Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Hayaller Tersanesi

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#75: 18 Mayıs 2018, 11:39:07
Arkadaşlar absürd gelecek size ama bu tekne bir yelkenli değil bence balıkçı teknesi ve motoruda 110 hp.Üstündeki armada iş arması yelken değil desem randa arma konusunda  çokmu cahil gözükürüm ? Dedim bile gardımı aldım bekliyorum.

Şahsen absürd gelmiyor.
Âli abi ve Cem abi, ahanda bu işte deyince, dedim, oğlum Kaan, bu tekneyi konuştukça, balıkçı mı,motorsailer mı, arada ki fark çıkar ortaya, sende kaparsın iki satır bilgi  ::)
Sitesine bakıp, Devlin'in planları ile karşılaştırınca, kafam karışmadı dersem yalan olur.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Hayaller Tersanesi
#76: 18 Mayıs 2018, 11:43:50
Arkadaşlar absürd gelecek size ama bu tekne bir yelkenli değil bence balıkçı teknesi ve motoruda 110 hp.Üstündeki armada iş arması yelken değil desem randa arma konusunda  çokmu cahil gözükürüm ? Dedim bile gardımı aldım bekliyorum.

Şahsen absürd gelmiyor.
Âli abi ve Cem abi, ahanda bu işte deyince, dedim, oğlum Kaan, bu tekneyi konuştukça, balıkçı mı,motorsailer mı, arada ki fark çıkar ortaya, sende kaparsın iki satır bilgi 
Sitesine bakıp, Devlin'in planları ile karşılaştırınca, kafam karışmadı dersem yalan olur.
Ne yalan söyleyeyim bir sosyal aylak olarak herkes şüpheye kapılınca içim bir rahatladı.. 

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2018, 12:26:36 Gönderen: Hasan Toparlak »
Akdenizli, Balıkçı

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#77: 18 Mayıs 2018, 12:35:40
Hazır siz çalışırken, şahsen kafamın basmadığı tarafları yazayım. Sonuçta "Satılabilir" bir tekne tasarlandığına göre, ben de bir "son kullanıcı" olduğuma göre, öğrenmek için size sorduğumu varsayın.

Üretici olan Ersin, müşteri olan bana dedi ki ;

"Önce temel kriterlerimizi yazalım.
Teknede öncelik kadınların. Ladies first yani. İç tasarımı tamamen kadının ihtiyacına göre tasarlanmış, güverte imkanları da yine kadına göre tasarlanmış bir tekne. az yatan, güvenli kimseyi korkutmayan ama " denizci " bir yelkenli.
Erkeğe ve yelken yapmayı seven kadına da dört dörtlük yelken keyfini yaşatacak, tüm " denizci " kriterlerini sağlayan
omurga salma , başı kıçı bir , çift direkli bir kechya da yawl arma sahibi elbette randa arma ve cutter.
ama en modern cinsinden..
en olmadık havalarda dahi güvenle seyir yapabileceğiniz , patalyanızı rahatlıkla taşıyabileceğiniz güneş panelleri için saçma sapan taşıyıcılar yaptırmayacağınız, her daim yelkenlerinizi görebildiğiniz bir yelkenli tekne.
Su kontraından imal, 2 feet ancak çift tuvaletli ve ayrı kabinli özel yaşam için tasarlanmış, rahatlıkla misafir ağırlayabileceğiniz bir yelkenli den bahsediyoruz . "


Ben de size müşteri olarak diyorum ki ;

Lütfen beni aydınlatınız,
* Öncelik kadınların diyorsunuz ama neden böyle bir tasarım?
* Yatmasın isteniyor olabilir ama yelkenliden çok uzak değil mi ?
* Bu tarz bir teknede kadınların mutlu olacağından emin misiniz ?
* Tekne bizim gözümüze hoş görünüyor olabilir lakin kadın gözüyle tamamen balıkçı teknesi değil midir ? Hatta yelkenli demenize rağmen?
* Biliyoruz ki sadece "eş" sıfatıyla teknede bulunan kadınların daha fazla lüks, hadi doğrusunu söyleyelim biraz da eş-dostun tatlı rekabeti ile kocaman ve lüks tekne tercih ederken neden bu tarz istesinler ?
* Teknenin içi yine öncelik kadın olduğuna göre, yeterli olduğuna nasıl karar verdiniz ? (alan ve wc hassasiyeti)
* Diğer tasarımların vermediği ne vaad ediyorsunuz?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Hayaller Tersanesi
#78: 18 Mayıs 2018, 12:48:32
Hazır siz çalışırken, şahsen kafamın basmadığı tarafları yazayım. Sonuçta "Satılabilir" bir tekne tasarlandığına göre, ben de bir "son kullanıcı" olduğuma göre, öğrenmek için size sorduğumu varsayın.

Üretici olan Ersin, müşteri olan bana dedi ki ;

"Önce temel kriterlerimizi yazalım.
Teknede öncelik kadınların. Ladies first yani. İç tasarımı tamamen kadının ihtiyacına göre tasarlanmış, güverte imkanları da yine kadına göre tasarlanmış bir tekne. az yatan, güvenli kimseyi korkutmayan ama " denizci " bir yelkenli.
Erkeğe ve yelken yapmayı seven kadına da dört dörtlük yelken keyfini yaşatacak, tüm " denizci " kriterlerini sağlayan
omurga salma , başı kıçı bir , çift direkli bir kechya da yawl arma sahibi elbette randa arma ve cutter.
ama en modern cinsinden..
en olmadık havalarda dahi güvenle seyir yapabileceğiniz , patalyanızı rahatlıkla taşıyabileceğiniz güneş panelleri için saçma sapan taşıyıcılar yaptırmayacağınız, her daim yelkenlerinizi görebildiğiniz bir yelkenli tekne.
Su kontraından imal, 2 feet ancak çift tuvaletli ve ayrı kabinli özel yaşam için tasarlanmış, rahatlıkla misafir ağırlayabileceğiniz bir yelkenli den bahsediyoruz . "


Ben de size müşteri olarak diyorum ki ;

