Heyamola Hey
Bahriye Mektebi => Yelkenli Tekneler => Konuyu başlatan: Doğan Erbahar - 06 Mayıs 2018, 01:16:32
-
Daha önce bir forumda faça flok tartışması esnasında ustalardan farklı şeyler okuyunca bu konuyu kafaya takmıştım. Geçen rüzgarlı havada çıkınca kendim tecrübe ettim ve tereddüdüm kalmadı. Arz etmek isterim:
Sadece ana yelken ile tekneyi eğlendirmek mümkün müdür? Evet mümkün. Hatta faça flok yapmaktan bile kolay. (Özkan Gülkaynağın kitabında çizdiği şema doğru. O tartışmada kafa karıştıran husus dümenin orsa alabanda basılı olması idi kanımca. Benim tecrübemde dümeni ne orsaya ne de diğer tarafa basmak gerekiyor zira tekne dümene cevap vermiyor.) Sadece kasılı bir ana yelken ve hızını kaybetmiş bir tekne bu hale düşüyor kendiliğinden.
İşin fiziği (benim sloop teknede) şu şekilde işliyor:
1. Yelkensiz ve motorsuz tekne bir yere demirli veya bağlı değilse kafayı rüzgardan açma temayülünde. Hem aero dinamiği hem hidro dinamiği bu şekilde tasarlanmış, kafayı sürüklendiği yöne çevirmek istiyor kayık.
2. Kütle merkezi direk düşeyine denk geliyor. Aksi olsa zaten ciddi stabilite problemi olur. Dolayısı ile döndüğü zaman direk "etrafında" dönüyor her zaman.
3. Ana yelken direğin kıç tarafında kaldığı için fazla kasıldığında kanat modundan çıkıp paraşüt moduna geçiyor ve rüzgara tuttuğu alan direğin kıç tarafında kaldığından dolayı tekneyi direk "etrafında" rüzgara döndürmeye çalışıyor.
İşte denge bu şekilde oluşuyor: Kafa fazla açıldığında fazla arkaya basan yüzey alanı kafayı rüzgara çeviriyor. Çok rüzgara dönerse de eksik yüzey alanı ve kayığın doğal rüzgardan kaçma temayülü kafayı açıyor.
4. Dümenin fazla bir etkisi yok. Faça floktaki "orsa alabanda" mantığına aşina olanlar için bu biraz şaşırtıcı gelebilir ancak benim tecrübem bu şekilde oldu. Hatta çok acemilik zamanlarımda yanlışlıkla bu konuma düşüp nasıl çıkarım diye dümeni kafayı açacak şekilde alabanda bastığımda bile tekne bana mısın demedi. (Bu duruştan çıkmak için tek yapılması gereken şey ana yelkeni tam boşlamak. Tekne hemen kafayı açıyor ve istediğiniz zaman yelkeni tekrar doldurarak yelken yapmaya başlayabiliyorsunuz.)
15 knot havada gps hızı 1-1,5 knot gösterirken niye dümen dinlemiyor diye chartplottera baktım tekne tamamı ile rüzgar altı borda üzerine kayıyordu. O yüzden dümenin bir etkisi yok. Bir ihtiyat tedbiri olarak orsa alabanda basılabilir belki. Hatta bırakacak olsam ben de böyle bırakırım muhtemelen.
Peki türkçe terminoloji olarak buna ne diyeceğiz? Heave to ingilizcede bu ihtiyacı karşılıyor ama türkçe olarak nasıl tasvir etmek lazım? Faça flok desek olmaz ne terslemiş bir yelken var ne de flok. Orsa alabanda da dediğim gibi elzem değil. Eğlendirmek kelimesini ilk duyduğumdan beri seviyorum. Barbaros Hayreddin Paşa'nın gazavatında da geçiyor sadun boroda da. O yüzden heave to yerine eğlendirmek kullanmak daha mantıklı geliyor bana. Hem de İngilizce kelimeden kaçınmış oluruz.
