[Kağan Erdoğan]

zaman derdi olmayan ve elinden iş gelen için urun çok pahalı

[nuri_kongur]

De-marin benim kafama yattı doğrusu. Geçen ecelak kullanmıştım. Bu sene fiyaf avantajı yok benim için. De-marin için olumlu yorumlar duyuyorum hep.
DADD ile yapılan anlaşma sonucunda rakamlar gayet güzel.

Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Can Deniz <Ercan H>]

Şu anda dünya seyahatinde olan Nurettin işleticinin teknesine 3 ya da 4 sene önce
Copercoat uygulamıştık ( aynı dönemde Mahir Günşırayın teknesine de uygulanmıştı )

Biraz önce Nurettin İşletici ile konuştum,
Yarın sabah Pasifiğe açılıyorlar ilk durak Polenezya.
Baliye geçtiklerinde ziyaretlerine gideceğiz.

Nurettine teknesine uyguladığı Copper coat'un durumunu
Ve dalarak ya da yılda bir lifte alarak altını zımparalayıp bakırı aktif ettin mi diye sordum.

Anlattıklarını aynen aktarıyorum.

<<<<
-Copper coatı  yılda bir değil, altı ayda aktive etmek gerekiyor.
Dalarak ya da lifte alıp zımpara yaparak.

-Panamaya gelinceye kadar mükemmel çalıştı.
Kekamozları üç tane var beş tane var diye sayabiliyordum.
Panama marinada  6 ay tekneyi yerinden kıpırdatmayınca,
teknenin altı bildiğin resif olmuş durumda idi.

-Zaten Coppercoatın özelliği soğuk sularda iş yapması.
O yüzden Türkiyede buraya nazaran daha iyi iş yapıyor.
Sıcak sulara geldikçe iş yapmıyormuş.
Fakat bunu bu sulara gelmeden önce de biliyordum zaten.

-Bana göre esas önemli soru,  bu işi şimdi olsa yine yaparmısın? Sorusu
Evet yine yaparım.

-Şu anki görüntü bu sular için pek korumuyor ama Coppercoat altına uyguladığımız 5 kat epoksi
bile uzun vadede düşündüğünde teknenin sağlığı açısından çok faydalı bir durum.

-Coppercoatın bir faydası da spatula ile istediğin gibi temizlik yapabiliyorsunuz,
tekneye zarar vereceğim korkusu olmadan.
Tekne neredeyse metal gibi oluyor. Yani çizmek felan öyle kolay değil.

-Hayırdır kendi teknen için mi soruyorsan? Kesinlikle yap >>>>
diye devam etmiş.


Ancak uygulama çok önemli bir iki kişi ile olacak iş değil.

Copper coat uygulaması öncesinde pnömatik kumlama ile tekne gövdesi  hazırlanıyor,
Altı önce temiz su ile durulanıyor ardından aseton ile tertemiz siliniyor.
Ardından rüzgarsız ve nispeten ılık bir havada işleme geçiliyor.

Bir kişi oranlarına dikkat ederek azar azar bakır tozuyla boyayı hazırlıyor,
üç dört kişi hızlı hızlı hazırlanan boyayı sürerken o bir kişi yeni boyayı azar azar hazırlıyor.

Tabiri caizse adamın ter sırtından akıyor.

[Kemal Gündüz]

Şu anda dünya seyahatinde olan Nurettin işleticinin teknesine 3 ya da 4 sene önce
Copercoat uygulamıştık ( aynı dönemde Mahir Günşırayın teknesine de uygulanmıştı )

Biraz önce Nurettin İşletici ile konuştum,
Yarın sabah Pasifiğe açılıyorlar ilk durak Polenezya.
Baliye geçtiklerinde ziyaretlerine gideceğiz.

Nurettine teknesine uyguladığı Copper coat'un durumunu
Ve dalarak ya da yılda bir lifte alarak altını zımparalayıp bakırı aktif ettin mi diye sordum.

Anlattıklarını aynen aktarıyorum.

<<<<
-Copper coatı  yılda bir değil, altı ayda aktive etmek gerekiyor.
Dalarak ya da lifte alıp zımpara yaparak.

