Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Eski Tekne-Yeni tekne / İyi ve daha iyi mi ? İyi ve daha az iyi mi ?

O

Oktay Eryılmaz


Amatörler açısından yelkenli-motoryat sahipliğinin parayla pek ilgisi yok artık.

1,5milyon yuroluk yelkenliyle gezen var. Hızı dışında motoryattan farkı yok.

Fark, "sahip olma amacı" ndan kaynaklanıyor.

öZgür

Kuşkusuz, onlar da "amatör denizci" ama biz (en azından ben) çoğumuz, onlar gibi değiliz. O yüzden de ısrarla "paradan azade" düşünmek diyorum. Yani parası olanın parasında gözümüz yok, kimseye "niye o kadar para verdin buna?" diyecek halimiz de yok. Para olsai muhtemelen olsa ben de veririm :)

Ama tam tarif edemeyeceğim bir şeyler var işte.. Ben kürek çekerek yol alan sandalı, bir yerlerden bulduğu eski püskü yelkeni uydurduğu derme-çatma direğine takarak denizde dolaşanı kendime daha yakın hissediyorum. Yine sağolsunlar 20-30 metre yelkenliler de yanımdan geçerken selam veriyorlar, selam alıyorlar..

Ama motoryatlar şallak mallak edip geçiyorlar.. (Bir defa çaydanlığı ocağın üstünde bırakmışım o bile yere patladı). Boğazda rastladığımda hemen telefonu çıkarıp görüntü kaydetmeye başlayınca hız kesiliyor, kibar kibar, telefonları ile konuşarak ama bir merhaba demeden geçip gidiyorlar..  Sonra hızlanıyorlar..

Kimse kusura bakmasın, kimse de bana selam vermek zorunda filan da değil, ama asgari adab-ı muaşeret'e uymuyorsa nasıl saygı duyabilirim? Ayrıca nefret filan da etmiyorum. Sadece E-5 trafiği üslubunu denize taşımış kişiler olarak görüyorum..

2 sezon orta büyüklükte (15 metre civarı) motoryat ile komşuluk ettim. Gayet de güzel diyaloğumuz oldu. Telefonlarımızı birbirimize verdik bağlanma yerinde bir sorun olduğunda haberleşmek için. Boğazda veya açık denizde her karşılaşmamızda da selamlaştık. Hiçbir sıkıntı, sorun da yaşamadık..

Boğaz dışında, açık denizde bildikleri gibi gidebilirler elbette. Kimsenin sözü olamaz. Ama açıkta bata-çıka giden küçük yelkenliye yaklaşırken SG botu bile hız azaltıp sonra artırıyorsa, benim gibi denizle ilişkisi amatör olan biri de bunu yapmıyorsa bu fark giderek basmakalıp bir kategoriye dönüşür.

Motoryatçı!

Tüm basmakalıp kategoriler gibi asla tam gerçeği ifade etmez. Belki sadece bir durumu ifade eder..

Tekrar konuyu "paradan azade" düşünmek gerekir fikrindeyim. 1.5 milyon euroluk yelkenli tekne sahibi ile 1.5 milyon euroluk motoryat sahibi denizde, seyirde üslup birliği taşıyorlarsa amatör denizci olduklarına dair bir sorun da olmaz..

Ama E-5 trafiğini denize taşıyorlarsa sıkıntı sürer..

Recep reis yazdıklarınız ne kadar sıcak, gerçekten tam içinizdekini yansıtıyor gibi geliyor bana her yazdığınız...
Selamlar
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1343
Bu yazıyı Gezgin korsan'da paylaşmıştım.Burada da paylaşayım. Motoryat kullanan yelken kullanan arası fark pek yok.Önemli olan kimin kullandığı.Motor yatın müthiş motor gücü ve sürati daha dikkatli olmayı gerektiriyor.Ama kullanan belki bilgisiz belki vurdumduymaz belki dikkatsiz ama verebileceği zararlar dalgasıyla sizi yalpaya düşürmekten öldürmeye kadar çıkabiliyor.


