Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Sarıyaz’dan, Sariyaz’a. 3 tekne hikayesi

  • *
  • İleti: 1049
Konuya "katkı" koyacak reisleri merakla bekliyorum :)

Çok düşündüm anlatayım mı diye  ?0-?
Ben tesadüfen Didim Marina da görünce tekneyi beğenmiş ve arka platformunun açık olduğunu görünce , sanal alemden tanıdığım bir arkadaşımın teknesi diye iskeleden biraz açıp koltuk halatlarını sağlamlamıştım ama sonra epey sıkıntı çektim, ,halatları kesmeye kalkmadığıma dair derdimi anlatana kadar.  ::)
Hala  sosyal platformlarda memleketim insanlarının menfaatininin hikayelerini anlattığını bilmeden hayran hayran takip ettiği  ve denizci sandığı bir paranoyak yüzünden

Bu yaşıma kadar başıma gelmedik kalmadı desem yeridir karada ,ama böylesi ilk kez olmuştu denizcilik hayatımda , bundan sonra da ömrümün sonuna kadar unutmayacağım .

Denize çıkan herkesin bu işin felsefesini ve terbiyesini zaman içerisinde sindirmedikçe karadaki çoğunluktan farkı olmadığını ve aslında o zamanki olduğum forumda gerçek denizcilerin azınlık olduğunu acı bir şekilde öğreten ,  ve o andan sonra bu forumumuz kuruluna kadar sanal alemden beni soğutan bir anı oldu bana.  :(

Sarıyaz gerçekten kendine hikayeler yaratan bir isim. C:-)

Öcal reis ile benim teknemde sohbet ediyorduk, masum bir yardım felâket gibi iletilinceye kadar. Sarıyaz C pontonunda karşı komşumdu. Sevgili Mehmet ATAY'ı tanıyıp kısa bir sohbet etmiştim sayesinde.

Salim Reis,

İsim vermedim; siz kendinizi biliyorsunuz ama yanlış algı olmaması için kasdettiğim kişinin siz olmadığınızı vurgulamak isterim.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1049


Matay Reisim, oğlun çok yakışıklı maşallah.. Ama ufaklık bıcırık da çok tatlı, çok sevimli.. allah bağışlasın her ikisini de..

Çok teşekkür ederim.
Hepimizinkini...

Bu da son halleri; o resimler biraz eskidi.

http://heyamolahey.com/seyir-anilari/kisa-ve-ufakca-macerali-bir-transfer-hikayesi/msg6870/#msg6870

  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1049

Pardon; kopyala/yapıştır hatası olmuş.

  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 5823
    • Son Denk Kayıkçısı

Pardon; kopyala/yapıştır hatası olmuş.


Maşallah diyelim  Allah hepimizinkilerin bahtını açık etsin, oğlunuzun teknede ki resmi de  çok harika.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4257
Allah esirgesin.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 3573
Ne büyük gurur... Kocaman olmuşlar ilk fotoğraflar ile kıyaslayınca..

Annelerine benziyorlar :)
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1049
Ne büyük gurur... Kocaman olmuşlar ilk fotoğraflar ile kıyaslayınca..

Annelerine benziyorlar :)

Hepinizin iyi niyetlerine teşekkür ederim.

Ersin’im huyları bana benzesin yeter.  ;)
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1049
Diğer başlıkta geçti bahsi; burada iki satır anlatayım hikayeyi.
Tekne ilk Sarıyaz, yani MacGregor26X.
Hevesliyiz, hayallerimiz var ama seyir alanımız Fenerbahçe ile Adalar arasında sınırlı.
Daha seyir alanımızı genişletememişiz; ama cesaretimiz var, heveslerimiz var, hayallerimiz var.
Bunlardan biri de, kışın, sakin bir koyda gecelemek.
Bu hayalle evden çıkıldı bir Kasım günü. Aali de o dönem bana komşu. Beraber gidieceğiz Çam Limanı’na ama o kalmayacak, dönecek.
Akşam üstü serin ama sakin bir havada Çam Limanı’na varıyoruz. Ben tekim, gece tek kalacağım. Aali’nin teknede kim var hatırlamıyorum. Aali’nin teknede o zaman Folkeboat: Uçarı. Çok güzel tekneydi o da. Dıştan takma motorlu.

