Heyamola Hey
Tersane => Tekne Yapımı => Konuyu başlatan: Ersin Böke - 22 Aralık 2016, 21:44:06
-
Sevgili dostlar ..
Sağlık sıhhat izin verir ise , bu sene Tayo Mar Yunan daki Klasik tekne yarışını katılmayı hedefliyor. Tarih Haziran Sonu.. Bu soğuk kış günlerinde malum merdiveni bitirdim. Küçük detaylar kaldı. Geçen sene aceleye gelince dandik bir bot ile seyir yapmış , Onu da kullanmamıştım zaten. Bu sene Artık bir Dingi yapmanın zamanı geldi.
Mustafa abinin önerdiği Atkin & Co nun güzel planları var. Bunlardan 8 feet lik (2.43 m. ) Handy Andy hem yapımı kolay, hem de yelkenli de olabiliyor.
Tayo Mar 'a çok yakışır diye düşünüyorum. Üstelik bunun orijinal hali kanvas kaplama. Ancak ben , yarım santimlik akaju papeller ile kaplayıp, sonra elyaf epoksi yapmayı planlıyorum. Postalar ve omurga için elimde yeteri kadar ahşap var. Omurgayı şu meşhur bataklık tikinden yapacağım. Arkadan çekeceğiz artık . Yapacak başka bir şey yok.:)
Efendim seyir planım , malum önce mümkünse sopa yemeden Marmara 'dan çıkmak. Sonra Önce Limnos.. Limnos !a gitmeden seyir planı yapmam artık. Oradan Aşağı doğru Yunanistan 'ın Sepetses adasına doğru yollanacağız. Araştırdığım kadarı ile Sepetses Yunan da önemli tekne inşa merkezlerinden.
Limnos'tan sonra Halkidiki oradan da karşı yakaya vuralım . Ama düzgün bir dingidiz olmaz artık..
-
Ersin botu yaparken haberim olsun .Ben de birtane yapmak istiyorum.
Klasik tekne rallisinin tam tarihini söylersen katılmak için elimden geleni yaparım.Belki birkaç tekne gideriz.
-
Ersin botu yaparken haberim olsun .Ben de birtane yapmak istiyorum.
Klasik tekne rallisinin tam tarihini söylersen katılmak için elimden geleni yaparım.Belki birkaç tekne gideriz.
Hımmm! Bu iş beni de sıkıntıya sokacak gibi görünüyor.
-
Ersin botu yaparken haberim olsun .Ben de birtane yapmak istiyorum.
Klasik tekne rallisinin tam tarihini söylersen katılmak için elimden geleni yaparım.Belki birkaç tekne gideriz.
Hımmm! Bu iş beni de sıkıntıya sokacak gibi görünüyor.
Senin kayigin naylon zaten kasma, ya benle gelirsin ya da benle 😎
-
Ersin botu yaparken haberim olsun .Ben de birtane yapmak istiyorum.
Klasik tekne rallisinin tam tarihini söylersen katılmak için elimden geleni yaparım.Belki birkaç tekne gideriz.
Hımmm! Bu iş beni de sıkıntıya sokacak gibi görünüyor.
Senin kayigin naylon zaten kasma, ya benle gelirsin ya da benle 😎
Zaten endişem kayığımla gitmek değildi. :)
-
Tayo-Mar Spetses klasik tekne yarışlarına çok yakışacak.
http://www.spetsesclassicregatta.gr/ (http://www.spetsesclassicregatta.gr/)
-
Len çok fena gaza geliyorum ama Şubat'ta çözmem lazım palamarı Haziran'da oralarda olabilmek için :) :D
-
Vaaayyy, şu fotoğraflara bakınız.
Tiryakiiiiii, kesin gitmelisin ;D
http://spetsesclassicregatta.com/en/multimedia/7003/#
-
Kayiklar ruya gibi...
-
Vaaayyy, şu fotoğraflara bakınız.
Tiryakiiiiii, kesin gitmelisin ;D
http://spetsesclassicregatta.com/en/multimedia/7003/#
Aslında hepi topu 350 mil. Cidden gaza geliyorum ama Haziran'a daha çooook var...
-
Off acayipmiş. Böke ve Mustafa Abi bahsetmişlerdi ve başlıkta olduğu gibi buraya gitme konusunda bayağı ciddiler. Cengo'yu bilmem ama Böke ciddiye alıyor bu işi. Ben de o acayip kayıkta forsayım ya yandık desenize. Ama görsel şölen için değer sanırım.
-
Tabii ki sen bilirsin amaaaa şimdi Yengeç' de yakışır beee.
Neyse, şuraya bırakayım da sen bir düşün :P
(http://i.hizliresim.com/GP0p62.jpg) (http://hizliresim.com/GP0p62)
(http://i.hizliresim.com/yN3AYL.jpg) (http://hizliresim.com/yN3AYL)
-
Valla tayfa olarak bende gelirim hic kacari yok.
-
Aybaşında bir Tayland yapacağım. Gelince ciddi ciddi düşüneceğim valla.
-
Ersin, İstanbul'dan kaç mil Spetses Adası?Bunun bir de yukarı çıkması var.Meltemi rüzgarına karşı.
-
Efendim bir sürü sıkıntılı iş .. Geç kaldım özür..
Önce Cem Gür de gelmiş .. süper.. Zaten bu yarışın olduğunu bana Cem söylemişti. Ben de araştırıp buldum.. Bu seneki seyir planımın biraz aşağısında kalıyor ancak sağlam forsalar var Tayo Mar da.. Ahmet olduktan sonra ben Tayo Mar ile dünya turuna bile çıkarım. Şaka yapmıyorum. Ciddiyim. Cengo , Kuzey Yıldızı ile fersah fersah aştı kendin ama Teknede esas üstünlüğü mutfaktır.
