Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Sarıyaz’dan, Sariyaz’a. 3 tekne hikayesi

  • *
  • İleti: 1049
MacGregor’u erken satabilseydim, Farout’u ben alacaktım. Teos’ta bakışlarımdaki, o çözemediğin haset ondandı. ;)
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1049
Hadi devam...

Buyrun Deniz Akaltan ve Kaan Erdem’le tanışma fasılları:

Deniz Akaltan’la tanışma

Sipariş edilen MacGregor geldi. Teslim yeri Setur Kalamış, çekek sahası.
Temsilcisi Uğur, sadece dürüst bir satıcı değil, aynı zamanda yol gösterici de.
Şu anda kendisi Eastmarine’de Genel Müdür. Bu vasıta ile onu da sevgi ile anayım.

Tekne hazırlandı, denize indirildi ve yerine bağlandı. Uğur, o tarihlerde hem MacGregor hem de Catalina’ların Türkiye temsilcisi. Genelde de Türkiye’ye getirdikleri konteynıra sığan boydakiler. Ve gerek servis kolaylığı, gerek ise pazarlama/görünürlük açısından, tüm tekneleri bir arada tutmak istiyor. Marina ile de müşterileri için akaryakıt istasyonunun hemen arkasındaki bir iskele için anlaşmış. Esasen, arabayı dibine kadar getirebildiğiniz, marina ağzına yakın ve korunaklı (akaryakıt istasyonu sebebi ile) gayet iyi bir yer. Ama Setur Marina sevimsiz; özellikle o tarihlerde. Üstelik Ataköy Marina yeni açılmış ve fingerlar filan, iki marina arasında Sportoto Ligi ile Şampiyonlar Ligi kadar fark var. Biz de Beylerbeyi’inde oturuyoruz. O nedenle Ataköy’e ulaşım da çok zor değil, diyerek sözleşme yenileme zamanı Ataköy Marina’ya geçiyoruz. Fingerlarda hepsi denizci üniformalı pırıl pırıl çocuklar karşılıyor ve halatı alıyor. Ve palamar botunda da, o pırıl pırıl yüzü ile destek veren ve ekibini yöneten Deniz. İlk öyle tanıştık. Sonrasında da karşılıklı sevgimiz ve saygımız artarak devam etti. Muhtemelen bu detayı hatırlamaz; Deniz, beni DSTI’den tanıdığını bilir.
Bir zamanımız Ataköy’de geçti; ama sonrasında kriz geldi ve döviz fırladı. Marinaya ödediğimiz para bir anda ikiye katlanma durumuna geldi. Çare arayışları başladı.

Kaan Erdem ile tanışma

O dönemde sadece Yelkenciler e-groups var. Orada dertleniyoruz.
Ben, MacGregor’un romörk avantajını kullanarak tekneyi, İstanbul Yelken’in rampasından alarak, kışlamak üzere Kalamış Yelken’in bahçesine aldım. Sonrasında da yazları KYK rıhtımında, kışları KYK bahçesinde bir kaç sezon geçti.
Mesela romörk şansı olamayan teknelerde Umut’un Poyraz’ı da (schorcher) GS Yelken’de kışlamaya başlamıştı. Orada bir vinç vardı; o vinçle cradle’a alınırdı.
Aslında o dönemde, küçük teknelere yelken kulüpleri önemli destek verdi. (Böke’ye laf çakıp devam edeyim.)

Yelkenciler’deki yazışmada, Kaan Erdem isimli biri “eteğinizdeki taşları dökün” diye bir mesaj yazdı. Ve bu ekonomik duruma karşı marinaların tepkisizliğine tepki vermek üzere bir kaç kişi toplandık.
Kendisi arşiv manyağı olduğu için, bu mail dahil olmak üzere tüm yazışmaları hala tutuyor. Zaten sözü var, DSTI’yi tetikleyen bu yazı ve devamını o anlatacak.

  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Hadi devam...

Buyrun Deniz Akaltan ve Kaan Erdem’le tanışma fasılları:

Deniz Akaltan’la tanışma

Sipariş edilen MacGregor geldi. Teslim yeri Setur Kalamış, çekek sahası.
Temsilcisi Uğur, sadece dürüst bir satıcı değil, aynı zamanda yol gösterici de.
Şu anda kendisi Eastmarine’de Genel Müdür. Bu vasıta ile onu da sevgi ile anayım.