Lütfen beni aydınlatınız,
* Öncelik kadınların diyorsunuz ama neden böyle bir tasarım?
* Yatmasın isteniyor olabilir ama yelkenliden çok uzak değil mi ?
* Bu tarz bir teknede kadınların mutlu olacağından emin misiniz ?
* Tekne bizim gözümüze hoş görünüyor olabilir lakin kadın gözüyle tamamen balıkçı teknesi değil midir ? Hatta yelkenli demenize rağmen?
* Biliyoruz ki sadece "eş" sıfatıyla teknede bulunan kadınların daha fazla lüks, hadi doğrusunu söyleyelim biraz da eş-dostun tatlı rekabeti ile kocaman ve lüks tekne tercih ederken neden bu tarz istesinler ?
* Teknenin içi yine öncelik kadın olduğuna göre, yeterli olduğuna nasıl karar verdiniz ? (alan ve wc hassasiyeti)
* Diğer tasarımların vermediği ne vaad ediyorsunuz?
  :) :) Bir ilave daha buzdolabı nerede göremedim  :)
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

B

Burak Doneray

Ynt: Hayaller Tersanesi
#79: 18 Mayıs 2018, 14:07:06
Arkadaşlar absürd gelecek size ama bu tekne bir yelkenli değil bence balıkçı teknesi ve motoruda 110 hp.Üstündeki armada iş arması yelken değil desem randa arma konusunda  çokmu cahil gözükürüm ? Dedim bile gardımı aldım bekliyorum.

Şahsen absürd gelmiyor.
Âli abi ve Cem abi, ahanda bu işte deyince, dedim, oğlum Kaan, bu tekneyi konuştukça, balıkçı mı,motorsailer mı, arada ki fark çıkar ortaya, sende kaparsın iki satır bilgi  ::)
Sitesine bakıp, Devlin'in planları ile karşılaştırınca, kafam karışmadı dersem yalan olur.

Özellikle Kingfisher 30 modeli benim böyle düşünmeme neden oldu.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2018, 14:10:42 Gönderen: Burak Doneray »

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#80: 18 Mayıs 2018, 14:08:53
Tekrar okudum şimdi. Bir noktayı atlamışım sorularda.

Aklıma bir anımı getirdi;

90'ların ortasında Sabah grubunda çalışıyorum. Piyasada ki dergilerin yarısı zaten bu grubun elinde. Dergiciler de, ayın 3 günü gazete binasında çalışır 27 gün dışarıda olurlardı. Sadece her bir dergiden bir yada iki yetkili kalırdı tüm ay boyunca. O 3 gün de orada yatar kalkar, eve gitmeksizin işi bitirirlerdi.
Benim de şirkette olduğum zamanlarda çalıştığım odanın hemen arkası bu gruba ait olunca, pek sıkı fıkı idik. Mutlaka kahvaltılarımızı dergi grubunda, en gözden uzak bu alanda yapardık.
Herkesin şirkette olduğu bir sabah yine kahvaltı için toplandık, sayfa sekreterinin ekranında bir haber gözüme ilişti. Kabaca şöyle idi.

"Kadınlar ne ister sorusu için bir anket yaptırdık, ankete katılan tüm erkekler, sorunun cevabını biliyorlardı, bu halen bir gizem olarak duruyor"

İlk bakıldığında esprili bir haber, geyik yapılıyor olarak gözüktü lakin her zaman ki gibi merakıma yenilip sordum. Gerçekten bir anket yaptırılmış ve gerçekten anket şirketi 100 erkeğe sormuş ve tüm katılımcılarda söylemiş ne istediklerini. Anket şirketi de o anlama gelecek bir rapor hazırlamış.

Problem şu ki; anket şirketi, kadınlar ne ister sorusunun cevabı için bir tane kadına bile sormamış. Rapor doğrultusunda haber istenince de arkadaşlar işi şakaya vurarak  karizmayı çizdirmekten kurtulmaya çalışmışlardı.

Demem o ki, madem öncelik kadın ve kadın istekleri olacak, sorduğunuz kadınlar size nasıl cevap verdiler ?

 
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Ynt: Hayaller Tersanesi
#81: 18 Mayıs 2018, 14:53:28


* Bu tarz bir teknede kadınların mutlu olacağından emin misiniz ?
*

Hangi erkek bu soruya evet veya hayır diyecek kadar yiğittir?
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Mayıs 2018, 15:00:53 Gönderen: Bülent Büyükdağ »
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#82: 18 Mayıs 2018, 14:55:39


* Bu tarz bir teknede kadınların mutlu olacağından emin misiniz ?
*

Hangi erken bu soruya evet veya hayır diyecek kadar yiğittir?

Kadınlara soran ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1649
    • instagram
Ynt: Hayaller Tersanesi
#83: 18 Mayıs 2018, 14:58:21


* Bu tarz bir teknede kadınların mutlu olacağından emin misiniz ?
*

Hangi erken bu soruya evet veya hayır diyecek kadar yiğittir?

Kadınlara soran ?
Birkaç saniye ile geç kaldım. Bence de soruya cevap budur...

SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
Akdenizli, Balıkçı

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#84: 18 Mayıs 2018, 15:09:58
Sevgili Çetin Kent'in bir yazısı var. Konu tekneler ve erkek kadın ilişkileri olunca, bu yazıyı anımsarım hemen.
Gündüz niyetine gülümsemeniz için ekleyeyim.


Balıkçı barınağına doğru yürüyen bir çift görürüz. Kadın ellerinde çantalar, erkek bir dıştan takma motoru kucağına almış yürüyor.

