Aşağı git Skip to main content

Gönderen Konu: Arasıra Belgesel..

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Arasıra Belgesel..
#45: 10 Ocak 2018, 22:44:59
Kıyıdan Köşeden Hikayeler - Şile Bezi.

https://www.youtube.com/watch?v=o7w2UeiVUhg
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Arasıra Belgesel..
#46: 13 Ocak 2018, 20:53:47
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 303
  • Viya böyle!
Ynt: Arasıra Belgesel..
#47: 14 Ocak 2018, 11:17:43
Amatör denizciliğe gönül vermiş her dostumuzun mutlaka tanıması gerekn bir deniz gezgini, üstad, reis. Henüz ben de tanışamadım kendisiyle.

Teoman Sarıaslan belgeseli;

  • IP logged
Yolu denizden geçen herkesle, elbet bir gün, bir yerde buluşuruz!

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Arasıra Belgesel..
#48: 14 Ocak 2018, 13:54:14
Bu insanları seviyorum, saygı ile önlerinde eğiliyorum.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 1165
Ynt: Arasıra Belgesel..
#49: 14 Ocak 2018, 21:51:58
Amatör denizciliğe gönül vermiş her dostumuzun mutlaka tanıması gerekn bir deniz gezgini, üstad, reis. Henüz ben de tanışamadım kendisiyle.

Teoman Sarıaslan belgeseli;


Bu bölümü bir kaç kere izlemiştik. İşte "Şu Çılgın Türkler" den birisi. Yolda görseniz bir şeye benzetemezsiniz lafı kavgada söylenmez. :) Çok gülmüştüm. Herhalde aralarında epey samimiyet var.
  • IP logged

  • *
  • İleti: 5810
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Arasıra Belgesel..
#50: 14 Ocak 2018, 22:30:02
İlk defa izledim, isim olarak duymuştum, hayran kaldım, bende saygı ile önünde eğiliyorum.
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Arasıra Belgesel..
#51: 14 Ocak 2018, 22:35:37

Hakan (Güvenç) densizdir. Kendisi de yolda görülse bir şeye benzetilemez...
Hasbelkader "Abdurrahman Çelebi"ye en güzel örnektir.

Lafın nereye gideceğini hesap edecek kadar ince düşünemez.

NB: Yaş almak kötü bişi. Çok biliyor, çok hatırlıyorsun.
Hakan'ın bana 3 yıldır hem teşekkür, hem de ürün borcu var.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Arasıra Belgesel..
#52: 14 Ocak 2018, 22:52:53
Amatör denizciliğe gönül vermiş her dostumuzun mutlaka tanıması gerekn bir deniz gezgini, üstad, reis. Henüz ben de tanışamadım kendisiyle.

Teoman Sarıaslan belgeseli;

Teoman Sarıaslanın anılarına ve Su dünyası na bayılmıştım,GEKO Radyoda Su dünyasını ve Teoman Sarıaslanı anlatan bir program yapacaktık,telefonda konuştuk anlaştık bazı nedenlerden dolayı program çekilemedi,inşallah ilerde çekerim.

Bana göre büyük bir denizci..


  • IP logged
« Son Düzenleme: 14 Ocak 2018, 22:56:08 Gönderen: Ali Ünalan »
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

