Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Türk gezi yelkenciliği üzerine bir denenme..

  • *
  • İleti: 989
Konu biraz eskilere gidiyor bayıldığım konular .
bizim jenerasyon çocukken yapmayı sevdiğimiz şeyler farklıydı dün akşam youtube de videolar izlerken tesadüfen böyle bir videoya denk geldim,izlerken çocukluğuma gittim :)o dönemlerde bu tür oyunlar oynardım:)
https://www.youtube.com/watch?v=jSt2zcLxaRA


Şimdiki jenerasyon
https://www.youtube.com/watch?v=aPYnJbniYeM

  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

T
  • *
  • İleti: 2171

En görgüsüz ya da en kendini beğenmişi bir gün nasılsa sert hava ile karşılaşır. Deniz , herkesi hakkettiği yere oturtur.

Denizle terbiye olan, aldığı terbiyeyi karada da sürdürür. Esas bırakınız en görgüsüzler, en kendini beğenmişler denizde olsunlar. İlk ders , ne hikmetse hep onlara verilir.

Rahat olun.. Herşyeden korkan kadın/erkek bir haftada birşeyden korkmaz olur..

Belki de haklısındır ama bana pek öyle gibi gelmiyor.
Türbülansa bir düşsünler bak nasıl imana geliyorlar demek gibi geliyor  ;D ;D ;D

  • IP logged

  • *
  • İleti: 237
  • Hep gülelim birbirimize, saygı ve sevgi ile.
Aslında herkes benzer şeyler söylüyor. Ve haklı. Olumlu düşünen de pesimist (!) olanda.

Cem Gür bence programı yapmış işte:
-   Kolay ve çabuk yapılabilen çeneli bir model bulup babaların çocukları ile birlikte ortaklaşa yapabilecekleri, gençlere de hobi kazandıracak boyu 50cm civarı olup, evin hanımının cinlerini tepesine çıkartmayacak bir yelkenli teknenin “ön-kesimli” modelini çok cüz’i bir fiyata sosyal medyada, okullarda yaygınlaştırmak. Yapılan modellerin topluca bir araya getirilerek bir anlamda hayalleri körüklemek ve hayali olanları bir topluluk haline getirmek. Fikir ve deneyim alış verişlerini sağlamak.

-   Yine çok kolay kalıp alınıp polyesterden seri üretilebilecek, 4-5 kişi kapasiteli, iki veya üç çift kürekli – aynı anda iki veya üç kişinin de kürek çekebileceği- basit yelkenli, basit salmalı, kürek, yelken, gerektiğinde dıştan takma 4-5 HP motor da takılabilir, denize girmesi kolay, balık tutmaya ve mevsim dışında istiflemeye müsait, monotip bir tekne. Bunları uygun mevsimlerde KİRALAMA /  gerekirse EĞİTİM de verme kolaylıklarını hayata geçirmek. Küçük bütçeler ile yatırım yapmak isteyenleri 3-5.... tekne alıp kiralamalarını özendirmek. Sadece (P)İstanbul değil, ülkenin her deniz dudağında yaygınlaştırmak…


-   İri boy – belki 15-20 metre,  yarı geleneksel armalı güvenliği ön planda tutulmuş, lüksten kaçınılmış bir tekneyi yeni kurulacak ve amacı bu tekneyi inşa edip, sadece eğitim verecek şekilde yaşama geçirecek bir Dernek-Kulüp kurmak. Denize inen teknede ve bir program dâhilinde Hopa’dan, İskendorun’a yöre çocuk ve gençlerine denizcilik, yelken ve amatör balık avı eğitimi vermek. Bu teknenin inşasında geniş kapsamlı bir tanıtım ve kampanya ile kurum ve kuruluşların, özellikle orta öğretim ve üniversitelerin, yurttaşların da maddi katkısını sağlayıp projeyi sahiplenmelerine yöneltmek.  Ege ve Akdeniz’de her yıl yapılan deniz şenliklerinde bu teknede eğitim almış genç mürettebat ile bayrak göstermek.  Bu anlamda elimizde sadece “Bodrum Okul Gemisi” var. Tabii yetmiyor. Üstelik yöresel kaldığı gibi cesameti de bakım/ onarım/ yaşatma maliyeti de korkutuyor.

-   Ve tabii tekne sahibi olanların fırsat buldukça hiç denize çıkmamışları, heveslileri denizle tanıştırma programları yapmaları.