ŞEBNEM- Daha gelmedik mi Taci?
TACİ- Az kaldı Şebnemcim, barınağa girince en baştaki tekne bizimki, az kaldı.
Ş- Bu torbalarda ne var allahaşkına nefesim kesildi Taci.
T- Aşkıcım balığa çıkıcaz ya, akşama kadar acıkırız diye yiyecek içecek bişeyler aldım işte. Börek filan.. Seversin sen.
Ş- Kucağında taşıdığın şey de bayağı ağır galiba Taci?
T- Ha? Bu mu? Motoru diyorsun. Ya barınakta çalarlar filan diye cesaret edemiyorum, arabanın arkasında getirip götürüyorum işte.
Ş- Belli kıymetli bişey. O kadar sıkı sıkı sarıldığına göre…
T- Sıkı sıkı sarılmam kıymetinden değil be Şebocum, kırk kilo motor! Zor taşıyorum, çok ağır, ondan!
Ş- Bilemiyorum artık, bana bile o kadar sıkı sarılmadın da…
T- Şebnem ne alakası var, 40 kilo diyorum ya!
Ş- Ne var! Keramet 40 kilodaysa, ben 40 kilodan sadece bikaç kilo fazlayım, bi kere bile şuna sarıldığın gibi sarılmadın yane!
T- Eheh 40 kilodan bir 40 kilo kadar daha fazlasın gerçi de.. hehe
Ş- Taci! Sen bana 80 kilo olduğumu mu ima ettin az önce!
T- Yok hayatım, yanlış anladın, bak gerçekten motor çok ağır, iki elimle anca zar zor taşıyabiliyorum, onu diyorum hayatım.
Ş- Aman tamam…
T- Bi dakka ya sen şimdi şu motoru mu kıskandın! İnanamıyorum!
Ş- Saçmalama Taci! Ben o motor mudur nedir, ne kıskanıcam, ben ona olan aşırı ilgine biraz bozuldum. Bak dans eder gibi kolundan tutmuşun bi de!
T- Kızım gaz kolu o! Ne dansı, ne aşırı ilgisi ne diyorsun!
Ş- Tamam Taci uzatma, ben anladım seni…
T- Şurda bi tatil gününde denize çıkcaz, yok, illa….
Ş- Homurdanma Taci!
T- Dıştan takma motor için kıskançlık kavgası yaptığımıza inanamıyorum ya!
Ş- Ha şimdi dıştan takma oldu ha!
T- E..evet? Dıştan takma motor. Ne var ki?
Ş- Siz erkekler böylesiniz işte! Teknenizde gezdirin tozdurun, sarılın, kucaklayın, ama günü gelince hemen dıştan takma!
T- Anlamıyorum vallahi anlamıyorum!
Ş- Ha sonra anlamamazlığa geliyorsunuz tabi. Kullan kullan sonra dışlayıp gönder! Bi de alay eder gibi dıştan takma demez mi!
T- Ya dıştan takma derken..
Ş- Sus Taci sus! Ben konuşmuyorum senle!
T- Soluk soluğa kaldım zaten, koca şey kucağımda bi de sana laf yetiştiriyorum.
Ş- Yürü hadi neden durdun Taci?
T- Müsaade et de iki dakika soluklanayım!
Ş- İyi tamam, bekliyorum hadi.
T- …..
Ş- Taci?
T- Hı?
Ş- Kızdın mı sen bana?
T- Yok canım..
Ş- Yok kızdın kızdın.
T- Ne kızcam kızım ya, kızmadım.
Ş- Kızdın sen kızdın..
T- Kızdım tabi lan!
Ş- Bağırma Taci!
T- Nası bağırmam! Yahu ben tekneyi alalı 2 sene oldu, bir kere bile gelmedin.. Nedense bu hafta gelicem dedin, daha tekneye varamadan kavga ettik be!
Ş- Ya tamam Taci, sinirlenme. Ben tekneyi ilk defa görücem diye belki heyecanlanmışımdır, kızma hayatım olur mu Tacicim, canım benim.
T- Ya bırak Şebnem ya! Ben aptal mıyım. Sanki anlamadım mı, Hande hanımlar yeni tekne aldı diye sen de birden tekneye gelmeye karar verdin. Sanki anlamadık!
Ş- Yahu o da vesile olmuş olabilir Taci! Handelerin teknesi varsa bizim de var, sen kendi tekneni şimdi niye küçümsüyorsun ki!
T- Ha? Hı? Haydaaa kim küçümsedi tekneyi bea!
Ş- Yok yok ben ses tonundan anladım ben.
T- Hadi hadi, az kaldı, yüklen torbaları gidelim bir an önce… Bu motor da gittikçe ağırlaşıyor canına yandığımın!
Ş- Taci?
T- Hı?
Ş- Hande bana tekne aldık diyince, “aa bizim de teknemiz var” dediğimde yüzünü görmeliydin ama. hihihi
T- Eee ben biliyorum malımı ben! Aynen düşündüğüm gibi olmuş.
Ş- Efendim, ne diyosun mır mır mır.
T- Ha şey, geldik sonunda tekneye diyorum. Ben motoru şuraya bırakıp tekneye geçeyim, sen bana torbaları ver.
Ş- Tekneye geldik diyorsun da, tekne gelmemiş daha Taci?
T- Nası gelmemiş?
Ş- Tekne nerde Taci?
T- Kör müsün kızım, bak işte önümüzde…
Ş- Tekne bu mu Taci?
T- Evet?
Ş- Asıl tekne nerde Taci?
T- Asılı, kopyası, olup olacağı bu işte, tekne bu.
Ş- …..
T- Noldu Şebo?
Ş- Şey yok bişey..
T- Sesin soluğun kesildi? Çok beğendin bizim tekneyi de ondan di mi?
Ş- Yaaa yaaaaa... Yalnız?
T- Yalnız ne?
Ş- Handelerin teknenin dört kamerası varmış. Bizimkiler nerde?
