Ne Aali abi'ye katılıyorum, ne de Ersin'e.
Kuşkusuz her birinin söylediklerinde doğruluk payı olan şeyler var.
F1 seyircisizlik veya organizasyon hatası yüzünden gitmedi buradan bildiğim kadarıyla.
F1'in ülkenizde olması için bir para ödüyorsunuz. Bu parayı da devlet ödeyecek. Devlet kendi cebinden bu parayı ödemek istemedi biraz da haklı olarak. Sonra bu kadar yatırımı yaptıktan sonra "lan hem benim memleketimde yarış düzenleyeceksin, hem ben bir servet ödeyip sana pist yapacağım hem de bir de sana para ödeyeceğim, nasıl bi iş bu iş?" dedi.
Memlekette de dünyaya reklam yapmak isteyen firma sayısı pek az olduğundan yeterli sponsor bulmayınca oynamadı oyunu.
Olan bu;
Öte yandan ben Harun'un imza kampanyasına imza vermeye herhangi bir kişinin çekindiğini düşünmüyorum.
Ama Change.org gibi siteler üzerinden yapılan kampanyalara kimsenin güvenmediğini de biliyorum. Belki bu yüzden forumlara da üye olmayan kişilerden yeterli desteği görmemiştir. Zira alt tarafı facebook üzerinden bir duyuru.
Mesela şimdi DADD hadi beyler dese, en az 2.000 -3000 imzaya bir kaç günde ulaşır.
Cem abinin işaret ettiği yere dikkatli bakmalıyız. Büyük bir sistem dar bir pazar üzerinde hayalet gibi çökmüş. Bu gerçeği göreceğiz. Ama bunu görüyoruz diye de bunları konuşmaktan vaz geçmeyeceğiz.
Nihayeten bu kadar dağlı karlarımız var ve kayakçı da çıkmıyor.
Ama elimizde bir örnek var, oturup çalışırsak nedenini niçinini öğreniriz, belki bize ışık tutar.
Adana deniz kıyısı mıdır?
Hayır,
Peki Manş denizini geçen ilk Türk kimdir? Erdal Acet. Nerede doğmuş büyümüş yaşamış ölmüştür? Adana'da.
1980'lerin sonuna kadar Türk Milli Takımı hangi şehrin sporcularından kuruludur? Adana.
1980'lerin sonuna kadar su topu yenilmez armadası hangi şehirlidir? Adana Demir Spor, tam 17 yıl hiç yenilmeden, 22 yılda bir defa yenilerek toplam 29 defa. O yıllarda ben, 12-13 yaşındayken su topu maçlarına giderdik. Çukobirlik, Sasa, Güney Sanayi ve ADS geleni gideni bozguna uğratırdı. Tribünler ağzına kadar genç yaşlı dolu olurdu.
Bu adamların hepsi nerelidir? Adana. Peki yüzmeyi nerede öğrendiler? Denizde mi? Hayır. Göl? Hayır, Göl o zaman kör itin öldüğü yerde. Şurada öğrendiler, sulama kanallarında.
Demek Aali abi bir yerde doğru söylüyor, fırlamalıktan mı olur, haylazlıktan mı olur, ondan bundan mı olur bilmem. Biraz da kültürel yapıdan, meraktan olur bazı şeyler. Oldu mu, ne sistem engel olur, ne başka bir şey.
Bu arada öğrencilerin, daha 6. sınıftan psikopatik bir sınav sistemine tabi tutulduklarını, spor yapacak zamanları da kalmadığını da anımsamamız lazım.
Son not; O yenilmez armada, neden çöktü; Şu nedenle.
Milli takım, tabii çoğu Adanalı o zaman. Gittikleri her uluslararası müsabakada kavga gürültü.
En son federasyon sanıyorum İsrail'de düzenlenen Akdeniz oyunlarına giderken diyor ki, bir daha kavga çıkarsa Adana'dan milli oyuncu alınmaz, haberiniz olsun. Bu çocuklar gidiyor, bir, iki, üç... dördüncüsünde Ne bakıyun lan deyip bir ülke takımına dalıyorlar.
O gün bugün Adana yok.
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.