Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Erman Yerman - 23 Ekim 2017, 01:08:40
-
Merhabalar,
Bugün çok ilginç bir tecrübe yaşadım, sizlerle paylaşmak istedim.
Kri-Kri'de denize adam düştü vakası yaşandı. Toplam 10 saatlik seyrin ardından marina içerisinde tekneden düştüm.. Haftasonunu geçirmek için Mersin'den 30 mil mesafede Narlıkuyu Kızlarhamamı koyuna gitmiştik. Harika bir havada güzel geçen bir haftasonunun ardından. Bugün akşam 18.00 sularında tekrar Mersin marinaya giriş yaptık. Son günlerde yeni gördüğüm palamar çağrımız üzerine yardıma geldi. Ben tornistan yanaşma manevrasına başlarken palamar da bizim iskele tarafımızda halkaya bağlı olan tonozun el incesini alıp anlamadığım bir şekilde bizim sancağımıza yöneldi. Bu arada Özden tonoz halatını almak için iskele baş omuzlukta bekliyordu. Asıl tehdit ise palamarın halatı teknenin baş tarafına çapraz götürecek olmasıydı ki hemen uyararak tonoz halatını çapariz vermeyecek şekilde iskele tarafından getirmesini söyledim. Bu arada tornistan yanaşırken botla aramızda 2-3 metre civarı bir mesafe vardı. Uyarım üzerine bizim palamar ani bir manevra ile hemen kıç tarafımdan dümen palasının dibinden el incesi suyun içinde iskele tarafımıza geçti ve iskele başa yöneldi. O anda oluşacak felaketi tahmin ederek halatı pervaneye dolayacağını, dikkat etmesi gerektiğini haykırdım. Ben de hemen motoru boşa aldım ama tahmin edebileceğiniz gibi olan olmuştu; el incesi dümen palası ile pervane arasındaki boşluktan içeri girdi ve orada sıkıştı. İlkten halatın pervaneye dolandığını düşündüm ama eğilip baktığımda dolanmadığını fark ettim. Bir yandan palamara söylenirken bir yandan tekneden eğilip halatı kurtarmaya çabalıyordum ki kendimi bir anda denizde buldum..
Düşüşüm şöyle oldu; havuzlukta otururken sırtımızı rahat yaslamak için daha geçen hafta portatif süngerli döşeme sırtlık yaptırmıştım. Cumartesi günü de seyre çıkarken Özdeni uyarmış bu sırtlıklara üst tarafından yüklenmemesi gerektiğini hatırlatmıştım. Otururken sırtınızı yasladığınızda sıkıntı yoktu ama üst tarafından ağırlığınızı verdiğinizde arkaya esniyordu, bir problem olacağı açıktı. Nitekim, halatı kurtarmak için bu sırtlık üzerinden eğildiğimde yerinden çıktı ve ben de dengemi kaybedip marinanın .oklu suyunu tattım.
Tekne boşta akıntıyla dönüyor, halat pervanede, ben suda, palamar şaşkın şaşkın bakıyor..Dalıp halatı kurtarmaya çalıştım ama olmadı. Teknenin yanlamaya başladığını farkedince palamardan hemen tekneyi baştan bağlayıp botla çekmesini söyledim. İskelede duran koltuk halatını aşağı çekip bir bağ yaptım ve ayağımı bastım, komşuların da el vermesiyle inanılmaz bir can havliyle adeta sıçrayarak yukarı çıktım. Palamar öylece olanları izliyor, Kri-Kri iki tekne arasında çoktan yanlamış vaziyette. Bizim baston sağımızdaki tekneye bordadan vurdu vuracak. İki yanımda iki tekne ama Kri-Kri'yi satsam servis botlarını alamam...