Tekne hazırlandı, denize indirildi ve yerine bağlandı. Uğur, o tarihlerde hem MacGregor hem de Catalina’ların Türkiye temsilcisi. Genelde de Türkiye’ye getirdikleri konteynıra sığan boydakiler. Ve gerek servis kolaylığı, gerek ise pazarlama/görünürlük açısından, tüm tekneleri bir arada tutmak istiyor. Marina ile de müşterileri için akaryakıt istasyonunun hemen arkasındaki bir iskele için anlaşmış. Esasen, arabayı dibine kadar getirebildiğiniz, marina ağzına yakın ve korunaklı (akaryakıt istasyonu sebebi ile) gayet iyi bir yer. Ama Setur Marina sevimsiz; özellikle o tarihlerde. Üstelik Ataköy Marina yeni açılmış ve fingerlar filan, iki marina arasında Sportoto Ligi ile Şampiyonlar Ligi kadar fark var. Biz de Beylerbeyi’inde oturuyoruz. O nedenle Ataköy’e ulaşım da çok zor değil, diyerek sözleşme yenileme zamanı Ataköy Marina’ya geçiyoruz. Fingerlarda hepsi denizci üniformalı pırıl pırıl çocuklar karşılıyor ve halatı alıyor. Ve palamar botunda da, o pırıl pırıl yüzü ile destek veren ve ekibini yöneten Deniz. İlk öyle tanıştık. Sonrasında da karşılıklı sevgimiz ve saygımız artarak devam etti. Muhtemelen bu detayı hatırlamaz; Deniz, beni DSTI’den tanıdığını bilir.
Bir zamanımız Ataköy’de geçti; ama sonrasında kriz geldi ve döviz fırladı. Marinaya ödediğimiz para bir anda ikiye katlanma durumuna geldi. Çare arayışları başladı.

Kaan Erdem ile tanışma

O dönemde sadece Yelkenciler e-groups var. Orada dertleniyoruz.
Ben, MacGregor’un romörk avantajını kullanarak tekneyi, İstanbul Yelken’in rampasından alarak, kışlamak üzere Kalamış Yelken’in bahçesine aldım. Sonrasında da yazları KYK rıhtımında, kışları KYK bahçesinde bir kaç sezon geçti.
Mesela romörk şansı olamayan teknelerde Umut’un Poyraz’ı da (schorcher) GS Yelken’de kışlamaya başlamıştı. Orada bir vinç vardı; o vinçle cradle’a alınırdı.
Aslında o dönemde, küçük teknelere yelken kulüpleri önemli destek verdi. (Böke’ye laf çakıp devam edeyim.)

Yelkenciler’deki yazışmada, Kaan Erdem isimli biri “eteğinizdeki taşları dökün” diye bir mesaj yazdı. Ve bu ekonomik duruma karşı marinaların tepkisizliğine tepki vermek üzere bir kaç kişi toplandık.
Kendisi arşiv manyağı olduğu için, bu mail dahil olmak üzere tüm yazışmaları hala tutuyor. Zaten sözü var, DSTI’yi tetikleyen bu yazı ve devamını o anlatacak.

 :D

Evet ben DSTİ dolayısıyla tanıştığımızı hatırlıyorum. Çok güzel şeyler yazmışsınız, çok güzel günlerdi. O zamanki tekne sahibi ve marina personeli ilişkileri de çok farklıydı. Her zaman gülümseyerek hatırladığım anılar...