T- Bizim kameralar gizli kamera. Görünmüyorlar... hehehee.. Kamera değil kız, kamara onlar.
Ş- Bana harf oyunu yapma Taci! Bizim kamaralar nerde? Teknenin gerisi nerede Taci! Kamara şakası yapma bana Taci!
T- Kamera şakası o!
Ş- Sen benle dalga mı geçiyorsun Taci! Bi kamera bi kamara aaaaa!
T- Ortamı yumuşatmaya çalışıyorum aşkım. Bizim tekne küçük ya, o yüzden kamara yok. Ama üşürsen diye battaniye aldım bak, elindeki çantada.
Ş- Ayol ben bi saattir elimde battaniye mi taşıdım! Deniz keyfi yapıcaz dediğin bu muydu! Körolası Taci!
T- Ama Şebocum!
Ş- Şebocum deme bana!
T- Ya bi dur bi sakinleş! Senin sinirlerin bozuk aşkım, Şebocum bi dinle beni! Bi dinle ya!
Ş- ….
T- Şimdi sen tekneye gelmeyeceksin diye...yani.. ben bunu bildiğim için... o yüzden kamaralı bişey almadım Şebocum..
Ş- Ciddi misin?
T- Tabi hayatım yoksa ben seni ne motoryatlarda ne maksi yatlarda gezdirmek isterim, sen beni bilmez misin, nasıl severim seni..
Ş- Sever misin..
T- Ha şöyle yumuşa yaaaa.. Gel şimdi otur şöyle bi yanıma, ben motoru takayım.
Ş- 4 Kameralı da alırız di mi?
T- Ne 4 kamerası aşkım, sen yeter ki iste, ister hd kaydedicili ister vhs, bütün kameraları doldurum allah canımı alsın.
Ş- Sağol Taci.. Ben konuyu çok iyi bilmediğim için biraz fevri davranmış olablirim, kızma bana e mi?
T- Kızmadım kızmadım.
Ş- Sen… Demin otoparktaki o motor tartışmamızdan sonra biraz gerildin de ondan oldu bunlar.
T- Yok be aşkım ben unuttum bile o tartışmayı.
Ş- Şey... ya…. ben motorlar konusunda yapı olarak hassasım sanırım.
T- Na.. nası yani?
Ş- Ne bileyim lisede filan da konu açılınca, hani hoca derslerde filan anlatınca hüzünlenirdim ben.
T- Ne konusu, ne diyosun, Şebocum hangi konu bu ya?
Ş- İşte motor konusu.. Fen derslerinde motorlar filan anlatılırken..
T- Bu konuşmanın nereye doğru gittiğini anlayamıyorum desem…
Ş- Sende bugün bir şapşallık hasıl oldu Taci. Lisede siz içten yanmalı motorları filan okumadınız mı ya!
T- E okuduk da ne…
Ş- Hah onu diyorum işte.. Kimbilir ne dertleri var içlerinde gariplerimin.
T- Kimin?
Ş- Ee işte içten yanmalı motorların! Kimselere söyleyemedikleri, içlerinde biriktirdikleri, yandıkları, ne dertleri ne tasaları var gariplerimin.
T- ……..
Ş- Taci?
T- …….
Ş- Taci? Taci napıyosun Taci! Aaa denize atladı adam! Taciii! Geri gel! Limanın suyu pis bak, burda yüzülmez! Tacii! Bak duyuyo mu, gözün kör olmasın Taci!!!! Ayol içten yanmalı motorların haline mi üzüldü acaba adam! Hassas adam! Taci!!!!! Elbiseyle yüzülür mü Taci! Yuvana dön Taci!!!!
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#85: 18 Mayıs 2018, 15:17:11
ŞEBNEM- Taci? Motoru çalıştıramadın mı?
TACİ- Çalıştıramadım Şebocum. Sorudaki ince imayı da anlamadım sanma
Ş- Aaaa ne demişim ayol, ne iması?
T- “Çalıştıramadın mı” Bak bak lafa bak. “Çalıştıramadın mı” Böyle yüzüme yüzüme, “Çalıştıramadın mı”
Ş- Sen de her lafımdan nem kapıyosun Taci! Kan ter içinde kaldın, o motorun ipini çeke çeke kolun koptu, ben sana üzüldüm. Bir de ima mima diyosun, aşk olsun.
T- Afedersin, ben de biraz fevri davrandım, bi haftasonumuz var dedik, kayığımıza atlayalım iki balık tutalım dedik, halimize bak.
Ş- Evet Taci, güneşin altında beynim pişti, motoru çalıştır artık da gidelim, denize menize girelim, serinleyelim.
T- Ya bi sakin düşüneyim, şimdi benzin vanasını açtım, hava kapağını açtım, hımmm… Benzini pompaladım o da tamam. Boğuldu mu acaba?
Ş- Ahahaha alemsin Taci! Ahahaha
T- Neden güldün ki sen şimdi?
Ş- Ama boğuldu mu dedin?
T- Evet ne var ki, teknik bir terimdir bu.
Ş- Şey ben espri yaptın sanmıştım.
T- 40 derece sıcakta, kan ter içinde bir saattir ipini çektiğimin motorunu çalıştıramamışım, bir de espri mi yapıcam Şebnem!
Ş- Aman kızma, motoru çalıştıramayınca asabiyet yaptın.
T- Bak gene “çalıştıramayınca” demeler filan…!
Ş- Limandaki balıkçılardan yardım alsana.
T- Yok öyle! Ben kendime motoru çalıştıramadı dedirtmem!
Ş- Nası dedirtmezsin. Ben çok rahat diyebiliyorum, onlar da desin.
T- Şebnem!!
Ş- Aman tamam sustum.
