Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#150: 01 Haziran 2018, 12:29:46
Üzülmenin Renkleri

Üzülmek insanın mutlaka hissettiği bir duygu. Hissettiğimiz üzüntü bakın Türkçede nasıl evrilmiş.

Üzülmek:

halk ağzı. Sürtünmekten dolayı aşınmak, yıpranmak: Halkın ortak görüşü üzülmek bir şeyin bir şeye sürtünmesi ile aşınarak yıpranması.

E. T. Türk. ve halk ağzı. Kesilmek, kopmak, ayrılmak: Oğuzlardan bu yana bir şeyin bütünden ya kesilerek ya da koparak ayrılması. Yani neyden ayrılınıyorsa o şey azalmakta

Üzüntü duymak, canı sıkılmak, müteessir olmak: Bizden ayrılan şey, bizim canımızı sıkmakta, bu ayrılık bizi etkilemekte.

http://lugatim.com/s/%C3%9CZ%C3%9CLMEK

Üst anlam olarak üzüntü yukarıdaki gibiymiş. Şimdi üzüntünün alt anlamlarına bakalım. Yani bizi aşındıran azaltan şeyin sebeplerine göre sınıflandırılması.

Gam:

Yaşadığımız üzüntü geçmişte yaşadıklarımızdan kaynaklanıyorsa bunun adı Gam. Yani yaşadıklarımız aklımıza geldikçe üzülüyorsak bu gamlanmak, bu halin uzun süreli olması gam çekmek Yaşadıklarımızı artık kendimize dert etmiyorsak gamsız oluyoruz. Şair "gamsız yaptı dünya beni kadere razıyım ben" derken kast ettiği şey bu sanırım.

Bir atasözünde "Duvarı nem, insanı gam yıkar" denir. Burada kast edilen şey yıkılmak istemiyorsan geçmişte yaşadıklarınla kendini aşındırma demekki.

detay için http://lugatim.com/s/GAM

Yeis

Yaşadığımız üzüntü gelecekte başımıza gelmesi olası şeyler ise , bunun adı yeis. Geçmişte yaşadıklarımızdan gamlanırken ,  henüz yaşamadığımız ama yaşama ihtimalimiz olan şeylerden yeise kapılırız.

http://lugatim.com/s/YE%C4%B0S%E2%80%93YES

Keder

Üzüntünün kaynağı tasalarımız ise kederleniriz.

http://lugatim.com/s/KEDER

Hüzün

Üzüntü gönlümüzdeki burukluktan ya da gariplikten kaynaklanıyor ise hüzünleniriz.

Kaybetti asrımızda ölüm eski hüznünü / Lâkayt olan mühimsemiyor gamlı bir günü (Yahyâ Kemal)

http://lugatim.com/s/H%C3%9CZ%C3%9CN%E2%80%93H%C3%9CZN

Hicran:

Yaşadığımız üzüntünün sebebi birisinden ayrılmak ise, bu üzüntünün adı hicran. Yani ayrılık bitince hicran bitecek.


http://lugatim.com/s/H%C4%B0CRAN

Hasret

Ayrı kaldığımız şeye kavuşma isteğinden kaynaklanan üzüntü ise hasret- hasret çekmek.

http://lugatim.com/s/HASRET

Hüsran

Bir beklentinin yerine gelmemesinden yaşadığımız üzüntü ise hüsran. Yani çocuk karne hediyesi olarak bisiklet beklerken, sonunda bisiklet gelmez ise çocuğun hüsrana uğrar.

http://lugatim.com/s/H%C3%9CSRAN

Efkar

Yaşadığımız üzüntü aklımızdan geçen fikirlerden ise , bunun adı efkar-efkarlanırız-efkar basar.
Bir efkâr basıyor beni ansızın / Kendimi zor atıyorum sokaklara (Yavuz B. Bâkiler) dizelerinde şaire basan şey aklına gelen fikir ve düşüncelerin ona verdiği üzüntü.