-Panamaya gelinceye kadar mükemmel çalıştı.
Kekamozları üç tane var beş tane var diye sayabiliyordum.
Panama marinada  6 ay tekneyi yerinden kıpırdatmayınca,
teknenin altı bildiğin resif olmuş durumda idi.

-Zaten Coppercoatın özelliği soğuk sularda iş yapması.
O yüzden Türkiyede buraya nazaran daha iyi iş yapıyor.
Sıcak sulara geldikçe iş yapmıyormuş.
Fakat bunu bu sulara gelmeden önce de biliyordum zaten.

-Bana göre esas önemli soru,  bu işi şimdi olsa yine yaparmısın? Sorusu
Evet yine yaparım.

-Şu anki görüntü bu sular için pek korumuyor ama Coppercoat altına uyguladığımız 5 kat epoksi
bile uzun vadede düşündüğünde teknenin sağlığı açısından çok faydalı bir durum.

-Coppercoatın bir faydası da spatula ile istediğin gibi temizlik yapabiliyorsunuz,
tekneye zarar vereceğim korkusu olmadan.
Tekne neredeyse metal gibi oluyor. Yani çizmek felan öyle kolay değil.

-Hayırdır kendi teknen için mi soruyorsan? Kesinlikle yap >>>>
diye devam etmiş.


Ancak uygulama çok önemli bir iki kişi ile olacak iş değil.

Copper coat uygulaması öncesinde pnömatik kumlama ile tekne gövdesi  hazırlanıyor,
Altı önce temiz su ile durulanıyor ardından aseton ile tertemiz siliniyor.
Ardından rüzgarsız ve nispeten ılık bir havada işleme geçiliyor.

Bir kişi oranlarına dikkat ederek azar azar bakır tozuyla boyayı hazırlıyor,
üç dört kişi hızlı hızlı hazırlanan boyayı sürerken o bir kişi yeni boyayı azar azar hazırlıyor.

Tabiri caizse adamın ter sırtından akıyor.

Can Hocam
Konunun dışına çıkmak istemem, acaba ultrasonik antifouling cihazlar hakkında ne dersiniz? Normal zehirli uygulaması yapışdıktan sonra bu cihazları kullananlar başarılı buluyorlar. Fiyatlarıda katlanılabilir seviyede. Yalnız neden tekne üreticileri yeni teslim edecekleri tekneler için bu ürünü opsiyon listelerine koymuyorlar, oda enteresan


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Can Deniz <Ercan H>]

Tabi işin bir de diğer yönü var.
Tamam Coppercoat kekamoz açısından başarılı bir ürün,
ancak aynı tekne açık denizde kötü hava şartlarında özellikle yıldırım yükselmesinde,
cazibe merkezi haline gelmiş olur.
Bu da << Her seçim bir başka  seçeneği es geçmektir >> özdeyişini hatırlatıyor.

[Kemal Gündüz]

Tabi işin bir de diğer yönü var.
Tamam Coppercoat kekamoz açısından başarılı bir ürün,
ancak aynı tekne açık denizde kötü hava şartlarında özellikle yıldırım yükselmesinde,
cazibe merkezi haline gelmiş olur.
Bu da << Her seçim bir başka  seçeneği es geçmektir >> özdeyişini hatırlatıyor.

Enteresan, doğal paratoner. Bu da cidden endişe verici


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Can Deniz <Ercan H>]

Can Hocam
Konunun dışına çıkmak istemem, acaba ultrasonik antifouling cihazlar hakkında ne dersiniz? Normal zehirli uygulaması yapışdıktan sonra bu cihazları kullananlar başarılı buluyorlar. Fiyatlarıda katlanılabilir seviyede. Yalnız neden tekne üreticileri yeni teslim edecekleri tekneler için bu ürünü opsiyon listelerine koymuyorlar, oda enteresan

Karasal hayvanlarda şiddeti ve zamanlaması değişken sistemler
kuş-fare-köpek- kovucu gibi cihazlarda başarıyla kullanılmakta.

İnsan kulağının duyamayacağı frekanslarda ki sesler,
hedef hayvanlar için caydırıcı, ürkütücü, huzursuz edip kaçırıcı etkiler göstermekte.