T- Şşş bana bak, bu tarafa yaklaşma ha. İpi çekerken maazallah kolum suratına filan çarpar.
Ş- Heralde düşündüm yani, ben o kadar şey miyim, merak etme. Sen devam et çekmeye.
T- Biraz çalışır gibi oldu. Yok anam yok çekiyorum çekiyorum çalışmıyor.
Ş- Benzin mi koymadın acaba?
T- Yok artık Şebocum, ilk baktığım şey benzin zaten. Daha yeni koydum.
Ş- Sen unutmuşsundur bi de ben bakayım.
T- Aman!!
Ş- Aahhh!
T- Şebnem! Şebnem iyi misin?
Ş- …
T- Şebnem! Şebnem! Ah be kızım! Arkamda durma dedim ben sana!
Ş- Bana yumruk attın Taci!
T- Ne yumruğu kızım! Arkama yaklaşma ipi çekerken demedim mi sana! Belliydi bu!
Ş- Ha önceden biliyodun yani yumruk atacağını! Tasarlayarak hunharca planladın yani!
T- Şebocum ne diyosun lütfen ya, hiç olur mu öyle şey!
Ş- İnanmıyorum ya, kadına şiddet hakkaten çok yaygınmış! Bak benim bile başıma geldi!
T- Şebnem saçmalıyosun! Basit bir kaza bu, ne abartıyosun kızım ya!
Ş- Suratıma yumruğu geçir sonra basit bir kazaydı! Yemezler Taci bey! Kadına şiddete hayır!
T- Of peki tamam çok özür dilerim. Çok acıyo mu? Bak buz koyalım biraz. Piknik sepetinde olacaktı, hah buldum. Al bakalım.
Ş- Geçti gibi biraz. Buz iyi geldi.
T- Çok korkuttun beni aşkım ya.
Ş- Dayak atan sensin bi de sen mi korktun Taci!
T- Şebnem bak dikine dikine konuşma! Ben sana bişey olcak diye korkuyorum burda!
Ş- Psikolojik sorunların var senin Taci. Önce döv sonra şefkat göster!
T- Aman tamam. Sana şefkat gösterende kabahat!
Ş- Aman iyi! Hadi çalıştır şu motoru hadi, millete rezil oluyoruz.
T- Tamam tamam. Elimden geleni yapıyorum. Hımmm.. Yahu eksik bişey yok, canına yandığım neden çalışmıyor bu motor anlama…
Ş- Noldu Taci? Neden durdun? Ne gördün Taci?
T- ….
Ş- Ne arıyosun Taci?
T- Ya start kablosu yok ki motorun üstünde!
Ş- Nası yok? Ne işe yarıyo o kablo?
T- Ya o kablo şuraya takılı olmadan çalışmaz motor. Emniyet için.
Ş- E aşk olsun Taci! Ben böyle cahillik görmedim!
T- Ne diyosun kızım ya!
Ş- Yani o kabloyu motora takmadan cahil cahil motoru çalıştırmaya uğraşıyorsun! Böyle denizcilik olmaz!
T- Şebo bak ağır konuşuyosun!
Ş- Konuşurum Taci! Ben mecbur muyum 45 derecede beklemeye! Üstüne bi de sille tokat dayak yiyoruz! Hayır madem anlamıyorsun bu işten, niye tekne alıyosun, niye motor takıyosun! Canımızı sana emanet etmişiz! Böyle sorumsuzluk olmaz canım!
T- E ama gururumla oynuyosun ama Şebnem. Kablo yok, görmemişim, hemen böyle ağır konuşup da üstüme gelm..
Ş- Ne oldu?
T- O başındaki ne senin?
Ş- Ne ne?
T- O başındaki, o sarkan şey?
Ş- Ha hihihi o mu? Sıcak olunca saçımı toplayayım dedim, orda bi kırmızı plastik ip vardı.
T- Ha saçını toplayıverdin o plastik kırmızı iple.
Ş- He ne var?
T- Elinin körü var Şebnem!
Ş- Taci hedef saptırma! Motoru çalıştıramadın, benim saçıma takma şimdi!
T- Başlarım saçından tokandan kadın! O saçını topladığın şey işte eksik olan! Ondan çalışmıyor motor! Ver şunu!
Ş- Dur napıyosun! Canım acıdı!
T- Bi de aşağılamaz mı, yok cahilmişim, bilgisizmişim neden tekne alıyomuşum! Hah buyur! Tek çekişte çalıştı işte!
Ş- …
T- Ne Şebnem ne! Bi de surat mı asıyosun! Senin yüzünden motor çalışmadı, bi de surat mı asıyosun!
Ş- Ben ona surat asmıyorum!
T- E ne peki bu tavırlar filan!
Ş- Yok bişey!
T- Şebnem! Delirtme kızım adamı! Hem suçlu hem güçlü ya. Senin yüzünden bural….
Ş- İkide bir senin yüzünden deme tamam mı!
T- Ne yani yalan mı!
Ş- Zamanında niye farketmedin!
T- Neyi?
Ş- İşte şu kablo mudur nedir!
T- Hö?
Ş- Hö tabi hö! Tabi! İnsan karısının yüzüne bu kadar ender mi bakar! Sık sık baksan şıp diye saçımda görmüştün o kabloyu! Yüzüme öyle seyrek bakıyosun ki demek, bak kabloyu zamanında göremiyorsun!
T- Teyallaaaam, sabır ver bana. Neyse sıkı tutun hadi, öğlen güneşi tepeye varmadan şansımıza bi gidip avlanalım hadi. Balık kaldıysa tabi. Sonra da yüzmeye gideriz.
Ş- Kabloyu görmüyor adam sonra ben suçlu oluyorum.
T- Ne diyosun motorun sesinden anlamıyorum seni!
Ş- Yok bişey! Sen yoluna bak!
T- Zaten geldik, balık tutanlar daha burdaymış bak. Demek balık var hala.
Ş- Sonra yüzer miyiz?