http://lugatim.com/s/EFK%C3%82R

Kahır

Üzüntümüzün kaynağı bir başkasının bize yaşattıkları ise, bunun adı kahır. Bir başkasının yaşattığı eziyet, zahmet sonucunda kahır çekeriz.  Arkadaşımızın kahrını çekeriz, yani onun bize yaptığı eziyete rağmen onun kahrını çekeriz.

http://lugatim.com/s/KAHR

Şimdilik aklıma gelenler bunlar. Bu kavramların hepsi üzüntünün türevleri. Biz sadece üzüntü dersek detayları ıskalamış oluruz. E ne olacak üzüntü değil mi, evet üzüntü ama gam ile yeis aynı şey değil. Hicran ile hüsran aynı şey değildir. Hasret ile efkar aynı şey değil. Aynen Kedigiller ama aslan ile kaplan aynı şey değil. Leopar ile vaşak aynı şey olmadığı gibi.
 
  • IP logged
« Son Düzenleme: 01 Haziran 2018, 12:38:45 Gönderen: Nuri Kongur »

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4253
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#151: 01 Haziran 2018, 13:29:26
Çok iyi. Bissürü şey öğrendim. Sağolun.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

T
  • *
  • İleti: 2171
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#152: 01 Haziran 2018, 13:42:39
Teşekkürler.

Yas'da eklenebilir mi ?
  • IP logged

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#153: 01 Haziran 2018, 14:32:17
Teşekkürler.

Yas'da eklenebilir mi ?
Çok da iyi olur.
Üzülmenin renklerine ek:

Yas


i. (Eski Türk. yās) Ölüm veya çok büyük bir felâketten duyulan acı ve bu acıyı belirtmek üzere yapılan şeyler, mâtem: Güler gül andelîb inler sehâb ağlar çemen hurrem / Kimine yas olur ömrü zamânı kimine düğündür (Zâtî). Kimseye diyemem gönlüm yastadır (Pir Sultan Abdal).
Diğerlerinden farkı bizden ayrılanın bir daha gelmeyeceği veya yeri boş kaldığında hissetiğimiz üzüntünün adı yas.

http://lugatim.com/s/yas

matem

i. (Ar. me’tem > mātem)
1. Sevilen bir kimsenin ölümünden duyulan büyük acı ve bu acı sebebiyle ağlayıp inleme, zevk ve eğlenceden uzaklaşma, yas.
2. Mağlûbiyet, ayrılık, istîlâ gibi büyük dert ve felâketlerin sebep olduğu derin üzüntü, keder ve ümitsizlik.
3. Muharrem ayının ilk on gününde Hz. Hüseyin’in Kerbelâ’da şehit edilmesi ve Ehlibeyt’in uğradığı büyük felâketler sebebiyle, daha çok Şiîler’in vücutlarına zincirlerle vurup ilâhî ve mersiyeler okuyarak yaptıkları yas töreni.

Gördüğüm kadarıyla yas tutulurken illa bir şey yapılmak zorunda değil, ama matem tutulurken hissedilen üzüntünün dışa vurumu da var.

http://lugatim.com/s/M%C3%82TEM

Matem ile beraber üzüntünü 11 rengini görmüş olduk.
  • IP logged
« Son Düzenleme: 01 Haziran 2018, 14:36:21 Gönderen: Nuri Kongur »

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#154: 03 Haziran 2018, 12:52:12
#Üzülmenin renklerine ek:

Kaygı: Üzücü bir şey olacak korkusundan kaynaklanan üzüntü.

Yeis ümitsizlikten kaynaklanırken , Kaygı üzücü bir şey olacak korkusundan meydana gelmekte.

Ümmetimdir kaygum u gussam hemin (Süleyman Çelebi). Şahsına âit her türlü kaygıdan uzak (Ahmet H. Tanpınar). Çocuk gönlüm kaygılardan âzâde (Orhan V. Kanık). Binbir çeşit kaygı sarmış kafamı (Behçet K. Çağlar).

ѻ Kaygı çekmek: Üzülmek, merak etmek: Günâhım var deyü kaygu çekmişsin (Pir Sultan Abdal).

http://lugatim.com/s/KAYGI%E2%80%93KAYGU

İtiraf etmeliyim ki, bu yazıya başlamadan önce üzülmenin tonlarını bu kadar çeşitli ben de fark etmemiştim.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 974
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#155: 03 Haziran 2018, 12:54:20
Kaygı sanki üzüntüden farklı.  Korku. Üzülme korkusu. 