  • *
  • İleti: 439
Ynt: Arasıra Belgesel..
#53: 15 Ocak 2018, 00:24:43

Teo'nun belgeselini sanırım en az 3-4 kere seyretmişimdir.Adam gerçekten çok iyi bir denizci.Bidiğim kadarı ile de yıllardır teknede yaşıyor ama burada ama uzak doğuda.
Hakan Güvenç'in Teo için kullandığı o cümleye hem çok şaşırmış hem de çok kızmıştım zamanında.Tamam çok iyi arkadaş ,dost olabilirsiniz ,ama kamuya sunulacak bir belgeselde  birisi için böyle bir söylem kullanmak Cem reisin dediği gibi densizliktir.Hadi yaptın hatayı söyledin,rejide demi farketmedin.
Hakan Güvenç'e gelince; botla tüm Türkiye kıyılarını dolaşacağını yelken dünyasında okuyunca baya dikkatimi çekmişti o zamanlar.Üstelik yıllardır görmediğim aynı isim ve soyada sahip bir okul arkadaşım vardı,önce o sandım. Sonrasında da hem yazılarını takip ettim hem de tüm belgesellerini izledim.Güzel bir iş becerdi o küçük botla.Tüm Türkiye en azından denizci camiası onu tanıdı.
Bundan sonraki projesi çok daha büyüktü,pek kamuoyuna açıklanmadı ,bende tesadüf eseri öğrendim aslında,onu da anlatayım da yarım kalmasın.Bazılarınız tabiki duymuş olabilir.
Konu nasılsa belgesel başlıklı buda yazılı belgesel olsun :)
Tarih olarak daha öncesine gideceğim yaş gereği.Sanırım  1988 yılıydı.Fuara bütçemi hazırlayıp yeni çıkan Yeltes'in Halley 7.20 sini bir kaç motor yatçı arkadaşla almaya gittik.Bana yelkenli aldırmamak için ellerinden geleni yaptılar(Bunu başka bir konu başlığında anlatmam lazım aslında).Sonunda orada  Bursalı bir firma olan Mursan'ın 5 mt-40 hp yamaha teknesinin anlaşmasını yaparak döndük.O günlerde hem sörf hem güneş balığı,lazer,topcat falan tatil köylerinde ne bulursam kullanıyorum.Yelken aşkı hat safhada.Tabi aldığı tekne yelken aşkını hiç söndürmedi ama denizciliğime çok faydası oldu .20 sene kadar da o tekneyi hep kullandım.Yine aynı sene sonbahar aylarında Bursa şimdiki Nilüfer organize sanayiinde ,ideal yatçılık diye bir firmanın ortakların anlaşamaması sebebi ile ayrıldıklarını bir ortağın kalıpları alıp başka bir yerde devam edeceğini,gideceğimiz fabrikada 9 mt.lik bir yelkenlinin olduğunu uygun fiyata vereceklerini falan söylediler.Tabi ortak tanıdıklarla temasa geçip tekneyi görmeye gittik.İdeal yatçılık dedikleri aslında iplik ticareti yapıyormuş fabrikanın bir köşesini de tekne yapımı için ayırmışler.Tekne kabuk olarak bitmiş ama içinde mobilya hiçbir şey yok.Bu tekneyi donatacak bilgim de yok,olsa bile o günün şartlarında tamamlamam yıllar alır.Fiyat çok uygun olmasına rağmen vazgeçtim tabi.Ama devam edecek olan kişininde adını hemen not ettim.Atilla Algon.Algomar-Rainbow-Karia sonradan üreteceği tekneler.
Aradan kaç yıl geçti bilmiyorum.Kuzenimin eşi biriyle tanıştığını kooparatif usulü Bursa otosansitte yelkenli imal ettiğini,gidip tanıştığını tekne hakkında bilgi aldığını falan söyleyince adını sordum.Atilla Algon deyince jeton düştü.Tabi bir kaç gün sonra hemen atölyeye gittik.2 atölye birleşmiş ancak 8 tekne yapılabiliyor.Teknelerin çoğunu Bursalı doktorlar sipariş vermiş.Siparişlere eylül ayında başlanıyor mayıs sonu yada haziran başında Trilyede denizde denenerek teslim ediliyor.sanırım sonra bir kere daha gittim ama Atilla bey hep istanbul da malzeme peşinde,ustalarda, çalışan sayısıda yüklü.Sonunda yıllar sonra tanışmak fuarda kısmet oldu,ayak üstü lafladık,işlerinin iyi olduğunu her sene 8 tekne yaptığını yer yokluğundan daha fazla sipariş alamadığını falan söyledi sanırım yılda 1999 yada 2000.Ben de o yıllarda bir de karavan aldım,yelken aşkı arkadaş teknelerinde devam ediyor.2007 yılında bir arkadaşın aldığı 1999 model Algomar tekneyi Mudanya ya tranfer edeceğiz.Tekne Bodrum Milta marinada.Tekne son 2 sene kullanılmamış.Atilla bey de bütün bakımlarını yapıp tekneyi bize teslim edecek.Miltada eksikler için 1,5 gün kaldık,Atilla bey ve oğlu Burak da bizimleydi.Malum konu deniz ve yelkencilik olunca konu konuyu açınca nasıl geldiyse konu Hakan Güvenç' e geldi.

