Canını sevdiğim İstanbul tekne ustaları... En az onyüzbin kere uyarmama rağmen motor takoz saplama 4 deliğinden ikisi şakulünde delinmedi.
Sabah Urlaya gidip saplama uçlarına 5mm saç lamaları hazırladığımız şablon eğimlerinde kaynattım. Yerlerine takarken çok sıkıntı olmadı. Ama benim gibi opsesifler anında eğimli duran saplama kafalarını görüp kaşınmaya başlayabilir.
Makinanın L lamasını da motorla birlikte yataklara bağladık. Kullandığım 10mm çapında 100mm uzunluğunda galvaniz trifonlardan biri sıkarken kesildi. Açılan kılavuz deliği 8mm . Haliyle 10mm trifon ağaca vira edilerek girecek. Ama kesildi. Haydeee .... Yeniden ve daha geriden saca 2 yeni delik yeni trifonlar gönderildi.
Kıç bodoslamaya monte olacak dış glen de de 2 adet 10mm 100mm trifonlar kafaları oturmadan 1 santim önce kesildiler.
Pazartesi günü sarı döküm glene 2 yeni delik açılacak. yeni trifonlar gönderilecek.
Trifonların kesilmesine muhtelif yorumlar var: a- Galvanizli parçalar ısındıklarında koparlar. b- Galvaniz parcalar tek seferde değil yavaş yavaş soğumasına izin verilerek vira edilmeli. c- Trifon uzun geldiği için içeri vira edilen parça sıkışıp yukarıdan anahtarla çevrilen bölüm güce dayanamayıp kırılıyor. Ben sorunun tam olarak ne olduğunu bilmiyorum. Pazartesi günü daha kısa trifonlar kullanacağız.
Bence olan şu: Trifon kılavuz deliği 8 mm açılıyor. 10mm trifon bir süre ağaca girip sıkışıyor, yukarıdaki döndürme gücü ile kesiliyor.
Bir ara bağlanan makinayı dışarı çıkartıp bakım yapacağız. Bütün trifonlar yeniden sökülecek. Sonra yeniden bağlanacak.
İstanbul-taşra iş anlayışı çok faklı. Bu ellerde, mantıki iş sıralaması hiç yok. Yapılacak bir iş tek kerede yapılmak yerine çok kademede yapılıyor. Hem zaman, hem iş gücü, hem de para kaybı.
Yoksa tekenin gövdesine ilk macun 21 Nisanda atılır şimdiye kadar çatlayıp patlaması beklenir miydi?
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.