Sent from my iPhone using Tapatalk Pro
  • IP logged

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#156: 03 Haziran 2018, 13:12:33
Kaygı sanki üzüntüden farklı.  Korku. Üzülme korkusu. 


Sent from my iPhone using Tapatalk Pro
Günümüzde anlam daralması ile korku nun seyrek, hafif hali olarak da görünmekte. Ama asıl anlamı korku kaynaklı üzüntü, yani bizi aşındıran şey. Hem sözlük girdisinde tanık olarak gösterilen cümlelerde hem de halen üzerinde çalıştığım 15. yy’dan metinde sözlük girdisi ile aynı anlamda kullanılmış. Belki bu daralmanın bir sebebi de üzüntü kavramında, aşındırma-koparma etkisinin artık kavramın içinde fark edilmemesi olabilir.

güneşin tekne ve ekipman üzerindeki yıpratıcı etkisinden bahsederken “güneş ışığı ve deniz suyunun tekne ve donanımı üzerinde üzücü bir etkisi vardır” cümlesi “yıpratıcı etkisi vardır “ ifadesinden daha net bir resim çizmez mi? . Veya sürtünmenin halat üzerinde üzücü etkisi vardır da aynı şekilde. Sonuçta üzüntünün ilk anlamı kopmaya varan aşındırma işlemi.
Kastım üzüntüyü sadece bir his adı değil de o hissi uyandıran eylemler bütünü olarak görmek. Böylece aşındıran eylemin yeri, şekli, zamanı değiştikçe diğerinden ayırmak için yeniden adlandırılmış.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1541
  • Bilen bilir
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#157: 03 Haziran 2018, 18:39:09
Nuri hocam sürekli izliyorum da bu gün fark ettim ki konu başlığının önüne konan İNSANI kelimesi fazla olmuş gibi.
Rahmetli köpeğim Miço'nun ben hasta iken ayak ucumda beklerken gözlerindeki ifade kaygı değilse neydi acaba?
Anamın gözlerindeki bakıştan tek farkı ise anamın arada ''bir şey ister misin yavrum?''diyebilmesi idi.
  • IP logged
DeDe

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#158: 03 Haziran 2018, 20:10:10
Nuri hocam sürekli izliyorum da bu gün fark ettim ki konu başlığının önüne konan İNSANI kelimesi fazla olmuş gibi.
Rahmetli köpeğim Miço'nun ben hasta iken ayak ucumda beklerken gözlerindeki ifade kaygı değilse neydi acaba?
Anamın gözlerindeki bakıştan tek farkı ise anamın arada ''bir şey ister misin yavrum?''diyebilmesi idi.
Haksız sayılmazsın Utku kaptan. Onlarla aynı şekilde hissettiğimiz duygular var. Hepimiz kendimizce ifade ediyoruz hislerimizi.


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 1343
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#159: 03 Haziran 2018, 20:55:17
Çok öğretici oluyor.Doğaçlama bildiğim bir çok tanım yerine oturuyor.Teşekkür ederim.
  • IP logged
BABA TUNCA /YEŞİLKÖY

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#160: 22 Eylül 2018, 09:47:55
Üzüntünün tonlarına ek:

Aşağıdaki tarifler sayın Mustafa Öztürk’ün Karar gazetesinde  22 Eylül 2018 tarihli köşe  yazısından alıntıdır. Hüzün kavramının tarifini detaylandırdığı için buraya alıntılamayı gerekli gördüm.