25 derece bir o yana bir bu yana sllanan Tayo Mar da dökmeden kahve pişirmişliği vardır ki üzerine tanımam.
Mustafa abi ben gitmeyi planlıyorum. Hani bıraksalar şimdi gidecek durumdayım. Çok zor gözükmüyor eğer Yunana ana karasını takip edersek..
Plan Çanakkale'den direk Limnos'a rota tutmak .. Oradan Efstratios (Limnosun hemen altında küçük bir ada ) oradan Skopelos ve Skiatos adalarından sonra Neredeyse Atina'ya kadar Yunan iç denizinden gitmek mümkün. Oradan da Sepetses 40 Mil filan.
15 gün içinde gidilir sanırım. Benzer şekilde yukarı çıkıp, bu sefer , Halkidiki ve Taşöz üzerinden Marmara'ya döneriz. :)
-
15 gün içinde gidilir sanırım. Benzer şekilde yukarı çıkıp, bu sefer , Halkidiki ve Taşöz üzerinden Marmara'ya döneriz. :)
Bir ay diyosun yani. Hem Marmara'ya niye dönüyoruz. Bırakalım kayığı oralarda bir yere . Eylül de gidilip alınır bir şekilde nasılsa.
-
O da olur.. Öff yelken yapacaktım bu gün.. Çok sıkıntılı işler çıktı.. Yarın programı olan.. ? Sivriye filan gitsek mi..
-
Tam tarihleri yazarsan tatil planlaması yapacağım.Denizde plan yapılmaz derler.Bizim daha önceden kayıt yaptırıp,enaz bir gün önce orada olmamız lazım.
-
22-25 Haziran da Mustafa abi..
-
Tam bayrama denk geliyor.Biraz sıkıntılı tarih.
-
Veee yine Google maps başında zaman geçmeye başladı..
Ancak öncelikle bir kış seyrine inanılmaz ihtiyacım var. Bir Trilye seyri hiç fena olmaz..
Eh, önümüz yaz.. Yeni yılı devirdik mi hep bu coşku kaplar beni.. Şunun şurasında ne kaldı..? Şimdiden hesap kitap yapmalı.
Haziran 27 sonrası düşünülebilir. Tek dert, yazın ortası oluyor. O tarihte yola çıkmak bence sıkıntı.
Haziran ayının 10'u gibi çıkmak lazım yola.. 25 Haziran'da artık aşağılara varmış , dinlenmiş , ve koyları geziyor olmalı.. Şükür her yıl bu seyir süresini uzatabiliyoruz. Umalım bu yıl da öyle olsun.
Şimdi efendim Yunanın tadını aldık gerçi.. Pasaportları hazır tutup, Yunan'a da kaçacak şekilde, Marmaris ve civarını gezmek hedef gibi duruyor.. Haydi hayırlısı..
-
Macera başlıyor...
Macera Başlıyor...
Aynı adla iki konu. Farkı, bir tanesinin B'si büyük harfle.
Karışıklığa yol açma olasılığı fazla, birinin adını değiştirsen mi? ?0-?
-
Macera bitmiyor demek ki ;)
-
Koca, soğuk kış hala bitmek bilmedi İstanbul da . Oraya mı gitsem buraya mı derken , Haziran geldi bile.
Neyse ki içim rahat. Nereye gidersem gideyim, Zafer abi (Türkmen ) benden önce gitmiş zaten. Üstelik nerede mazot almış, nerede hangi koyda uyumuş hepsi işaretli Google Earth da. Nerede yelken yaptığı da belli. Bence tek eksik akıntılar ve kısıa kısa bilgilendirmeler olabilirdi. (Al sana pilot kitap o zaman )
Yine ve muhtemelen Marmara da sopa yiyeceğim. Bir yerde üçlemeler kıstıracak beni yine. Oysa bilmem kaç tane hava durumu sitesine bakmış ve yahu bu hava da nereden çıktı diye bildiğim tüm küfürleri saydırıyor olacağım.
Tam da bu havada palayı yeniden yaptığım için aklımı seveceğim. Ege'nin tuzlu suları yine özenle yağladığım güverteden tüm yağları söküp alacak.
Akşam üzerleri denizin beş metre altında soğuttuğum , ideal ısısına getirdiğim özen ile seçtiğim kırmızı şarabımı, ceviz ve eski kaşar peyniri ile içerken, güneş panelinden , buz dolabına kadar dünya masrafı bana göre beş para etmez bira ya da kola için harcayanları izleyerek kıs kıs güleceğim.
Gece yine dolunay çıkacak. Ben bu sefer Ahmet ile teyid etmeden ertesi günü hava nasıl olacak tahmin edip tuturmaya çalışacağım. Muhtemelen tutmayacak.
Uykuya dalmadan hemen önce bir küçük kadeh konyak içip, teknemin koynunda sanki ana kucağındaymış gibi, sevgiliye hasret uykuya dalacağım.
Rüyamda jashua Slocum bana yawl arma ayarları ile yanlış yaptığım yerleri söyleyecek. O kadar gerçek sanacağım çünkü, uzun beyaz sakallarını yüzümde hissetmiş olacağım.
Sabah kahvaltıda, pastırmalı yumurtamı, zeytin ve izmir tulumu ve ceviz ile kahvaltı ederken, bu garip rüyayı düşünüyor olacağım. Ahmet'in kışın getirdiği kızılcık reçelini yerken bunların da buz dolabında saklanmasına gerek olmadığı işe ilgili foruma bir yazı yazacağım.
Sıkılıp, havuzluğa yayılıp, bir sigarillo yakacağım. Canım kahve çekecek. Ama demlediğim bergamutlu çay da çok keyifli. Muhtemelen tembellik edip, çay içmeye devam edecek , gerekçe olarak ta ziyan olmamasını gösterip, keyifle kendimi kandıracağım.