Bağırıp, botla teknenin başını çekmesini tekrarladım. Bu arada ben de koltuk halatını Özden'e atıp volta ettirdim. Bot önden çektikçe ben de arkadan kıçı zaptederek tekneyi düzledik. Palamara öyle beklemesini teknenin başını düz tutmasını söyledim ve tekrar denize atladım. Tonoz halatını dalıp sıkışan yerden kurtardım. Özden tonoz halatını baştan volta ederken ben tekrar iskeleye çıktım. Tonozu bağladıktan sonra Özden tornistan yapıp tekneyi iskeleye olabildiğince yanaştırdı. Ben de tekneye atlayıp, tekrar dümene geçebildim ve sonunda tekneyi olması gerektiği gibi yanaştırdık.
Neyseki, elimdeki birkaç kakamoz kesiği dışında bir hasar olmadı ama yaşananlar tam bir rezaletti..
Halatı kurtarmak için her halükarda denize atlamak gerecekmiş ama tekneden düşmek hayli zoruma gitti. İnsan kendine güvense de donanım sizi yarıyolda bırakabiliyor. Önemli bir tecrübe oldu bu bana...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Erman , geçmiş olsun..
" aklıma gelen başıma gelir" teknede çok geçerli..
-
Erman reis çok geçmiş olsun.
Yaşadığımız kötü olaylar bizlere tecrübe olarak geri dönüyor..
-
Geçmiş olsun Erman reis.
SM-N910C cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçmiş olsun
-
Geçmiş olsun Erman Reis ,denize düşerek geleneklerden birisini yerine getirmişsin , ben de pasarella dan düşmüştüm , çok düşünme. :)
-
Erman reis çok geçmiş olsun. Allah beterinden saklasın
-
Çok teşekkür ederim...
Burada benim için önemli bir soru var. Palamarı iskele tarafına yönlendirerek acaba hataya ben mi neden oldum? Yoksa uyarmakta haklı mıydım?
Yeteri kadar detaylı ve açık anlatabildim mi bilmiyorum ama siz olsaydınız ne yapardınız? Nasıl hareket ederdiniz? Düşmek hariç :)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Erman reis ,
Geçmiş olsun Öcal reisin dediği gibi bu bir gelenek , düşmeyen muhakkak vardır yalnız hep düşülür :).
-
Erman'cığım sağlık olsun üzülme. ;)
Her yanaşmada palamarın ne yapacağını tahmin etmek tekne kullanmanın en zor kısmı
olmuştur benim için. ?0-?
-
Ben de bi kere kıçtan uzanıp sudaki halatı yakalayım derken düşmüştüm, düşerken merdiveni yakalamışım, yarım saniyede geri çıkmıştım! :D
Alınan ders: Denize uzanarak bir iş yapma, tembellik etme git kakıcı al! ;)
öZgür (tapatalk)
-
Ben de bi kere kıçtan uzanıp sudaki halatı yakalayım derken düşmüştüm, düşerken merdiveni yakalamışım, yarım saniyede geri çıkmıştım! :D
Alınan ders: Denize uzanarak bir iş yapma, tembellik etme git kakıcı al! ;)
öZgür (tapatalk)
Kakıç kalbimde bir yara.. 


O an aceleden hiç aklıma gelmedi..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Çok teşekkür ederim...
Burada benim için önemli bir soru var. Palamarı iskele tarafına yönlendirerek acaba hataya ben mi neden oldum? Yoksa uyarmakta haklı mıydım?
Yeteri kadar detaylı ve açık anlatabildim mi bilmiyorum ama siz olsaydınız ne yapardınız? Nasıl hareket ederdiniz? Düşmek hariç :)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Tornistan da teknenin kıçı ne tarafa çekiyorsa o bordadan yaklaşman ve palamarın o tarafta baştan yiterek ,manevraya destek olacak şekilde pozisyon alacağını , aksi yönde yaklaşmak zorundaysan teknenin kıçını yitecek ve yine manevraya yardımcı olacak şekilde pozisyon alacağını , bunu da önceden eğer sen söylememişsen sana sorması gerektiğini düşünmek lazım normalde.