Ancak tekne altına yapışan kekamozları bazı firmalar ultrasonik dalgalar ile,
bazı firmalarda ultrasonik sesten ziyade ses hızı seviyelerinde ki şok dalgaları sistemini kullanmakta. Tıpkı böbrek taşı kırma ünitelerinde kullanılan sistem.
Ancak bu sistemlerde kullanılan mini titreşimlerin ( karıncalanma efekti ) tekne gövdesinde belirli zaman diliminde ciddi hasar yaratacağı öngörüleri de var.

Belki tekne üreticileri bu yeniliğin uzun vadedeki sonuçlarını gördükten sonra standartlarına koyamayı tartışmaya başlarlar diye düşünüyorum.



 

[Can Deniz <Ercan H>]

Aslında marinaların kan emici pazarlama yöntemleri biraz daha yumuşak ve kabul edilebilir olsa,
yılda bir karaya çıkıp beş-on günlük kara parkında yapılacak klasik sistemler teknelerimiz için daha iyi bir yöntem

[Kemal Gündüz]

Can Hocam
Konunun dışına çıkmak istemem, acaba ultrasonik antifouling cihazlar hakkında ne dersiniz? Normal zehirli uygulaması yapışdıktan sonra bu cihazları kullananlar başarılı buluyorlar. Fiyatlarıda katlanılabilir seviyede. Yalnız neden tekne üreticileri yeni teslim edecekleri tekneler için bu ürünü opsiyon listelerine koymuyorlar, oda enteresan

Karasal hayvanlarda şiddeti ve zamanlaması değişken sistemler
kuş-fare-köpek- kovucu gibi cihazlarda başarıyla kullanılmakta.

İnsan kulağının duyamayacağı frekanslarda ki sesler,
hedef hayvanlar için caydırıcı, ürkütücü, huzursuz edip kaçırıcı etkiler göstermekte.

Ancak tekne altına yapışan kekamozları bazı firmalar ultrasonik dalgalar ile,
bazı firmalarda ultrasonik sesten ziyade ses hızı seviyelerinde ki şok dalgaları sistemini kullanmakta. Tıpkı böbrek taşı kırma ünitelerinde kullanılan sistem.
Ancak bu sistemlerde kullanılan mini titreşimlerin ( karıncalanma efekti ) tekne gövdesinde belirli zaman diliminde ciddi hasar yaratacağı öngörüleri de var.

Belki tekne üreticileri bu yeniliğin uzun vadedeki sonuçlarını gördükten sonra standartlarına koyamayı tartışmaya başlarlar diye düşünüyorum.

Ben de gövdede zaman içinde sıkıntı doğabilrmi düşüncesi ile sırf merak için İngiltere’de bir teknopark ta faailyet gösteren NRG Marine adlı firmaya sordum. Olmayacağı cevabı geldi. Bu firmanın İzmir’de mümessili görülüyor.

Öte yandan marinada denize sarkıtılarak çalışan seyyar ultrasonikler olduğunu duydum. İki arkadaşım yan yana bağladıkları teknelerinin arasına marinada iken sallandırıp denemeyi düşünüyorlar


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Can Deniz <Ercan H>]

Bence sakıncalı bir uygulama olur Kemal bey.

Limanlar ve marinalar deniz canlıları için güvenli üreme noktalarıdır.
Düşünsenize, bir marina da  ( marina büyüklüğüne göre )  700-800 tekne
ortamda böyle bir ultrasonik teknoloji kirliliği yaratırlarsa,
o marina içinde deniz canlılarının yaşaması mümkün olmaz.

Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmelidir diye düşünüyorum.

Bizler denizin sahibi değil, denizin ve içinde yaşayan canlıların misafirleriyiz.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer biliyorsunuz.

Tabi bu benim düşüncem.
Uygulama başlangıçta faydalı olsa da uzun vadede kötü sonuçlar doğuracaktır.

[Kemal Gündüz]

Bence sakıncalı bir uygulama olur Kemal bey.

