Heyamola Hey
Havuzluk => Genel => Konuyu başlatan: Murat Ayduk - 14 Temmuz 2017, 15:13:04
-
Merhabalar,
Bu konuyu henüz birşey yaşadığım için değil, olası senaryoları yaşama ihtimaline karşı hafızama kayıt almam ve diğer korsanların da tecrübeli korsanlardan fayda edinmesi (edinmemiz) için açtım.
Sizden sadece ufak bir ricam var. Konular üzerinde konuşurken araya konuyu dağıtacak başka bir konu ile girilmemesi. Bu yazı dizisinin düzenini koruyacak. Anlayışınız için teşekkür ederim. Belli gün aralıkları ile yeni senaryolar yayınlayıp, görüşlerinize açacağım...
İlk Senaryomuz:
Senaryo 1: Furling Bizi Sinir Ederse...
Güzel bir günde tüm hazırlığınız yapılmış, dolaplar ve sıvı stokları doldurulmuş. Keyifler yukarıda... Öğlen öncesi yola çıkılıyor, marina mendireği dönülüyor ve deniz tüm güzelliği ile karşınızda... Eldivenleri giyerken gözünüz rüzgar göstergesinde, her şey güzel bir yelken için uygun... Ama ufak bir tembellik ve eşin fazla yatmayalım komutu ile "bari sadece cenovayı açayım" diyorsunuz.
Cenovayı açarken "Allah Allah, açıldı ama geçen seferkinden biraz sertleşmiş mi, niye biraz zor açıldı" diye kendinize bir soru yazıyorsunuz ama pek de önemsemiyorsunuz...
Varmak istediğiniz yere yaklaşırken cenovayı kapatmak için aksiyon almaya başlıyorsunuz ama o da ne?? Furling halatı gelmiyor (vinçle değil tabi, olması gerektiği gibi elle kapatmaya çalıştığınızdan hissediyorsunuz).
Kapattığınız 15cmlik yeri tekrar açıp tekrar kapatmaya çalışıyorsunuz ama; ıı-ııhh, olmuyor...
Rüzgar da öğleden sonra biraz artmış mı ne? Cenova pırpırlıyor ama öyle pırpırlama değil. Kendini bir sağa bir sola vuruyor.. Acıyorsunuz kendisine çünkü yelkenler daha gıcır gıcır...
Bu arada denemeye devam etseniz de furling kapanmayacak anladınız ve sucuk gibi terlediniz. Sırtınız ve kollarınız da iyice ağrıdı, güç kalmadı...
Ama bu yelken bir şekilde kapanmalı..!!
Bu senaryo da ne yapardınız? En doğru hamle teorik olarak nedir? Pratikte siz ne yapardınız???
Buyrun efendim, oynamak isteyen elime mum diksin....
Not: Bunu yaşamadım, ama geçen hafta yelkenle giderken birden kafama takıldı... Ne yapardım diye.. Kendimce bir iki cevap verdim kendime ama burada ilk baştan beyin fırtınasını bozmamak için şimdi yazmamayı tercih ediyorum...
-
Sorunu tesbit edemiyorsam mandari boslayip yelkeni indirir sonra bi caresine bakardim.
Birde son care olarak denenebilecek iskotalari cozme yontemi var. Furling sistemini halat vs kullanarak donmesini engelliyorsunuz. Daha sonra yelkenin iskotalarini cozup yelkeni kendi haline birakiyorsunuz. Kendi etrafinizda 360 derece donup durarak (tornistanda da olabilir) yelkeni furlinge ruzgari kullanarak sariyorsunuz. Ben denemedim ama yapilabilir gibi duruyor. Son care demememin sebebi ise eger operasyonda bir sorun cikarsa o havada iskota halatlari olmayan bir yelkeni zapdetmesi zor olmasindan dolayi. Simdilik aklima gelenler bunlar.
SM-G610F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Murat Reis,yukarıda bahsettiğiniz cenova sorununu ben gecen kış yaşadım,aylardan ocak ayı idi Cenova yelkeninin açtım seyir filan yaptım serpinti vardı denizde,akşam dönüşte kapatamadım Cenova Furling soğukdan donmuştu,teknemde emniyet halatı var,riskli durumlarda kendimi tekneye bağlıyorum.
Bu emniyet halatını kendimi bağladım,teknenin burnuna gittim elimle uzun uğraşlar sonucu torba şeklinde elle sararak yelkeni sardım.
Bağlandığımda ılık su dökerek Furling açtım tekne bağlıken,bir kaç sefer açtım kapadım cenova yelkenini düzeldi.
Bana göre tek dikkat edilmesi gereken konu,Cenova yelkenini elle sararken kendinizi emniyet ipi ile tekneye bağlamak şart,denize düşmemek adına..
-
Önce hadi be' diye bağır. Olmazsa, laçkala, kas, laçkala kas, öyle 15 cm değil, 1 metre, belki daha fazla... çözülür. Çözülmedi mi, başa git, tamburu elinle çevir, olmadı mı, havuzluğa dön, soğuk bira iç, "neyse" de, bir daha dene. Cigara iç. Olur. Olmazsa indir, yatır, ne edelim, bu kez de böyle de.