  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 629
Daha öncesinde tanışmıştık ama benim de sevgili Deniz Akaltanla ilgili hatırımda kalmış en eski anım bir ralliden.
Sanırım ya Mürefteye ya da Güzelceye gidilecek. O zaman teknemiz kiçtan takma motorlu Folkeboat Uçarı. Bir 15 hp Yamaham var ki, V8 Amerikanlar gibi benzin yakıyor ( sonra bir 10 HP 4 zamanlı Honda ile değiştirmiş rahat etmiştim)
Bizim aile ekibi sabahları her zaman geç kaldığı için apar topar Fenerbahçeden çıktık, rallinin başlayacağı Ataköy marinaya bağlandık. Bağlandık ama zaten rallinin startına 10 dakika bile kalmamış ; en dakikler çıkmış , ana yelkenleri basmış, mendireğin önünde volta atmaya bile başlamışlar.
Benzin almam lazım, motorun deposunu kaptığım gibi benzinciye, benzin aldım geri döndüm ; start anı gelmiş. Cerikanın hortumunu motora bağlarken mandal biraz zorlandı, biraz daha zorlayinca elimde dağılıp yayı, bilyesi cump denize...
Kalakaldık pontonda. Telsizden " Uçarı nerdesin ; start verilecek ? " uyarıları...Vızzz diye Deniz üzerinde bembeyaz giysileri botla geldi ne oluyor diye. Durumu anlattım, cerikanın da, hortumunun da, mandalının da yedeği yok. " Biz kaldık, çikamayacağız ! " dedim.
Deniz botuyla tam gaz gidip kayboldu, 3 dakika içinde yanında marinada çalışan bir motorcu ve elinde yeni bir mandal geldiler, 5 dakika sonra diğer 10-15 teknenin ekiplerinin ayıplar bakışları altında apar topar start hattına gelip rallinin başlamasını sağlamıştık.
Bu da Deniz Akaltanla bir güzel anımdır işte...  ;D
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1049
Bu MacGregor’la Seyirler:

Şimdi teknenin bağlanma ve sorunlarından bahsettim ama bir de suda gezinmesi var.
Burada da güzel anılar mevcut.

Şimdi o yıllarda MTV ödeniyor ve beygir başına. Bunda da 50 HP dıştan takma var. Uğur dedi ki:
 - bak eğer yarışa girersen, %50 indirim var
- Nasıl gireceğim ki yarışa?
- TAYK’la konuş, Cahit Ağabey halleder.

Ben Cahit Ağabey kim onu bilmiyorum. Ama bir yandan yelkeni öğrenmek için Fatoş ve iki arkadaşımız daha Arif Erdem’den yelken eğitimi almaya başladık. Teorik, pratik ortaya karışık.

Aradım Cahit Ağabey’i, durumu anlattım. Dedi ki, o nezaketi ve hoşgörüsü ile:
- Mehmet Bey’ciğim, o öyle hemen olmaz. Keşke tecrübeniz olsa. Ama sizin hiç yok. Bir kazaya sebebiyet verebilirsiniz. Size tavsiyem, önce bir teknede misafir olarak yarışın, ortamı görün, biraz deneyim kazanın öyle yapalım.”
- Hay hay Cahit Bey de ben kime misafir olacağım ki?
- Ben size haber veririm.
.
.
.
- Mehmet Bey’ciğim,
- Buyrun Cahit Ağabey
- Bu haftasonu Kış Kupası’nda sizi Calypso II’de Numan Bey misafir edecek.
- Aa çok teşekkür ederim. Sağolun.

Ve ben Calypso 2’de eminim sonradan gördüğüm ama o ilk günün heyecanı ile kimsenin ismini de, yüzünü de hatırlamadığım teknede 2-3 yarışa katıldım. Macgregor’la yarışacağımı duyduklarında, haliyle dalga geçtiler. Onu kullandıkları tabirlerden ya da kıyasladıkları tekne isimlerinden değil de, gülmelerinden anladım.
Neyse, biz sonra yarışa girdik.
Hiç acelemiz, yok.
Herkes start alıyor; sonra biz.
Herkes finişe varıyor, sonra biz.
Kural filan bilmiyoruz; öğrenmeye çalışıyoruz ama jargon o kadar ters ki...
“Sancak kontra tekne, iskele kontra tekneye yol verir”
Yani bumbası iskelede olan, bumbası sancakta olana yol verir gibi biz kendimizce tercüme ediyoruz.
Yelken trimi için adam gerekmiyor zaten. 3. kişi elinde kural dosyasının olduğu klasör, bize “yol hakkı bizde” ya da “değil” diye skiperlik yapıyor kısmen. Ama üzerimize 40-45 feet tekneler tam arma, dimdik gelip bir de “yol, yol, yol” diye bağırdıklarında tırsıyoruz, kaçıveriyoruz önlerinden. Bir tatsızlık bizden kaynaklı çıkmasın diye...
Ama sonra biri uyardı; yanlış yapıyorsunuz. Bazılarına haksız menfaat sağlıyorsunuz dediler. Bu sefer eğer eminsek, “yol” diye bağırana biz de “yol bizim” diye cevap vermeye başladık. Hop bu sefer onlar dönüverdiler.
Yau ne keyifmiş bu yarış işi... Bir MacGregor höt diyor, koca 45 feet tekne, 2 metre dibinde haşırt diye dümen kırıyor, kontra değiştiriyor.