Son birkaç gözlem ve düşünce olarak bu duruşta benim tekne faça floktan biraz daha rüzgara doğru dengede kaldı. 30-40 derce gibi bir açıda. Ana yelkeni kasarsanız denge açısı daralıyor boşlarsanız artıyor. (Çok boşlarsanız bir noktada artık yelken yapmaya başlarsınız ve eğlendirmeden çıkmak istemiyor sadece açıyı artırmak istiyorsanız işte o zaman dümeni orsa alabanda basmak gerekli olabilir.)
Faça floktan en önemli farkı ise teknenin üzerinde yol olmaması. (Sürüklenme var ama yol yok)
Rüzgar üstü bordamda oluşan tertemiz süt liman türbülansı da gözlemleme şansım oldu. Dolayısı ile dalgalardan kaçınmak için aynı faça floktaki gibi etkindi.
Internette "heave to mainsail only" diye aratınca sonuçlar hatta bir iki video da çıkıyor. Bir dahaki sefere video çekip paylaşırım bu başlık altında.
Selamlar
-
Çok güzel anlatmışsınız hocam,
“EĞLENDİRMEK “ yerine EĞLEMEK” belki daha doğru olur.
Selemlar
-
Rüzgar altı bordada olması gerekmez mi liman suyun Doğan hocam. Ben mi anlatımınızı yanlış anladim ?
-
Çok güzel anlatmışsınız hocam,
“EĞLENDİRMEK “ yerine EĞLEMEK” belki daha doğru olur.
Selemlar
Evet Oktay reis, soradan aklıma geldi öyle kullanan da var zannedersem. Daha az heceli hem :)
-
Rüzgar altı bordada olması gerekmez mi liman suyun Doğan hocam. Ben mi anlatımınızı yanlış anladim ?
Rüzgâr altına düştüğümüz için geride bıraktığımız su rüzgar üstünde. Yani rüzgarın geldiği tarafta görüyorsunuz anaforcukları
-
Liman şu deyince kafam karıştı hocam. Şimdi anladım.
-
Faça yelken sözcüğü bunların hepsini kapsamıyor mu?
Yani hem flokla hem ana yelkenle, hem ikisi ile bir yapılanı?
-
Faça yelken sözcüğü bunların hepsini kapsamıyor mu?
Yani hem flokla hem ana yelkenle, hem ikisi ile bir yapılanı?
Kapsıyor Recep Bey.
"Faça Yelken" büyük olasılıkla İtalyancadan dilimize geçmiş .Malum Faça Yüz demek. Façasını bozmak, Façasını düzeltmek vs... Faça yelken de muhtemelen Face vela gibi bir şeydir. Yelken yüzü.. Yelken yüzünü göstermek...
Faça yelken / Have to / Eğlemek ister ana ve ön yelken birlikte ister tek tek olsun her birinde have to olarak tanımlanıyor.
Eğlemek/eğlenmek denince zaman zaman traverse çıkmak anlaşılıyorsa da doğru değil. Traverse çıkmak başka bir seyir şekli.
-
Teşekkür ederim..
-
Faça yelken sözcüğü bunların hepsini kapsamıyor mu?
Yani hem flokla hem ana yelkenle, hem ikisi ile bir yapılanı?
Kapsıyor Recep Bey.
"Faça Yelken" büyük olasılıkla İtalyancadan dilimize geçmiş .Malum Faça Yüz demek. Façasını bozmak, Façasını düzeltmek vs... Faça yelken de muhtemelen Face vela gibi bir şeydir. Yelken yüzü.. Yelken yüzünü göstermek...
Faça yelken / Have to / Eğlemek ister ana ve ön yelken birlikte ister tek tek olsun her birinde have to olarak tanımlanıyor.
Eğlemek/eğlenmek denince zaman zaman traverse çıkmak anlaşılıyorsa da doğru değil. Traverse çıkmak başka bir seyir şekli.