Bunu yapmamışsa palamar hatalı , bunu yapmışsa sen. :)
-
Denize düşmek bir ayrıcalıktır :P ;)
-
Geçmiş olsun.
Her denizci enaz birkere düşer.Düşmemişse düşecektir.Düşülen yer ve zaman çok önemli.Buz gibi havada çok kirli suya düşmek iyi olmuyor
-
Mersin Marinada palamar faciası yaşamayanı adamdan saymazlar zaten. Kumkuyu'dan (yağmur) kaçarken Mersin Marinaya gelip doluya tutulduk zaten. Her yanaşma ayrılmamda kavga ediyorum. Ne yaptıkları hakkında hiç bir fikirleri yok.
Batıdaki marinalar bu konuda çok daha iyiler. Alanya marinadaki palamarlar, onlar denizci diyor, daha en baştan sizin yanınıza gelip palamarı ne yandan vereceklerini ve varsa çapariz durumunu söyleyecek kadar iyiler. Üstelik çift tonoza bağlanmak zorunlu.
Kaş marinada da benzer bir uygulama var. Palamar aklındakini önceden söylüyor size.
Mersin'de hiç gelmeseler daha iyi.
-
Sağlık olsun Erman Reis , üç kere denize düştüm bilmiyorum ikisi limanda bir tanesi seyirde. Bu düşmelerin hepsi aşırı kendine güvenden kaynaklıdır.Bu arada son 23 yıldır denize hiç düşmedim.Bakalım bir sonraki ne zaman?
-
Çok teşekkür ederim...
Burada benim için önemli bir soru var. Palamarı iskele tarafına yönlendirerek acaba hataya ben mi neden oldum? Yoksa uyarmakta haklı mıydım?
Yeteri kadar detaylı ve açık anlatabildim mi bilmiyorum ama siz olsaydınız ne yapardınız? Nasıl hareket ederdiniz? Düşmek hariç :)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Tornistan da teknenin kıçı ne tarafa çekiyorsa o bordadan yaklaşman ve palamarın o tarafta baştan yiterek ,manevraya destek olacak şekilde pozisyon alacağını , aksi yönde yaklaşmak zorundaysan teknenin kıçını yitecek ve yine manevraya yardımcı olacak şekilde pozisyon alacağını , bunu da önceden eğer sen söylememişsen sana sorması gerektiğini düşünmek lazım normalde.
Bunu yapmamışsa palamar hatalı , bunu yapmışsa sen. :)
Malum tirhandiller tornistanda zor dümen dinliyor ama bu defa çok başarılı bir şekilde fazladan ileri geri yapmadan tek manevra ile tam da halkaların arasına girmiştim. Bundan sonra palamarı biliyor saymayıp en baştan ne yapmasını istiyorsam onu belirteceğim..
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçmiş olsun sevgili Erman.
-
Mersin Marinada palamar faciası yaşamayanı adamdan saymazlar zaten. Kumkuyu'dan (yağmur) kaçarken Mersin Marinaya gelip doluya tutulduk zaten. Her yanaşma ayrılmamda kavga ediyorum. Ne yaptıkları hakkında hiç bir fikirleri yok.
Batıdaki marinalar bu konuda çok daha iyiler. Alanya marinadaki palamarlar, onlar denizci diyor, daha en baştan sizin yanınıza gelip palamarı ne yandan vereceklerini ve varsa çapariz durumunu söyleyecek kadar iyiler. Üstelik çift tonoza bağlanmak zorunlu.
Kaş marinada da benzer bir uygulama var. Palamar aklındakini önceden söylüyor size.
Mersin'de hiç gelmeseler daha iyi.