Bütün yıl seyirde özellikle hava beklerken okumak istediğim kitaplardan birini açacağım. Bu arada ben tek bir kitap ile yetinmem. aynı anda birkaç kitap okuyabilirim.
Uyku basacak.. Bumbaya gerdiğim eski , yıpranmış tentenin altındaki gölgede kestireceğim. Tam da bu sırada yapmam gereken ancak yapmadığım dandik bir iş aklıma takılacak. Kalkıp, düzeltince uykum kaçacak ve yarım saat içinde muhtemelen yelken basmış olacağım.
Tam da bu anda Jashua Slocum un bir gece önce rüyamda söylediklerinin doğru olduğunu fark edivereceğim. İstediği düzeltmeleri yapınca , Tayo Mar hızlanacak. Ben bu sırada ürpermiş ve etrafı kolaçan ediyor olacağım.
Kimse yok.. Ürperti geçecek. Bu sefer de kimsenin olmaması hüzünlendirecek beni. Abuk bir nedenle karımı aramak üzere telefonu elime alacağım. Sonra muhtemelen kapris apacağım, ' denizin otasındayım, insan bir merak eder diye aramayacağım. Bir sonraki beş dakika arasam aramasam ikilemi ile geçecek.
Elbette dayanamayıp arayacağım. Sesini duydum ya .. Rahatlayacağım. Ancak kendime karşı suçlu hissetmemek için hemen sitemi yapıştıracağım. Telefonu kapatınca üzüleceğim. Niye sitem ettim ki diye.
Tam da o sırada tekneden geçen sene kovduğum her şeyi bok eden Ersin gelecek.
" geri zekalı " diyecek. Kadıncağızı uyandırdın. Herkes mecbur mu senin kalktığın saatte uyanmaya.
" sen git bir kış boyunca kadını tek başına seyir yapabilmek için ikna etmeye uğraş, artık nasıl tecrübelendim diye böbürlen, teknede yaptğın işleri anlatıp, kafasını ütüle, hatta yanına birini mi alsan diye teklif ettiğinde numaradan çekemem ben kimseyi diye sinirlen, gelmek isteyenleri, tek tek sudan bahaneler ile ele sonra kimse beni merak etmiyor diye sitem et.. Gerçekten çekilecek adam değilsin ya"
Sanki her şeyin sebebi kendisi değilmiş gibi bilmiş bilmiş konuşan geri zekalıya tam da bir tane yapıştıracakken, Tayo Mar 'ın yanında yunuslar belirecek..
Coşku ile onları görüntülemeye çalışacağım. nasıl da güzeller. i... ne japonlar bir de kesip yiyor bun güzelim güzeli hayvanları. Bu küfür de japonlara gelsin. ' uelen ben sizin yedi sülalenizi ........ , samuray bozuntusu p...ler. Denizde yiyecek başka balık mı yok ta bu en az insan kadar akıllı hayvanları avlıyorsunuz. Bok yiyin..
Başlayacağım onlar ile konuşmaya bu sefer.. Hşşt bana bakın. Kalın bu sularda. Sakın japonya ya gideyim demeyin ha.
o da ne ? Yahu gelmişiz neredeyse be. Nasıl da geçti zaman. Kala kala iki mil kalmış. yarım saate varırım diye hesap yapacağım.
tüm bunlardan başka , belki de bir daha hiç karşılaşmayacağımız yelkenci dostlar ile tanışacak muhabbet edeceğiz. Biribirimize yaşadığımız hikayeleri abarta abarta anltacağız. İçkiler ikram edilecek. Olmadık yerlerde olmadık aksilikler çıkacak, bu yeni dostlar ile yardımlaşacağız.
Yanımdan geçen motoryatların dalgası Tayo Mar'ı sadece hafifçe sallayacak. ben onlara nanik yapacağım, Hani şu her defasında daha şiddetli tokat yediği halde -acımadıkiiii -diye adamı deli eden yaramaz çocuklar misali.
Ne diyelim. Vira Bismillah.. Şunun surasında bir şey kalmadı.. Bakalım neler yaşanacak. ? Tabi eğer daha yaşanacak günümüz varsa.
-
Koca, soğuk kış hala bitmek bilmedi İstanbul da . Oraya mı gitsem buraya mı derken , Haziran geldi bile.
Neyse ki içim rahat. Nereye gidersem gideyim, Zafer abi (Türkmen ) benden önce gitmiş zaten. Üstelik nerede mazot almış, nerede hangi koyda uyumuş hepsi işaretli Google Earth da. Nerede yelken yaptığı da belli. Bence tek eksik akıntılar ve kısıa kısa bilgilendirmeler olabilirdi. (Al sana pilot kitap o zaman )
Yine ve muhtemelen Marmara da sopa yiyeceğim. Bir yerde üçlemeler kıstıracak beni yine. Oysa bilmem kaç tane hava durumu sitesine bakmış ve yahu bu hava da nereden çıktı diye bildiğim tüm küfürleri saydırıyor olacağım.
Tam da bu havada palayı yeniden yaptığım için aklımı seveceğim. Ege'nin tuzlu suları yine özenle yağladığım güverteden tüm yağları söküp alacak.
Akşam üzerleri denizin beş metre altında soğuttuğum , ideal ısısına getirdiğim özen ile seçtiğim kırmızı şarabımı, ceviz ve eski kaşar peyniri ile içerken, güneş panelinden , buz dolabına kadar dünya masrafı bana göre beş para etmez bira ya da kola için harcayanları izleyerek kıs kıs güleceğim.
Gece yine dolunay çıkacak. Ben bu sefer Ahmet ile teyid etmeden ertesi günü hava nasıl olacak tahmin edip tuturmaya çalışacağım. Muhtemelen tutmayacak.
Uykuya dalmadan hemen önce bir küçük kadeh konyak içip, teknemin koynunda sanki ana kucağındaymış gibi, sevgiliye hasret uykuya dalacağım.