Ahmet Çelenoğlu fiat konusuna dikkati çekmiş. Olumsuz düşünen ve yaşamış olanların haklı endişeleri bu iki tarif edilen tarz ile giderilip topluma maledilebilir deniz ve tekne merakı. Ve insanları bir program dahilinde yılda bir-iki kez bir günlük gezdirme yaparak ilgileri çekilebilir.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Konu hakkında önerilerimi sıralarken ..
-   Yine çok kolay kalıp alınıp polyesterden seri üretilebilecek, 4-5 kişi kapasiteli, iki veya üç çift kürekli – aynı anda iki veya üç kişinin de kürek çekebileceği- basit yelkenli, basit salmalı, kürek, yelken, gerektiğinde dıştan takma 4-5 HP motor da takılabilir, denize girmesi kolay, balık tutmaya ve mevsim dışında istiflemeye müsait, monotip bir tekne. Bunları uygun mevsimlerde KİRALAMA /  gerekirse EĞİTİM de verme kolaylıklarını hayata geçirmek. Küçük bütçeler ile yatırım yapmak isteyenleri 3-5.... tekne alıp kiralamalarını özendirmek. Sadece (P)İstanbul değil, ülkenin her deniz dudağında yaygınlaştırmak…   demiştim.

(P)İstanbullu olup yaşı 60+ olan kaç kişi Moda Deniz kulübünde bağlı duran, isteyene kiraya verilen  KABA YOLE'leri hatırlıyor?  8-) O kadar kökü kazınmış ki adam gibi fotoğrafları bile kalmamış.  :'( Neredeyse bir nesil gençleri bu tekneler ile yelken öğrenip Adalara Modalara pikniğe denize balığa giderlerdi. Denizle iç içe yaşarlardı. 

Bu ülkede hiçbir şey yapılmamış değildir. Çok da güzel şeyler yapıldı zamanında.
Sorun nüfus patlaması ile gelen felaketler zinciri.

  • IP logged
« Son Düzenleme: 04 Ekim 2017, 16:42:13 Gönderen: Cem Gür »
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 5812
    • Son Denk Kayıkçısı
Bu konu sadece İstanbul' özgü değil, şimdilerde Anadolu'dada bu sıkıntı var. Denizin tepesinde doğup büyüdüğümüz İnebolu'da bile artık  kocaman sahil şeridinde bir tane bile sandal göremezsiniz. İnebolu'daki sorun sadece ve sadece bürokrasiden kaynaklanmaktadır. Suyu bardakta görmüş insanların yönettiği bir denizcilik,ve su ürünleri bürokrasisi olursa ve de bunların uygulayacağı prosedürü hazırlayan hiç deniz görmemiş insanlardan oluşan bir üst yapı olursa gelinen durum bu şekilde olur maalesef kaçınılmaz son. Şimdi saçma sapan prosedürlerden  dolayı millet çocuğunu bile teknesinde denize çıkaramıyor bırakın çocukların sandalı olsun. Oysa bakın bizim çocukluğumuzda nasıldı. Resimdekiler şimdi bu forum üyeleri, Küreklerde Akın Reis, sandal Serdar'ın. Hala hepimiz profesyonel yada amatör olarak denizle uğraşıyoruz hayatımız boyunca hep kayıklarımız oldu. Maalesef orada büyüyen şimdiki çocukların pek böyle bir şansı yok.



  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

T
  • *
  • İleti: 2171
Bozkır bürokrasisi sardı dört bir yanı.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1343
Bürokratik engellemelerin olumsuz etkisine ben de katılıyorum.Kıyıda dolaşan 6 hp.lik pancarı olan sandala işaret fişekleri,at nalı  veya simit,içi batmazla dolu solas uyumlu can yelekleri ,yangın tüpü .....daha birsürü şey isteniyor.Liman kaydı lastik bottan bile isteniyor.yakın zamana kadar harç bile ödüyorduk.
Benim 5,5 m.lik kendi yaptığım kayığa sahiplik belgesi için aldığım tahtanın,kontraplağın, epoksinin, boyanın........vs.faturasını ,planını daha birçok şeyi istiyorlardı ve bir çok bürokratik zaman kaybı söz konusuydu. Muhtarın "Evet bu kayık bu adamındır." yazılı kağıdıyla belge alabilmiştim.O sıra köyde olmasam o fırsatı da kaçıracaktım ve belgesiz kayığı barınakta tutmuyorlar.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Eğri oturup doğru konuşalım. Veya burnumuzun dibindeki katı gerçeği görelim:
Bu sefil durumda olmamızın tek nedeni sadece, denizi ve denizciyi tanımayan, ihtiyaçları bilmediği için geleceği de planlayamayan bozkır büroksasi midir?