-
Genoa mandarı,baş ıstralya ile çok dar bir açı yaparak nerdeyse paralele yakın bir konumda direkteki makarasına giriyorsa furling sıkışması ergeç yaşanıyor..Seri imalat teknelerin pekçoğunda feeder tabir edilen 10 euroluk bir parça ihmal ediliyor.Yelken eskiyince veya orsa yakada yeterli gerginlik sağlanamadığı durumlarda,hele fırdöndü de bakımsızlıktan zor dönüyorsa mandar ıstralyayı yakalayıveriyor.Vinçle zorlanırsa felakete davetiye çıkarmak,ıstralyayı kopartıp direği kırmak işten bile değil.İçinden mandarın geçtiği yüksük şeklinde bir parça veya özel makara (feeder),direğe kılavuz çekilip uygun yere vidalanarak mutlaka bu açı genişletilmeli,mandar ve ıstralya yönlerinin ayrılması sağlanmalıdır.
-
(https://newcontent.westmarine.com/content/wm-img/WestAdvisor/articles/Roller-Furlings-1.jpg)
Sedat abi bahsettiğiniz Feeder resimde ki Feeder midir.
-
(http://www.harken.com/uploadedImages/Support/FAQs/ESP_halyard-restrainer_right.jpg)
Yoksa kırmızı ile işaretli bu parça mı.
-
Murat reisin bahsettiği sıkışmayı 2 kere yaşadım. Birinde rüzgar oldukça kuvvetliydi ve Solo seyir yapıyordum. Otopilotu devreye soksam bile ben başa gidene kadar dalga ve rüzgar teknenin başını rüzgar altına çeviriyordu. 2 turu vinçle döndürüp kolaylayıp kalanını elle kapatabildim. Yabancı forumlarda aynı marka furling kullanan (rotostay IV) benzer problemi yaşayan kişilerin uyguladıkları çözümleri okudum.
1- furling mandarı tambura 45 dereceden daha geniş açı ile girmemeli.
2- mandarı yelken tam kapalı haldeyken 4-5 tur sarmalı.
Bu 2 işlemi de yaptım. Şu an için bir problem gözükmüyor. Ayrıca tamburun üzerinde gresleme deliği bulunmakta. 2-3 Ayda bir defa yağlama yapmaya özen göstereceğim. Deniz suyu ile en çok temas eden aksamlardan birisi furling. Deniz tuzu da furlingin tanburunun dönmesine olumsuz etki ediyor.
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Sarma genova sistemlerinin hepsinde tambur üzerinde yönlendirici yoktur. Yönlendrme işlemi genellikle vardavela ayağına bağlı bir makara ile yapılır. Bu makaranın yüksekliği öyle bir ayarlanmalı ki sarma halatı sarma makarasına tam 90 derece ile girsin. Bazı sarma sistemleri tambur üstündeki kapak ile bu işlemi basitleşitrimiş gibi görünse de 90 derece dışına çıkacak her açı sarma için daha fazla güç demek olacaktır.
-
Makaraya sarılan halatın Makaraya geliş açısını nasıl ölçüyorsunuz? Sonuçta halat makara yüzeyinden ayrılırken halat yüzeye teğet olduğu için aralarındaki açı her zaman sabit ve 90 derecedir.Acaba ben farklı mı düşünüyorum?
-
(http://www.harken.com/uploadedImages/Support/FAQs/ESP_halyard-restrainer_right.jpg)
Yoksa kırmızı ile işaretli bu parça mı.
Evet Can Hocam kırmızı ile işaretlenmiş parça bu açıyı sağlıyor. Bu makara yerine yüzük şeklinde bir yönlendirici de yeterli oluyor.Üzerinde gergin mandarın yükü olacağından direğe montajının kuvvetli yapılması gerekiyor.
-
4-5 sene önce bu problemi Serdar Karademir'in ilk teknesi , Sedat Usta Yapımı teknede Büyükçekmece Koyunda çok ciddi bir şekilde yaşadım. Yelken çok büyüktü ,tabi teknede büyüktü. Rüzgar çok kısa sürede 35 lere çıktı ve cenovayı saramadık. Problemli olan motor bile rüzgar üstüne kayığı çeviremedi. Vinç falanda çözüm olmadı. Seri üretim bir tekne olmadığı ve kısıtlı imkanlarla yapılmış bir tekne olduğu için bir çok şey derme çatmaydı. En son artık devasa tamburu elle çevirerek topladık. Çok uzun sürdüğü için rüzgar bizi açık denize atmıştı. Sorunlu olan motorla kıyıya zor geldik. Hatta aynı gün deniz bisikletli çocuklar kaybolup vefat etmişlerdi. Bu olayı Serdar Geko da yazmıştı, hatta işi bilen abiler bizle kafa bulmuşlardı hiç unutmam, cenova vinçlemi sarılır diye. Gelelim benim çözüme;
Benim kayığımda balta var. Bana göre iyi havalarda açılıp kapanmada ki anormalliklere önceden dikkat etmek lazım. Küçük cenovalar nispeten zaptedilebiliyor ama büyükte sorun gerçekten büyük oluyor.