Haklısınız genel olarak bir sıkıntı olduğu doğru. Halatı alta sıkıştırdıktan sonra bana "Abi salmaya mı takıldı?" diyor.. Zaten sigortam atmış kendimi çok zor tuttum. Her iş bittikten sonra bir de oturdum neden böyle olduğunu tartıştım. Ben hatırlamıyorum ama olayı sonrası Özden çocuğun betibenzi atmıştı dedi.
Tonoza bir şamandıra koysam kimseye ihtiyacım kalmayacak ama zaten marinadan aldığım tek hizmet palamar servisi.
Bundan sonra testi kırılmadan baştan önlemi alacam sanıyorum
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Erman reis ,
Geçmiş olsun Öcal reisin dediği gibi bu bir gelenek , düşmeyen muhakkak vardır yalnız hep düşülür :).
Düşmeyen değil de henüz d0şmemiş vardır.
Geçmiş olsun Ermancım.
Bu arada benim ilk düşüşüm doğum günümde ki 3 Şubat olur, Kalamış'ta yan tekneye atlarkendi. Kafa bir dünyaydı. Atlayıp tonozun kılavuzunu alacaktım ama bildiğin boradaya yapışıp, tırmalayarak suya düştüm :)
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçmiş olsun Erman Reis.
"Düşmeyen değil de henüz d0şmemiş vardır." diyor Hakan Reis, şöyle değiştireyim: "düşmeyen değil, düşmediğini söyleyen vardır"
-
Birde, marinada bağlı olduğum süre boyunca palamar arkadaşlara sadece bir tarafımı, ki Pendik'te sancağımdı, korumak adına pozisyon almalarını söylüyordum. Ben söylemedikçe müdahale etmiyorlardı. İyi de bir ekipti. Bir kaç kez kıçımızı kurtardılar.
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Çok geçmiş olsun.
Öyle yada böyle herkes tekneden düşer. Güzel tarafı hep liman/koy içinde düşülmesidir. ;D
Seyir halinde düşenler de oluyorda, hikayeleri dinleyemediğimiz için ayrıntıları bilmiyoruz :P
-
Geçmiş olsun.
Her denizci enaz birkere düşer.Düşmemişse düşecektir.Düşülen yer ve zaman çok önemli.Buz gibi havada çok kirli suya düşmek iyi olmuyor
Ben pisim.. su önemli değil..bizim marinada yüzüyorum mesela.. ama soğuk suyu kışın hele bilemedim.. fena ya..
-
Erman Reis, geçmiş olsun. Sende bir hasar olmadığına çok sevindim. Nasrettin Hoca misali tekneden düşenin halinden yine tekneden düşmüş birisi anlar. 2015 Haziran ayında Yeşilköy balıkçı barınağındaki yerimize yekede Ece olmak üzere baştan kara yanaşırken 2-3 dakika içinde önce sağ bacağım öndeki açık durumdaki heçten içeri girdi. (bir daha açık unutmadım tabi :)) Baldırımla kalçamın kesiştiği noktamın üzerine düştüm. Sonra teknenin pruvasında iskeleye atlamaya hazır beklerken kaydım ve çivileme denize düştüm. Tekne çarpacak diye panik yaşadım. Denizden çıkmaya çalışırken üzerime doğru bir kurt köpeği koşturdu. Neyse ki onu engellediler. Bütün bu aksilikler olurken teknede ağır misafirlerim vardı (Ece’nin Anne ve Babası) Hatırladıkça hala çeşit çeşit sızlamalar hissederim. :)
-
Seninki fenaymış Mücahit.Tunca'ya da barınaktaki kangal saldırıp paçasını kapınca denize düşmüştü.Efe'nin (kurt köpeği) saldırma huyu yoktu ama düşeni bir de ben ısırayım dedi herhalde.
-
Yaa ben de tarihte sanki bir tek ben düşmüşüm gibi hissettim hakikaten.

