Flama oylaması ile ilgili konuda Serdar reisin alıntı yaptığım yazısının bir kısmına cevap verirken, biraz uzunca bir yazı olunca, bu konuda kişilerin görüşlerini de merak ettiğim için ayrı bir başlık açtım.Korkutucu olanda,pasif sayılan kişilerin,bırakma,yön değiştirmeleride çok kolay olduğudur..
Tamamen oylama konusu haricinde, biraz da siyaset kokan, genel toplum yapısı için söylüyorumFikrim ; Korkutucu olanın, pasif toplum üyelerinin, ne yönde hareket edeceklerinin belirsiz olması ve etik olsun ya da olmasın fikir ve düşüncelerine sahip olmanın, din'i, vicdani ya da maddi konularla çok kolay psikolojik manipülasyona açık olmalarıdır diye düşünüyorum.
Daha da korkunç olan ise, bunun eğitim seviyesi ile bir çok konuda bağdaşmadığıdır.
Ortak ilgi alanından bir örnek verecek olursak, bir yelken yarışı düzenlersiniz, katılımı çoğaltmanın en kolay yolu, mesela bir yelken mont'u vermektir ya da normalde yasak olan bir rotada yarışı düzenlemektir. Yelkencilerin bir çoğu, eğer sadece bir yarış olsa idi katılmayacakları bu yarışa, tamamen çıkarları doğrultusunda, mont ya da o rota için katılacaklardır. Bu durumda yarışı düzenleyen kurum ve katılımcılarda istedilerini elde edeceklerdir. Oysa sosyolojik bir açıdan bakıldığında yarışı düzenleyen kurum, amacına ulaşmak için çok da etik olmayan bir yolla yarışmacı sayısını arttırmış, yarışmacılarda aslında yarışma gibi bir niyetleri olmamasına rağmen ve hatta yarışa aktif olarak katılmamalarına rağmen dilediği sonuca ulaşmış, montunu almış ya da o rotada yelken yapmıştır. Oysa, psikolojik manipülasyona maruz kaldığının farkında değildir. Çünkü, standart yarışma, emek-ödül düzleminden çıkmış, amacından sapmış, sonuçları kendi çıkarlarına uyacak şekilde değiştirilmiş yani, tamamen iki taraf da faydacı yaklaşmıştır.
Sonuç olarak, genelin gözünde "alan memnun, veren memnun, kime ne" söylemi ortaya çıkar.
Bu durum, aslında toplumun pasif üyelerini çok değerli bir konuma koyar. Yapacağınız her hangi bir etkinlik, toplantı, anket vs. karşılığında bir "ödül" vaat ederseniz katılım oranları hemen çoğalmaya başlar. Buna da hazır kıta diyoruz. Yeter ki siz yönledirmek isteyin.
Toplumun her alanında asalak yapılar vardır. ( vermeden almak anlamında söylüyorum) Sosyal mecralar bunu acınası bir hale kadar getirmiştir. Tamamen, ortada olmanıza rağmen, dikkat çekmeyen ve ikili kod'un oluşturduğu bir "görünmezlik" perdesi arkasında yaşamlar devam ettirilir. Bu katılımsız gözlem olayı, psikolojide mevcut olan ama sadece kişinin yabancı bir ortamda, kendini güvende hissedene kadar olan süreci yansıtması gerekirken, iş çığırından çıkmış ve tamamen faydacı bir gözlem sürecine dönmüştür.
Bunun en belirgin örneklerinden biri forum ortamlarıdır. Burada da alan memnun veren memnundur. Kimse kimseyi zorlamaz, şart koşmaz ama bir toplumun tüm sosyolojik ve psikolojik yapısını içinde barındırır.
Bu forum kurulurken düşünülen şeylerden biri, tamamen farklı bir yapı olamayacağı olsada, psikolojik manipülasyondan uzak, birey olarak kendini ifade etmesi için her alanda serbesti, söz ve oy haklarının sorgulanamaz olması, bulundukları ortamın kimseye ait olmama ve aynı zamanda herkese ait olması, dolayısı ile hiç bir kişi ve grubun tekelinde olmadan dilediğince konuşma özgürlüğüne sahip olması gibi kişilerin kendilerini pasif davranıştan kurtaralabilecekleri bir ortam hazırlamaktı. Yapılabilecek şey maalesef bununla sınırlı ve kişiler kendi tercihleri kadar var olabileceklerinin farkında olduklarını düşünmek elden gelen tek şey sanırım.
Oylama katılım sonucuna gelirsek ;
Bu tür yapıları oluşturan kişiler/kurumlar, istatistikleri, doğru kabul etmek ve "başarı oranlarını", <ki günümüzde böyle ölçülüyor> belirlemek için kullanmak en basit hali.
293 üyemiz var. Şayet,bir oylama, %5-15 arası, yani 14 minimum alt değer ile 43 üst değer arasında ise, beklenen veri elde edilmiş ve geliştirmeye açık görülüyor. 43 sayısının üzerinde olursa, başarılı, 14'ün altında olursa başarısız oluyor.
Bunu, 1000,5000,10,000 farketmeksizin aynı orantısal yapı ile devam ettirebilirsiniz.
Bu durumda, forumumuzun en azından istatiksel olarak, geliştirmeye açık üst sınırında, başarılı olma yolunda ilerlediğini söylemek yanlış olmaz kanaatindeyim.