-
(https://seamarknunn.com/acatalog/2025362_w.jpg)
(https://www.sailsupply.nl/media/catalog/product/cache/1/image/650x650/01e533a6122c006edb66a745f7031a8b/p/l/plastimo-val-geleider-25677.jpg)
(http://www.v-rigger.com/WebRoot/Store/Shops/es140267/551B/EC5C/0C63/0E72/E40E/0A0F/1116/724B/SEL508-508-30-01_m.jpg)
Sanırım bunlar bahsettiğiniz yüzükler.
Açık ve tam kapalı şekliyle kullanmak mümkün.
-
Birde Cenova mandarı direk dışından inen tekneler için şöyle bir makaralı sistem kullanılmış.
(http://analogengineering.com/sail/mac/pin_10.JPG)
-
Makara baş istralya ile aynı yöndedir. Halatın yelken açılırken kendiliğinden makaraya sarılması için dik açı ile gelmesi gerekir. Aynı şekilde yelkeni sararken de çekme açısının dik olmasında yarar var. Yani sarma halatı istralyaya dik açı ile gelmeli. Açarken dik açıdan küçük bir sapma bile halatın makara dışına çıkıp istralyata veya yukarıdak raya sarılmasına neden olabilir. Sararken de halatın çekme açısı dikten farklı ise çekmek için hrcanan güç artacaktır.
-
Hepimizi Allah korusun diyerek ikinci senaryoyu yazıyorum.
SENARYO 2
Bu su da neyin nesi??
Seyre başlamışsınız, her şey yolunda... İki saattir yoldasınız, motorla bir saat seyir sonrası güzel bir rüzgar bulunca başlamışsınız güzel güzel salınmaya... Tekne neredeyse hiç yatmamış, ekip de rahat...
Aşağıya içecek bir şey almaya iniyorsunuz, ama ayağınız ıslanıyor. Farş tahtalarının üzerinde 3-4 cm su var. Bilge pump çalışmamış.
O sırada sırtınız o kadar terliyor ki; bir anda sıcak basıyor, kafa duruyor, ne yapacağız diye düşünüyorsunuz.
Bu durumda bu kişi neler yapmalı, sırasıyla yapılması gereken teşhisler ve önleme aksiyonlarını yazabilir misiniz?
(Tekrar böyle bir durumdan korusun Allah bizi, hiçbirimiz yaşamayalım bunu ama aklımızda yine kalması açısından bulunsun :-* )
-
Böyle rahat bir seyirde tekne farş tahtalarının üstüne çıkacak kadar su almışsa, bu muhtemelen deniz suyu sistemindendir. Vanalar(motor soğutma suyu alma ve diğer, wc gibi deniz suyu alma), devirdaim pompası yada bağlantı boruları kontrol edilip mümkünse sorun hızla giderilmeli, aynı zamanda manuel pompayla su boşaltılmalıdır. Sorun soğutma suyu sisteminde ise motoru durdurmak gerekir.
-
suyun tadına bakmalı.tuzluysa tuzlu su girişi olan bütün sistemler(vanalar,bağlı hortumlar,şaft kovan sistemleri vb...) kontrol edilmeli.tatlı suysa depolardan birinde kaçak vardır. varınca düzeltirsiniz. sintine pompasının çalışmaması kötü.manuel pompa devreye alınmalı ve bir kişi bu işle görevlendirilmeli.
-
Su tuzlu ve hızlı dolmuyor ise;
1) Can yeleklerini giydirirdim
2) Manuel sintine pompasını kolunu mürettebattan birine verir suyu çekmeye çalışmasını isterdim.
3) En yakın karaya rota tutardım.
4) Aşağıya bir daha iner otomatik sintine pompasının emişini bir şeyin tıkayıp tıkamadığını kontrol ederim.
5) Can Salımı suyar atar, tekneye bağlı tutardım.
6) Dingiyi de suya indirir, onu da çekerdim.
7) Bunların arasında bir yerde , may day çağrısı yapardım.
Su tuzlu ve hızla doluyor ise,
may day, can yeleği, can salı, Eşhedü enlaaaa...
-
10 tane vana var teknemde hepsini ayrı ayrı çok seviyorum 2 tanede derinlik ve hız için açılmış delik var hepsinin hatırını arada sırada sormak lazım. Bir yere çarpıp gövdede delik açıldıysa eğer Denizciliğin birinci kuralı denize düşmemek ise ikinci kuralıda tekneni delecek bir şeye çarpmamaktır herhalde.Her ne olursa olsun ben ilk önce su giren yeri bulup su girişini önlemeye yada yavaşlatmaya çalışır .Sonra içeriye giren suyu boşaltabildiğim kadar boşaltıp kalan enrjimle Teknemin pozizyonunu ve durumumu telsizden anons eder en yakın limana yönelirdim. Umarım hiç kimsenin başına gelmez böyle bir şey.
Aklıma gelenler ( Seyyar jeneratör ve 220v Dalgıç pompa aslında taşınabilir önlem olarak ama nereye koyacağız? Ben bir daha düşüneyim bunu) Gövdede bir delik varsa Youtube da branda,şemsiye veya canyeleği sıkıştırıyorlardı teknenin su aldığı yere hatta slikonla yada benzer bir yapistiriciyla farş tahtalarını suyun girdiği yere baskı uygulayarak kapatmayı denediklerini seyretmiştim yapabileceğimi zannetmiyorum ama denerdim herhalde bunlarıda.
