Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Bir oylama sonucu değerlendirmesi ve topluluklarda katılım ile ilgili sohbet

T
  • *
  • İleti: 2171
Flama oylaması ile ilgili konuda Serdar reisin alıntı yaptığım yazısının bir kısmına cevap verirken, biraz uzunca bir yazı olunca, bu konuda kişilerin görüşlerini de merak ettiğim için ayrı bir başlık açtım.

Korkutucu olanda,pasif sayılan kişilerin,bırakma,yön değiştirmeleride çok kolay olduğudur..

Tamamen oylama konusu haricinde, biraz da siyaset kokan, genel toplum yapısı için söylüyorum

Fikrim ; Korkutucu olanın, pasif toplum üyelerinin, ne yönde hareket edeceklerinin belirsiz olması ve etik olsun ya da olmasın fikir ve düşüncelerine sahip olmanın, din'i, vicdani ya da maddi konularla çok kolay psikolojik manipülasyona açık olmalarıdır diye düşünüyorum.
Daha da korkunç olan ise, bunun eğitim seviyesi ile bir çok konuda bağdaşmadığıdır.

Ortak ilgi alanından bir örnek verecek olursak, bir yelken yarışı düzenlersiniz, katılımı çoğaltmanın en kolay yolu, mesela bir yelken mont'u vermektir ya da normalde yasak olan bir rotada yarışı düzenlemektir. Yelkencilerin bir çoğu, eğer sadece bir yarış olsa idi katılmayacakları bu yarışa, tamamen çıkarları doğrultusunda, mont ya da o rota için katılacaklardır. Bu durumda yarışı düzenleyen kurum ve katılımcılarda istedilerini elde edeceklerdir. Oysa sosyolojik bir açıdan bakıldığında yarışı düzenleyen kurum, amacına ulaşmak için çok da etik olmayan bir yolla yarışmacı sayısını arttırmış, yarışmacılarda aslında yarışma gibi bir niyetleri olmamasına rağmen ve hatta yarışa aktif olarak katılmamalarına rağmen dilediği sonuca ulaşmış, montunu almış ya da o rotada yelken yapmıştır. Oysa, psikolojik manipülasyona maruz kaldığının farkında değildir.  Çünkü, standart yarışma, emek-ödül düzleminden çıkmış, amacından sapmış, sonuçları kendi çıkarlarına uyacak şekilde değiştirilmiş yani, tamamen iki taraf da faydacı yaklaşmıştır.

Sonuç olarak, genelin gözünde "alan memnun, veren memnun, kime ne" söylemi ortaya çıkar.

Bu durum, aslında toplumun pasif üyelerini çok değerli bir konuma koyar. Yapacağınız her hangi bir etkinlik, toplantı, anket vs. karşılığında bir "ödül" vaat ederseniz katılım oranları hemen çoğalmaya başlar. Buna da hazır kıta diyoruz. Yeter ki siz yönledirmek isteyin.

Toplumun her alanında asalak yapılar vardır. ( vermeden almak anlamında söylüyorum) Sosyal mecralar bunu acınası bir hale kadar getirmiştir. Tamamen, ortada olmanıza rağmen, dikkat çekmeyen ve ikili kod'un oluşturduğu bir "görünmezlik" perdesi arkasında yaşamlar devam ettirilir. Bu katılımsız gözlem olayı, psikolojide mevcut olan ama sadece kişinin yabancı bir ortamda, kendini güvende hissedene kadar olan süreci yansıtması gerekirken, iş çığırından çıkmış ve tamamen faydacı bir gözlem sürecine dönmüştür.
Bunun en belirgin örneklerinden biri forum ortamlarıdır. Burada da alan memnun veren memnundur. Kimse kimseyi zorlamaz, şart koşmaz ama bir toplumun tüm sosyolojik ve psikolojik yapısını içinde barındırır.

Bu forum kurulurken düşünülen şeylerden biri, tamamen farklı bir yapı olamayacağı olsada, psikolojik manipülasyondan uzak, birey olarak kendini ifade etmesi için her alanda serbesti, söz ve oy haklarının sorgulanamaz olması, bulundukları ortamın kimseye ait olmama ve aynı zamanda herkese ait olması, dolayısı ile hiç bir kişi ve grubun tekelinde olmadan dilediğince konuşma özgürlüğüne sahip olması gibi kişilerin kendilerini pasif davranıştan kurtaralabilecekleri bir ortam hazırlamaktı. Yapılabilecek şey maalesef bununla sınırlı ve kişiler kendi tercihleri kadar var olabileceklerinin farkında olduklarını düşünmek elden gelen tek şey sanırım.