İki yıl önceydi.Bodrum Turgut Reis marinadan sabah Didim'e doğru yola çıktık.Marina dışı sabah olmasına rağmen dalgalı ve rüzgarda kuzeyli idi.Yelken açmadan motorumuzu da fazla zorlamadan sallan yuvarlan yukarı çıkmaya çalışıyoruz.
 Eşim ''Mustafa şu tekne bize doğru mu geliyor?'' dedi.Baktığımda iskelemizde yaklaşık 1 mil mesafede aynı yönde yukarı çıkan 20 m. civarı bir motoryat kaptırmış gidiyor.''Aynı yöne gidiyoruz,aramızda çok mesafe var.Merak etme.''dedim.
  Birkaç dakika sonra eşim telaşla Mustafa bu bize doğru geliyor diye tekrar uyardı.Gerçekten motoryat müthiş bir süratle bize yaklaşıyordu.Ben hala iyi niyetli bizi merak etti herhalde yakınımızdan geçmek istiyordur diye düşünüyor telaş etmiyorum ama aradaki mesafede hızla kapanıyor.Hanım korkuyla bana bakıyor ben ayağa kalkmış motoryatın flybridgesinde kullanan kaptanı görmeye, işaret vermeye çalışıyorum. Manevra ile sıyırma imkanımız kalmamış,ne yaparsak sıyırırız aşaması geçmiş sıkı tutunun diye bağırıyorum diğer yandan gözüm motoryatın üzerinde öylece çaresiz bakıyorum.aramızda çok az mesafe kaldı çarpışma kaçınılmaz gibi gözünüyor 20mil süratle yaklaşan bize göre dev gibi tekne üzerimize geliyor.
  Son anda sanki eğilmişte yerden birşey alıp kalkıyormuş gibi bir kafa göründü motoryatın en üstünde süratle sancağa kırarak 15-20 m.yakınımızdan geçti.geçtiği gibi kafasını anlık çevirip çarpmadığını kontrol etti ve yoluna devam etti.Öylece kalakaldığımız için teknenin görüntüsü aklımda ama ismini alamadım.Bu esnada yarattığı ani dalganın etkisiyle teknemiz lumbozlarından su alacak kadar  defalarca yalpaladı.
   Şİmdi TIR kamyonlarının kullandığı yüksek desibel ses üreten korna takıyorum.işe yarar mı bilmem?Bir ara ses bombası gibi çözümler bile düşündüm ama tehlikeli olabileceği için vazgeçtim.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 07 Nisan 2018, 22:12:29 Gönderen: Mustafa Ertör »
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

O

Oktay Eryılmaz

Bu yazıyı Gezgin korsan'da paylaşmıştım.Burada da paylaşayım. Motoryat kullanan yelken kullanan arası fark pek yok.Önemli olan kimin kullandığı.Motor yatın müthiş motor gücü ve sürati daha dikkatli olmayı gerektiriyor.Ama kullanan belki bilgisiz belki vurdumduymaz belki dikkatsiz ama verebileceği zararlar dalgasıyla sizi yalpaya düşürmekten öldürmeye kadar çıkabiliyor.


İki yıl önceydi.Bodrum Turgut Reis marinadan sabah Didim'e doğru yola çıktık.Marina dışı sabah olmasına rağmen dalgalı ve rüzgarda kuzeyli idi.Yelken açmadan motorumuzu da fazla zorlamadan sallan yuvarlan yukarı çıkmaya çalışıyoruz.
 Eşim ''Mustafa şu tekne bize doğru mu geliyor?'' dedi.Baktığımda iskelemizde yaklaşık 1 mil mesafede aynı yönde yukarı çıkan 20 m. civarı bir motoryat kaptırmış gidiyor.''Aynı yöne gidiyoruz,aramızda çok mesafe var.Merak etme.''dedim.
  Birkaç dakika sonra eşim telaşla Mustafa bu bize doğru geliyor diye tekrar uyardı.Gerçekten motoryat müthiş bir süratle bize yaklaşıyordu.Ben hala iyi niyetli bizi merak etti herhalde yakınımızdan geçmek istiyordur diye düşünüyor telaş etmiyorum ama aradaki mesafede hızla kapanıyor.Hanım korkuyla bana bakıyor ben ayağa kalkmış motoryatın flybridgesinde kullanan kaptanı görmeye, işaret vermeye çalışıyorum. Manevra ile sıyırma imkanımız kalmamış,ne yaparsak sıyırırız aşaması geçmiş sıkı tutunun diye bağırıyorum diğer yandan gözüm motoryatın üzerinde öylece çaresiz bakıyorum.aramızda çok az mesafe kaldı çarpışma kaçınılmaz gibi gözünüyor 20mil süratle yaklaşan bize göre dev gibi tekne üzerimize geliyor.
  Son anda sanki eğilmişte yerden birşey alıp kalkıyormuş gibi bir kafa göründü motoryatın en üstünde süratle sancağa kırarak 15-20 m.yakınımızdan geçti.geçtiği gibi kafasını anlık çevirip çarpmadığını kontrol etti ve yoluna devam etti.Öylece kalakaldığımız için teknenin görüntüsü aklımda ama ismini alamadım.Bu esnada yarattığı ani dalganın etkisiyle teknemiz lumbozlarından su alacak kadar  defalarca yalpaladı.
   Şİmdi TIR kamyonlarının kullandığı yüksek desibel ses üreten korna takıyorum.işe yarar mı bilmem?Bir ara ses bombası gibi çözümler bile düşündüm ama tehlikeli olabileceği için vazgeçtim.