T- Yüzmez miyiz benim güzel tanrıçam, bikaç balık tutalım hemen yüzmeye de gideriz.
Ş- Hihih hemen de nasıl insanın gönlünü alıyosun Taci.
T- Denize çıkınca görüyosun nasıl olumlu adam oluyorum. Bakma limanda sana öyle kızdım filan ama..
Ş- Anladım ben, motorun stresinden biraz öyleydin.
T- Tabi ki hayatım.
Ş- Motoru durdurdun?
T- E geldik ya, burada demirleyeceğiz, sonra da yüzmeyeee. Ben şu oltaları çıkarayım, sen çapayı at.
Ş- Tamam Tacicim.
T- Tacicim diyen dillerin çok yaşasın. Oltaları da aldııım, al bakalım biri senin biri benim. Yemleri de çıkarayım.
Ş- Fazla tutmayalım yazık olmasın balıklara Taci. Onlar da insan!
T- Hö?
Ş- Ay lafın gelişi, onların da canı var dicektim.
T- Tabi aşkım. Yiyebileceğimiz kadar tutarız, merak etme.
Ş- Yemleri sen tak, ben dokunamıyorum.
T- Ay naz da yaparmış da. Ben takarım yemleri tamam. Bikaç haftaya kalmaz seni büyük denizci yapıcam Şebocum, bildiğim herşeyi öğreticem sana.
Ş- Hihihi. Sevimli şey.
T- Ha Şebo, sahi, balığa dalınca ben herşeyi unutuyorum, bak şimdi sen de dikkat et, kerteriz alalım, çapa tararsa filan beni uyar e mi?
Ş- Kerteriz?
T- Afedersin, haklısın, açıklamam lazımdı. Bak şimdi birkaç noktadan hiza alıcaz diyelim. Teknenin başı şu adanın tepesi yönünde gördün mü?
Ş- Aa evet!
T- Bak sağ tarafımızda da ilerideki otelin binası var.
Ş- E doğru valla
T- İşte bu tip hedeflere göre sık sık kabaca yerimizi kontrol edicez tamam mı?
Ş- Yani o hedefler bozulursa yerimizde sabit kalmıyoruz, problem var demektir, demirimiz tarıyordur.
T- Bravo! Şebnem bu kadarını beklemezdim senden! Çok iyi kaptın kızım ya! Ben yemleri takayım.
Ş- Ohooo sen beni aşağılıyorsun ama benim denizciliğe karşı bir yeteneğim var diye düşünüyorum yane.
T- İnanamıyorum ama ben de aynı şeyi düşünüyorum. Helal olsun. Al oltana yem taktım, al.
Ş- Mesela bak kerterizimiz bozuldu şu anda.
T- Nasıl mesela?
Ş- Otelle ada yer değiştirdi.
T- Yok artık..aaa hakkaten ha. Afferin kız! Helal valla! Ohooo demir tarıyoruz.
Ş- Motoru mu çalıştırcan?
T- Evet, demiri toplayıp eski yerimize tekrar atarız, önemli değil.
Ş-....
T- Şebocum zor olacaksa demiri ben alayım.
Ş- Yok zorluğundan değil de…
T- E tamam o zaman. Bir an önce çek de zaman kaybetmeyelim, balık beklemez.
Ş- Neyi çekeyim diyosun ben tam anlamıyorum.
T- Heheheh hani büyük denizciydin, şaka bi yana hadi al şu çapayı da tazeleyelim.
Ş- Ahahahah
T- Noldu Şebocum?
Ş- Çapayı al ha! Hahaha iyi espri.
T- Ne esprisi ya!
Ş- Acemi denizcilere yapılan bir tür şaka değil mi? Çok iyi ya! Ahaha
T- Şebo?
Ş- Efendim?
T- Çapa nerde?
Ş- Nası nerde?
T- Bildiğin çapa.. Nerde?
Ş- Şaka da bi yere kadar Taci!
T- Ne şakası kızım, nerde lan çapa!
Ş- Kibar ol Taci! Daha beş dakka önce çapayı at demedin mi sen bana!
T- Attım deme sakın!
Ş- Taci ben bu şakadan sıkılıyorum ama! Çapayı suya at demedin mi sen kardeşim!
T- Dedim! Sen de attın ha!
Ş- Attım tabi!
T- Öylece attın yani! Komple! Bişey bırakmadan!
Ş- Taci sıcaktan senin beynin likite dönüştü. Çok değerli idiyse çapanı suya attırmasaydın aaa!
T- Yani tekneye filan bağlamadan.. Öylece attın..
Ş- Bağla dedin mi Taci? Hem mantıken tekneye bağlı olan bişey teorik olarak atılmış olmaz ki! Her akşam çöpü de atıyoruz, torbanın bi ucunu eve mi bağlıyoruz, mantıklı konuş!
T- …
Ş- Taci? Rengin soldu senin?
T- ….
Ş- Sıcaktan mı acaba? Taci iyi misin aşkım?
T- …
Ş- Aaa! Yine suya atladı bu! Taci dur! Nereye Taci! Taaaci gel buraya diyorum! Hay allah ben anlamadım ki şimdi, neden böyle oldu birden! Taci! Ben sana o çapanın en güzelini alırım aşkım! Taci! Yuvana dön Taci! Gözün kör olmasın Taci! Aa açık denize doğru gidiyor adam ayol! Kerterizini yediğim dön geri, evimin direği gemimin küreği Taaaciiii! Gözün kör olmasın e mi! Taci!!!!
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1178
Ynt: Hayaller Tersanesi
#86: 18 Mayıs 2018, 15:19:58
Sevgili Çetin Kent'in bir yazısı var. Konu tekneler ve erkek kadın ilişkileri olunca, bu yazıyı anımsarım hemen.
Gündüz niyetine gülümsemeniz için ekleyeyim.


