tasarımlara göre bir ruhu var..
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2018, 19:38:54 Gönderen: Servet Tunç »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#102: 18 Mayıs 2018, 19:40:39
Colvic Victor 40 ds'leri severim mesela.
Akdeniz çanağın da teknede yaşamak isteyenler için güzel olduğunu düşünürüm. DS tüm kış yaşamaya müsait.


34'ü bile kullanışlıdır üstelik.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Hayaller Tersanesi
#103: 18 Mayıs 2018, 19:44:33

Örneğin, %50/50 olarak tanımlanan motor sailer'a baktığımızda, haliyle yelken performansının, "yelkenli" tekneler gibi olmadığını, bu yüzden, yelkenin belki belli bir havanın üstünde, sadece yardımcı olarak yada motor arızasında kullanıldığını düşünüyoruz.
E böyle düşününce normalde boyuna göre güçlü motorları olan ve günümüz ihtiyacı ile bunun üzerine inşaa edilmiş bir balıkçı teknesinde, arma ne kadar işlevsel olabilir, ( başka bir ayrım şekli aklıma gelmediği için orjinal diyorum) orjinal yelkenli gibi performans gösterebilir mi ? sorusunun cevabı içindir.

Bunu da yine, o üretici-müşteri senaryosunda ki, tanıtımda "dört dörtlük yelkenli deneyimi" kısmının mümkün olup olmadığını öğrenmeye çalışıyorum.

Kaancım,
 yelken performansı deyimiyle neyi kastettiğimizi de açmamız lazım.

Ben bir yerde define edilmiş bir tarif gördüğümü hatırlamıyorum, dolayısıyla olsa olsa kendime göre bir anlayışım var.
Öncelikle yelkenle yapabildiğim yol ( sürat) ve teknenin azami orsalama açısı aklıma geliyor. Bunları yetersiz buluyorsam ağzımın tadı kaçacaktır. Tekne hangi şartlarda ne kadar bayılıyor ve ileri hareketinin yanı sıra ne kadar çağanoz gibi yan yan öteleniyor ? Sonra teknenin hangi havaya kadar yelken taşıyabileceği sorusunu da, - bu tarif kapsamının içinde olduğundan emin olmamakla birlikte- ; aklıma gelen bir soru ( yelkeni küçültülmek kaydıyla her havada taşıyabilmeli ki bir motoryattan farkı olsun ? ) .

Sadece yukardaki kriterlerle yetinirsek ; bence doğrusu kabul edilmiş bir rüzgar skalasında ( artık 3 Bf mi olur, 3,5 mu olur, 4 Bf. mi olur ) teknenin zorlanmadan ve keyifle teorik gövde hızına yakın seyretmesi tamamdır. Benzer boyda bir gezi teknesiyle de mukayese edilebilirdi , lakin orada da insaflı olmak ve diğer teknenin de asgaride aynı iç donanıma sahip olduğu ( haydi kocaman salon/kaptan köşküne sahip olmasın ama ) önemli. Diğeri 5,5 knot giderken bizimkisi de 4,8- 5 knot yürüsün.
Orsaya belli bir açıyla girebilsin ve ille orsa gidelim diye inat edersek yerinde saymasın ve yanal sürüklenmesi aşırı olmasın.Aşırı da bayılmasın. Gerçi Markoni arma düşünülmediğine göre ana yelken seyri bozucu rüzgarı üstten kaçıracak. 

Bunun kaç dörtlük bir seyir olacağına ben karar veremem...Her denizci kendi karar verecek.
Ben kendimce üç tane 4/4'lük seyir anısı hatırlıyorum. Biri 5 havada her bir tarafı karbon/kevlar olan bir Finngulf 42 idi, ikincisi hiç üst yapısı olmayan 7,5 m civarı ama gövdelerinde barınilabilir bir Polonya katamaranıydı ; üçüncüsü de 10 metrelik bir Hollanda trimaranıydı. Bunların dışinda hatırladığım güzel seyirler " Aaabii, ne güzel yürüyoruz be, attırsana ordan bi kutu bira " kıvamında denizde olmaktan ve yelken basmaktan haz aldığım ve memnuniyet duyduğum geziler.
Yani ölçek son derece subjektif. Herkes kendi değerlendirmesini kendi yapacak.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#104: 18 Mayıs 2018, 19:54:30
Doğru.

Bu durumda müşteri sorularını, belli şeyler ölçülebilecek, en azından tahmin edilebilecek duruma gelene kadar, üreticinin (Ersin) tanıtım broşürünü raf'a kaldırayım bari  :D
  • IP logged

 
Yukarı git