Rüyamda jashua Slocum bana yawl arma ayarları ile yanlış yaptığım yerleri söyleyecek. O kadar gerçek sanacağım çünkü, uzun beyaz sakallarını yüzümde hissetmiş olacağım.
Sabah kahvaltıda, pastırmalı yumurtamı, zeytin ve izmir tulumu ve ceviz ile kahvaltı ederken, bu garip rüyayı düşünüyor olacağım. Ahmet'in kışın getirdiği kızılcık reçelini yerken bunların da buz dolabında saklanmasına gerek olmadığı işe ilgili foruma bir yazı yazacağım.
Abi seyire mi çıkıyorsun yoksa yemek turuna mı?
Sıkılıp, havuzluğa yayılıp, bir sigarillo yakacağım. Canım kahve çekecek. Ama demlediğim bergamutlu çay da çok keyifli. Muhtemelen tembellik edip, çay içmeye devam edecek , gerekçe olarak ta ziyan olmamasını gösterip, keyifle kendimi kandıracağım.
Bütün yıl seyirde özellikle hava beklerken okumak istediğim kitaplardan birini açacağım. Bu arada ben tek bir kitap ile yetinmem. aynı anda birkaç kitap okuyabilirim.
Uyku basacak.. Bumbaya gerdiğim eski , yıpranmış tentenin altındaki gölgede kestireceğim. Tam da bu sırada yapmam gereken ancak yapmadığım dandik bir iş aklıma takılacak. Kalkıp, düzeltince uykum kaçacak ve yarım saat içinde muhtemelen yelken basmış olacağım.
Tam da bu anda Jashua Slocum un bir gece önce rüyamda söylediklerinin doğru olduğunu fark edivereceğim. İstediği düzeltmeleri yapınca , Tayo Mar hızlanacak. Ben bu sırada ürpermiş ve etrafı kolaçan ediyor olacağım.
Kimse yok.. Ürperti geçecek. Bu sefer de kimsenin olmaması hüzünlendirecek beni. Abuk bir nedenle karımı aramak üzere telefonu elime alacağım. Sonra muhtemelen kapris apacağım, ' denizin otasındayım, insan bir merak eder diye aramayacağım. Bir sonraki beş dakika arasam aramasam ikilemi ile geçecek.
Elbette dayanamayıp arayacağım. Sesini duydum ya .. Rahatlayacağım. Ancak kendime karşı suçlu hissetmemek için hemen sitemi yapıştıracağım. Telefonu kapatınca üzüleceğim. Niye sitem ettim ki diye.
Tam da o sırada tekneden geçen sene kovduğum her şeyi bok eden Ersin gelecek.
" geri zekalı " diyecek. Kadıncağızı uyandırdın. Herkes mecbur mu senin kalktığın saatte uyanmaya.
" sen git bir kış boyunca kadını tek başına seyir yapabilmek için ikna etmeye uğraş, artık nasıl tecrübelendim diye böbürlen, teknede yaptğın işleri anlatıp, kafasını ütüle, hatta yanına birini mi alsan diye teklif ettiğinde numaradan çekemem ben kimseyi diye sinirlen, gelmek isteyenleri, tek tek sudan bahaneler ile ele sonra kimse beni merak etmiyor diye sitem et.. Gerçekten çekilecek adam değilsin ya"
Bu paragrafı bildiğin yengeye ithaf etmişsin Ersin reis :) Kılıbık mode : On gibi gibi :)
Sanki her şeyin sebebi kendisi değilmiş gibi bilmiş bilmiş konuşan geri zekalıya tam da bir tane yapıştıracakken, Tayo Mar 'ın yanında yunuslar belirecek..
Coşku ile onları görüntülemeye çalışacağım. nasıl da güzeller. i... ne japonlar bir de kesip yiyor bun güzelim güzeli hayvanları. Bu küfür de japonlara gelsin. ' uelen ben sizin yedi sülalenizi ........ , samuray bozuntusu p...ler. Denizde yiyecek başka balık mı yok ta bu en az insan kadar akıllı hayvanları avlıyorsunuz. Bok yiyin..
Başlayacağım onlar ile konuşmaya bu sefer.. Hşşt bana bakın. Kalın bu sularda. Sakın japonya ya gideyim demeyin ha.
Az önceki çıkışın pişmanlığından burada Kazak mode : On geçmişsin ama yemedik ;D
o da ne ? Yahu gelmişiz neredeyse be. Nasıl da geçti zaman. Kala kala iki mil kalmış. yarım saate varırım diye hesap yapacağım.
Eski bir Türk filminde başrolün dediği gibi "Yapma Ziyaaa" ;D
tüm bunlardan başka , belki de bir daha hiç karşılaşmayacağımız yelkenci dostlar ile tanışacak muhabbet edeceğiz. Biribirimize yaşadığımız hikayeleri abarta abarta anltacağız. İçkiler ikram edilecek. Olmadık yerlerde olmadık aksilikler çıkacak, bu yeni dostlar ile yardımlaşacağız.
Yanımdan geçen motoryatların dalgası Tayo Mar'ı sadece hafifçe sallayacak. ben onlara nanik yapacağım, Hani şu her defasında daha şiddetli tokat yediği halde -acımadıkiiii -diye adamı deli eden yaramaz çocuklar misali.
Ne diyelim. Vira Bismillah.. Şunun surasında bir şey kalmadı.. Bakalım neler yaşanacak. ? Tabi eğer daha yaşanacak günümüz varsa.
Şakam bir yana harcadığın emeğe şahidim. Teknesine sarılıp uzun uzun seyiri belki de en çok sen hakettin. Güzel seyir yazılarını bekleriz artık.
-
Muhteşem bir yazı. Uzun zamandır bu kadar gülümsediğimi hatırlamıyorum diycektim ama genelde tüm yazılarının gülümsetme ve mutlu etme performansı çok yüksek. Eline aklına sağlık
-
Teşekkürler efendim.