 Yoksa yüzlerce yıldır bu sahillerde balıkçılara tekne çakan, daha sonraki yıllarda bu ülke insanı olarak özel tekne imalatına girişenleri, yatırım yapanları, istihdam sağlayanları her fırsatta cezalandıran, vergiler ve olmadık zorluklarla bezdiren art amaçlı bir sistem ve son 30 yıldır piyasayı ele geçiren, ardına kadar kendilerine açılmış pazarı sömüren, ama KDV, ÖTV gibi vergilerle de devleti bir çok küçük mükellef yerine bir kaç yüksek cirolu mükalleften vergi toplama kolaylığı sağlayan, 3-4 markanın koruyup kollanması, sahil çekeklerinin kaldırılması, küçük büyük demeden bütün teknelerin marinalara mecbur edilerek kolay para kazanma amacı mıdır?  ?0-?

Feridun Şaşal kendi imalatını, Atilla Ağabey Algomarı, Bursa'daki polyester tekne imalatçılarının çoğu neden kapattı dersiniz?
Büyük, çok büyük tekneler inşa eden, ihracat yapan iki elin parmakları kadar "prestij tersaneleri" dışında küçük ve orta boy imalatçılar yıllar içinde teker teker işi bırakıyor. Yakında Tuzla Nuh ve Orhanlı'da işsizlikten kepenk indirecektir. Son bir yıldır gelen haberlerde ne çekiç ne planya sesi duyulmaz olmuş. 5 yıl öncesine kadar Nuh günün her saatinde, hemen her mevsimde arı kovanı gibiydi. Adı sanı bilinen firmalar yılda bir veya iki iş alırlarsa ne âlâ, yoksa kapattı denmesin diye servis botu yapıyorlar.

Ancak teşhisi doğru koyarsak doğru yolu bulabiliriz.

  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 629
Yahu neremiz doğru ki amatör denizciliğimizi beğenmezsiniz ?
Mars'a sonda gönderiyoruz da denizcilikte mi geri kaldık ?
Demokrasiden hukuka, bilimden sanata, oradan futbola...Her konuda ne durumda olduğumuz çısçıplak ortada...
Dünyanın en pahalı yarış pistine sahibiz, F1 ilgisizliğimiz nedeniyle çekti gitti ülkeden.
Dünya Ralli şampiyonasına dahil bir uluslararası rallimiz vardı, elimizden gitti...
Şimdi federasyon 2018 için büyük çabayla ( muhtemelen bir seneliğine, denemek için...) geri almış.İşi bilenlerin ödü kopuyor, yine kimse seyretmeye gelmeyecek, elin gavuru da yarışı verdiği gibi geri alıp gidecek yine diye.
70lerin ortasında gariban Anadolların, Renaultların, Muratların yarıştığı Türkiye rallilerine onbinler akın ederdi, ben Lise talebesiyken ikmal sınavının olduğu gün ralli seyretmeye gidip, sınava girmemiştim ( tek dersten borçlu geçilebiliyordu o zaman ). Şimdi en iyi arabalar, dünya şampiyonları ayağımıza geliyor yarışmak için, kimse zahmet edip seyretmeye gitmiyor. Ama bi sürü it- kopuk sabahlara kadar Bağdat caddesinde hesapta yarışmaya devam ediyor.
Bu ülkede zahmet, çok çalışma, sürekli öğrenme ve disiplin gerektiren hiç bir işe insanların ilgisi yok ; kolay gösteriş yapabiliyorsak ne ala : ama zahmete girmeye niyetimiz yok.
Kendini bilmek gibi haslet yoktur ; hayal kurmaya gerek yok, kendimizi doğru değerlendirelim.
Bu ülkede geniş katılımlı, kitlesel başarılar vs beklemek abes...Tek tek "kahramanlar" çıkıyor ama çeşıtli alanlarda. Onlar da büyük çoğunlukla ( dünyada da bu böyle aslında ) yalnız kurtlar. Kararlı, inatçı ve bireyseller., bize danışmak fikir almak gibi bir gereksinimleri yok..Forumlarda yazışıp duran dünya gezgini veya Everest fatihi görmedim ben hiç.

Yani yapacak olan adam yapar ! Benim de aklıma gereksinim duymaz. 