Oylama katılım sonucuna gelirsek ;
Bu tür yapıları oluşturan kişiler/kurumlar, istatistikleri, doğru kabul etmek ve "başarı oranlarını", <ki günümüzde böyle ölçülüyor> belirlemek için kullanmak en basit hali.
293 üyemiz var. Şayet,bir oylama, %5-15 arası, yani 14 minimum alt değer ile 43 üst değer arasında ise, beklenen veri elde edilmiş ve geliştirmeye açık görülüyor. 43 sayısının üzerinde olursa, başarılı, 14'ün altında olursa başarısız oluyor.
Bunu, 1000,5000,10,000 farketmeksizin aynı orantısal yapı ile devam ettirebilirsiniz.

Bu durumda, forumumuzun en azından istatiksel olarak, geliştirmeye açık üst sınırında, başarılı olma yolunda ilerlediğini söylemek yanlış olmaz kanaatindeyim.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 04 Kasım 2017, 16:21:14 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

  • *
  • İleti: 2553
Oranları bilmiyordum , sağolasın Kaan reisim.
Benim demek istediğim de aslında bu idi , demek ki katılım oranı % 5 in altına düşerse (ki çok düşük !) anketi yenilememiz lazım ve forumda bu konuda bir kural yok.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Doğru çok düşük ama deneyimlenmiş oranlar bunu gösteriyor. %5 'in altına düşüldüğünde o oluşumun kendisi ve takipçileri ciddi olarak sorgulama yapması gerekir.
Diğer yandan göz ardı edilmemesi gereken etik olarak psikolojik manipülasyondan uzak bir oylama yapıldığında elde edilen sonuç.
Yoksa, bahsettiğim gibi "ödül" odaklı başarı oranları kandırmacadan başka bir şey olmaz bence.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 331
  • YAZDIKLARIMA O KADAR ÖNEM VERMEYİN.İHTİYAR İŞTE !!
Peki her ne kadar ödül vaat edilse de oylamalara katılmayanlar için neler dersiniz?
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Peki her ne kadar ödül vaat edilse de oylamalara katılmayanlar için neler dersiniz?

Şahsi fikrim, öncelikle kendi "tercihleri" olduğudur. Pozitif düşünmeyi tercih ederim. Sonrasında ise, her konunun kendi içinde değerlendirilmesi daha gerçekçi sonuçlara götürür.
Yani, dijital ortamda, hayati olmayan bir oylama ile toplumsal sonuçları olacak bir oylamayı bir tutamayız.
Ancak farklı ölçeklerde de olsa bize belli ipuçları verebilir. Kişi bir şekilde "umurumda bile değil" diyebilir. Tamamen asosyal bir yapıda da olabilir. Eğer özel bir durumu yoksa, yine şahsi fikrim, o topluluğun içinde, mecburiyetten durmuyor ise sadece merak ya da faydacı bir yaklaşımla çıkar sağlayıp, gözlem yaptığıdır.
Günümüzün sosyal mecralarında kabul gören ve hatta sadece sayısal değer olarak çokluğu ifade ettikleri için, muhalefet yapmadıkları, hiç bir davranışın önünde engel olmadıkları için tercih bile edildikleri bir gerçektir. Yani pasif davranış sergilerler. Bu yüzden sevilirler.
Problem, bu kişilerin kendilerini bu konumda görmekten memnun olup olmamasıdır.
Memnun iseler, ölçeğin ve konunun ne olduğu ile alakalı olarak, "kim ne karışır"'dan, "pasif davranışlar tüm toplumun geleceğini etkiler"'e kadar geniş bir yelpazede cevap verilebilir diye düşünüyorum.
  • IP logged

S

Serdar Çırak

Pasif...ben pasif demek istemiyorum,bizdeki anlamı ile raharsız edici olabilir..esasında ben renksiz demek isterim..yani rengini belli etmeyen..

İlerleteyim..rengini belli etmekten,dışlanmaktan çekinen..cesaretsizliğe kadar gider...
Kafa yapımızın bozukluğu yüzünden ne olacağı kestirilemediğinden dolayı,memur zihniyeti dediğimiz şey doğmuştur..ete süte dokunma,sağa sola karışma başına bir iş gelmesin,göz önünde sakın olma,salla başını al maaşını,karda yürü izini belli etme...vb.

Bu tip kişiler esasında kendilerini akıllıda zannedebilirler..belkide güzel memleketimizde akıllı olmakta belkide budur..bilemem..

Bu tür insanımız ne yazıkki çok fazla..aileden gelen birşey olduğu içinde eğitmek mümkün değil..

Şu anda teknem yok..ne seçilirse seçilsin zaten takamıcam..ne işim olabilirki bu konuyla..
Ama hayır..ben buraya üye olmuşum,bir bireyim ve fikirlerim var..onun için çaba sarfediyorum,birşeyler çizip,birşeyler yazıyorum..bu arada belki sevenlerimden çoğunu kaybediyorum,belkide ne kılçık herifmiş,amma kendini beğenmiş diyorlar..onuda bilemem..