Abi bende farkında olmadan "traverse çıkmak" tabirini kullanmışım "batı kaçağı " konusundaki iletimde. Bunu tam bir açıklasak mı? ben yelkenle traverse çıkılıyormu bilmiyorum. Bizimkiler bunu yerel şiveyle yuvarlayarak "driverse durmak yada driverse çıkmak" olarak kullanıyorlardı. Makinayla tekneyi eğlendirmek gibi bir anlamda kullanıyorlardı. Tam yapılışı; ağır denizli ve rüzgarlı havalarda pek ağır yol ileri ,boş ve tekrar ileri yol şeklinde dalgalara baş verip eğlendirmek olarak kullanırlardı. Aslında bir yere gitmezsiniz , genelde ağ başında beklerken ağı kaybetmeyelim hava yumuşayınca hemen ağı çekelim diye yapardık. Bazan çok büyük dalga gelince , kayığı aykırılatmasın diye biraz daha yol verip üzerine tırmanır, inerkende yol kesip kayığı dövüştürmezdik.
-
Ahmet'cim bu işlemi ben de aşırı rüzgarda demir tarama ihtimaline karşı demirin üstüne makina ile azyol vererek gitmek ve demire düşen yükü azaltmak olarak bilirim.
-
Marina ağzı kalabalık, açıkta sıra bekliyorum. Yani "eyleniyorum", Traverse çıktım
Fırtana var, limandan içeri gireceğim ama dalgalar liman ağzında zorlayacak, dalga saymak için bekliyorum, Travers yapıyorum.
yanlış mı kullanıyorum ?
-
Ahmet'cim bu işlemi ben de aşırı rüzgarda demir tarama ihtimaline karşı demirin üstüne makina ile azyol vererek gitmek ve demire düşen yükü azaltmak olarak bilirim.
Evet abi sanırım gemilerde de tam bu söylediğiniz haliyle kullanılıyor, biz bunu ağa bağlıyken de yapardık, muhtemelen eskiden gemici olduklarından mı acaba ,kendilerince uyarlamışlar mı bizimkiler bilemedim. "Ağın başında driverse duruverelim şöyle" derlerdi tamda bu şekilde bir uygulamayla havayı atlatırdık, gündüz korkmazdıkta, gece olunca denizler çok büyük gözükürdü, bir de yumruk kadar kayıklarda olunca.
-
Marina ağzı kalabalık, açıkta sıra bekliyorum. Yani "eyleniyorum", Traverse çıktım
Fırtana var, limandan içeri gireceğim ama dalgalar liman ağzında zorlayacak, dalga saymak için bekliyorum, Travers yapıyorum.
yanlış mı kullanıyorum ?
Bu halini duymadım, sorarım bizim genç denizcilere, bir tanesi buralarda bu günlerde, ama sanırım onlar bu tarz şeylere "drift" diyorlardı galiba.
-
Hah bu da farklı... ;D
Drift diye, kendi kendine rüzgardan yada akıntıdan akma/sürüklenme durumu diye biliyorum ben.
-
Hah bu da farklı... ;D
Drift diye, kendi kendine rüzgardan yada akıntıdan akma/sürüklenme durumu diye biliyorum ben.
Evet haklısınız, serbest bırakma işlemi, şimdi bende hatırladım, ama makina çalışır seyre hazır vaziyette diye biliyorum.
-
Denizciler heyeti lazım bir tane.
2018 yılı, güncellenmiş ve fikir birliğine varılmış, denizcilik terimleri sözlüğü şart hepimize ;D
-
Denizciler heyeti lazım bir tane.
2018 yılı, güncellenmiş ve fikir birliğine varılmış, denizcilik terimleri sözlüğü şart hepimize ;D
Tiryaki doğrulanmış olanları , wikiderya ya taşıyor. Tabi benim tanımlar yanlışta olabilir. Ben bu tabirleri 25 yıl sonra nerede kullanıldıklarını hatırlayıp hatırladığım şekliyle yazıyorum. Aslında biraz araştırıp yazsam daha kitabi bir şey olur, belki doğru da olur. Birde bu tabirler yöresel şiveyle başka bir şeye dönüşmüş olabiliyorlar bazen.
-
Traverse çıkmak tam tanımı ile fırtınalı havada teknenin hırpalanmaması veya hasar görmemesi , yelkenle seyirde ise rüzgarı verimli kullanmak için yapılan zig zag seyirdir. Yani sert havada, fırtınada yelkenleri olabildiğince küçültüp bir süre bir kontrada sonra bir süre diğer kontrada kolayına seyir yapmaktır.