“...Hüzün acıyı bal eyler gibi yaşamak zorunda kalmanın damlamaz ve ıslatmaz gözyaşlarıdır. Geçmişte kalan ve bir daha aynıyla yaşanmayacak olan birçok şeyi derinden özletip hatırlatan, yine geçmişteki pek çok yaşanmışlığın asla yeniden yaşanmayacağını bilmenize rağmen nafile yere geri çağırmanıza sebep olan bir garip duygudur hüzün. Beklenmedik bir an ve zamanda kapınızı çalmasında sakınca olmayan, hatta size derinlik katan ama içinizde yuva yaptığı takdirde kanamamakla birlikte kabuk bağlamaz bir yara hâlini alan ve nihayet misafir gibi geldiği gözleriniz ve yüzlerinizdeki derin çizgilerin tapusuna da el koyan bir duygudur hüzün. Onca yıllık hayatta yaşanan sayısız acıların ve hatırı sayılır kayıpların yekvücut olup gözünüze ve yüzünüzdeki derin çizgilere gelip yerleşmesi ve bir daha da geri gitmemesidir hüzün...

Kur’an’da “Ben üzüntümü ve hüznümü sırf Allah’a arz ediyorum” (Yûsuf 12/86) diyen Hz. Ya’kûb’tur hüzün. “Senetü’l-Hüzün”de hem biricik Hatice’sinin kaybına yanan hem de amcası Ebû Tâlib’e şehadet getirmeden göçüp gitti diye hayıflanan Rasûlullah’tır hüzün. Bu yüzden hüzün aynı zamanda “Hazret-i Hüzün”dür. Gençlik çağlarımızda Ahmet Özhan’dan dinlediğimiz bir şarkıda, “hüzün zaman zaman deli dalgalarla gelir, gönlümün kıyısına vurur” diye anlatılan duygudur hüzün… Evet, hüzün gönlün kıyısına vurur ama yaş kemale erdikçe daha bir şiddetli vurur. Çünkü olgunluk çağlarında hayat ileriye değil de geriye bakarak yaşandığından hüzün artık daimî yoldaş olur. Bu çağlarda hüzün gelir baş köşeye kurulur ve yürek de yoruldukça yorulur…”

Yazının tamamını okumak isteyenler aşağıdaki adresten metnin tamamına erişebilir.

http://m.karar.com/yazarlar/mustafa-ozturk/hazreti-huzun-7980


Tapatalk kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
  • IP logged

  • *
  • İleti: 974
Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#161: 23 Eylül 2018, 16:14:52
Yazıdan yeni bir bölüm oluşturabiliriz, Nuri Reisim.  Hayatımızın safhaları.  Benim sevdiğim sınıflandırmanın son iki bölümü Kamillik (olgunluk) ve Yaşlılık

Hayatın anlamının bel bölgesinden, dile geçmesi olarak tanımlamış Türkmenbaşı Ruhnamede :).  Bir de sınır koymuş 47 yaş diye. 

Dilden kasıt yaşananların aktarılması gayreti.  Bu tanıma göre, yazıda geçen “ geriye bakarak yaşama” yaşlılık dönemi özelliği oluyor. Kamillik hala az konuşur durumda.  :)
  • IP logged
« Son Düzenleme: 23 Eylül 2018, 23:51:47 Gönderen: Hasan Toparlak »

n

nuri_kongur

Ynt: İnsanı Tarif Eden Sıfatlar
#162: 23 Eylül 2018, 22:48:09
Ben de okurken fark ettim Hasan reis, ileriye değil de geriye bakarak yaşanan dönem. Türkmen başı 47 derken o zamanki ömür ortalamasına göre o rakama ulaşmış olabilir. Yaşanan şeyler arttıkça üzerinde düşünebileceğimiz şeyler artıyor. Eşyanın tabiatı gereği gençlerin pek sahip olmadığı bir imkan bu. Yazarın çaresiz bir hastalığı olduğu için moralinin bozuk olduğunu biliyorum. Ama ileriye bakmadan bir hayatı henüz düşünemiyorum.
İleriye bakacak gücümüz mü kalmayacak , yoksa geriye bakıp durmaktan ileriye bakma fırsatlarını mı kaçıracağız ? Muhtemelen ikisinin de yanıtı evet. Bazı şeyler akıl yürütme ile değil ancak yaşayınca anlaşılıyor... Sizin işaret ettiğiniz şeyler de öyle. Ancak oraya varınca idrak edilecek şeyler...
  • IP logged

 
Yukarı git