-
Yukarıda anlatılanlara ek olarak , motor su emiş hortumuna üç yollu bir vana koymak ve bu vananın hortumlarından birisini sintine çukuruna uzatmak ve/veya gücünü kayışla motordan alan büyük kapasiteli bir pompayı tekneye monte etmek iyi bir yöntm olabilir , hem de teknede olabilecek bir elektrik problemine karşı önlem almış olursunuz böylece.
Özellikle bu üç yollu vanayı koymayı hep istemişimdir ama fırsat bulamadım.
-
Su alarak teknesi batmış biri olarak :D,kendi tecrübelerimi ve cıkardığım dersleri şöyle yazabilirim .
*Öncelikle kesinlikle panik yapmamak gerek , sakin kalıp hızlı düşünüp hızlı hareket etmek.Yavaş yükselen suda insan sakin kalabilyor , yalnız cidden hızla yükselen suda insanın eli ayağına dolaşıyor en azından benim elim ayağım dolaştı.
*Hazırda direk olarak aküye bağlanabilecek şekilde yüksek güçlü ekstra bir sintine pompası muhakkak bulunmalı yada v.b olmalı.
*Öncelikle suyun nerden geldiği bulunmalı ve suyun girişi bir nebzede yavaşlatılmalı (ben suyun nereden geldiğini bulmak yerine suyu boşaltmaya çalıştığım için battım ) .
*Aküler mümkün olduğunca yukarıda yada sudan etkilenmeyecek şekilde izole edilmeli, enerjisiz kalındığı zaman sintine pompaları hiç bir işe yaramıyor.
*Su geçirmez çantaların kalitelisinden alınıp test edilmeli, ben en kalitelisi diye aldığım çanta su geçirip bütün telefonlarımız devre dışı kalmıştı mümkünse su geçirmeyen bir cep telefonu yedekli olmalı.
*Dingi veya can salı olmalı , mümkünse ikisi de olmalı :).
-
El pompası son başvurulacak yöntem olmalıdır. Suyu boşaltmaya çalışmak için bir insan ayırmak yerine oinsanı su girişini bulmak veya onarmak için kullanmak çok daha doğrudur. el pompası yerine veya beraberinde yüksek debili bir elektrikli pompa seçimi çok daha doğrudur. Motor soğutma suyu emişi faydalı olsa da debisi çok yeterisi kalıyor.
-
Merhabalar
Ahşap kavaleta yerine forespar staplug adında çok farklı delik çaplarına uygulanabilen bir ürün var. Oldukça iyi ve fiyatıda yapacağı işe göre çok makul yaklaşık 20 € gibi. ABD ve İngiltere'de bulunuyor
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Geçen hafta Mersin'den Kıbrıs'a giden bir teknenin başına gelmiş. Karpaz'da boru patlamış. 1 inçlik borudan oluk oluk deniz suyu giriyormuş. 3 usta kaptan yerini tespit edip kapatana kadar tekne 5 dakikada gidiyormuş dibe. Neyseki zamanında bulup çözmüşler..
Sanırım bağlantı ve vana yerlerinin kolay ulaşılabilir olması çok önemli..
Tekne gövdesinde veya borularda çatlak beya sızıntı var ise loctite, devcon gibi çift kompenantlı su altında kısa sürede kuruyan macunlar var. Küçük bir kutu hem tekneyi hem bizi kurtarabilir... Weber'in sualtı çimentosu var fiberde işe yarar mı bilemem ama ahşap teknelerde su altında eğrilerin arasını doldurduğunuzda 30 saniyede donuyor ve suyu %80 kesiyor.
Gövdedeki büyük yarıklar için Burak reisin ifade ettiği youtube videosu var ama ben yapabileceğimi hiç zannetmiyorum... böyle durumlar için hava yastığı gibi yüksek basınçla şişip deliği kapatabilecek bir acil durum kiti olmalı bence. Artık kaça satarlar, kaç liraya kontrol yaparlar bilemem...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Geçen hafta Mersin'den Kıbrıs'a giden bir teknenin başına gelmiş. Karpaz'da boru patlamış. 1 inçlik borudan oluk oluk deniz suyu giriyormuş. 3 usta kaptan yerini tespit edip kapatana kadar tekne 5 dakikada gidiyormuş dibe. Neyseki zamanında bulup çözmüşler..
Sanırım bağlantı ve vana yerlerinin kolay ulaşılabilir olması çok önemli..
Tekne gövdesinde veya borularda çatlak beya sızıntı var ise loctite, devcon gibi çift kompenantlı su altında kısa sürede kuruyan macunlar var. Küçük bir kutu hem tekneyi hem bizi kurtarabilir... Weber'in sualtı çimentosu var fiberde işe yarar mı bilemem ama ahşap teknelerde su altında eğrilerin arasını doldurduğunuzda 30 saniyede donuyor ve suyu %80 kesiyor.
Gövdedeki büyük yarıklar için Burak reisin ifade ettiği youtube videosu var ama ben yapabileceğimi hiç zannetmiyorum... böyle durumlar için hava yastığı gibi yüksek basınçla şişip deliği kapatabilecek bir acil durum kiti olmalı bence. Artık kaça satarlar, kaç liraya kontrol yaparlar bilemem...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Denizcilik malzemeleri satan bir yerde,konik ahşap değişik ölçülerde poşet içerisinde bir sürü tapalar görmüştüm,ne gerek var demiş gülümseyip almamıştım,bu yazıyı okuduktan sonra ilk işim o gördüğüm ağaç tapaları alıp tekneye koymak..