Bir işe gönlünü vereceksin..yaranmak gibi bir korkun yoksa,aferimci değilsen fikrin için (başkaları için yanlış bir yerde olsan dahi) elinden geleni yapacaksın,küsüp gitmeyecek,suspus olmayacaksın..benim yetiştiriliş tarzım bu..

Neyse..

Bundan sonra başka bir konuda oylama yapılacaksa,oylamadaki oran ve sayılar gösterilmemeli..katılanlar,yada o an katılma durumunda olanlar..oohhhoo bu iş gitmiş bitmiş,versem ne olur vermesem ne olur diyememeli..o yüzden maçlardaki 3+1 i çok severim..:)

  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
fazla uzun yazmaya gerek yok. forum kuralları toplum demokrasi anlayışının üstünde.. kimse üye olsun diye zorlanmıyor. bilgi serbestçe ve karşılıksız paylaşılıyor. her konuda üyelerin fikri sorulup, oylama yapılıyor, moderatörler seçimle gelip , seçimle gidiyor. sahiplik bile hukuken mecbur olunduğu için  ve o da seçimle gelecek..

Böylece herkesin sahip olduğu ama hiç kimsenin sahibi olmadığı bir yapı ortaya çıkıyor. masraflar bir üst limit dahilinde paylaşılıyor..

kimisi okur , kimisi yazar.. her ikisi de lazım. yazmıyorlar diye insanları katılımcı değiller diye eleştirmemek gerek bence.. Okuyorlar ya.. BU da bir katılım değil mi..?

sıkınıtı yok.. ben bol bol yazıyorum...  :) :)


  • IP logged

S

Serdar Çırak

Ersincim.. neden 300 kişinin üye olduğu bir yerde 40 kişi oy kullanıyor sence.. bari onu de..:)
Sonra istediğin kadar yaz..bizde keyifle okumaya devam edelim..:)
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Konuyu basite indirgeyip sadece forum'a yönelik düşünmek,  hele katılımcı olmayanları eleştirmek demek, konunun bütünüyle hiç uyuşmuyor.
Konu'yu açma sebebim, tüm sosyal mecralarda ki genel yaklaşım ve yapılan araştırmalarda ki topluluk katılımlarının gözlemleri hakkında sohbet. Toplumsal bir olgu.
Sebep sonuç ilişkileri.

Verdiğim örnekler, içinde bulunduğumuz camia da çokça örneklerini gördüğümüz için seçtim.



  • IP logged

n

nuri_kongur

Anket tapatalk kullananlar için görünmüyor. Bülent reis ayrı bir konu açmasaydı anketle ilgili hiç haberim olmayacaktı. Öyleyken baktım anket görünmüyor ve genelde cep telefonu ile bağlanıyorum forumlara ama bir başka sebepten laptop ile bağlandığımda anketi gördüm. Yani anket yazılımsal sebepler ile herkese görünür değildi. Bu işin bir yönü.
Diğer yönü ise eminim ben dahil bir çok kişi az çok bütün tasarımları beğenmiştir. Yani "en" güzel bir tane değildi. Dikdörtgen mi üçgen mi sorusu için, genelde şu düşünülmüştür: Gemilerde üçgen tören flamaları var, askeri makam araçlarında da üçgen flamalar var. Yani reisler üçgeni zaten uygulamada gördüğü için itiraz etmeye gerek duymaz veya kabullenmeye meyil eder. Ama gözden kaçan şey şu, üçgen tasarım uzun süreli kullanımda tercih edilen bir şekil değil.
Sonuçta bunlar ilahi nas değil, baktık olmuyor üçgenden dikdörtgene dönülür. Ben dikdörtgeni seçenlerdenim . :)
  • IP logged

e

erdal duran

    Forumun 293 üyesi var, şu ana kadar toplam 145 üye ileti göndermiş, 5 dahil 5 iletiye  kadar 48 üye var. Geri kalanlar hiç ileti yazmamış. Bir ile beş arası ileti gönderenleri, hoş geldin beş gittin diye ileti gönderdiğini varsayarsak 97 üye ileti gönderiyor. Bu sayının bir kısmı da beş iletinin üstünde fakat yine de fazla ileti göndermemiş. Yani sürekli ileti gönderen, okuyan ve aktif olarak katılan yaklaşık 70-80 kişi. 40 üye oylamaya katılmış, yaklaşık % 50. Çok iyi bir katılım.Bir de Nuri reis gibi teknik nedenlerle oylamaya katılamayanlar olabilir. Enseyi karartmayın, her şey güzel olacak :).
  • IP logged