Ve rota belli oldu. Mümkün olan en hızlı şekilde Marmara dan çıkış. Çanakkale boğazı girişi Çardak koyu ve Çanakkale marine mazot ikmali , çıkış işlemleri, doooğru morto koyu. Bir gece alarga. Oradan topuklayıp, Bozcaada pas geçilerek doğru Midilli , Petra. Yunanistan giriş işlemleri, Mitillini setur marina da bir ya da iki gece konaklama.
Oradan doğru Molivos.. Uzo ikmali. Ver elini Sakız. Belki alaçatı marina ve sörf keyfi.
samos adasının batısından devam, Hava durumuna göre muhtelif yol üzerindeki Yunan adaları, Didim, ya da yol üzerindeki koylar üzerinden Bodrum gümüşlük.
ilk gidişte Gökovayı pas geçiyoruz, Gökova dönüş yolunda. hedef hisarönü , selimiye.
çıkış tarihi 28 Haziran. belki öncesinde Marmara adasına gidip yolu yarılamak ve sonrasında tekneyi alıp yola devam etmek.
Tarafıma özel buzdolapsız yemek tarifleri, ilginç saklama yöntemleri.
vee başka teknelerde olmayan Tayo Mar a özel, konfor ekipmanları...
Teknedeyiz bekleriz efendim.
-
Teşekkürler efendim.
Ve rota belli oldu. Mümkün olan en hızlı şekilde Marmara dan çıkış. Çanakkale boğazı girişi Çardak koyu ve Çanakkale marine mazot ikmali , çıkış işlemleri, doooğru morto koyu. Bir gece alarga. Oradan topuklayıp, Bozcaada pas geçilerek doğru Midilli , Petra. Yunanistan giriş işlemleri, Mitillini setur marina da bir ya da iki gece konaklama.
Oradan doğru Molivos.. Uzo ikmali. Ver elini Sakız. Belki alaçatı marina ve sörf keyfi.
samos adasının batısından devam, Hava durumuna göre muhtelif yol üzerindeki Yunan adaları, Didim, ya da yol üzerindeki koylar üzerinden Bodrum gümüşlük.
ilk gidişte Gökovayı pas geçiyoruz, Gökova dönüş yolunda. hedef hisarönü , selimiye.
çıkış tarihi 28 Haziran. belki öncesinde Marmara adasına gidip yolu yarılamak ve sonrasında tekneyi alıp yola devam etmek.
Tarafıma özel buzdolapsız yemek tarifleri, ilginç saklama yöntemleri.
vee başka teknelerde olmayan Tayo Mar a özel, konfor ekipmanları...
Teknedeyiz bekleriz efendim.
Ersin reis,
Muhakkak rakıya bekliyorum alacatı otları ve balığı eşliğinde ;) !O__
-
Kesinlikle geleceğim, hem yolun bir kısmına katılırsınız belki..
-
Kesinlikle geleceğim, hem yolun bir kısmına katılırsınız belki..
Memnuniyetle katılırım ,
-
Efendim, dün Ahmet in dükkana gittim botu almaya.. İçimden seviniyorum . 2.10 bot. Tam aradığım.. Üstelik Bric , iki buçuk beygir motoru da var.. Ohh gel keyfim gel..
Botu almak için depoya girdik. Sönük hali bile kocaman. Nası iki on bot bu?
Şişirdik iyice kocaman geldi gözüme.. Yok yok mümkün değil olmaz. Teknede bu botu güverteye alamam. Yer yok. Arkadan çekemem eşşek ölüsü gibi..
Ah salak kafa ersin .. Yapacaktın işte bir dingi..
Sonra dekatlona gittik . Orada uygun fiyatlı katlanır bisikletler var, Ahmete gösterdim.
Çok büyük geldi ikimize de katlanmış hali...
Öffffff... Bot var diye alarga koyları belirlemiştim halbuki.. Şimdi iskelesi olanlara ağırlık vereceğiz .
Bisikleti de çok istiyordum. Aslında çok güzel skutter ler var. Çok keyifli.. Üstünde koca adam biraz komik duruyorum ama olsun,.
Bakıcaz artık..
-
(https://ae01.alicdn.com/kf/HTB1JYPDLVXXXXcOXXXXq6xXFXXXX/Richbit-Yeni-Çerçeve-Iç-Çıkarılabilir-Pil-Relased-14-Inç-Mini-Katlanır-Elektrikli-Bisiklet-250-W-36.jpg)
Ersin reis sana böyle birşey lazım hem ufak katlanır hem elektrikli.
(https://ae01.alicdn.com/kf/HTB1yhG2QFXXXXXuaFXXq6xXFXXXi/201900864/HTB1yhG2QFXXXXXuaFXXq6xXFXXXi.jpg?size=76697&height=355&width=800&hash=09197cd1f6396f5b6ae09d30dba6a74f)
-
Geçen gün Hasan abi ile telefon ile görüştük. Abi yanına geliyorum dedim..
Pek inanmadı nedense. :) Aynen şöyle dedi..
-sen şimdi Ayvalığa kadar gider, orada bir iki koy bulur, aman ne şahane yerler, çok sevdim , şöyle güzel böyle güzel diye yazar durursun .
Dedi iyi mi.
Gün yaklaştıkça heycanım artıyor. Hani insanın içinde birşeyler kıpraşır ya .. Neredeyse askerdeki gibi şafak sayacağım..
Aslında Hasan Abi inanmamakta haklı. Gidiş dönüş yaklaşık bin mil yol. Bu boyda bir tekne ve tek başına.
Tayo Mar yola hazır. Kumanyalar alınacak, hafta içi Kalamıştan mazot ve su ikmali yapılacak. Önümüzdeki hafta Pazar gününden itibaren Marmara da hava koklanarak bir an önce Çanakkale ye kapağı atmak için gece gündüz yol yapılacak.