-
Geçen hafta Mersin'den Kıbrıs'a giden bir teknenin başına gelmiş. Karpaz'da boru patlamış. 1 inçlik borudan oluk oluk deniz suyu giriyormuş. 3 usta kaptan yerini tespit edip kapatana kadar tekne 5 dakikada gidiyormuş dibe. Neyseki zamanında bulup çözmüşler..
Sanırım bağlantı ve vana yerlerinin kolay ulaşılabilir olması çok önemli..
Tekne gövdesinde veya borularda çatlak beya sızıntı var ise loctite, devcon gibi çift kompenantlı su altında kısa sürede kuruyan macunlar var. Küçük bir kutu hem tekneyi hem bizi kurtarabilir... Weber'in sualtı çimentosu var fiberde işe yarar mı bilemem ama ahşap teknelerde su altında eğrilerin arasını doldurduğunuzda 30 saniyede donuyor ve suyu %80 kesiyor.
Gövdedeki büyük yarıklar için Burak reisin ifade ettiği youtube videosu var ama ben yapabileceğimi hiç zannetmiyorum... böyle durumlar için hava yastığı gibi yüksek basınçla şişip deliği kapatabilecek bir acil durum kiti olmalı bence. Artık kaça satarlar, kaç liraya kontrol yaparlar bilemem...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
Denizcilik malzemeleri satan bir yerde,konik ahşap değişik ölçülerde poşet içerisinde bir sürü tapalar görmüştüm,ne gerek var demiş gülümseyip almamıştım,bu yazıyı okuduktan sonra ilk işim o gördüğüm ağaç tapaları alıp tekneye koymak..
Bir marangoz bana hediye yapmıştı üç beş çeşit bir zamanlar .:)
-
O ahşap tapalar çok önemli. 2 boy poşet var. her iki poşetten de almak lazım..
-
O ahşap tapalar çok önemli. 2 boy poşet var. her iki poşetten de almak lazım..
Murat Reis bu gün aldım iki poşet,poşeti 20 tl şentürk denizcilik..
-
Benim Moody'de teknenin gövdesinde çok sayıda bölme var bu bölmelerden gelen su ,tam ortada sintine pompası alıcı ağzının olduğu bölmeye gelinceye kadar ,küçük deliklerden geçmek zorunda.
Pis su tankındaki bir patlamayı okuduğumda o bölmenin deliklerini silikon kullanarak küçük plastık kapaklar ile kapatmıştım.diğer bölmelerde ki geçişler açık ama büyük bir giriş olursa sintine pompası debisi daha büyük olacağı için söz konusu bölmedeki doluluk sadece o bölme ile sınırlı kalacak gibi gözüküyor.Ama İnciluz o tarihte bile benim fazlaca demir atmayacağımı öngördüğü için zincirliğe firar koymamış ve sızan sular sintineye kadar geliyor.Her karaya aldığımda zincirliğin zeminini epeksi elyaf kaplayayım ve boyayayım.Her iki yandan da birer firar deliği açayım diye karar alsam da,yorgunluk galip geliyor ve bir daha ki sefere kalıyor.
-
Benim Moody'de teknenin gövdesinde çok sayıda bölme var bu bölmelerden gelen su ,tam ortada sintine pompası alıcı ağzının olduğu bölmeye gelinceye kadar ,küçük deliklerden geçmek zorunda.
Pis su tankındaki bir patlamayı okuduğumda o bölmenin deliklerini silikon kullanarak küçük plastık kapaklar ile kapatmıştım.diğer bölmelerde ki geçişler açık ama büyük bir giriş olursa sintine pompası debisi daha büyük olacağı için söz konusu bölmedeki doluluk sadece o bölme ile sınırlı kalacak gibi gözüküyor.Ama İnciluz o tarihte bile benim fazlaca demir atmayacağımı öngördüğü için zincirliğe firar koymamış ve sızan sular sintineye kadar geliyor.Her karaya aldığımda zincirliğin zeminini epeksi elyaf kaplayayım ve boyayayım.Her iki yandan da birer firar deliği açayım diye karar alsam da,yorgunluk galip geliyor ve bir daha ki sefere kalıyor.
Bende de aynı sistem var Utku Dede , ancak ben pis su tankının bulunduğu yeri yalıtmama rağmen , ön ve arka bölmeleri arasında 1/2 inç bir boru ile altta bir geçiş sağladım bu bölgede. Hem bölme yalıtılmış oldu , hem de baştan yıkadığımda veya zincirliğe gelen su (zincirlik firarı olmasına rağmen aşağı sızabiliyor) sintine çukuruna kadar gidiyor.
Dediğin gibi debisi az olan bu suyu basmak problem değil baş tarafta bir sıkıntı olursa .
-
Her ne kadar demir atıp çekmede zincir dolabına giren su problem yaratmayacak kadar azsa da, özellikle başta kapağ bulunan teknelerde, rüzgara doğru seyirde baştan gelen serpinti, zincir dolabına oldukça hızlı doluyor. Dolap küçük bir miçozla denize bağlı olsa bile çamur, yosun veya benzeri ile tıkandığında güverteye yakın kablo geçişi vs için açılan deliklerden hızla kamaraya giriyor. Baştan girebilecek serpintiyi küçümsemenizi önermem.