Ben, biz...kendi kayığımızı yüzdürelim, marina ve bakım ücretlerinin altından kalkabilelim hobimizi sürdülebilelim ; yeni başlayan da kendi yolunu elbette bulacaktır

  • IP logged

e

erdal duran

Yani yapacak olan adam yapar ! Benim de aklıma gereksinim duymaz. 
Ben, biz...kendi kayığımızı yüzdürelim, marina ve bakım ücretlerinin altından kalkabilelim hobimizi sürdülebilelim ; yeni başlayan da kendi yolunu elbette bulacaktır
:)xx
İşte bu. Bizde, bir toplumu yönlendirme, onları eğitme, başöğretmenlik yapma alışkanlığı vardır. Ona rağmen onu düzeltmeye hizaya getirmeye çalışırız. Bazen o kadar da yanlış değildir, makul ölçüler içinde kalmak şartıyla ve zorlamadan. Sonuçta "su akar yolunu bulur". Ama tartışmaya fikir üretmeye devam, bu da gerekli :).
  • IP logged

  • *
  • İleti: 3573
50 TL ye yapılabilen 3.25 m uzunluğundaki civadrayı yapmak için fahiş fiyat isteyen Nuh sanayiinin kapanmasında hiç bir sakınca görmüyorum. Gram üzülmem. O ayrı.

Yahu ne karamsar adamlarsınız. Ama şu ralli işime taktım bak..

Ben şu formula yarışlarını hiç anlamam. Ama bomba bir örnektir. O dönemde yani pist yapılmadan önce , galiba NTV yayınlardı yarışları. Bir dönem futbol kadar ilgi çekince popilist bir politika ile bir pist yapıldı. İlk yarışı çok iyi hatırılıyorum. Biletler kapış kapış satıldıydı. O dönem bir firmanın davetlisi olarak gittiydik. Pit stopa bile indirdilerdi.

Tam bir organizasyon faciası. Hata bizde değil bence. Bu yarışı düzenleyenlerde. Şöyle bir görüntü vardı pistte hiç unutmuyorum.

Tiribünde oturuyorsunuz. 7 ila sekiz dakikada bir önünüzden çiyuvvvvvvv diye arabalar geçiyor. Hiç bir şey anlamıyorsunuz. Televizyondaki keyfin binde biri yoktu anlayacağınız. Böyle olunca kimse gitmemeye başladı tabi. Aali gibi bu işin sevenleri de yukarıdaki gibi yorumluyorlar elbette.

Rahmetli babam, futbolu bıraktıktan sonra bir kere bile maç seyretmeye gitmedi. TV den bile izlemezdi maçları. Niye diye sorduğumda, "oğlum bu futbolun oynaması zevkli seyretmesi zevkli değil ki  neden izlerler anlamam "dediydi. Bence araba yarışları da o hesap sanki biraz.

Beğenmediğiniz bozkır brokrasisi, zamanında kendini beğendirmek için çok çalıştı. Her ne yaptı ise yaranmak istedikleri ellerinin tersi ile itip, küçümseyip aşağıladılar. O da bu kesime düşman kesildi . Ya ne olacaktı ki? Hep kendi tarafınızdan bakıp, hiç empati yapmıyorsunuz dostlar.

Hiç mi hatanız yok. ? Sütten çıkış ak kaşıkmısınız? Harun, zamanında bu tekne indirme yerleri için bir imza kampanyası başlattıydı.. Garibim yeterli sayı bulucam diye uğraşıp durduydu. Sahi şimdi böyle şikayet edenler.. Siz imza vermişmiydiniz Harun 'un girişimine. Alt tarafı belediye ye bir dilekçeye bile imza vermekten korktu bu camia.

Önce çuvaldızı kendinize batıracaksınız. Ben bu ülkedeki kafası çalışan adamların bu kadar kırılgan ve bu kadar küskün olmalarını anlayamıyorum.

Her şeye kükünsünüz. Yahu böyle hayat mı geçer?

Ne demiş Düşünür,

Şimdi yeni şeyler söylemek lazım..







  • IP logged

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ne Aali abi'ye katılıyorum, ne de Ersin'e.
Kuşkusuz her birinin söylediklerinde doğruluk payı olan şeyler var.
F1 seyircisizlik veya organizasyon hatası yüzünden gitmedi buradan bildiğim kadarıyla.
F1'in ülkenizde olması için bir para ödüyorsunuz. Bu parayı da devlet ödeyecek. Devlet kendi cebinden bu parayı ödemek istemedi biraz da haklı olarak.  Sonra bu kadar yatırımı yaptıktan sonra "lan hem benim memleketimde yarış düzenleyeceksin, hem ben bir servet ödeyip sana pist yapacağım hem de bir de sana para ödeyeceğim, nasıl bi iş bu iş?" dedi.
Memlekette de dünyaya reklam yapmak isteyen firma sayısı pek az olduğundan yeterli sponsor bulmayınca oynamadı oyunu.
Olan bu;
Öte yandan ben Harun'un imza kampanyasına imza vermeye herhangi bir kişinin çekindiğini düşünmüyorum.
Ama Change.org gibi siteler üzerinden yapılan kampanyalara kimsenin güvenmediğini de biliyorum. Belki bu yüzden forumlara da üye olmayan kişilerden yeterli desteği görmemiştir. Zira alt tarafı facebook üzerinden bir duyuru.