Algomar Karia 23 diye bir tekne yapıyor en son modelleri.İlkini dökmüşler bile.İlk tekneyi Hakan Güvenç için yaptıklarını söyleyince gülümsedik,sonunda tekneye geçiyor diye.O da Hakanın yeni projesinden bahsetti.Önce akdenizi sonrada atlantiği kuzeye doğru geçerek kutup bölgesine yaklaşabileceği kadar yaklaşacak.Bu yüzden 2 kat olan poly. elyafı 3 yada 4 kat dökeceklerini teknenin bodoslama ve kıç çıkıntılarını gerekirse krom kaplayacaklarını,kuzeyli denizlere ve küçük buz kütlelerine dayanıklı bir hale getirmek zorunda olduklarını söyledi,bunu şu anda çok az kişi biliyor diye de ilave etti.
Bundan sonra Hakan Güvenç i daha merakla takip ettim ama o belgesellere devam etti.Bir daha o projede gündeme gelmedi sanırım.Bilgisi olan varsa yazsın lütfen.
Bu arada konuya hem kendi denizcilik hayatımın bir kısmını hemde Algomar'ın geçmişini sıkıştırmışım :) ,sıkıcı olduysa kusuruma bakmayın.

  • IP logged
Her hata bir ders, ne hata biter ne de ders.(Mevlanadan denizcilere)

  • *
  • Donatan Temsilcileri
  • İleti: 4250
Ynt: Arasıra Belgesel..
#54: 15 Ocak 2018, 00:45:00
Şahane sohbetli bir hemşehrimdir. Erol Reis sayesinde tanışıp uzun uzun sohbet etmiştik.
  • IP logged
Saatin fazla tiz tıkırtısında,ışık yıllarının ömür süremizle alay eden sesini de işitiriz.

  • *
  • İleti: 5810
    • Son Denk Kayıkçısı
Ynt: Arasıra Belgesel..
#55: 15 Ocak 2018, 09:57:14

Bu arada konuya hem kendi denizcilik hayatımın bir kısmını hemde Algomar'ın geçmişini sıkıştırmışım :) ,sıkıcı olduysa kusuruma bakmayın.

Kenan Abiii , bunları hiç bilmiyorduk. :) 
  • IP logged
S/Y Bidarka / Fatih / İstanbul


"Son Denk Kayıkçısının Hatırasına"


https://sondenkkayikcisi.blogspot.com/

  • *
  • İleti: 439
Ynt: Arasıra Belgesel..
#56: 15 Ocak 2018, 11:13:23

Bu arada konuya hem kendi denizcilik hayatımın bir kısmını hemde Algomar'ın geçmişini sıkıştırmışım :) ,sıkıcı olduysa kusuruma bakmayın.

Kenan Abiii , bunları hiç bilmiyorduk. :)
Daha çok anı var Ahmetcim.Konu geldikçe yazarım.

SM-G900FQ cihazımdan Tapatalk kullanılarak gönderildi

  • IP logged
Her hata bir ders, ne hata biter ne de ders.(Mevlanadan denizcilere)

  • *
  • İleti: 1547
    • Classicboats Turkiye
Ynt: Arasıra Belgesel..
#57: 15 Ocak 2018, 12:54:56
Hadi ben de Kenan Reis'in not düştüğü Atilla Ağabey'in ilk başlangıcının biraz daha öncesine not düşeyim. Dedim ya insan yaş alınca.... Çok şeyi hatırlıyor :)

1980li yılların ortasında olması gerek. Çoğu zaman birlikte, benim Schorcher "Vega" ile yarıştığımız Ertuğrul Ağca, günün birinde Roberts 27 planını satın aldıklarını ve grup halinde sadece kendilerine 5 adet üretmeyi planladıklarını söyledi. Aradan zaman geçince, bir vesile ile Kartal'da tuttukları bir atölyede teknelere başladıklarını, dökümü de İranlı, zamanında İran donanması için fiber hızlı tekneler işinde çalışan sonra da Türkiye'ye kaçan bir ustanın yaptığını söyledi. Gidip baktık.
O dönemde ben de hem Schorcher sahibiyim hem de Polimarin'in sahibi Semih (Dinler) ile çok yakınım, Beylikdüzü'ndeki imalathaneye sürekli gidip geliyorum, öğreniyorum, notlar alıyorum, Semih'in yeni çalışacağı Fino tasarımı 8 metre üzerinde kafa yoruyoruz vs...