Eğer uygun hava yakalarsam, gece seyrinde trinket ve bocurum ile yelken seyrine devam edeceğim.
Bu hafta, yeni diktirdiğim yelken kılıflarını alıp, koylarda lazım olacak , 50 m koltuk halatı alınacak.
Çok zaman kalmadı ama, ırgatı havuzluktan kullanmak için seyyar bir teşkilat kurmakta fayda var. Yetişirse artık.
Yoksa , kendi bulduğum ! Yöntem ile demir atmaya devam..
Bir de olta takımı hazırlıyorum. Bu yıl lidaki, karagöz peşindeyim. Teknenin arkasından rapala sallamak benim hoşuma gitmiyor.
Çocukken kullandığımız sarkıtma oltalardan hazırlayacağım. İki iğneli kurşunu altta , sarkıtma olta özellikle lidaki, karagöz, isparoz gibi balıkları yaklamakta çok iyi.
Bunlara özellikle siyah iğne takmak gerekiyor. Siyah , kıvrık sinek iğneler bu iş için ideal.
Çocukken babamdan öğrendiğim , büyük balıkları dahi sinek olta ile tutmaya yarayan bu iğne bağlama yöntemini buradan birazdan açıklayacağım. Ağ balıkçılarına selam olsun.. :)
Bu bağlama yöntemi ile , sinek iğne büyük balık yakalansa dahi , misina dan sıyrılmıyor. Sinek iğneyi yem içinde çok iyi saklıyabiliyorsunuz. Üstelik , yakaladığınız kaya balıklarını, (millet bunları da yiyor, biz siyah balık yemezdik. ) çenelerini kırmadan bu iğne ile oltadan kurtarıp, denize atabiliyorsunuz.
Şöyle bir görüntü var gözümde.. Bir koya demirlemişim, gıcır gıcır bir deniz, tentemi germişim, teknenin iskele kıç omuzluğuna yayılmışım, bir elimde olta, bir elimde kitabım, hafiften müzik te çalıyor..hava sıcaklayınca yattığım yerden kıpırdamadan elimi sua atıp, başıma su serpiyorum.. O ne ? Balık geldi .. Kocaman bir lidaki.. Hatta çupura sayılır..
Öğlen yemeği geldi işte.. Yanına sıkı bir salata, bol soğanlı, kan kırmızısı domates, salatalık, üzerinde bolca zeytinyağı.. Nar ekşisi, biraz da ceviz.
Sonra serinlemek için suya bir batıp çıkıyorum, geri gelip , aynı köşeye oturuyorum, ellerim ıslak , kitap ta ıslanıyor biraz. Olsun ne gam.. Elle çekilmiş Türk kahvesi.. Amerikalıların değimi ile , ' mud' yani çamur kıvamında , koyu.. Ben biraz kalın çekiyorum kahveyi, dişlerimle tanecikleri çiğnemek de hoşuma gidiyor çünkü..
Eh yanında elbette yarım küba dumanı.. İyice ağırlık çöküyor. Ne yazmıştı Bülent şu giriş yazısında.. ?
Hülyalarda gezen denizciler.. İşte tam onlardan biri olmak üzereyim.. yaşasın.!
-
Çok imrendim..ama kıskanmadım.. rüzgar ve deniz kolayına olsun..
SM-N9000Q cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Hayaller Paris!... Gerçekler Eminönü olmasın bari bu sefer ::)
Hadi bakalım ;)
-
Erol reisim ne diyeyim sen de haklısın.. Geçen sene bizim seyir darbe girişimine denk geldi idi. Yarıda dönmek zorunda kalmıştım. Umarım bu sene bir aksilik yaşamam.
Ne diyelim kısmet.. Bir yola çıkalım bakalım..
-
Şimdi fark ettim ki teknecilik ile ilgili tercihlerin ağırlıklı tek başına seyirle ilgili.
Bu nedenle çoluk çombalak seyir yapanların konfor ihtiyaçlarına uymuyor olabilir mi acep?
Selametle!.. :)
öZgür (mobil)
-
Seyriniz geziniz selametle leyifle olur umarım Ersin Reisim... Oltayla ilgili naçizane önerim olacak. Yazdığınız yöntem özellikle isparoz için gündüz avlarında başarılı olacaktır. Ama bence 30 ila 40 lık misina beden üzerine gezer küçük zeytin kurşun ve köstek yapmaksızın doğrudan tek 1 numara uzun sap veya küt yarı uzun kanca, yem olarak da tavuk göğsü kullanmanızını öneririm. Özellikle gün batımının ardından altınız kayalık ise çok iyi sargoz, çupra alabilirsiniz. Hatta avlanmak yasak ama bilginiz olsun oltanıza orfoz veya lagos da gelebilir...
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Sevgili Erman, doktor gibi konuştun, küt kanca filan.. Ne ola ki onlar.. Bizim balıkçılık bilgisi yedi yaşıma dayanıyor , o açıdan yani.. :)
Hiç kurşun kullanma mı diyorsun?
-
Sevgili Erman, doktor gibi konuştun, küt kanca filan.. Ne ola ki onlar.. Bizim balıkçılık bilgisi yedi yaşıma dayanıyor , o açıdan yani.. :)
Hiç kurşun kullanma mı diyorsun?
Siz sinek oltayla girince ben bilirsiniz diye düşünmüştüm...
Ersin reisim aslın genel olarak balık kurşunu sevmez, yemin suda doğal salınımı her zaman tercih edilmelidir. Ancak akıntı yüzerlik vs. bizi kurşun kullanmaya zorluyor. Bu yüzden olabildiğince küçük ve yeme etki etmeyecek şekilde kullanmak en iyisidir. Beden üzerinde gezinen kurşunun yemin salımında etkisi minimum olacaktır. Oltanızı doğrudan aşağı değil, savurarak 3-5 metre ileriye yollayın ve serbest şekilde dibi bulmasını sağlayın. Dibi bulduğunda parmağınızda kurşunu değil yemi hissedin. Eminim çok balık yakalayacaksınız. Umarım aşağıdaki foto açıklayıcı olmuştur.