Neyse, hava kararıyor, bir şeyler yiyoruz içiyoruz. Gece saat 11:00 gibi, Aali’ler diyorlar ki “hadi bize müsade”. Hava buz olmuş, rutubetten dondurucu hissettiriyor kendini. Teknede ısıtıcı filan da yok.

Soğuk bir yandan, ıssızlık bir yandan. Bendeniz tırsmış durumda: “bekleyin beraber dönelim, üşüdüm” diyorum. Ve iki tekne gecenin karanlığında peşpeşe Fenerbahçe’ye doğru dönüyoruz.

Ben azıcık öndeyim, onlar arkada. Aynı hızla gidiyoruz. Bir müddet sonra bakıyorum geride kalıyorlar. Ama bunu gece anlamak hemen kolay olmuyor. Emin olmak için bakıp bakıp duruyorum. Emin olunca dönüyorum geri, “ne oldu?” diyorum.

Aali o her zamanki haliyle şakaya vurarak “he he benzin bitti” diyor.
“Oğlum, ben olmasam ne yapacaktınız” diyorum. “Arardık gelirdin” diyorlar.

Böyle bir birimize laf ata ata, Fenerbahçe’ye dönüyoruz. Galiba o zaman Kalamış Yelken’de bağlıydık.

Geçmişten aklımda kalanı bu kadar. Aali Bey’de bir kıvılcım çakar da, bir şeyler eklerse buyursun. Bekleriz.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

 Öykü güzel,anlatım güzel,zamanlama güzel,siz güzelsiniz teşekkür ederiz.  :)
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Diğer başlıkta geçti bahsi; burada iki satır anlatayım hikayeyi.
Tekne ilk Sarıyaz, yani MacGregor26X.
Hevesliyiz, hayallerimiz var ama seyir alanımız Fenerbahçe ile Adalar arasında sınırlı.
Daha seyir alanımızı genişletememişiz; ama cesaretimiz var, heveslerimiz var, hayallerimiz var.
Bunlardan biri de, kışın, sakin bir koyda gecelemek.
Bu hayalle evden çıkıldı bir Kasım günü. Aali de o dönem bana komşu. Beraber gidieceğiz Çam Limanı’na ama o kalmayacak, dönecek.
Akşam üstü serin ama sakin bir havada Çam Limanı’na varıyoruz. Ben tekim, gece tek kalacağım. Aali’nin teknede kim var hatırlamıyorum. Aali’nin teknede o zaman Folkeboat: Uçarı. Çok güzel tekneydi o da. Dıştan takma motorlu.

Neyse, hava kararıyor, bir şeyler yiyoruz içiyoruz. Gece saat 11:00 gibi, Aali’ler diyorlar ki “hadi bize müsade”. Hava buz olmuş, rutubetten dondurucu hissettiriyor kendini. Teknede ısıtıcı filan da yok.

Soğuk bir yandan, ıssızlık bir yandan. Bendeniz tırsmış durumda: “bekleyin beraber dönelim, üşüdüm” diyorum. Ve iki tekne gecenin karanlığında peşpeşe Fenerbahçe’ye doğru dönüyoruz.

Ben azıcık öndeyim, onlar arkada. Aynı hızla gidiyoruz. Bir müddet sonra bakıyorum geride kalıyorlar. Ama bunu gece anlamak hemen kolay olmuyor. Emin olmak için bakıp bakıp duruyorum. Emin olunca dönüyorum geri, “ne oldu?” diyorum.

Aali o her zamanki haliyle şakaya vurarak “he he benzin bitti” diyor.
“Oğlum, ben olmasam ne yapacaktınız” diyorum. “Arardık gelirdin” diyorlar.

Böyle bir birimize laf ata ata, Fenerbahçe’ye dönüyoruz. Galiba o zaman Kalamış Yelken’de bağlıydık.

Geçmişten aklımda kalanı bu kadar. Aali Bey’de bir kıvılcım çakar da, bir şeyler eklerse buyursun. Bekleriz.