-
Benim başta zincirlik dolap kapağı yok ,dolayısı ile o derece su alma derdi yok ama zincir yığılırsa başüstünden elle yatırma imkanım da yok (ki hep yığıldı bende, adamlar bu kadar çok demir atıp çekileceğini hesaplamamışlar tek bir adam tarafından) ve çok sıkıntı çektim bu işten şu son yolculukta..
Şu an zincirlik tabanını olabildiğince aşağıya alma ve büyütme işi yapılıyor Kuşadasında , her şeyin bir başka türlü derdi oluyor teknede. :)
-
Aşağıda yazdıklarım yaşanmış bir olaydan alıntıdır.
Olay Göcek Kaş arasında yaşanıyor.Seyrin ortalarına doğru teknede bir gariplik seziyor kaptan içeriye baktığında farş tahtalarının üzerine çıkmış su görüyor derken tüm elektronikler gidiyor. Teknemiz yeni modellerden motor start ve stop elektronik.Suyun nerden girdiğini ararken motor dairesinde egsoz hortumunun parçalandığını motorun dışarı basması gereken deniz suyunu teknenin içine bastığını görüyor.Durumu analiz ediyor ve motoru stop ederse su girişininin kesileceğini Elektrik sistemini kaybettiği için manuel sintine pompası ile suyu boşaltıp en yakın limana yelken ile gitmesi gerektiğini düşünüyor.
Yaşadığı panik ve şaşkınlık sorunu ve çözümünü bulduğu için yerini bir rahatlamaya bırakıyor kokpite çıkıyor motorun stop düğmesine basıyor motor çalışmaya devam ediyor.Motor malesef elektronik stop olduğu için çalışmaya devam ediyor. Tüm aküler kullanım dışı kaldığı için teknede elektrik yok.Arkadaşım bu durumdan çok basit bir şey yaparak kurtuldu.
Siz olsaydınız bu durumda motoru nasıl stop ederdiniz?
-
a) mazot filtresi girişini tanktan veya fitreden söker olmazsa hortumu söker veya keser-ezerdim.
b) oraya ulaşması zor ise enjektörlerden birini söker hava yaptırırdım.
-
Yeni nesil motorum olmadığı için bunlar yeni nesil bir motorda yapılabiliyormu bilmiyorum Öcal reis. Bizim motorlarda olur ama çevreye verilecek zarar çok olur sonuçta o suyu tahliye etmek lazım bir de mazotla uğraşmak sonrasında zor iş.
-
Yeni nesil motorum olmadığı için bunlar yeni nesil bir motorda yapılabiliyormu bilmiyorum Öcal reis. Bizim motorlarda olur ama çevreye verilecek zarar çok olur sonuçta o suyu tahliye etmek lazım bir de mazotla uğraşmak sonrasında zor iş.
Hepsinde olur. bu çözümler, tekneyi bir kurtaralım ,sonrasını düşünürüz Burak reisim . Sorduğuna göre daha basit bir çözümü olması lazım (devreleri kısa devre ettirmek istemem), öğrenmek için bekliyorum. :)
-
Eminim bir çok yolu vardır Öcal reis hemen yazarsam nasıl yaptığını arkadaşın diğer fikirleri ve yöntemleri öğrenemeyiz.Mesela ben 40 yıl düşünsem arkadaşın yöntemi o an aklıma gelmezdi.Akıl akıldan gerçekten üstün.
-
Öcal reisin söylediği gibi yakıt borusunu motora en yakın yerden ya da filtreyi sökmek o kadar çevre sorunu yaratmaz. Sonuçta akacak yakıt çok olmaz ve o da teknenin içine akacaktır. Borulardaki yakıt bitince de motor duracaktır. Bu arada deniz suyu vanası kapatılabilir ve egzos borusu yırtıldığı yerden kesilip tıkanarak motorun stop etmesi sağlanabilir. Ne de olsa bu yöntemle tankları bile durdurmuş bir milletin evlatlarıyız :).
Burada merak ettiğim; motorun üzerinde, kokpite giden stop telinin bağlı olduğu, mazotu kesen stop kolu yokmudur? Her ne kadar motor elektronik stop olsa da bu kol manuel olarak çekilemez mi? Bir de mazot pompası durdurulamaz mı? Cevabı merak ettim şimdi ?0-?.
-
Erdal reis yeni nesil motorlarda stop elektronik yapmışlar Elektrik yok stop yok malesef.
-
Burak reis, öğrenmek için soruyorum, elektronik te olsa sonuçta gazı kesmek için mekanik bir sistemi harekete geçirmesi gerekmiyor mu? Bu sistem ulaşılamaz bir yerde midir? Tabii, bunları yapabilmek ve arkadaşınız gibi hemen çözüm bulabilmek için motorunuzu iyi bilmeniz gerekir. Ben bu yeni nesil motorlardan pek anlamıyorum. Bizimkisi tahmin yürütme ve fikir jimnastiği.