Demek ki her denizci bunu tadacakmış.. Kaan reisin dediği gibi seyir halinde düşmekten kaçınmak lazım, geçenlerde Bülent reisin anlattığı Bozyazı açıklarında teknesinden düşen denizci aklıma geldi. Saatler sonra karaya çıkabilmişti yanlış hatırlamıyorsam.
Bu arada marinada küçük çaplı namım yürümüş arayanlar oldu, olayın siniri geçince artık gülerek anlatır oldum.
Geçmiş olsun dilekleriniz tekrardan çok teşekkürler...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Sağlık olsun Erman Reis , üç kere denize düştüm bilmiyorum ikisi limanda bir tanesi seyirde. Bu düşmelerin hepsi aşırı kendine güvenden kaynaklıdır.Bu arada son 23 yıldır denize hiç düşmedim.Bakalım bir sonraki ne zaman?
Ahmet abi siz 3 defa düştüyseniz doğru yoldayım demektir... 
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Fiske yememiş asker anısı gibi cümle;
"Denizcilik hayatımda hiç denize düşmedim!.." :D
-
Geçmiş olsun. Sonu iyi bittiğine göre önemli bir tecrübedir.
Benim yoğun olarak 3’ü olmak üzere toplam 5 marinaya palamar arkadaşlar yardımıyla bağlanma tecrübem var. Olay aslında tamamen çalışanların tecrübe ve bilgileriyle ilgili.Baştan ne istediğimi söylüyorum ve söylediğim dışında müdahaleye izin vermiyorum. Buna rağmen şu anki kıçtan takma kıç kadar teknemde bile tonoz halatını pervaneye sardırmaya neden oldular.
Haa bu arada ben denize düştüm, marinadaydık neyseki :)
-
Çok geçmiş olsun.
Öyle yada böyle herkes tekneden düşer. Güzel tarafı hep liman/koy içinde düşülmesidir. ;D
Seyir halinde düşenler de oluyorda, hikayeleri dinleyemediğimiz için ayrıntıları bilmiyoruz :P
Şimdi bir tanesi varki, anlatmamam lazım aslında. Eskaza burayı okur falan, benim de canıma okur. Çok yıllar önce değerli bir büyüğüm.Bir Eylül ayı, yağmurlu ve ay karanlığı olan bir gecede seyirde ana tekneden peş botuna atlarken araya düşer. Bota da halata da tutunamaz o sırada kayık Balık sürüsünün üzerine manevra yapar. Çalkantılı havada kimse denizdekini farketmez. Sonra balık kaybeder ve ana kayık tam yol balığı aramaya devam eder. Sudaki artık farkedilmeyeceğini anlar. Bildiği küfürleri sıralayarak kayığın sesinin giderek uzaklaşmasını söverek dinler. Sonra dalgaların yönünden kıyıyı kerteriz eder başlar yüzmeye. Eh epeyce yüzdükten sonra kıyıya varır fakat kıyı uçurum kıyıya çıkamaz. Bu sefer kıyıya yüzdüğü kadar kıyıya paralel yüzer ve çıkacak bir kumsal bulur. Sabaha kadar kıyıda oturur. Sabahleyin uçurumun kenarından yukarıya sahil yoluna tırmanır ve sabah geçen Cide- İnebolu posta minibüsüne biner .İnebolu'ya varır. Teknedekiler mi ne yapar. Takribi olarak vatandaş denize düştükten bayağı bir sonra bir koyda demirleyip çay molası verirler. O sırada peş botundaki botçuyu çağırırlar. Kimse yoktur. Ambara yatıp uyuduğunu zannederler. Botu çekip ışıkla bakarlar fakat kimse yoktur. Ondan sonra kıyamet kopar, sabah olmak bilmez ama vatandaşı bulamazlar. Kayıklarda vhf yoktur. Halk bandı arkadaş aranılan telsizlerden vardır herkes haberdar edilir ama nafile.
Bu yüzden denize düşmemek lazım gibi.