Neyse, böyle keyifli yarışlarımız, hatta bir keresinde de 3. Kupamz bile oldu. 4 tekne yarışa katılmamıştı.

Son yarış anısı ile MacGregor’un yarış faslını bitiriyorum.
Burgazada Yarışı: en sevdiğim rota. Adalar arası coğrafi. Dolayısı ile şamadıra dibi hengamesine girmeden efendi efendi yarışıyoruz. Artık son düzlük. Orsa gidiyoruz. Aslında gidemiyoruz. MacGregor’a rüzgara karşı gitsin diye 50 HP motor koymuşlar. Niye rüzgara karşı gitsin yani...
Neyse, Burgaz’la Kınalı arasındaki kanala güneyden, kuzeye doğru giriyoruz. Burgazada Deniz Kulübü önünde finiş hattı. Rüzgar da, akıntı da karşıdan geliyor. Biz mehter takımı gibi, gidiyoruz, gidiyoruz, gidiyoruz. Hoop tramolayı atıyoruz, başladığımız yerdeyiz.
Bu Burgaz yarışının güzelliği sucuk - ekmek partisi olur adada. Onu da haliyle kaçıracağız. Neyse debelene, debelene yarışı bitirdik. Finiş düdüğünü aldık. Partide aç aç dolaşırken Cahit Ağabey geldi yanıma, o kibarlığı ile nazikçe  “Mehmet’ciğim, çalıştırıverseydin motoru bari, bak dondu hakem arkadaşlar. Hem de aç kaldınız hepiniz”.


  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1344
Cemre'nin denizdeki ilk fotoğrafını siz çekmiştiniz.DSTİ Armutlu Trilye Rallisinde.Çok sevinmiştim gönderdiğinizde.Tekrar teşekkür ederim.Güzel günlerdi.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1049
Şimdi sırada ralliler var.
Ama onlar uzun ve müşterek yazılmalı...
Bugün işten çok kaytardım. Biraz ara verip çalışmam lazım
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Daha öncesinde tanışmıştık ama benim de sevgili Deniz Akaltanla ilgili hatırımda kalmış en eski anım bir ralliden.
Sanırım ya Mürefteye ya da Güzelceye gidilecek. O zaman teknemiz kiçtan takma motorlu Folkeboat Uçarı. Bir 15 hp Yamaham var ki, V8 Amerikanlar gibi benzin yakıyor ( sonra bir 10 HP 4 zamanlı Honda ile değiştirmiş rahat etmiştim)
Bizim aile ekibi sabahları her zaman geç kaldığı için apar topar Fenerbahçeden çıktık, rallinin başlayacağı Ataköy marinaya bağlandık. Bağlandık ama zaten rallinin startına 10 dakika bile kalmamış ; en dakikler çıkmış , ana yelkenleri basmış, mendireğin önünde volta atmaya bile başlamışlar.
Benzin almam lazım, motorun deposunu kaptığım gibi benzinciye, benzin aldım geri döndüm ; start anı gelmiş. Cerikanın hortumunu motora bağlarken mandal biraz zorlandı, biraz daha zorlayinca elimde dağılıp yayı, bilyesi cump denize...
Kalakaldık pontonda. Telsizden " Uçarı nerdesin ; start verilecek ? " uyarıları...Vızzz diye Deniz üzerinde bembeyaz giysileri botla geldi ne oluyor diye. Durumu anlattım, cerikanın da, hortumunun da, mandalının da yedeği yok. " Biz kaldık, çikamayacağız ! " dedim.
Deniz botuyla tam gaz gidip kayboldu, 3 dakika içinde yanında marinada çalışan bir motorcu ve elinde yeni bir mandal geldiler, 5 dakika sonra diğer 10-15 teknenin ekiplerinin ayıplar bakışları altında apar topar start hattına gelip rallinin başlamasını sağlamıştık.
Bu da Deniz Akaltanla bir güzel anımdır işte...  ;D

Mat'tan sonra en sevdiğim ikinci tekneydi.  :D Başka bir motordan söküp getirmiştik mandalı da.

