Recep Bey,
"Küçük tekne" üretilse satılır. Ama üreteni mutlu etmez.
Standardize edilmiş bir üretim ve işlevine göre birkaç model olmalı.
Ama en önemlisi " fiber" olmalı. Ahşabın "a"sını duyan müşteri çocuk doğmadan boğuverir yatırımı.
Kalite farkı yaratmak için belki fiber gövde üzerine oraya buraya ahşap giydirilebilir.
Standardize edilirken en basit yelken donanımı konmalı. O da pıraçera yelken. Gel gör ki artık hatırlayan değil bilen kalmadı.
Üreticiye fazladan bir yatırım daha çıktı. Pıraçera armaya ikna etmek görevi.
Bütüün bu engeller aşılsa bile tekne üretmek için gerekli bürokratik formaliteler- alınması gereken izinler- bakanlık kayıdı - üretim izni - Yangın raporu- Çevre Koruma izni, "CİN numarası" vs vs vs vs .... ile de güleş tuttup yenmek gerek.
Var olan üreticilerin de ufukları sincabın 2 parmak arası açısı olduğundan biz ancak buralarda yazar da yazarız. Zaten amatör denizciliğimiz de "süt irisi, kof obez ergenlikten" öte geçemiyor.
Tek umudum ektiğimiz tohumların günün birinde amatör yapım olarak orada burada yeşermesi.
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.