S

Servet

Ersincim.. neden 300 kişinin üye olduğu bir yerde 40 kişi oy kullanıyor sence.. bari onu de..:)
Sonra istediğin kadar yaz..bizde keyifle okumaya devam edelim..:)

Akademik tez konusu olabilir..Aidiyet duyma ile ilgili olabilirmi?
Deniz, tekne,agırlıkla yelkencilikle ilgili bir forum..
İnsanların bunlarla ilgili hiç bir teorik,pratik birikimi olmayabilir,ancak ilgi-heves alanındadır üye olup konuları takip edip bilgilenmek isteyebilirler..
Sanal dünyadaki forumlar da sık,sık tartışmalar,insanların birbirine hakarete varan söylemleri kavgaları oluyor (burada hiç olmadı) ama daha önceki tecrübelerine dayanarak uzak durmayı,çok iç,iç'e geçmeyi istemiyor olabilirler..
İster istemez forumlar da kastlaşmalar oluyor,kabul görmeyeceklerini düşünebilirler..
Forum,dernek,sendika,parti,baro,oda adı ne olursa olsun,katılımcı,üye sayısı ne kadar yüksek olursa olsun,.çalışmaları,katkıları koyan insanlar bulundukları yeri daha içselleştirmişlerdir,digerlerine göre,ve her zaman genel için de sayıları azdır.
Anlık merak yada anlık ihtiyaçtan dolayı üye olup,merakları yada ihtiyaçları giderildigin de,bir daha orta da görünmeyen gelip,geçer insan sayısı çoktur..
Kültürel kodlarımız da yazı,çizi,şeçim vb çok yoktur :).
Herkesin mutlaka üye oldugu ikinci bir forum da vardır illaki,aynı durum oralarda da söz konusudur,müdahil olan üye sayısı toplam üye sayısına göre daha azdır..
Burdaki online üye sayısı kuruldugundan beri 20-30 arasın da seyrediyor gözlemlediğim, bu sayıya göre 40 kişinin oy kullanması az sayılamıyacak bir orandır..
Aklıma gelenler bunlar katılımla ilgili.
  • IP logged

T
  • *
  • İleti: 2171
Nuri reisin belirttiği durum, daha dikkatli olmamız gerektiğini gösteriyor.

Erdal reisim, katılıyorum, yazımın sonunda belirttiğim gibi istatiksel olarak gayet iyi bir durumdayız ama çok daha iyinin yolunu bulabiliriz.

Servet reisim, flama ve isim konusunda iki kez yazdığım gibi bu aidiyet konusunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. Es geçiliyor lakin, en "müdavim" sahibi oluşumların, aidiyeti yüksek olanlar olduğu gerçeğini göz ardı etmemek lazım.


Ve yine hatırlatayım. Topluluklarda katılım konu. Genel, sadece bu forum'a özel değil.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 04 Kasım 2017, 22:16:59 Gönderen: Tan Kaan Özkan »

  • *
  • İleti: 1631
Ben oylama süresinin kısa olmasının da olumsuz etkisi olduğunu düşünüyorum. Sonuçta 294 üyesi olan forumun flaması seçilirken uzun süreye yaymak gerekirdi diye düşünüyorum. Serdar reisin bahsettiği oranların gösterilmemesi mantıklı yaklaşım olur. Ancak toplam kullanılan oy sayısı gösterilirse sayı artış gösterdikçe renksiz veya pasif diye nitelediğimiz kişiler de katkı sağlayacaklardır diye düşünüyorum. Aidiyet hissi olumsuz sebep değil oy kullanmamak için; ancak oy kullanırsa aidiyet oluşur diye düşünüyorum. Bahsettiğim sebeplerden bu aralar çok sık giremiyorum foruma. Benzer sebeplerden giremeyen reisler de olabilir. Çok uzun düşünemeden oy kullandım. Biraz daha süre olsaydı daha fazla kafa yorup oy verirdim. Mesela kısa süreli girip çıktığımdan flamanın renklerinin  güneşte solmayacak tonlarda seçilmesi fikrimi paylaşacaktım :)


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Oylamanın duyurulmaması tamamen üyeler yüzünden. Donatan Temsilcilerinin hiç suçu yok. Çünkü o kadar huzurla yazıp çiziliyor ki, yönetimde olanlar yönetimde olduklarını unutuyorlar. Sorun yok, bir şey yok. Uyuyup gidiyoruz. Hasbelkadar benim aklıma geldi de başka başlık açtım. O da DT olduğum için değil, "ya şöyle ayrı başlıkta yapsalar ne iyi olurdu" dediğimden.
DT üyesi olduğum sonra aklıma geldi.
Ara da hır gür çıkartın, DT olduğumuzu unutmayalım.

  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git