Traversin yeterli olmaması halinde faça yelkene geçilir. Ve rüzgarüstü tarafın denizlerini "yumuşatmak için", varsa teknede ya denize yağ dökülür ya da yağlı çaputlar atılır.
-
Traverse çıkmak tam tanımı ile fırtınalı havada teknenin hırpalanmaması veya hasar görmemesi , yelkenle seyirde ise rüzgarı verimli kullanmak için yapılan zig zag seyirdir. Yani sert havada, fırtınada yelkenleri olabildiğince küçültüp bir süre bir kontrada sonra bir süre diğer kontrada kolayına seyir yapmaktır.
Traversin yeterli olmaması halinde faça yelkene geçilir. Ve rüzgarüstü tarafın denizlerini "yumuşatmak için", varsa teknede ya denize yağ dökülür ya da yağlı çaputlar atılır.
Yelkenle yapılan kısmını bilmiyordum, hiç merak edip araştırmamıştım, yağlı çaput, katranlı halat falan kısmını duymuştum. Çok teşekkürler bu değerli bilgi için.
-
yazan: M Yahşi · 2015
Limanın girişe kapalı bulun- ması veya fena hava koşulları sahile doğru seyretmiye elverişli olma- dığı hallerde gemiler demirlemeden açıkta seyrederler. Buna Traverse çıkmak, Travers yapmakta denilir,.
Şöyle bir açıklama var.Benim bildiğimden farklıymış.
-
"eğlenmek" mi "eylenmek" mi?
Benim aklıma yatan, (Dilciler duymasın) daha çok "eylenmek".
Eylenmek, yanılmıyorsam oyalanmak anlamına gelir.
Eğlenmek ise, daha ziyade iyi zaman geçirmek gibi.
-
Şahsen eylenmek olarak kullanıyorum. Bence doğru olan.
-
Traverse çıkmak tam tanımı ile fırtınalı havada teknenin hırpalanmaması veya hasar görmemesi , yelkenle seyirde ise rüzgarı verimli kullanmak için yapılan zig zag seyirdir. Yani sert havada, fırtınada yelkenleri olabildiğince küçültüp bir süre bir kontrada sonra bir süre diğer kontrada kolayına seyir yapmaktır.
Traversin yeterli olmaması halinde faça yelkene geçilir. Ve rüzgarüstü tarafın denizlerini "yumuşatmak için", varsa teknede ya denize yağ dökülür ya da yağlı çaputlar atılır.
Bu bağlamda mesela yarışıyorum gitmem gereken yere tam iğnecikten esiyor; pupa yerine geniş apazlarla zigzag çiziyorum. Buna da diyebilir miyiz?
-
TDK, eylenmek sözcüğüne yer vermiyor. Eğlenmek'in oyalanmak, durmak, zaman geçirmek anlamlarına da geldiğini söylüyor ama, ne yazık, yeni TDK'ya pek güvenmiyorum. Tarama işini bırakıp, atma yoluna gittiler gibi geliyor.
-
Barbaros Hayrettin Paşa nın gazavatı 400 yıllık eser, orada kullanılıyor teknik terim olarak eğlendirmek.
-
Deniz kuvvetlerinin wiki sayfasında ;
"AÇIKTA EYLENMEK Bir teknenin sahilden veya iskeleden yada limandan açıkta beklemesi" diyor.
Terimler, "yelken" temelli olunca değişikliğe uğruyor mu acaba ?
-
Şahsen eylenmek olarak kullanıyorum. Bence doğru olan.
Bizim şivede zaten ğ yok yerine y kullanıyoruz. :) ama burada yazarken ğ ile yazıyordum.
-
Şahsen eylenmek olarak kullanıyorum. Bence doğru olan.
Bizim şivede zaten ğ yok yerine y kullanıyoruz. :) ama burada yazarken ğ ile yazıyordum.