Sevgi ve saygılarımla(https://uploads.tapatalk-cdn.com/20170618/6a6521021c4f029cb387bebd153cbf8d.jpg)
SM-G920F cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi
-
Vay canınaaaa. Süper.. Nedenini anlatayım.. Çocukken bahsettiğim oltayı suya atar, sonra şnorkel ile dalıp, balıklar ne yapıyor izlerdim.
Büyükler etrafta dolaşıyorlar, bekliyorlar ki küçükler bir saldırsın. Küçüklerin zaten yemi yutma şansı yok. Orasından burasından tırtıklıyorlar. O sırada iğne gözükürse , büyükler hemen uzuyorlar.
Bir de tahminim, sabah ya da akşam balık tutulmasının nedeni, balıkların açlığı ile ilgili değil. Bence gün ışığında iğne daha çabuk farkediliyor..
-
Şimdi efendim, rota hava , yola çıkmadanönceki hava şartlarına göre belli olacak ancak, Marmara dan çıkarçıkmaz, Bozcaada v.s uğramadan, eğer , vize yetişmez ise , ayvalık, bademli üzerinden sakız , ya da petra giriş, mitillini den sakız , sakızdan alaçatı , alaçatıdan samos un batısından fournoi adası, peşinden patmos, Leros , kalimnos üzerinden gümüşlük şeklinde.
Leros sonrası seyir yaptım. kuşadası na kadar da seyir yaptım.ilk defa seyir yapacağım bölüm, bu fournoi den kalimnos, gümüşlüğe olan kısım, bu rotada seyir yapmış reislerin dikkat edilecek konularda vereceği bilgiler çok kıymetli olacaktır.
Sevgiler..
-
Fourni den aşağıya Patmos, Arki, Lipsi, Leros ve Kalimnos hepside çok güzel şirin adalar, bence beğeneceksin.
Zamanın varsa hepsine uğra derim.
Patmos daki kilise, Arkhi de Marathi, Lipsi ve güney batısındaki minik adalar, kayalıkların olduğu Makronisi, Kalimnos'da Vathi, Embroios.. Kalimnos ile Kos arasındaki Pserimosu da beğenirsin.. :)
İyi seyirler..
-
Temmuz gelirken, ben Fourni üzerinden yol planı yapmazdım.
Türkiye sahiline yakın seyredip, Samos'un doğusundan geçerdim.
Eyüp'ün söylediklerine iki ilave, uğrama fırsatın olursa:Agathonisi ve Kalimnos'un kuzey doğusundaki adını ezberleyemediğim, ve söyleyemediğim, girinti. Her iki noktada da iki restoran var. 3. yok. Agathonisi'de market var, diğeri dağ başı.
-
Dediğin alternatif güzergahta sığacık, kuşadası, samos adasının doğusu , dilek geçidi, didim. Hem gördüm oraları. Nedendir bilinmez Karşıyakalılar pek sevmez bu bölgeyi, belki ondan samos un batısından geçeyim diyorum. Alaçatı civarından saçakaltı kalıp, samos un batısı yirmi mil. Havaya yakalanmadan kaçarım diye düşünüyorum. Bu adalarda çok keyifli ve korunaklı koylar var. Kos a kadar en fazlasının arası 6 mil. Temmuz şerrinden sabah erken kalkıp, kurtulurum gibi geliyor.
Bu samosun batısında sanırım sert poyrazda yukarı çıkarken sıkıntı yaşanıyor diye biliyorum. Neyse.. Görücez bakalım..
-
Aşağıya doğru indiğinde kendini bana teslim et :)
-
Sana her konuda güvenimiz tam.. :)
-
...samos un batısından geçeyim diyorum. Alaçatı civarından saçakaltı kalıp, samos un batısı yirmi mil. Havaya yakalanmadan kaçarım diye düşünüyorum. ...
Bu samosun batısında sanırım sert poyrazda yukarı çıkarken sıkıntı yaşanıyor diye biliyorum. Neyse.. Görücez bakalım..
Fourni boğazının kendi çapında uğursuz bir ünü var. Yukarı aşağı farketmiyor.
Transferlerde hava durumunu takip edip uygun olduğunu düşünerek geçtiğim 4 sefer var, hem yukarı hem aşağı yönde, sadece 1 (bir) tanesinde hava tahmini tutmuştu! :D
Toplamda yolu 15NM (~3 saat) kısaltıyor, özel bir yetişme durumu yoksa tercih etmiyorum.
Diğer taraftan Kuşadası körfezi de her zaman çalkalar, hazır ol.. :)
-
Dediğin alternatif güzergahta sığacık, kuşadası, samos adasının doğusu , dilek geçidi, didim. Hem gördüm oraları. Nedendir bilinmez Karşıyakalılar pek sevmez bu bölgeyi, belki ondan samos un batısından geçeyim diyorum. Alaçatı civarından saçakaltı kalıp, samos un batısı yirmi mil. Havaya yakalanmadan kaçarım diye düşünüyorum. Bu adalarda çok keyifli ve korunaklı koylar var. Kos a kadar en fazlasının arası 6 mil. Temmuz şerrinden sabah erken kalkıp, kurtulurum gibi geliyor.
Bu samosun batısında sanırım sert poyrazda yukarı çıkarken sıkıntı yaşanıyor diye biliyorum. Neyse.. Görücez bakalım..