-
Bende hiç anlamıyorum Erdal reis Arkadaşım eloktronik olduğu için onun motorunda manuel bir stop olmadığını söyledi çoğu yeni motorda öyle yapmışlar eski motorunun kıymetini bil diyede ekledi.
-
Bu arada deniz suyu vanası kapatılabilir ve egzos borusu yırtıldığı yerden kesilip tıkanarak motorun stop etmesi sağlanabilir. Ne de olsa bu yöntemle tankları bile durdurmuş bir milletin evlatlarıyız :).
Parçalanan impelleri ya da hararetten kapak contası vs. yakan motoru ne yapacağız Erdal Hocam. :)
-
Yeni nesil motorum olmadığı için bunlar yeni nesil bir motorda yapılabiliyormu bilmiyorum Öcal reis. Bizim motorlarda olur ama çevreye verilecek zarar çok olur sonuçta o suyu tahliye etmek lazım bir de mazotla uğraşmak sonrasında zor iş.
Hepsinde olur. bu çözümler, tekneyi bir kurtaralım ,sonrasını düşünürüz Burak reisim . Sorduğuna göre daha basit bir çözümü olması lazım (devreleri kısa devre ettirmek istemem), öğrenmek için bekliyorum. :)
:)
-
Benim bildiğim Lloyd sertifikası gereği tüpgaz devresinde olduğu gibi yakıt tankının olduğu kamarada çok kolay ulaşılabilecek şekilde bir mazot hortumu vanası vardır. Gerçi o vanadan sonra motora giden hortumda ve yakıt filtresinde epeyi bir yakıt kalır, ama sanırım pompa o yakıtın hepsini çekemez arkası kapalı olduğu için?
BALIM SY
-
Elektrik veya elektronik motor üzerinde mutlaka bir yerde mekanik bir hareketi tetikliyordur. Bu enjektör pompasında gaz kolunun altında bağlı olan stp kolu da olabilir, mazot pmpasını önünde veya arkasındaki mazot kesme düzeneği de olabilir. El ile ulaşıp motor durdurulabilir.
Her canlıda olduğu gibi cansız malzemelerin de bir ömrü vardır. Zamanı geldiğinde bu malzemeleri değiştirmek bu tür durumları büyük ölçüde engeller. Hortumlar (egsoz dahil) el ile sıkıldığında çatlak var mı yok mu anlaşılır. Çatlamışsa değiştirilmelidir. Metal aksam için de zaman tutulmalı ve motor üreticisinin önerdiği zamanda değiştirilmelidir. en sevdiğim söz tamircilerin "İdare eder abi" sözüdür. Genellikle idare etmez sizi yolda bırakır. Denz de yol da yok ki otostop çekesiniz.
-
Hava emiş ağzını parmağımızla kapatırsak olabilir mi?
Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
-
Hava emişini parmakla değil ama el ile kapatmayı deneyebilirsiniz. Yine de çok fazla emiş olacağından elinize zarar verebilir veya yağ havalandırmadan yetersiz de olsa hava emebilir, yakıtı kesmek daha doğrudur.
-
Fikirlerinizi paylaştığınız için teşekkürler Arkadaşım motor dairesine teknedeki yangın söndürücülerden birini motor bölmesine sıkıp motorun oksijensiz kalmasını ve hemen stop etmesini sağlamış.Söylediği kadarıyla egsoz hortum değişimi dışında başka bir masrafı olmamış.
-
Tozlu yangın söndürücülerin bir özelliği eriyerek tüm yüzeylere yapışmalarıdır, özellikle elektrik yangınlarda yapışıp kontakların birbirine değmesini engellerler. Tozlu bir yangın söndürücüyü ben mtorda kullanmazdım, temizlemesi neredeyse imkansızdır.
-
Tozlu yangın söndürücü motoru durdurmaz benim bildiğim, karbondioksit sıktı ise olabilir.
Fakat dediğim gibi benim tercihim de bir şekilde motora mazot gidişini kesmek olurdu ki motor ne olursa olsun bir çok yöntemi var .
-
Sordum Karbondioksitli yangın söndürücü kullandığını söyledi .Temizlik gerekmemiş.Mazotu kesmekte iyi bir çözüm gibi geliyor motor nekadar süre daha çalışır denemek lazım.
Yangın söndürücülerden anlayan birisi hangi tip olanları teknemizde taşımamız gerektiği hakkında bilgi verebilirmi ? Ya da yeni bir konu açılırsa Yangın söndürücüler hakkında harika olur.
Teşekkürler
-
Motora gelen mazot hattında akışı kesecek bir vana yok mu motorlarda ? Teknem yok, en ufak fikrim yok..
Geçenlerde evime yeni yangın söndürücü almam gerekiyordu, müdahale sonrası temizliğin kolay olduğunu söyledikleri bir ürünü aldım, sentetik köpüklü... Toz püskürten tiplerin ufak yangınlara müdahaleden sonra gerçek bir kirlilik bıraktığını söylüyorlar....
-
Motora gelen mazot hattında akışı kesecek bir vana yok mu motorlarda ? Teknem yok, en ufak fikrim yok..
Geçenlerde evime yeni yangın söndürücü almam gerekiyordu, müdahale sonrası temizliğin kolay olduğunu söyledikleri bir ürünü aldım, sentetik köpüklü... Toz püskürten tiplerin ufak yangınlara müdahaleden sonra gerçek bir kirlilik bıraktığını söylüyorlar....