Bülent ile aynı şeyi düşünüyorum bende;
"Eylenmek, yanılmıyorsam oyalanmak anlamına gelir.
Eğlenmek ise, daha ziyade iyi zaman geçirmek gibi."
Eylenmek; gecikmek, oyalanmak, beklemek gibi geliyor bana
-
Barbaros Hayrettin Paşa nın gazavatı 400 yıllık eser, orada kullanılıyor teknik terim olarak eğlendirmek.
Hocam, ama o metin yanılıyorsam düzeltin lütfen, zatem günümüz Türkçe'sine uyarlanmıştır.
D.K.K'nın sözlüğünde "y" olarak olması hoşuma gitti. Elimden geldiği kadar kısa sürede Püsküllüoğlu sözlüğüne bakacağım.
-
Barbaros Hayrettin Paşa nın gazavatı 400 yıllık eser, orada kullanılıyor teknik terim olarak eğlendirmek.
Hocam, ama o metin yanılıyorsam düzeltin lütfen, zatem günümüz Türkçe'sine uyarlanmıştır.
D.K.K'nın sözlüğünde "y" olarak olması hoşuma gitti. Elimden geldiği kadar kısa sürede Püsküllüoğlu sözlüğüne bakacağım.
Yok harf detaylarını kast etmedim zaten. Faça flok veya heave to ya gerek yok güzel bir türkçe karşılığı zaten var demek istedim.
-
Anladım hocam, teşekkür ederim.
Bu sözcük tartışmasının önemli olduğunu da düşündüğümden düzeltme/ekleme yapma gereği duydum. Çünkü bilinen üzere, kavramlarla düşünürüz. Sözcükler yalnızca anlamlarıyla değil, çağrışımlarıyla da bir anlam ifade eder. Öyleyse iyi düşünmek ve düşündüğümüze uygun "eylemek" için, doğru kavramlar kullanmak zorundayız, kanısındayım.
-
Metnin orjinalinde "elif - kef - lam - nun vs... " yazıyor muhtemelen, nasıl telaffuz ediyorlardı Allah bilir... :) :)
-
Anladım hocam, teşekkür ederim.
Bu sözcük tartışmanın önemli olduğunu da düşündüğümden düzeltme/ekleme yapma gereği duydum. Çünkü bilinen üzere, kavramlarla düşünürüz. Sözcükler yalnızca anlamlarıyla değil, çağrışımlarıyla da bir anlam ifade eder. Öyleyse iyi düşünmek ve düşündüğümüze göre de iyi eylemek için, doğru kavramlar kullanmak zorundayız, kanısındayım.
Tamamiyle katılıyorum, aynı hassasiyeti taşıyoruz
-
Traverse çıkmak tam tanımı ile fırtınalı havada teknenin hırpalanmaması veya hasar görmemesi , yelkenle seyirde ise rüzgarı verimli kullanmak için yapılan zig zag seyirdir. Yani sert havada, fırtınada yelkenleri olabildiğince küçültüp bir süre bir kontrada sonra bir süre diğer kontrada kolayına seyir yapmaktır.
Traversin yeterli olmaması halinde faça yelkene geçilir. Ve rüzgarüstü tarafın denizlerini "yumuşatmak için", varsa teknede ya denize yağ dökülür ya da yağlı çaputlar atılır.
Bu bağlamda mesela yarışıyorum gitmem gereken yere tam iğnecikten esiyor; pupa yerine geniş apazlarla zigzag çiziyorum. Buna da diyebilir miyiz?
Diyebiliriz.
-
''Eylenmek'' = eylendirmek , eğlenmek= eylenmek diye aklıma yatıyor eğer Türkçe istiyorsak. :)
-
Konu önemli ve değerli. Bir şeyi hatırlatmak isterim.
Dil tartışması yeni değil. 100 yıldan fazla bir geçmişi var. Daha çok bilim dili ve gündelik konuşma dili ile ilgili tartışılmış. Ayrıca, yalnızca konu üstünde tartışma değil, geçen yüzyılın bir de pratiği var.
Dil akşamdan sabaha değişiveren bir şey değil. Siz bir grup insan değiştirmeye gayret etseniz bile geri tepebiliyor. Geçen yüz yıl biraz da bunun öyküsü.