Peki; gör bakalım. ;)
-
Efendim şimdi bu furni kanlına taktım ya kafayı.. Geko da eskiden yazılmış seyir notlarını okuyorum. Özellikle İcom un yazdığı bu bölgedeki seyir notları inanılmaz. Ümit ile yaptıkları seyir. Yazılarını okurken öldüm gülmekten.
en iyi bu denizleri İcom anlatmış. En güzeli ise şimdi birer kurt denizci edası ile gezen kimi dostlar o zamanlar sanırım daha şimdi benim olduğum gibi çiçeği burnunda yelkencilermiş.
Aralarında , 7 -8 m. Dalgadan bahseden bile var. :) hayır sekiz m. Dalga üçüncü kat demek oluyor da , o açıdan şeyettiydim.
Bir de rüzgarı abartanlar olmuş, bu tür dalga ve bu yükseklikteki dalgada , dalganın krılıyor olması lazım.. Neyse.. Ciddi sopa yenmiş bu kesin.
Hele bir kuzeye çıkma hikayesi var ki , koptum. Önce anlatımlar gelmiş sonra da videolar.
Öyle bir yazılmış ki, sanırsınız okyanus ortasında fırtına ile boğuşuluyor. O zamanlar öyel on course filan ya da şimdi Hasan abinin kurduğu takip sistemi de yok...
Herkes meraklanmış filan. Sığacığa girildiğinde bir oh çekilmiş.. Herkes kaptanı tebrik etmiş.. Sonra videolar gelmiş.
Ana o da ne? Bizim Fatih.. Hani şu denizin Fatihi, o fırtınanın ortasında havuzluğa uzanmış kitap okuyor.. İşte denizci dedim kendi kendime.. Kos koca fırtınayı tınmamış bile.. :)
Sonra , denizi gösteriyorlar.. Yahu bunlar, İstanbul da mavi marmara motorlarının dalgasını görmemişler demek ki dedim kendi kendime..
Şaka bir yana bu yazılanlar yedi on yıl önceymiş. Herkes o zamanlar daha toymuş.
Gerçi malum zatlar o zaman da her şeyi biliyorlarmış. Pilot kitap gibilermiş
Mübarek adamlar ..
Neyse , demem o ki bu furni kanalına taktım şimdi ... Geçmesen olmaz,, geçsen olmuyor hesabı..
Bir de biz görelim bakalım nasılmış şu furni kanalı.
-
Sarıyaz Ege'deyken hep istedim ben de Fourni'den geçmeyi.
Ama uygun hava denk gelmedi bir türlü.
Eğer oradan geçecek havayı yakalarsan bence Ikaria'ya uğra.
İyi kötü bir limanı var ve hiç koyu yok ama iddiaya göre Ege'nin ortalama ömrü en uzun insanları orada yaşıyor.
Hatta internette okuduğum (doğruluğundan emin değilim) bir hikayeye göre Ikeria'lı biri Newyork'ta yaşarken kanser olduğunu öğreniyor ve 6 ay ömrü kaldığını söylüyorlar. Adam bari köyümde öleyim diye Ikeria'ya geliyor ve yıllarca yaşamaya devam ediyor.
Buyrun linki:
https://komsudaneoluyor.net/ikaria-adasi-dunyanin-en-uzun-yasayan-insanlarinin-bulundugu-yer/ (https://komsudaneoluyor.net/ikaria-adasi-dunyanin-en-uzun-yasayan-insanlarinin-bulundugu-yer/)
Senin ağzından oraları okumak büyük keyif olacak.
Kısmetin bol, rüzgarın kolayına olsun.
-
Efendim şimdi bu furni kanlına taktım ya kafayı.. Geko da eskiden yazılmış seyir notlarını okuyorum. Özellikle İcom un yazdığı bu bölgedeki seyir notları inanılmaz. Ümit ile yaptıkları seyir. Yazılarını okurken öldüm gülmekten.
en iyi bu denizleri İcom anlatmış. En güzeli ise şimdi birer kurt denizci edası ile gezen kimi dostlar o zamanlar sanırım daha şimdi benim olduğum gibi çiçeği burnunda yelkencilermiş.
Aralarında , 7 -8 m. Dalgadan bahseden bile var. :) hayır sekiz m. Dalga üçüncü kat demek oluyor da , o açıdan şeyettiydim.
Bir de rüzgarı abartanlar olmuş, bu tür dalga ve bu yükseklikteki dalgada , dalganın krılıyor olması lazım.. Neyse.. Ciddi sopa yenmiş bu kesin.
Hele bir kuzeye çıkma hikayesi var ki , koptum. Önce anlatımlar gelmiş sonra da videolar.
Öyle bir yazılmış ki, sanırsınız okyanus ortasında fırtına ile boğuşuluyor. O zamanlar öyel on course filan ya da şimdi Hasan abinin kurduğu takip sistemi de yok...
Herkes meraklanmış filan. Sığacığa girildiğinde bir oh çekilmiş.. Herkes kaptanı tebrik etmiş.. Sonra videolar gelmiş.
Ana o da ne? Bizim Fatih.. Hani şu denizin Fatihi, o fırtınanın ortasında havuzluğa uzanmış kitap okuyor.. İşte denizci dedim kendi kendime.. Kos koca fırtınayı tınmamış bile.. :)
Sonra , denizi gösteriyorlar.. Yahu bunlar, İstanbul da mavi marmara motorlarının dalgasını görmemişler demek ki dedim kendi kendime..
Şaka bir yana bu yazılanlar yedi on yıl önceymiş. Herkes o zamanlar daha toymuş.
Gerçi malum zatlar o zaman da her şeyi biliyorlarmış. Pilot kitap gibilermiş
Mübarek adamlar ..
Neyse , demem o ki bu furni kanalına taktım şimdi ... Geçmesen olmaz,, geçsen olmuyor hesabı..
Bir de biz görelim bakalım nasılmış şu furni kanalı.
Ersin reis,
Anlaşıldı sen o kanalı geçeceksin ;) :)