Mehmet Teşekkür ederiz ....
Bu dün geceden kalan hikaye değil mi.
Tam tahmin ettiğim gibi Aali ipucunu verdi ....
Öykünün bir bölümünde geçen "Kedi Berekettir " lafı denenmiş test edilmiş gerçektir.
Allah bağışlasın çocukları şansları hep yanlarında olsun

  • IP logged

  • *
  • İleti: 5823
    • Son Denk Kayıkçısı
Harika anılar, paylaştığınız için tekrar teşekkürler.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 629
Uçarı Arduman şantiyesi yapımı bir Folkeboattı. Ilk aldığımızda içten takma motor koyma şansımız da vardı pekala...Fakat büyük yelkenci , tekneye fazladan konulacak her türlü ağırlığı asla kabullenmeyecek bir performans aşığı  ;) olduğumdan bunu istemedim. Alındığında da üzerinde Iskandinav kardeşlerinin Fiyordlarda palpa liman havalarda kullandiğı, çok akıllıca tasarlanmış yakışıklı, krom, ray içinde kayan arabalı bir dıştan takma motor braketi vardı. Motoru kullanmadığınız zaman çekip yatay olarak arka güverteye yatırabiliyordunuz ( hala gördüğüm en akıllıca braket tasarımıdır diyebilirim). Bu braket prensipte 6-8 BG aralığında motorlar için tasarlanmış.
Imdi koccaa Marmara Okyanusu rüzgarıyla, akıntısıyla, dalgalarıyla hiç Iskandinav Fiyordlarıyla bir tutulur mu ; biz daha güçlü bir motor alalım dedik ! ( denizci dediğin tedbirli, düşünceli adam olacak...).
Lakin ülke o zaman şimdiki kadar arz cenneti değil ne kadar aradıysam da 10 BG bir dıştan takma bulamadım. Ne yapalım, düşük devirde kullanırız, hem daha rahat ederiz...filan falan deyip 15 BG bir Yamaha aldık, taktık.
Tekneyi Tuzlada suya indirdik Fenerbahçeye getireceğiz, liman içinde eşe dosta, tersane çalışanlarına el sallayarak ilk şeref turunu atarken gaza azcık dokunmamla krom braketin yük altında yamulması bir oldu. Motorun tepesi yana ve arkaya yattı, alt ucu neredeyse teknenin altına girdi. Fakat yenilgiyi kabullenmek yok, yepyeni motoru bir de denize düşürmeyelim diye deli bağlar gibi boğazından halatla kıç koç boynuzlarına bağladık, o halde Fenerbahçeyi bulduk.
Braket söküldü, tamir edildi, yerine takıldı daha üçüncü seferde trak ! bu defa motorun bağlı olduğu ahşap braketi tutan krom ray kırıldı. Lafı uzatmayalım ; zaman içerisinde o braket benim sağlamlaştırıcı mühendislik gayretlerim sonunda orasına burasına destekler eklene eklene bir acayip çelik yapiya dönüştü. Lakin dert bitmedi, motorun yakıt sarfiyatı da evlere şenlik. Benzini yakmıyor ; içiyor.

Mevcut 12 litrelik cerikanın yanına bir tane daha 22 litrelik büyüğü alındi, bir tane de bidon, biraz uzağa bir yere gidecek olsak 40- 45 litre benzinle yola çıkıyoruz. Yine de daima dönüşte ecel terleri döküyoruz benzin yeter mi diye ?

Yine bir rallide Armutlu'da taksi tutup gidip tüm depo ve bidonları doldurduk, kan ter içinde tekneye taşıdık, Istanbula yola çıktık. Deniz sert ve dalgalı. Bir zaman sonra filonun en arkasına kaldık tabii. Gözüm depoya bir ilişti, yarısını yakmışız bile. Baktık Istanbula ulaşmak mümkün değil, yol değıştirip Esenköye yanaştık, yine atla taksiye benzin al gel...