Diğer birçok şey gibi dil de bir uzmanlık alanı aynı zamanda.
Tamam faça yelken'i Türkçe saymayıp bir karşılık bulduk diyelim. Sinarit'i, istavrit'i ve daha yüzlerce sözcüğü ne yapacaksınız? Daha önceki yaşamımızda olmayan şeylerle bu coğrafyada karşılaşmışız. Bunları geçen zaman içinde dilimize dahil etmişiz, kazandırmışız. Gündelik kullanıma sokmuşuz.
Eylenmek, oyalamak anlamında (sürünün oyalanması vs) halkın dağarcığında olan bir sözcük. "Bizim öğretmenin bir işe yaradığı yok çocukları eylendirmekten başka" gibi cümleler işitmiş biriyim. Eylemek'se yapmak-etmek'le alakalı.
Faça yelken yerine eylen(dir)meyi önermek biraz sıkıntılı. Faça yelken teknik bir terim. Mesleki terim. Eylenmek veya eylendirmek fiil. Eylen(dir)meyi birçok cümlede fiil olarak kullanabilirsiniz. Şayet argo veya söz sanatı yapmıyorsanız faça yelken'i sadece faça yelken olarak kullanabilirsiniz. Tekneyi eylendirmek için mutlaka faça yelken yapmanız gerekmez ayrıca.
Çağdaş Yunancada 4-5 bin sözcük var Türkçe kökenli. Yine Türkçede de farklı dillerden gelme binlerce sözcük var. Benzer şey İngilizce, Fransızca, Almanca için de geçerli. O dillerde de diğer dillerden alınma binlerce sözcük var. Bunları yok saymak mümkün değil.
Gençliğimde dil kullanımı politikleşmiş bir hal almıştı. Muhafazakar hocalar biraz daha eski sözcüklere düşkünlük gösterirdi. Bir hocamız ısrarla "musiki" derdi. Türk Sanat Müziği, halk müziği demez, "Türk Sanat Musikisi", "halk musikisi" derdi. TSM olmasa da "halk musikisi" kulağıma tuhaf ve eğreti gelirdi. Yıllar sonra öğrendim. Musiki Yunanca'dan (Bizans'tan) alınma, müzik de Fransızcadan..
Müzik de musiki de Türkçeleşmiş sözcüklerdir. Atıp yerine şunu koyalım demek zordur. Faça yelken de öyle..
-
Recep Reis söyledikleriniz doğru ama, elimizdeki kaynaklar , Barbaros Hayrettin- Sadun Boro ' ya ve Ahmetten öğrendiğimiz kadarıyla da bugünün balıkçıları denizcilerine kadar zaten "eylenmek" sözcüğünün kullanıldığını gösteriyor. Yanı kökeninden koparmamış yeni bir sözcük uydurmamış oluyoruz.
-
“"eğlenmek" mi "eylenmek" mi?
Benim aklıma yatan, (Dilciler duymasın) daha çok "eylenmek".
Eylenmek, yanılmıyorsam oyalanmak anlamına gelir.
Eğlenmek ise, daha ziyade iyi zaman geçirmek gibi.” Bülent Büyükdağ
“eylemek”
_yapmak, inşa etmek, imal etmek.
_Yaratmak
_Demek, buyurmak, söylemek
_Nasbetmek, tayin etmek
“eylenmek” Eylemek fiilinden çıkışla.
_yapılma durumu.
TDK tarama sözlüğü. Sayfa: 1586
“Denizciler heyeti lazım bir tane.
2018 yılı, güncellenmiş ve fikir birliğine varılmış, denizcilik terimleri sözlüğü şart hepimize” Tan Kaan Özkan
Heyamola Hey formuna bir bölümde, Denizcilik Terimleri Sözlüğü oluşturulmasını öneriyorum. Sanırım hepiniz bu terimlere az çok aşinasınız. Bir metni okurken çok rahat anlayabiliyorsunuz. Benim gibi, bu işlere acemi üyelerin -çalışsın öğrensin, başka yerden baksın, düşüncesi söz konusuysa söylenecek bir şey yok tabii ki-, formda daha önce yazılmış çok kıymetli bilgileri daha anlaşılır hale getirecektir bu küçük sözlük. En çok kullanılan kelimeler üzerinden de oluşturulabilir belki de.