Bir zaman sonra tekneler denize indi. İki tanesi Kalamış B pontona bağlandılar. Tekneler, Faruk Yangöz, Atilla, Ertuğrul ve Turgay Kaplan ile bir kişiye daha yapılmış oldu.  Bir heves yarışlara katılıyoruz... Aslında şimdiki kriterlere göre boktan bir tekne ama bizim için dünyanın en iyisi.  :P
Bir kere de Turgay ve Tuncay Kaplan Kardeşler ile güney yarışına girip filoyu kaybettik, fırtınada yarışı terk edip 3 gün Pytagorion limanında tatil yaptık. Başka bir gün anlatırım  ;D ;D

Yılını anımsamıyorum. Geleneksel, Donanmanın Gölcük - Fenerbahçe yarışına girdik. Oğuz'un skiper olduğu bizim teknede tanımadığım bir adam var. Dursun Yangöz. Kenan'ın sözünü ettiği iplik üreticisi ve ihracatçısı.
Gölcük'e yaklaşırken gelen tekneleri karşılayan donamanın bir kakalakı yanımızdan ağır yolla geçerken ben de bayrak selamı verdim, onlar da karşılık verdiler. Teknede muhabbet konusu oldu. Dursun etkilendi.
Akşam resepsiyonda Gölcük üs Komutanı konuşması sırasında denizcilik geleneklerinden bahsederken konuyu açtı, hassasiyete teşekkür edip " Bu genç denizciyi size tanıtayım" deyip yanına çağırdı... Falan filan.

Aradan bir zaman geçtikten sonra Dursun, Atilla Ağabey'in kardeşi Oğuz vasıtası ile benimle konuşmak istediğini haber olarak gönderdi.  -o zaman iki kardeş Merdivenköy’de ahşap zigon imal edip satıyorlardı-. Algonların imalathanesinde buluştuk.
Parası olduğunu, tekne imalat işine girmek istediğini, konuşmalarımdan, denizciliğimden etkilendiğini, Türkiye'de nasıl bir tekne yapılması gerektiği konusunda yardımcı olmamı istedi. O zaman en, en baba tekneler 32-34 ayak. Ortalaması 28-30 ayak.  Hey gidi günler... Neredeeen nereye !!!
Ben de yıllardır dünyanın her tarafından üretilen teknelerin broşürlerini topluyorum. Firmalarla yazışıyorum, haybeye fiyatlar alıyorum. Bir dolap dolusu broşür, yazışma birikmiş.
Uzatmayalım, bir ay gibi bir zaman sonunda elimde iki koca kalın klasör ile Dursun Yangöz'ün o sıralarda Göztepe'de kullandıkları ofislerine gittim. Dosyaları önüne koydum. Önerdiğim model Jeanneau  Sun Light30’du,  benzerinin üretime uygun olduğunu, kolayca pazarda yer bulabileceğini anlattım. İmalat konusu detaylandırdım vs...
Dursun Yangöz çekmecesini açıp içi oldukça dolu bir zarf verip " Teşekkür ederim. Bu verdiğin emeğin karşılığı" dedi. Peşinden de ekledi. "İmalata başladığımızda seninle çalışacağız. Hazırlıklı ol."

Uzun bir zaman sonra Ertuğrul, Atilla Ağabey'in Bursa'da bir imalathane kurduğunu, Dursun ile birlikte, Fransa’dan bir yelken teknesi ve bir kaç da eğlence amaçlı küçük tekne getirdiklerini, imalata başladıklarını söyledi.
Atilla Ağabey'de bizi yeni yerine davet etti. Kalkıp gittik.