Mesela şimdi DADD hadi beyler dese, en az 2.000 -3000 imzaya bir kaç günde ulaşır.

Cem abinin işaret ettiği yere dikkatli bakmalıyız. Büyük bir sistem  dar bir pazar üzerinde hayalet gibi çökmüş. Bu gerçeği göreceğiz. Ama bunu görüyoruz diye de bunları konuşmaktan vaz geçmeyeceğiz.

Nihayeten bu kadar dağlı karlarımız var ve kayakçı da çıkmıyor.

Ama elimizde bir örnek var, oturup çalışırsak nedenini niçinini öğreniriz, belki bize ışık tutar.

Adana deniz kıyısı mıdır?
Hayır,
Peki Manş denizini geçen ilk Türk kimdir? Erdal Acet. Nerede doğmuş büyümüş yaşamış ölmüştür? Adana'da.
1980'lerin sonuna kadar Türk Milli Takımı hangi şehrin sporcularından kuruludur? Adana.
1980'lerin sonuna kadar su topu yenilmez armadası hangi şehirlidir? Adana Demir Spor, tam 17 yıl hiç yenilmeden, 22 yılda bir defa yenilerek toplam 29 defa.  O yıllarda ben, 12-13 yaşındayken su topu maçlarına giderdik. Çukobirlik, Sasa, Güney Sanayi ve ADS geleni gideni bozguna uğratırdı. Tribünler ağzına kadar genç yaşlı dolu olurdu.

Bu adamların hepsi nerelidir? Adana. Peki yüzmeyi nerede öğrendiler? Denizde mi? Hayır. Göl? Hayır, Göl o zaman kör itin öldüğü yerde. Şurada öğrendiler, sulama kanallarında.

Demek Aali abi bir yerde doğru söylüyor, fırlamalıktan mı olur, haylazlıktan mı olur, ondan bundan mı olur bilmem. Biraz da kültürel yapıdan, meraktan olur bazı şeyler. Oldu mu, ne sistem engel olur, ne başka bir şey.

Bu arada öğrencilerin, daha 6. sınıftan psikopatik bir sınav sistemine tabi tutulduklarını, spor yapacak zamanları da kalmadığını da anımsamamız lazım.

Son not; O yenilmez armada, neden çöktü; Şu nedenle.
Milli takım, tabii çoğu Adanalı o zaman. Gittikleri her uluslararası müsabakada kavga gürültü.
En son federasyon sanıyorum İsrail'de düzenlenen Akdeniz oyunlarına giderken diyor ki, bir daha kavga çıkarsa Adana'dan milli oyuncu alınmaz, haberiniz olsun. Bu çocuklar gidiyor, bir, iki, üç... dördüncüsünde Ne bakıyun lan deyip bir ülke takımına dalıyorlar.
O gün bugün Adana yok.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ekleyim, o yıllarda, Adana 200.000 nüfuslu iken kaç olimpik yüzme havuzu vardı? 2!
Şimdi 2,500,000 nüfuslu Adana'da kaç? 3!
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 248
  • Arayanlar bulamaz , bulanlar arayanlardır
Arayanlar bulamaz
Bulanlar arayanlardır
  • IP logged
I need your clothes your boots and your motocycle

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4254
Ben bu konuşmaları çok değerli buluyorum. Soruşturma , düşünmenin dindarligidir denir. Oyleyse bu minvalde konuşmaya durmaksızın devam etmeliyiz. Bir bilginin yaygınlaşmasının yolu o dusuncenin - bilginin fiilde, görünürde kalmasından geçmez mi? O halde kimin ne yaptığını bir kenara koyup bildiğimiz herşeyi ortaya dokmeliyiz. Kimseyi tenkit edecek takatimiz yok zira sosyal yaşamı yerle yeksan olmuş bir ülkede yaşıyoruz. Bu sayfada düşsel bir tekne yapmaya girişmek hayli büyük ve önemli bir iş. Birr gün bu düşsel tekneyi biri yapar. Adana Demir Spor değil de Marmaris idman yurdu suya indirir. Bu işler böyle olur kanısındayım.

O nedenle gelin devam edelim.
 
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

 
Yukarı git