Balıkçı barınağına doğru yürüyen bir çift görürüz. Kadın ellerinde çantalar, erkek bir dıştan takma motoru kucağına almış yürüyor.

ŞEBNEM- Daha gelmedik mi Taci?
TACİ- Az kaldı Şebnemcim, barınağa girince en baştaki tekne bizimki, az kaldı.
Ş- Bu torbalarda ne var allahaşkına nefesim kesildi Taci.
T- Aşkıcım balığa çıkıcaz ya, akşama kadar acıkırız diye yiyecek içecek bişeyler aldım işte. Börek filan.. Seversin sen.
Ş- Kucağında taşıdığın şey de bayağı ağır galiba Taci?
T- Ha? Bu mu? Motoru diyorsun. Ya barınakta çalarlar filan diye cesaret edemiyorum, arabanın arkasında getirip götürüyorum işte.
Ş- Belli kıymetli bişey. O kadar sıkı sıkı sarıldığına göre…
T- Sıkı sıkı sarılmam kıymetinden değil be Şebocum, kırk kilo motor! Zor taşıyorum, çok ağır, ondan!
Ş- Bilemiyorum artık, bana bile o kadar sıkı sarılmadın da…
T- Şebnem ne alakası var, 40 kilo diyorum ya!
Ş- Ne var! Keramet 40 kilodaysa, ben 40 kilodan sadece bikaç kilo fazlayım, bi kere bile şuna sarıldığın gibi sarılmadın yane!
T- Eheh 40 kilodan bir 40 kilo kadar daha fazlasın gerçi de.. hehe
Ş- Taci! Sen bana 80 kilo olduğumu mu ima ettin az önce!
T- Yok hayatım, yanlış anladın, bak gerçekten motor çok ağır, iki elimle anca zar zor taşıyabiliyorum, onu diyorum hayatım.
Ş- Aman tamam…
T- Bi dakka ya sen şimdi şu motoru mu kıskandın! İnanamıyorum!
Ş- Saçmalama Taci! Ben o motor mudur nedir, ne kıskanıcam, ben ona olan aşırı ilgine biraz bozuldum. Bak dans eder gibi kolundan tutmuşun bi de!
T- Kızım gaz kolu o! Ne dansı, ne aşırı ilgisi ne diyorsun!
Ş- Tamam Taci uzatma, ben anladım seni…
T- Şurda bi tatil gününde denize çıkcaz, yok, illa….
Ş- Homurdanma Taci!
T- Dıştan takma motor için kıskançlık kavgası yaptığımıza inanamıyorum ya!
Ş- Ha şimdi dıştan takma oldu ha!
T- E..evet? Dıştan takma motor. Ne var ki?
Ş- Siz erkekler böylesiniz işte! Teknenizde gezdirin tozdurun, sarılın, kucaklayın, ama günü gelince hemen dıştan takma!
T- Anlamıyorum vallahi anlamıyorum!
Ş- Ha sonra anlamamazlığa geliyorsunuz tabi. Kullan kullan sonra dışlayıp gönder! Bi de alay eder gibi dıştan takma demez mi!
T- Ya dıştan takma derken..
Ş- Sus Taci sus! Ben konuşmuyorum senle!
T- Soluk soluğa kaldım zaten, koca şey kucağımda bi de sana laf yetiştiriyorum.
Ş- Yürü hadi neden durdun Taci?
T- Müsaade et de iki dakika soluklanayım!
Ş- İyi tamam, bekliyorum hadi.
T- …..
Ş- Taci?
T- Hı?
Ş- Kızdın mı sen bana?
T- Yok canım..
Ş- Yok kızdın kızdın.
T- Ne kızcam kızım ya, kızmadım.
Ş- Kızdın sen kızdın..
T- Kızdım tabi lan!
Ş- Bağırma Taci!
T- Nası bağırmam! Yahu ben tekneyi alalı 2 sene oldu, bir kere bile gelmedin.. Nedense bu hafta gelicem dedin, daha tekneye varamadan kavga ettik be!
Ş- Ya tamam Taci, sinirlenme. Ben tekneyi ilk defa görücem diye belki heyecanlanmışımdır, kızma hayatım olur mu Tacicim, canım benim.
T- Ya bırak Şebnem ya! Ben aptal mıyım. Sanki anlamadım mı, Hande hanımlar yeni tekne aldı diye sen de birden tekneye gelmeye karar verdin. Sanki anlamadık!
Ş- Yahu o da vesile olmuş olabilir Taci! Handelerin teknesi varsa bizim de var, sen kendi tekneni şimdi niye küçümsüyorsun ki!
T- Ha? Hı? Haydaaa kim küçümsedi tekneyi bea!
Ş- Yok yok ben ses tonundan anladım ben.
T- Hadi hadi, az kaldı, yüklen torbaları gidelim bir an önce… Bu motor da gittikçe ağırlaşıyor canına yandığımın!
Ş- Taci?
T- Hı?
Ş- Hande bana tekne aldık diyince, “aa bizim de teknemiz var” dediğimde yüzünü görmeliydin ama. hihihi
T- Eee ben biliyorum malımı ben! Aynen düşündüğüm gibi olmuş.
Ş- Efendim, ne diyosun mır mır mır.
T- Ha şey, geldik sonunda tekneye diyorum. Ben motoru şuraya bırakıp tekneye geçeyim, sen bana torbaları ver.
Ş- Tekneye geldik diyorsun da, tekne gelmemiş daha Taci?
T- Nası gelmemiş?
Ş- Tekne nerde Taci?
T- Kör müsün kızım, bak işte önümüzde…
Ş- Tekne bu mu Taci?
T- Evet?
Ş- Asıl tekne nerde Taci?
T- Asılı, kopyası, olup olacağı bu işte, tekne bu.
Ş- …..
T- Noldu Şebo?
Ş- Şey yok bişey..
T- Sesin soluğun kesildi? Çok beğendin bizim tekneyi de ondan di mi?
Ş- Yaaa yaaaaa... Yalnız?
T- Yalnız ne?
Ş- Handelerin teknenin dört kamerası varmış. Bizimkiler nerde?
T- Bizim kameralar gizli kamera. Görünmüyorlar... hehehee.. Kamera değil kız, kamara onlar.
Ş- Bana harf oyunu yapma Taci! Bizim kamaralar nerde? Teknenin gerisi nerede Taci! Kamara şakası yapma bana Taci!
T- Kamera şakası o!
Ş- Sen benle dalga mı geçiyorsun Taci! Bi kamera bi kamara aaaaa!
T- Ortamı yumuşatmaya çalışıyorum aşkım. Bizim tekne küçük ya, o yüzden kamara yok. Ama üşürsen diye battaniye aldım bak, elindeki çantada.
Ş- Ayol ben bi saattir elimde battaniye mi taşıdım! Deniz keyfi yapıcaz dediğin bu muydu! Körolası Taci!
T- Ama Şebocum!
Ş- Şebocum deme bana!
T- Ya bi dur bi sakinleş! Senin sinirlerin bozuk aşkım, Şebocum bi dinle beni! Bi dinle ya!
Ş- ….
T- Şimdi sen tekneye gelmeyeceksin diye...yani.. ben bunu bildiğim için... o yüzden kamaralı bişey almadım Şebocum..
Ş- Ciddi misin?
T- Tabi hayatım yoksa ben seni ne motoryatlarda ne maksi yatlarda gezdirmek isterim, sen beni bilmez misin, nasıl severim seni..
Ş- Sever misin..
T- Ha şöyle yumuşa yaaaa.. Gel şimdi otur şöyle bi yanıma, ben motoru takayım.
Ş- 4 Kameralı da alırız di mi?
T- Ne 4 kamerası aşkım, sen yeter ki iste, ister hd kaydedicili ister vhs, bütün kameraları doldurum allah canımı alsın.
Ş- Sağol Taci.. Ben konuyu çok iyi bilmediğim için biraz fevri davranmış olablirim, kızma bana e mi?
T- Kızmadım kızmadım.
Ş- Sen… Demin otoparktaki o motor tartışmamızdan sonra biraz gerildin de ondan oldu bunlar.
T- Yok be aşkım ben unuttum bile o tartışmayı.
Ş- Şey... ya…. ben motorlar konusunda yapı olarak hassasım sanırım.
T- Na.. nası yani?
Ş- Ne bileyim lisede filan da konu açılınca, hani hoca derslerde filan anlatınca hüzünlenirdim ben.
T- Ne konusu, ne diyosun, Şebocum hangi konu bu ya?
Ş- İşte motor konusu.. Fen derslerinde motorlar filan anlatılırken..
T- Bu konuşmanın nereye doğru gittiğini anlayamıyorum desem…
Ş- Sende bugün bir şapşallık hasıl oldu Taci. Lisede siz içten yanmalı motorları filan okumadınız mı ya!
T- E okuduk da ne…
Ş- Hah onu diyorum işte.. Kimbilir ne dertleri var içlerinde gariplerimin.
T- Kimin?
Ş- Ee işte içten yanmalı motorların! Kimselere söyleyemedikleri, içlerinde biriktirdikleri, yandıkları, ne dertleri ne tasaları var gariplerimin.
T- ……..
Ş- Taci?
T- …….
Ş- Taci? Taci napıyosun Taci! Aaa denize atladı adam! Taciii! Geri gel! Limanın suyu pis bak, burda yüzülmez! Tacii! Bak duyuyo mu, gözün kör olmasın Taci!!!! Ayol içten yanmalı motorların haline mi üzüldü acaba adam! Hassas adam! Taci!!!!! Elbiseyle yüzülür mü Taci! Yuvana dön Taci!!!!