Tekrar yola çıktık ; devamlı hesap yapıyoruz eldeki benzin yetecek mi diye ? Başladık hesaba nerde benzin buluruz diye, önce Tuzlaya rota tutalım, hala benzinimiz varsa Kartala, orayı da aşarsak Bostancıyi tutarız, eh orayı da geçebilirsek zaten eve vardık...

Böyle böyle akşam Fenerbahçeyi tuttuk.
Ertesi sabah işe gider gitmez telefona yapışıp bir dört zamanlı 10 BG Honda buldum, aldım. Bizim susamış Yamaha üç kuruşa satıldı, teknenin benzin sarfiyatı iki depodan birini emekli edecek kadar düştü. Japon Sanayi Odasına bir mektup yazıp Honda'ya üstün başarı belgesi verilmesini talep etmeyi bile düşündümdü o ara.

Matay'in anlattığı hikaye Yamaha dönemi miydi, Honda dönemi mi hatırlamıyorum. Ama zaten saatte 3 litre de yaksam, 33 litre de benim daima yakıt stoğumla ilgili problemlerim olmuştur   8)


  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Devamlı tedirgin ha bitti ha bitecek durumu çok tadsız tahmin edebiliyorum.
İyi oldu anlattığın dün ihmalden devamlı benzin problemi çekmişsin gibi olmuştu.
Öyle olsa ne olurmuş o ayrı konu ;D.
   Mesela bende gençliğimde kızıltoprak yöresinde devamlı benzinsiz kalırdım .
Bu konuda nam salmıştım. Akşam üstü karşıya geçer , ne yapıyor idi isek gece yarısı döner söğütüçeşme çıkışında illa benzin biterdi.Babam çok dalga geçerdi bu durumda oğlum salakmısınız 10 milyon TL daha fazla benzin alsanıza der gülerdi...
Aklımıza 10 milyon tl fazla benzin almak gelirdide 4 kişide o 10 milyon TL olmazd bir türlü  işte  ;) ;)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 629
Bir yaz akşamüstü Kartaldaki iş yerimden eve dönüyorum, arabada benzin yok. Tam karşımızda benzinci var ama yol refüjle ayrılmış, git ileriden dön benzinciye gir çık gene bilmem ne kadar git, geriye dön...zoruma gitti. Kartal sahilde de benzinci var, oraya gittim. Baktım kuyruk var, sıkıldım sahilyolunda Dragosda benzinci var , ordan alırım dedim...Az gittim uz gittim, benzinciye 300 - 400 m kala yolda kaldım.
Ne gam, bagajda da bidon var, aldım elime bidonu sallaya sallaya yürüyorum, islikla da bi hava tutturdum.
Birazdan arkamdan " hişt, hişt ! " diye bi ses.
Bir döndüm şirketin direktörlerinden üç tanesi bir davete gidiyorlarmış, birinin makam arabasına doluşmuşlar ; arkamdalar.
" N'ooldu yahu ? " dediler. " Ee, benzin bitti işte yaa..." dedim. Neyse beni arabaya aldılar, benzini aldık ; sonra geriye dönüπ arabanın başına bıraktılar.

Sonra 10 sene her geniş katılımlı toplantıda insanlarin ortasında kafama kaktılar : " Bu var ya, benzin almaya bile üşenir, yolda kalır ! " .
  • IP logged

O

Oktay Eryılmaz

Aali benim her mevsim ve her yol şartında benzinsiz kalmışlığım vardır.
Dağda,kumsalda,otobanda,yurt içinde ve yurt dışında abi çölde kaldım çölde dahası varmı artık .
Her seferinde kendime göre haklı sebeb bularak ev halkını sinir etmişliğim vardır  ;D ;D
Aslında çok utanılacak bir durum ...
Geçenlerde hanım farkındamısın yaşlandın dedi bana ...
Nerden çıktı sabah sabah deyince
Kaç senedir benzinsiz kalmıyoruz deyince kafama dank etti...
Gerçekten öyle

Ama benzin almak en gıcık iş
Hiçsevmedim hem bekliyorsun bide birdünya para veriyorsun

Yine bitiyor yine bitiyor
  • IP logged
« Son Düzenleme: 18 Nisan 2018, 21:17:43 Gönderen: Oktay Eryılmaz »

 
Yukarı git