Limanlar ve marinalar deniz canlıları için güvenli üreme noktalarıdır.
Düşünsenize, bir marina da  ( marina büyüklüğüne göre )  700-800 tekne
ortamda böyle bir ultrasonik teknoloji kirliliği yaratırlarsa,
o marina içinde deniz canlılarının yaşaması mümkün olmaz.

Attığımız taş ürküttüğümüz kurbağaya değmelidir diye düşünüyorum.

Bizler denizin sahibi değil, denizin ve içinde yaşayan canlıların misafirleriyiz.
Misafir umduğunu değil bulduğunu yer biliyorsunuz.

Tabi bu benim düşüncem.
Uygulama başlangıçta faydalı olsa da uzun vadede kötü sonuçlar doğuracaktır.

Bu açıdan bakıldığında çok haklısınız, ama balıklar açısından tehlike olmadığı (zaten onları farklı metodlarla toptan bitirdiğimiz için) iddia ediliyor. Tabi tekne üreticilerinin özellikle grp gövdeler için ikna olmaları gerekir. Metal gövdede sıkıntı yok. Ahşapta hiç çalışmıyor


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi

[Burak Doneray]

Can hocam senede 2 kere aktive etmek konusunda haklısınız .Ben yazı ayrı kışı ayrı bir sene gibi düşünmüşüm ama senede 2 kereden fazla veya bizim gibi kirlendikçe sıkça yapmak bakırı bitiyor Leonun teknesinde 8 sene sonra 1 kutu daha uyguladık çünkü bazı yerlerinde teknenin bakır  bitmişti.
1 ünite copper coat 4 metrekare sanırım 4-5 kat boyuyor benim teknemde 9 ünite yetiyor ama 10 ünite alacağım 90 pound 1 ünitenin fiyatı . Normal zehirliyi  2 senede bir boyanacağını düşünsem 7,5 litreden  37,5 litre boya alınacak  10 yılda    9000 tl micron exra boyaya para vereceğim ayrca boyacıya 1500. Lira  5 yılda 7500  Lirada işçilik Coppercoat 10 ünite 5000 tl ayrıca bu 10 yılda karaparka ve sarf malzemeyede para vermeyeceğimi düşünürsek sadce çekat yapılacak coppercoat hiçte pahalı değil tam tersi işçilik ve karaparktan dolayı kendini kısa sürede ödüyor maliyetleri çok düşürüyor.Sadece uygulamayı yapan çok önemli yanlış uygulamada coppercoat dökülüyor para çöpe gidiyor.

[Can Deniz <Ercan H>]

Uygulama yapacak grubun/ekibin bilgisi ve deneyimi çok önemli Burak.
İşi bilen daha önce bu uygulamayı yapmış bir ekip teknik yöntemleri uyguladığı sürece bir sorun çıkmaz.
Senin de belirtiğin gibi 10 senede beş defa ( iki yılda bir çıkıldığını varsayarak )
diğer zehirli boya işlemine göre çok daha ucuza gelir.

Biz Nurettinin tekneye uygularken toplam  6 kişi idik.
Nurettin malzemeleri hassas terazi ile tartıp matkap ile karışımı hazırlarken boyayı süren 4 kişi vardı.
Benim görevim boyası biten tavanın temizliği bakır tozunun tartılması ve ikinci göz olarak boyanın kontrolüydü.
Arşivimde var ama nerede.      Bulursam resimleri yüklerim konuya

Boyayı süren ekip,
tüm tekne bitene kadar bir dakika bile dinlenmeden devam ettiler boya işlemine.

Rüzgarsız bir güne denk getirmek çok önemli.
Ayrıca sıcak bir günde uygulanacaksa akşamüzeri serinliği uygulamada nisbeten kolaylık sağlıyor

[Kağan Erdoğan]

Coppercoat küçük tekneler için çok pahalıya geliyor. Ucuz zehirli ye devam

[Ahmet Kabaalioğlu]

kekamoz için dragana kelimesinin de  kullanıldığını duydum acaba bu meretin kaç adı var 
etimolojik ve felsefik yaklaşıp sorunun temelinden başlamak istiyorum çözmeye 

Bizde dragana deniyor ben kekamozu İstanbul'da duydum.