 ;D ;D ;D ;D ;D ;D Kaan reisim çok yaşayın.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Ynt: Hayaller Tersanesi
#87: 18 Mayıs 2018, 16:31:15
Ooo...Çarşı değil ama liman içi karıştı !

Tonoz ve kıç halatlarımı bir daha kontrol edip ; bir kısmı gayet ciddi, bir kısmı da salt sohbet mealinden kimi görüşlerimi yazayim.

Tasarımla ilgili : Tekneyle ilgili elimizde 3 basit eskiz ve ( muhtemelen motor verileri yanlış ) minicik bir tablo dışında henüz hiç bir şey yok. Öncelikle Sam amcanın bebeğinin " doğmasına" izin vermemiz lazım. Şu an karnında değil ama beyninde bir cenin var henüz...Yani sabır !
Her tekne tasarımı , hatta her üretilecek ürünün tasarımı böyle başlar. Dünya " müşteriyle yemek yerken alelacele kağıt peçeteye karalanmış " ödüllü mimari proje, taşıt, tekne vs vs hikayeleriyle dolu.
Bu teşhis anından itibaren doktorunuza güvenmek gibi bir durum. Teknenin bu basit eskizi hoşunuza gitti ve Devlin'in şöhret ve yeteneğine güveniyorsanız devam edersiniz, güveniniz yoksa başka doktor aramak lazım. Ben Sam Devlin'in güvenilir bir tasarımcı olduğunu düşünüyorum. Güvenilir derken de şunu kastediyorum ; biz imali kolay, armasını süs niyetine değil sahiden belli bir performansla yelken yapmak için taşıyan, belli bir konfor ve emniyete sahip, geleneksel iş veya balıkçı teknesi görüntülü bir gezi teknesi istiyor ve belirtiyorsak ; işine saygılı bir tasarımcı da bize onu tasarlar.

Teknenin konseptine inanmıyorsak, henüz bir düşünce ürünü olup ortalıkta onlarca veya yüzlerce değil, tek bir  örneğinin olmamasından ötürü de huylanıyorsak ; gidilecek yön belli. Piyasada seri üretimler bize ne veriyorsa onlardan bir tane edinmek...( özellikle Doğu Avrupa ülkelerinin, mesela Polonya'nın sektöre ağırlık koymakta olduğunu düşünüyorum. Ucuz ve kaliteli , tasarımda moda akımın aksine gitmeye kalkışıp hiç bir riske girmeyen, herkesin hoşlanabileceği tekneler üretiyorlar ). Ya da alışılmış, örneği çok stock plan'lardan bir tane edinip onu inşa etmek.   

Benim bu projeye ilgi duymamın nedeni Ersin'in bir tekne inşa sürecine girmekte kararlı olması. Tarzı, kullanım amacı ilgi alanımın tamamen dışında değilse her tekne inşa girişimi beni heyecanlandırıyor. Elimin, gücümün, aklımın yettiği kadar destek olmak isterim. Ersin bu tasarımı beğenmiş ve istiyorsa bunu yapacak elbette.

Gelelim işin diğer boyutlarına ; bu tekne satar mı ? Ersin bu veya benzeri bir tasarımın kitlelerin genel beğeni şablonuna uymadığının farkında. Bu tekne bir " niche product " olabilir ancak dediğimde aynı fikirde olduğunu söyledi. Yani 100 tekne müşterisi adaydan belki 3'üne 5'ine , belki 10'una hitap edecek. Ersin'in fikrine göre özellikle genç nesilde farklı tarz ve çözüm arayanlar pekala mevcutmuş ; olabilir. 

Tekneyi önce kadınlara beğendirmek hepimizin en azından bilinçaltına yerleşmiş bir his, Ersin ise bunu en öne çıkarıp, projenin başarı anahtarı olarak sunuyor. Doğru tercihtir. Mesele diğer dostların da ifade ettiği gibi bu iddia ve öngörünün elle tutulur, ölçülebilir, kanıtlanabilir biçimde gerçekleşmesi.
Mesela bu tasarımda ( detay ve görüntü çok hoşuma gitmesine , geleneksele gönderme yapmasına ve bu tekneden ben kendime yapsam aynen muhafaza etmek istememe rağmen ) başaltı kamaraya ve teknenin mevcut tek tuvaletine salondan güverteye çıkılıp ulaşılabilmesi bana uygunsuz geldi. Haydi baş denizlerinde, yağmurda, soğukta ya da gece seyrinde  eşinizi, denizci olmayan bir misafirinizi, hatta bir denizciyi tuvalet ihtiyacı, kamarada unuttuğu cep telefonu veya gözlüğünü vs'yi almak için ön kamaraya gönderin ? Eski, profesyonel denizciler bunu yüzyıllarca yapmışlar ama ; donatan onların tohumuna para mı vermişmiş ? Denize uçan sefer zayiatı diye bildirilir, olur bitermiş.
Bu nedenle illa ön kamaraya kaptan köşkünden geçilmeli ( Cem de bunun teknenin mevcut ölçüleriyle olamayacağini gördü ) ve kıç kabinde de bir basit de olsa seyir sırasında kullanılabilir WC bölmesi olmalı diye tutturdum Ersine. Bu iki talebim belki de teknenin belli bir oranda büyütülmesini şart hale getirecek ; herhalde 3 feet civarı boyu uzamak durumunda kalacak.     

Keyifli bir yelken seyri için kiçta kıç kabinin çapariz vermeyeceği biçimde bir yekeli kumanda bence şart. Belki bunu çözmek için de tasarımda ufak tefek değişikler gerekir.

Son olarak maliyet konusununda iki satır...4,5 t deplasmanı, iki gerçek kabini, bir kaptan köşkü, burada açilır hatch ve camları, tek veya iki WC bölmesi yine tek veya çift dümen tertibatı, çift direği olan bir teknenin hiç lükse kaçılmasa da neredeyse yarı ağırlık ve donanımdaki aynı boy bir modern seri üretim tekneden ne oranda pahalı mal edilebileceği de Ersin'in sorunu olsun...
  • IP logged

Z

Ziya Gunes

Ynt: Hayaller Tersanesi
#88: 18 Mayıs 2018, 16:40:46
Çok iyiymiş.
Ben bunu eşime göndereyim :D
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: Hayaller Tersanesi
#89: 18 Mayıs 2018, 16:58:32
Âli abi, öğrenmek için soruyorum ;

"balıkçı teknesi görüntülü bir gezi teknesi" dediğimiz de bu hangi sınıfa giriyor ? Yekenli tekne demek doğru mudur ?

Bu tarz balıkçıdan gezi teknesine dönen bir tekneye arma ve doğru bir planla yelken tahriği eklenebilse de, ciddi bir yelken performansı sunabilir mi ?
  • IP logged

 
Yukarı git