Bir de Aali Abim'i evinde ziyaret etmişliğim vardır, muhteşem J Class uzaktan kumandalı maketi ile uğraştığı dönemler. Virüsü o gün kapıp, yıllarca J Class RC kulüplerinin forumlarında, web sayfalarında dolaşmıştım. Hatta Spirit Yachts markasını ve muhteşem teknelerini de bu sayede bulup, hayran olmuştum.

  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
...
.
.
.
- Mehmet Bey’ciğim,
- Buyrun Cahit Ağabey
- Bu haftasonu Kış Kupası’nda sizi Calypso II’de Numan Bey misafir edecek.
- Aa çok teşekkür ederim. Sağolun.

Ve ben Calypso 2’de eminim sonradan gördüğüm ama o ilk günün heyecanı ile kimsenin ismini de, yüzünü de hatırlamadığım teknede 2-3 yarışa katıldım. Macgregor’la yarışacağımı duyduklarında, haliyle dalga geçtiler. Onu kullandıkları tabirlerden ya da kıyasladıkları tekne isimlerinden değil de, gülmelerinden anladım.

...

Olabilecek en keyifli ekiple yarışmışsınız. Değerli doktorum Şinasi Numan Hocam'a selamet dilerim.
  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 1049
...
.
.
.
- Mehmet Bey’ciğim,
- Buyrun Cahit Ağabey
- Bu haftasonu Kış Kupası’nda sizi Calypso II’de Numan Bey misafir edecek.
- Aa çok teşekkür ederim. Sağolun.

Ve ben Calypso 2’de eminim sonradan gördüğüm ama o ilk günün heyecanı ile kimsenin ismini de, yüzünü de hatırlamadığım teknede 2-3 yarışa katıldım. Macgregor’la yarışacağımı duyduklarında, haliyle dalga geçtiler. Onu kullandıkları tabirlerden ya da kıyasladıkları tekne isimlerinden değil de, gülmelerinden anladım.

...

Olabilecek en keyifli ekiple yarışmışsınız. Değerli doktorum Şinasi Numan Hocam'a selamet dilerim.

Valla Calypso ile katıldığım yarışlarda hiç denk gelmedik. Kendisi ile sonra muayeneye gittiğimde tanışmıştım.
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 1344

Bahsettiğim fotoğraf.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 629
Mustafa Bey ; ben mi çekmiştim ?
Hala her denize çıkışımda yanımda emektar makinem olur, güzel bir tekne gördüm mü çekmeden duramam.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1344
Aali reisim fotoğrafı Mehmet Atay Reis göndermişti.Ben kendisinin çektiğini biliyorum.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1049
Mustafa Bey ; ben mi çekmiştim ?
Hala her denize çıkışımda yanımda emektar makinem olur, güzel bir tekne gördüm mü çekmeden duramam.

Her denize çıktığında emektar makinesi olurmuş da, çekmeden duramazmış da...

Aaaa. Ne! Aali çekmemiş mi!?
Nayır, nolamaz ...
Zalim dünya
  • IP logged
SARIYAZ  Turgut / Marmaris

  • *
  • İleti: 629
Mustafa Bey ; ben mi çekmiştim ?
Hala her denize çıkışımda yanımda emektar makinem olur, güzel bir tekne gördüm mü çekmeden duramam.

Her denize çıktığında emektar makinesi olurmuş da, çekmeden duramazmış da...

Aaaa. Ne! Aali çekmemiş mi!?
Nayır, nolamaz ...
Zalim dünya

24 saat içinde benim çekip de tüm bloglarında, satış ilanlarında, denizcilik sitelerinde kullandığın tüm fotoğrafları iade et ; yoksa avukatım seninle temas kuracak. 8-)
  • IP logged

 
Yukarı git