Mustafa reis
Büyük geçmiş olsun,en korktuğum durum...
Çaresizce beklemek durumunda kalmışsınız
Korna iyi fikir gibi geldi banada
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Mustafa beyin örneğindeki motoryatta hiç olmazsa dümende biri varmış aslen de, bir sebepten yere yatmış, meşgulmüş dümen başında.

Gecen yaz başı Turgutreis marinadan Gökovaya giderken Karaadanın burnunun ucuna otopilotu kurdum gidiyorum. Karşıdan bordasına boydan boya ismi pek afili yazılmış, adını yayınlanan çeşitli yarış sonuçlarından bildiğim 45 feet cıvarı bir yakışıklı yelkenli belirdi. O da motorla gidiyor, ben de. Baktım doğrudan üzerie geliyor , tekneyi 3-5 derece sancağa açtım. Berikinde hiç bir hareket yok. Rota filan düzeltmiyor, bir kaç derece daha açtım ( ben de inatçıyım ya, zaten anca 5- 5,5 mille suyu kazıyoruz, rotamı fazla bozmak istemiyorum ). Baktım yine de durum sakat ya da çok yakın geçeceğiz, bir 10 derece daha sancağa verip devam ettim. 15m kadar yanımdan geçti...Baktım dümende kimse yok. Biraz daha gittim, durma ardından bakıyorum ; kamaradan biri çıkıp dümene yerleşti. Ne kadar yakın geçtiğimizin farkına bile varmadı, arkasında kalmış olan beni de hiç görmedi,  yoluna devam etti.

Şimdi bu zatı bulsanız size ne yelken, ne yarış, ne denizcilik hikayeleri anlatacak bir muhteremdir kesin. Evinde de kupalarını koyacak yer bulamıyordur artık muhtemelen...

 
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1467
    • AÇIK DENİZ AKADEMİ
Ben kürek çekerek yol alan sandalı, bir yerlerden bulduğu eski püskü yelkeni uydurduğu derme-çatma direğine takarak denizde dolaşanı kendime daha yakın hissediyorum.
Belki bunlara denizde pozitif ayrımcılık yapmamız (yapılması) gerekiyor.

Bence de paranın gücüyle değil kalbinin, ruhunun, tutkunun gücü ile suda olmak daha değerli.


öZgür (tapatalk)

  • IP logged
><(((º>

O

Oktay Eryılmaz

Aali Reisinde başından böyle bir şey geçmiş
Şu kısacık denizcilik tarihimde bu tarz hikayeleri o kadar çok okudum ve dinledim açıkçası Eşim ve benim en büyük korkum.
Hiç denize çıkmadan aldığımız teorik dersler ve okuduğumuz eğitim  kitaplarının etkisi ile DENİZE ADAM düşmesinden korkuyorduk.Birde akü bitmesinden :) :)
Her okuduğumuz kitapta ,hikayede illa denize adam düşüyor, Direk kırılıyor, heçler açık kalıp tekne su alıyordu.
Okudukça yahu biz ne yaptık diye hanımla karalar bağladığımız çok oldu.
Neyse tekneyi teslim aldık kulladıkça korkularımız bitti.
Bunların  tamamen seyir güvenliği dikkat ciddiyet ile en aza indirilecek noktalar olduğunu anladık.
Fakat denizde zaman geçirdikçe başka korkularımız oldu
En baştada Mustafa ve Aali reisin aktardığı kazadan kıl payı sıyırma hikayeleri.


Biz hala teknemizi Otomobil gibi kullanıyoruz yani üzerinde yol var iken Bir saniye dümenin başından ayrılamıyoruz korkuyoruz açıkçası bu konuda birazda dalga geçiliyoruz ancak yanımızdan geçen karşımızdan gelen tekneler ayırmıyorum (yelkenlisi - yelkensizi ) hayalet modunda gidiyor.

Chartplotter ve diğer seyir aletlerinin aşağıda olduğu tekneler var.
Bunun doğrusu nedir ?
Dümen bırakılır mı
Aşağı inip yatılır mı (bunu yaptığını söyleyen çok)



  • IP logged
« Son Düzenleme: 08 Nisan 2018, 09:41:05 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

