Mustafa beyin örneğindeki motoryatta hiç olmazsa dümende biri varmış aslen de, bir sebepten yere yatmış, meşgulmüş dümen başında.
Gecen yaz başı Turgutreis marinadan Gökovaya giderken Karaadanın burnunun ucuna otopilotu kurdum gidiyorum. Karşıdan bordasına boydan boya ismi pek afili yazılmış, adını yayınlanan çeşitli yarış sonuçlarından bildiğim 45 feet cıvarı bir yakışıklı yelkenli belirdi. O da motorla gidiyor, ben de. Baktım doğrudan üzerie geliyor , tekneyi 3-5 derece sancağa açtım. Berikinde hiç bir hareket yok. Rota filan düzeltmiyor, bir kaç derece daha açtım ( ben de inatçıyım ya, zaten anca 5- 5,5 mille suyu kazıyoruz, rotamı fazla bozmak istemiyorum ). Baktım yine de durum sakat ya da çok yakın geçeceğiz, bir 10 derece daha sancağa verip devam ettim. 15m kadar yanımdan geçti...Baktım dümende kimse yok. Biraz daha gittim, durma ardından bakıyorum ; kamaradan biri çıkıp dümene yerleşti. Ne kadar yakın geçtiğimizin farkına bile varmadı, arkasında kalmış olan beni de hiç görmedi, yoluna devam etti.
Şimdi bu zatı bulsanız size ne yelken, ne yarış, ne denizcilik hikayeleri anlatacak bir muhteremdir kesin. Evinde de kupalarını koyacak yer bulamıyordur artık muhtemelen...