Çetin reis vana vardır kimbilir bazı motorlarda, ancak vanaya pek gerek te yok şöyle hemen bir aklıma gelenleri sıralarsam motoru durdurmak için ;
a) Havalandırmaya bir bant, poşet filan sararsınız ve bir cisimle hava almasını engellersiniz. (motorun içine çekemeyeceği cinsten).
b)Motordaki gaz kolu çubuğunu elinizle stop pozisyonuna yitersiniz.
c)mazot hortumunu büküp sıkarak mazot akışını engelleyebilirsiniz.
d)Motora en yakın mazot filtresinden motora giden veya tanktan gelen hortumun ucunu çıkarırsınız. Genellikle klips şeklinde bir kelepçe ile tutturulur gelen hortum , bir pense veya kargaburun yeterlidir çabucak sökmek için.
e)Mazot filtreniz su ayırıcılı ise alttaki tapayı açıp motora hava yaptırabilirsiniz.Bu arada altına bir kap tutabilirsiniz mazot akmasın yere diye.
f) Mazot tankının temizlik kapağını açıp mazot gidiş deliğini parmagınızla tıkayabilirsiniz.
g) Paraya kıyıp Burak reis in anlattığı gibi varsa karbondioksit gazlı yangın söndürme tüpünü kullanabilirsiniz. :)
-
Elektrik veya elektronik motor üzerinde mutlaka bir yerde mekanik bir hareketi tetikliyordur. Bu enjektör pompasında gaz kolunun altında bağlı olan stp kolu da olabilir, mazot pmpasını önünde veya arkasındaki mazot kesme düzeneği de olabilir. El ile ulaşıp motor durdurulabilir.
Sanırım yeni nesillerde manuel bir kol , yada mekanik bir sistem yok.Bildiğim kadarıyla elektronik stop bir beyinle kontrol edilerek çalışıyor, aynı yeni arabalardaki gibi.
-
Çok pahalı bir sistem değilmiş Öcal abi 200-250 tl arası 6kg olanlar Yangın olduğunda sanırım diğer söndürücülerden daha ucuza gelecektir en azından makine dairesi için ben bir tane bulunduracagım.
-
Eh artık yazabilirmi artık o kadar da çaylak değilm. Tekneyi yeni aldığım zamanlar. Pahalı bir marin alkol ocağı var Tayo Mar da. Bende bunu oyunck belledim her şeyi bunda yapıyorum. Yapıyorum ama buna alkol koymak bir iş. Üstten döküversem ne olur dedim. Tam dökeceğim , kocaman bir yazı. Üstten doldurmayın yazıyor.
Biz bu gibi durumlarda bu uyarıları şöyle algılıyoruz. Sonra baktım benzer düşünce tarzı çoğumuzda var.
Adam yazmış üstten alkol koymayın yazıyor. Yani kırmızı ışık.
Fakat biz bunu sarı ışık olrak algılıyoruz. Yani yine kendi bildiğimizi okuyoruz ancak daha dikkatlice yapıyoruz bunu.
Nitekim ben de öyle yapıp dikkatlice döktüm alkolü. Dökememişim.
Çkmağı çakınca bütün ocak alev aldı. Acayip korktum. Şu toz olan yangın söndürücüden yapıştırdım hemen. Hayatımda ilk defa yangın söndürücü kullanıyorum bu arada.
Aslında beklesem gerekte yok ya panik işte. Bütün tekne bu lanet tozla kaplandı. Tamamen temizlenmesi neredeyse altı ay filan sürdü.
-
Çetin reis vana vardır kimbilir bazı motorlarda, ancak vanaya pek gerek te yok şöyle hemen bir aklıma gelenleri sıralarsam motoru durdurmak için ;
a) Havalandırmaya bir bant, poşet filan sararsınız ve bir cisimle hava almasını engellersiniz. (motorun içine çekemeyeceği cinsten).
b)Motordaki gaz kolu çubuğunu elinizle stop pozisyonuna yitersiniz.
c)mazot hortumunu büküp sıkarak mazot akışını engelleyebilirsiniz.
d)Motora en yakın mazot filtresinden motora giden veya tanktan gelen hortumun ucunu çıkarırsınız. Genellikle klips şeklinde bir kelepçe ile tutturulur gelen hortum , bir pense veya kargaburun yeterlidir çabucak sökmek için.
e)Mazot filtreniz su ayırıcılı ise alttaki tapayı açıp motora hava yaptırabilirsiniz.Bu arada altına bir kap tutabilirsiniz mazot akmasın yere diye.
f) Mazot tankının temizlik kapağını açıp mazot gidiş deliğini parmagınızla tıkayabilirsiniz.
g) Paraya kıyıp Burak reis in anlattığı gibi varsa karbondioksit gazlı yangın söndürme tüpünü kullanabilirsiniz. :)
[/quote]
Bir sürü yöntem varmış, teşekkür ederim :)
-
Havalandırmaya bant poşet falan saramazsınız, emişin ne kadar güçlü olduğunu o zaman anlarsınız, ağzına sarmayı umduğunuz parça içeri emilip gittiğinde...
-
Kocaman havluyu kaçırmıştım ben emişten içeriye