Fransa’dan, sıfır alıp getirdikleri ve camianın Haydarpaşa Limanında gemiden inişini heyecanla izledikleri tekne Jeanneau Sun Light 30’du. Bir kaç tane de oturarak da kullanılabilen sörf bordu ve deniz bisikleti de kenarda duruyor...
Atilla Ağabey'e teknenin aynısını yapamayacağını, telif konusunda Fransızların çok hassas olduklarını falan anlattım. Sonuç olarak Dursun Yangöz finansmanı ve Atilla Ağabey'in imalatı ile ilk "Rainbow" ellerindeki orijinal Jeanneau’yu söküp kalıp alarak, kıçını uzatıp başkaca modifikasyonlarla ortaya çıktı.
Küçük modeller satılmadı. Onun yerine Oğuz bir kaçını alıp güney’de bir yerlere götürüp sanıyorum iki sezon kiraya verdi.
 
İlk Rainbow da hatırladığım doğru ise Gönül Yazar’a satıldı. Tekne, yine doğru hatırlıyorsam Moda’dan denize indirildiğinde sonuç fecaat oldu. Yarış donanımlı tekneye gezi salması bağlanınca tekneyi tumba olmaktan zar zor kurtardılar. Sonradan salma tadil edildi.
Atilla Ağabey zaman içinde Dursun Yangöz’den ayrıldı. Vs vs … Rainbow olarak devam etti.

Gelelim Hakan’a (Güvenç)
Ben 2 tane Golant Gaffer’i suya indirdim. Biri “Sinarit Baba” diğeri benim kullandığım “Yalıçapkını” Randa cutter arma hanım hanımcık, çok performanslı, çok ses getiren bir model. Yelken Dünyasın’da diğer ilgili basında tanıtımlar,röportajlar, resimler, seyir sırasında beğeni alkışları, pontonda uzun açıklayıcı sohbetler ….

Birgün telefon çaldı. Hakan’ı hiç tanımıyorum. Kendini tanıttı. Kutup yolculuğundan bahsetti. Golant Gaffer’ı çok beğendiğini anlattı ve planladığı yolculuk için bu tekneyi istediğini söyledi. Dinledim. Teknenin ne olup ne olmadığını, performanslarını açıkladım. O da, sert kutup şartlarına uygunluk için teknenin çift cıdar ve arada izolasyon olması gereğinden bahsetti ve bu projeye uygun bir fiyat çıkartmamı istedi.
Bir haftadan fazla çalıştım. Bir fiyat çıkarttım. İkinci kere telefon görüşmemizde fiyattan önce Golant Gaffer’ın böyle bir projeye uygun olmayacağını bastıra bastıra anlatmaya çalıştım. Bana “Siz fiyatınızı verin, şartlarla baş etmek benim sorunum” dedi. Şimdi hatırlamıyorum ama verdiğim fiyat oldukça makuldü. Konuşmanın sonuna doğru Hakan “ Ama Cem Bey, ben sizin teknenizin reklamını yapacağım. Kim bilir bu yolculuktan sonra ne kadar çok sipariş alacaksınız. Ben sizden tekneyi verdiğiniz fiyatın dörtte birine istiyorum” deyince tüm irtibatımız koptu.
Sonradan Algon’la projeyi götürmeye çalıştıklarını ama sonuçlandıramadıklarını duydum.

Hakan ile yıllar sonra 2014'de Sığacık marinada karşılaştım.
  • IP logged
“İçinde ütopya olmayan bir dünya haritasına bakmaya bile değmez… İlerleme dediğin, ütopyaların gerçekleşmesidir” diyordu Oscar Wilde.