-
Başlığa tekrar baktım da dil tartışmasına girince video arada kaynamış. 20'li bir rüzgarda pasifikte uygulanmış videoda, 60 derecede kalmış bu tekne
-
Doğrudan youtube da açınca açıklamalarda detaylı güzel bilgiler var. Az bilinen uygulanan birşey bu bence
-
eylemek
f. (Eski Türk. eḏle-mek) “Etmek, yapmak” anlamında yardımcı fiil [Eski yazı dilinde yaygın iken zamanla yerini etmek yardımcı fiiline bırakmıştır. Bugünkü Türkçe’de ancak eskimiş bir söyleyiş olarak kullanılmaktadır]: “İrşat eylemek.” “Takdim eylemek.” “Göç eylemek.” “Yardım eylemek.” Eylemez deccâla te’sîr eylemez / Ger nasîhat eylesen tâ haşre dek (Niyâzî-i Mısrî). Mevlâ görelim n’eyler / N’eylerse güzel eyler (Erzurumlu İbrâhim Hakkı).
http://lugatim.com/s/eylemek
EĞLEMEK
geçişli f. (Kökü belli değildir)
1. Alıkoymak, geciktirmek, vakit geçirtmek, durdurmak: Geçti dost kervanı eğleme beni (Pir Sultan Abdal). Seni meşgul eder işinden eğler / Karışır tembel perîşanlara (Âşık Veysel).
2. halk ağzı. Avutmak, oyalamak: Dağlarım dağlarım meskenim dağlar / Dîvâne gönlümü ya kimler eğler (Karacaoğlan). Vay vay anam beyler / Beni kimler eğler (Türkü).
http://lugatim.com/s/E%C4%9ELEMEK
NEŞE – NEŞ’E
(ﻧﺸﺌﻪ) i. (Ar. neşve “çakırkeyf olmak”tan neş’e) [Kelimenin 4. anlamı neş’et “meydana gelmek”tendir]
1. Gönülde duyulan ve dışa vuran ferahlık hâli, üzüntüsü olmamaktan ileri gelen ve kendini çeşitli şekillerde belli eden iç ferahlığı, sevinç, sürur: Fakat doktorun neşesi çabuk kaybolmuştu (Peyâmi Safâ). İnsanlar neşe nedir artık bilmiyor (Yâkup K. Karaosmanoğlu). Bu garip neşenin sebebini anlamadım (Reşat N. Güntekin).
2. Hafif sarhoşluğun verdiği keyif, neşve: Neş’e-yi câm-ı leb-i cânâneye bîgânedir / Ol dil-i hûşyâr kim peymâneye bîgânedir (Leskofçalı Gālib).
3. Bâzı güzel durumların insanda uyandırdığı mânevî zevk, neşve: Zîra bütün bu tarîkatlar arasında mânevî bir râbıta mevcuttur. Bunlar, aynı yoldan yürüyen ve nihâyet teslik tarzlarında, neşede ve birtakım merâsimde ayrılan tarîkatlardır (Sâdeddin N. Ergun).
4. Yeniden doğma, yeniden meydana gelme. Bk. NEŞET.
http://lugatim.com/s/NE%C5%9EE%E2%80%93NE%C5%9EE
Bu açıklamaya göre doğru kullanım "Eğlemek". Aslında, "eğlenmek" anlamında kullanımında da vakit kaybetmek anlamında , vakit kaybetmek olmayan şekli "neşelenmek". eğlenmekte canlanma veya moralini yükseltme anlamları yokken, neşelenmekte var. İngilizcesi raise the sprits, keep sb's sprits up diye söylenebilir.
Yine eklemek gerekirse , eğlenmekde illa canlanmak olmayabilir, ama neşelenmekde mutlaka kişinin kendisini canlı hissetmesi vardır.