  • *
  • İleti: 1049
Bu biraz bulunuln yer ile alakalı.
Benim Marmara dışı seyirlerimin ilki, Didim - Samos - Sığacık bölgesindeki alanda, yunan adalarında oldu.
Uyumak tabii ki çok abartı ama otopilottayken, rahatça içeri girip tuvalet ihtiyacımya d mutfakt bir şeyler hazırlamakla ilgilenebilirdim. Çünkü tüm ufuk hattında çok az tekne görürdük.
Ama Hisarönü’nde, eğilip chartplotterda bir şeyler yapsam, kafamı kaldırdığımda etraf değişmiş oluyor.  Çünkü kapalı koyda heryönden her yöne çeşit çeşit tekne geçiveriyor. Uzaktayken seçemediğiniz 2 metrelik botta balık tutan çıkıveriyor.
Bu açıdan benim de huzurum kaçtı Hisarönü’nde
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1343
Aali Reis sizin yerinizde olsaydım.O meşhur yelkenliyi arar bulur gerekli uyarıyı yapardım.Terslerse ,diklenirse her yerde,her mecrada bahseder akıllanmasını sağlardım.Ben korku ve şaşkınlıktan adını alamadım.Belki Didim marinadadır diye benzeyen bütün tekneleri dolaştım.Bulamadım.Bulsaydım enaz ikiçift lafım olurdu.

Bazen otopilota takıp ben de kamaraya birşeyler almaya iniyorum.Tek başına seyirde mecburiyet.Ama insan bir etrafına bakar.Otopilota taktığım zaman chartplotterdeki waypointe git komutunu verince bazen rotayı buluncaya kadar +/-  5° gidip sonra toparlıyor .Bu durumu dahi konrol edip kamarayainip hızla çıkıyorum.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 08 Nisan 2018, 10:21:53 Gönderen: Mustafa Ertör »
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1343
Oktay Reis bence sizinle beraber tekneye gelen ,seyir yapan eşinizi, her sıkıntılı durumu okuyup,anlatıp korkutmayın.Sonra ya tekneyi satarsınız.Ya da tek başına seyirde uzmanlaşırsınız.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

O

Oktay Eryılmaz

Oktay Reis bence sizinle beraber tekneye gelen ,seyir yapan eşinizi, her sıkıntılı durumu okuyup,anlatıp korkutmayın.Sonra ya tekneyi satarsınız.Ya da tek başına seyirde uzmanlaşırsınız.

Süper 👍
Doğru tespit
Baştan yaptık hatayı IYT eğitimine beraber gittik
Hoca hoşgeldiniz deme
Denize adam düştü ne yaparız yazarmısınız dedi

Kaldık öylece

Ben havlu veririz , su soguk mu diye sorarız falan diye geveledim ama hanım uyandı işe
Ordan öyle başladık

Şimdi iyiyiz...
Bir tekne çok yatınca problem çıkıyor

 :)


  • IP logged

  • *
  • İleti: 562
    • Yat Tekne Sörveyi, ekspertizi, ozmoz muayenesi
Seyirde insan gözü ile izlemek esastır. Açık denizde, yani seyir yönünüzü (iskele sancak feneri açısı kadar) her iki yöne 112.5 derece kontrol ettikten sonra siz aşağı inip yukarı çıkana kadar bir tehlike olmayacaksa sorun yoktur. Açık deniz alabildiğine açık deniz olmak zorunda değildir. Sizin ufkunuzun açık olması yeterlidir.
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Görüşün en max olduğu zanan insan gözü kaç nm görür ?
Daha  doğrusu fark eder üzerine geldiğini acaba ?
  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Otopilota güvenip ben de bazen aşağıya iniyorum. 7-8 saat tek başıma yol gideceksem bundan kaçış yok. Ama önce etrafımı iyice kontrol ediyorum.  Yine de kendime bir poşet çay yapmak için bile kamaraya girmişsem ocağın başından en az bir kere ayrilip havuzluğa çıkıp tekrar etrafımı kolaçan etmezsem rahat etmiyorum.
Benim bildiğim deniz seviyesinde insan gözünün (  2 m göz yüksekliğinde ) yaklaşık 5,5 km uzaktaki bir nesneyi görebileceği. Ama bu bilgi de çok kabaca bir varsayım. Kişinin görme kabiliyeti haricinde elbette bir de göreceği nesnenin büyüklüğü de önemli. Bir dağ silsilesini 40 km uzaktan da görebilirim de, bir konteyner gemisini ya da 10 metrelik bir tekneyi hangi mesafeden görebilirim ?
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Sanırım bu, sorunuzun cevabı olabilir.
Her iki yönlü hesaplanması fayda sağlıyor.

https://dizzib.github.io/earth/curve-calc/?d0=10&h0=2&unit=metric
  • IP logged

  • *
  • İleti: 394
Teknede radar olması ve alarmının güvenli manevra yapılabilek bir çapa ayarlanması işe yarar mı , radar küçük bir balıkçı kayığı veya 2 m.lik bir botu bile görüp , alarm verebilir mi ?
  • IP logged

 
Yukarı git