  • *
  • İleti: 439
Ynt: Arasıra Belgesel..
#58: 15 Ocak 2018, 15:09:04
Cem reis; paylaşımınız için öncelikle çok teşekkürler.
Benim yazdıklarımın öncesini de öğrenmek çok güzel oldu.Dursun beyi de yazınca onu da iyi hatırladım en azından ismini.Bir dönem ben de iplik ticaretiyle uğraşıp Bursa'nın bir kaç büyük firmasının bayiliğini almıştım.
Aynı Zaman'da kutup yolculuğunun akibetini de öğrenmiş olduk.Sanırım Güvenç size getirdiği teklifi Atilla ağabeye de yapınca bu proje rafa kalktı.
Atilla beye hala çok saygı duyarım .Keşke imalata kaldığı yerden devam edebilseydi.Türkiye de olduğu kadar Bursa'ya da çok fazla denizci ve yelkenci kazandırdı, yaptığı imalatlarla.Şu sözünü çok iyi hatırlarım.Eylül-Haziran arası çok sıkı çalışırım ama hazirandan sonra eylüle kadar beni kimse bulamaz deyip eşini alarak 3 ay denizden ayrılmazdı.Yaptığı iş hem mesleği, hem hobisi,hem de yaşam biçimiydi.
Algomar  bildiğiniz gibi kapandı.Geçen gün netten arama yaptım ama sitede kapanmış.Bu arada Karia 31-41 ve 23 ün pdf. Formatındaki teknik bilgileri ve 2008 yılı € fiyatlarıyla tüm ekstra eklenen parçaların fiyat listesi arşivimde duruyor.Tekne imalatı yok ama karşılaştırmak için fiyat listesi birilerinin işine yarayabilir.İhtiyacı olan olursa bildirsin yeter.Özelden yada mail ile gönderebilirim.
Cem reis sizde bu konularda çok eski bilgilerin olduğuna eminim,ara ara paylaşırsanız Mutlu oluruz.
Sevgili Ali kardeşim, açmış olduğun konu başlığına umarım limon sıkmamış olduk.Sıkıntı varsa bu tür yazılı belgeselleri :) başka bir konu başlığında da toplayabiliriz.Sevgiler
  • IP logged
« Son Düzenleme: 15 Ocak 2018, 16:50:30 Gönderen: Ahmet Kabaalioğlu »
Her hata bir ders, ne hata biter ne de ders.(Mevlanadan denizcilere)

  • *
  • İleti: 989
Ynt: Arasıra Belgesel..
#59: 15 Ocak 2018, 18:07:00
Cem reis; paylaşımınız için öncelikle çok teşekkürler.
Benim yazdıklarımın öncesini de öğrenmek çok güzel oldu.Dursun beyi de yazınca onu da iyi hatırladım en azından ismini.Bir dönem ben de iplik ticaretiyle uğraşıp Bursa'nın bir kaç büyük firmasının bayiliğini almıştım.
Aynı Zaman'da kutup yolculuğunun akibetini de öğrenmiş olduk.Sanırım Güvenç size getirdiği teklifi Atilla ağabeye de yapınca bu proje rafa kalktı.
Atilla beye hala çok saygı duyarım .Keşke imalata kaldığı yerden devam edebilseydi.Türkiye de olduğu kadar Bursa'ya da çok fazla denizci ve yelkenci kazandırdı, yaptığı imalatlarla.Şu sözünü çok iyi hatırlarım.Eylül-Haziran arası çok sıkı çalışırım ama hazirandan sonra eylüle kadar beni kimse bulamaz deyip eşini alarak 3 ay denizden ayrılmazdı.Yaptığı iş hem mesleği, hem hobisi,hem de yaşam biçimiydi.
Algomar  bildiğiniz gibi kapandı.Geçen gün netten arama yaptım ama sitede kapanmış.Bu arada Karia 31-41 ve 23 ün pdf. Formatındaki teknik bilgileri ve 2008 yılı € fiyatlarıyla tüm ekstra eklenen parçaların fiyat listesi arşivimde duruyor.Tekne imalatı yok ama karşılaştırmak için fiyat listesi birilerinin işine yarayabilir.İhtiyacı olan olursa bildirsin yeter.Özelden yada mail ile gönderebilirim.
Cem reis sizde bu konularda çok eski bilgilerin olduğuna eminim,ara ara paylaşırsanız Mutlu oluruz.
Sevgili Ali kardeşim, açmış olduğun konu başlığına umarım limon sıkmamış olduk.Sıkıntı varsa bu tür yazılı belgeselleri :) başka bir konu başlığında da toplayabiliriz.Sevgiler
Kenan ağbi,Konu başlığını açmamda ki sebep yazılsın çizilsin diye.
Tam tersine yazılanlardan bişiyler öğreniyoruz..
  • IP logged
“Merhaba denizci, sen de senden sonrakilere anlat…”

 
Yukarı git