-
Fiske yememiş asker anısı gibi cümle;
"Denizcilik hayatımda hiç denize düşmedim!.." :D
Mesajı aldım ben; ilk fırsatta denize düşmem lazım
-
Fiske yememiş asker anısı gibi cümle;
"Denizcilik hayatımda hiç denize düşmedim!.." :D
Mesajı aldım ben; ilk fırsatta denize düşmem lazım
Yok, yine de sen bilirsin de, kimse inanmaz işte.. :)
-
Çok geçmiş olsun.
Öyle yada böyle herkes tekneden düşer. Güzel tarafı hep liman/koy içinde düşülmesidir. ;D
Seyir halinde düşenler de oluyorda, hikayeleri dinleyemediğimiz için ayrıntıları bilmiyoruz :P
Şimdi bir tanesi varki, anlatmamam lazım aslında. Eskaza burayı okur falan, benim de canıma okur. Çok yıllar önce değerli bir büyüğüm.Bir Eylül ayı, yağmurlu ve ay karanlığı olan bir gecede seyirde ana tekneden peş botuna atlarken araya düşer. Bota da halata da tutunamaz o sırada kayık Balık sürüsünün üzerine manevra yapar. Çalkantılı havada kimse denizdekini farketmez. Sonra balık kaybeder ve ana kayık tam yol balığı aramaya devam eder. Sudaki artık farkedilmeyeceğini anlar. Bildiği küfürleri sıralayarak kayığın sesinin giderek uzaklaşmasını söverek dinler. Sonra dalgaların yönünden kıyıyı kerteriz eder başlar yüzmeye. Eh epeyce yüzdükten sonra kıyıya varır fakat kıyı uçurum kıyıya çıkamaz. Bu sefer kıyıya yüzdüğü kadar kıyıya paralel yüzer ve çıkacak bir kumsal bulur. Sabaha kadar kıyıda oturur. Sabahleyin uçurumun kenarından yukarıya sahil yoluna tırmanır ve sabah geçen Cide- İnebolu posta minibüsüne biner .İnebolu'ya varır. Teknedekiler mi ne yapar. Takribi olarak vatandaş denize düştükten bayağı bir sonra bir koyda demirleyip çay molası verirler. O sırada peş botundaki botçuyu çağırırlar. Kimse yoktur. Ambara yatıp uyuduğunu zannederler. Botu çekip ışıkla bakarlar fakat kimse yoktur. Ondan sonra kıyamet kopar, sabah olmak bilmez ama vatandaşı bulamazlar. Kayıklarda vhf yoktur. Halk bandı arkadaş aranılan telsizlerden vardır herkes haberdar edilir ama nafile.
Bu yüzden denize düşmemek lazım gibi.
Hem büyük şansızlık, hem büyük şans. İkisi bir arada. Geçmiş olsun kendisine, vade'si varmış.
-
Bir akşam arkadaşlarla pontonda oturuyoruz.. Durduk yerde kaydım denize iyi mi.. Hani içki de çok yoktu.. nasıl oldu anlamadım bile.. :o ;D ;D
-
Fiske yememiş asker anısı gibi cümle;
"Denizcilik hayatımda hiç denize düşmedim!.." :D
Mesajı aldım ben; ilk fırsatta denize düşmem lazım
Yok, yine de sen bilirsin de, kimse inanmaz işte.. :)



SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Fiske yememiş asker anısı gibi cümle;
"Denizcilik hayatımda hiç denize düşmedim!.." :D
Mesajı aldım ben; ilk fırsatta denize düşmem lazım
Yok, yine de sen bilirsin de, kimse inanmaz işte.. :)
Ben tek bacakla tekne kullandığım için, siz "normallere" göre daha dikkatliyim mecburen. Bir de kullandığım eklem elektronik ve küçük bir tekne bedeli. Düşersem yandım demektir. Yine de bir düşeyim ben :-)