Vay.. Ben forumlarda pek iyi şeyler duymaya alışık değilim pek.. Utandım şimdi..
ama şu iş adamı kısmına takıldım.. Benim gözümde iş adamı dedin mi, Hulusi Kentmen (rahmetli ) gibi fabrikatör filan canlanır.
Bizim durumumuz ve gerçek hikayesi ;
2B arazi işi gündemde o sıralar. amacım Beykoz taraflarında 4-5 dönüm yer alabilirsem , belli sayıda çelik villa yapmak gibi bir niyetim var.
Ev yapmayı biliyoruz ama ev satmayı bilmiyoruz. O dönem oturduğum sitede bir emlakçı vardı. Ortağından ayrılmış, durumu da sıkışık. Ortak ofis açmayı teklif etim. Daha doğrusu ben ofisi açacağım o çalışacak.. İyi de bir emlakçıydı. Ofisi kurdum, çalışmaya başladık.
Müşteri geliyor , daire gezdirilecek, ben de takılıyorum peşlerine. İş hayatında emlakçı demek üç kağıtçının kibar söylemi gibi birşey. (yaşadım gördüm hak ediyorlar da ) en eğitimsiz, ama en çakal adamların yaptığı bir iş bu memlekette.
Sadece İstanbul da 60 binin üzerinde kayıt dışı çalışan emlakçı var öyle düşünün. Başlarda çok zor oldu. Ama hani meşhur söz var ya , dayanamayıp bir kısmını yazacağım.. O.. nun ilk günü zor dur diye..
Sonra işin eğlenceli olduğunu keşfettim. Bir sürü değişik insan, karı koca..bekar , boşanmış , öğrenci.. Sadece emlak işlerinden dolayı tanıştığım tuhaf insanların ve öğrendiklerimden bir gün kitap yazabilirim.
Konuya döneceğim ancak ilginç bir hikayem var onu da araya sıkıştırıvereyim. Hikaye içinde hikaye..
Bir gün genç yakışıklı bir adam ve iki genç güzel kadın ofise geldiler. Teras dubleks daire kiralamak istiyorlar. Adam ve kadınlardan biri nişanlı. Diğeri kadının ablası imiş. Kıyafetler çok gösterişli , makyajlar biraz abartılı.. Olabilir , hemen şüpheci yaklaşmamak lazım.
Bu arada bir siteye hırsız , emlakçı sayesinde girer. Önce gelip ev bakıyoruz diye bütün siteyi yada binayı gezerler. Hırsız olan ama emlakçı görünen bile vardır belki.. Yani emlakçılık yapıyorsanız şüpheci olmak şart.
Neyse , daireye çıktık. Daireyi çok beğendi hepsi. YNiye diye sorduğumda çok odası var dediler. Neyse yine de ön yargılı değiliz.
Bu arada site dışındaki yan bina süekli dizi çekimleri için kiralanır. Hebetli bir bina , Kocaman, şık bir kapısı da var. Bazen Valilik, bazen, banka şubesi , bazen de Emniyet Genel Müdürlüğü tabelası asıp, çekim yaparlar.
Bir gün önceden çekim yapılmış, ve Emniyet Genel Müdürlüğü tabelası kalmış . Zaten arka cephe olduğundan bir sonraki çekim diye kaldırmamışlar anlaşılan.
Genç kadınlardan biri , camdan bakarken bu tabelayı gördü..
-aaaa Burada emniyet müdürlüğü varmış..
-ben burada bir emniyet müdürlüğü varmıydı hatırlamıyorum.?? (diğerlerini biliyor demek
Diğer genç kadın ve adama seslenerek..
- Yürüyün kızlar , burası olmaz.. İçim karardı birden..
dediler ve gittiler..
Neyse , anlatmak istediğim bu değildi.. Şimdi emlakçılar kendi konumlarını bildiklerinden ve hak ettiklerinden kendilerine yeni yeni ünvanlar bulurlar. CEO diyenini bile gördüm.
Ofisi kurduk, kart basılacak.. Bizim emlakçı geldi bir gün böbürlenen böbürlene..
-abi bak kartlara nasıl olmuş..?
-güzel olmuş ta , ismin altına broker yazıyor ?
-evet abi, havalı olsun diye broker yazdırdım..
-Sen broker ne demek biliyormusun ?
-???
-At bunları olmamış..
-Git emlakçı yazdır..emlakçı değilmisin sen ?
-Abi Gayrimenkul danışmanı yazdırayım bari..
-Kardeşim sen yaptığın işten utanıyormusun..?
-olur m abi .. namusumuzla para kazanıyoruz..
-iyi . Git emlakçı yazdır o zaman.
Böye kendine makamlar üreten kişiler gördüm mü biraz güler , temkinli yaklaşırım hep.. Ne iş yapıyorsun dediğimde "iş adamıyım " diyeni de gördüm çünkü..
Bir gün babama sormuştum.. Baba biz ne iş yapıyoruz..?
"biz taciriz evladım " demişti..
Taciriz efendim.. bu aralar biraz deniz , biraz rüzgar, var elimizde.. Bekleriz , buradayız..